2014, Ak Parti'nin En Zor Avrupa Birliği Yılı Olacak
2014, Ak Parti'nin En Zor Avrupa Birliği Yılı Olacak
SELÇUK GÜLTAŞLI HABERLER Dünya
Başbakan Erdoğan’ın Gezi Parkı olaylarını milletlerarası güçler ve yerli işbirlikçilerine bağlaması, yolsuzluk soruşturmasında AB’nin en temel ilkesi olan hukukun üstünlüğüne kasteder bir intiba vermesi, 2014’ü Brüksel-Ankara ilişkileri açısından gerilimin kaçınılmaz olarak artacağı bir sene haline getirecek.
Elan kabinede Avrupa Birliği bakanımız olsa da AK Parti iktidarının Brüksel’den gelen mesajları ne kadar ciddiye aldığı sorusu sık sık gündeme getiriliyor. AB’nin Türkiye üzerindeki nüfuzunu kendi hataları neticesinde büyük oranda kaybettiği doğru. Brüksel’den gelen ve gelecek olan uyarı ve mesajların değerinin azaldığı tespiti yerinde olmakla birlikte, ülkeyi nereye götürdüğü iyice müphemleşen AK Parti iktidarı karşısında AB’nin ne diyeceği geniş halk yığınları ve sivil toplum açısından her zamankinden daha değerli olacak. Kâğıt üzerinde, yani müzakere fasılları çerçevesinde, 2013’e baktığımızda üç buçuk yıl aradan sonra bir faslın açıldığı, bir de vize muafiyeti yolunda Geri Kabul Anlaşması’nın imzalandığı görülüyor. Öte yandan, Fransa’nın 2007’de askıya aldığı 5 fasıldan sadece birini müzakereye açması ve mayısta yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesi Türkiye’ye ‘benden daha fazlasını bekleme’ mesajı göndermesi, 2014’ün fasıllar açısından durağan geçeceğine işaret ediyor.
Yaşananlara göz attığımızda ise daha karamsar ve gittikçe karamsarlaşan bir tablo var karşımızda. 2013’te patlayan iki olay ve iktidarın bu hadiselere tepkisi 2014’ü AK Parti’nin en zor AB yılı yapmaya aday. ‘Reformcu’ Erdoğan’ın Gezi Parkı olaylarını AB reformları neticesinde demokratik kemalde demlenmiş bir lider yerine ‘eski Türkiye ve Kemalist’ söylemi tevarüs etmiş bir başbakan olarak değerlendirmesi, ardından 17 Aralık’ta patlayan yolsuzluk soruşturmasında AB’nin ve Kopenhag Kriterleri’nin en temel ilkesi hukukun üstünlüğüne kasteder bir intiba vermesi 2014’ü AB-Türkiye ilişkileri açısından gerilimin kaçınılmaz olarak artacağı bir sene haline getirecek. Erdoğan’ın yeni yıl konuşmasında birkaç cümle ile AB reformlarını hızlandıracağı mesajının, yargıya alenen müdahale edildiği, soruşturmaların engellendiği, medya patronlarına keyfi yasakların getirildiği, savcıların bizzat Başbakan tarafından tahkir ve tezyif edildiği bir ortamda kabul görmesi de, inandırıcı olması da mümkün değil. Bir de yolsuzluk soruşturması neticesi görevden alınanlardan biri AB Bakanı ise Brüksel’i reformlar konusunda ikna etmek hayli zorlaşacak.
BRÜKSEL’DE KOMPLO TEORİLERİNİN ALICISI YOK
Gezi Parkı’nı komplo teorilerine sığınarak izah eden Erdoğan’ın çok daha ciddi yolsuzluk iddialarını mezkur teorilerini zenginleştirerek açıklama çabası Brüksel’de kaygıyla takip ediliyor. 2014, yolsuzluk soruşturmasının hemen ardından devlet içinde paralel devletin keşfi, Adli Kolluk Yönetmeliği’nin bir gecede değiştirilmesi, bu yönetmeliği askıya alan Danıştay’ın yapısının değiştirilmesi için hazırlıklara başlanması, fişleme iddialarının ayyuka çıkması, 3 yıl önce iktidarın ‘ölümüne’ desteği ile değiştirilen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu için Erdoğan’ın ‘hata yaptık’ açıklaması ve ilk fırsatta değiştirmek için harekete geçeceğini duyurması, Türkiye’nin nasıl bir istikamete doğru yol aldığı sorularının yoğunlaşacağı bir yıl olacak. Gezi Parkı’ndan sonra yolsuzluk soruşturmalarından önce AB üyelerinin Türkiye’nin akıbetinden endişe ettiklerini, Erdoğan’ın hızla otoriterleşen idaresi ile ülkenin ‘korsan devlet’ olma ihtimalinin daha yüksek sesle tartışıldığını duyuyorduk. Bundan sonra bu endişelerin daha yüksek sesle dile getirileceğini öngörebiliriz. Yolsuzluk soruşturması ve Gezi’nin sebeplerini “hızlı tren, 3’üncü köprü, havalimanı, nükleer santral, Boğaz’a ikinci tüp geçit gibi, onun yanında Kanal İstanbul gibi küresel projeleri” akim bırakmaya çalışan milletlerarası güçler ve yerli işbirlikçilerine bağlayan Erdoğan’ın inandırıcılığının en sert darbe alacağı yıl olması kuvvetle muhtemel 2014’ün. 21 Ocak’ta Brüksel’i ziyaret edecek Erdoğan’ın, zor sorulara hazırlıklı olması gerekiyor.