Görüş Bildir
İnternet Pantheon'unun 12 Tanrısı
İnternet ailesi gün geçtikçe büyüyor, kendi ortamını oluşturuyor. Böyle büyük bir topluluğu yönlendiren tanrıların olmadığını düşünmek saflık olur dedik ve sizin için internetin 12 tanrısını belirledik.
Geçtiğimiz Haftanın Mutlaka İzlemeniz Gereken 10 Videosu
Geçtiğimiz haftanın en çok izlenilen, tartışılan ve dikkat çeken videoları karşınızda. İyi seyirler... Daha fazla eğlenceli video için Videolar butonunu ve her videonun üzerine gelince solunda açılan paylaş kısmını kullanabilirsiniz!
Tarihi Yarımada’ya Hançer
Deniz altındaki tünel kazı çalışmalarına başlanan Avrasya Tüneli Projesi, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Tarihi Yarımada’da 8 şeritli bir ‘otoban’ öngörüyor. Uzmanlar, projenin bölgenin tarihi dokusunu tahrip edeceğini belirtiyor.İstanbul Boğazı’nın iki yakasını Kazlıçeşme-Göztepe hattında karayolu tüneliyle bağlayacak Avrasya Tüneli Projesi’nin deniz altındaki tünel kazı çalışmalarının başlaması projeye ilişkin tartışmaları da tekrar gündeme getirdi. Birgün gazetesinden Olgun Kundakçı'nın haberine göre, uzmanlar, UNESCO tarafından 1985 yılından bu yana Dünya Miras Listesi’nde yer alan Tarihi Yarımada’nın projeden olumsuz etkileneceğini belirtiyor. Tarihi Yarımada’yı denizin altından tünel ile Anadolu yakasında bağlayan proje, İstanbul’un anayasası kabul edilen 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda yer almıyor. Çevre Düzeni Planı’nda başta Tarihi Yarımada olmak üzere kentin tarihi dokuya sahip alanlarında araç trafiğinin azaltılması öngörülürken, projeyle birlikte Tarihi Yarımada’nın sahil yolu olan Kennedy Caddesi, mevcut 6 şeritten, 8 şeride çıkarılacak.‘SURLARDA TAHRİBAT ARTAR’Sultanahmet Arkeolojik Parkı içinde yer alan Topkapı Sarayı, Ayasofya, Sultanahmet Camii ile Marmara Deniz surları ve Yenikapı’daki arkeolojik miras proje güzergahı boyunca etkilenecek  kültür varlıklarının başında geliyor.  Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Sami Yılmaztürk, Tarihi Yarımada’da trafik yoğunluğunu artıracak projenin evrensel koruma ve planlama ilkelerine aykırı olduğunu söyledi.Tarihi Yarımada’yla ilgili bugüne kadar hazırlanmış tüm planlarda bölgedeki trafik yoğunluğunun azaltılmasının en temel planlama ilkesi olarak kabul edildiğini belirten Yılmaztürk, “Tarihi ve arkeolojik sit alanı olan, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer almış bir bölgeye böylesi yoğun bir trafiğin sokulması kabul edilemez. Ayasofya’nın önlerinde Çatladıkapı’dan itibaren sahil yolunun 8 şerit haline getirilmesi denizin doldurulmasına neden olacak.  8 Şeritli transit yol deniz kıyısındaki tarihi surlardan geçerek, surlar bu yolun orta refüjünde kalarak, trafik ortasında ulaşılamaz, izlenemez bir hale gelecek, tahribat daha da artacak. Tarihi geçmişimize, kültürel ve arkeolojik mirasımıza, Tarihi Yarımada’nın dünya miras listesine girmesinin kriteri olan tüm değerlerimize aykırı bir proje” dedi.