Görüş Bildir
Günümüz Liselilerinin Hayatında Rastlamadığı 49 Şey
2000 yılında doğanlar önümüzdeki sene liseye başlıyorlar. Artık değil 80'lerde, 90'ların sonunda olan şeyleri bile bilmeyen bir nesil geliyor. 'Bunları bilen liseli olamaz' şiarından hareketle bir liste derledik. 'A şu yok', 'a bu da yok', vs. diyeceğinizi biliyoruz ama maalesef 1000 maddelik bir liste yapsak bile eksikler olacağının da farkındayız. O nedenle bu gözle bakın bakalım ne kadar liseli değilsiniz.
En Ölümcül Canlı Ne Yılan Ne Çıyan
Dünyada en çok insan ölümüne neden olan canlı türü sivrisinek. İnsan eliyle insan ölümleri ise 'ölümcüller' listesinde ikinci sırada...Microsoft'un kurucusu Bill Gates'in blog sayfasında paylaştığı Dünya Sağlık Örgütü verilerine dayanan araştırmada, her yıl 750 bin insanın ölümüne yol açan sivrisinekler, dünyanın en ölümcül hayvanı. Yalnızca taşıdığı sıtma virüsü nedeniyle 600 bin insanın ölümüne yol açan kan emici sivrisineği, kendi türünü kendi icadı silahla öldüren insan takip ediyor. İnsanoğlu yılda ortalama 475 bin insanı öldürüyor. İnsanı 50 bin kişiyle yılan, 25 bin kişiyle köpek takip ediyor. Çeçe sineği, katil böcek ve deniz salyangozu 10 biner insan ölümüyle listede yer alırken aslan 100, kurt ve köpek balığının yılda 10'ar insan ölümüne neden olması dikkat çekti.
Artık Tüm Türkiye'nin Buluşabileceği Bir Platform Var
Sosyal topluluk ve etkinlik ağı olarak faaliyet gösteren toplanzi.com; sizi, hobilerinizi ve eğlence anlayışınızı paylaşan insanlarla buluşturan, onlarla beraber etkinliklere katılmanızı sağlayan bir tavşan deliği! İnternet kullanıcıları toplanzi.com’da ilgi alanlarına giren topluluklara katılıyorlar ya da kendi topluluklarını kuruyorlar! Böylece aynı şehirde yaşayan, benzer ilgi alanına sahip diğer kullanıcılarla buluşup beraber etkinlikler düzenliyorlar.
Su Arıtan Kitap Hayat Kurtarıyor
Gelin, çok çabuk biten sarj gibi birinci dünya problemlerine yakınmayı bir an olsun bırakıp, problem kelimesinin hakkını veren türde dertlerle uğraşan üçüncü dünya ülkeleri için devrim niteliğindeki bir buluşa hep birlikte sevinelim. Temiz içme suyu bulamadıkları için sevdiklerini kaybeden dünya nüfusunun yaklaşık bir milyarına birden çare olamasa da sayıyı hatırı sayılır derecede aşağıya çekebilecek ‘The Drinkable Book’ isimli buluş University of Virginia’daki bir kimyagerden geldi. Kitabın sayfasını süzgeç olarak kullandığınız düzenek kolera, E. coli gibi hastalıkları filtrelerken sudaki bakterilerin yüzde 99’unu saf dışı bırakıyor. ‘The Drinkable Book’, suyu arıtırken aynı zamanda sayfalarındaki yazılarla temiz suyun hayati önemi ile eğitici mesajlar veriyor.Play Tuşu
Yiğit Bulut Türk Telekom'un Yönetim Kuruluna Atandı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomi başdanışmanı Yiğit Bulut, Türk Telekom Yönetim Kurulu üyeliğine atandı. Atama ile ilgili olarak Kamu Aydınlatma Platformu'na (KAP) henüz resmi bildirim yapılmadı ancak Ulaştırma Bakanlığı kaynakları bu atamayı doğruluyor. AKP KURMAYLARININ İKİNCİ GÖREVİ: TÜRK TELEKOM YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİ Haberand'ın haberine göre; Türk Telekom Yönetim kuruluna son yıllarda yapılan atamalar her zaman dikkat çekti. İçişleri Bakanı Efkan Ala da Başbakanlık Müsteşarı iken Türk Telekom'un bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyordu. Ala, İçişleri Bakanı olduktan sonra bu görevinden istifa etmek zorunda kalmışt. Efkan Ala'nın yerine Başbakanlık Müsteşar olarak atanan Fahri Kasırga da, müsteşşarlık görevine getirilmesinin ardından kısa bir süre sonra Türk Telekom Yönetim Kurulu üyeliğine atanmştı. Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın sınıf arkadaşı olan ve TRT Genel Müdür Yardımcılığı görevine atanan İbrahim Eren de bu görevden kısa bir süre sonra Türk Telekom Yönetim Kurulu üyeliğine atanan üst düzey bürokratlar arasında yerini almıştı. ORTALAMA 40 BİN LİRA MAAŞ! AKP'ye yakın üst düzey bürokratların Türk Telekom Yönetim Kurulu üyeliğine getirilmesi artık neredeyse teamül haline geldi.  