Görüş Bildir
Saatte 72 Km İle 'Dünyanın En Hızlı Asansörü' Geliyor
Japon Hitachi şirketi, Çin'in güney kenti Guangzhou'da inşa edilen bir gökdelen için, saatte 72 kilometre hızla hareket edebilecek bir asansör üreteceklerini duyurdu. Guangzhou2daki CTF adlı finans merkezine ait gökdelene yerleştirilecek asansör, ilk kattan 95'inci kata 43 saniyede çıkabilecek ve 'dünyanın en hızlı asansörü' unvanını Tayvan'ın elinden alacak. Gökdelenin inşaasının 2016’da tamamlanması bekleniyor. 'Dünyanın en hızlı asansörü' unvanı şimdilik Tayvan'daki Taipei 101 adlı binada, saatte 60,6 kilometre hız yapabilen asansöre ait. Taipei 101'de, 5'inci kattan 89'uncu kata 37 saniyede çıkılabiliyor. Hitachi, yeni ürettiği asansörün 'yüksek hızına rağmen konforlu' olacağını söyledi. Firma, hızdan dolayı kulaklarda yaşanabilecek tıkanıklığı engellemek için asansörlerin içinde hava basıncında yapay değişiklik yapan bir sistem monte edileceğini belirtti. BBC'ye konuşan teknoloji uzmanı Dr. Gina Barney, 'Bu kadar uzun bir mesafe kat ettiğinizde kulaklarınıza yapılan basınçta da değişiklik olur. Bu da bina içinde hızlı hareket ederken kimilerinin yaşadığı sorunların başında geliyor' dedi. Binada ikisi hızlı, 28'i 'çift katlı' toplam 95 asansör bulunacak. Tayvan'daki dünyanın en hızlı asansörü, dakikada 1010 metre hız yapıyor. Japonya'daki Yokohama Kulesi’ndeki asansör dakikada 750 metre, dünyanın en yüksek binası Dubai’deki Burj Halife'deki asansör de dakikada 600 metre hızla hareket ediyor. Batı Avrupa'nın en yüksek binası olan Londra'daki Shard gökdeleninde bulunan asansörün hızı ise dakikada 360 metre. BBC Türkçe
Mehmet Şimşek'ten KDV Reformu Sinyali
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek: Hazine garantisine sigorta gibi bakın Maliye Bakanı Mehmet Şimşek , 'Cuma günü çok önemli bir reformu paylaşacağız katma değer vergisine ilişkin. İade sisteminin basitleştirilmesine ilişkin bir sistem' dedi. Bakan şimşek çok tartışılan dev projeler için Hazine garantisi konusunda ise 'Hazine garantisine sigorta gibi bakın' diye konuştu.Şimşek, Mart ayında göreve başlayan yaklaşık 1700 vergi müfettiş yardımcısının katıldığı 'Kişisel Gelişim ve Motivasyon Eğitimi' konulu programın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Şimşek, bir gazetecinin, 'Bir iş adamının geçen yıl ne kadar vergi ödediği merak konusu oldu. Bu konuda bir yanıtınız olacak mı?' sorusu üzerine, mükelleflerin ne kadar vergi verdiği hususunun vergi mahremiyeti çerçevesinde olduğunu söyledi. Şimşek, bu konularda şirket ve mükellef ismi vererek açıklama yapmalarının kanuna aykırı olduğunun altını çizdi. Bakan Şimşek, Maliye Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı teşvik uygulamalarının olup olmayacağının sorulması üzerine de 'Bütün reformlar kaynak gerektiriyor. Biz Bakanlık olarak bu reformlara kaynak sağlayacağız. Bu bizim temel önceliğimiz. Reform ve özellikle iş aleminin önünün açılması noktasında en liberal kurum Maliye Bakanlığıdır. Yeter ki daha çok yatırım ve üretim olsun' ifadelerini kullandı. En önemli reformlarının Gelir Vergisi Reform Tasarı olduğunu kaydeden Şimşek, Vergi Usul Kanunu'nun güncellenmesi noktasında da çalıştıklarını dile getirdi. Şimşek, mikro düzeyde de birçok reform yaptıklarını kaydederek, 'Cuma günü çok önemli bir reformu paylaşacağız katma değer vergisine ilişkin. İade sisteminin basitleştirilmesine ilişkin bir sistem' dedi. Maliye Bakanı Şimşek, esnafa herhangi bir müjde olup olmadığı yönündeki soru üzerine ise esnafa bütçe çerçevesinde destekleri olduğunu, bunların devam edeceğini dile getirdi. Esnafa en büyük desteğin istikrarın devam