Görüş Bildir
Şehrin Ortasında Dev Su Kaydırağı
İngiltere'nin Bristol kentinde bazı ana caddeler ayda bir kez pazar günleri trafiğe kapatılarak sanat ve kültür etkinliklerinin düzenlenmesine olanak sağlanacak. Bunun ilk örneği bu hafta sonu Bristol'ın merkezinde kurulan 90 metrelik su kaydırağıydı.
Ses Taklidi Yaparak Yemek Çalıyor
Bilim insanları, Afrika çatal kuyruklu drongo kuşunun diğer hayvanların seslerini taklit ederek yemek çaldığını ortaya çıkardı. Kuşun, 50'den fazla diğer kuş ve hayvan türüne ait sesi taklit ettiği anlaşıldı. Dicrirus adsimilis üzerinde yapılan gözlemler, Afrika'ya özgü kuşların diğer hayvanlara ait yardım çağrılarını taklit ederek yemek çaldığını ortaya koydu. Hayvanların kendi sürülerini uyarmak ve bir yemek kaynağından ayrılmalarını sağlamak için uyarı amaçlı ses çıkardığını bilen bilim insanları, uyarıların sahte olabileceği konusunda araştırma yaptı. Toplam 847 saat süren gözlemlerde 64 drongoyu takip eden araştırmacılar, kuşların 51 diğer kuş türüne ait sesi taklit edebildiğini tespit etti. Drongoların taklit edebildiği sesler arasında, firavun faresi ve çakal gibi hayvanlar da yer alıyor. Science dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, drongoların diğer hayvanlara ait 'uyarı çığlığını' taklit edebilmesi, hedefteki hayvanların sahte sese kanmalarına neden oluyor. Güney Afrika'nın Cape Town Üniversitesi'nden Tom Flower, kurnaz kuşların bir ses işe yaramadığı zaman başka bir hayvanın sesini taklit etmeye başladıklarını ifade etti. Ağırlığı 70-125 gram arasında değişen drongo, kendisine özgü özelliği sayesinde hayvanları korkutarak veya uyararak yemek başından uzaklaşmalarını sağlıyor. Birçok hayvan, diğer hayvan türlerinin yardım çığlıklarını fark edebiliyor. Kalahari Çölü'ndeki Kuruman Nehri yatağında yapılan gözlemlerde, drongoların ses taklidi yaparak 688 yemek çalma girişimi takip edildi. Kuşlar, yemek kapma girişimlerinin 4'te 1'inde başarılı oldu. Al Jazeera
2014 Yılı Derecelendirmesine Göre 'Dünyanın En İyi 50 Restoranı'
'Restaurant' dergisi  London's Guildhall'da  bu yılın en iyi 50 restoranı listesini açıkladı. Bir yıl ikincilik koltuğunda oturduktan sonra  René Redzepi'nin sahip olduğu  Noma (Kopenhag, Danimarka) 4. kez dünyanın en iyi restoranı seçildi. Bu yıl 12.'si düzenlenen yarışmada  900'ün üzerinde restoran sahibi, şef ve yemek eleştirmenin katıldığı ve 18 ay süren bir oylamanın sonucunda dünyada ilk 50'ye giren restoranları tebrik ediyoruz.  İyi eğlenceler dileriz...
Hayal Gücünün Sınırının Olmadığını Gösteren 24 Çalışma
Avusturalya, Melbourne merkezli tasarımcı Domenic Bahmann, günlük objeleri kullanarak ortaya çok yaratıcı çalışmalar çıkartıyor ve yaptığı çalışmaları İnstagram hesabından 46.500'ü aşan takipçisiyle paylaşıyor. Özellikle son dönemlerde oldukça popüler hale gelen bu tarz çalışmalar, insanlardaki hayal gücünün gücünü gösteriyor diyebiliriz. Elbet sizin evinizde de limon vardır, kahve yapabilirsiniz misal, biraz da çizim yeteneğiniz varsa, tüm bunları hayal gücünüzle birleştirip, Bahmann kadar olmasa da ortaya harika şeyler çıkartabilirsiniz. 
