Türkiye'nin Gelmiş Geçmiş En Filozof Yazarı ve Oyuncusu Ferhan Şensoy'un Hayatıyla İlgili Az Bilinen Detaylar
Bazı insanları anlatmak için kelimeler yetmez ya, biz yine böyle bir işin altına gireceğiz. Yaşarken kıymetini bilelim diye Ferhan Şensoy'u yeniden hatırlayacak, hatta onunla ilgili bilinmeyenlerle dolu küçük bir yolculuğa çıkacağız...
Bazen neye sahip olduğumuzu unuturuz ya, hatırlayıp kendimizi şanslı hissedelim diye Ferhan Şensoy'u analım istedik. O sadece bir "tiyatrocu" olarak tanımlayamayacağımız kadar derya deniz bir insan.
Nerden başlasak, nasıl anlatsak... Samsun'un Çarşamba ilçesinde doğduğunda herhalde hiç kimse onun bir gün bu kadar başarılı bir tiyatrocu olacağını tahmin etmemişti.
Çarşamba'dan kalkıp Galatasaray Lisesi'ne gitmesi ise onun hayatındaki belki de en önemli dönüm noktası.
İlerleyen yıllarda yazdığı oyunlar ve skeçler, efsane Devekuşu Kabare'de sergilenmeye başlıyor. Bir düşünün o kadronun muhteşemliğini!
Oyuncu olmak isterken babasının zoruyla Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Mimarlık okumaya başlıyor ama ne fayda...
Fransa, Kanada ve Avrupa turnesi derken, Türkiye'ye dönüyor... Ha bu arada, size Ferhan Şensoy'un Kanada'da sevgilisiyle yaşadığı ilginç bir olayı anlatalım:
Fakat onun en büyük aşkı Monique değil. Daha romantik, hatta çok daha dramatik bir Civciv'i vardı onun...
Bir de kitapları var tabii. Okumayı seven her insanın kütüphanesinde mutlaka bulunması gereken kitaplar onlar.
Tek kanallı televizyon dönemlerinde bize Varsayalım İsmail gibi muhteşem bir diziyi kazandırması ise müthiş bir olay.
Münir Özkul, yeteneğinin bir nişanesi olarak bir meddah geleneği olan kavuğu, 1989 yılında ona veriyor.
Türk tiyatrosunun en komik oyuncusu nişanesi olan Kavuk, Kel Hasan Efendi’nindi. Kel Hasan Efendi, Kavuk'u ilk olarak kendi öğrencisi de olan İsmail Dümbüllü'ye vermişti. İsmail Dümbüllü ise 1968 yılında yeteneğinin nişanesi olarak Özkul’a düzenlenen bir törenle Kavuk'u devretmişti. Usta isim yaklaşık 21 yıl Kavuk’u taşıdı. O süre zarfında birçok filmde insanları güldürdü, ağlattı, düşündürttü, duygulandırdı. 1989 yılında ise Kavuk'u Ferhan Şensoy’a devretti.
2016 yılında da Ferhan Şensoy kavuğu, Rasim Öztekin'e devretti.
Peki Ferhan Şensoy'un Sezen Aksu ile başrolleri paylaştığı "Büyük Yalnızlık" isimli bir filmde oynadığını da biliyor muydunuz?
Ferhan Şensoy'u yakından takip edenler elbette biliyordur ama bilmeyenler de vardır diye bu bilgiyi buraya bırakalım.
Fakat son dönem işlerinden olan "Pardon" filmi, bizim için kült filmler sıralamasının en üstlerinde yer alıyor. Öyle değil mi İbrahim?
Film, Ortaoyuncular Tiyatro Topluluğu'nun 1998 yılında oynadığı “Çok Tuhaf Soruşturma” adlı oyundan sinemaya uyarlandı.
O zaman şuraya hemen bir İbrahim'in "Siee siee sieee" tavırlarını da bırakalım.
Peki "Şans Kapıyı Kırınca" filminin Küba'daki çekimleri sırasında Fidel Castro'nun Ferhan Şensoy ve ekibine maaş bağladığını söylesek?
Evet aynen öyle. Filmin oyuncularından İlkay Saran olayı şöyle anlatıyor:
Ferhan ile 'Şans Kapıyı Kırınca' filmini çekmek üzere Küba'ya gittik. Bir gün sette çalışırken Fidel Castro tarafından görevlendirilen bir adam bize zarflar getirdi. Zarflarda yönetmen Ferhan Şensoy için 20, oyuncular için 10, teknik ekip için de 5'er dolar vardı. Ferhan Şensoy parayı kabul etmeyip gönderdi. Tabii biz de geri verdik. Ancak para, şöyle bir notla sete geri gönderildi: 'Topraklarımda çalışan hiçbir işçinin emeği karşılıksız kalamaz. Ülkemde çekim yaptığınız için teşekkür ederim. Fidel Castro'... Fidel Castro'nun bu notundan çok etkilenen Ferhan Şensoy ve bizler parayı kabul ettik. Sonra da paranın hepsini toplayıp Küba'daki bir tiyatroya bağışlamıştık.
Ferhan Şensoy'un bir hayat filozofu ve çağdaş düşünce insanı olduğunu da konuşmadan geçmeyelim. Hatta onun duvarlara kazınacak sözlerinden birkaçını da buraya bırakalım:
'Hiçbir okul, mesleğinin erbabını mezun etmez; o mesleği seçmeye niyetli adaylar yetiştirir.'
'Düşünmek bir tuzaktır, akıl dürter huzuru. Mutlu yaşamak için, aptal olmak gerekli.'
'Rıza ancak aksini tercih ettiğinizde ezilmeyeceğiniz, aç kalmayacağınız, dışlanmayacağınız, dövülmeyeceğiniz şartlar sağlandığında rızadır.
Ferhan Şensoy ile aynı çağda yaşamış olmak bile bizler için büyük bir şans. Kitaplarından, oyunlarından ve söylemlerinden öğrendiğimiz o kadar çok şey var ki...
"İnsan bir güzelliğin farkına varamıyorsa, o güzelliği hak etmiyor demektir" demiş. Umuyoruz ki seni hak edecek kadar fark edebilmişizdir Ferhan Şensoy...
Bu beş benzemez dünyada sen hiç eksik olma...
Yorum Yazın
o örgüt ibrahime kaldı ise örgüt bile sayılmaz
Derya Baykal'a hiç yer verilmemiş yeni nesil onu tv programından bilir yada kizlarindan ama aynı ev dahil yıllarca aynı sahneyi paylaştılar
"Düşünmek bir tuzaktır, akıl dürter huzuru. Mutlu yaşamak için, aptal olmak gerekli."