onedio
Görüş Bildir
Türk Futbolunun Acı Kaybı! Ali Çoban Hayatını Kaybetti
Türk futbolunun unutulmaz isimlerinden eski Galatasaraylı Ali Çoban hayatını kaybetti. Efsane stoper dün yoğun bakıma alınmıştı... Galatasaray Kulübü de Ali Çoban'ın vefatını resmi twitter hesabından duyurarak baş sağlığı diledi.Skorer
Burak Yılmaz Resmen Uzattı!
Galatasaray, Burak Yılmaz'ın sözleşmesini 2019 yılına kadar uzattığını borsaya bildirdi. İşte Galatasaray’ın KAP’a yaptığı açıklama: Profesyonel futbolcumuz Burak Yılmaz’ın sözleşmesinin 2014-2015, 2015-2016 ve 2016-2017 sezonlarına ait mali şartları aşağıdaki gibi değiştirilmiş ve sözleşmesi 2017-2018 ve 2018-2019 sezonlarını kapsayacak şekilde uzatılmıştır. 2014-2015 sezonu için 2.750.000 Euro sabit transfer ücreti ve 25.000 Euro maç başı ücret 2015-2016 sezonu için 2.800.000 Euro sabit transfer ücreti ve 25.000 Euro maç başı ücret 2016-2017 sezonu için 2.850.000 Euro sabit transfer ücreti ve 25.000 Euro maç başı ücret 2017-2018 sezonu için 2.900.000 Euro sabit transfer ücreti ve 25.000 Euro maç başı ücret 2018-2019 sezonu için 2.950.000 Euro sabit transfer ücreti ve 25.000 Euro maç başı ücret AMK Spor
Mancini'nin Ekibinde Değişiklik
Galatasaray'ın İtalyan teknik direktörü Roberto Mancini, yeni sezon için istediği oyuncuların listesini yönetime verirken bir transfer de teknik ekibe istedi: Angelo Gregucci.Sezonun bitmesiyle birlikte transfere yoğunlaşan Galatasaray, teknik ekibe de takviye yapmayı planlıyor. Mancini'nin Fiorentina ve Manchester City'yi çalıştırdığı dönemlerde teknik danışmanlığını yapan Angelo Gregucci, önümüzdeki sezon Galatasaray için çalışacak. Eski bir futbolcu olan Gregucci, antrenörlük kariyerine ilk olarak İtalyan ekibi Reggiana'da yardımcı antrenör olarak başladı. Bir sene sonra bu takımda teknik direktörlüğe getirilen İtalyan futbol adamı, işler iyiye gitmeyince -kısa süreli bir Viterbese macerasının da ardından- o dönem Fatih Terim'in yerine Fiorentina teknik direktörlüğüne getirilen Roberto Mancini'nin ekibine yardımcı antrenör olarak katıldı. Bir süre Mancini'nin yardımcı antrenörlüğünü yaptıktan sonra yeniden teknik direktörlük işine soyunan Gregucci, daha sonra Venezia, Salernitana, Lecce, Vicenza, Atalanta, Sassuolo ve son olarak da kariyerine başladığı kulüp olan Reggiana'yı çalıştırdı. 45 yaşındaki antrenör, 2012 yılında o dönem Manchester City'nin teknik direktörlüğünü yapan Roberto Mancini'nin ekibine bu kez teknik danışman olarak katıldı. Gregucci o dönem, City adına rakipleri izleyerek analiz edip, teknik direktör Roberto Mancini'ye rapor veriyordu. Ancak Gregucci'nin City kariyeri, Mancini'nin bu takımdan kovulmasıyla birlikte sona erdi. Mancini ile birlikte gelecekti Aslında Roberto Mancini, Galatasaray'a gelirken tıpki Ivan Carminati, Fausto Salsano ve Attilio Lombardo gibi Angelo Gregucci'yi de ekibinde getirmek istemişti. Ama bu isim Başkan Ünal Aysal'a takılmıştı. Daha sonra bir İtalyan radyo kanalına konuşan Gregucci de bu rahatsızlığını 'Benim için Galatasaray’da yer yoktu. Sorunlar doğdu çünkü Sarı-Kırmızılı kulübün başkanı, teknik heyette kimlerin olacağına karar verdi. Dışarıda kalan tek isim ben olmadım. Artık önüme bakıyorum. Belki de yalnız başıma yürümenin zamanı geldi” diyerek ifade etmişti. Takım daha erken toplanacak Öte yandan kulüpte bu gelişmeler yaşanırken Galatasaray Futbol Takımı'nın konuşulandan daha erken toplanacağı öğrenildi. Aslında Mancini, son konuşmasında takımın 15 Temmuz'da toplanmasını istemişti. Ancak Temmuz ayı sonunun Ramazan Bayramı'na denk gelmesi sebebiyle oyuncularına bayram tatili vermek isteyen İtalyan hoca, bu süreyi 1 hafta öne alarak toplanma tarihini 8 Temmuz olarak belirledi. Kamp Avusturya'daBu arada Galatasaray'ın yeni sezon hazırlıklarını nerede yapacağı da kararlaştırıldı. Cim Bom sezonu Avusturya'da açacak. Ayrıca Mancini, kamp için bir de şart koştu... İtalyan hoca takıma uygulacağı antrenman programı için kampta 3 adet antrenman sahasının yan yana olmasını istiyor. Galatasaray, bu istekten dolayı Mancini'nin kriterlerine uygun bir yer ayarlayacak. Şampiy10
Furkan Aldemir Nikah Tazeledi
Galatasaray Liv Hospital'in başarılı basketbolcusu Furkan Aldemir kulübü ile olan sözleşmesini üç yıllık uzattı.Beko Basketbol Ligi takımlarından Galatasaray Liv Hospital ile başarılı bir sezon geçirmeye devam eden Furkan Aldemir kendisini üç yıl daha sarı-kırmızılı kulübe bağlayan imzayı attı. Bu sezon ligde 33 maçta forma giyen Furkan Aldemir 6 sayı, 7 ribaunt ortalaması ile mücadelesine devam ederken, Euroleague'de ise 22 karşılaşmaya çıkan Furkan Aldemir Avrupa arenasında 5,4 sayı ve 6,4 ribaunt ortalamasıyla sezonu kapadı. Üç yıllık yeni sözleşmeye imza atan Furkan Aldemir kontratı sona erene kadar Galatasaray Liv Hospital'den toplam 3.9 milyon euro para kazanacak.Eurosport
'Alevi Vatandaşlarımızı Sağdan  Soldan Toplayıp Soma'ya Götürdüler'
Partisinin grup toplantısında BDP'ye çağrıda bulunan Erdoğan 'Bu annelerin yavrularını gidip alın bakalım. Adreslerini gayet iyi biliyorsunuz' dedi. Partisinin haftalık grup toplantısında partililere seslenen Başbakan Erdoğan, Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülünü kazanan Nuri Bilge Ceylan'ı kutlayarak konuşmasına başladı. PARTİ GRUBUNDAN BDP'YE SESLENDİ Konuşmasında muhalefete yönelik eleştirilerde bulunan Başbakan Erdoğan, çocukları PKK tarafından kaçırılan annelerin eylemine de değindi. Bunun için BDP'ye çağrıda bulunan Erdoğan 'AK Parti grubundan önemli bir mesaj daha veriyorum. Buradan BDP'ye yeni adıyla HDP'ye çağrı yapıyorum. Ey BDP siz nerdesiniz. Zaman zaman gidip alıp geliyorsunuz ya. Bu annelerin yavrularını da alıp gelin bakalım. Bunların da adreslerini gayet iyi biliyorsunuz. Alıp geleceksiniz. Alıp gelmediğiniz takdirde bizim de B planımız C planımız devreye girer. Bunu da çok açık söylüyorum' dedi. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları; Fransa'dan Cannes Film Festivali'nde büyük ödülü kazanan yönetmenimiz Nuri Bilge Ceylan'la gurur duyduk. Telefonla arayıp kendisin kutladım. Mavi Marmara gemisainde yaralı olan ve geçtiğmiz gün şehit olan kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum. 'İKİ MESELE DEVAMLI KAŞINDI' Okmeydanı'nda çıkan olaylarda hayatının kaybeden Kurt'un babasını aradım başsağlığı diledim. Olaylarda yaralanan polislerimizi de arayıp geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Kürt ve Alevi vatandaşlarımız üzerinden iki mesele devamlı kaşındı. Bu ülkenin asli unsur olan savaşlarda ve kuruluşumuzda yer alan Kürt kardeşlerimize bize kadar red, asimilasyon ve inkar politikaları uygulandı. 'HİÇ KONUŞTUĞUNU GÖRDÜNÜZ MÜ?' Alevi kardeşlerimizin varlıkları inkar edildi görmezden gelindi. Ağır tahrikler yapıldı. Dersim'de 100'lerce Alevi vatandaşımız katledildi binlercesi tehcire zorlandı. CHP'nin dününde bugününde Dersim'e karşı duran gördünüz mü? Şu anda ana muhalefetin genel müdürü Dersimli değil mi? Hiç konuştuğunu gördünüz mü? Konuşamaz çünkü o işin faili CHP... Sonu acı biten elim hadiseler yaşadık. Komplo teorilerinin kolaycılığına asla sığınmadık. Dışardan düşman arayarak içimizdeki meseleleri inkar yoluna asla gitmedik. Biz 100 yıllık meselelerin farkında olduk ve mevcut sorunların içerdeki nedenlerinin de farkında olduk. Dışardan yapılan tahrikleri provokasyonları gözardı da edemeyiz. 'KARANLIK ELLER İŞBİRLİĞİ YAPTI' Türkiye enerjisini kalkınma için seferber ettiği her dönemde ya teröre maruz kaldı ya da darbelere maruz kaldı. İçerde ve dışarda bir takım karanlık eller işbirliği yaptılar. Japonya 2. Dünya savaşında yenildiği halde nasıl dünyanın en büyük ekonomisi oldu. Avrupa'nın hemen her ülkesi çok ağır bedel ödediği halde nasıl bu noktaya geldi. Ki bunların en önemlisi Almanya. 2. Dünya Savaşı'nda taş üstünde taş kalmayacak hale gelmişti. Bugünse Avrupa'nın birincisi dünyanın da en önemli ekonomisi haline geldi. Kıbrıs haricinde fiili savaşımız yok. 100 yıldır barış içinde bir ülke olmamıza rağmen kalkınma yarışına biz neden bu kadar geç katıldık. Bu soruyu sormamız lazım. Çünkü enerjimizi hep başka yere harcadık. İçerde neredeyse 35 yıl oldu terörle mücadele eden bir Türkiye var. Çok daha enteresan. Bir başörtü meselesini bu ülke 40 yıl tartışmak zorunda bırakıldı. 40 yıl boyunca üniversite denildiğinde akla bilim değil eğitim değil özgürlük değil başörtüsü yasağı geldi. Yazık değil mi arkadaşlar? Bu ülke bunu hak ediyor mu? Bu yasağı koyanlar uygulayanlar savunanlar bu ülkeye yazık etmediler mi? 'CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK BAŞARILARINA İMZA ATILDI' İnsanlar anadilini öğrenirse ülke bölünür diye toplumu korkuttular. Biz engelleri kaldırdık hamdolsun bu ülke bölünmedi tam tersine daha da güçlendi. Bu yasakları savunanlar bu ülkeye yazık etmediler mi? Bizi millet olarak anlamsız tartışmalarla anlamsız yasaklarla sanal gündemlerle on yıllarca oyaladılar. Defalarca hatırlattım. Yine hatırlatıyorum. Mayıs ayındayız. Geçen 28 Mayıs'ta Türkiye nasıl bir konumdaydı? Tarihin en büyük ekonomik krizini Türkiye başarıyla geri bırakmış, en büyük ekonomiler daralırken yüzde 1-2 oranlarında büyürken, Türkiye yüzde 4-5 büyümüş. Halk oylaması yapılmış demokrasi güç kazanmış. 2011 de genel seçim yapılmış istikrar güç kazanmış. Çözüm sürecinde önemli aşamaya gelinmiş nevruz huzur içinde kutlanmış acı haberler gelmiyor. O günlerde batıdakilerin koşarak doğuya gidip kucaklaştıklarını görüyorduk. İşadamları yeni yatırımlara hazırlanıyordu. Önümüzde engel yoktu. İşte 2013'ün mayıs ayında cumhuriyet tarihimizin en büyük başarılarına imza atıldı. Borsa rekor kırıyor, MB rezervi 135 milyar dolara ulaşıp rekor kırıyor. 14 Mayıs'ta IMF'ye borç sıfırlanıyor. Nükleer enerji için imzalar atılıyor. 3. havalimanı için ihale yapılıyor. Böyle bir dönemde 77 milyon hep birlikte 2023 hedeflerine yürüyoruz. Ama sonra bir şey oluyor. İstanbul'da Gezi Parkı'nda başlayan eylemler. Neymiş? Ağaçlar sökülüyormuş. 12 tane ağaç bir yere nakledilecek. Bu istismar edilerek dalga dalga ülke geneline yaydılar. Düğmeye bir yerden basılıyor ülkede legal illegal örgütler işbirliği yaparak huzuru bozacak bir noktaya ulaştırıyor. O kadar hazırlıklı bir saldırı ki aynı anda huzur istikrar demokrasi ve ekonomi hedef alınıyor. Borsa geriliyor faiz yükseliyor. Yurt dışında Türkiye aleyhine kampanyalar başlıyor. Tüketmeyin ekonomi dursun çağrısı yapılıyor. Her gün sokaklarda şiddet ve vandallık. Dünyaya sanki Türkiye'nin genelinde bir terör esiyor gibi servis ediliyor. 'TEK GEREKÇELERİ 12 TANE AĞAÇ' Yandaş medyaları her türlü yalanı yazarak sosyal medyada ve yazılı görsel medyada insanları sokağa dökmek için elinden geleni yapıyor. Malum işverenler sorumsuzca açıklama yapıyor. Türkiye hem içerden hem dışardan saldırıya maruz kalıyor. O malum işverenler ve işveren örgütleri vesaire, diğer işçi örgütleri, memur örgütleri, el birliğiyle sanki bütün olayların adeta sorumlusu olarak da bizi göstermeye gayret ediyor. Ortada bişey yok. Tek gerekçeleri 12 tane ağaç. Buradan başka yere taşıyorlar. Ama hamdolsun dik durduk, sağlam durduk, eğilmedik bükülmedik ve bu saldırıları bertaraf ettik. Gezi'de sonuç alamayınca 17-25 Aralık'ta saldırdılar. Milli iradeyi hedef aldılar. 30 Mart'ta Milli irade tecelli etti ve darbe heveslilerine en güzel cevabı sandıkta verdik.   'ALMAN YÖNETİMİ TEDBİRLERİ İYİ ALMIŞTI' Şimdi yeni bir meseleyle tahrik için çaba içerisindeler. Alevi vatandaşlar üzerinden kendi hesaplarını görmek isteyenler bu konuyu elverişli bir vasıta olarak görenler yeniden harekete geçtiler. Bir süredir bunun provaları zaten yapılıyor. Bildiğiniz gibi bu haftasonu Almanya'daydık. Almanya'da aynı gün bizi oradaki toplantımızın yapıldığı o muhteşem salonun yakınından bir nehir geçiyor nehrin karşı tarafında da oradaki Alisiz Alevilere orada miting yapma izni veriyorlar. Dert? Bizim yaptığımız veya yapacağımız o toplantıyı adeta acaba nasıl sabote ederiz bunun gayreti içinde. Bütün bunlara rağmen Alman yönetimi orada tedbirlerini iyi almıştı. Gerçi aynı anda bizim toplantımızın olduğu bölgeye yakın 5 ana merkezde o gün bize karşı gruplar toplantı yaptılar. 