Görüş Bildir
19 Mayıs'ta Mykonos
Yunan adalarının en ünlüsü olan Mykonos, her daim ilgi gören ve yoğun turist akınına uğrayan bölgelerden biri. Bu nedenle tüm Yunan adaları turlarında adı geçiyor. Büyük seyahat gemileriyle ulaşım sağlanabilen adaya Kuşadası’ndan düzenlenen turlarla da gidebilirsiniz. Renkli bir gece hayatına sahip olan Mykonos, dar sokakları, küp şeklinde evleri ve taş kaldırımlarıyla en çok seyahat edilen yerlerden biri. Plajlarıyla adından söz ettiren adanın güney kıyısı en iyi kumsallara ev sahipliği yapmaktadır. Mykonos kasabından 4 kilometre uzaklıkta bulunan Platis Gialos bu kumsallardan biri. Adanın başlıca plajlarından olan kumsalın çevresinde pek çok otel ve restoran bulmak mümkün. Pek çok dalış okulunun da yer aldığı plaj, dalış meraklıların uğrak noktası oluyor. Dilerseniz Platys Gialos’tan hareket eden taksi tekneler ile diğer koyları gezebilirsiniz. Mykonos’un en güzel plajları arasında Paradise, Agrari, Super Paradise, ve Elia gelir. Çeşitli kafeler, barlar ve diskoların yer aldığı Paradise, adanın en ünlü plajlarından biridir. Su sporlarına yönelik zengin alternatifler sunan plajda keyifli vakitler geçirebilirsiniz. Tekne turlarının son durağı olan Elia, diğer plajlara göre daha sakin olmasıyla bilinir. Eğer rüzgar sörfü tutkunuysanız Korphos plajı sizin için ideal bir seçim olabilir. Adanın en dikkat çeken özelliklerinden biri ise Çıplaklar Kampıdır.Turistlerin meraklı gözlerine tanıklık eden çıplaklar kampı gerçekten çılgın bir deneyim yaşatabilir. Kendine has bir güzelliği olan Mykonos, beyaz evleri, koyu mavi kapıları, mor-pembe begonvilleriyle müthiş bir görsel şölen sunuyor. Gezilecek en güzel yerlerden biri ise dar sokakları, şapelleri ve taş kaldırımlarıyla ünlü, başkent Hora. Mykonos pek çok tarihi güzelliğe ev sahipliği yapar. Kliseler, müzeler, yel değirmenleri ve eşsiz plajlar Mykonos’ta gezilecek yerler arasındadır. Yel değirmeni, Folklor müzesi, Delos Adası, Arkeoloji müzesi görülmeye değer yerlerdendir. Adanın simgesi olan Yel değirmenleri, hilal görünümündeki limanın ilerisinde bulunmaktadır. Günümüzde işlev görmeyen ard arda sıralanmış beş değirmen, koya ayrı bir hava verir. Değirmenin yer aldığı tepeye çıkarak eşsiz liman manzarasını seyredip Mykonos’un rengarenk begonvilli evlerine hayran kalabilirsiniz. Mykonos’ta her türlü damak zevkine hitap eden restoranlar bulabilirsiniz. Venedik koyu yakınlarında veya sokaklardaki evlerin arasında pek çok restorana rastlayabilirsiniz. Yunan mutfağından lezzetlerden tatmak istiyorsanız koyun en eski mekanlarını tercih etmenizi öneririz. Türk mutfağından izler taşıyan yemekleriyle öne çıkan Yunan mutfağı, musakka, imambayıldı, cacık ve geleneksel Türk tatlılarından baklava gibi lezzetlerle hem gözünüze hem damağınıza hitap eder. Yunan Tavernalarında, nefis Ege mezeleri eşliğinde balıkların tadına vararak felekten bir gece çalabilirsiniz.
Apple'ın Biyometrik Kulaklığı Uydurma Çıktı
Apple’ın kan basıncı ve kalp ritmini ölçebilen bir kulaklık üzerinde çalıştığı iddiasının uydurmadan başka bir şey olmadığı ortaya çıktı. Geçtiğimiz haftalarda Secret.ly üzerinden ortaya atılan, Apple’ın biyometrik sensörlere sahip EarPods adlı bir akıllı kulaklık üzerinde çalıştığı iddiaları yalan çıktı. İddia, site üzerindeki DMx adlı bir kullanıcının paylaştığı blog yazısıyla ortaya atılmıştı. Şimdi ise aynı kullanıcı, bunun bir şaka olduğunu ve kullanıcıların sadece yüzünü güldürmeyi istediğini söyledi. Kullanıcı, bir sabah baş ağrısı ile kalkıp tuvalete gittiğinde nabzını merak ettiğini ve aklına EarPods ile ilgili bu yazının geldiğini söyledi. Apple’ın son dönemlerde sağlık sensörleri bulunan kulaklık patentleri ortaya çıktığından şaka da farklı bir hâl aldı. Kullanıcı, Apple’ın yeni sızan kulaklık patentlerini ise hiç görmemiş. DMx, siteden Apple’ın WWDC’de (Worldwide Developers Conference) kan basıncı ve nabız ölçmeyi sağlayan EarPods kulaklıklarını tanıtacağını paylaşmıştı. Kullanıcı ayrıca, kulaklığın ikinci mikrofonu ile gürültü bastırabileceğine, Lightning girişine, Bluetooth konum desteğine ve iBeacon özelliğine sahip olacağını belirtmişti. Apple, EarPods ya da ona benzer bir kulaklık üzerinde çalıştığıyla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı. Firmanın 2-6 Haziran tarihinde düzenlenecek olan WWDC etkinliğinde akıllı saati iWatch’u tanıtması bekleniyor.Stuff
Yeşilçam Sanatçısı Muazzez Özdemir Hayatını Kaybetti