‘SİLUETİ ETKİLER’Projeyle birlikte Anadolu yakasında Haydarpaşa’da  Avrupa Yakası’nda ise Sultanahmet-Çatladıkapı önünde egzos salımını dış ortama taşıyacak havalandırma bacası yapılacak. Yılmaztürk, “1600 yıllık, tüm dünyaca bugün ortak miras olarak kabul edilen Ayasofya’nın önüne denk gelecek şekilde havalandırma bacası yapılması silüeti de olumsuz etklileyecek” dedi.‘İSTANBUL İÇİN KAYIP’Öte yandan, İstanbul’un trafiğini rahatlatacağı öne sürülen proje, Şehir Plancıları Odası’nın raporuna göre Boğaziçi Köprüsü’nün trafiğinde yalnızca yüzde 7’lik bir azalma sağlayacak. Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, “Proje, İstanbul’un trafiğinde ilk etapta suni bir rahatlama yaratır, ancak ne kadar yol arz ederseniz, bu o kadar talep yaratacaktır ve trafikte  tıkanmalar kaçınılmaz olacaktır” dedi. Projenin boğaz köprülerinin çok altında bir günlük kapasiteyle çalışacağını belirten Kahraman, “Marmaray’ın ardından böyle bir projeyi yapmanın hiçbir anlaşılabilir yanı yok. Tamamıyla zorlama bir proje. Tarihi Yarımada dünyaya korumaya söz verdiğimiz bir alan. Bu alan içerisine otoban niteliğinde bir ulaşım yolu yapmak, bölgenin ulaşılabilirliğini artıracak, ancak köhnemeyi de beraberinde getirecek. İstanbul için bir kayıp” diye konuştu.Olgun Kundakçı | Birgün
HTC, Samsung Galaxy'nin Yaratıcısını İşe Aldı
Samsung'un ışığını bir miktar da olsa yakalamayı umut eden HTC, bunun için Güney Koreli şirketin ABD'deki pazarlamasından sorumlu eski müdürü Paul Golden'ı danışman olarak işe aldı. HTC sözcüsü yaptığı açıklamada Samsung Electronics 'in Galaxy markasını başarılı bir şekilde tanıtan Paul Golden'ın Başkan Cher Wang'in danışmanı olarak işe alındığını doğruladı. HTC sözcüsünün teyidi, Bloomberg'in konuyla ilgili haberi ardından geldi. Şu sıralar zorluklar ile boğuşan Tayvanlı akıllı telefon üreticisi uzun süredir pazarlamanın zayıf halkaları olduğunu belirtiyordu. Geçen son birkaç yıl içerisinde HTC üç pazarlama müdürünü kaybederken son aylarda Wang, aktif şekilde şirketin pazarlama planları ile ilgilenmeye başlamıştı. HTC'nin 2012 ve 2013 pazarlama kampanyasında iki yüksek konseptli reklam öne çıktı. Birincisi paraşütlü kişilerin oynadığı reklam diğeri ise oyuncu Robert Downey Jr'ın yer aldığı reklam. Ancak bu reklamlar da şirketin düşüşte olan satışlarında yönü değiştirmekte başarısız oldu. Golden, 2008 ila 2012 yılları arasında Samsung'un ABD'deki pazarlamasından sorumlu müdürü olarak görev yaptı. Kendisi LinkedIn hesabında, Samsung'un Galaxy markasının yarattığını ve pazarladığını belirtiyor. Golden göreve olduğu dönemde şirketin global akıllı telefon pazar payı yüzde 4,5'ten yüzde 21'e yükselmişti. HTC açısında pazar payında küçük bir artış dahi başarı olacak. Barclays analisti Dale Gai'ye göre HTC'nin global akıllı telefon pazar payı yüzde 2'nin altına kadar gerilemiş durumda. WSJ
Depresyona Giren Pandaya LCD Televizyon Verdiler
Çin’de arkadaşı başka bir doğal yaşam parkına gönderilen panda, yalnız kalıp depresyona girince parkın içine LCD televizyon yerleştirildi. Chinanews.com’un haberine göre Sijia adlı panda birlikte kaldıkları arkadaşı Meixi ‘nin başka bir parka gönderilmesinin ardından ‘anormal hareketler’ sergilemeye başladı. Bunun üzerine ne yapacaklarını bilemeyen yetkililer, parkın içine arkadaşının görüntülerinin döndüğü bir LCD ekran yerleştirdi. Meixi ‘yi canlı göremese de TV’den seyreden Sijia ‘nın psikolojisinin biraz da olsa düzeldiği gözlemlendi.Diken