etmesi olduğunu vurgulayan Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Faizin tek haneli rakamlarda kalması esnafımız, iş alemi ve sanayimiz açısından en büyük kazanımdır. Ben onun ötesinde birşeyi tahayyül edemiyorum. Türkiye'de faizlerin yüzde 8'ler civarında. Faizlerin tekrar tek haneye inmesi, ülke adına muazzam bir başarı. Bu Türkiye'ye büyük güvenin olduğunu, siyasi istikrarın devam edeceğine dair beklenti ve güveni yansıtıyor. Esnafımıza direk yaptığımız destekler devam edecek ama şuanda özel çalıştığımız bir husus yok.' ‘Hazine garantisine sigorta gibi bakın’ 'Yap-işlet-devret' yöntemi ile ihale edilen büyük projeler için Hazine garantisi verilmesi gibi bir durumun söz konusu olup olmadığına ilişkin soru üzerine Şimşek, 'Önce bir kanuni düzenleme yapıldı. Sonra ona uygun bir ikincil düzenleme yapıldı. Sonuçta devlet, projeleri doğrudan yapabilir, bazı projelerde bu yöntemle yapılabiliyor. Bunların bir kısmı, ölçek olarak çok büyük. Hangi projeye devlet garantisinin verilip verilmeyeceği hususu, çok açık ve şeffaf ifade edilecek' değerlendirmesinde bulundu. Şimşek, bu anlamda bazı projelere sigorta gibi bakılması gerektiğine işaret ederek, 'Bizden önceki dönemde havaalanların, barajların büyük bir kısmı devlet eliyle yapılmış. Hastaneler tamamen devlet eliyle yapılmış. Bu konular tartışılırken daha geniş olaya yaklaşılırsa daha iyi anlaşılır' diye konuştu. Şimşek, söz konusu durumun kamu maliyesine ek yük getirip getirilmeyeceğinin sorulması üzerine ise 'Ek yük getirip getirmeyeceğini bilmiyoruz. Örnek olarak söylüyorum, 3. havaalanının olmaması kamuya, çok ciddi kayıplar getirir, 3. havaalanının yapılmasını hızlandıracak, kolaylaştıracak bir adımın yük getirip getirmeyeceğini önceden var sayamayız. Özel sektör, bunları zaten yapacak. Siz bir ihtimalden bahsediyoruz, biz bütçe disiplinini her zaman önemsedik, kim ne derse din şuanda Türkiye'nin bütçesi, dengesi, borç dinamikleri birçok ülkeden kat kat daha iyidir' ifadelerini kullandı.T24
Kredi Kartı Borcu Olanlara Kötü Haber
Kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin bir soru önergesine Babacan, 'Kredi kartı borçlarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin bir Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yürütülen bir çalışma yoktur' diye yanıt verdi. TÜRK LİRASI BANKNOT MİKTARLARI Türkiye'de basılan Türk Lirası banknot miktarlarına ilişkin Babacan, '2005 yılında banknot miktarı , 1 milyar 406 milyon 760 bin, banknot miktarı yani tutarı, 36 milyar 517 milyon 616 bin. 2006 yılında adet 892 milyon 238 bin. Tutar, 28 milyar 790 milyon 331 bin. 2007 adet 613 milyon 48 bin. Tutar, 21 milyar 177 milyon 660 bin. 2008 yılı, adet 241 milyon 966 bin. Tutar 2 milyar 770 milyon 970 bin. 2009 yılı, adet 1 milyar 540 milyon 246 bin. Tutar, 74 milyar 352 milyon 650 bin. 2010 yılı, adet 664 milyon 794 bin. Tutar, 24 milyar 315 milyon 260 bin. 2011 yılı, adet 758 milyon 455 bin. Tutar 37 milyar 197 milyon 460 bin' dedi. Hakime TORUN-Fırat KESKİNKLILIÇ / ANKARA (DHA)
Tiyatroculardan Afife Jale Ödülleri Jürisine Tepki
Ali Poyrazoğlu, Behzat Uygur, Nilgün Belgün, Levent Özdilek, Zafer Diper ve Kemal Kocatürk'ün de aralarında bulunduğu bazı özel tiyatro sahipleri, düzenledikleri ortak basın toplantısıyla, Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri'ne katılmayacaklarını açıkladı.Toplantıya katılan Ali Poyrazoğlu, jüri üyelerinin oyunlarını izlemediklerini ve yetersiz olduklarını öne sürerek, 'Bu yıl kirletildiği ve değersizleştirildiği için Afife Tiyatro Ödülleri verilmemelidir' diye konuştu.'