'EN SON OKMEYDANI'NDA DENEDİLER' Alınan güvenlik önlemleri başarılı olduğu için hiçbiri arzusuna kavuşamadı. Biz de orada gerçekten Almanya'daki kardeşlerimizle muhteşem bir buluşmayı gerçekleştirdik. Türkiye'de Alevi vatandaşlarımızın kapılarına işaretler kondu. Reyhanlı'da bunu denediler, Hatay'da bunu denediler. Malatya'da denediler. 1 Mayıs olaylarında denediler. CHP milletvekilleri bizzat bu işte yer aldı. En son Okmeydanı'nda denediler. Merhumun kızkardeşini duydunuz. Ne diyor? 'Eğer siz bu eylemleri yapmasaydınız kardeşim ölmeyecekti' dedi. Vaka bu... Uğur'un GBT'sinde en ufak olumsuz bir şey yok. Sadece Cemevi'ne gidiyor. Orada maalesef böyle bir olayla karşı karşıya kalıyor. 'YUNAN YÖNETİMİ BUNLARA BİR DARBE İNDİRDİ' Biz bu bayat senaryoların dışarda yazıldığını söylediğimizde birileri bizimle istihza ediyor. Okmeydanı'ndaki eli kanlı terör örgütünün dışardan desteklenmediğini söyleyecek olan var mı? Yerli bir örgüt olduğuna inanan var mı? Nerelerden beslendiğini hepimiz biliyoruz. Biliyorsunuz DHKP-C terör örgütünün kampları Yunanistan'daydı. O kamplarda eğitim alarak Türkiye'ye girenleri gördük. En son Yunan yönetimi bunlara bir darbe indirdi. Acaba sıfırladılar mı bilmiyoruz. Kimlerin bunlara kamp verdiğini lojistik sağladığını gayet iyi biliyoruz. Başta Tunceli milletvekili olmak üzere CHP milletvekilleri o örgütün üyesi gibi çalışıyor. Türkiye milletvekili gibi değil zalim Suriye diktatörünün temsilcisi gibi davranan vekillere kimse bir şey demiyor. Hatay'da bazı CHP'lilerin vekil yakınlarının saldırıya karıştıklarını belgeleriyle ortaya koyduk. CHP Alevi vatandaşlarımızın duygularını istismar etmekten, tahrik etmekten, onlar üzerinden çatışma senaryolarını beslemekten başka bir şey yapmamıştır. Faili oldukları Dersim olaylarıyla aradan 80 yıl geçmesine rağmen yüzleşemediler. 'SORUNLAR TEK TEK ORTADAN KALKIYOR' Alevi vatandaşlarımız için duygu istismarı haricinde hiçbir şey ortaya koyamadılar. CHP sadece tahrik eder duyguları istismar eder. Biz ise 12 yılda defalarca adım attık, reform yaptık. Daha fazlasını da yapacağız. Normalleştikçe ülkemiz on yıllardır devam eden sorunlar tek tek ortadan kalkıyor. Hızır paşalar asırlar öncesinde kaldı. Başka yerlerden medet arama dönemleri de asırlar öncesinde kaldı. Kimin ne derdi varsa o bizim meselemiz. Aradan eli kanlı örgütler çekildiğinde istismarcılar çekildiğinde inanın her mesele çözülecektir. Birileri yarayı derinleştirirken biz yaralara şifa olmanın samimi mücadelesi içindeyiz. Alevi vatandaşlarımızın da bunlardan rahatsız olduğunu biliyorum. Alevi vatandaşlarımız lütfen aradaki istismarcılara prim vermesinler. 'BU DEFA SOMA'YI KARIŞTIRACAKLAR' Polisle çatışarak hiçbir meselenin çözülemeyeceğini yaranın dahi şifa bulamayacağını bilmeleri lazım. Halktan silah isteyen bir zihniyet Türkiye'nin milletin özellikle de Alevi vatandaşların iyiliğini düşünüyor olabilirler mi? Soma'da Alevi vatandaşlarımızı sağdan soldan toparlayıp Soma'ya götürüyorlar. Niye? Bu defa Somayı karıştıracaklar. Çıkmış Barolar birliğinde konuşuyor. Başbakan cam çerçevenin derdindeymiş. Sadece onu konuşmuyoruz. Ölen yaralananları da konuşuyoruz. Bilesin ki o cam çerçeveler bir bütünün parçasıdır. Fakat belki de dünyada yalanı bu adam kadar mahir kullanan bir ikinci kişiyi bulamazsınız. Ya bunun eğitimini bir yerde özel olarak aldı veya genlerinde var. Böyle birisi. AŞIK VEYSEL'İN DİZELERİYLE SESLENDİ Bizim derdimiz var. Biz 77 milyonun huzuru için çalışıyoruz. Ama bu ve benzeri kişilerin böyle bir derdi yok. Onlar terör üzerinden anarşi üzerinden kırıp dökme üzerinden rant elde etmeye çalışır. İstismarcıları elimizin tersiyle ittiğimizde yüz yüze görüştüğümüzde inanın aramızda hiçbir fark olmadığını tekrar göreceksiniz. Merhum Aşık Veysel de onu söylüyor. 'Yezit nedir, ne kızılbaş. Değil miyiz hep bir kardaş. Bizi yakar bizim ataş. Söndürmektir tek çaresi.' Bunu birlikte söndüreceğiz. Bu aziz millet hiçbir zaman Alevi -Sünni çatışmalarına prim vermedi. Tahriklere rağmen bu millet oyuna gelmedi. Sadece oyuna gelmemek yetmez. Biz yeni Burakcan'ların terörize edilen terörün içine sokulan yeni Berkinlerin, Okmeydanı'nda ölen Umutların Ayhanların ölmesine tahammül gösteremeyiz. Hacı Bektaş, 'Bir olmak iri olmak diri olmak' 77 milyon kardeş olmak için hepimiz hassasiyet göstereceğiz. Bu topraklar Hz: Peygamber Hz Ali Hz. Hasan Hüseyin sevgisiyle yoğrulmuştur. Bu topraklarda fitne filizlenemez. Allah'ın izniyle inşallah hiçbir zaman da filizlenmeyecektir. 'BURADAN BDP'YE ÇAĞRI YAPIYORUM' AK Parti grubundan önemli bir mesaj daha veriyorum. Buradan BDP'ye yeni adıyla HDP'ye çağrı yapıyorum. Diyarbakır belediyesi önünde dağa kaçırılan çocukları için eylem yapan anneleri babaları yürekten selamlıyorum. 'BU ANNELERİN YAVRULARINI ALIP GELİN BAKALIM' Çocukları dağa kaçırılan anne babaların bu feryadını Türkiye ve dünya medyası görsün. Neredesin dünya medyası. Galatasaray lisesinin önünde gelip oturanları yazardınız görüntülerdiniz. Peki yavruları dağa kaçırılan bu anneleri niye görmüyorsunuz. Türkiye medyası bir kısmı.. Duyarsız kalanlar... Niye görmüyorsunuz. Ey BDP siz nerdesiniz. Zaman zaman gidip alıp geliyorsunuz ya. Bu annelerin yavrularını da alıp gelin bakalım. 'B PLANIMIZ, C PLANIMIZ DEVREYE GİRER' Bunların da adreslerini gayet iyi biliyorsunuz. Alıp geleceksiniz. Alıp gelmediğiniz takdirde bizim de B planımız C planımız devreye girer. Bunu da çok açık söylüyorum. 