82 yaşındaki Yeşilcam sanatçısı Muazzez Özdemir, Edirne’deki evinde ölü bulundu. Yeşilcam sanatçısı ölü bulundu, yeşilcam sanatçısı kim, Muazzez Özdemir kimdir82 yaşındaki Yeşilcam sanatçısı Muazzez Özdemir, Edirne’deki evinde ölü bulundu. Edinilen bilgiye göre, Edirne Çavuşbey Mahallesi Arifpaşa Çıkmazı Sokak sakinleri çevreye yayılan kötü kokudan rahatsız olarak 155 polis merkezine ihbarda bulundu. Polis ekiplerinin yaptığı incelemede kokunun kaynağının Özdemir’in evi olduğu anlaşılınca ekipler eve girdi. Polis ekipleri, içeriye girildikten sonra Muazzez Özdemir’in cansız bedeni ile karşılaştı. Akşam saatlerinde bulunan Özdemir’in yaklaşık bir hafta önce ölmüş olabileceği tahmin edilirken, Özdemir’in cesedi belediye ekiplerinin uzun uğraşları sonunda cenaze aracına bindirilerek Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi morguna kaldırıldı. Özdemir’in kesin ölüm nedeninin yapılacak otopsinin ardından belirleneceği kaydedildi. Muazzez Özdemir’in 1962 yapımı ‘Hayalimdeki sevgili’, 1961 yapımı ‘Melekler Şahidimdir’, 1962 yapımı ‘Esir Kuş’, 1956 yapımı ‘Evlat Hasretim’ gibi filmlerde rol aldığı biliniyor. Özdemir, Ayhan Işık, Hulisi Kentmen Göksel Arsoy gibi film artistleriyle birlikte rol aldı. Öte yandan Özdemir’in son zamanlarını yokluk içinde yaşadığı, sosyal yardımlaşmadan aldığı destekle yaşam mücadelesi verdiği ifade edildi. Özdemir’i yakından tanıdığını dile getiren komşu Hızır Kutlu, '32 yıldan beri tanırım. Film artistiymiş. Bana anlatırdı. 4-5 çocuğu vardı hiçbiri yanında değildi. Farklı bir hayatı vardı. Sosyal yardımlaşmadan destek alıyordu. Son yıllarını kötü geçirdi' dedi.
NBA 2K 15 Kapağındaki Yıldız
Her sene merakla beklenen 2K oyunu için beklenen yıldız belli oldu. Thunder’ın süperstarı, dört kez NBA sayı kralı olmuş, kısa zaman önce 2014 NBA’in En Değerli Oyuncusu seçilen Kevin Durant.Kevin Durant’in en çok satan ve en yüksek not ortalamasına sahip NBA video oyun simülasyonu serisinin en yeni oyunu olan NBA 2K15’in kapağında tek başına yer alacağını duyurdu.“NBA 2K kapak sporcusu olarak seçilmekten büyük gurur duydum,” diyen bu yılki NBA playofflarında şu sıralar Los Angeles Clippers ile kapışmakta olan Oklahoma City’i sırtlayan Durant; “Çocukluğumdan beri büyük bir NBA 2K hayranı ve oyuncusuyum, NBA 2K15’in kapağında tek başıma yer alacak olmak hayatımın bu döneminde elde ettiğim inanılmaz bir başarı. Zamanımın gelmiş olduğunu hissediyorum.”“NBA 2K serisini mevcut jenerasyonun en iyisiyle eşleştirmek için sürekli bir çaba halindeyiz ve Kevin Durant da NBA’in en iyi oyuncularından birinin aramıza katılması demek,” şeklinde konuşan 2K Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Alfie Brody; sözlerini şöyle sürdürdü: “Amacımız NBA’in her yıl geçirdiği evrime ve büyümeye uyum sağlarken NBA 2K serisini oynayan milyonlarca hayranımıza eşsiz bir deneyim yaşatmak.”Dört kez NBA sayı kralı ve 2014 NBA MVP Ödülünün sahibi olmanın yanı sıra Durant’ın etkileyici basketbol geçmişinde dört kez All-NBA takımlarına seçilmek, beş kez NBA All-Star takımlarına seçilmek, 2007-2008 NBA Yılın Çaylağı ödülü gibi başarılar da yer alıyor ve kendisinin dünyanın dört bir yanındaki NBA 2K hayranları için mükemmel bir seçim olmasını sağlıyor.Bir 2K stüdyosu olan Visual Concepts tarafından geliştirilen NBA 2K15 henüz PEGI tarafından derecelendirilmedi. NBA 2K15 PS4, PS3, Xbox One, Xbox 360 ve PC için 10 Ekim 2014 tarihinde piyasada olacak.yorum
Meteorit Altından Bile Değerli
Yumruk kadar bir meteoritin yaklaşık 1 kilo ettiğini, ve eğer dağda bayırda gezerken 1 kilo meteorit bulursanız 1 kilo altın fiyatından daha yüksek bir rakamla satabilme ihtimaliniz olduğunu biliyor muydunuz? Peki bu sabah işe giderken sokakta tekme attığınız taşın belki de bir meteorit olma ihtimalini düşünmüş müydünüz? Meteoritler, atmosfere girdikten sonra yanarak yeryüzüne düşen ve kaynağının genellikle Jüpiter ile Mars arasındaki asteroit kuşağı olduğu düşünülen külçe gibi ağır taş parçaları. Uzayda milyonlarca yılı bulan göçebe bir hayatın, zaman zaman diğer göktaşlarıyla olan çarpışmaların, ipsiz sapsız serseri turlamaların ardından Dünya denen gezegenin çekim alanından kaçamamış avare kozmik cisimler. Meteorit konusunun dünya çapında meraklıları, dernekleri, koleksiyonerleri, müzeleri ve alım-satım yapılan pazarları var. Yani meteorit toplayıcılığı aslında sıradan bir genel kültür olayını geçmiş ve meteorit avcılarının bir nevi “havadan para” kazandığı keyifli bir pazar halini almış durumda. Öncelikle Asteroit nedir? Meteor nedir? Meteorit nedir? NASA’nın tanımına göre uzayda bir gezegenden daha küçük kaya parçalarına “Asteroit” deniyor. Güneşin yörüngesinde bulunan milyonlarca asteroitin yaklaşık 700.000 kadarı Mars ile Jupiter arasındaki asteroit kuşağında bulunuyor. Bu asteroitlerden bazıları yüzlerce kilometre çapında. “Meteor” ise Dünya’nın atmosferine girdiği anda yanmaya başlayan bir asteroit veya