Reklam
Gözünüzü Sevecek Uygulama!
Her haftanın başlangıcı olan pazartesi günlerini size sevdirecek olan, günlük hayatta işinize yarayacak uygulamaları paylaştığımız haftanın uygulaması bölümümüz bu hafta değişik ama bir o kadar da kullanışlı bir uygulama ile karşınızda! Bu haftaki uygulama sizin gece telefon veya tabletinizi kullanımızda size yardımcı olacak. Uygulama gece veya karanlık bir ortamda telefonunuzu veya tabletinizi kullanırken size otomatik olarak renk ve parlaklık ayarı yaparak gözlerinizin yorulmasını engelliyor.Bunu uygulamaya gerek kalmadan bende yaparım arkadaş demeyin çünkü uygulama her ince ayara kadar yapıyor. Evet buna renk de dahil. Biz cokuysal editörleri olarak kullandık ve gerçekten işe yaradığını ve bu uygulamayı kullanırken telefonun ışığından rahatsız olma seviyemiz baya düşüktü. O zaman sizi uygulama ile baş başa bırakıyoruz… Uygulamayı buradan indirebilirsiniz.
Sosyal Medyada Rekor Kıran Bi' Acayip Güzellik Testi
Kadınların güzel, erkeklerin ise yakışıklı olup olmadıklarını öğrenmek için baş vurdukları testlere bir yenisi daha eklendi.Bu Test Çin’in en popüler sosyal ağı olan Weibo da şimdiden rekor kırıyor. Çin’de 200 binden fazla Weibo kullanıcısı güzelliklerini test etmek anacı ile test ettikleri fotoğraflarını paylaşıyor.Test aslında çok basit. Testi sizinde uygulamanız için, işaret parmağınızı çenenizle burnunuza eş zamanlı dokundurun. Dudaklarınız işaret parmağınıza değerse güzelsiniz, değmezse çirkinsiniz.Bu teste göre, Angelina Jolie ve Jessica Alba gibi yıldızlar güzel olmayanlar arasınde yer aldılar.
Reklam
Türkiye'nin Büyüme Tahmini Yükseldi
Avrupa Birliği, Türkiye’nin büyüme tahminini 2014 yılında yüzde 2,5’ten, 2,6’ya, 2015 yılı için yüzde 3’ten yüzde 3,3’e yükseltti. Avrupa Komisyonu, bahar ekonomik tahminler raporunda Türkiye'nin 2014 büyüme beklentisini yüzde 2,6'ya, 2015 büyüme beklentisini yüzde 3,3'e yükseltti. Komisyon'un 3 ay önce yayınlanan bir önceki raporunda Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 2,5, gelecek yıl yüzde 3 büyüyeceği öngörülmüştü. Raporda, Türkiye'nin geçen yıl yüzde 4 ile beklentilerin üzerinde büyüdüğü fakat sonbahardan itibaren piyasa şartları ve siyasi gelişmelerin önümüzdeki 2 yıla ilişkin beklentileri olumsuz etkilediği belirtildi. Raporda, geçen yıl Türk Lirası'nda görülen değer kaybı enflasyonu beslese ve tüketicilerin alım gücünü kısıtlasa da dış talep noktasında ekonominin dengesini bulmasına yardımcı olduğu vurgulandı. Harcamalar gerileyecek Raporda Türkiye ekonomisine ilişkin, 'Mayıs 2013 ve Ocak 2014 arasında piyasalarla ilgili ve siyasi gelişmeler, nihai iç talebi önemli ölçüde düşürecektir. Türk Lirası'ndaki değer kaybının iç fiyatlara yansıması, özel tüketimi ve kamu harcamalarını reel olarak geriletecektir. Daha yüksek faiz oranları, hane halkı borçlanmasını düşürmeye yönelik bazı makro ihtiyati tedbirler ve dolaylı vergilerdeki yükseliş tüketici harcamalarını vuracaktır. Kredilerdeki büyüme zaten mart ve nisan aylarında fark edilir şekilde yavaşladı. Özel sektör yatırımları, sıkılaşan finansal koşullar ve şirketlerin döviz borçlarıyla kötüleşen bilançolarıyla dizginlenecektir' değerlendirmesi yapıldı. aljazeera.com.tr