Bu atamaların kamuoyunda ve medyada tepki çekmesinin bir nedeni de, yönetim kurulu üyelerinin aldıkları 'ballı' maaşlar. Türk Telekom Yönetim Kurulu Üyelerine aylık 11 bin TL maaş ödeniyor. Ancak bunun dışında her yılın sonunda yönetim kurulu üyelerine 'huzur hakkı' olarak 350 bin TL gibi bir rakam ödeniyor.  Bu durumda Türk Telekom Yönetim Kurulu üyelerinin eline aylık ortalama 40 bin lira gibi bir maaş geçiyor. Yani Başbakan Erdoğan'ın Başdanışmanı Yiğit Bulut, bu yeni görevi nedeniyle aylık 40 bin lira gibi ek bir maaşa da sahip olacak TÜRK TELEKOM'DA KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER Özelleştirme kapsamında Lübnanlı Hariri ailesine satılan Türk Telekom, 2013'ün son günlerinden itibaren köklü bir değişime uğradı 2013 Aralık ayına yeniden yapılanmaya giden şirkette, Türk Telekom Grubu CEO'su Hakam Kanafani ve Türk Telekom CEO'su Tahsin Yılmaz görevlerinden ayrıldı. CEO koltuğuna Rami Aslan oturdu. Türk Telekom'da geçtiğimiz günlerde 6 üst düzey yönetici ile yollar ayrılmış ve yerlerine yeni atamalar yapılmıştı. İŞTE YENİ İSİMLER Kamu Aydınlatma Platformu’na (KAP) bildirilen değişiklik ile;  Mehmet Ali Akarca, Mert Başar, Ali Yılmaz, Coşkun Şahin, Hakan Dursun, Fırat Yaman Er, Metin Erhan, Bahattin Aydın, Ahmet Bülter, Tevfik Fikret Karaman ve Abdurrahman Güvenlioğlu yeni görevllere getirilmişti. GÖREVDEN ALINANLAR Türk Telekom'daki yeniden yapılanmalar kapsamında görevden ayrılan isimler ise şöyle olmuştu: Şükrü Kutlu - Türk Telekom İnsan Kaynakları, Destek ve Regülasyon Başkanı Mehmet Atalay - Türk Telekom Operasyon Başkanı Can Esen - Türk Telekom Hukuk Başkanı Timur Ceylan - Türk Telekom Teknoloji Başkanı Gökhan Kayalıbay - Türk Telekom Strateji ve İş Geliştirme Başkanı Haktan Yaşar Kılıç - Türk Telekom Müşteri Cumhuriyet
Reklam
Lenovo'dan İki Yeni Chromebook Geliyor
Lenovo bir işe el attığı zaman, elinden gelenin gerçekten en iyisini yapıyor ve işin peşini bırakmıyor. Bunun en güncel örneği ise Chromebook’lar. Firma, bir ay önce yeni Chromebook’larını satışa sunmuştu, bugün iki tanesinin daha duyurusunu yaptı. Lenovo yeni Chromebook’larını N20 ve N20p olarak adlandırıyor. Her ikisi de, 11,6 inçlik aşağı yukarı aynı teknik özelliklere sahip dizüstüler. Aralarında farklılık ise N20 bildiğin kapağı açılan kapanan, dokunmatik olmayan bir dizüstüyken, N20p dokunmatik ekranlı ve ekranı 300 derece döndürülerek katlanabiliyor; tablet olarak da kullanılabiliyor. Evet, Lenovo’nun Yoga serisi gibi. Her iki Chromebook da dört çekirdekli Intel Celeron işlemci ile çalışıyor, sekiz sat pil ömrü sunuyor ve dahili depolama alanı 16 GB. İki USB yuvası ile donatılan dizüstülerin bellekleri ise 4 GB. Lenovo, bu Chromebook’ların 3G sürümlerini de geliştirmeyi planladıklarını ancak, henüz son kararı vermediklerini açıkladı. Dokunmatik olmayan N20 haziran ayında satışa sunulacak ve bellek seçimine göre 250 ile 279 dolar arasında bir fiyat etiketine sahip olacak. Daha heyecan verici bir Chromebook olan N20p ise yine bellek seçimine göre 299 ile 329 dolar arasında bir fiyatla satılacak ve temmuz ayının başında raflardaki yerini alacak.Stuff
LinkedIn Üzerinden Aşkınızı da Bulabilirsiniz
LinkedIn sayfasındaki profiliniz iş bulmanıza yardımcı oluyorsa neden sevgili bulmanıza da yardımcı olmasın? Bu fikir LinkedUp! uygulamasından geliyor. Bu sosyal ağ uygulaması bir şeyler içmeden önce karşı tarafın karlı bir işinin olduğunu bilmek isteyenlere hitap ediyor. Şu an için yalnızca iPhone'lar ve diğer iOS cihazlara uyumlu olan uygulama, profesyonel sosyal ağ LinkedIn ile popüler tanışma uygulaması Tinder'in bir araya getirilmiş hali. Kullanıcılar bu uygulama ile potansiyel eşlerini iş sektörüne, yaşına, mekan yakınlığına ve cinsiyetine göre filtreleyebiliyor. Tinder uygulamasında olduğu gibi birbirlerini beğenen iki kullanıcı daha sonra sohbet ediyor. LinkedUp! uygulamasının çalışma mantığı size tanıdık gelebilir