'ORADA 2 ŞEYİ BİR ARADA YAPTIK' 2004'te UETD adı altında bir sivil toplum örgütü kuruldu. Dönemin şansölyesi sayın Schroder'le hizmet binasını birlikte açmıştık. Kuruluşunun 10. yılında bir etkinlik düzenlendi. Cumartesi Köln'de bu törene katıldık. Köln Arena'da yaklaşık 20 bin vatandaşımızla bir araya geldik. Salonun dışında kalanları bu rakama dahil etmiyorum. Dışardan bunların izlenmesi olayı farklı bir hale getirecekti. Fakat dev ekran kurulmamasına rağmen içerideki heyecan coşku oluşan ambians çok çok farklıydı. Orada iki şeyi bir arada yaptık. Soma'daki kaza sebebiyle etkinlik anma merasimi şeklinde yapıldı. Okunan hatmi şerifler aşrı şerifler kasideler ilahiler, orada yine aynı şekilde hocalarımızın gerçekten çift hocamızın birlikte okuduğu ezan o arenadaki havayı farklı bir heyecana farklı bir hem orada bir sükunet suhulet ama ardından da büyük bir coşkuyu getirdi. Burada diyanet işleri başkan yardımcımız Kamil hocamız dua yaptı. Ardından Başbakan yardımcımız UETD'nin başkanı konuştu. Ardından şahsım tüm katılanlara bir hitabım oldu. 'BEDELİ NE OLURSA OLSUN GİDERİZ' Alman medyasında bazı Alman siyasetçiler nezdinde ziyaretimiz tedirginlik oluşturdu. Alman medyası provoke etmek amacıyla aleni şekilde ırkçı ifadelere başvurdu. Türkiye'deki bazı medya kuruluşlarıyla işbirliği içinde ortak dil kullanarak yapılan saldırıları umursamadık. Bazıları bize oraya gitmeyin dedi. Orada 3 milyon Türk var mı var. Dedik ki biz oraya gideriz. Bunu kimse engelleyemez. Bedeli ne olursa olsun gideriz. 'KULLANDIĞI İFADELER ÇOK ÇİRKİN' Ziyaret öncesinde sayın Merkel'le görüştük. Bölgesel meseleleri de değerlendirdik. Soma kazası nedeniyle taziyelerini iletti. Almanya'da gayet güzel şekilde görüşmelerimizi yaptık ve Köln Arena'da ağırbaşlı kardeşlerimizle buluştuk. Alman medyası ırkçı ayrımcı nefret dolu başlıklarla saldırırken, ziyaretimizin hemen ertesinde yapılan AP seçimi de Avrupa'da yükselen tehdidin güçlü bir sinyalini verdi. Biz artan ırkçılığa vurgu yapıyorduk. Neo nazi cinayetlerine vurgu yapıyorduk. Avrupa Parlamentosu seçim sonuçları kaygılarımızın ne kadar haklı olduğunu ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha teyit etti. Burada tabi bir şeyi söylemek isterim. Sözde bir Türk. Oradaki bir partinin eş başkanı. Kullandığı ifadeler de çok çirkin. Sen nasıl demokratsın, nasıl hürriyetten bahsedersin. Seni Türkiye Başbakan'ının oraya gelmesi nasıl rahatsız eder. Kusura bakma senin Merkel'e ne kadar saygı duyacağını biz biliriz. Ama biz saygıyı yerinde ifade etmesini de biliriz. Ama önce sen kökenin itiberiyle mensubu olduğun ülkenin başbakanına bu şekilde konuşamazsın. Nerede milletvekili olursan ol önce haddini bileceksin. Sadece eşbaşkanlığını yaptığın bir başka bayan vardı. O da zaman zaman bir çok şeyler konuşurdu. Ama sen yaptığın açıklamalarla Türkiye'nin Başbakanının oraya gitmesinin doğru olmayacağını söylüyorsun. Buna senin gücün yetmez önce haddini bil. 'ŞAKASI YOK BU İŞİN' Bu zat diyor ki Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi kampanyası burada yapılamaz diyor. Ne diyorsun sen ya. Bir buçuk milyon insan orada oy kullanacak. Yasal çerçevesi neyse o çerçevede yapacak olan kampanyasını yapar. Sen buna engel koyamazsın. Böyle bir yetkin yok. Türkiye'de Almanya için oy kullanacaklar için gelirsin sen de toplantı yaparsın. Mesele farklı. Ama alışacaklar. Şakası yok bu işin. 'BÖYLE BİR GAYRETİN İÇİNE GİRİYORLAR' En son Soma'da uluslararası bir medya kuruluşunun muhabiri olan Türk gazetecinin, iki kadını figüran olarak kullandığını yalan haber yaparak bütün dünyaya servis ettiğini gördük yaşadık. Aslında bu kadınlar başı açık. İkisinin de başalrını örtüyor. Üstü şişhane altı kaval. Sırıtıyor. Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol. Nedir bu hal? Bununla güya bizim insanımızı farklı gösterecek. Böyle bir gayretin içine giriyorlar. Ama devran değişti. O bu tür bir dezenformasyon suretiyle aleyhte kampanya yapacağını zannederken suç üstü yakalandı. Gezi sırasında 17 Aralık darbe girişiminde bu ve benzer muhabirlerin mesleki onurlarını nasıl çiğnediklerini gördük. Türkiye'nin imajı yalan haberlerle yıpranacak kadar zayıf bir imaj değildir artık. O devir gerilerde kaldı. 'KİMSENİN AZARLAMASINA EYVALLAH DEMEYİZ' Hem bu kürsüde hem de Köln'de söyledim. Türkiye artık eski Türkiye değil. Türkiye 100 yıl önceki gibi Mondros ile Sevr Lozan ile masanın kenarına iliştirilmiş bir ülke asla değildir. Masanın altından zaman zaman zevkle zaman aman ikazla ayakların birbirine tokuşturulduğu dönem değil. Onlar geçti. Köprünün altından çok sular aktı. Bu ülkede sorunları kaşıyarak etnik köken din mezhep yaşam tarzı farklılıklarını tahrik ederek kimsenin operasyon yapmasına müsamaha göstermeyiz. Kimsenin bu devleti azarlamasına eyvallah demeyiz. '15 GÜNDE 14 ÜLKE DOLAŞTIM' Bazıları AB noktasında ne oldu diyor? Bunu diyen köşe yazarlarına sesleniyorum. Biz iktidara geldiğimizde bir fasıl açılmış mıydı? Türkiye müzakerelere oturacak bir ülke dahi değildi. Biz geldik fellik fellik şu kişi o zaman Başbakan dahi değildi. O zaman genel başkandım. 14 ülke dolaştım 15 günde... Buna ABD de dahil: Sayın Bush'la oturduk bunu konuştuk. Ben bir genel başkan olarak konuştum. Başkan Bush'la görüştüm. O zaman 15 üye ülke vardı. 13 tanesini dolaştım. Hepsini ziyaret ederek süratle müzakerelere oturmak için adımları attık. 'BUNA RAĞMEN BİZ SABIRLIYIZ' Hamdolsun Başbakanlık dönemimde de müzakerelerin başlatılması kararını çıkarttık. 14 fasıl var. Hepsi açılmadı. Çünkü Fransa farklı bir tavır koyuyor, Almanya farklı bir tavır koyuyor. 15 üye iken ortada olan müktesebat farklıydı, 25 üye oldu uygulamalar değişti. Bakıyorsunuz AB'ye alınan üyeler uygun oldukları gerekçesiyle değil bir çoğu siyasi kararla alındı. Bu gerçeği de bilelim. Fakat buna rağmen biz sabırlıyız. Dersimize de iyi çalışıyoruz. Bizim bütün kurumsal yapımız AB müktesebatına uygun olarak oluşturuluyor. Bugün Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı çok net bir şekilde ortadadır. Yükselen ırkçılık İslamofobi'nin hatta anti semitizmin panzehiri Türkiye'dir. 