ÖDÜL PEŞİNDE KOŞMUYORUZ'Cihangir'deki Bo Sahnesi'nde düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Ali Poyrazoğlu, açıklamayı, 'Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu, Nilgün Belgün Tiyatrosu, Kemal Kocatürk Tiyatrosu, Süheyl-Behzat Uygur Tiyatrosu, Levent Özdilek Tiyatrosu, Müjdat Gezen Tiyatrosu, Metin Zakoğlu Tiyatrosu, Zafer Diper Tiyatrosu ve Kartal Sanat Tiyatrosu' adına yaptıklarını söyledi.Poyrazoğlu, Afife Tiyatro Ödülleri jüri üyelerinin tiyatro oyunlarını yeterince izlemediklerini ve yetersiz olduklarını öne sürerek, 'Bu yıl kirletildiği ve değersizleştirildiği için Afife Tiyatro Ödülleri verilmemelidir' dedi.Poyrazoğlu, şöyle konuştu: 'Tüzük, başka tiyatrolarda görev alanlar, kendi dallarında aday olamaz, aday gösterilemez diyor. Ancak buna rağmen aday gösterilenler var. Ödülü alacak olan arkadaşların ödülleri de şaibeli hale getirildi. Taraf tutulduğu ve baskı grubu oluşturulduğu ortaya çıktı. Ahbap-çavuş jürisi kurularak kendilerine yontuluyor. Geçmişte 4 kez bu ödülü aldım. Bizler ödül peşinde koşan insanlar değiliz.'KOMEDİ DALININ KALDIRILMASINA TEPKİAli Poyrazoğlu, bu yıl 18'incisi düzenlenecek olan Afife Tiyatro Ödülleri'nden 'Komedi' dalının çıkarılmasına da tepki gösterdi. Poyrazoğlu, 'Hangi cüretle komedi dalını çıkarıyorsunuz? Geleneksel Türk Tiyatrosu'nu ve eski ustalarımızı ne yapacağız? Orta oyunu, Karagöz-Hacivat'tan yola çıkarak, Aziz Nesin, Haldun Taner, Turgut Özakman gibi ustalarımızı ne yapacağız? Böyle bir densizlik yapılabilir mi? Komedi dalını kaldırmak, edepsizlikten başka bir şey değildir' diye konuştu.Nilgün Belgün de, Afife Tiyatro Ödülleri'ne inanmadığını söyleyerek, 'Ben 40 yıldır tiyatroya hizmet veriyorum. O kadar çok ödül aldım ki. Ancak dert, ödül almak değil. Dert, yapılan yanlışlıkların düzeltilmesidir. Büyük yanlışlıklar yapıldığına, haksızlıklar yapıldığına inanıyorum' dedi.Behzat Uygur da, ödüllerden komedi dalının çıkarılmasına tepki gösterdi. Afife Tiyatro Ödülleri'ni artık ciddiye almadıklarını belirten Uygur, 'Bundan sonra verilecek hiçbir ödül umurumuzda değildir. Tiyatro sadece dram değildir. Komedi dalını kaldırarak, bizim ustalarımıza da hakaret etmiş oldular. İşte Nejat Uygur, Gazanfer Özcan, Erol Günaydın, İsmail Dümbüllü'ye kadar, daha nicelerine kadar gider' ifadesini kullandı.Cumhuriyet
Galaxy S5'in Fiyatı Çok Kısa Sürede Düştü
Samsung'un daha günler önce satışa sunulan amiral gemisi Galaxy S5'in fiyatı şimdiden ciddi oranda düştü. Güney Kore merkezli teknoloji devi Samsung'un son bombası Galaxy S5'in fiyatında sürpriz indirime gidildi. Hindistan'da 860 dolardan satışa sunulan Galaxy S5 bugünden itibaren 780 dolara alıcısını bulacak. Aradaki bu fark ise 180 TL'yi buluyor. Hindistan'da yapılan indirimin çok geçmeden Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede görülmesi beklenirken, Samsung'dan indirim üzerine herhangi bir açıklama yapılmadı.teknolojioku
KIA'dan Batman ve Superman Temalı Arabalar
KIA firması geçtiğimiz yıl Chicago Auto Show'da meraklılarıyla buluşturduğu Superman temalı araçlarından sonra diğer süper kahraman temalı araçlarını da tanıttı. Geçtiğimiz yıl Chicago Auto Show’da tanıtılan Superman temalı araçların büyük ilgi görmesinin üzerine DC Comics ile anlaşmasını genişleten KIA’nın yeni araçları da Optima, Sportage ve Soul modellerini kapsıyor. Superkarga
Reklam
Kurumsal Web Sitesi ile Küçük Girişimler Daha Güçlü
