Görüş Bildir
Haberler
Yıldız Haritasına Bakarak Büyük Oğlu Tarafından Öldürüleceğini Bilen Uluğ Bey'in Katili Aslında Astroloji mi?

Yıldız Haritasına Bakarak Büyük Oğlu Tarafından Öldürüleceğini Bilen Uluğ Bey'in Katili Aslında Astroloji mi?

Uluğ Bey'i çoğu okurumuzun tanıdığına eminiz. Kendisi astronomi tarihinin önemli isimlerinden biri ve aynı zamanda bir hükümdar. Yani bu dünya tarihinde pek görünmezken bir Türk, hem astronom hem de hükümdarmış zamanında. Ancak biz bugün Uluğ Bey'in öldürülmesi ile astroloji arasındaki ilişkiye değineceğiz biraz.

Kaynak: Yavuz Unat

İçeriğin Devamı Aşağıda

22 Mart 1394'te doğan Uluğ Bey, Timur'un torunudur. Henüz daha 16 yaşındayken babası Şahruh, Uluğ Bey’e Semerkant merkezli Mâverâünnehir bölgesinin yönetimini verir.

22 Mart 1394'te doğan Uluğ Bey, Timur'un torunudur. Henüz daha 16 yaşındayken babası Şahruh, Uluğ Bey’e Semerkant merkezli Mâverâünnehir bölgesinin yönetimini verir.

Ancak kendisi 38 yıl yönettiği bu bölgede daha çok bilim, ilim, sanat ve edebiyatla ilgilenir. Bunun sonucu, yaşadığı dönemde Semerkant önemli bir entelektüel merkez haline gelir.

Bu arada Uluğ Bey'in iki oğlu olur: Büyük oğlu Abdüllatif Mirza ve küçük oğlu Abdülaziz Mirza. Hikayemizin ilginçleştiği nokta da buradadır.

Bu arada Uluğ Bey'in iki oğlu olur: Büyük oğlu Abdüllatif Mirza ve küçük oğlu Abdülaziz Mirza. Hikayemizin ilginçleştiği nokta da buradadır.

Uluğ Bey bir astronom olduğu kadar astrologtur da. Ve sıklıkla kendisi için fal bakarak kehanet geliştirmeye çalışır. Ve bir gün yine yıldız haritasını incelerken belki de hayatına mal olacak şu sonucu çıkarır: Büyük oğlu Abdüllatif tarafından öldürülecektir.

Sene 1447'yi gösterdiğinde aileyi bir arada tutan Uluğ Bey'in babası Şahruh ölür. Ve taht kavgası başlar. Uluğ Bey, Semerkant'ı küçük oğlu Abdülaziz'e bırakarak Horasan'a hareket eder.

Sene 1447'yi gösterdiğinde aileyi bir arada tutan Uluğ Bey'in babası Şahruh ölür. Ve taht kavgası başlar. Uluğ Bey, Semerkant'ı küçük oğlu Abdülaziz'e bırakarak Horasan'a hareket eder.

Ancak sadece Belh'i ele geçirebilir. 1448’de büyük oğlu Abdüllatif’in desteğiyle Herat şehrine girer ve şehre dokunmadıysa da dış mahallelerin düşmanla iş birliği yaptığı gerekçesiyle askerler tarafından yağmalanmasına izin verir.

Bu sırada Ebülhayr Han’ın Semerkant’a saldırdığını ve sarayını tahrip ettiğini öğrenince geride Abdüllatif’i bırakıp Herat’tan ayrılarak küçük oğlunun yanına dönmek ister.

Bu sırada Ebülhayr Han’ın Semerkant’a saldırdığını ve sarayını tahrip ettiğini öğrenince geride Abdüllatif’i bırakıp Herat’tan ayrılarak küçük oğlunun yanına dönmek ister.

Ancak Uluğ Bey belki de yıldız haritalarının kendisine bildirdiğine öyle inanmıştır ki geçmişte büyük oğlu Abdüllatif'e oldukça kötü davranır. Yani Uluğ Bey kehanetini doğrulamaya çalışan bir kahin gibidir sanki.