'ÇÜNKÜ BİZE GELECEK FAYDA ORADADIR' Merkez Bankası bağımsızdır o ayrı konu. Ama MB uygulamaları hakkında yorumda bulunmak da bizim hakkımızdır. Türkiye'de faizden doalyı geri dişimizde hesabını kimse bankaya sormaz. Bize sorar. Biz atmosferi balans etmekle görevliyiz. Onun için de bizim düşüncemiz çok açık net. Bu faiz oranı yüksektir. Bu faiz düşmeli ki Türkiye'de reel yatırım artsın. Bir defa biz sıcak parayla bir ülkenin kalkındığına inanan iktidar değiliz. Kimse bizi bununla aldatmasın. Biz reel yatırım için gelene hoş bakar ve atacakları adımlara da her türlü desteği veririz. Çünkü bize gelecek fayda oradadır. Eğer siz yüksek faizle kredi verirseniz benim ülkemdeki özellikle iç sermaye yerli sermaye yatırım yaparken yapamaz. Yatırımı neyle yapacak. Eğer finansın maliyeti ucuzsa onun yatırım şansı vardır. Yüksekse yatırımı yapmak çok zordur. Daha yatırımı bitiremeden çöker. 27 Mayıs'ın 54 yıla yayılan izlerini tek tek sildik. Silmeye de devam ediyoruz. Darbe ve vesayet özleminde olanlar yine var. Ancak Allah'a hamdolsun ki yaptığımız reformlar sayesinde dik duruşumuz sayesinde milli irade hiç olmadığı kadar güç kazanmıştır. 'HESAP SORACAĞIZ' İnşallah bu darbecilerin hesabını soracağız. Paralel yapıdan da hesap soracağız. Eğer bunun hesabını sormaktan kaçınacak olan bir tane arkadaşım çıkarsa bunun hesabını veremezsiniz. Ne halka ne hakka veremezsiniz. 10 Ağustos'ta Cumhurbaşkanının seçilmesi demokrasinin güç kazanmasına vesile olur. Merhum Menderes ve arkadaşlarını rahmetle anıyor mekanlarının cennet olmasını Rabbimden niyaz ediyorum. 'İLLEGAL ÖRGÜTLERİN OYUNUNA GELMEYİN' Yarın Ağrı'da vatandaşlarımızla kucaklaşacağız. Seçimlerin tekrarlanacağı il ilçe ve beldelerde 30 Mart'ın daha güçlü bir tekrarını yaşayacağız. Bu arada özellikle yargıyla ilgili Meclis'e gelecek yasamız çok önemli. Şehit yakınlarımızı ve işçi kardeşlerimizle ilgili yasal düzenlemeler yapılıyor. Soma'daki maden işçilerine kömür ocaklarında çalışan kardeşlerime sesleniyorum. Bu CHP'nin bölücü terör örgütü yandaşlarının legal veya illegal örgütlerin oyununa gelmeyin. 'ORADAKİ 301 ŞEHİT BİZİM CANIMIZDIR' Sizi bunlar yalnız bırakır. Bizler bakın yeni düzenlemelerle bir adım atıyoruz. Bunlar nerede kimi acaba sahiplendi? Bunlar sadece tahrik eder. Sizin üzerinizden paye kaparlar. Bu oyuna gelmeyin. Oradaki 301 şehit. Bizim canımızdır. Biz bütün onların ailelerini güvence altına alacak hazırlıklarımızı yaptık yapıyoruz. AFAD'da açtığımız hesap bunun bir adımıdır. Diğer bir çok gelecek vaatler var takipçisiyiz. Bütün bu vaatlerin hepsi birinci derecede şehitlerimize, yaralı kardeşlerimize diğerlerinin bir kısmını da orada çalışan kardeşlerimize vermek suretiyle tüm evlatlarının inşallah geleceğini teminat altına alacak adımı atacağız. haberler.com
Reklam
Şükrü Ergün: "Drogba'nın Yeri Dolacak"
Galatasaray Basın Sözcüsü Şükrü Ergün, Drogba'nın yerine iyi bir oyuncuyu almak için ellerinden geleni yaptıklarını açıkladı.Didier Drogba'nın yerine alınacak forvet için taraftarın içini ferah tutması gerektiğini ifade eden Şükrü Ergün, 'Başkanımız, ne yaparsa en iyisini yapmayı seven bir insan. Ama tabii Galatasaray'ın ve ülkemizin gerçekleri var. Mali kısıtlamalar söz konusu. Drogba'nın yerine iyi bir oyuncu gelecek. Buna çilek mi dersiniz erik mi bilemem' diye konuştu. Burak Yılmaz ve Selçuk İnan'ın sözleşme uzatmasının ardından transfer çalışmalarının sürdüğünü belirten Şükrü Ergün, yerli oyuncularla temasta olduklarını ancak isim veremeyeceğini aktardı.'HAJROVIC'IN ALACAĞI YOK' Türkiye'deki en iyi teknik direktörün Roberto Mancini, golcünün ise Burak Yılmaz olduğunu ifade eden Şükrü Ergün, İzet Hajrovic'le ilgili çıkan 'kaçtı' söylentilere de açıklık getirdi. Boşnak oyuncuyla problem olmadığını belirten Ergün, 'Hajrovic'in 'Bir yere gitmedim Galatasaray'dayım' beyanatı var. Ödemesinde ufak bir gecikme oldu ama şu anda kulüpten alacağı yok. Kendisi Galatasaray'ın futbolcusudur' dedi.. Yabancı kuralının 5+3 olarak belirlenmesini eleştiren Galatasaray basın sözcüsü, 'Yabancı sınırlaması Türkiye'nin önünü tıkıyor. Herkes karşı çıkıyor ama federasyon diretiyor. Neden? Bunu da kendilerine sormak lazım' diye konuştu.Skorer
Beşiktaş İçin mi İstifa Etti?
Gençlerbirliği teknik direktörlüğü görevinden sürpriz bir kararla istifa eden Mehmet Özdilek, eski takımı Beşiktaş'a mı göz kırptı? Futbol kamuoyunun pek de anlamadığı bir istifa gerçekleşti dün öğlen saatlerinde. Sezonu hiç de kötü olmayacak bir şekilde 9. sırada tamamlayan Gençlerbirliği'nde Mehmet Özdilek dönemi kapandı. Özdilek, kulübün transfer politikasını beğenmediği için başkan Cavcav'la ters düşüp istifa etti. Gelen haber böyleydi ancak, olayın perde arkasının bambaşka olduğu da su götürmez bir gerçek.Geçtiğimiz gün kendisiyle yapılan bir röportajda, 'Eğer Beşiktaş'ta iseniz ve sezonu ilk ikide bitiremediyseniz başarılı sayılamazsınız' diye bir cümle kuran Özdilek'in Beşiktaş'a hazırlandığı öne sürüldü. Beşiktaş'ta her ne kadar başkan Fikret Orman, teknik direktör Slaven Bilic'e tam destek verse de birçok yönetici Hırvat teknik adamın hataları yüzünden ikincilik sırasını Galatasaray'a kaptırıldığı kanısında. Bu da Bilic'i haliyle sıradan bir teknik adam konumuna sokuyor. İşte bu noktada başkan Orman'a baskılar artmaya başladı. Özdilek'in kulübün yapısını bildiğini, tecrübeli olduğunu ve Beşiktaş'ı mutlu sona ulaştıracak seviyede bir teknik adam olduğunu başkana söylüyorlar. BİLİC ŞAMPİYON YAPAMAZSA GİDECEK Başkan Orman ise hiç değilse 1 sezon daha Hırvat teknik adamda ısrarlı. Beşiktaş'ta oluşacak sürece göre Bilic önümüzdeki sezon da Beşiktaş'ın başında görev alacak. Bu bir sezon boyunca Mehmet Özdillek, başka bir takımın başında görev alsa bile Beşiktaş'ın oyun yapısı futbolcuları, transferleri kısacası herşeyini dışardan analiz edip notlar tutacak. ekibini hazırlayacak. Ve 2015-16 sezonunda Beşiktaş'ın başına geçecek. Peki Bilic Beşiktaş'ı önümüzdeki sezon şampiyon yaparsa ne olacak?. Başkan Fikret Orman Bilic'e muhalif yöneticileri bu konuda da ikna etti. Beşiktaş şampiyon olursa Bilic görevine devam edecek. Mehmet Özdilek'in Beşiktaş'a gelme hayali ise başka bir bahara kalacak GAZETESPORT ÖZEL - ALİ ESER
Reklam
İşte G.Saray'ın Teklif Ettiği Rakam