ancak veri kaynağı yeni bir şey. Tinder veya Hinge gibi birçok tanışma uygulaması kullanıcının fotoğrafını ve kişisel bilgisini Facebook üzerinden alıyor ancak LinkedUp! bu bilgileri LinkedUp! üzerinden çekiyor. (Kullanıcılar bu fotoğrafa ek olarak yeni fotoğraflar da ekleyebiliyor.) Uygulamanın, daha önce yatırım bankacılığı yapmış olan 28 yaşındaki kurucusu Max Fischer, LinkedIn üzerinden alınan verilerin daha kaliteli karşılaştırmalar yapılmasına imkan tanıyacağına inandığını söylüyor. Fischer, LinkedIn profilinin temel olarak bir dijital özgeçmiş olduğundan insanların nereli olduğu, neler yaptığı, hangi okullara gittiği gibi soruları cevaplarken daha doğru yanıtlar verdiğini belirtiyor. Uygulamanın LinkedIn ile bir ilişkisi bulunmuyor. Geliştiriciler yalnızca verileri LinkedIn üzerinden çekiyor. LinkedIn sözcüsü ise konuyla ilgili açıklama yapmayı reddetti. Fischer, Mart ayının başında yayınlanan uygulamanın şu ana kadar ne kadar indirildiği ile ilgili bilgi vermese de geçen ay kullanıcı sayısının iki kat arttığını söyledi. Fischer, uygulamanın dikkat çektiği New York, Los Angeles ve San Francisco gibi şehirlerde yakın gelecekte 'indirme partileri' vererek açılış etkinlikleri düzenlemeyi de planlıyor. Daha önce özel sermaye şirketinde de çalışan Fischer, girişim sermayesi fonu için piyasada olduğunu da sözlerine ekledi. Fischer, genç çalışanların LinkedIn sayfasını yalnızca bir ağ olarak kullanmadıklarını fark ettiği geçen yıl LinkedUp! uygulamasını geliştirmeyi düşündüğünü ifade etti. Ancak Fischer uygulamanın ofis içi ilişkiler için değil daha çok ortak geçmiş ile profesyonel bir ağa girme imkanı sunduğunu belirtiyor. Tabi ki niyetler farklı olabilir. Yapılan son ankette yaşları 18-29 arasında değişen çalışanların yüzde 84'ü iş arkadaşları ile bir ilişki yaşamaya açık olduklarını belirtiyor. WSJ
Reklam
Fikirtepe'deki Sembol Olan Ev İçin Anlaşma Sağlandı
Fikirtepe'de ‘koca arazinin ortasında tek başına kalan ev', kentsel dönüşümdeki sorunların simgesi olmuştu.Bu ev için nihayet anlaşma sağlandı, ancak 61 projeden hâlâ sadece 3'ü için inşaat izni alındı. İstanbul'da Kentsel dönüşümün simgesi haline gelen Fikirtepe'de, imar planları tamamlandıktan sonra 61 adada yapılacak projelerden sadece 3 tanesi inşaat ruhsatı alabildi. Kalan 58 adada mal sahipleri ile müteahhitler anlaşamadı. Bazı projeler tek bir mal sahibinin ‘hayır' demesi yüzünden sekteye uğradı.  Fikirtepe, Dumlupınar Mahallesi'ndeki örnek ise Fikirtepe'de yaşanan kafa karışıklığının simgesi oldu. Dumlupınar'da yaşanan olayda, inşaat projesi olarak ayrılan ‘ada'da sadece bir ev ayakta dururken etrafındaki binaların hepsi yıkılmış durumdaydı.
Rihanna'nın Instagram'ı Silindi!
Geçtiğimiz günlerde Lui Magazine adlı dergide yayınlanan çıplak fotoğraflarını kişisel Instagram hesabı @badgalriri üzerinden paylaşan Rihanna'nın hesabı an itibarıyla yok. İlgili paylaşımın ardından şarkıcı, sosyal medya ağı tarafından uyarı almış ve bunun ardından da çok konuşulan o fotoğraflarını silmişti. Ancak Instagram, Rihanna'yla baş edemeyeceğini anlamış oalcak ki şarkıcının hesabını -büyük bir olasılıkla- topyekün imha etti. Tahminler Instagram tarafından çılgın fotoğraflarla dolu bu hesabın tamamen ortadan kaldırıldığı yönünde (imha), ancak bu konuda resmi bir bilgi ya da açıklama henüz yok; yani Rihanna, Instagram hesabını kendisi askıya almış da olabilir. Bununla birlikte sosyal medya otoritelerine göre bu mümkün değil, eğlenceli kişiliği ile bilinen şarkıcının Instagram'a trip atması pek olası görülmüyor. Geri dönecek mi? Rihanna fanları seksi şarkıcının Instagram hesabını tıkladıklarında yukarıdaki sayfa ile karşılaşıyorlar. Durumun Instagram'daki çıplak fotoğraf oranında ciddi bir azalmaya neden olduğu söylenebilir. Bakalım Rihanna,Instagram hesabıyla geri dönecek mi? Shift Delete
Dünyanın En Pahalı 'Sefie'si