kuyruklu yıldızdır. Sizin de kolayca tahmin edebileceğiniz görsel nedenlerden dolayı meteorlara “Kayan Yıldız” adı da verilir. “Meteorit” ise bir meteorun yeryüzüne düşmüşüne denir. Yani eğer bir meteor, atmosferin katmanlarında yok olmadan yeryüzüne ulaşır ve çarparsa, meteorit adını alır. Bu durumda bu nadir bulunan cisimleri (ki bazıları birkaç gram, bazıları birkaç kilo olabilir) pek çok koleksiyoncu ve müzeler toplamaya çalışmakta ve dünya çapında bir meteorit pazarı oluşmaktadır. Bir Meteoriti Nasıl Tanırım? Tabii ki hiç bir iş öyle çalışmadan çabalamadan olmuyor. Bir kuşu, bir balığı, bir koleksiyon objesini tanımak için öncelikle o alanla ilgilenmeniz, ardından da kendinizi eğitmeniz gerekiyor. Mesela bazı derneklere üye olabiliyor (listesi aşağıda var), internette bazı sayfalardan bilgiler toplayabiliyor (aşağıdaki kaynaklar bölümüne bakın veya kendiniz gugıllayın), bazı açık artırmalara katılıp alınıp satılan objeleri kendiniz de görebiliyorsunuz. Meteroitler, ağırlıklı olarak demir veya çok sert kaya parçaları. “Demir Meteroitler”in yüzde 90’ı demirden oluşuyor. “Taş Meteroitler” ise oksijen, demir, silikon, magnezyum ve diğer elementleri içeriyor ve genelde bu iki tip meteorit de çok ağır olmaları bakımından kendilerini doğadaki normal taşlardan ayırdedebiliyorlar. Öte yandan atmosfere yanarak girdikleri içinde hem içlerindeki suyu kaybetmeleri onları ağırlaştırıyor, hem de üzerlerindeki yanıklar kendilerini belli ediyor. Ayrıca bulunacakları yer ille de bir krater kenarı olması şart değil; şehir içinde bile meteoritlerle karşılaşmak olası. Bir Meteorit Kaç Paraya Satılır? Jeoloji (yerbilim) konusundaki otorite isimlerden Geology.com sitesinde bu konuda şöyle yazıyor: “Meteoritler genelde ya güzelliklerine göre estetik bir değerle, ya da ağırlıklarına göre gramla veya milimetreyle satılırlar.” Tabii ki her alım satımda olduğu gibi bir meteoritin değerinin belirlenmesinde de pek çok parametre rol oynayabilir. Kaynağı, tipi, kondisyonu, estetiği, hikayesi. Ve herşeyden önce bilimsel bir desteğinin olup olmadığı; yani saygın bir bilim kuruluşu tarafından incelendikten sonra “evet bu bir meteorittir” denip denmediği. Meteorit fiyatları bir kaynaktan diğerine değişebilir ama eğer araştırma yapılmaksızın Sahra Çölünden bir göçebe tarafından kapıp getirilen bir taştan bahsediyorsak fiyatı 50 cent/gram’dır. 5 Mart 1960’ta Burkino Faso’ya düşen Gao-Guenie parçaları 1,5 dolar/gram, veya Arjantin’e düşen Campo del Cielo meteoritinin parçaları “kilosu 400 dolar”dan satılır. 12 Şubat 1947’de Rusya’ya düşen Sikhote-Alin meteoritinin parçaları estetik doğal güzelliği nedeniyle daha yüksek bir fiyata, mesela 2-3 dolar/gram -yani kilosu 2.000-3.000 dolar- aralığında bir fiyata satılabilir. Pallazit (pallasite) adı verilen ve yarı-değerli bir olivin yumrusunu sarmalayan taş meteoritler ise daha da fazla revaçtadır. Bakması başlı başına bir keyif ve görsel şölen olan bu tip meteoritler içerdikleri kristaller, güzel renkler ve ışık geçirgenlikleri nedeniyle çok daha kolay alıcı bulurlar ve fiyatları da doğal olarak daha da yüksektir. Mesela Imilac (Şili), Glorieta Dağı (ABD) ve Esquel (Arjentin) kaynaklı meteoritler 20 ila 40 dolar/gram -yani kilosu 20.000-40.000 dolar- aralığında bir fiyatla alıcı bulurlar. “27 Haziran 1931’de Tunus’a düşmüş bir meteorit 50 dolar/gram fiyatla satılmaktadır ki bu şu demektir: Kilosu 50.000 ABD Doları.” Altının kilosunun şu sıralar yaklaşık 40.000 ABD Doları (gramı 40 dolar) olduğunu düşünürsek, gramı 50 Dolar olan bir meteoritin altından daha pahalı olduğunu, kız isteyecekseniz aman babası duymasın. Meteorit Nasıl Bulunur? Basit düşünün. Daha önce diğerleri onu nerede bulduysa siz de orada bulabilirsiniz. Bu nedenle biraz astronomi tarihi karıştıracaksınız. Mesela Kuzey Arizona’da 19 Haziran 1912’de Holbrook denen kasabanın hemen dışına göktaşı yağmış. Binlerce meteorit. Bugün bu bölgeden hala mercimek büyüklüğünden ceviz büyüklüğüne kadar irili ufaklı meteoritler bulunabiliyor. Mantar toplamak gibi ama mantardan fersah fersah değerli şeyler bunlar. Şimdi bir araştırsak sizin oturduğunuz bölgeye de bir gün bir göktaşı yağmuru olduğunu mutlaka buluruz. Büyüklerinize sorun, muhtarla konuşun, eski gazete koleksiyonlarını karıştırın. İkinci bir arama şekli de dedektörlerle yapılıyor. Meteoritler demir içerdiğinden aslında tam olarak aradığınız şey doğal şekilde yanmış ve sonra da paslanmış demir parçaları. Bu sayede hiç kimsenin bilmediği ve kayda geçmemiş bir meteorite de ulaşmak mümkün. Bu tip aramalar genelde şehirlerin dışında yapılıyor ve Sahra Çölü, Antarktika örnek gösterilse de ülkemizde de bu tip boş araziler hiç de az