onedio
Görüş Bildir
Son Padişah Vahdettin'in Eşleri Cumhuriyet Sonrası Neler Yaptı?
Son Padişah olmasından ötürü hem entelektüel hem de popüler kültürde Vahdettin kendisine sürekli yer bulur. Biz de burada hakkında çokça yazmışızdır. Bu sefer ise Son Padişah ile ilgili farklı bir noktaya bakmak istiyoruz, kendisinin eşleri ve bu Hanım'ların yaşayışlarına.
Günümüzde Dizi ve Filmlerin Çekildiği Beykoz Kundura'nın Geçmişten Günümüze Tarihi
1800’lerin başına uzanan tarihi ile Türkiye’nin en önemli endüstri miraslarından biri sayılan ve 2018’den beri de İstanbul’un gözde kültür ve sanat merkezlerinden birine dönüşen Beykoz Kundura, Osmanlı İmparatorluğu ve Cumhuriyet’i kapsayan zengin bir geçmişe sahip.Osmanlı döneminde deri ve kâğıt imalathanelerinin bulunduğu bu alan Cumhuriyet’ten sonra Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası olarak faaliyetine devam etti. Türkiye’nin değişen ekonomisi ve politik tavrı doğrultusunda 1999 yılında üretime son veren fabrika, 2004 yılında Yıldırım Holding bünyesine katılmasıyla birlikte film ve kültür sektörünün merkezlerinden birine dönüştü.
Reklam
Karadeniz'de Batan Alman Denizaltı: Fatih Sultan Mehmet'e Özenen Hitler, Denizaltılarını Karadan Yürütmüş
Son birkaç yüzyıldır sularla kaplı olan dünyada denizlerin üstü kadar altı da yolculuk için kullanılıyor. Denizaltı adı verilen araçlar, suların altında yolculuk yapmayı sağlıyor ve bu yönüyle askerî amaçlarla sıklıkla tercih ediliyor. Ama askerî amaçla kullanılan denizaltıların sonu her zaman iyi olmuyor. Birçok denizaltı, suların altına gömülmüş durumda. Hatta Türkiye'deki denizlerin altında olanlar da var. Haydi Karadeniz’e gömülen denizaltılardan birini ve çarpıcı hikâyesini birlikte inceleyelim.
Reklam
Modern Tıbbın Gelişimine Şükrettirip Orta Çağda Milyonlarca İnsanın Ölümüne Sebep Olan Bulaşıcı Hastalıklar
Tahmin edebileceğiniz gibi Orta Çağda hayat oldukça zordu. İnsanlar çok fazla kaynağa sahip değillerdi ve oldukça kötü sağlık koşullarında yaşıyorlardı. Kötü kanalizasyon sistemleri nedeniyle sokaklar dışkı ve kirli su ile doldu. Buna ek olarak enfeksiyon ve viral yayılmaya karşı savunma alanları da yoktu. Kötü sağlık koşullarının tek nedeni açık lağımlar değildi, insanların kendileri de o kadar hijyenik değildi. Böyle bir ortamda da hastalıkların yayılması ve ölümle sonuçlanması çağın şartlarına göre normaldi. Gelin milyonların ölümüne sebep olan 5 hastalığı birlikte inceleyelim 👇
Reklam
Cumhurbaşkanı Seçildi, Venizelos'u Ankara'da Ağırladı; Atatürk'ün Günlükleri: 24-30 Ekim
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.' derken onu daha iyi anlayabilmek için eylemlerini, söylemlerini anlamamız gerektiğini ifade eder. İşte bu yüzden biz de onun günlüklerinden yola çıkarak onu daha iyi anlayalım istedik. Bakalım Büyük Kurtarıcı geçmişte, 24-30 Ekim arasında neler yapmıştı?Kaynak: Atatürk Araştırma MerkeziKronolojik Fotoğraflar: İşte Atatürk
Dünya'nın En Güzel  Üniversite Kütüphaneleri
Günümüze kadar gelebilen tarihi kütüphaneler vardır. Buradaki tarihi koku, öğrencileri cezbetmek için çoğu zaman yeterli olabilir. Ayrıca son teknoloji ile inşa edilmiş lüks ve modern kütüphaneler de öğrencileri çekmek için ideal yerler olabilir. Çeşitli aktiviteler, modern ya da tarihi kaynaklar, oturma düzenleri, masalar, sıralar, kullanılan ekipmanlar, iç tasarım, dış dizayn gibi onlarca seçeneğin birer seçim nedeni olduğu kütüphaneleri bir araya topladık. İşte Dünya'nın en iyi üniversite kütüphanelerine birlikte bakalım.
Ufak Rötuşlardan Düşmanlarını Silmeye... Tarihi Değiştiren İlk Photoshop Ustası Joseph Stalin Olabilir mi?
Instagram veya TikTok fenomenleri fotoğraflarında photoshop veya filtre kullanmalarıyla ünlüler, biliyorsunuz ki. Fotoğraf düzenleme, günümüzde çok popüler olsa da aslında uzun bir geçmişi var. Adobe Photoshop 1988'de geldi, bu yüzden çoğu fotoğraf bundan sonra rötuşlandı. Peki, Sovyet diktatörü Joseph Stalin'in fotoğraflarında rötuş yapmış olabileceğini duymuş muydunuz? Detaylara buyurun 👇
Reklam
20. Yüzyılda Anadolu Topraklarında Yetişen Osmanlı Döneminin Önemli Tıp Kadınları
2. Meşrutiyet ile birlikte hızlanan modernleşme hareketleri kadınların toplumun aktif bir parçası olup olmadığını tartışırken, aynı toplumda yaşayan Ermeni, Musevi, Rum cemaatinin kızları yurtdışında tahsile başlamış ve özellikle de toplumun en fazla ihtiyaç duyduğu tıp, eczacılık, hemşirelik gibi meslek dallarında diplomalarını alarak ülkelerine dönmüşlerdir. Bu çalışma Osmanlı tebaasından Dr. Zaruhi Serope Kavalcıyan, Dr. Ophelia A. Nargararyan ve Dr. Amelia Frisch'in tıp alanında eğitim almak amacıyla yaşadıkları süreci, aldıkları eğitimi ve ülkelerine döndüklerinde her tıp eğitimi almış Osmanlı erkeğinin sahip olduğu hakları kullanmak adına gösterdikleri çabayı gözler önüne sermeye çalışmaktadır.
Reklam
Reklam