Anadolu'daki Sanatın ve Medeniyetin Temsilcisi: Eskişehir'e Gittiğinizde Mutlaka Görmeniz Gereken 22 Yer

Eskişehir, ülkemizde daha çok öğrenci şehri olarak bilinen, ortasından Porsuk Nehri'nin geçtiği fevkalade bir şehrimiz. Daha önce hiç gidip görmediyseniz, insanların Eskişehir'i neden bu kadar çok övdüğünü anlamanız biraz zor olabilir. Size bu içerikte, insanların Eskişehir'i neden bu kadar çok sevdiğini ve gittiğinizde mutlaka nereleri gezmeniz gerektiğini anlatacağız...

Odunpazarı semti şehrindeki güneyindeki tepelerde kurulmuş. Geleneksel Anadolu Türk Mimarisi örneklerini koruyan semt, kıvrımlı yolları, çıkmaz sokakları. ahşap süslemeli-bitişik düzenli- cumbalı evleri ile örf, adet ve geleneklerini koruyarak günümüze kadar gelmiş. Ayrıca Odunpazarı'nın ''Tarihi ve Kentsel Sit'' olarak koruma altına alındığını biliyor muydunuz?

Eskişehirlilerin en çok sevdiği yerlerden biri olan Kent Park'ta ülkemizin ilk yapay plajı bulunuyor. Yazın tatile gidemeyenlerin oldukça sevdiği bu plajın yanı sıra açık ve kapalı yüzme havuzları, restoranlar ve kafeler de var. Oldukça geniş bir alana yapılan parkta rahat bir nefes alıp güzel yürüyüşler yapılabilir.

Eskişehir'i herkes Adalar Bölgesi ve Porsuk Çayı'yla bilir. Gondolları, enfes manzarası, kenarlarında yer alan keyifli kafeleri ve dükkanlarıyla en canlı bölgelerden biridir. Ayrıca mutlaka giden herkesin Porsuk Çayı üzerindeki köprülerde çekilmiş bir fotoğrafı vardır. Burayla ilgili bilmediğiniz bir başka bilgi söyleyelim: Porsuk kenarında 1960'lı yıllarda bulunan yazlık sinemalar, 1970'li yıllarda yerini gazinolara, 1980'li yıllarda ise lunaparklara bırakmış. 1980'li yılların sonuna doğru ise lunaparklar yerini kafelere bırakmış, Adalar bir gezinti yeri olmuş...

👆Bu manzarayı bilmeyeniniz var mı? Eskişehir dendiğinde akla gelen ilk yerlerden biri olan Masal Şatosu, artık neredeyse bu şehrin imza yerlerinden biri haline geldi. Fakat aslında burası Sazova'nın yalnızca bir kısmı. 400 bin metrekare üzerine kurulu bu parka neredeyse bütün gününüzü ayırıp doya doya gezebilirsiniz. Çünkü içerisinde Masal Şatosu haricinde, korsan gemisi, gölet, hayvanat bahçesi, sualtı dünyası, Japon bahçesi, Türk Dünyası Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi, Esminyatürk, Bilim Deney Merkezi, Sabancı Uzay Evi, oyun alanları ve restoranlar da var.

Eskişehir'in en önemli müzelerinden biri olan ETİ Arkeoloji Müzesi, Neolitik, Kal- kolitik, Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerini kapsayan yaklaşık 22.500 taşınır kültür varlığına ev sahipliği yapıyor. Müze’nin yaklaşık 1.800 m2’lik kapalı alanında teşhir edilen yaklaşık 2.000 eser dışında kalan ayrıca 20.500 eser 900 m2’lik müze depolarında korunuyor. Görülmeye değer nadide yerlerden biri.

Türkiye'nin ilk cam sanatları müzesi olan Odunpazarı'ndaki Çağdaş Cam Sanatları Müzesi 2007 yılında kurulmuş. Şehrin sanatçı ruhunu yansıtan bir başka mekan burası. İçeride tam 42 cam sanatçısının eserlerini görebilirsiniz, hem de yerli ve yabancı. Cam sanatı hiç ilginiz olmayan bir alan dahi olsa, oldukça ilham verici bir deneyim oluyor burayı gezip görmek.

Odunpazarı Modern Müze, kendi kısaltmalarıyla OMM çok farklı bir yer... Müzenin içerisine girmeden, mimarisiyle sizi derinden sarsan ve büyüleyici etkisine kapıldığınız bir yer düşünün, müzenin kendisi bile sergilenecek bir sanat eseri!  Eskişehir’in tarihi Odunpazarı evlerinin arasında yer alan OMM binası, dünyaca ünlü mimarlık ofisi Kengo Kuma and Associates (KKAA) tarafından tasarlandı; kendisi de Eskişehirli olan mimar ve koleksiyoner Erol Tabanca tarafından hayata geçirildi. 

14 Kasım'a kadar 'Günün Sonunda' sergisini görmeye Odunpazarı Modern Müze'ye gidebilirsiniz. Ziyaret saatleri bilgisini sizin için buraya bıraktık.

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in, Eskişehir’e, kazandırdığı ve Dünyanın pek çok ülkesinde bulunan “Madam Tussaud” Müzesi’nin Türkiye’deki ilk örneği olan “Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi”nde, Yılmaz Büyükerşen’in Büyükşehir Belediyesi’ne bağışladığı, tarihi kişiler ile yerli ve yabancı ünlü 200 kişinin heykeli yer alıyor.