Dünyayı etkisi altına alan 'selfie' modasına sosyal sorumluluk kampanyası için biraraya gelen Amerikalı milyarderler de uyduSelfie modasına Amerikalı milyarderler de uydu. Ülkenin en önemli şirketlerini yöneten isimlerin imza attığı selfie, bir anlamda dünyanın en 'değerli' selfie'si unvanının da sahibi oldu. Walmart'ın sosyal sorumluluk kampanyası için biraraya gelen isimlerin yönettikleri şirketlerin toplam piyasa değeri ise 1 trilyon doları buluyor. 1. John Bryant, Kellogg CEO'su: 24.1 milyar dolar 3. AG Lafley, P&G CEO'su: 224.4 milyar dolar (Yüzü kapalı) 4- Kees Kruythoff, Unilever Başkanı: 72.6 milyar dolar 5. Hugh Grant, Monsanto CEO'su: 58 milyar dolar 6- Indra Nooyi, PepsiCo CEO'su: 131 milyar dolar 7. Denise Morrison, Campbell CEO'su: 14.3 milyar dolar 8- Roberto Marques, J&J Başkanı: 287 milyar dolarT24
Reklam
Tiflis'te Üçlü Zirve
Güney Kafkasya’nın barış ve istikrar alanına dönüşmesi için yakın işbirliği yapmaya karar veren Türkiye, Gürcistan ve Azerbaycan liderleri Tiflis’te zirve toplantısı yapıyor. Zirve toplantısı bir ilk niteliği de taşıyor ve gelenekselleştirilmesi hedefleniyor. Bu çerçevede Gürcistan Cumhurbaşkanı Giorgi Margvelaşvili'nin ev sahipliğinde 6 Mayıs 2014’de bir araya gelen Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in üç ülke arasındaki işbirliğini daha da ileri götürme kararlılığını vurgulamaları bekleniyor. Liderler siyasi, ticari ve ekonomik alanda işbirliğinin arttırılması için görüş alışverişinde bulunacaklar. Üç ülke, Dağlık Karabağ ile Abhazya ve Güney Osetya ihtilaflarının egemenlik, toprak bütünlüğü ve uluslararası tanınmış sınırların ihlal edilemezliği ilkeleri çerçevesinde çözülmesi gerektiğini düşünüyor. Zirvedeki en önemli konulardan biri Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı. Tiflis-Kars arası demiryolu yapım süreci, Türkiye kısmına göre biraz daha yavaş ilerledi. Bununla ilgili sorunlar projenin hızla bitmesi için en üst düzeyde ele alınıyor. “Dostluk ekonomide de kendini gösteriyor” Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye-Gürcistan-Azerbaycan Üçlü Zirvesi'nin Milli Kütüphane'de yapılan ana oturumunun açılışında konuştu. Abdullah Gül’ün konuşmasından başlıklar şöyle: 'Esasen bu üç ülke arasında yoğun işbirliği mevcuttur. Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattının Gürcistan kısmının 2007'deki temel atma töreninde de üç ülke cumhurbaşkanları olarak birlikteydik.” “Üç ülke olarak çok önemli projeler gerçekleştirdik. Bakü-Tiflis-Erzurum, Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Kars ve Trans Anadolu gibi bölgesel ve küresel ölçekte büyük projeleri bu üç ülke gerçekleştirdi. Güney Kafkasya'nın refahına katkıları uluslararası alanda da takdir edildi.” “Kafkasya'nın yüksek dağlarını duvar olmaktan çıkardık, bir kapı, işbirliği alanı haline getirdik. Siyasi anlamda halklarımız birbirinin kardeşidir, dostudur. Bu dostluk ekonomik alanda da kendini göstermekte, biz de bu alanda katkı yapmak için en üst düzeyde görüşmeleri devam ettiriyoruz.' Bölgesel işbirliği vurgusu Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, zirvede uluslararası güvenlik, enerji güvenliği ve bölgesel konuların gündeme geleceğini söyledi. 'Eminim bu zirvenin çok güzel sonuçları olacaktır. Ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin tarihte çok önemli bir yeri vardır. Karşılıklı ilişkilerimiz üst düzeyde devam etmektedir ve bugün Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan arasında gerçekleştirilecek bu üçlü zirve bölgemiz ve dünya için büyük önem taşımaktadır. Çünkü bizim işbirliğimizin temelinde ortak amaçlar vardır ve bunlar bölgesel değil küresel amaçlardır.' Gürcistan Cumhurbaşkanı Giorgi Margvelaşvili ise, bölgede başlattıkları girişimin öneminden bahsetti. 