9 Soruda Mısır'daki 529 İdam Kararı
9 Soruda Mısır'daki 529 İdam Kararı
Mısır’da bir mahkemenin 529 kişi için aldığı, yakın tarihte eşi görülmemiş toplu idam kararına uluslararası tepki devam ediyor. BM, ABD, Avrupa Birliği ve pek çok uluslararası insan hakları kuruluşunun yanı sıra TBMM de, perşembe günü tüm siyasi parti temsilcilerinin imzası bulunan ortak bir bildiriyle kararı kınadı. Yine Türkiye dahil pek çok ülkede karar aleyhine protesto gösterileri ve imza kampanyaları düzenleniyor.
Peki bu idam kararları nereden çıktı, son karar ne zaman açıklanacak, süreç ne olacak?
Diken'den Işın Eliçin mercek altına aldı...
1- Bu neyin davası?
Mısır’ın demokratik seçimle göreve gelen ilk cumhurbaşkanı olan Müslüman Kardeşler kökenli Muhammed Mursi, aleyhindeki kitlesel protestoların ardından 3 Temmuz’da dönemin Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı Abdülfettah Sisi liderliğindeki askeri darbeyle devrilmişti. Bunun üzerine onbinlerce Müslüman Kardeşler taraftarı darbeyi protesto etmek üzere sokaklara çıkarak, günler süren oturma ve işgal eylemleri düzenledi. Darbe karşıtlarının başkent Kahire’de kurduğu iki büyük kamp, 14 Ağustos 2013′te, 600’e yakın kişinin ölümüyle sonuçlanan kanlı bir müdahaleyle dağıtıldı. Minye’deki dava, işte bu kanlı müdahale ertesinde patlak veren ve bir polis memurunun ölümüyle sonuçlanan olaylarla ilgili.
2- Sanıklar neyle suçlanıyor?
Minye ve civarında 15-16 Ağustos’ta devam eden protestolarda, hükümet binalarının yanı sıra darbeyi destekledikleri iddiasıyla Hristiyanlara ait işyerleri ve kiliseler kundaklanmış, bir karakola da saldırı düzenlenmişti. Dava dosyasında adı geçen 545 sanık, işte bu olaylara katıldıkları gerekçesiyle yargılandı. Yöneltilen suçlamalar şöyleydi: Cinayet ve cinayete teşvik, kamu malına ve özel mülkiyete zarar vermek, devlete ait silahları çalmak, şiddeti teşvik, kamu düzenini bozmak ve yasaklı örgüte üyelik.
3- Davayı nasıl bir mahkeme görüyor?
Askeri darbenin ardından, askeri yönetim Müslüman Kardeşler hareketini ‘terör örgütü’ ilan edip tümüyle tasfiyeye girişti. Bu çerçevede, son dokuz ay içinde 16 binden fazla kişi tutuklanıp hapse atıldı; binlerce kişi için de yakalama emri çıkarıldı. Ocak ayındaysa, ‘terör suçları ‘ kapsamında değerlendirilen bu yeni davalara bakmak üzere her biri üç ayrı bölgeden sorumlu, tek hakimli dokuz yeni mahkeme kuruldu. Minye’deki mahkeme de işte onlardan biri.
4- Dava sürecinde neler yaşandı?
545 sanıklı dava rekor bir hızla iki celsede tamamlandı. Duruşmalara sadece tutuklu yargılanan 147 sanık katıldı. Hakim Said Yusuf 22 Mart’ta, bir saat bile sürmediği söylenen ilk duruşmada ne iddia makamının suçlamaları okumasına gerek gördü, ne de savunmaya itiraz için söz hakkı verdi. Yani sanıkların hiçbiri tek tek hangi suçla itham edildiklerini dahi öğrenemedi. 24 Mart’taki ikinci duruşmadaysa, hakim yine 20 dakika gibi kısa bir sürede kararını açıkladı: 16 kişi beraat etti, 402’sini gıyaben toplam 529 kişi de idam cezasına çarptırıldı.
5- Karar kesinleşti mi, temyiz şansı var mı?
Mahkemenin kararı henüz kesinleşmedi. Zira Mısır yasaları gereği, idam kararları ülkenin en yüksek dini otoritesinin, yani Baş Müftü’nün onayına sunulmak zorunda. Müftü’nün kararıysa bağlayıcı değil, tavsiye niteliğinde. Davayı gören Hakim Said Yusuf, Müftülük’ten gelecek yanıtı da değerlendirdikten sonra sanıklar hakkındaki kesin hükmünü 28 Nisan’daki duruşmada verecek. Savunma heyeti de işte bu tarihten sonra, itiraz başvurusu yapabilir ve davayı temyize götürebilir. Geçen hafta Fransız gazetesi Le Figaro’ya demeç veren Mısır Dışişleri Bakanı Nebil Fehmi, gıyaben hüküm giyenlerin zaten yeniden yargılanmak zorunda olduğunu ve tüm sanıklar için hem şeklen hem de içerik açısından temyiz hakkı bulunduğunu söyledi. Mısırlı Bakan, hükümler değişmese dahi, cezaların infaz edilmeyebileceğini de söyledi. Fehmi, Mayıs sonunda seçilecek yeni Cumhurbaşkanı’nın af çıkarabileceğini kaydetti.