Galatasaray'ın renklerine bağlamak istediği Davide Astori için Cagliari'ye teklif edilen rakam belli oldu. Galatasaray, ara transfer döneminde de kadrosuna katmak için büyük uğraş verdiği Cagliari'nin yıldızı Davide Astori için İtalyan kulübüyle bir kez daha masaya oturdu ve teklifini yaptı. İtalyan basınında yer alan haberlerde Sarı-kırmızılılar'ın, teknik direktör Roberto Mancini'nin özellikle istediği 27 yaşındaki oyuncu için 7.5 milyon euroluk bir teklif yaptığı ve Cagliari'nin bu teklife vereceği cevabın beklendiği ifade edildi. İtalyan kulübüyle bir yıllık sözleşmesi daha bulunan Astori'nin de Galatasaray'a gelmeye sıcak baktığı ve transferiyle ilgili süreci yakından takip ettiği öğrenildi. Davide Astori, geride bıraktığımız sezon Cagliari formasıyla 34 maçta görev yaparken, stoper mevkiinde oynamasına rağmen bu maçlarda 2 asist yapma başarısı gösterdi. Gazetesport - Kemal ÇOLAK
"Galatasaray'a Gelmeyi Çok İstiyordum"
Akhisar'ın Yunan golcüsü Theofanis Gekas çarpıcı açıklamalarda bulundu.Theofanis Gekas Türkiye'ye ilk ayak bastığında yıl 2012'ydi. İki sene içerisinde araya bir de İspanyol Levante'yi sıkıştırarak dört takımda oynadı. Samsunspor ile başlayan Türkiye kariyeri Akhisar Belediyespor ile devam etti. Bu kulüplerde sadece yarımşar sezon oynadı ama kısa süre içerisinde attığı gollerle taraftarın lâkaplar takmasına, marşlar bestelemesine zemin hazırladı. Yunan golcü, Türkiye'de ilk kez bir sezonu Konyaspor formasıyla tamamladı. Performansıyla Yeşil Beyazlı takımı ayakta tutan Theofanis Gekas, Yunanistan ile birlikte Brezilya'ya, Dünya Kupası'na gidiyor. Gekas, 34 yaşında ve gol atmaya devam ediyor. Dünya Kupası'nda Yunanistan forması giyeceksin. Turnuvanın kolay gruplarından birinde olduğunuz görüşüne katılıyor musun? Dünya Kupası'nda kadroda olmayı bekliyordum. Sezon başında bazı maçlara, sakatlığım ve henüz bir takımım olmaması nedeniyle çağırılmamıştım. Dünya Kupası'nda hiçbir grubun kolay olduğunu düşünmüyorum. Diğer gruplara bakarak kolay ya da zor grup diye yorumlar yapılabilir. Grubun zorluğu oynanan maçlara göre değişebilir. Böyle büyük turnuvalarda takımların deneyimli olup olmadığı da çok önemlidir. Yunanistan gruptan çıkabilir mi? Deneyimli ve iyi oyunculardan oluşan bir takımız. Bu deneyimimizi sahaya yansıtırsak gruptan çıkabiliriz. Ben de takımım için ne yapmam gerekiyorsa, elimden gelen herşeyi yapacağım. Dünya Kupası'nda şampiyonluk adayın hangi takım? Bunu tahmin etmek çok zor. Grup aşamasından sonra bunu söylemek daha kolay olabilir. Küçüklüğümden beri Ronaldo hayranıyım. O benim için bir fenomen. Bu nedenle Yunanistan'ın dışında kalbimdeki takım taraftarı olduğum Brezilya. Dünya Kupası'nda gol kralı kim olur? Çok iyi futbolcular var kimin olacağını söylemek çok zor. Sürpriz bir isim de gol kralı olabilir. Umarım ben olurum, kendimde o gücü görebiliyorum. Dünya Kupası'nda gol atacağıma inanıyorum ama gol krallığında hangi sırada olacağımı bilmiyorum. Ama önemli olan benim gol kralı olmamdan öte Yunanistan'ın başarısıdır. Eğer takım iyi gidiyorsa ve ben de gol atıyorsam bu benim adıma en güzel şeydir. Dünya Kupası'na hangi oyuncu damga vurur? Çok fazla yıldız isim var. Afrika'dan Drogba ve Eto'o öne çıkıyor. Güney Amerika ve Avrupa'dan da favori oyuncular bunu başarabilir. Yunanistan'ın 2004'te katı defans anlayışıyla Avrupa şampiyonu olması, futbol üzerinde neleri değiştirdi? Yunanistan'daki futbol üzerinde fazla bir etkisi olmadı. Ancak Yunan Milli Takımı üzerinde büyük bir etkisi oldu. Milli takımın sağlam bir karakteri olmaya başladı. Aynı şekilde Yunan futbolcuların Avrupa pazarı açıldı, bu liglere transfer olmaya başladılar. Yunan Milli Takımı, Dünya Kupası'nda da bu katı defans sistemiyle mi mücadele edecek? Her takımın kendine has bir oynama şekli vardır. Bizimki de bu. Fakat takımlar, rakip takımın gücüne ve oyun stiline göre farklı taktiklerle sahaya çıkabilirler. Yunanistan'ın mevcut futbol anlayışıyla futbolun seyir zevkini azalttığını düşünüyor musun? O zaman İtalya için ne demeliyiz! Onların da en büyük özelliği rakibe gol şansı vermemek. İlk başta savunmayı ardından hücumu düşünüyoruz. Defans ağırlıklı oynuyor olabiliriz. Buna uygun da başarılı futbolcularımız var. Her takım için en önemli şey önce gol yememektir. Golcü bir futbolcu olarak bu oyun tarzından memnun musun? Eğer takım gol yemiyorsa bu tarz benim için sorun teşkil etmiyor. Kontra ataklara uygun bir isim olduğum için çoğu zaman bu taktik bana daha çok uyuyor. Konya'da ailenle birlikte mi yaşıyorsun? Konya'daki yaşantın nasıl? Ailem Yunanistan'da Kerkyra'da yaşıyor. Birkaç günlüğüne buraya geldiler ve Konya'yı sevdiler. Ancak burada yaşamaları mümkün değil. Çünkü çocuklarıma uygun bir okul yok. Konya'nın en önemli simgesi Mevlana. Mevlana ile ilgili bilgin var mı? Evet, ailemle birlikte Mevlana Müzesi'ni ziyaret ettim. Gitmeden önce eşimle internet üzerinden araştırma yaptık. Dinlerin birbirinden çok farklı olduğunu düşünmüyorum. Mevlana Müzesi çok hoşuma gitti. Mevlana'nın fikirleri ve sözleri beni çok etkiledi. Özellikle Mevlana Müzesi'nde çalan ney müziği tüylerimi diken diken yaptı. Büyük bir huzur verdi. Hayran kaldım. Her gün yanından geçiyorum ve çok büyük bir ilgi olduğunu görüyorum. Mevlana'nın hayatı da dahil olmak üzere İngilizce pek çok kitap aldım. Kuran-ı Kerim de aldım, Kuran okumak istiyorum. Kuran-ı Kerim'e olan ilgin nereden kaynaklandı? Müslümanların kutsal kitabı. Sizi daha iyi tanımak için Kuran-ı Kerim'i okumak istedim. Bütün dinlerin aynı olduğunu düşünüyorum, sizin pencerenizden nasıl gözüküyor onu öğrenmek istedim. Türkiye ve Yunanistan'ın siyasi ilişkileri geçmişten beri çok sağlıklı olmadı. Samsunspor'dan ilk teklif aldığında neler düşündün? Dürüst olmak gerekirse Türkiye'ye gelmeden önce bazı kuşkularım vardı. Buraya geldiğimde bu endişelerimin gereksiz olduğunu, söylenenlerin tam tersi ve yalan olduğunu gördüm. Türkiye'ye çabuk adapte oldum. Logosunda Atatürk'ün olduğu Samsunspor'a transferinin Yunanistan'da bazı kesimler tarafından sert tepkiler aldığını duymuştuk. Bu gerçek