'Bizim işbirlğimiz hem üç ülke için hem de bölgede çok uzun soluklu yoğun ve sonuç odaklı, olumlu bir işbirliği. Bugünkü toplantı da bir kere daha bölgede başlattığımız girişimin önemini ortaya koyuyor.' Gül’ün programı yoğun Gül, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Gürcistan Cumhurbaşkanı Giorgi Margvelaşvili ile ortak basın toplantısı düzenleyecek. Cumhurbaşkanı Gül, Gürcü mevkidaşı Margvelaşvili ve Gürcistan Başbakanı İrakli Garibaşvili ile ikili görüşmeler yapacak. Gül, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda bir araya gelecek. Türk ve Gürcü iş adamlarının katılımıyla düzenlenecek İş Forumu’na katılacak. Salı günü Tiflis'e gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Gürcistan Cumhurbaşkanı Giorgi Margvelaşvili ile başkentin 'eski şehir' diye anılan bölgesini gezdi. Cumhurbaşkanı Gül'e, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan da eşlik ediyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da salı akşamı Tiflis'te olacak. Çarşamba günkü görüşmelere katılacak. Dışişleri Bakanları da görüşmüştü Üç ülkenin Dışişleri Bakanları da 19 Şubat 2014’de Azerbaycan’ın Gence kentinde bir araya gelmişti. Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov ve Gürcistan Dışişleri Bakanı Maia Panjikidze üç ülke arasındaki insani ilişkileri geliştirme kararı almışlardı. Bu çerçevede çevrenin korunması, kültür, bilim, sağlık, turizm ve spor gibi alanlarda da işbirliğini arttıracaklarını ilan etmişlerdi. Dışişleri Bakanları, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum doğal gaz boru hattı gibi büyük çaplı enerji projelerinin başarılı bir şekilde uygulanmasının ve Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu projesinin inşasının en kısa sürede tamamlanmasının önemine işaret etmişlerdi. Kaynak: Al Jazeera
Lumia 520 Hayat Kurtardı
Nokia’nın giriş seviyesi akıllı telefonu Lumia 520, boyundan büyük işlerine bir yenisini daha ekledi ve bir polis memuruna atılan kurşunu durdurarak, hayat kurtardı. Brezilya, Sao Paola‘da meydana gelen bir olayda Nokia Lumia 520 kullanan 24 yaşındaki bir polis memurunun hayatı kurtuldu. Tatil gününde üniformalarını yıkatmak için anne ve babasının yanına giden kimliği açıklanmayan polis memuru, iki suçlunun ebeveynlerini rehin aldığını gördü ve destek çağırdı. Ancak suçluların memuru görmesiyle olay bir anda farklı bir boyut kazandı. Suçlular, memura iki el ateş etti; bunlardan biri onu ıskaladı ama ikincisi isabet etti. Memur, pantalonunun arka cebinden vuruldu ama mermi Lumia 520′nin ekranında patladığından yaralanma olmadı. Suçlular ise kaçmayı başardı. Şans eseri hayatta kalan polis memurunun telefonu ise kullanılamaz hale geldi. Diğer yönden bakıldığında, cihazın sağlamlık testi de yapılmış oldu. Lumia 520 gibi Lumia 920 de 2013 yılında yapılan bir testte 24 tonluk güce dayanabildiğini gözler önüne sermişti.Stuff
İlk T-129 Atak Saldırı Helikopterinin Kabulü Yapıldı
İngiliz-İtalyan helikopter üreticisi Agusta ile TUSAŞ havacılık sanayi tarafından 7 Eylül 2007 yılında yapılan sözleşme neticesinde ortaklaşa üretilen ilk T-129 atak helikopterin Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından kabulü gerçekleştirildi. Montaj ve uçuş ayarlarının tamamlanmasından aylar sonra teknik eksiklilerin tamamlanmasıyla ilk T-129 kabulü böylece yapılmış oldu. T-129'ların ilk parti teslimatları test uçuşlarından sonra Agusta Westland ile imzalanan sözleşmede maksimum kalkış ağırlığı, uçuş sırasındaki titreme, teknik şartnamedeki maksimum hıza ulaşamama ve zayıf atış performansı nedeniyle  teknik spesifikasyonları tutturamadığından 2012 yılından buyana bir türlü kesin kabulü yapılamıyordu. 9 Helikopterden oluşan ilk partinin 6 helikopteri 2010 yılında sipariş edilmiş daha sonra bu rakam 60'a çıkarılmıştı. Türkiye bu saldırı helikopterini aynı zamanda bir ihraç Libya, Azerbaycan gibi ülkelere ihraç etmeyi planlıyor. Asimetrik çatışmalar için dünyadaki benzerlerine göre en iyi helikopter olduğunu söylenen helikopterin, özellikle orta doğuda oldukça ilgi çekeceğini söyleniyor. Agusta Wstland lisansı altında T-129'a ait LHTEC CTS800-AN motoru TAI tarafından üretiliyor ve ortaklaşa üretim sözleşmesine göre Türkiye bu helikopterin hertürlü ticari pazarlama ve fikir hakkına sahip durumda.