"Amerika'nın Şirketler Üzerinden Casusluk Yaptığına Şaşırmadım"
Akıllı telefonlar akıllandıkça bilgi hırsızlığı ve buna bağlı şahsi bilgilerin başka kişiler tarafından kötü niyetli kullanılabileceği sürekli oalrak farklı mecralar tarafından dile getirilmekte. Bu bilgilerin hükumetlere servis edilmesi ile ilgilide sektörde büyük bir endişe var. Üreticiler 'böyle bir verilerin kullanımı söz konusu değil' açıklamaları yapsada telefonlar kapandıktan sonra bile hem konum servislerinin hemde adımsayar çiplerin çalışmalarını iyi niyetli algılamak pek mümkün görünmüyor. Dünyanın en büyük 3. mobil şirketi Huawei'nin CEO'su Ren Zhengfei geçtiğimiz gün yaptığı açıklama ile bu konuya parmak bastı. Kullanıcıların kişisel bilgilerin özellikle NSA tarafından kullanldığına dikkat çeken Zhengfei, Shotgiant adı verilen bir uygulama ile NSA'nın Huawei cihazların kaynak kodlarına ulaşarak mailler ve ticari sıralara ulaşabildiğinin Edward Snowden tarafından ortaya çıkartılması üzerine 'hiç şaşırmadım' açıklamsında bulundu. Çin Halk Kurtuluş Ordusundan emekli Huawei CEO'su Ren Zhengfei; aynı durumda kendilerinin asla bilgi paylaşımında bulunmadıklarının ve bulunmaycaklarının altını çizdi. Apple ve Samsung parmak izlerinin depolanmadığını belirtiyorlar, Huawei CEO'su da bunlara paralel bir açıklama yapıyorken üreticilere güvenmekten başka bir çaremiz kalmıyor gibi görünüyor. Veri güvenliği ve kişisel bilgilerin korunmasıyla ilgili sizin görüşleriiz nelerdir?Teknolojioku
Apple'ı Korkutan 3 Çinli!
Apple ve Samsung'a küresel ölçekte rakip olan Huawei ve Lenovo'ya internetten satışla öne çıkan Çinli Xiaomi de eklendi. Küresel operasyona başlayan şirketin hedeflediği 10 ülke arasında Türkiye de var Akıllı telefon piyasasında rekabeti belirleyen ülkelerin başında gelen Çin'de Xiaomi rüzgarı esiyor. 'Düşük fiyat, büyük ekran, güçlü ürün' stratejisiyle sadece internetten satış yapan Xiaomi, Motorola'yı satın alan Lenovo ve Huawei, Apple ve Samsung gibi devleri korkutmaya başladı. Lenovo marka, Huawei standartlar ve güçlü ürün, Xiaomi ise internet üzerinden satış ile öne çıkıyor. Xiaomi, Çin'de son çeyrekte 7.3 milyon adet ürünü piyasaya sürerek 7 milyon adede ulaşan Apple'ın hemen önünde 5'inci sırada yer alıyor. Küresel marka olmak için de harekete geçen Xiaomi, öncelikli olarak Türkiye dahil, Hindistan, Rusya, Meksika, Malezya, Vietnam, Endonezya,Tayland, Filipinler ve Brezilya gibi gelişmekte olan pazarları hedefliyor. Şirketin hali hazırda Çince'nin hakim olduğu HongKong, Tayvan ve Singapur'da operasyonları bulunuyor. AMAZON'A BENZİYOR İnternet ve sosyal medyayı çok çok iyi kullanan Xiaomi'nin stratejisi Amazon'a daha çok benziyor. Şirket, çok agresif fiyat kampanyaları ve yüksek ölçekte internetten satışla kendini farklı kılıyor. Çinli firma amiral gemisi Mi3'in fiyatlarını düşürerek küresel operasyona başlıyor. Akıllı telefon sahipliğini artırmak için yarışan operatörler genelde düşük fiyatlı ürünleri piyasaya