değil. Üçüncü şekil ise kayan yıldızları izlemek. Yıldız kayarken dilek dilemek yerine deha gerçekçi olun ve gidin nereye düşmüş olacağını bulun. Heyecan verici bir safari başlatın. İster arkadaşlarınızı da örgütleyin, ister Red Kit gibi yalnız bir kovboy olarak arayın şansınızı. Peki buldunuz diyelim, nerede satacaksınız? O da çok kolay. Bugün Google’da ingilizce olarak “meteorites for sale” yazınca 100.000 sonuç çıkıyor. Aşağıda da bazı adresler veriliyor. Ama siz önce meteoriti bir bulun hele, satın almaya da mutlaka birilerini bulacaksınız. Hatta iş hoşunuza gider ve şans da yaver giderse kartvizitinize günün birinde “Meteorit Avcısı” yazdırmanız da pek sürpriz olmayacak. Kaynaklar Fiyat konusunda: http://geology.com/meteorites/value-of-meteorites.shtml Meteorit fiyatları http://www.bigpara.com/altin/gram-altin-fiyati/ Altın fiyatları Satış konusunda: http://www.meteorite.com 1996 yılından beri göktaşı alımı satımı yapılan site http://www.meteoritemarket.com Üstteki sitenin rakibi http://www.aerolite.org/ Meteorit satış mağazası Dernekler: http://meteoriticalsociety.org 52 ülkeden 1000 bilim adamının oluşturduğu ve göktaşları, asteroidler, kozmik tozlar, kuyruklu yıldızlar, astronotların uzaydan getirdiği numuneler ve kraterleri inceleyen uluslararası dernek. http://www.imca.cc Uluslararası Meteorit Koleksiyoncuları Derneği http://www.imo.net Uluslararası Meteor Organizasyonu Kitaplar: http://www.amazon.com/Treasure-from-Space-Meteorite-Hunting/dp/B0056UN9DO – Gökyüzünden Gelen Hazine: Meteor Avcılığı http://www.amazon.com/Meteors-Meteorites-Patrick-Practical-Astronomy/dp/1848001568/ – Meteorlar ve meteoritler konusunda bir saha çalışması http://www.amazon.com/Atlas-Meteorites-Monica-Grady/dp/052184035X – Meteoritler Nasıl Sınıflanır, Nerede Bulunur? Havadan Para Kazanmak İçin Diğer Bir Yöntem: http://www.avantajix.com Son Not: Bu yazımız hoşunuza gittiyse Onedio üzerinden bizi izlemeye devam edin. Enteresan konular üzerine yazacağımız bilgilendirici, keyiflendirici ve fayda yaratan yazılarımız devam edecek.
Mevcut En Ağır Element Bulundu
Bu element, binlerce kalsiyum 48 ve berkelyum 249 atomunun bir araya getirilmesi ile elde edildi ve kurşundan %40 daha ağır. Almanya'daki parçacık hızlandırıcı laboratuvarda çalışan bilim adamları, şu ana kadar gözlenmiş en ağır madde olan Element 117'nin ortaya çıkartılması ve doğrulanması gibi nadir rastlanacak bir yeteneğe imza attı. Bu element, binlerce kalsiyum 48 ve berkelyum 249 atomunun bir araya getirilmesi ile elde edildi ve kurşundan %40 daha ağır.
Reklam
Yazın Domates Daha Pahalı Olacak
TÜRKİYE'de domates üreticisinin 2009 ve 2010 yıllarında büyük ekonomik kaybına yol açan Tuta Absoluta (domates güvesi) zararlısı yeniden ortaya çıktı.Örtü altında ürünün kolay korunabildiği, açık üretimde ise bunun çok zor olduğu, bu nedenle domatesin yazın daha pahalı olacağı kaydedildi. Antalya Ticaret Borsası'nın Sektörel Analiz Toplantısı'nın bu haftaki konusu, Türkiye'de bir dönem domates üretiminde büyük zararlara yol açan Tuta Absoluta zararlısının yeniden ortaya çıkması ve hızla yayılması oldu. Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, Türkiye'de ilk olarak 2009'da Antalya'nın Kaş İlçesi'nde rastlanılan Tuta Absoluta zararlısının domates ihracatında o dönem büyük ekonomik kayıplara yol açtığını hatırlattı. Bu zararlının, bugün yeniden üreticinin en önemli sorunu olduğunu söyleyen Ali Çandır, zararlının sıcak havada çok daha hızlı ürediği ve yayıldığına dikkat çekerek, yaz döneminde tarla üretimlerinde büyük sorunlar yaşanmaması için ilgili tüm tarafları biraraya getirdiklerini kaydetti. ORTADAN KALDIRILMASI MÜMKÜN DEĞİL Bu zararlının artık ülkemizde yerleşmiş durumda ve tamamen ortadan kaldırılabileceği görüşüne katılmanın mümkün olmadığını belirten Akdeniz Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Fatih Dağlı, 'Mücadele önlemlerinin alınması lazım. Zaman zaman ihracatta sıkıntılar yaşanıyor. Karantina kanunu gereği bizim Tutalı ürün göndermememiz ve almamamız gerekiyor' dedi. YAZ GELDİ TEHLİKE BÜYÜDÜ Bu yıl domateste Tuta'nın hiç kaybolmadığını söyleyen Zirai Karantina Müdürlüğü'nden İnspektör Necdet Kandemir, kış mevsiminin ılıman geçmesinin Tuta Absoluta'nın seviyesini azaltmadığını kaydetti. İhracat için yapılan kontrollerde her gün Tuta'lı ürün bulduklarını belirten Kandemir, 'Bu durumda ihracata izin vermiyoruz. Tuta Rusya ve hemen hemen tüm ülkelerin karantina listesinde. Biz bir TIR'da ürünün yüzde 2'sini kontrol edebiliyoruz. İhracata gittikten sonra bir de orada kontrolden geçiyor ve yine karşılaşılan TIR'lar oluyor. Bu durumda o TIR'daki ürünler imha ediliyor. 