Reklam
Asteroid Dünya'yı Sıyırıp Geçti
Dünya, Şubat ve Mart aylarında yaşanan asteroid tehdidinin bir benzerini haftasonunda da yaşadı. Gökbilimciler, bir asteroidin Dünya'ya 300 bin km yaklaştığını açıkladı. Asteroid tehdidine karşı geliştirilecek teknolojilerin tartışıldığı günümüzde, gök taşları Dünya'yı ziyaret etmeye devam ediyor. Şubat ve Mart aylarında yaşanan gözlemlerin ardından, hafta sonunda da otobüs büyüklüğündeki bir asteroidin Dünya'nın yakınından geçtiği belirtildi.HL 129 adı verilen asteroid, Cumartesi günü Dünya'ya 300 bin kilometre yaklaştı. Ay'ın yörüngesinden geçen 7.5 metre genişliğindeki gök cismi, Cumartesi günü TSİ 10.13'te Dünya ile arasındaki mesafeyi en aza indirdi. HL 129, Uluslararası Astronomi Birliği'ne bağlı gökbilimciler tarafından geçtiğimiz Çarşamba günü tespit edildi. NASA'nın Dünya'ya Yakın Nesne Programı gibi tehdit oluşturabilecek asteroidleri tespit etmeyi amaçlayan çalışmalar olsa da, Dünya'ya yaklaşan gök cisimlerinin birçoğu son ana kadar görülemiyor. 'Şans eseri kurtulduk' NASA emeklisi astronot Ed Lu, Wired dergisine yaptığı açıklamada, 'Dünya'nın 2014 başlarında çok büyük felakete neden olabilecek bir çarpışmadan şans eseri kurtulduğunu' belirtti. Lu, 'Büyük asteroidlerin birçoğu bir ülkeyi veya kıtayı tek başına yok edebilecek potansiyele sahip. Ancak bugüne kadar yapılan gözlemler büyük yerleşim birimlerini yok edebilecek milyonlarca asteroidden sadece 10 bin tanesini keşfetti' ifadesini kullandı. Lu, şehirleri yok edebilecek asteroidlerin ne zaman tespit edileceği ve Dünya'ya erişeceklerini bilmediklerini, bu yüzden tek çarenin 'kör talih' olduğunu söyledi. Rusya'nın Çelyabinsk kentinde 15 Şubat 2013 günü meteor patlaması yaşanmasının ardından, Şubat ayında 270 m genişliğindeki Asteorid 2000 EM26 asteroidi Dünya'nın 2.6 milyon km yakınından geçmişti. Mart ayında ise üç asteroid ardı ardına Dünya'yı sıyırmış ve 60 bin kilometreye kadar yaklaşmışlardı. Kaynak: Al Jazeera
Kitaplar Ne Diyor?
Türkiye gündemi yayıncılık sektörünü farklı şekilde etkiliyor. Raflarda yerini alan kitapların büyük kısmı ya gündeme dair ya da gündemden yola çıkarak hazırlanmış. Ortam çok sakin gibi dursa da rakamlar satışların yükseldiğini gösteriyor. Yılın tüm edebiyat etkinliklerinde konuşulan bir konu var. O da 2014’ün yayıncılık dünyası adına durgun bir yıl olup olmadığı. Genel satışlar artış gösterse de, edebiyat dünyası durgun ve bir süre daha böyle olacağa benziyor. YAYFED'e (Yayıncılık Federasyonu) göre, 2014 Mart ayında bandrollü toplam satış 26 milyon 283 bin 799 olurken, 2013 Mart ayında bu rakam 26 milyon 367 bin 729 idi. Bu yılın Mart ayı 2013'ün gerisinde kalsa da, Nisan'da, 28 milyon 946 bin 857 kitap bandrollü olarak satıldı. Bu da geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10 artış anlamına geliyor. Satılan kitapların yüzde 63’ü yetişkin kitapları, çocuk ve gençlik kitapları ile inanç yayınlarından oluşuyor. Eğitim alanındaki yayınlar toplam satışın yüzde 40’ına, akademik yayınlar ise yüzde 2’sine denk geliyor. İşin mutfağındaki isimlere, Türkiye’de yayıncılık sektörü adına nasıl bir sene geçirdiğimizi sorduk. Yayınevi yöneticilerine yönelttiğimiz sorular ve yanıtları ise şöyle: 2013 yılı yayıncılık sektörü adına durgun bir yıl mı oldu, 2014 nasıl başladı?- Bilhassa yerli edebiyat yayınlarında gözle görülür bir oranda 'sayı' düşüşü var mıdır, varsa bunun temel sebebi nedir?- Bu yılın 'Türkiye'de' en çarpıcı edebiyat olayı ne oldu sizce?- Türkiye gündemi yayıncılık sektörünü 'içerik' olarak etkiliyor mu? Deniz Yüce Başarır / Doğan Kitap Yayın Direktörü 2013’ün durgun bir yıl olduğunu söylemek mümkün değil. En azından kendi yayınevimiz adına konuştuğumuzda… Biz önemli bir büyüme oranıyla kapadık 2013’ün, yılın en çok satan iki kitabını yayımladık: Yılmaz Özdil’den Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda ve Zülfü Livaneli’den Kardeşimin Hikayesi. Şu gerçeği de kabul etmek gerekir: yaz başında Gezi Direnişi’nin etkisiyle bir durulma oldu. Doğal olarak okurların gözü Gezi’deydi. Alışveriş merkezlerine tepki vardı, kitabevleri de bu süreçten etkilendi. Ama sonbaharla birlikte bu durum değişti. 