LADEE Kamikaze Yaparak Emekli Oldu
NASA’nın Ay’ın etrafındaki toz ve gaz oranını ölçen LADEE isimli uzay aracı, Ay’a kamikaze dalış yaparak görevini sonlandırdı. Çarpma sonucunda Ay yüzeyinde herhangi bir enkaz kalmadığı tahmin ediliyor. Eylül 2013′ten bu yana Ay etrafında dolaşan ‘Lunar Atmophere and Dust Environment Explorer’ (LADEE), görevini tamamlamasının ardından, planlandığı gibi Ay’ın arka yüzeyine çarptı. Bilim insanları, saatte 5 bin 800 kilometrelik yörünge hızı ile Ay’ın bir dağına veya kraterine çarptığı düşünülen LADEE’nin buharlaştığını tahmin ediyor. LADEE’ye ne olduğunu öğrenmek için NASA’nın bir diğer uzay aracı Lunar Reconnaissance Orbiter kullanılacak. NASA Ames Araştırma Merkezi’nden Rick Elphic: “Bu hızda bir çarpışmanın hiç de nazik bir yanı yoktur. LADEE’nin ne tür bir etki yarattığını görmek ilginç olacak” diyor. Ay yüzeyi hakkında bulgular toplayan LADEE, 280 milyon dolara mal oldu ve Dünya’ya gönderdiği veriler bilim insanları tarafından hâlâ inceleniyor. Ay’ın tozlu atmosferinden örnekler almayı başaran LADEE, üzerindeki Ay Tozu Deneyi (LDEX) adlı cihaz sayesinde uydunun yüzeyini kaplayan toz bulunutu tanımlayabilmişti.Stuff
Reklam
Watch Dogs'un Animasyonları Tam Anlamıyla Yeni Nesil!
Watch Dogs hakkında onlarca video yayınlandı. Kimi PS4 ‘te kimi PC ‘de oynasa da oyunu, oyunun animasyonlarına şaşıp kaldık. Watch Dogs ‘un ertelenmesindeki neden işte burada yatıyor. Animasyonların daha da iyileştirilmesinde. Ubisoft ‘un resmi blogunda yayınlanan yazıya göre oyunun animasyonları zaten mükemmeldi, fakat Watch Dogs Animasyon Yönetmeni Colin Graham daha çok zaman istedi ve küçük ayrıntıları arttırmak istedi. “ Aide n’ın parmak hareketlerini daha da ayrıntılı yaptık ve böylece daha iyi hack yapmasını sağlamaya çalıştık.” (kıkırdıyor) “Örneğin bir binayı hacklerken, onun parmağını telefonun üzerinde dolaştırırken görebileceksiniz.” Bir başka geliştirilen durum ise bizim karakterimiz dışında sokakta gördüğümüz NPC ‘lerin animasyonları. Yeni neslin nimetleri olarak ufak detayları gören Graham , “Sokakta dolaşırken bir gencin duvara top vurarak paslaştığını görebileceksiniz.” diyor. “İşte tüm bunlar yeni neslin yararları, yaşayan bir şehir yaratmak, onu simüle etmek .” Colin Graham ‘ın dediklerine kesinlikle hak veriyorum. Yeni nesil dediğimiz olay sadece grafik kalitesinin değil, oynanabilirliğin de artması daha güzel animasyonların bizi karşılaması ve yaşayan şehirlerde dolaşmamızı sağlamasıdır. Bu nedenle ufak detaylar her zaman oyuncuyu memnun ediyor. Örneğin GTA V ‘te arabanın camları kırıldığında cam kırıklarının üzerinde geçtiğinizde sanki kırık bir şeylere basıyormuş sesini duyuyordunuz, veya yere benzin döktüğünüzde onu ateşleyerek yangın çıkarabiliyordunuz. Peki ya siz ne düşünüyorsunuz? Watch Dogs beklentilerinizi karşılayacak mı, yoksa oyun dünyasına bir balon olarak mı geçecek? Bizi takip etmeye devam edin, iyi oyunlar!
Reklam
Girişimci Olmak İçin Çok mu Geç?