Eğer sizin de küçük veya orta ölçekli bir girişiminiz varsa ve kendinizden katbekat büyük rakiplerle nasıl boy ölçüşebileceğinizi düşünüyorsanız bu yazıda başarılı olmanıza yardım edecek çok sayıda ipucu bulacaksınız.Çoğu küçük ve orta ölçekli girişimcinin fazla teknik veya pahalı olduğunu düşündüğünden ilgilenmediği kurumsal web sitesi olgusunun, biraz incelendiğinde, artık fiziksel bir dükkan kadar önemli olduğu ve onu tamamlamanın yanı sıra pek çok yeni imkan sunduğu da bir gerçek. İstatistiki veriler de bunu doğrular nitelikte. Örneğin TUİK verilerine göre Türkiye'deki tüm  girişimlerin web sitesi sahipliği oranı sadece %53,8. Dolayısıyla Türkiye'deki işletmelerin yarısının kurumsal bir web sitesinin getirdiği faydalardan yararlanmadığını söylemek mümkün.Peki bu faydalar tam olarak ne? İşte küçük ve orta ölçekli işletmelerin kurumsal bir web sitesinden elde edeceği belli başlı başlı faydalar:1. Satış Öncesi Bilgilendirme
: Günümüzde çoğu kişi satın almadan önce internetten ürün ve fiyat araştırması yapıyor. 
Bu noktada potansiyel müşterilerin istek ve ihtiyaçlarına göre dizayn edilmiş bir kurumsal web sitesi, müşterilerin sizi tercih etmesini sağlayabilir.2. Kurumsal Kimlik Kontrolü
: Çoğu sosyal medya platformunda hakkınızda yazılanları tam anlamıyla kontrol etmeniz mümkün değildir. Gerek reklam ve tanıtım faaliyetleriniz, gerekse hakkınızda yapılan yorumların kontrolü açısından internet üzerinde tamamen sizin kontrolünüzde olan yegane alan kendi web sitenizdir.3. Sınırların Aşılması: 
Fiziksel dükkanınızın yanı sıra oluşturacağınız bir sanal mağaza, normalde ulaşamadığınız kitlelere ulaşabilmenizi sağlar.4. Az Parayla Büyük Etki
: Küçük ve orta ölçekli işletmeler için az parayla büyük işler yapabilmek önemlidir. Bu nedenle kaynakları etki süresi kısıtlı ve dar bir kitleye hitap eden çalışmalara yönlendirmektense kurumsal web sitesi gibi topyekün bir etki sağlayacak bir alana aktarmak doğru bir karar olacaktır.5. Bedava İletişim
: Bir web sitesi dahilindeki chat, e-posta ve ziyaretçi defteri alanları müşterilerin sizinle ücretsiz olarak iletişim kurabilmesini sağlar.6. Eşit Rekabet Ortamı
: Kurumsal web sitelerinin temel yapısı büyük veya küçük işletme farketmeksizin aynıdır. İşlevsellik ve tasarım açısından başarılı olan bir web sitesi ile küçük işletmeler, kendilerinden katbekat büyük işletmelerle boy ölçüşebilirler.7. Online Satış
: Web sitesi dahilindeki sanal mağaza ile normal satışlara ek olarak internet üzerinden de satış yapmak ve yeni satış kanalları oluşturmak mümkündür.Yazının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Reklam
Karşınızda Yeni Grıd Oyunu: Autosport
Geçtiğimiz günlerde haberini yaptığımız söylenti sonunda resmiyete kavuştu; GRID yeni oyunu Autosport ile çok yakında geri dönüyorCodemasters'ın kaliteli yarış serisi GRID yeni oyunu ile PC ve eski nesil konsollara gelmeye hazırlanıyor. PC, PS3 ve Xbox 360 için geliştirilen Autosport 'da piyasada olacak. Resmi duyuruya ve detaylara buradan göz atabilir, duyuru videosunu ve yayınlanan bir kaç görsele ise aşağıdan ulaşabilirsiniz,
Garaj İstanbul'da Ortaçgil, Erkan Oğur Ve İsmail Hakkı Demircioğlu Konseri
akşamı Garaj İstanbul' da Bülent Ortaçgil, Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu konseri gerçekleşecek. Bülent Ortaçgil 'e eşlik edecek Türk Halk Müziğinin iki usta sanatçısı çoğu eski Anadolu türkülerinden oluşacak repertuarı seslendirecekler. Konserin biletleri Biletix üzerinden satışa sunuldu. Uzun yıllardır birlikte çalan üçlü yeni bir konsere daha imza atacak. Medyatava ---
Samsung'un Teknoloji Müzesi