2014 ise seçim gündemiyle birlikte daha sakin başladı. Ama karamsar olmak için bir neden göremiyorum. Yerli edebiyat alanında bir düşüş var mı, doğrusu ben sizin kadar emin değilim. Öne çıkan kitapların kişisel gelişim alanında olduğunu (2014 yılı için söylüyorum) söylemek mümkün. Çok satan listelerinin ilk sıralarını bu aralar hep bu tarz kitaplar kaplıyor. Ama birçok edebiyat eseri de yayımlanıyor. Hem de çok iyi tanıdığımız isimlerden. Sadece onları listelerde göremiyoruz. Böyle çarpıcı bir olay oldu mu, bilemiyorum… Elbette gündem yayıncılık sektörünü etkiliyor. Örneğin seçim öncesi herkes beklemeye başlıyor. Sadece seçim ya da propaganda konuşmaları kaplıyor hayatımızı. Ya da bir anda gündem değişiyor ve o güne uygun diye çıkardığınız bir kitap gündem dışı kalabiliyor. Aslında edebiyat eserlerinin tüm bu gündemin dışında her zaman okunması ve satın alınması gerekir. Çünkü herkesin gündemden zaman zaman uzaklaşıp, insanı anlatan, dünyayı kavratan kitaplara ihtiyacı var. Bu, gündeme de farklı bakabilme yeteneğini geliştirmemiz açısından önemli. Emine Eroğlu / TİMAŞ Yayınları Genel Yayın Yönetmeni İstatistikler bir durgunluk olmadığına işaret ediyor. Verilere göre 2013’te bandrol tüketiminde % 13’lük bir artış var. Bu da bir şeklide kitap sektörünün genişlediğini gösteriyor.. Fakat yayıncılıktaki üretim dengesi bozuldu. Ağırlık çocuk ve gençlik yayıncılığına, doğru kaydı. Bu durum, çocuk ve gençlik yayıncılığı yapmayan ya da o alanda başarılı olamayan kültür yayıncılarını zorlamaya başladı. Bir de değişen okur talepleri pazara yerli/yabancı çok fazla isim ve eserin girmesine sebep oldu. Yeni yazar ve çok satan popüler kitaplar piyasadaki eski dengeleri büyük ölçüde değiştirdi. Popüler kitaplar edebiyatı ciddi şekilde gölgeliyor. Bunu çok iyi tahlil etmek gerek. Eskiden muhafazakar kesimde seküler okurun tanımadığı çok satan yazarlar vardı. Şimdi muhafazakâr/ seküler farkı kalktı. Light maneviyat akımı var. Bu bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Bir de sosyal medya kitap satışları üzerinde belirleyici bir etki oluşturmaya başladı. Twitter cümleleri ile santimantal denemeler/ romanlar yazan genç kalemler ortaya çıktı. Yazar profili gençleştiği ve iletişim araçları yazarlığı da kolay pazarlanan bir metaa dönüştürdüğü için dünün “çok satan” yazarları bugün eskimeye başladı. Ahmet Altan, Orhan Pamuk, Elif Şafak gibi yazarların beklenen oranda satmaması bunun neticesi. Bu yazarların 20 yaşın altında kaç tane okuru var, sorusu “durgunluk” olarak tanımladığımız halin de bir izahatı olabilir. Beni çarpan edebiyat olayı hatırlamıyorum. En çok memnuniyet duyduğum Şule Gürbüz ve Ahmet Büke’nin yeni öykü kitapları oldu. Elbette etkiliyor. Gezi olaylarından sonra bir “gezi edebiyatı” teşekkül etti. Edebiyatta sosyal konular daha fazla işlenilir oldu. Aktüel siyaset kitapları büyük ölçüde hükümlerini yitirdi. “ulusalcı” düşünce kitapları listelerde yer tutmaya başladı. Can Öz / Can Yayınları Genel Yayın Yönetmeni 2013 bizim için oldukça tatsız bir seneydi. Ancak, sanıyorum yayınevinde yaptığımız değişikliklerin etkisiyle, 2014 yılı 1. çeyreği Can Yayınları tarihinin mali olarak en verimli dönemi oldu. Yayınlanan kitap sayısında ise azalma değil, artış yaşadık. Önümüzdeki dönemde de bu tempoyu düşürmeyi planlamıyorum. Ancak genel olarak sektör durgunluğunu yorumlamak gerekirse, Türkiye, tüm kurumlar ve sektörlerde bir ilke ve haysiyet iktidarsızlığı yaşamaktadır ve bu zeminsizlik ortamı elbette tüm şirketlerin uzun vade plan yapamamasına, kabuğuna çekilmesine sebep olmaktadır. Kültür yayıncılığının kendine özgün sorunlarını “memleket hali”nden izole ederek ölçümlemek şimdilik pek mümkün görünmüyor. Bunu yorumlamak için henüz çok erken. Türkiye korkutucu bir hızla değişiyor ve sarsılıyor. Bu yıpratıcı dönemin tüketim/kültür eksenindeki etkisini ancak 10 sene sonra belki sağlıklı yorumlayabileceğiz. Olgunlaşmamış düşüncelerim ise şimdilik Türkiye’nin kendini yeniye kapattığı, bilindik simaların ise daha çok kendilerini tekrarladığı üzerine; ancak bu yoruma fazla güvenmiyorum. Benim için yılın önemli edebiyat olayı Can Yayınları’ın kapak tasarımını değiştirmesidir. Hem de nasıl! Raflara bakın, önde sergilenen kitapların dörte biri gündeme dairdir. Türkiye’de gerçekleri gizlenen, kapalı kapılar ardında yürütülen, oldu bittiye getirilen, ama toplumun bilmeye talip olduğu çok fazla konu, gelişme var. Üstüne üstlük “algı yönetimi” adı altında insanlara sürekli yanlış, eksik bilgiler pompalanıyor. Bu böyle devam ettiği sürece okurların raflardan gündeme dair beklentileri yüksek kalacaktır. Bedia Ceylan Güzelce | Al Jazeera Türk
