Görüş Bildir
Haberler
Bildiğiniz Tüm Trendleri Unutun! Tarihin Tozlu Raflarında Kalmış 18 Güzellik Sırrı

Bildiğiniz Tüm Trendleri Unutun! Tarihin Tozlu Raflarında Kalmış 18 Güzellik Sırrı

Şimdi kime göre, neye göre güzel di mi? 😂

İçeriğin Devamı Aşağıda

Bu içerikte Ranker ve Inspire Dot kaynak olarak kullanılmıştır.

1. Son derece kışkırtıcı bir moda yaratan meme ucu piercing'leri Victoria Dönemi'nde son derece popülerdi.

1. Son derece kışkırtıcı bir moda yaratan meme ucu piercing'leri Victoria Dönemi'nde son derece popülerdi.

O dönem düşünülünce akla gelen genellikle kolalı kıyafetler, bol siyahlı ve minimum dekolte gelir akla. Aklınıza gelecek en son şey piercing olacaktır. Lakin Victoria Dönemi İngiltere'sinde zengin kadınlar meme uçlarını delmekten ve bir zincirle birbirine yaklaştırmaktan haz alırlardı. 

Erkekler de bu modadan nasibini almıştı tabii. Giderek daralan pantolon modellerini rahatlıkla giyebilmek için penislerinin ucunu delerek pantolona sabitliyorlardı. Hatta ve hatta bunun bir de adı vardı 'Prens Albert'. Söylentiler kendisinin bu trendin en sıkı takipçi olduğu yönündeydi.

2. Yunanlılarda inanılmaz bir tek kaş sevdası başlamıştı.

2. Yunanlılarda inanılmaz bir tek kaş sevdası başlamıştı.

Yunanlıların bu zevki birçok toplumda daha kabul görmüştü. Ancak Antik Yunan'da kadınların tek kaşlı olması zekâ ve saflığın sembolü olarak kabul görmüştü. Eğer bir kadın doğuştan tek kaşlı değilse erkekler tarafından yeteri kadar arzulanmak ve cesur hissetmek için boya kullanırlardı.

3. Damarlı görünüme sahip memeler, 17. yüzyılda olmazsa olmazlar arasındaydı.

3. Damarlı görünüme sahip memeler, 17. yüzyılda olmazsa olmazlar arasındaydı.

O dönemin İngiltere'sinde kadınların neredeyse şeffaf ve aşırı damarlı memelere sahip olması büyük ilgi görüyordu. Bu husus o kadar ciddi bir hâl aldı ki sonunda kadınlar, bu görünümü bolca pudra ve mavi kalemlerle sağlamaya başladı. Yoksul kesimin yanık ten renginin aksine, 'Ne kadar solgunluk o kadar zengin ve çekici!' düşüncesi popülarite kazandı.

4. Japon kadınlarda siyaha boyanmış dişler, çığ gibi büyüyüp giden bir furyaya dönüştü.

4. Japon kadınlarda siyaha boyanmış dişler, çığ gibi büyüyüp giden bir furyaya dönüştü.

Japon kültüründe binlerce yıldır süregelen bir gelenek olan dişleri siyaha boyama, Japon kadınların evlendikten sonra bağlılıklarının göstergesi olarak dişlerini siyaha boyamasıyla baş göstermişti. Bu bir garip gelenek, 19. yüzyıl boyunca devam etse de dünyadaki sürekli değişim gösteren güzellik trendleriyle beraber unutulmaya yüz tuttu.

İçeriğin Devamı Aşağıda

5. Orta Çağ'da erkekler arasında yayılan en popüler furyaysa iri baldırlardı.

5. Orta Çağ'da erkekler arasında yayılan en popüler furyaysa iri baldırlardı.

18. yüzyıl boyunca, erkeklerin baldırları cinsel anlamda da itibar anlamında da büyük bir anlam taşıyordu. Çekici ve dolgun baldırlarını göstermek isteyen erkekler, üst üste kadın çorapları giyerdi. Bazıları olayı o kadar abartmıştı ki, çorabın içerisine baldırlarını dolgun göstermek için kumaş koymaktaydı. Özellikle 3. Henry, bu konudaki saplantılı hâlleriyle dillere düşmüştü.

6. 18. yüzyılda yüze yapıştırılan şekilli kumaş parçaları oldukça sevildi.

6. 18. yüzyılda yüze yapıştırılan şekilli kumaş parçaları oldukça sevildi.