miydi? Samsunspor’un armasının her iki taraf için de farklı bir anlamı var. Fakat bunların geçmişte kaldığına inanıyorum. Şimdi farklı bir hava var. İki halkın arasında artık bu tarz meseleler konuşulmuyor. Politik sorunlar belirli amaçlar için yaratılmış sanal sorunlardır. Bütün bunların hepsi bir oyun. Nereye gidersem Türkiye’de beni güzel karşılıyorlar. Yunanistan'a gittiğinde Türkiye ile ilgili en fazla neyi merak edip sana soruyorlar? İlk yıllarımda Yunanlı olmamın Türkiye'de sorun teşkil edip etmediğini ve nasıl davrandıklarını soruyorlardı. Artık herkes alıştı, soru sormuyorlar. Bu anlayışın değiştiğine inanıyorum. Kıbrıs'ta Türk ve Rum kesimleri arasındaki sorunun aşılacağını düşünüyor musun? Sorunlar yavaş yavaş çözülecektir ama tüm bunlar az önce söylediğim gibi siyasi bir oyun. Rum ve Türk futbol federasyonlarının Kıbrıs'ta birleşme çabaları da buna katkı yapacaktır. Oradaki futbolcuların geleceği açısından da bu son gelişmeler önemli. Yunanistan'daki ekonomik kriz ile ilgili ne düşünüyorsun? Seni nasıl etkiledi? Buna biz neden olduk, bu sıkıntıdan da biz kurtulacağız. Yunanistan'daki şartlar zorlaştı. Yavaş yavaş bir şeyler yapılmaya başlandı. Yalnızca sabır gerekiyor. Türkiye'deki futbolculara ödenen paraların çok yüksek olduğunu düşünüyor musun? Avrupa'ya göre çoğu zaman evet. Bir futbolcu bunu hakediyorsa bunun verilmesi gerekiyor. Adam sürekli gol atarsa iyi paralar verilmeli. Hasan Kabze, Hleb ve Djalma ile birlikte iyi bir hücum hattı oluşturdunuz. Bu kadro devam ederse Konyaspor gelecek sezon üst sıraları zorlayabilir mi? Eğer kadro korunursa, gelecek sezon Avrupa Ligi mücadelesi içinde oluruz. Frankfurt'ta Skibbe ile aranızda sorun olduğu söylendi. Bu nedenle az şans bulduğun söyleniyordu. Aslında göründüğü gibi değildi. Skibbe ile aramızda sıkıntı yoktu. Hatta daha sonra hangi takıma gittiyse beni istedi ama olmadı. 25 maçta oynadım, yalnızca dört maçta dizimdeki sakatlığım nedeniyle oynamadım. Türkiye'ye gelmeden öne tavsiye aldığın Türk futbolcular oldu mu? Evet oldu, hepsi 'gözün kapalı git' dediler. 2007 senesinde Galatasaray'dan teklif almıştım ancak Bayer Leverkusen teklifi kabul etmediği için gelemedim. Galatasaray'a transfer olmak ister miydin? Galatasaray'a gelmeyi çok istiyordum. Hemen ardından büyük bir kırılma oldu. Kısa bir süre sonra kavga edip Bayer Leverkusen'den ayrıldım. Türkiye'ye geldikten sonra Beşiktaş'tan teklif aldın mı? Açık açık teklif almadım ama görüşmeler oldu. Menajerler aracılığıyla görüştük. Bu sezon kimseyle görüşmedim. Türkiye'deki yabancı sınırlaması doğru bir karar mı? Kimi zaman iyi, kimi zaman kötü olabilir. Adama ihtiyacın varsa ve kullanamayacaksanız ne işe yarar. Bu konuda herşey TFF'nin elinde. Bana göre iyi bir karar. Türk futbolcular daha çok ön plana çıkacaktır. Belki de bunun sebebi Yunanistan'daki Yunan futbolculara gerekli desteği vermememizden kaynaklanıyor olabilir. Beşiktaş Kulübü de senin gibi düşünüyor... Ama Türk oyuncular ön plana çıkmazsa, Türk Milli Takımı nasıl büyüyecek? Türkiye'de Tziolis de var. Daha fazla Yunan oyuncu görebilir miyiz? Kimileri Türk Ligi'nin bu kadar iyi olduğunu düşünmüyor. Yunan futbolcuların buraya gelmesini tavsiye ediyorum. Lâkin önemli olan onları istemesi. Farklı bir tarzı olan golcüsün. Örnek aldığın bir isim var mıydı? Van Basten. İkimiz de gol atıyoruz. Küçük yaşlarda güreş ile ilgilendin. Profesyonel olarak bu sporu yaptın mı? 17 yaşına kadar profesyonel olarak güreş yaptım. Ödüllerim vardı. 17 yaşında karar vermem gerekiyordu, futbolu tercih ettim. Güreşte devam etseydin yine başarılı bir sporcu olabilir miydin? Olacağıma inanıyorum. Güreşi de çok seviyordum. Belki de olimpiyat madalyası kazanabilirdim. Türkiye'de alışmakta en fazla zorlandığın şey ne oldu? Zorlandığım tek şey dil oldu. Başka bir şey olmadı. Yemeklerimiz ve müziklerimiz neredeyse aynı. Kültürümüz biraz farklı olsa da birbirine çok benziyor. 'Yunan Tanrısı' lakabın nereden geliyor? Bilmiyorum, Türkiye'de böyle diyorlar. Almanya'da gol kralı olduğum için 'killer' (katil) diyorlardı. Akhisar taraftarı senin için beste yaptı ve çok beğenildi. Dinlediğinde neler hissediyorsun? İlk duyduğumda çok duygulandım. Bu benim için bir onur. Her futbolcu için beste yapılmıyor. Benim için yazılan şarkı bana olan sevginin göstergesidir. Benim sahada daha iyi olmam için teşvik edici bir şeydir. Hayatım boyunca unutamayacağım şeylerden biri oldu. Eurosport
Instagram Hesabından Açıkladı! Sözleşme...
Galatasaray Liv Hospital'in başarılı oyuncusu Furkan Aldemir, Sarı-kırmızılı kulüple 2+1 yıllık yeni sözleşmeye imza attığını Instagram hesabından yaptığı bir paylaşımla açıkladı.Hakkında uzun süre Fenerbahçe ile ilgili transfer dedikoduları dönen Furkan Aldemir, Galatasaray logosunu paylaştığı resmin yanına şu açıklamayı yaptı: 'Bugun 3 senedir fomasini terlettigim Galatasaray ile 2+1 seklinde yeni bi sozlesme imzaladik. 3 sene once Galatasaray'a gelerek kariyerim icin dogru bi adim attigima inandigim gibi bu yeni sozlesmeyi de ayni guven ve inancla imzaladim. Galatasaraydaki kariyerim boyunca hem avrupada hem de ligde cok guzel gunler gecirdim. Kazandigimiz kupalar, basarilar, bunlarin aksine kaybettigimiz mactan sonra hem takim hemde taraftar ile birlikte tekrardan kenetlenmemiz benim icin hem buyuk bi onur hem de guzel bi ani oldu. Takim icindeki arkadaslik, takimdaki staff ile olan uyumumuz ve taraftarin takima olan kalpten bagliligi bu camiayi bende ozel ve farkli kilan en onemli seyler. Bugunle birlikte bu formayi insallah elimden geleni ardima koymadan terletmeye bu camianin basarisi icin savasmaya devam edicem. En basta sakatliksiz belasiz olmak uzere, taraftarimizla birlikte hem basarili sezonalr gecirmeyi hem de bireysel olarak benden kucuk kardeslerime, bu camiaya guzel ve hayirli bi ornek basketbolcu olmayi Allah bana nasip eder... Bu sozlesmenin hem benim hem de Galatasaray icin hayirlara vesile olmasini diliyorum...'Şampiy10
Reklam
Galatasaray'da Yeni Çilek Kim Olacak?