Girişimci profilini sadece Hollywood filmlerinde gördüyseniz, muhtemelen “artık bu işler için çok yaşlıyım dostum” gibi bir Samuel L. Jackson repliği sarfedebilirsiniz. Çünkü o girişimci, Social Network’de de gördüğümüz gibi, Mark Zuckerberg gibi 20 yaşında, üniversitenin kurallarına karşı gelen, kot pantolonlu ve kapşonlusuyla Harvard müdürünü ters köşeye yatırabilen asi ve alabildiğine genç bir dahidir. (İlgili Yazı : Girişimcilerin Mutlaka İzlemesi Gereken 6 Gaz Film) Ama yapımlarda her ne kadar, bu genç ve deneyimsiz stereotipler kullanılsa da, onlar sadece girişimcilik örneklerinin bir parçasını oluşturabilirler. Kot pantolon giymiyorsunuz, 20 yaşında değilsiniz ve üniversiteyi isyankar bir tavırla terkedemiyorsunuz diye, girişimci olamazsınız diye bir şey elbette yok! Hatta bugün dünyada başarılı olmuş girişimcilerin pek çoğu, (yılların deneyimini edinmiş oldukları) 30′larına, 40′larına ve hatta 50′lerine ulaşmadan kendi işlerini kurmayı akıllarından dahi geçirmemiştir. Örneğin James Dyson, kendi adıyla piyasada olan mucizevi elektrik süpürgesini tam 15 yılın sonunda icat etti. Şu anda net değeri 3.000.000.000$ (çok fazla sıfır var değil mi?) . Daha önce kendisinden detaylıca bahsetmiştik. Başka örnekleri de Funders and Founders aşağıdaki infografikte bir araya getirmiş. Bunlar arasında, Zara’nın patronu Amancio Ortega’nın, 30 yaşına kadar bir gömlek mağazasında tezgahtar olduğu ve McDonald’s kurucusu Ray Kroc’un 52 yaşına kadar kağıt bardaklar ve milkshake karıştırıcısı sattığı gibi çarpıcı örneklere rastlamak mümkün. Yani diyeceğimiz o ki; 30′unuza yaklaşıyorsanız veya geçtiyseniz, kendi işinizi kurmak konusunda ümitsizliğe kapılıp üzülmeyin. Sevdiğiniz bir şeyi yapmanın, tutkulu ve mantıklı olduğunuz sürece, hiçbir kötü yanı yok, hatta iyimser bir tahminle sizi zengin etme ihtimali var! Yıllarca çalıştığınız sektör içinde edindiğiniz iş ve hayat tecrübesi de ziyadesiyle yardımcı olacaktır. 55 yaşında reklam yıldızı olan Ayşe Teyze’yi de unutmayın! (Yiyin gari!) Buyrun infografiğe birlikte bakalım ve bugün birçoğumuzun tanıdığı başarılı insanların, öncesinde ne yaptıklarına bir göz atalım:
5 Adımda İş Planı Hazırlamak
İş planı her girişim ve girişimcinin ihtiyacı olan, kritik bir araçtır. Fakat her girişimci, işletme okumadığı ve MBA yapmadığı için, iş planının ne olduğunu, profesyonel bir girişimde bulunana kadar bilmiyor olabilir. Veya eğer ilk defa bir iş planı hazırlayacaksa, “ yahu bununla kim uğraşacak, daha yapılacak tonla işimiz var ” şeklinde geçiştirme yolun gidebilir - kendimden biliyorum- , veya iş yükünden gözü korkabilir. Fakat her ne kadar birçok şirket sahibi ve girişimci iş planının uzun olması gerektiğini düşünse de, genelde taze bir girişim (startup) için tek sayfalık bir iş planı, başlangıçta duyacağınız tüm ihtiyaçları kapsar ve işe koyulmak için yeterince organize olmanızı sağlar. Planı tek sayfalık yazıyorsunuz diye, bu, öğrendikçe ve koşullar değiştikçe onu modifiye edemeyeceğiniz ya da ekleme yapamayacağınız anlamına gelmiyor elbette. Hatta eklemenizi tavsiye edebilirim. Örneğin girişiminiz büyüyorsa ve daha fazla sermayeye ihtiyaç duymaya başladıysa, bunu mutlaka planınıza eklemelisiniz. Bu gibi örneklerle de “kervanı yolda düzmeye” devam edebilirsiniz. Unutmayın ki, en kötü iş planı, hiç yazmadığınızdır. “Onu da araştırayım, bunu da test edeyim” diyerek yapacağınız başlangıcı geciktirmeyin. Tek sayfalık iş planınızı oluşturmak için 5 kolay adımı aşağıda sıraladık, umarız işinize yarar : 1. İşe vizyon ile başlayın. Planı, sonunu