15 Nisan'dan itibaren Tuta'lı ürün seviyesi biraz yükselişe geçti ve hem üretici hem ihracatçı için tehdit oluşturuyor. Tuta kesinlikle var ve minimuma indirmemiz lazım. Meyvede larva olarak görülüyor' diye konuştu. ERKEK KELEBEKLER YAKALANIP ÜREME ENGELLENİYOR 2009'daki ilk tespitten sonra Bakanlık olarak entegre mücadele çalışmaları başlatıldığını belirten Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'nden Bitki Koruma Şube Müdürü Mehmet Şen, havalanın ısınmasıyla birlikte kelebek çıkışlarını takip ettiklerini, bu kelebeklerin domates üzerine yumurta bırakmadan neler yapılması gerektiği yönünde çiftçi eğitimlerinin sürdüğünü, dünyada bu zararlıya karşı mücadele olduğunu, ama kimsenin yok edemediğini söyledi. Zararlının ekonomik zarar eşiğinin altında tutulmaya çalışıldığını anlatan Şen, 'Feromon tuzaklar, kitlesel mücadele, örtüaltı ve domates üretimi yaygın bölgelerde erkek kelebekler yakalanarak, çiftleşme ve dişilerin de yumurta bırakmalarının engellenmesi yönünde çalışmalar sürdürülüyor' dedi. Tek başına kimyasal ilaçla mücadelenin yeterli olmadığı ve son çare olarak önerildiğine dikkat çeken Şen, 'Entegre mücadele sürdürülmeli, aksi takdirde yarın çok geç olabilir' dedi. Mehmet Şen, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın, Tuta Absoluta ile mücadelede destek miktarlarını feromon tuzaklarda dekar başına 110 TL'ye, biyolojik mücadelede de 350 TL'ye yükselttiğini açıkladı. YAZ DOMATESİ PAHALI OLACAK Üreticinin 2009'dan beri bu konuda büyük sorun yaşadığını belirten ihracatçı Fatih Ekinci, 'Tuta'lı domatesi ihracata gönderemiyoruz, iç pazarda da marketler almıyor. Pazara giden domatesi de tüketici almıyor. Tuta'nın insan sağlığına zararı yok, ama kimse kurtlu domates yemek istemiyor. Yaz döneminde domates daha ucuz olması gerekirken, artık yazlık domatesin ucuz olacağını aklımızdan çıkarmalıyız. Örtüaltında ürün daha kolay korunabiliyor, ancak açık üretimde çok zor ve bu yüzden domates fiyatları kışın daha ucuz, yazın daha pahalı olacak. Kış üretiminin yüzde 30'a yakınında Tuta sorunu yaşandığını düşünüyoruz. Sıcaklarla birlikte hızla artıyor' diye konuştu. Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)
Reklam
Kendini iyi hissetmenin 99 adı
Kendimizi çekici hissetmeyip, değersiz bulduğumuz her an için bir kavanoza bozuk para atsaydık eğer, çoğumuz şu an milyoner olmuştuk. İnsanoğlu hep neşe, mutluluk, sevinç gibi kavramların peşinde koşar. Oysa, ihtiyacımız olan şeyler, karnımızı doyurabileceğimiz basit bir yiyecek ve başımızı sokabileceğimiz bir çatıdan ibarettir. Ve işte bunlardan mahrum kaldığımızda, azla yetinebilmeyi öğrenmeye başlarız. Yaşantımızı öylesine negatiflikler üzerine kurmuşuz ki, sonunda kusurlarımız ve yenilgilerimiz, hayatımızın merkezine yerleşmiş. Mutluluğu geride bırakıp yaşamımızın arka planına itmişiz. Kötü hissetme konusunda bu kadar başarılıyken, bir şeyleri hâlâ değiştirme şansımız var mı? Daha mutlu olabilir miyiz? Hayatımıza yapacağımız bazı ufak dokunuşlarla bu soruya rahatlıkla “evet” diyebiliriz. Mutluluk -ruhsal ve bedensel olarak- en çok ihtiyaç duyduğumuz şey. Ve mutluluğu elde edebilmenin yolu, her ne olursa olsun hayata olumlu bakabilmekten geçiyor. Kalbimiz ve beynimiz her zaman, sevgiyi yeni baştan öğrenebilmemiz için kolayca programlanabilir. Boş, aldatıcı hayaller ve beklentilerle yaşamak, bizlerden her gün bir şeyler alıp götürür, sonunda da bitap düşürür. Ancak pozitif düşünce ve davranışlar, bizleri karanlıktan kurtarabilir. Basit ve küçük davranış değişiklikleriyle, daha mutlu, kendinden daha memnun bireyler haline gelebiliriz. İpuçlarını duymak ister misiniz? Öyleyse, mutluluğa giden yolda ışık tutabilecek 99 formülden oluşan listeyi paylaşıyoruz sizlerle. 1)   Annenizi arayın: Kulağa oldukça sıradan gelebilir, ama burada esas istediğimiz, size en çok destek veren kişiyle düzenli olarak konuşmanız ve ondan olumlu sözler sarf etmesini istemeniz. Eğer anneniz dışında,  başka biri de size aynı güveni veriyor, size iyi geliyorsa, düzenli olarak onu arayın . 2)   Aynaya bakın: Kusurlarınızı boş verin, tüm dikkatinizi sadece güzel olan yerlerinize verin. Gözleriniz, gülüşünüz ya da saçınız mı güzel ? Yalnızca bir dakika, beğendiniz kısımlara odaklanın ve bunlar için şükredin. 3)   Küçük notlar yazın: Sevdiğiniz birine küçük notlar bırakın, birine onu sevdiğinizi tekrar tekrar göstermek sizi daha sevgi dolu biri  yapar. 4)   Başardıklarınızı bir kağıda yazın: Şu ana kadar ki tüm başarılarınızı bir kağıda not edin, okuyun ve kendinizle gurur duyun. 5)   Masanızı temizleyin: Üstü ıvır zıvırlarla dolu düzensiz masanızı temizleyin, yapacağınız bu temizlik, size yeni ve yaratıcı kanallar açar.