6- Karara nasıl tepkiler geldi?
İdam cezaları ülke çapında irili ufaklı protesto gösterilerine yol açtı. Hükümet yargı bağımsızlığını gerekçe göstererek kendini sıyırmaya çalışsa da, darbeye destek vermiş çevrelerde dahi adalet sistemine yönelik sert eleştiriler yapılıyor. Toplu idam cezası, dünya çapında da büyük tepki gördü. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, dava sürecindeki usülsüzlüklere vurgu yaparak, kitlesel idam kararının adil yargılanma ve yaşam hakkı başta olmak üzere evrensel insan haklarının hukukunu ihlal ettiğini duyurdu. Avrupa Birliği de benzer bir açıklamayla kınama yayınlarken, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry karardan ‘derin rahatsızlık ‘ duyduğunu ifade etti. Uluslarası Af Örgütü’nün kararın bozulması için yaptığı çağrıyı, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Amerikan yönetimine, Mısır’a yardımları yeniden başlatmaması için yaptığı çağrı izledi. İnternet üzerinden örgütlenerek uluslararası insan hakları savunuculuğu yapan AVAAZ Hareketi, internet sayfasında Mısır’daki idamların durdurulması için imza kampanyası başlattı. Avaaz’ınkini başka benzer imza kampanyaları da izledi.
7- Türkiye’de karar nasıl karşılandı?
Karar, yerel seçim kampanyalarının en gerilimli dönemine denk geldi; Başbakan Tayyip Erdoğan kararın açıklandığı gün Keçiören mitinginde “529 idam kararı… Ey Batı neredesin, sesin niye çıkmıyor? Hani Avrupa Birliği’nde idam kalkmıştı? Niye sesiniz çıkmıyor? Avrupa’da idam cezası kaldırılmadı mı? ” ifadesi kullanmış ancak seçim sonrası Meclis’teki ilk grup toplantısında konuyu gündeme almaması dikkat çekmişti.
Twitter yasağı ertesinde sosyal medyada başlatılan protesto ve imza kampanyalarının başınıysa, daha çok idam cezasına ilkesel olarak karşı çıkan kesimler çıktı. Yaz boyunca Mısır’daki darbeyi protesto etmek ve Mursi’ye de destek vermek üzere gösteriler düzenleyen AKP’lilerin idam cezası konusunda daha sessiz bir tutum takındığına dair eleştiriler yöneltildi. Ancak perşembe günü TBMM’deki tüm partilerin ortak imzayla kınama kararı yayınlaması ardından, AKP teşkilatları da çeşitli illerde protesto gösterileri düzenlemeye başladı.
8- Başka idam kararları bekleniyor mu? Benzer davalarda durum ne?
Minye’deki mahkeme, yine yüzlerce sanıklı benzer üç davaya daha bakıyor. Aralarında Müslüman Kardeşler’in Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii’yle, Müslüman Kardeşler’in kapatılan partisi Hürriyet ve Adalet’in eski genel başkanı ve eski meclis başkanı Said El Katatni’nin de bulunduğu 683 sanıklı bir davanın ilk duruşması da, idam kararlarının hemen ertesinde 25 Mart’ta görüldü.
600 civarında sanığın kaçak olduğu bu dava, yine ağustos ortasında Salamut kentinde çıkan ve altı kişinin ölümüyle sonuçlanan şiddet olaylarıyla ilgili. Sanıklar yine cezası idamı da içeren suçlarla yargılanıyor. Bedii, yine aynı mahkemede görülen, bu kez üçü tutuklu 204 sanıklı bir başka davada daha yargılanıyor. Bu davaysa aynı tarihlerde el Adava kentindeki protesto gösterileriyle ilgili. Mursi hakkında da dört ayrı dava bulunuyor; iddialar arasında devlet sırlarını yabancı ülkelerle paylaşmak, teröre destek vermek gibi cezası idam olan suçlar da bulunuyor.
9- Mısır’da idam cezalarının infaz edilme sıklığı nedir?
Uluslararası Af Örgütü’nün idam cezalarıyla ilgili son raporuna göre, Mısır’da 2012′de 100, 2013′teyse 109 kişi hakkında idam kararı verildi. Ancak bunların infaz edildiğine dair teyit edilmiş bilgi yok. Af Örgütü kayıtlarında 2011′de bir, 2010′da dört, 2009’da beş, 2008’deyse 2 kişinin idam cezası infaz edilmiş görünüyor. Yetkililer idam hükümlülerine dair mevcut istatistikleri paylaşmıyor. Af Örgütü’nün ulaşabildiği veriler ışığında, 1981-2000 yılları arası için paylaştığı rakamlarsa şöyle: 709 idam hükmü, 248 infaz. Mısır’da idam cezasının infazı için kullanılan yöntem asmak.
IŞIN ELİÇİN
diken.com.tr
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!