düşünerek başlatın. Projenizin nereye gitmesini istediğinizi düşünün ve öncelikli olarak bu öngörülere odaklanın. Bu, planınızın genel havasını oluşturacaktır. Projenizi büyütmek ve sonunda onu satmak mı istiyorsunuz? Ya da şirketinizin mirasınız olmasını ve ömrünüzün sonuna kadar adınızla anılmasını mı istiyorsunuz? Nihai hedefiniz için vizyonunuz nedir? Aklınızda sonunda ne olacağı sorusuyla başlamak önemlidir. Vizyonunuz bu nihai hedefi iyi özetlemeli ve tanımlamalıdır. Bakmayın siz o , “sonunu düşünen kahraman olamaz” diyenlere! 2. Hedef tanımı oluşturun. Vizyonunuzun ne olduğunu siz elbette biliyorsunuz. Fakat o vizyonu gerçekleştirmek için neler yapacağınızı, başkaları için de tanımlamanız gerekiyor. Ve bunların ulaşılabilir, özet tanımlamalar olması gerekiyor. Bu tanımlar yapacaklarınızı o kadar belirgin ifade etmeli ki, iş modelinizi değiştirmedikçe, burada söylenenlerden başka birşey yapmıyor olmasınız – tabi ki kendinizle çelişmemek adına. Çünkü bu tanımlar, ekibinizin ve hatta varsa çalışanlarınızın göreceği ve inanacağı bir manifesto olmalı. 1 hafta sonra “aslında şunu da yapmak için buradayız arkadaşlar” derseniz, hem inandırıcılığınızı kaybedersiniz, hem de uygulamada sorun yaşarsınız. 3. Hedef listesi yapın. Hedeflerinizi maddeler halinde sıralanmış, ulaşılması gereken proje çıktıları olarak değerlendirin. Bir satış hedefiniz mi var? “Kendi pazarımın en az %10′una hakim olacağım”. Ya da belki ücretli abone edinme hedefi olabilir : “2. çeyrekte abone sayısını %30 arttıracağım” Bu hedeflerin hepsinde deadline (mühlet) olmasına dikkat edin. Çünkü bunlar, projenin büyümesi için belirli bir zaman içinde gerçekleştirilmesi gereken küçük hedeflerdir. Ama merak etmeyin, dip toplamda yekün tutar! 4. Stratejilerinizi belirleyin. Stratejileriniz, hedeflerinizi nasıl gerçekleştireceğinizi belirler. Pazarlama planınız var mı? Pazarınızda müşteriler kim? Rakipler? Peki ya satış stratejiniz? Zamanınızın çoğunu araştırma geliştirmeye mi harcayacaksınız? Tüm bu soruları kapsayan, genel bir duruş fikriniz var mı? İşte tüm bunları üstünkörü de olsa belirlemeniz gerekiyor. Özellikle, pazarın durumunu çok iyi bilmeniz ve müşterinizi ÇOK İYİ tanıyor olmanız gerekiyor. 5. Hareket planı oluşturun. Bir hedefiniz var, ve izleyeceğiniz stratejide karar kıldınız, peki kağıda yazdığınız tüm bu havalı şeylerden sonra, elinizde somut birşey var mı? Cevap tabi ki hayır. Bu aşamada ihtiyacınız olan, uygulanabilir ve somut adımları belirlemektir. Kısa süreli veya günlük olması gereken bu adımlar, nihai hedefinize hizmet etmeli ve vizyonunuza uygun olmalıdır. Örneğin, yıl sonuna kadar projenizin abone sayısını 5000′e artırmak istiyorsunuz. Stratejiniz de cold calling (rehberden rastgele telefon numaralarını arayarak yapılan satış) yapmak olsun. Bu durumda günlük uygulanabilir hareket planınız, günde 10 arama yapmak olabilir. Hatta zaten 10 arama yapıyorsanız, hedefinize daha layık olduğunu düşünüp 10+2 arama yapabilirsiniz. Küçük bir hesap yapalım Haftasonları çalışmadığınız takdirde her gün fazladan 2 arama, haftada 10, senede yaklaşık 500 fazladan arama anlamına gelir. Müşteri edinme (conversion) oranınız %50 olsa, nihayetinde fazladan 250 abone anlamına gelir servisiniz için. Bu gibi örnekler çoğaltılabilir ama unutmayın, dikkat etmeniz gereken en önemli nokta, her bir plan ve stratejinizin, nihai hedefinize ve vizyonunuza hizmet etmesini sağlamaktır. İş planı hazırlamak, zaman zaman biraz meşakkatli bir iş olabilir, yine de haddinden fazla karmaşık olması gerekmiyor. Süreci yukarıda belirttiğimiz maddelerle basitleştirebilir ve hemen şu anda iş planınızı yazmaya başlayabilirsiniz. Ya da illa, ben daha detaylı şeylerden bahsedeceğim, yok mu bunun daha iyisi diyorsanız, aşağıdaki Washington State University’nin hazırladığı infografikten de faydalanabilirsiniz : Hala; “zor iş, hazırlayamam ben” diyorsanız, sizi şöyle alalım :