Suudi Blogcuya 'İslam'a Hakaretten' 10 Yıl Hapis
Suudi Arabistan'da bir mahkeme blog yazarı aktivist Raif Bedevi'yi 'İslam'a hakaret' iddiasıyla 10 yıl hapis cezasına çarptırdı. İnternette liberal bir tartışma forumunu yöneten Bedevi'ye ayrıca 1000 kırbaç ve yaklaşık 266 bin dolar para cezası da verildi. Uluslararası Af Örgütü, mahkeme kararını 'kabul edilemez' olarak yorumladı ve yetkilileri kararı bozmaya çağırdı. Uluslararası Af Örgütü'nün açıklamasında 'Sayın Bedevi Suudia Arabistan'da acımasızca devam eden barışçıl aktivistleri susturma eğiliminin son kurbanı olmuştur' dendi. Bedevi, 2012 yılında tutuklanmış ve Suudi Arabistan'da idam ile cezalandırılan 'Dini inkar etme' suçuyla yargılanmıştı.Bedevi o davadan beraat etse de, 'İslam'a hakaret' davasını kaybetti. Bedevi tutuklanmasından önce internet sitesinde 'özgürlük günü' çağrısında bulunmuş ve 'Artık kamusal hayat üzerindeki din etkisi kalkmalı' demişti. Yazılarında imamların bazı fetvalarının 'Dini yanlış yansıttığını' söyleyen Bedevi ardından ülkenin önde gelen imamları tarafından açılan davalarla karşı karşıya kalmıştı.BBC Türkçe
Yazarlar Google'a Karşı Birleşti
Amerika merkezli Yazarlar Birliği (The Authors Guild), 2005'ten beri milyonlarca kitabı dijital ortama aktaran Google'a karşı hukuk mücadelesi veriyor. Aralarında J. M. Cootzee, Margaret Atwood, Ursula K. Le Guin, Yann Martel ve Peter Carey gibi isimlerin bulunduğu dünyaca ünlü pek çok yazar, birliğe destek veriyor. Dünya genelinde yayımlanmış milyonlarca kitabı dijital ortama aktaran arama motoru devi Google’a karşı, Amerika merkezli Yazarlar Birliği (The Authors Guild) uzun süredir davalı. Geçtiğimiz kasım ayında mahkeme, arama motoru üzerinden ulaşılmalarını sağlamak için şirketin kitapları dijitalleştirebileceği kararını vermişti. 2005’ten beri devam eden davada mahkeme, Google’ın kitapları dijitalleştirerek internette bulundurmasını kamu yararı olarak değerlendirdi. Kararı temyize taşıyacaklarını açıklayan Yazarlar Birliği, geçtiğimiz ay başvurusunu gerçekleştirdi. Dünya genelinde pek çok yazarın desteğini almaya devam eden ve bir nevi kampanyaya dönüşen davaya ünlü yazarlardan da destek geliyor. İfade özgürlüğü ve yazarların telif haklarının korunması konusunda 1912’den beri faaliyet gösteren ve Google’ın diital kütüphanesine koyduğu milyonlarca kitabı izinsiz olarak dijital ortama aktardığını savunan kampanyanın destekçileri arasına J. M. Cootzee, Margaret Atwood, Ursula K. Le Guin, Yann Martel, Peter Carey, Michael Pollan ve Thomas Keneally gibi tanınmış isimler katıldı. Dünya çapında ses getiren bu eylem çağrısına insan hakları dernekleri, telif hakkı uzmanları ve hukukçular da destek veriyor. Google, yazarları ve yayıncıları kızdıran bu projesini şöyle açıklıyor: “Kütüphane Projesi’nin amacı basittir: yazar ve yayıncıların telif haklarına saygı göstererek, kişilerin özellikle artık basılmadığı için başka yollarla bulamayacakları kitapları bulmalarını kolaylaştırmak. Asıl amacımız, yayıncılarla ve kütüphanelerle birlikte çalışarak kapsamlı, aranabilir, kullanıcıların yeni kitapları ve yayıncıların yeni okuyucuları keşfetmesine yardımcı olacak tüm dillerdeki kitapları içeren bir sanal kartotek kartı oluşturmaktır.” Google’ın bu açıklamalarından mahkemenin davayı reddediş gerekçesi anlaşılabilir, zira dünya devi kamu yararına odaklanan bir projeyi yürütmekte. “Bensiz edebiyat sanayii var olamaz” Google’ın hırslarının sınır tanımadığını dile getiren Yazarlar Birliği Başkanı Roxana Robinson ise milyonlarca telif hakkı olan kitabın Google tarafından dijital ortama aktarıldığını söylüyor. Google’ın, telif hakları kendilerinde olan yazarların eserlerine ücretsiz konmaya çalıştığına değinen Robinson, dünya devinin bu hamlesinden sadece yazarların değil, görsel sanatçıların, fotoğrafçıların ve söz yazarlarının da etkilendiğini belirtiyor. Yazarlar Birliği’nin temyize gitme kararını destekleyen yazarların ortak görüşü ise Google’ın kendilerine ve yayıncılara hak sahibi oldukları eserlerinin tasarrufu konusunda daracık bir alan bıraktığı şeklinde. MUSA İĞREK | Zaman
Reklam
Çok Kazanmıyoruz Ama Çok Vergi Ödüyoruz
Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç en çok vergi verenler sıralamasında ilk 6 sırayı Koç üyelerinin almasını “Çok kazandığımızdan değil, çok vergi ödediğimizden şampiyonuz. Kayıtdışı fazla, vergiler de yüksek” sözleriyle açıkladı. Rahmi Koç rekortmen olup da ismini açıklamayanları ise anlamadığını dile getirdi. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından açıklanan vergi rekortmenleri listesinde 37 milyon 492 bin 324,78 lira ile birinci olan Rahmi Koç, birinciliği nasıl elde ettiğini Hürriyet gazetesinden Jale Özgentürk ’e açıkladı. Koç, rekortmen listesinde olup da ismini açıklamayanlarla ilgili yorum yaparken “İsimlerini açıklamayanları anlamış değilim. Kâr dağıtıyorlarsa vergi ödemeye mecburlar. Kâr dağıtmıyorlarsa para şirketin içinde kalıyor. O zaman da şirketin değeri artıyor. Haksızlık yapmamak lazım. Bazı şirketlerin isimleri yok. Ama büyük işler de yapıyorlar” dedi. Koç “Bazı sanatçılarımız da çok büyük vergiler ödemişler, onları da takdir ediyorum” dedi. Kayıtdışının mücadele edilmesine rağmen hala çok yüksek olduğuna dikkat çeken Koç, iyi vergi ödenmemesi konusunda, “Belki de vergiler de çok yüksek. Kaç defa yetkililere yazı yazdık, ‘Vergiler çok yüksek” diye. Yıllardır söylüyoruz bunu” diye konuştu. Koç şunları söyledi: “Bizim gelirler tamamen transparan. Biz kaçırmak istesek de vergi kaçıramayız. Biz hem dış hem de iç murakıplar tarafından ayrıca da yabancı yatırımcılar tarafından çok yakından takip ediliyoruz.” Koç “Biz ne zaman gelişmiş ülke oluruz?