sürüyor. Bu yüzden gelişmekte olan pazarlarda şansı yüksek görülüyor. MANTIK EVLİLİĞİ Xiaomi, Samsung ve Apple'ın üst düzey ürünlerine fiyat olarak yaklaşamayan tüketicilere marka değil, mantık evliliği öneriyor. Çinli firmaların hedefi aynı teknolojiye sahip ürünlere marka yüzünden daha fazla ödeme yapmak istemeyen gençler. Ağızdan ağıza öneri ve bayi kanalındaki inceliklerle Türkiye'de benzer bir talebi gören General Mobile mobil internet ve kamera konusundaki taleplere uygun fiyatlarla yanıt veriyor. ÇİN'DE İNTERNETTEN SATIŞLA BÜYÜYECEK Fiyat performans ile saldıracak Xiaomi, şimdilik kesesine güvenen tüketicilerin ve markaların güçlü olduğu ülkelerden uzak duruyor. Cüzdanına bakınca markaya vereceği parayı dert eden tüketiciyi hedefleyerek hareket ediyor. Çin'de iPhone 5C'nin yarı fiyata satış yapan Xiaomi'nin amiral gemisi Mi3, büyük ekranı, inceliği ve performansı ile dikkat çekiyor. Ayrıca kamerayla yapılan video ve fotoğraf çekimlerinde güçlü rakiplerini aratmıyor. Kanal yapısıyla gelen ek maliyetten de kurtulan firma düşük fiyat avantajını sonuna kadar kullanıyor. MARKA YATIRIMIYLA İDDİALI OLACAK Daha önce PC pazarına benzer bir stratejiyle IBM'in PC bölümünü alarak giren Lenovo, şimdide Motorola Mobile bölümünü Google'dan satın alarak marka yatırımını yaptı. Diğer Çinli üreticilerden farklı olarak marka yatırımına önem veren Lenovo, tüm dünyada 2014'ün ilk çeyrek rakamlarına göre, piyasaya sürülen akıllı telefon oranlarında yüzde 12.9 pazar payı ile 4'üncü sırada yer alıyor. Şirket, Motorola'yı satın aldıktan sonra Kuzey Amerika ve Avrupa'daki operasyonlarına hız verecek.İNCELİK VE PERFORMANSA ODAKLANDI Standart hastası Huawei dünyanın en ince telefonu Ascend P6 modeliyle Türkiye'de adından söz ettiren Huawei, sadece cihaz değil, altyapıyla da rakipleriyle mücadele ediyor. Çin'deki iletişim standartlarının belirlenmesinde de etkili olan firmanın cihaz yatırımları da 2011'den sonra hız kazandı. 2014'ün ilk çeyreğinde piyasaya sürülen akıllı telefon rakamlarında tüm dünyada yüzde 13.7'lik pazar payıyla 3'üncü sırada yer alıyor.Timur Sırt/Sabah
Reklam
Taze Kan 'Beyin Hücrelerini Yeniliyor'
ABD’li araştırmacılar yaşlanmanın bazı etkileri ile savaşmanın hatta bu etkileri geri döndürmenin yolunu şimdilik fareler üzerinde de olsa, bulmuş olabileceklerini açıkladı. Son yapılan bir araştırmaya göre, genç farelerden alınıp, yaşlı olanlara nakledilen kanın yaşlı farelerin beyin gücünü artırdığı tespit edildi. Bilim insanları şimdi de deneyleri insanlar üzerinde yapmak istiyor. Umutları bunamaya çare bulmak. Nature Medicine ’de yayınlanan araştırmaya göre, 3 aylık farelerden alınan kanın sıvı kısmı, yani plazması 18 aylık farelere nakledildi. Daha sonra bu fareler hafıza testinde kan nakli yapılmayan farelere göre daha iyi sonuçlar elde ettiler. Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Tony Wyss-Coray, “Genç farelerden alınan kanın içinde bulunan faktörler, yaşlı farelerin beynini yeniden şarj edip daha genç bir farenin beyni gibi çalışmasını sağlayabiliyor” diyor. Wyss-Coray, “Şu anda yoğun bir şekilde bu faktörlerin neler olabileceği ve tam olarak hangi dokulardan üretildikleri üzerinde çalışıyoruz” diyor. Wyss-Coray’ın söylediğine göre insanlarda durumun aynı olup olmadığı bilinmiyor ancak klinik bir deney planlanmış durumda. Birleşik Krallık Alzheimer Araştırma kurumu uygulamanın farelerde öğrenme ve hafızaya ilişkin belirli tarafları yenilediğini ancak bunun insanlar üzerinde fayda sağlayıp sağlamayacağının belirsiz olduğunu söylüyor. Kurumun yöneticisi Dr. Eric Karran, “Bu araştırma çok ilginç olmakla birlikte, Alzheimer hastalığında görülen ve yaşlanmanın kaçınılmaz sonucu olan bilişsel zararı incelemiyor” diyor. Bu arada başka araştırmalar genç bireylere ait kanın yaşlılara sağlayacağı faydalar konusunda başka sonuçlar elde etmiş durumda. En azından farelerde durum bu. Harvard’daki bir araştırma ekibine göre, kalp kası üzerinde yaşlanma karşıtı bir etki oluşturmuş olan genç farelerin kanında bulunan bir madde, beyin hücrelerini de yeniliyor. Science dergisinde yayınlanan araştırmaya göre, yaşlı farelerde beyin hücrelerinin büyümesini teşvik eden madde farelerin koku duygusunu da keskinleştiriyor. Aynı zamanda bu madde yaşlı farelerin kas gücünü de artırıyor.BBC Türkçe
"Filistin de Eurovision'da Olmalı"
Danimarka Parlamentosu'ndaki sol partilerden Enhedslisten'in sözcüsü Johanne Schmidt-Nielsen, Avrupa ülkesi olmamasına rağmen İsrail'in Eurovision'a katıldığını ancak Filistin'in neden davet edilmediğini anlayamadığını belirterek, Filistin'in Eurovision'a katılması gerektiğini söyledi. Başkent Kopenhag'da 10 Mayıs'ta yapılacak büyük final öncesinde başlayan Eurovision etkinlikleri dolayısıyla Danimarka yayın kuruluşu DR'ye konuşan Schmidt-Nielsen, yarışmayı çocukluğundan bu yana takip ettiğini belirtti. Çocukluğundan itibaren Eurovision'a politik gözle baktığını ifade eden Johanne Schmidt-Nielsen, İsrail'in Avrupa ülkesi olmamasına rağmen yarışmada temsil edilmesini tuhaf bulduğunu belirterek, 'Doğrusunu söylemek gerekirse İsrail'in Avrupa ülkesi olmamasına rağmen Eurovision şarkı yarışmasına katılması tuhaf bir durum. Müzik yarışmalarında ülke katılımında cimrilik yapmaya hiçbir neden yok ama tam olarak anlamadığım, Filistin neden davet edilmiyor? Filistin de yarışmaya katılmalı' dedi. 'Sinyal olur' Danimarka Kilise Yardım Kuruluşu ile gittiği Filistin'den yeni döndüğünü ve İsrail'in Filistinlilere her gün uyguladığı psikolojik baskıyı gördüğünü anlatan genç siyasetçi, İsrail'e yaptıklarından dolayı gereken yaptırımların uygulanmadığını söyledi.'Tabii ki Filistinlilerin en büyük sorunu Eurovision'a katılım değil' diyen Schmidt-Nielsen, 'Ama bence bu çok kuvvetli bir sinyal olur, İsrail'in katıldığı bir yarışmada Filistin de tabii ki olmalı. Bu şekilde onlar da bir ülke olarak tanınmış olurlar' görüşünü dile getirdi.CNN Türk
Reklam
Kıvanç Tatlıtuğ'a İran'dan Sürpriz Teklif