Samsung Teknoloji Müzesi Kurdu
45. yaş gününü kutlayan Samsung, anavatanı Güney Kore’nin Suwon şehrinde kurduğu Samsung İnovasyon Müzesi ile kendi inovasyon tarihini sergilemeye başladı. Samsung’un 150 ürününün sergilendiği müzede, Güney Koreli teknoloji devinin olmayan bazı diğer yenilikçi cihazlara da yer veriliyor. Yine de, müzede Apple iPhone veya Sony Trinitron TV görmek mümkün değil. Yine Samsung’un en büyük rakiplerinden LG’nin de tek bir ürünü müzede yer almıyor. Müzeye göre, modern akıllı telefon devrimi Galaxy S II ile başladı. Açılış konuşmasını yağan Samsung CEO’su Kwon Oh-hyun, ”Samsung İnovasyon Müzesi, elektronik yenilikçiğin bazı gerçek başyapıtlarını bir araya getiriyor” dedi. Müze Thomas Edison, Graham Bell, Michael Faraday gibi mucitleri anarken, AT&T, Siemens, Philips, GE ve NEC’in tarihteki başarılarını da gözler önüne seriyor. Stuff
Reklam
İnternetten Dizi İzleyenlerin 7 Büyük Günahı
Genç nesil artık dizileri TV'den değil, internet üzerinden takip ediyor. Sadece yabancı dizileri değil artık yerli dizileri de internet üzerinden izliyoruz. Peki internet üzerinden dizi izlemek bizi nasıl etkiliyor? İşte size internetten dizi izleyenlerin sıklıkla işlediği 7 büyük günah.
Özel Efektlerden Öncesi ve Sonrası Film Kareleri
Artık sinema sektörünün özel efektlerle ne kadar etkili olabileceğini bilmeyenimiz yoktur sanırım. Yeri gelir filmler konu açısından her ne kadar beklentilerimizin altında kalsa da filmin sonunda 'görsel efektler çok iyiydi' diyebiliyoruz. Ve bu galeri de Hollywood'un bu işi ne kadar profesyonel yaptığının kanıtı adeta.
Reklam
Reklam
İnternet Etkisi ve Değişim
AYM twitter hakkındaki kararının usule ilişkin yönü çok tartışıldı. Başvurucular 24-25 Mart 2014 tarihli taleplerinde erişimin engellenmesinin anayasal kriterlere uygun olmadığını, özel hayatın korunması ile ifade özgürlüğü arasındaki dengenin sağlanamadığını ileri sürüyorlardı. Ama başvuruda dikkat çeken noktalarından birisi de “seçim öncesi” uygulama hakkındaydı. Başvurucular, “twitter. com isimli siteye 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak yerel seçimlerin hemen öncesinde erişimin engellenmesi ile dolaylı bir sansür etkisi yaratıldığını” ileri sürmüşlerdi. Anayasa Mahkemesi kararında “erişim engelleme” kararının seçim öncesi zamana rastlatılmış olmasının “sansür” etkisi yaratıp yaratmadığı hakkında bir değerlendirme yok. AYM kararını (0 iki temel hak ve özgürlük üzerinden gerekçelendiriyor. Birisi “ Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması ” başlıklı Anayasanın 13. maddesi yani; “Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.” Diğeri ise Anayasa’nın “ Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ” kenar başlıklı 26. maddesi, “ Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.” Maddenin devamında bu hakkın “sınırlandırma” ölçütleri sayılmaktadır. Anayasa Mahkemesi kararında bu esaslar üzerinden bu temel hakların çekirdek özünün korunup korunmadığını ve “sınırlandırmanın” demokratik toplum düzeni ilkelerine uygun olup olmadığını “denetlemiş” ve erişimin engellenmesi hakkındaki TİB işleminin Anayasa, AİHS ve hukuka aykırı olup olmadığını değerlendirmiştir. AYM’nin