Önceden bol pudralı, renksiz yüzler modayken yerini ağır makyaj ve yüze yapıştırılan kumaş parçaları almıştı. Yıldızlar, daireler, kalpler, noktalar, kareler gibi pek çok sembol kullanılır olmuştu. Elbette ki bu sembollerin çeşitli anlamları vardı. Mesela sağ yanaktaki figürler kadınların evli olduğu anlamına geliyordu.

7. Rönesans Dönemi'nde kısa ve minik dişli kadınlar oldukça ilgi görmüştü.

7. Rönesans Dönemi'nde kısa ve minik dişli kadınlar oldukça ilgi görmüştü.

Bu dönemde kadınların güzellik anlayışı deneme yanılma üzerinden ilerlemiş olsa da erkekler için vazgeçilmez birkaç güzellik sembolü mevcuttu. Kısa ve minik dişlere sahip olan bir kadının cazibesi, son derece konuşulmaya değer görülüyordu.

8. Akıllara durgunluk veren bir güzellik akımı da Çin'deki ultra küçük ayaklara duyulan ilgiydi.

8. Akıllara durgunluk veren bir güzellik akımı da Çin'deki ultra küçük ayaklara duyulan ilgiydi.

Çin'de ortaya çıkan ve kökeni tam olarak bilinmeyen bu korkunç trend uzun yıllar varlığını sürdürmeye devam etti. 5 - 7 yaş civarındaki kız çocuklarının ayakları bağlanarak yapılan bu uygulama, ilerleyen yaşlarda telafisi mümkün olmayan komplikasyonlara sebebiyet vermekteydi. Bu acı verici ritüel, küçük ayakların cinsel ve estetik açıdan erkeklere çekici gelmesinden kaynaklı olarak ortaya çıkmıştı.

Erkekler safi zarar mısın acaba? 😑

9. Kafa tasının belli bir kalıba uygun hâle getirilmesi Antik Maya'da olmazsa olmazdı.

9. Kafa tasının belli bir kalıba uygun hâle getirilmesi Antik Maya'da olmazsa olmazdı.

Antik Maya'da bu uygulama bebeklikten itibaren başlamaktaydı. Çocukların kafatası, bir tahtaya sıkış ve bağlı şekilde tutulurdu. Bu da kafatasının büyürken yeniden şekillenmesine sebebiyet verirdi. Ayrıca bu uygulama hem erkeklere hem de kadınlara yapılmaktaydı.

İçeriğin Devamı Aşağıda

10. Uzun tırnak Çin'de ilgi gören bir diğer güzellik sembolüydü.

10. Uzun tırnak Çin'de ilgi gören bir diğer güzellik sembolüydü.

Qing Hanedanlığı'nın hem erkekleri hem de kadınları, tırnak uzatırdı. Bazı kadınlar, uzun tırnaklarını korumak adına altın tırnak koruyucuları takmaktaydı. Ayrıca bu hiçbir iş yapmaya gerek olmayacak kadar zengin oldukları anlamına geliyordu. Bu sebepledir ki giyinmek, yemek yemek gibi önemli işler için hizmetçilerden destek alıyorlardı.

11. Rönesans Dönemi'nde neredeyse hiç yok denecek kadar kirpiksiz olmak moda olmuştu.

11. Rönesans Dönemi'nde neredeyse hiç yok denecek kadar kirpiksiz olmak moda olmuştu.

Orta Çağ ve Rönesans Dönemi'nde Avrupalı ​​kadınlar sadece kaşlarını almakla yetinmemişlerdi. Üzerine bir de kirpiklerin yolunduğu, son derecede acılı bir işlem de kullanılır olmuştu. Varlıklı kadınlar, genellikle kirpiklerini tamamen yoldururlardı. Bu da oldukça acı verici bir işlem gerektiriyordu.

12. 2. Dünya Savaşı dönemindeki çaresizlik kadınları, çorap görüntüsü için bacaklarını boyamaya itti.

12. 2. Dünya Savaşı dönemindeki çaresizlik kadınları, çorap görüntüsü için bacaklarını boyamaya itti.

Bu da yepyeni bir trendi doğurdu. Savaş döneminde oluşan naylon kıtlığı nedeniyle kadın külotlu çorapları üretilemiyordu. Bu yüzden kadınları çorapla verdikleri bronz görünümü yakalamak için tek çaresi boyayla bacaklarını boyamak oldu. Binlerce boya ürünü piyasaya çıktı.