Uluğ Bey, mesela, yönetime geldiğinde hazineden vermesi gereken hisseyi Abdüllatif'e vermez. Ayrıca Herat’a Abdüllatif’in yardımıyla girdiği halde bunu fetihnâmelere küçük oğlu Abdülaziz’in yardımı olarak kaydettirir.

Uluğ Bey, mesela, yönetime geldiğinde hazineden vermesi gereken hisseyi Abdüllatif'e vermez. Ayrıca Herat’a Abdüllatif’in yardımıyla girdiği halde bunu fetihnâmelere küçük oğlu Abdülaziz’in yardımı olarak kaydettirir.

Abdüllatif’in Herat’ı istemesine rağmen Uluğ Bey onu Belh valiliğine tayin eder. İşte bu davranışlar yüzünden baba ile oğlu arasında bir soğukluk ve kırgınlık meydana gelir.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Ve Uluğ Bey’in Herat’tan ayrılmasını fırsat bilen büyük oğul Abdüllatif babasına karşı bir ordu hazırlayarak Ceyhun kenarında onunla birkaç defa çarpıştıysa da yenilir.

Ve Uluğ Bey’in Herat’tan ayrılmasını fırsat bilen büyük oğul Abdüllatif babasına karşı bir ordu hazırlayarak Ceyhun kenarında onunla birkaç defa çarpıştıysa da yenilir.

Ancak Abdüllatif vazgeçmez, Semerkant yolundaki babasını takip eder. Uluğ Bey de bunun farkındadır ve tekrar ordusuyla oğlunun üzerine yürür. Ancak bu sefer yenilir ve Semerkant'a doğru kaçmaya başlar.

Bu sırada Uluğ Bey'in yanında yetişen Ebu Said Mirza Han, Semerkant'ı ele geçirir ve şehrin kapılarını Uluğ Bey'e kapatır.

Bu sırada Uluğ Bey'in yanında yetişen Ebu Said Mirza Han, Semerkant'ı ele geçirir ve şehrin kapılarını Uluğ Bey'e kapatır.

Abdüllatif de Semerkant'ın dış bölgesi, Dımaşk'ta babasını mağlup eder. Uluğ Bey ve küçük oğlu Abdülaziz'in, Abdüllatif'e teslim olmaktan başka çareleri kalmaz.

İran asıllı ve Abdüllatif yanlısı Abbas adlı bir kişinin başkanlığında kurulan mahkeme Uluğ Bey'i ve Abdülaziz’i şeriata muhalefetten idama mahkûm eder.

İran asıllı ve Abdüllatif yanlısı Abbas adlı bir kişinin başkanlığında kurulan mahkeme Uluğ Bey'i ve Abdülaziz’i şeriata muhalefetten idama mahkûm eder.

Uluğ Bey de bunun üzerine hükümdarlık hak ve iddiasından vazgeçip oğlunun egemenliği altında yaşamaya razı olur ve Abdüllatif’ten hacca gitmek için izin ister.

Her ne kadar oğlundan izin alıp yola çıkarak Semerkant'tan ayrılmış olsa da kumandanlar bu durumun sakıncalı olduğu hususunda Abdüllatif'i ikna ederler.

Her ne kadar oğlundan izin alıp yola çıkarak Semerkant'tan ayrılmış olsa da kumandanlar bu durumun sakıncalı olduğu hususunda Abdüllatif'i ikna ederler.

Ve 'kehanet yerine gelirerek' Uluğ Bey, 25 Ekim 1449'da Semerkant’a bir iki günlük mesafede 'büyük oğlu tarafından öldürülür.' İki gün sonra ise Abdüllatif, yine bir suikast sonucu kardeşi Abdülaziz'i öldürür.

Şimdi siz söyleyin dostlar: kehanet doğru mu çıktı yoksa Uluğ Bey kehanetinin peşinden gidip adeta onu doğruladı mı?

Şimdi siz söyleyin dostlar: kehanet doğru mu çıktı yoksa Uluğ Bey kehanetinin peşinden gidip adeta onu doğruladı mı?

Ne dersiniz?

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
9
2
2
1
1
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
zeyzeyy5

Adam kendini öldürtmek icin bütün bileşenleri tamamlamış amk