Ayakkabı Boyacılığından Halter Milli Takımı'na Bir Azim Öyküsü
Ailesinin geçimine katkı sağlamak amacıyla ayakkabı boyacılığı yaptığı lise yıllarında gittiği spor salonunda halterle tanışan İbrahim Arat, elde ettiği başarılarla milli takıma kadar yükseldi.
Ailesinin geçimine katkı sağlamak amacıyla ayakkabı boyacılığı yaptığı lise yıllarında kilo almak için gittiği spor salonunda halterle tanışan ve elde ettiği başarılarla milli takıma seçilen İbrahim Arat'ın şimdiki hedefi, Rio'daki olimpiyatlarına katılabilmek.
İzmir'de yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen İbrahim Arat, lise yıllarında ayakkabı boyacılığı yaparak ailesinin geçimine katkıda bulundu. Zayıf bir bünyesi olan Arat'ın hayatı, çevresindekilerin tavsiyesi üzerine kilo almak için 2005 yılında gittiği spor salonunda halter antrenörü Selim Savaş ile tanışmasıyla değişti. Savaş'ın desteği ile haltere başlayan, bu arada ayakkabı boyacılığına devam eden Arat, kısa sürede başarılar kazanarak milli takıma seçildi.
Katıldığı 23 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası, Gençler Dünya Şampiyonası ve Üniversite Olimpiyatları'nda üçüncülük, Büyükler Avrupa Şampiyonası'nda ikincilik, Gençler Türkiye Şampiyonası'nda üçüncülük elde eden Arat, gelecek ay Norveç'te yapılacak Büyükler Avrupa Halter Şampiyonası'nın hazırlıklarını milli takımın Çorum'daki kampında sürdürüyor.
Halter ile ayakkabı boyacılığına devam etti
Ankara Büyükşehir Belediyespor Kulübü bünyesinde spora devam eden 28 yaşındaki İbrahim Arat, ayakkabı boyacılığından Halter Milli Takımı'na uzanan hikayesini AA muhabirine anlattı.
İzmir'de ailesinin geçimine katkı yapmak için lise yıllarında ayakkabı boyacılığı yaptığını bildiren Arat, o dönemde çok zayıf olduğu için çevresindekilerin tavsiyesi üzerine kilo almak amacıyla spora başlamaya karar verdiğini söyledi. 2005 yılında spor salonuna gittiğini, burada halter sporuyla tanıştığını belirten Arat, 11 yıldır halterle uğraştığını dile getirdi.
Halterle tanıştıktan sonra hayatının değiştiğine dikkati çeken Arat, şöyle devam etti:
'Küçük yaşlarda maddi ve manevi olarak ailevi sorunlarım vardı. Ailemin geçimine katkı yapmak için sabah okula gidip, öğleden sonra da ayakkabı boyacılığı yapıyordum. Ayakkabı boyacılığından sonra akşamları da halter salonuna gidip çalışma gerçekleştiriyordum. Antrenörüm Selim Savaş beni keşfetti. Yetenekli olduğumu, daha çok çalışmam halinde çok başarılı olacağımı söyledi. Onun desteğiyle haltere başladım. Bu arada 3 yıl boyunca ayakkabı boyacılığı yapmaya devam ettim.'
AA
Yorum Yazın
Keşke saçma sapan şeylerle birbirimizi yemesek de kaynaklarımızı bilime, spora sanata aktarabilsek, ne cevherler sigortalı işe kurban gidiyor.