13. Kızılderili kabileleri, kasıklarındaki tüyleri almayı oldukça önemsemişlerdi.

13. Kızılderili kabileleri, kasıklarındaki tüyleri almayı oldukça önemsemişlerdi.

Daha birçok toplumda bu durum henüz kanıksanmamışken, Kızılderili kabileleri bu işlemi alışkanlık hâline çoktan getirmişlerdi. Kasıklarda beliren bu tüylerin kendilerini domuzlara benzettiğini düşünen bu topluluklar da bu ritüelin önemi oldukça fazlaydı. Sömürgeci olarak Amerika topraklarına giren diğer topluluklar için bu fazlasıyla yadırganacak bir durum olmuştu.

14. 19. yüzyılda memeleri ayıran ve rahat bir his veren korseler oldukça moda hâle geldi.

14. 19. yüzyılda memeleri ayıran ve rahat bir his veren korseler oldukça moda hâle geldi.

Korselerin hizmet ettiği ilk amaç, ince bir bel ve dik meme görüntüsü vermekti. 16. yüzyıldan, 19. yüzyıla kadar kadınlar çeşitli korse stilleri denedi. Bazı korseler, mükemmeliyet uğruna nefes almalarını engelleyecek kadar sıkı oluyordu. 

Ancak 19. yüzyılda korseler yeni bir güzellik trendine tanıklık etti. Kadınlar, geçmişteki dik ve sıkı meme dekoltesi yerine memeleri arasında belirgin bir boşluk olmasını tercih etmişti. Memeleri birbirinden ayırmak ve geniş bir dekolte için kullanılan korsenin adınaysa benzerliğinden dolayı 'Boşanma Korsesi' denmişti.

İçeriğin Devamı Aşağıda

15. Geçmişte Çinli kadınlar tarafından kaşları boyamak oldukça popüler bir trend olmuştu.

15. Geçmişte Çinli kadınlar tarafından kaşları boyamak oldukça popüler bir trend olmuştu.

Eski Çinli kadınlar, kaşlarıyla oldukça yaratıcı görüntüler elde etmekteydi. Boyarken kullandıkları renklerin her birinin ayrı bir anlamı olurken içerisinde bulundukları duruma, ruh hâline ya da özel güne göre seçtikleri renkler farklılık gösterebilmekteydi.

16. Rönesans Dönemi'nde geniş alın güzellik sembollerinin başında geliyordu.

16. Rönesans Dönemi'nde geniş alın güzellik sembollerinin başında geliyordu.

O dönem güzelliğin göstergesi olarak bilinen trendler arasında en beğenileni geniş, kavisli ve parlak alınlardı. Sırf bu yüzden kadınlar, alınlarını daha açık hâle getirmek saç çizgilerini yoldurtur ya da tıraş ettirirdi. Yani o dönemde, açık alın en çok özenilen güzellik sembolüydü.

17. Tang Hanedanlığı büyük yanaklı kadınları doğurgan ve cinsel açıdan yeterli gördüğü için çekiciliği de buna bağlamıştı.

17. Tang Hanedanlığı büyük yanaklı kadınları doğurgan ve cinsel açıdan yeterli gördüğü için çekiciliği de buna bağlamıştı.

Bu durumda dolgun yanaklı kadınlar, Tang Hanedanlığı için paha biçilemez bir zarafete sahip olarak görülmekteydi. Birçok kadın yanaklarını sevmese de o dönemde yaşayan kadınlar böyle yanaklara sahip olmak için hızla kilo almaktaydı.

18. Edward Dönemi'nde kadınlardın korselerle kendilerine kamburumsu bir duruş sağlaması oldukça trendi.

18. Edward Dönemi'nde kadınlardın korselerle kendilerine kamburumsu bir duruş sağlaması oldukça trendi.

'Sway-Backed Look' olarak geçen bu duruş şekli, dolgun kadın vücudunu ön plana çıkartmayı sağlıyordu. Kadınlar ağırlıklı olarak kum saati benzeri bir görünüş sağlayan korseler kullanıyorlardı. Zamanla bu korselerin yerini, kalçalarını abartılı bir açıyla dışarıda gösteren yeni korseler giymeye başladılar. Ama bu korseler de kadınların omurgalarında kalıcı hasarlara sebebiyet verdi.

Bu içeriklerimize de göz atabilirsiniz 🤗👇

👇

👇

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
38
12
11
7
5
3
2
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın

Diğerlerini anlarım lakin Çinlilerin çok garip bir yol çizdiklerini de söylemek isterim .

Ipek Türkdemir

Siyah diş trendi Doğu Asya'da iki nedenden vardı : Birincisi dişleri korumak içindi çünkü insanlar siyah bir boya alıp dişlerine sürmüyordu. Demir oksit sirk... Devamını Gör

Murat Kaya

lan olum ne pisikopatça işler