Müzede, Atatürk’ün çeşitli dönemlerini yansıtan heykelleri, Atatürk’ün ailesinin yanı sıra yerli ve yabancı devlet adamlarının, sanatçıların, medya mensuplarının ve sporcuların canlı hissi veren heykelleri, değişik dekorlar önünde sergileniyor. Müzede aynı zamanda Eskişehir’in ve Türkiye’nin tarihinden kesitlere de yer verilmiş. 

İşin daha güzel yanı ise şu, müzenin gelirleri bağış şartı gereğince kız çocukları ile engelli çocukların eğitimi için kullanılıyor...

Atlıhan El Sanatları Çarşısı, Eskişehir’in çok önemli bir değeri olan lületaşının tüm dünyada etkin tanıtımı ve pazarlanması, ayrıca geleneksel sanatlarımıza emek ve hayat veren lületaşı ustalarımızın himaye ve teşvik edilmesi için 2005 yılında, Odunpazarı Belediyesi tarafından hizmete açıldı. Bünyesinde yer alan 25 adet atölyesi ile el sanatlarının üretim, teşhir ve satışının yapıldığı Atlıhan El Sanatları Çarşısı, Türkiye’de lületaşını tanımak ve ürünlerini görmek isteyen insanların da ilk durağı haline geldi.

Porsuk Çayı'nı gezdikten sonra birkaç dakika yürüyüş mesafesiyle Devrim Arabası'nı görmeniz mümkün. TÜRASAŞ Ulaşım Müzesi'nde yer alan Türkiye'nin ilk otomobili Devrim Arabası'nın çok özel bir hikayesi var. Buraya tıklayarak okuyabilir ve müzeyle ilgili daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

Sazova Bilim Kültür ve Sanat Parkı'nda yer alan Eskişehir Hayvanat Bahçesi, Masal Şatosu'nu gördükten sonra mutlaka uğramanız gereken bir yer. Oldukça büyük bir alanda yer alan Hayvanat Bahçesi'nin sadece açık alanında 120 farklı türden hayvan yaşıyor. Penguenler, çöl tilkileri, flamingolar ve favorimiz olan mirketlere gittiğinizde bizim yerimize de el sallayın. Hem çocuklar hem de yetişkinler için harika bir etkinlik bizce...

M.Ö. 12 ve 7. yy arası yaşayan Frigyalıların, Eskişehir-Afyon-Kütahya bölgesinde yaşadıkları alanın günümüze kadar gelmiş kalıntıları Frig Vadisi'nde görülebiliyor. Eskişehir'e kadar gitmişken bu şahane yapıları görmeden gitmemelisiniz. Tıpkı Kapadokya'da olduğu gibi kayaları oyarak yaptıkları evlerin arasında gezmek insana şahane bir his yaşatıyor...

Biraz da doğayla iç içe diyor ve sizi bu muhteşem yerle tanıştırmak istiyoruz. Gürleyik Şelalesi, Eskişehir'in Mihalıççık ilçesine bağlı Gürleyik Köyü'nde bulunuyor. Oldukça popüler olan, özellikle yaz aylarında insanların akın ettiği Gürleyik Şelalesi'nde şahane zamanlar geçirmeniz mümkün. Özellikle Gürleyik Çayı'nda tatlı serin bir yürüyüş de yapabilirsiniz. Ama dikkatli olmakta fayda var, suyun debisi güçlü olabiliyor.

Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü'nün karşısında yer alan Havacılık Müzesi 39.000 m2'lik bir alana yayılmış. Açık hava müzesi şeklinde tasarlanan alanda çeşitli tip ve modellerde sivil ve savaş uçakları ayrıca bir adet polis helikopteri yer alıyor. Kapalı alanda ise pilot giysileri, rozetler, maket uçaklar ve uçak motorları sergileniyor.

Anadolu’da sayıları fazla olmayan ahşap direkli ve ahşap tavanlı camilerin en önemli temsilcilerinden olan Sivrihisar Ulu Cami, 2016 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine kaydedildi. Eskişehir'e gidildiğinde mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir tarihi eser burası. Cami, 1274 yılında Mevlana Celaleddin Rumi’nin müritlerinden ve II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in naiplerinden Emineddin Mikail tarafından yaptırılmış. 1485 metrekarelik bir alana kurulu olan Sivrihisar Ulu Cami’nin çatısını 67 adet ahşap direk taşıyor...

Antik Yunan ve Romalı yazarlara göre Pessinus MÖ 8. yüzyılda bir tarihte yarı mitolojik Frigya Kralı Midas tarafından Kibele kültünün kutsal kenti olarak kurulmuş. 30 yılı aşkın kazılara rağmen hala alanla ilgili pek çok soru işareti mevcut ve Kibele’nin tapınağı henüz keşfedilememiş. Sonuç olarak, Eskişehir'e gidince görmeden dönülmemesi gereken bir yer!

Türkiye’nin en büyük sulak alanlarının başında gelen Balıkdamı Kuş Cenneti çok küçük gölet ve büyük sazlıklardan oluşuyor ve yaklaşık 30 bin dönümlük bir araziye yayılıyor. Doğru bir zamanda giderseniz, binlerce kuşun dansını gökyüzünde izleyebilirsiniz...