Görüş Bildir
Haberler
'Birlik Arayışı İlk Defa Bu Kadar Güçlü Olarak HDP'de Ete, Kemiğe Büründü'

'Birlik Arayışı İlk Defa Bu Kadar Güçlü Olarak HDP'de Ete, Kemiğe Büründü'

adem kara
24.06.2014 - 15:26 Son Güncelleme: 24.06.2014 - 15:27

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hafta sonu gerçekleştirilen kongre sonrasında ilk defa partisinin grup toplantısında konuştu. Grup toplantısına şüpheli asker ölümlerine değinen Demirtaş, bu konuda yargılama açısından hiçbir sonuç alınamadığını ve askeri yargılarda hepsinin 'kaza' olarak tutanaklara geçtiğine işaret etti.

'Bir zihniyet devrimi ve dönüşümü yaşanıyor. Ortadoğu gibi köklü ve feodal kültüre sahip coğrafyada, Türkiyeli, Kürdistanlı kadınlar yürüttükleri mücadele ile siyaset sahnesine damga vuruyorlar' diyen Demirtaş, kongrenin öncelikle ezilen ve dik duran kadınlara hayırlı olması gerektiğini söyledi.

Demirtaş, 'Türkiye'de ilk defa bir araya gelmez, birbirine selam vermez denilenler bir araya geldi. Başörtülüsü, Alevisi, Türkü, Kürdü, genci yaşlısı ile bir araya geldi. Bütün yok sayılanların ortak partisinde yürüyüşüne ne kadar güçlü devam edeceğini ortaya koydu. Elbette bu çok uzun zamandır devam eden bir arayışın yeni atılımıydı. 1960'lardan günümüze birlik arayışı ilk defa bu kadar güçlü olarak HDP altında ete, kemiğe büründü. Artık bundan sonra bize devredilen bayrağı ileriye taşımak bizim boynumuzun borcudur' dedi.

Demirtaş, önlerinde muazzam bir fırsatın olduğunu ve kimsenin AKP ile CHP'ye muhtaç olmadığını söyledi. Türkiye'de 4 parti olmadığını belirten Demirtaş, AKP, CHP ve MHP'nin Anayasa teklifleri ile tekçilik anlayışlarına bakıldığı zaman tek olduklarını vurguladı. Demirtaş, 'Konuşmalarına bakın aynı danışman tarafından yazılıp, önlerine konulmuş gibidir. Çünkü paradigma ve dünyaya bakış aynı. Bunların hepsi bir ağaca bakınca odun gören anlayıştan geliyorlar. Yeni bir anlayışa yelken açmak isteyenlerin gözü HDP'dedir. Seçim partisi olmadık seçim partisi olmayacağız. Tek ölçümüz sandık olamaz. 'Sandık=demokrasi' anlayışını biz bir aldatmaca olarak görüyoruz. Tek başına sandık değildir demokrasi' vurgusunu yaptı.

Demirtaş, Kürt halkına yaklaşımın demokrasi anlayışının ölçüsü olduğuna işaret etti. Sandığın sadece demokrasiyi belirlediği anlayışının bir aldatmaca olduğunu söyleyen Demirtaş, 'Biz bu gerçeğin farkında olarak sandığı değerli görüyoruz. Tek başına her şeydir demedik demeyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlere de bu anlayış ile yaklaşacağız. Asıl önemli olan toplumsal demokrasiyi mahallede, sokakta, köyde, evde ve zihinlerde inşa etmektir. Demokrasi bir kültür işidir. Sandıktan kültür çıkmaz. Türkiye devlet yönetme veya hükümet etme modellerine henüz uğramamış bir kültürdür. Başbakan'ın zihninin tahayyül edemeyeceği bir kültürdür' dedi. Demirtaş, demokrasinin formel bir durum olmadığını kaydederek, demokrasinin yürek işi olduğunu hükümette ise bunun olmadığını belirtti.

'Medya, para, devletin bütün olanakları, sandık kurumları, YSK onlarda, bizler böyle seçime girip buradan çıkana demokrasi diyeceğiz. Bunu bize yutturmaya çalışıyorlar. İşte HDP sistemin bütün aşağılık yönlerini teşhir için çatı partimiz olacaktır' diyen Demirtaş, kendilerine gelecek için sunulan bütün projeleri alaşağı edecek bir model ile yürüyeceklerini ve ortak vatan vurgusunu yapacaklarını söyledi.