İran'ın ünlü film yapımcı ve yönetmenlerinden Muhsin Muhsini Neseb, yapacağı yeni film için Kıvanç Tatlıtuğ'a teklif götürdüğünü açıkladı. Kıvanç'ın filmde rol alabilmesi için İran Kültür ve İrşat Bakanlığı'nın onay vermesi gerekiyor. İran'ın Mehr ajansına konuşan Muhsini Neseb, 'Beleş' (Meccani) adlı yeni filmi için aralarında Kıvanç Tatlıtuğ'un da bulunduğu bazı Türk oyunculardan da yararlanacağını söyledi. Filmi sadece İran değil dünya sinemalarında da göstermeyi hedeflediğini belirten İranlı yönetmen, şöyle dedi: 'Bu nedenle Türk sinemasının tanınmış simalarını da kullanmaya karar verdik. Türkiye'de tanınmış bir aktör olan Kıvanç Tatlıtuğ, İran'da da tanınan bir oyuncudur. Kendisiyle görüşme yapıldı ve İran sinemasında bulunmaya karşı olmadığını söyledi, fakat nihai sözler ve anlaşma daha yapılmış değil.' Muhsini Neseb, filmde yabancı oyuncu bulundurmak için İran kuralları gereği ülkedeki yetkili kurum olan Kültür ve İrşat Bakanlığı'nın onayına gerek olduğunu ekledi. Bazı bölümlerinin Türkiye'de çekilmesi planlanan filmde, ebeveynleri tarafından bedava olarak bir ağaya verilen ve ağanın Beleş diye çağırdığı bir kız çocuğunun hayatı konu ediniyor. CNN Türk
Artı 1 TV'de İstifa Depremi
Artı 1 TV istifa depremi ile sarsıldı. Kanalın ekran yüzleri ve programcıları istifa kararı aldı.Kanaldan istifa eden gazeteciler şöyle:Yavuz Oğhan, Can Dündar, Özgür Mumcu, Mirgün Cabas, Pelin Batu, Koray Çalışkan ve Tuluhan Tekelioğlu.Patronajın 'kanalı ben yöneteceğim ısrarı ve bazı programları yayından kaldırmak istemesi' nedeniyle, kanalın tepesinde yer alan isimlerin tamamının istifa kararı aldığı belirtildi.Bir Gün
Reklam
The Simpsons'ın LEGO Bölümü Yayınlandı
Amerikan ailesinin komik hallerini anlatmasıyla başlayan, ardından tüm dünyada bir fenomene dönüşen çizgi dizi The Simpsons ailesinin LEGO’lardan oluşan bölümünün haberini daha önce yapmıştık. İlk duyurulduğunda ve ilk karesi yayımlandığında yaptığımız haberlerden sonra bugün de yayımlandığının bilgisini vermek istedik. Ancak bilgisini verebiliyoruz zira ülkemizde son sezonu eş zamanlı bir kanalda yayımlanmadığı için ne zaman Türk kanallarında izleyebiliriz bilmiyoruz. İnternet içinse biraz beklemek gerekebilir çünkü bazı popüler dizilere göre The Simpsons biraz daha aşağılarda yer alıyor. Brick Like Me isimli LEGO bölümü aslında The Simpsons’ın evi ve karakterlerinden oluşan LEGO setinin bir anlamda tanıtımı diyebiliriz. 200 küsür dolara satılan (Avrupa fiyatı 240 Euro’ya geliyor) 2523 parçalık Simpsons LEGO seti geçtiğimiz aylarda satışa sunulmuştu. Bu bölümde ise hem çizgi film hem de LEGO stop motion tekniği birleştirilerek karışan hayatlar konu alınıyor. Superkarga
Jüpiter'in Uydusu Yaşam Saklıyor Olabilir
Gökbilimciler, Güneş Sistemi'nin ve Jüpiter'in en büyük uydusu Ganymede'in yeraltında yaşam saklıyor olabileceği belirtti. Uydunun yüzey altında tıpkı soğan benzeri buzul katmanları olduğu ortaya çıktı. Güneş'e en yakın gezegen Merkür'den bile büyük olan Ganymede'in, yüzeyinin altında katmanlar halinde sıvı okyanuslar saklıyor olabileceği anlaşıldı. NASA, Ganymede'in derinliklerinde bir soğan veya sandviçe benzeyen, sıvı su ve buzul katmanlar yer aldığını ortaya çıkardı. Katmanlardaki tuz oranının, derinlere inildikçe arttığı belirtildi.NASA Jet İtiş Gücü Laboratuvarı'ndan (JPL) Steve Vance, 'keşfin Ganymede için iyi bir haber olduğunu' belirtti. Vance, Ganymede'nin çok yüksek basınç altında dev okyanuslara sahip olduğunu, tuz oranının artması sayesinde sadece buzun değil, suyun da okyanus tabanının dibine indiğini belirtti. Ganymede üzerinde geçmişte hazırlanan modeller, uydunun buzul yüzey katmanı ile yeraltındaki buzla kaplı kayalık katman arasında sıvı su olduğunu öne sürmüştü. Tek bir sıvı su katmanı öne süren bu modelde, su-kaya arasındaki kimyasal etkileşim gerçekleşmediği için yaşam olasılığı düşük kabul edilmişti. Tuzun karmaşık etkilerine dayanan yeni modelde ise Ganymede'in derinliklerindeki magnezyum sülfat sıvı suyun kayalık deniz tabanının üzerine çıkmasını sağlıyor ve yaşam olasılığını artırıyor. JPL'de araştırmada yer alan Christopher Sotin, 'yüksek basınçların neden olduğu sandviç benzeri yapının ne kadar süre bozulmadan kalacağını bilmediklerini' söyledi. Sotin, buzul ve sıvı su katmanların düzenli bir yapıyı temsil ettiğini ancak çeşitli faktörlerin bu durumu etkileyebileceğini belirtti. Gökbilimciler, Ganymede için öne sürdükleri çok katmanlı modelin Güneş Sistemi'ndeki diğer buzul uydular ve hatta dış gezegenler için de geçerli olabileceğini ifade etti. Al Jazeera
Michael Jackson'ın Yeni Albümünden İlk Single Yayınlandı
Michael Jackson’un ölümünden 5 yıl sonra efsane yıldızın daha önce hiç duyulmamış şarkılarından hazırlanan Xscape albümünden ilk single “Love Never Felt So Good” yayınlandı. Albümdeki şarkıların yapımcılığını üstelenen sanatçılar arasında Justin Timberlake de var. Timberlake “Love Never Felt So Good” şarkısında Michael Jackson’a eşlik de ediyor. “Love Never Felt So Good” şarkısı ilk olarak 1983 yılında kaydedilmiş ve Paul Anika tarafından yazılmış. Jackson’un Xscape albümü 13 Mayıs’da piyasaya çıkacak. Dipnot Tv
Ortaçağ’da Cadılar
Günümüzde fantastik edebiyat oldukça popüler. Harry Potter, ya da Yüzüklerin Efendisi gibi yapıtlarda karşımıza çıkan büyü ve büyücüler bizi eğlendiriyor. Bugün büyü denen şeyin aslında var olmayan, yalnızca masallarda kendine yer bulabilecek bir uğraşı olduğunu biliyoruz. Ne var ki, tarihin her döneminde durum böyle değildi. Bugün bizi güldüren, eğlendiren büyücüler ya da cadılar, geçmişte insanların korkuyla sakındıkları insanlar olmuştu. Şeytanla işbirliği yaptıkları ve havada uçtukları, kötülüklerini dünyaya yaydıkları söyleniyordu. Bunlar çoğunlukla halkın cahilliğinden kaynaklanan hurafelerdi. Ne var ki, ortaçağ Avrupa’sında cehalet o kadar yaygındı ki, açıklanamayan her şey büyüye yoruluyordu. Kilisenin çeşitli amaçlarla yürüttüğü cadı avları da kısa sürede toplumsal bir histeriye neden oldu. Ortaçağda Avrupa’da cadılık ve büyücülük suçlamasıyla yüzlerce kişi canlı canlı yakıldı. Peki bütün bu histerinin ardında yatan şey neydi? Yüzyıllar boyunca ortada görülmeyen cadılar ne olmuştu da ortaçağ Avrupa’sında böylesine ortaya çıkmıştı? Kilise birdenbire cadılara neden düşman kesilmişti?Büyücü avına ilişkin yaygın kuramlardan ikisi, ağırlıklı olarak tıbbi gerekçelere dayandırılmış ve kitlesel bir