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Bana gelişmeyi tarif edin. Parayla pulla olacak iş değil bunlar.” Koç, Türkiye’deki bölgeler arası dengesizlik ve ilgili bir soruya cevap verirken, ABD’deki fakirleri örnek gösterdi ve “Bu Amerika’da da böyle, baksanız çok zengin var. Ama öyle fakirler var ki bizim fakirler zengin kalıyor yanlarında. Sürünenler de var. Sokakta yaşayan yok Türkiye’de. Dünyada iki milyar kişi 1 doların altında yaşıyor” diye konuştu. Koç, Suriye’deki iç savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınanlarla ilgili görüşlerini anlatırken, şu yorumda bulundu: “Her yerde ve özellikle İstanbul’da çok fazla Suriyeli var. Memleketlerine de nasıl gideceklerini bilmiyorum. Ama görünen o ki, savaş kendi kendine bitecek. Esad da yerinde kalacak gibi.” Türkiye’nin milli gelirinin büyüdüğünü ancak ödenen vergilerin yeterli olup olmadığı konusundaki soruya ise Koç, şu cevabı verdi: “Vergi gelirleri arttı ama çok varlıklı ile çok az varlıklının arası da açılıyor. Orta sınıf büyük ölçüde neredeyse yok oluyor. Yani orta sınıf tehlikede. Halbuki bizim gibi gelişmekte olan ya da yeni gelişmiş ülkelerin gücü orta sınıftan gelir. İtalya savaştan sonra bu şekilde kalkındı.”T24
Dolar 2,08'in Altına İndi
Gelişmekte olan ülkelere sermaye akımlarının artması ve Rusya-Ukrayna gerginliğinin azalması doları 17 Aralık öncesine doğru indiriyor. Dolar güne 2.08 TL’den, euro 2.89 TL’den başladı. 17 Aralık soruşturması öncesinde 2.02 TL olan, ocak sonu Merkez Bankası’nın faiz artırma kararı öncesi 2.39 TL’ye çıkan dolar, mayıs ayında tekrar 2.08 TL seviyelerini gördü. Doların gerilemesinde Rusya-Ukrayna gerginliğinin azalması ve Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere sermaye akımlarının artması etkili oldu. Dolar 2.08 liradan, euro 2.89 liradan güne başladı Önceki kapanışta doların satış fiyatı 2.08 lira, euronun satış fiyatı ise 2.90 lira olmuştu. Borsa 75 binin üzerinde Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi, güne önceki kapanışa göre 381 puanlık yükselişle 75.348 puandan başladı. Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetleri önceki kapanışa göre ortalama yüzde 0,51 değer kazanırken, bankacılık endeksi yüzde 0,58, holding endeksi yüzde 0,52 yükseliş kaydetti. Altının gramı ise 87 liradan işlem görüyor. Kapalıçarşı’da çeyrek altın 141, tam altın 565 liradan satılıyor. Al Jazeera
Google, Gözünü Restoranlardan Gelecek Paraya Çevirdi
Restoranlar için internet siteleri yapan Appetas şirketi de artık Google 'a lokma oldu. Merkezi ABD Seattle kentinde bulunan şirket Salı günü internet sayfası üzerinden yaptığı duyuruda Google tarafından satın alındığını açıkladı. Anlaşmanın şartlarına ise yer verilmedi. Bu anlaşma internet devi Google için küçük bir anlaşma olsa da Appetas Google'ın internet sayfalarının kalitesini artırma ve yerel ticarete yönelik internet aramalarını kolaylaştırma isteğine oldukça uyuyor. Her iki adım da arama reklamlarından gelen geliri daha da artırabilir. Appetas takımı da Google'ın bu çabalarına geliştirdiği mobil internet sayfaları ile tat katabilir. Şirket restoranların mobil internet sayfalarının işleyişini devam ettirebilmeleri için internet sayfası tasarım ve hosting hizmeti sunuyor. Kurucularından birisinin restoranların internet sayfalarının akıllı telefonlarda iyi çalışmadığını fark etmesi ardından bu şirket de kuruldu. Ancak Appetas şirketinin kurucuları Keller Smith ve Curtis Fonger bir sonraki hamleleri yalnızca restoranlar ile sınırlı olmayabilir. Google'a katılımları ile ilgili internet sayfası üzerinden yaptıkları açıklamada ikili, 'artık tüccarlara daha büyük çapta yardım etme fırsatımız var.' dedi. Kullanıcıların, arama sonuçlarının gösterdiği linkin diğer ucunda işe yarar içeriklere ulaşabilmesi Google için yararlı olduğundan zayıf tasarımlı internet siteleri arama motoru devi için sorun yaratan bir durum. Hayal kırıklığı yaratan sonuçlar kullanıcıların Yelp gibi benzer hizmeti sunan sayfalara yönelmesine neden olabilir. Restoranların internet sayfaları oldukça önem taşıyor. Yerel arama motoru YP'nin verilerine göre akıllı telefonlar ve masaüstü bilgisayarlar üzerinden yapılan yerel aramalarda en popüler arama restoranlar ile ilgili. Google, yerel iş dünyasının daha iyi içerik sağlaması için bir dizi adım attı. Şirketin Places for Business hizmeti yerel tüccarların arama motorunda çıkması için Google'a bilgi göndermesine olanak tanıyor. Bu hizmet ile ayrıca iş yeri sahipleri Google'ın arama sonuçlarında çıkabilen panoramik fotoğraflar da oluşturabiliyor. Smith ve Fonger ayrıca Appetas hizmetini sonlandıracaklarını ve 'müşterilerinin internet sayfalarını alternatif platformlara taşımak için çalıştıklarını da' belirttiler. WSJ
Reklam
Turkey's Star Poster | Türkiyenin Yıldızları Poster Tasarımları
Kağan Yıldırım'ın tasarladığı 'Turkey's Star ' adında poster tasarımları.Türkiyenin önde gelen sanatçı ve oyuncularını kapsıyor.'Barış Manço,Cüneyt Arkın,Müslüm Gürses,Münir Ozkul,Şener Şen,Neşet Ertaş,Sezen Aksu,Kemal Sunal,Kadir İnanır,Orhan Gencebay,Türkan Şoray'bulunuyor.