esasa yönelik incelemesinin temelinde; bir başka bireysel başvuru ile ilgili olarak verdiği ifade özgürlüğü hakkındaki önceki kararı oluşturuyor. Bu karar yerel gazeteci Emin Aydın tarafından yapılan başvuru üzerine verilmiş olan basın/ifade özgürlüğü hakkında verilmiş önemli bir karardır AYM’si 2013/2602 Başvuru nolu önceki kararına yaptığı atıflarla Anayasanın 13 ve 26 maddesi tarafından korunan ifade özgürlüğünün sadece “düşünce ve kanaate sahip olma” özgürlüğünü değil aynı zamanda sahip olunan “düşünce ve kanaati (görüşü) açıklama ve yayma”, buna bağlı olarak “haber veya görüş alma ve verme” özgürlüklerini de kapsadığını bir kere daha hatırlatmıştır. “Bu çerçevede ifade özgürlüğü bireylerin serbestçe haber ve bilgilere, başkalarının fikirlerine ulaşabilmesi, edindiği düşünce ve kanaatlerden dolayı kınanamaması ve bunları tek başına veya başkalarıyla birlikte çeşitli yollarla serbestçe ifade edebilmesi, anlatabilmesi, savunabilmesi, başkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına gelir.” İfade özgürlüğü, demokratik toplumun temeli ve vazgeçilmez koşuludur. AYM’ye göre “Hakikat ışığı fikirlerin çarpışmasından doğar” vetoplumsal ve siyasal çoğulculuğu sağlamanın yolu “her türlü düşüncenin barışçıl bir şekilde ve serbestçe ifadesine bağlıdır”. AYM; AİHM’nin Handyside/Birleşik Krallık , (B.No: 5493/72, 7.12.1976) kararına atıf yaptığı kararında “ifade özgürlüğü, çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin temeli olup bu özgürlük olmaksızın “ demokratik toplumdan ” bahsedilemez” diyerek Anayasanın 26. maddesini bu bakış açısı içinde değerlendirmiştir. İfade özgürlüğü, Anayasa’da güvence altına alınan diğer hak ve özgürlüklerin önemli bir kısmı ile doğrudan doğruya ilişkilidir. “Görsel ve yazılı medya araçları yoluyla fikir, düşünce ve haberlerin yayılmasını güvence altına alan basın özgürlüğü de düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğünün kullanılma araçlarından biridir. Basın özgürlüğü, AİHS’de ifade özgürlüğüne ilişkin 10. Madde kapsamında koruma altına alınmışken, Anayasa’nın 28 ilâ 32. maddelerinde özel olarak düzenlenmiştir”. Bu noktada acaba İnternet ve sosyal medya; ifade özgürlüğünün neresindedir? AYM’nin twitter kararında şöyle yazılı: “İnternet modern demokrasilerde başta ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin kullanılması bakımından önemli bir araçsal değere sahip bulunmaktadır. İnternetin sağladığı sosyal medya zemini kişilerin bilgi ve düşüncelerini açıklama, karşılıklı paylaşma ve yaymaları için vazgeçilmez niteliktedir. Bu nedenle düşünceyi açıklamanın günümüzde en etkili ve yaygın yöntemlerinden biri haline gelen internet ve sosyal medya araçları konusunda yapılacak düzenleme ve uygulamalarda devletin ve idari makamların çok hassas davranmaları gerektiği açıktır.” Düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü mutlak ve sınırsız değildir. Ama bu “sınırların” yorumunu yapıp ifade özgürlüğüne müdahale eden “yönetim” için “sınırlar” nelerdir ve temel hak mutlaka sınırlandırılmalı mıdır? “Anayasa’nın 13. maddesine göre temel hak ve özgürlüklere yönelik sınırlamalar ancak kanunla yapılabilir ve demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı gibi hak ve özgürlüklerin özlerine de dokunamaz.” Kamu otoritesince temel hak ve özgürlüklere yapılan müdahalenin haklı sebeplere dayanması, hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması sırasında hakların özüne dokunulmaması ve ölçülü olunması gereklidir. AYM kamu idaresi olan TİB’in bir internet sitesine erişimi engellenmesini ve sosyal medyanın yerini şöyle değerlendirmiştir. “ Somut olayda, erişimin engellenmesinin URL bazında değil de tüm bir siteye yönelik erişimin engellenmesi şeklinde uygulandığı görülmektedir. 