çılgınlık varsayılmıştır. Savlardan ilkine göre köylü halk aklını kaçırmıştır. Yani büyücü fenomenine, elinde yanan bir meşale ile simgelenen, kana susamış köylü lümpeninin kitlesel öfkesi ve kitlesel paniğinin yarattığı bir salgın hastalık olarak bakılmalıdır. Bir diğer psikiyatrik açıklamaysa daha da inanılmayacak bir savla, bizzat büyücülerin kendilerinin, ruhsal bir bunalım içinde dünyayı tımarhaneye çevirdiği yolunda. Oysa gerçekler ne illegal bir lümpen hareketi ne de histeriye kapılmış kişilerin hezeyanları olarak açıklanabilir.Hemen hemen dünyanın her toplumunda bir çeşit cadı kavramı vardır. Ama Avrupa’nın cadı çılgınlığı, başka yerde patlak veren herhangi bir benzerinden daha canavarca, daha uzun süreli olmuş ve çok daha fazla sayıda kurban ortaya çıkmıştır. İlkel toplumlarda suçu ya da suçsuzluğu belirlemenin bir parçası olarak acı veren çok çetin deneyler kullanılmış olabilir. Ama hiçbirinde cadı olduğu düşünülen kişilere, diğer cadıların adını vermeleri için işkence yapılmamıştır. Hatta Avrupa’da bile işkence, ancak 1480 tarihinden sonra bu amaçla kullanılmıştır. MS 1000 yılından önce komşu-su tarafından sözde şeytanla görüldüğü için öldürülen hiç kimse yoktur. İnsanlar birbirini sihirbaz ya da cadı olmakla ve kötülük yapmak için kullandıkları doğaüstü güçlere başvurmakla suçlamışlardı. Havada uçabilen ve korkunç hızlarla büyük mesafeler geçen bazı kadınlar hakkında çeşitli şeyler anlatılıyordu. Ama yetkililer sözde cadıları yakalayıncaya kadar bunları kovalamak, bulmak için araştırma yapmak ve suçlarını itiraf ettirmek için işkence yapmak benzeri eylemlerle ilgilenmiyorlardı. Aslında, Katolik kilisesi başlangıçta havada uçan cadı gibi şeylerin varolmadığını ısrarla belirtmiştir. MS 1000 yılında böyle uçuşların gerçekten yapıldığına inanmak yasaklanmıştır; sonraları, 1480 yılındaysa bu uçuşların yapılmadığına inanılması yasaklanmıştır. MS 1000 yılında kilise, cadıların süpürgeye binme eylemlerini şeytanın ürettiği bir simge olarak görüyordu. Beşyüz yıl sonra kilise süpürge sopasına binme olayının yalnızca bir simge olduğunu savunanların, şeytanla birlik olduğunu resmen öne sürdü.Daha önceki görüş, Canon Episcopi denilen bir belgede düzenlenmiştir. Cadı çetelerinin geceleri uçtuklarına inanan Canon, şöyle uyarır:“Aklı imansız olan kişi bu şeylerin ruhta değil, vücutta olup bittiğini sanır. Başka deyişle, şeytan sizi ya da başkalarını geceleri uçtuğunuza inandırır, ama ne siz ne de başkaları gerçekten uçuyor olamazsınız.”“Gerçekten” sözcüğünün ne anlama geldiğinin ve gerçek sözcüğünün daha sonraki tanımlarından farkının kesin ölçüsü şu olmuştur: Sizin ya da düşçü arkadaşlarınızın, başkalarıyla havada uçtuğuna inandığınız bir kişi günah işlemiş olmakla suçlanamaz. Başkalarının orada bulunmuş olmaları yalnızca bir düştür, başkaları sizin düşlerinizde yaptıklarınızdan sorumlu tutulamazlar. Ancak, düş gören burada kötü düşünceler taşıyordur ve bu nedenle cezalandırılmalıdır. Bu ceza şekli sonradan olacağı gibi yakılmak değil, aforoz edilmekti.Devamı için..:http://mevzune.com/ortacagda-cadilar/
Reklam