Reklam
NASA Mars’ta Sera Kuracak!
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, bir sonraki Mars robotunu Mars’ta sera kurmak için hazırlayacak! Robotun hedefi kızıl gezegende bitki yetiştirebilmek.Günümüze kadar bir çok başarılı projeye imza atan Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, bunlara bir yenisini daha eklemek istiyor. Kurumun bir sonraki büyük projesinin kızıl gezegen Mars'ta serakurmak ve o serada bitkiler yetiştirebilmek olduğu açıklandı.Bir sonraki Martian Rover isimli robota yerleştirilecek ekipmanlar sayesinde bunu başarmayı amaçlayan NASA, deney için kızıl gezegeneDünya havası ve suyu taşıyacak. Martian Plant Experiment (MPX) isimli deneyde bitkiler en azından 15 gün süreyle canlı tutulmaya, bu sayede gezegenin bitkilere uygun olup olmadığı anlaşılmaya çalışılacak.Hedef 2021!Projenin hayata geçeceği tarih kesin olarak belirtilmese de, bazı kaynaklar projenin 2021 yılında sonuca ulaşacağını söylüyor. Belirtmekte fayda varNASA proje için söz vermedi, henüz üzerinde çalışıldığını, plan aşamasında olduğunu söyledi. Ancak bir çok kişi NASA'nın bunu gerçekleştirebileceğini ve Mars'ın kolonileştirilmesinde en önemli adımlardan birisinin atılacağını düşünüyor.Shift Delete
"2014 Sonunda İnternet Kullanıcılarının Sayısı 3 Milyara Ulaşacak"
Birleşmiş Milletler Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) 2014 sonunda dünya genelinde internet kullanan kişi sayısının 3 milyara ulaşacağını açıkladı. Bu dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 40′ının,2014 sonunda online olacağı anlamına geliyor. BM’nin tahmininde online nüfusun üçte ikisinin gelişmekte olan ülkelerden geleceği belirtiliyor. Bununla birlikte mobil genişbant penetrasyonu da yüzde 32 olacak. Beklentiler Afrika’daki nüfusun beşte birinin internete erişimi olacağı yönünde. Amerika’da toplam nüfusun üçte ikisi, Avrupa’da ise yüzde 75′i online olacak. Asya-Pasifik bölgesi ise en kalabalık online nüfusa sahip bölge olacak. BM 2014 sonunda mobil genişbant penetrasyonuyla ilgili, üye sayısının 2.3 milyara ulaşmasının bekliyor. Bu üyelerin yüzde 55′i de gelişmekte ülkelerde kullanıcılar olacak. Mobil genişbant en hızlı büyüyen segment olurken, 2014′te çift haneli büyümesini sürdürecek. En hızlı büyüme ise Afrika’dan gelecek. 2010′da yüzde 2 olan büyüme oranı Afrika’da 2014′te yüzde 20 olacak.Cep telefonuyla ilgili BM’nin tahmini 2014 sonunda 7 milyar abone olacağı yönünde. Gelişmekte olan ülkeler bunun yüzde 75′ine ev sahipliği yapacak. Son 5 yıldır hayatımızdan gittikçe uzaklaşan hatlı telefonlarsa düşüşünü sürdürecek. Görsel Kaynak: World Bank/Charlotte KeslWebrazzi
Küresel Çapta Farkındalık Yaratmak Adına Yapılan 1600 Maket Panda Dünya Turunda
Kartonpiyerden yapılmış 1600 panda oldukça sevimli görünüyor fakat onların yapılma amacı daha ciddi bir durumla ilgili farkındalık yaratmak. Her yıl onlarca tür dünya üzerinden silinerek yok oluyor. Son yıllarda bu direnişin en büyük sembolü olan pandalar ise hala tehlike altındalar.  Fransız sanatçı Paulo Grangeon bu hayvanların trajik yok oluşuna seyirci kalmamak için  World Wildlife Fund (WWF), PMQ ve  AllRightsReserved stüdyolarının yardımlarıyla birlikte ilginç bir çalışmaya imza attı. Yapılan her bir panda heykeli bugün hala hayatta olan bir pandayı temsil ediyor. Yani şuan hayatta olan yalnızca 1600 panda var. Maket pandalar Hong Kong'a doğru uzun bir yolculuğa çıktılar. Paris, Roma, Berlin ve Taipei gibi şehirlerde sergilenen pandaların son durağı yaşam alanları olan Hong Kong olacak. Umarız bu farkındalık hareketi başarı ile sonuçlanır ve nesli tükenme tehlikesi altında olan tüm hayvanlar dünyamızda uzun yıllar yaşamaya devam ederler.
Reklam