Reklam
iPhone 6'nın Yeni Fotoğrafları Yayınlandı
Yeni iPhone sızıntıları sezonunun en verimli dönemini yaşıyoruz. Apple’ın sıradaki akıllı telefonunun birçok net fotoğrafı sızdırıldı. Artık iPhone 6 sızıntıları hakkında konuşmadığımız gün yok gibi; cihazla ilgili sızıntılar ve iddialar birbiri ardına geliyor. iPhone 6′nın tanıtılması beklenen 2-6 Haziran’daki WWDC etkinliği yaklaştıkça, cihaza dair daha heyecan verici sızıntılarla karşılaşıyoruz. Geçtiğimiz hafta, aksesuar üreticileri için hazırlanan iPhone 6′nın örnek tasarımları ortaya çıkmış ve akıllı telefonun tasarımına dair aklımızdaki soru işaretlerini gidermişti. Bugün de, sık sık iPhone sızıntılarının gerçekleştirildiği Çinli Baidu’da akıllı telefonun bizzat kendisinin fotoğrafları yayınlandı. Ortaya çıkan fotoğraflardan ince ve uzun bir tasarıma sahip olduğu görülen iPhone’un arka kapağı, HTC’nin yeni amiral gemisi One M8‘i andırıyor. Kaldı ki, yayınlayanan bu fotoğrafların gerçekten iPhone 6′ya ait olup olmadığını söylemek şu an için imkansız. Daha önce Galaxy S5 ile karşılaştırılan iPhone 6‘nın ortaya çıkan tasarımı pek heyecan verici görünmese de, -eğer gerçekse- bu fotoğrafların cihazın son sürümüne ait olmadığını ve haziran ayında tanıtıldığında daha şık görüneceğini tahmin ettiğimizi de belirtmemizde fayda var.Stuff
Yerli Sinemada Nefes Kesen 9 Kadın Oyuncu Performansı
Anlat İstanbul’u izleyen hemen herkesin film sonrası aklında kalan en keskin performans Yelda Reynaud’a aittir şüphesiz, zira çoğu filmde karikatürize edilmeye mahkum bırakılan trans birey ancak bu kadar gerçek ve abartıdan uzak kotarılır. Karakterin karizmatik duruşu ve hikâyesinin hezimeti bir yana, oyuncunun bu dev kadrolu yapım içinden sıyrılıp birçok festivalde ödüle uzanması da pek rastlantı değil.
Tarihi Yarımada'da Arkeolog Yok, İnşaat Makinası Var
‘Tarihi yarımada ‘da pek çok inşaatta yönetmelikte yasak olmasına rağmen iş makinalarının kullanıldığı, bazı durumlarda yeterli inceleme yapılmadığı için inşaat izni ve verildiği ve bu nedenle çok sayıda eserin zarar gördüğü ortaya çıktı. Radikal gazetesinden Ömer Erbil’in bölgedeki inşaatlar üzerinde bir ay boyu yaptığı araştırmaya göre, özellikle de arkeolog eksikliğinden dolayı kentiçi sondaj ve kurtarma kazılarında iş makinaları kullanılıyor. Habere göre, Fatih Belediyesi bölgede yapılan hafriyatlardan Arkeoloji Müzesi’ni sorumlu tutuyor. Ve, sit kapsamında olan yarımadada inşaat izinlerini veren Koruma Kurulu kararına göre, bu tür çalışmalarda müze arkeologlarının hafriyatın başında durup kurtarma kazısı yapması şart. Fakat Radikal’e konuşan müze yetkilileri, bölgede 100′e yakın kazı çalışması olduğunu ve yeterli arkeolog bulunmadığını söyledi. Yetkililer, uzman inşaat alanından ayrıldıktan sonra inşaat sahibinin iş makinesini devreye soktuğundan şikâyet edip, bu tür çok sayıda durum hakkında Koruma Kurulu’na suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Arkeoloji Müze Müdürü Zeynep Kızıltan da uzman yetersizliğinden yakındı. Tarihi yarımadadaki bir diğer sorun da, restorasyonlar. Buna göre, restore edilen tescilli yapıların etrafı tahta paravanlarla kapatılıyor; dolayısıyla içinde ne olup bittiğini anlamıyoruz. Radikal, iki yıl önce Sultanahmet’te tahta paravanlarla kapalı bir inşaatta Bizans saray kalıntılarına rastlandığını, Saray’ın duvar kalıntılarının iş makineleriyle tahrip edildiğini ve otel inşaatı Kurul kararıyla yıkıldığını hatırlattı.Diken
Çinlilerin Yeni Garip Adeti: Lahana Gezdirmece
Çin’de garip şeyler olmaya devam ediyor, peki bu adetin sebebi ne? Çinli sanatçı Han Bing “Lahana gezdirme” isimli fotoğraf serisini Beijing Midi Müzik Festivali’nde sergileyince ortaya ilginç kareler çıktı. Sanatçı gençlerin yalnızlık ve depresyonunu gidermek amaçlı bunu keşfettiğini açıkladı.
Reklam