Devleti, milletin hizmetkarı yapıncaya kadar mücadele edeceklerini de belirten Demirtaş, 'Bizim kitabımızda kutsal devlet yoktur. Bunu bitireceğiz. Biz devleti ele geçirmek için yola çıkmadık. Yarın iktidar olduğumuz zaman ilk yapacağımız şey devletin, başbakanın yetkilerini kısıtlamak olacak. Yetkinin yüzde 80'inin yerel yönetime devredeceğiz. Kongremiz bunun gerçeği yansımasıydı. Halk iktidarının gümbür gümbür geldiğinin göstergesiydi' ifadesini kullandı.

Demirtaş, hızla Meclis gündemine devam edeceklerine işaret ederek, HDP grubunun ana muhalefet partisi görevini gördüğünü söyledi. Demirtaş konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Soma işçi katliamından sonra gündeme gelen ama asıl derdi başka olan bir torba yasa tartışılıyor. Şu anda komisyonda. AKP'nin duruşunun teşhir olmadığını düşünüyoruz. Basın emekçileri bu konuya daha fazla yoğunlaşmalı. Soma'da 301 işçi katledildikten sonra Erdoğan ve hükümeti ailelere dönük olumlu düzenlemeler yapacaklarını ifade etti. Birkaç pozitif düzenlemeyi bunun içine koydular. Torba yasa dediğimizin içinde yok yok. AKP'nin rezaletlerinin bir ayakkabı kutusu içinde tutulmasıdır. Maden işçileri için olumlu düzenlemeler haricindekilerin hepsi halkın özgürlüklerini elinden alıyor. Bir tane mavi boncuk yanına 2 tane kaktüs. Tasarı geldiğinde 61 maddeydi. Fırsat bu fırsat deyip şişirdiler ve şimdi 106 madde oldu. 3 tane madde emekçilerle ilgili. Geri kalanların hepsi yıllardır çıkarmayı deneyip de başaramadığı işlerdir.'

Demirtaş, tasarıda taşeron sisteminin kaldırılması yerine taşeronlaşmayı genişleten maddenin yer aldığını söyledi. Demirtaş, torba yasayı 'ucuz tüccar mantığı' olarak değerlendirdi.

Demirtaş, hazırlanan Torba Yasa ile kamu emekçilerinin haklarının da ellerinden alındığını ve hükümetin istediği memurları süreceğini ve istediği zaman mahkeme kararlarını uygulayacağını söyledi. Demirtaş 'Bunun adı tam faşizmdir. Kenan Evren bile buna cesaret edememişti. Mahkeme kararını 2 yıl uygulamayacağını düzenliyor. Bu da torbanın içinde. Halkın dikkatli olması lazım. Birde bakan sendikalarla ortaklaştık diyor. O ortaklaştığın sendika senin kurduğun sendika. Başkanını sen seçtin. Ona da sendika demeyelim AKP'nin çalışan kollarıdır. Kendi kurduğun sendikaya, memur sendikası deme. Bu sendika ile ortaklaşmış onlar da itiraz etmemiş. Onların derdi 'padişahım çok yaşa' deyip Erdoğan'ın arkasından yürümek. Belki cebindeki para düşer onlarda arkadan toplarlar. Bu mu sendikacılık?' dedi.

Demirtaş'ın ardından ise HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ konuştu. Yüksekdağ, önemli ve zorlu bir sürecin eşiğinde olduklarını vurgulayarak, 'Yeniden yapılandırma ve kolektif dayanışmamız önümüzdeki bütün zorlu engelleri aşacak gücü bize verecek. HDP ilk merhaba dediği günden bu yana şaşırtmaya devam ediyor. Umudumuzu kırmadık, çünkü umudumuzu kıran engellerden daha güçlüydü umudumuz' diye konuştu.

Türkiye'nin iki seçeneği olduğunu bunun birinin 'Kokmuş' siyasetin devamı olduğunu diğerinin ise HDP'nin açtığı ışıktan yürümek olduğunu kaydeden Yüksekdağ, 'Bu yolu açtıkları için mutlu olduklarını ama çok emek vermeleri gerektiğini vurguladı. HDP'yi bu sürece getiren bütün dostlarımızı minnetle selamlıyorum. Başta Sabahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü'yü saygıyla selamlıyoruz' dedi.

Demokrat Haber

Kaynak: http://www.demokrathaber.net/guncel/d...
İçeriğin Devamı Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0