5651 sayılı Kanun’da yer alan düzenlemeler dikkate alındığında TİB’in kararına dayanak gösterdiği mahkeme kararlarını aşan ve milyonlarca kullanıcısı bulunan bir sosyal medya ağı olan twitter.com sitesine erişimin tamamen engellenmesini öngören işlemin kanuni dayanağının bulunmadığı ve bu sosyal paylaşım sitesine erişimin kanuni dayanağı olmaksızın ve sınırları belirsiz bir yasaklama kararı ile engellenmesinin demokratik toplumların en temel değerlerinden biri olan ifade özgürlüğüne ağır bir müdahale oluşturduğu açıktır.” Anayasa Mahkemesine göre bu durumda, ifade özgürlüğünün demokratik hukuk devletindeki önemi dikkate alındığında TİB tarafından twitter.com isimli internet sitesine erişimin engellenmesi, twitter.com ağından yararlanan tüm kullanıcıların ifade özgürlüğüne yönelik ağır müdahale niteliğindedir ve sadece bireysel başvuruda bulunanların değil; herkesin Anayasa’nın 26. maddesinde korunan ifade özgürlüğü ihlal edilmiştir. Sonuç budur. AYM tarafından özellikle kullanıldığını düşündüğüm “ifade özgürlüne ağır müdahale” edildiği hakkındaki tespiti çok doğrudur. Buna rağmen “ağır müdahalede” bulunanlar hiç aldırmadılar. Karara saygı duymuyorlar. Kararı gayri milli ilan ettiler ve saygı sınırını zorlayan ağır eleştirileriyle Anayasa Mahkemesini karalamaktan geri durmadılar ve durmayacaklardır. Bu kararın “esasa” dair gerekçesinde yer alan İnternet ve “sosyal medya” hakkındaki değerlendirmeler aslında ifade özgürlüğünün değişimini göstermek bakımından önemlidir. İnternet, ifade özgürlüğünün en iyi ifade edilebildiği bir ortam olarak hayatı değiştirmektedir. İfade özgürlüğünü etkileyen en önemli değişimlerden birisi olan herkesin “görüş oluşturma” hakkına İnternetin katkısı çoktur. Bilgiye ulaşmak ve elde edilen bilgiyi yorumlamak, paylaşmak hakkını sağlayan kitle iletişim araçlarının başında İnternet gelir. Gerçekleri öğrenme ve iletişim hakkı dâhil işlevleri arasına eleştiri hakkı ile ve yayma hakkını katarak bu hakların “acil ihtiyaç” olduğunu ve “ivedi”, hemen şimdi yerine getirilmesinin gerekliliğini İnternet sayesinde gördük ve öğrendik. Bütün bu iletişim biçimlerini uygulayan ve bu olguları öğretiye çevirerek gelişirken değişen de aslında ifade özgürlüğünün kendisidir. Fikret Ilkiz - BİA Haber Merkezi
Yanlış Telaffuz Edilen 9 Marka
etiket
Çok bildiğimiz, her gün kullandığımız veya tercih ettiğimiz popüler markaları bazen yanlış telaffuz ettiğimiz doğru. Bu haberimizde de en çok yanlış telaffuz edilen markaları sizin için toplamıştık.Bu serinin devamı.İkincisi.Üçüncüsü ve diğerleri hazırlık aşamasında.
Sanatta Görünürlük Festivali Başlıyor
Sahne ve kamusal alan arasında üretim odaklı geçiş sağlamak adına hayata geçen Sanatta Görünürlük Festivali’nin ilki 25-29 Nisan tarihleri arasında yapılacakSahne ve kamusal alan arasında üretim odaklı geçiş sağlamak adına gönüllü dans öğrencileri ve bağımsız koregrafların inisiyatifi ile hayata geçen Sanatta Görünürlük Festivali’nin ilki 25-29 Nisan tarihleri arasında yapılacak. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Bomonti Yerleşkesi, Şebnem Selışık Aksan Sahnesi ve Beyoğlu İstiklal Caddesi ’nde MSGSÜ Devlet Konservatuvarı Çağdaş Dans Anasanat Dalı öğrencilerinin organizasyonuyla düzenleniyor. Ücretsiz düzenlenecek etkinlik farklı disiplinlerden sanatçıları bir araya getirecek. Milliyet Sanat
Reklam