Samsung, teknoloji tarihindeki gelişmeleri tanıtan dev bir müze açtı. Müzede Apple dahil birçok rakip firmanın teknolojiye kazandırdığı ürünler de sergileniyor.Samsung, Güney Kore'nin Suwon kentinde 10 bin 950 metrekarelik, beş katlı inovasyon merkezini hayata geçirdi. Aynı zamanda müze görevi gören merkez, yüzlerce yıl öncesine ait icatların yanı sıra Samsung’un tarihi boyunca sunduğu teknolojik ürünleri içeriyor.Teknolojinin gelişim sürecine göre üç ayrı döneme ait bölümler içeren inovasyon merkezi, Thomas Edison, Michael Faraday ve Alexander Graham Bell gibi tarihi en ünlü mucitlerinin geliştirdiği teknolojileri gözler öne seriyor. ‘Mucitlerin Çağı’ adını taşıyan ilk bölümde, Guglielmo Marconi’nin telsiz telgrafı da dahil çok sayıda buluş sergileniyor. ‘Sanayi İnovasyonu’ adı verilen ikinci bölümde, yarı iletkenler, ekran teknolojileri ve mobil iletişim gibi bilgisayar ve telekomünikasyon sanayisine ait teknolojilere yer veriliyor. İlk cep telefonu ve akıllı telefonun da sergilendiği bölümde, Nokia, Sony, Intel, Sharp ve Motorola gibi rakip firmalara ait ürünler de yer alıyor. Engadget sitesinin verdiği bilgiye göre, Samsung patent kavgaları devam eden Apple’ın ‘Apple II’ bilgisayarına da müzede yer verdi. İnovasyon merkezinde yer alan ‘Yaratıcılık Çağı’ adındaki üçüncü bölüm, Samsung ürünleri ve teknolojilerine odaklanıyor. Bölümde, ziyaretçileri bilgilendirmek için Samsung’un yeni teknolojilerinden 180 derecelik Ultra HD (UHD) ekranlar yer alıyor. Hafta içi her gün açık olan Samsung İnovasyon merkezini gezmek isteyen ziyaretçilerin rezervasyon yaptırması gerekiyor. Kaynak: Electronista.com|Al Jazeera
Reklam
LG G Watch Hiç Uyumayacak
Fotoğraflarının ve bazı teknik özelliklerinin ortaya çıkmasının ardından, LG Google’ın Android Wear işletim sistemi ile çalışan akıllı saati G Watch’a özel bir web sayfasını yayına soktu. G Watch’un web sayfası, saatle ilgili bilinmeyen birkaç özelliği ortaya çıkardı. Bunlardan ilki, cihazın sar-beyaz ve siyah renk seçeneklerine sahip olacağı. Siteden öğrendiğimiz ikinci yeni bilgi ise G Watch’un suya ve toza karşı dayanıklı olacağı. LG, saatin zor koşullarda kullanılabileceğini belirtiyor. En ilgi çekici bilgi ise G Watch’un ekranının sürekli açık kalacak olması. Bazı akıllı saatler hareket veya dokunma algılamadıkarında uyurken, G Watch sürekli olarak aktif olacak. Bunun, Qualcomm’un Mirasol ekranına benzer bir ekran teknolojisi ile mümkün kılındığını tahmin ediyoruz. İstediğin her an saatin kaç olduğunu göz ucuyla bakarak öğrenebileceksin ancak, sinemaya gittiğinde veya önemli bir toplantıya katıldığında dikkatini dağıtması muhtemel. G Watch, Google’ın giyilebilir teknoloji ürünleri için geliştirdiği Android Wear işletim sistemi ile çalışıyor. Saatin temmuz ayında satışa sunulacağı söyleniyor.Stuff
Ultra Street Fighter Iv'den Yeni Bir Video
Aduket'e doymayanların oyunu dönüyor!Capcom'un yıkılmaz markası Street Fighter eskimek bilmiyor.Son olarak piyasaya çıkan serinin 4. oyununa bildiğiniz üzere şimdi de Ultra paketi gelmekte. Bu paket içerisinde 5 adet yeni karakter var: Poison, Elena, Hugo , Rolento ve Decapre. Şimdi de oyundan son bir video geldi ve aşağıda sizleri bekliyor,
Reklam
Beyoğlu'nda Mutlaka Görmeniz Gereken 10 Mekan
Beyoğlu'nun Kasımpaşa semtinde bulunan Aynalıkavak Kasrı, Yıl içerisinde birçok turist tarafından ziyaret edilmekle birlikte; ne zaman yapıldığı bilinmiyor. Evliya Çebebi, Seyahatname kitabında Aynalıkavak Kasrı'ndan bahsetmiş ve kasrın Fatih Sultan Mehmet zamanında yapıldığını yazmıştır.İstanbul'un görülmeye değer tarihi kasırlarından biridir. Dönem dönem padişahlar tarafından genişletilmiştir ve günümüze son haliyle gelmiştir. Aynalıkavak Kasrı'nı ziyaret etmek için bir gününüzü ayırabilir ve bu kasrın yanı sıra İstanbul'un diğer tarihi turistik alanlarını gezebilme imkanı yakalayabilirsiniz. Haliç kıyısındaki bu tarihi yapıyı görmeden İstanbul'dan ayrılmayın.
Erdal Bakkal'dan Cem Yılmaz'a Övgü
Cem Yılmaz'ın 'Pek Yakında' adlı filminde rol alacak olan 'Leyla ile Mecnun' dizisinin Erdal Bakkal'ı Cengiz Bozkurt: ''Cem Yılmaz hem komedide milattır hem de pirimiz, ustamızdır'' şeklinde konuştu. 'Leyla ile Mecnun' dizisindeki 'Erdal Bakkal' tiplemesiyle ünlü olan Cengiz Bozkurt, Cem Yılmaz'ın 'Pek Yakında' isimli yeni filminde rol alacak. ÖVGÜ DOLU SÖZLER Türkiye'ye gelmeden önce uzun yıllar İngiltere'de yaşayan Bozkurt, Cem Yılmaz'ın Türk komedisinde milat olduğunu ifade etti. KENDİSİYLE DALGA GEÇTİ Yılmaz'la çalışma şansı yakaladığı için mutlu olduğunu söyleyen Bozkurt, konuşmasına şöyle devam etti: İngilizler'in komedi anlayışı farklıdır. Bizim 'Leyla ile Mecnun'un mizah anlayışına denk düşer. Kendi düştüğü aptalca durumlara gülebilen insanların yaptığı bir komedi tarzıdır. Bizim komedi anlayışımız çok yakın zamana kadar dışlayan, ötekileştiren ve başkasına güldüren bir komedi anlayışıydı.  Burada milat Cem Yılmaz'dır. İlk defa kendi ve kendi yakın çevresindeki insanların düştüğü aptalca durumlara güldürebilen biri olarak çıktı seyirci karşısına. Bu bir özgüven gerektirir. Kendisi bizim pirimiz, ustamız diyebileceğimiz bir noktada... ÇEKİMLER MAYIS'TA BAŞLIYOR   Zafer Algöz, Ozan Güven, Tülin Özen, Özkan Uğur gibi isimlerin oynayacağı filmin çekimlerine Mayıs ayında başlanacak. Film, Eylül ayında vizyona girecek. Kaynak : Günaydın
Reklam
Steven Spielberg ile Tom Hanks Yeniden Bir Araya Geliyor
Bundan önce üç farklı projede daha birlikte çalışan Tom Hanks ve Steven Spielberg ikilisinin Soğuk Savaş dönemini anlatan bir yapımda yeniden bir araya geleceği iddia ediliyor.The Terminal, Catch Me If You Can (Sıkıysa Yakala) ve Saving Private Ryan (Er Ryan’ı Kurtarmak) adlı yapımlarda birlikte çalışan Steven Spielberg ve Tom Hanks ikilisi, Soğuk Savaş dönemini anlatacak bir gerilim filminde yeniden bir araya gelebilir.The Hollywood Reporter’ın haberine göre Tom Hanks’in filmdeki rolü kesinleşirken, Steven Spielberg yapımın yönetmenlik koltuğu için en güçlü adaylardan biri oalrak göze çarpıyor.Soğuk Savaş döneminde U2 pilotluğu yapan Gary Powers’ın serbest bırakılmasını sağlamak adına CIA tarafından tutulan James Donovan adındaki bir avukatın hikayesini anlatacak olan yapımın ismi henüz bilinmezken, prodüksiyon ekibinin başında Marc Platt’ın yer alacağı belirtiliyor.Son olarak konuyla ilgisi olmasa da Steven Spielberg’in bir yandan da The Kidnapping of Edgardo Mortara adlı yapımın yönetmenliğini de yapacağının iddia edildiğini de araya sıkıştıralım.Steven Spielberg ve Tom Hanks’i dördüncü kez bir araya getirecek olan bu proje hakkında yeni bilgiler geldikçe (örneğin adı belli olduğunda) sizlere en hızlı şekilde ileteceğimizi hatırlatalım ve haberimizi noktalayalım.Superkarga
19. Londra Türk Film Festivali
Londra Türk Film Festivali 22 Mayıs'ta, 'Yozgat Blues' filminin Londra promiyeri ile başlayacak.Sundance Film ve Müzik Festivalinin Londra ayağına ev sahipliği yapan, dünyanın en büyük konserlerinin verildiği 02 Milenyum Dome, bu yıl 19. Londra Türk Film Festivali'ne de ev sahipliği yapacak. 22 Mayıs-1 Haziran'da gerçekleştirilecek festivalin geleneksel iki büyük ödülünün takdim edileceği açılış gecesinde, başrollerini Ercan Kesal, Ayça Damgacı, Tansu Biçer ve Nadir Sarıbacak'ın paylaştığı, yönetmenliğini Mahmut Fazıl Coşkun'un yaptığı, 'Yozgat Blues' filminin Londra prömiyeri yapılacak.Geçen yıllarda Türkan Şoray, Şener Şen, Hülya Koçyiğit ve Kadir İnanır'a verilen 'Golden Wings Yaşam Boyu Başarı Ödülü' ise oyuncu Serra Yılmaz'a takdim edilecek.Her yıl izleyicilerin oylarıyla belirlenen 'Golden Wings İzleyici Ödülü' ise festivalde yer alan uzun metrajlı filmler arasından yine Londra'daki izleyicilerin oylarıyla belirlenecek.Türk sinemasının usta isimlerinin imza attığı filmlerin yanı sıra, yeni nesil yönetmenlere de yer verilecek festivalde, kısa film seçkisi ile sinemacılarla söyleşiler de yer alacak.Festival filmleri ayrıca, O2 Cineworld, Rio Cinema Dalston ve Cine Lumiere sinemalarında da gösterime girecek.Cumhuriyet
İşte Ekran Yüzlerinin Twitter Karnesi
Somera tarafından hazırlanan rapora göre, CNN Türk'te program yapan ve Hürriyet gazetesinde köşe yazarlığı yapan Ahmet Hakan Twitter'ın en çok konuşulan ekran yüzü. Hakan'ı CNN Türk ekran yüzü Cüneyt Özdemir, Artı 1 TV ekran yüzü Can Dündar ve CNN Türk'ün diğer ekran yüzleri Nazlı Ilıcak ile Enver Aysever takip etti. medyatava
The Amazing Spider Man 2’Yi İzledik!
Bugün İstinye Park’da Amazing Spider-Man 2 ön gösterimine katılma şansı yakaladım, sizlere belki içinde az biraz “spoiler” içerebilecek bir ilk izlenim sunmak istedim. Bilginize.Son 15 yıl içerisinde ne kadar çok süper kahraman filmi izlediğimizi bilyorsunuzdur. Peki sizce bunlardan kaçı gerçekten bir süper kahraman temalı çizgi roman uyarlaması gibiydi ya da kaçı bir çizgi romanı beyaz perdeye kendi bakış açısı ile uyarlama konusunda başarılıydı? Bana sorarsanız bir elin parmaklarını geçmez. Marvel arkasına Disney ’i alarak yarattığı sinematik evrende Avengers sağ olsun güzel işler yapma yolunda ilerliyor fakat X-Men ya da Spider-Man gibi Marvel’ın asıl büyük isimlerinin hakkının verilmediği bir gerçek. Hele ki dünyada en çok fana sahip süper-kahraman olan Spider-Man’i ele aldığımızda ilk üçlemenin 2. filmi dışında bize iyi şeyler sunan bir film olmamıştı. Fakat The Amazing Spider Man serisi de 2. filmi ile yeni üçlemenin eskisini sollayacağını hatta 4. 5. filmlere ya da spin-off filmlere doğru çıtayı iyice yükselteceğini belli etmiş durumda.Biliyorsunuz bu yeni üçleme daha çok Ultimate evrenine uygun bir dil kullanıyor. Her şey daha genç, daha dinamik ve daha bilimsel. Peter Parker bu derece ergen triplerine görmek ilk filmde bizi biraz rahatsız etmişti ama ikinci filmde sizi bu evrene ve bu karakterlere adapte edecek çok daha fazla şey var. Ve hikaye kurgusu karakter gelişimi açısından yine çok iyi olmasa da olayların genelini öyle güzel öyle ince işliyor ki, ilk filmin bir giriş filmi olduğunu çok daha iyi anlıyorsunuz. Özellikle ilk filmde istediğini bulamayanlar, hep bir eksiklik hissedenler bu filmde aradıklarına daha çok yaklaşabilirler. Çizgi roman istiyorsanız karakter bolluğu, diyaloglar ve olay örgüsü size bunu verecek, aksiyon istiyorsanız gerçekten kralı var, Peter Parker istiyorsanız Andrew Garfield kendini aşmış durumda, dramatik ağırlık istiyorsanız mendilleri hazırlayın ve özellikle aşk istiyorsanız The Amazing Spider-Man 2 ilk filmin bütün eksikliklerini özellikle de Spider-Man markasının bence ihtiyacı olan aşk hikayesini dibine kadar size veriyor. Özellikle “ aşk ” konusunda Toby’li ilk üçlemenin çok ötesinde ve çok daha etkileyici bir seri bu.Bir Spider-Man filminden beklediğiniz aşk olmayabilir ama bana sorarsanız çizgi romanları da ele aldığımızda Peter Parker hayatından aşk hiç bir zaman eksik olmaz. Hem de en karmaşığı, en duygusalı ve en dramatiği. O yüzden Andrew Garfield ve Emma Stone ’un hem iyi oyunculukları hem de gerçek hayata da yansıyan ilişkilerinin de duygusal etkisi ile bu filmde harika bir çift olmuşlar. Bir süper kahraman filminde “ aşk ” temasını daha önce bu kadar derinden hissetiğimi hiç hatırlamıyorum doğrusu.Filmin kötüleri başta da söylediğim gibi karakter gelişimi olarak çok sıkı işlenmemiş ama Jamie Foxx gibi bir oyuncuyu Electro rolü ile izlemek harika. Filmin baş düşmanı kendisi ve en çok onun hikayesi işlenmiş ama klasik bir “ loser ” hikayesi tadında olduğundan çok etkileyici değil. Harry Osborn , Dane Dehann tarafından canlandırılıyor ki kendisi sinema perdesinin yeni DiCaprio’su. Oldukça yetenekli olan bu genç oyuncu ve Harry Osborn-Green Goblin karakteri serinin geri kalanında daha önemli role sahip olacak kuşkusuz. Ve bilyoruz ki üçüncü filmde Spidey’nin karşısına Green Goblin önderliğinde Sinister Six ’in çıkması artık kaçınılmaz. Film boyunca yapılan göndermeler ve sonunda konunun oraya bağlanması zaten bekleniyordu ama yine de etkileyiciydi. Filmin güzel bir sürprizi de Rhino karakteri. Paul Giamatti ’nin de Rhino ile Sinister Six’e katılacağına şüphemiz yok.Bu tür filmler için önemli olan ondan ne beklediğinizi ya da ne istediğinizini bilerek gitmektir. Spider-Man karakteri ile alakanız yoksa ya da ilk filmi izlemediyseniz, sinemayı bir sosyal aktivite olarak görüp afişi ya da oyuncuları hoşunuza giden filmlere giren insanlarsınız lütfen bu filmi acımazsızca eleştirmeye kalkmayın, cevabınızı alırsınız. Bu fantastik ve bilim kurgu soslu bir çizgi roman uyarlaması. Ve bir süper kahraman filmi. Türü ve karakterleri sevenlere hitap ediyor. Filmi izleyp çok klişe v.b. yorumlar yapmak fazlasıyla talihsiz ve gerçek klişenin kendisi olur. Karakteri ve çizgi romanı sevip yine de filmi beğenmeyecek olanların da gerçekten güzel sebepleri olmalı. Yok giysisi kötü, Harry Osborn öyle mi Green goblin oluyor, Rhino neden tank benzeri bir araç olarak tasarlanmış gibi yaklaşımlar da sizi bence kurtarmaz. Bunun bir uyarlama olduğunu unutmamak gerekiyor. Nihayetinde Marc Weeb yeni senarist ve yaratıcı yapımcıları Kurtzman & Orci ikilisinin de desteği ile ilk filmin çok ötesinde bir filme imza atmış. En iyi Spider-Man filmi desem de kendime kızmam sanırım daha sonra. Hem bir çizgi romanın olması gerektiği gibi eğlenceli ve aksiyon dolu, hem de sinema seyircisine hitap edecek kadar bilim-kurgu, aşk ve drama öğeleri taşıyor. Ona 2.5 saatlik bir eğlence olarak bakarsınız verdiğiniz paraya zerre üzülüceğinizi sanmıyorum. Yaz döneminin ilk gişe canavarı filmi böylece gelmiş oldu, tadını çıkartmanız lazım. Sinema sanatının bu filme ihtiyacı olmasa da sinema perdesinin tam olarak böyle filmlere ihtiyacı var.
Reklam