Galatasaray basın sözcüsü Şükrü Ergün gündemde yer alan Drogba ve Hajrovic gibi konulara açıklık getirdi. Didier Drogba'nın yerine yeni 'Çilek'in kim olacağı hakkında açıklamalarda bulunan Ergün, takımdaki yerli oyuncular hakkında da A Haber'e açıklamalarda bulundu. Yeni forvetin kim olacağı hakkında isim vermeyen Şükrü Ergün, 'Başkanımız hep en iyisini yapmak isteyen bir insan. Galatasaray'ın ve ülkemizin gerçeklerini de düşündüğümüzde bazı mali kısıtlamalar söz konusu. Drogba 'nın yerine bir oyuncu alacağız. Siz buna çilek mi erik mi dersiniz bilemem.' dedi ve ekledi; 'Burak ve Selçuk bu kulübün evladı. Onların geleceği Galatasaray' Dünyada en iyi teknik direktör ve golcü oyuncu kimdir sorusuna espirili bir şekilde, 'Mancini ve Burak' cevabını verdi. Son günlerin en çok konuşulan adamı Hajrovic konusunda ise, ''Bir yere gitmedim Galatasaray'dayım' dedi. Ufak bir gecikme yaşanan ödemelerimiz oldu ama kendisi Galatasaray'ın oyuncusu. Fazla bir şey söylemeye gerek yok.' dedi ve yabancı sınırlaması hakkında şu yorumlarda bulundu; 'Sınırlama Türkiye'nin önünü tıkıyor. Herkes karşı çıkıyor ama federasyon bu sınırlamada diretiyor. Nedenini ise onlara sormanız lazım.' İtalya'da bir televizyon kanalında yaptığı açıklamaların ardından Mancini için ayrılacağıyla ilgili yorumlar yapılmıştı.Goal.com
"Melo'yu İstiyoruz"
Sao Paulo, Felipe Melo'ya talip olduğunu duyurdu. Brezilya basını, kulüp yetkililerinin ağzından, 'Cambiasso ile ilgilenmiyoruz! Melo ve Sandro istediğimiz oyuncular' açıklamasına yer verdi. Ancak Pitbull'un şu anda ülkesine dönmeye sıcak bakmadığı belirtildi. G.Saray ile sözleşmesi süren sambacı, 'Türkler de Brezilyalılar gibi birbirine çok bağlı. Bu yüzden Türk halkına çok bağlandım. Kendimi onlardan biri hissediyorum' dedi.Fotomaç
Galatasaray, Marka Değeri En Yüksek 17. Futbol Kulübü
Brand Finance'ın 2014 yılı 'dünyanın en değerli 50 futbol kulübü markası' değerlendirmesine göre, değeri 141 milyon dolar olan Galatasaray, listenin 17. sırasında yer aldı.Uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance'ın 2014 yılı 'dünyanın en değerli 50 futbol kulübü markası' araştırmasını yayımladı. Kulüplerin maç hasılatı, yayın bedeli, lisans hakkı ve sponsorluk kazançları dikkate alınarak yapılan sıralamaya göre, değeri 896 milyon dolara ulaşan Alman kulübü Bayern Münih, geçen yıl olduğu gibi 'dünyanın marka değeri en yüksek futbol kulübü' unvanını aldı. Alman temsilcisini, UEFA Şampiyonlar Ligi'ndeki 10'uncu şampiyonluğunu elde eden İspanyol takımı Real Madrid izledi. 2013 yılı değerlendirmesinde 3. sırada yer alan 'Beyaz Şimşekler'in, değeri 621 milyon dolardan 768 milyon dolara çıktı. Geçen yılın 2'ncisi İngiliz Manchester United kulübü ise değerinin, geçen yıla nazara 98 milyon dolar azalarak 739 milyona gerilemesine rağmen listenin 3. sırasında kendisine yer buldu. Galatasaray 17'nci Spor Toto Süper Lig takımlarından Galatasaray, değerini, geçen yılın üstüne 25 milyon dolar koyarak 141 milyon dolara yükseltti ve 2013 değerlendirmesinde olduğu gibi 17. sırada yer aldı. Geçen yıla göre 9 milyon dolar değer kaybeden lig şampiyonu Fenerbahçe, sırlamada da 22'ncilikten 34. basamağa düştü. Geçen yıl 36. sırada yer alan Beşiktaş da 7 sıra geriledi. Marka değeri geçen yıla göre bir milyon dolar azalan siyah beyazlı ekip, 70 milyon dolarlık değeriyle 43. sıranın sahibi oldu. Türkiye, en yüksek 6'ncı marka değerine sahip Listede yer alan kulüplerin toplam marka değeri baz alınarak yapılan ülke sıralamasında, Türkiye, 298 milyon dolarlık değeriyle İngiltere, Almanya, İspanya, İtalya ve Fransa'nın ardından 6. sırada kendisine yer buldu. İngiliz kulüpleri, 3 milyar 790 milyon dolarlık toplam değerleriyle en tepede yer aldı. İngiltere'yi, 2 milyar 77 milyon dolarla Almanya ve 1 milyar 693 milyon dolarla İspanya takip etti. Ülke bazlı marka değeri sıralaması şöyle oluştu: 1- İngiltere - 3 milyar 790 milyon dolar 2- Almanya - 2 milyar 77 milyon dolar 3- İspanya - 1 milyar 693 milyon dolar 4- İtalya - 926 milyon dolar 5- Fransa - 926 milyon dola 6- Türkiye - 298 milyon dolar 7- Brezilya - 250 milyon dolar 8- Hollanda - 208 milyon dolar 9- İskoçya - 84 milyon dolar 10- Portekiz - 83 milyon dolar Arda'lı Atletico Bu sezon İspanya Birinci Futbol Ligi'ni (La Liga) kazanan ve UEFA Şampiyonlar Ligi'nde final oynayan İspanya'nın Atletico Madrid takımı, listedeki en fazla göze çarpan gelişime imza attı. Türk futbolcu Arda Turan'ı da kadrosunda barındıran Atletico, 2013'te 67 milyon dolar olan değerini 126 milyon dolara yükselterek, 37. sıradan 19. sıraya çıktı. 24'üncülükten 10'unculuğa terfi eden Fransa'nın Paris Saint Germain takımı ve 33. basamaktan 20. basamağa atlayan İngiliz kulübü Everton, kayda değer ilerleme gösterdi. Eurosport
Reklam
Genç Kızlar'da Şampiyon Fenerbahçe!
Genç Kızlar Türkiye Basketbol Şampiyonası'nda Fenerbahçe birinci oldu.Trabzon'daki Hayri Gür Spor Salonu'nda yapılan şampiyonanın final maçında Fenerbahçe ile BOTAŞ karşı karşıya geldi. Karşılaşmadan 61-52'lik sonuçla galip ayrılan Fenerbahçe, şampiyonluğu elde etti. Galatasaray'ın üçüncü olduğu şampiyonanın 'en iyi oyun kurucusu' BOTAŞ takımından Şerife Alperi Onar, 'en iyi forveti' Fenerbahçe'den Melis Gülcan, 'en iyi pivotu' Galatasaray'dan İnci Güçlü, 'en değerli oyuncusu' Fenerbahçe'den Hülya Çoklar, 'asist kraliçesi' Ceyhan Belediyespor'dan Kübra Erat, 'ribaunt kraliçesi' Bolçova Termal Spor Kulübünden Elif Yıldırım ve 'sayı kraliçesi' Ceyhan Belediyespor'dan Ezgi Manlacı seçildi. Şampiyonada üçüncü olan Galatasaray'a Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Altyapılar Direktörü Samer Şenbayrak, ikinci olan BOTAŞ Spor'a Trabzon Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürü Cemalettin Yazıcı ve şampiyon Fenerbahçe'ye kupaları, TBF Yönetim Kurulu Üyesi Jülide Sonat tarafından verildi. Şampiyonaya Alanya Belediyesi, Antalya Koleji, Bandırma Basketbol, Konak Belediyesi, Mülkiye Spor Kulübü, Çankaya Üniversitesi, BOTAŞ Spor, Beşiktaş, Tarsus Belediyesi, İstanbul Üniversitesi, Fenerbahçe, Ceyhan Belediyesi, Balçova Belediyesi, TED Ankara Kolejliler, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Galatasaray olmak üzere 4 grupta 16 takım katıldı.Maraton
Olcan: "Bırakın Gideyim!"
Galatasaray ve Beşiktaş'ın kadrosuna katmak istediği Trabzonsporlu Olcan Adın, yönetime ayrılmak istediğini iletti.Trabzonspor'da sıcak saatler yaşanıyor. Bu sezon gösterdiği performansla adeta parmak ısırtan, 5+3 yabancı kuralının devreye girmesiyle birlikte iyice değerlenen Olcan Adın, Trabzonspor'a 'Lütfen beni bırakın' çağrısı yaptı. Yönetime yalnızca 1 yıllık sözleşmesi kaldığını vurgulayan 28 yaşındaki kanat oyuncusu, 'Düzgün geldim, düzgün ayrılmak istiyorum. Beni satın, siz de para kazanın. Buradan ekmek yedim ancak artık kalmayı düşünmüyorum. Lütfen benim için gelen transfer tekliflerini değerlendirin' dedi. Olcan'ı takımda tutmak isteyen Trabzonspor Yönetimi ise oyuncudan gelen bu taleple hayal kırıklığına uğradı. Öte yandan Olcan'ı isteyen ekiplerin başında gelen Galatasaray ve Beşiktaş, transferi görüşmelerini resmi olmayan kanallar aracılığıyla sürdürüyor.2011-2012 sezonun devre arasında 3 milyon 250 bin euro bonservis bedeliyle Gaziantepspor'dan transfer edilen Olcan, bu sezon bordo mavili formayla 48 maçta 15 gol atıp 15 de asist yaparak muazzam bir performans sergiledi. Şampiy10
Reklam
G.Saray'dan Sol Beke Takviye
Sarı kırmızılılar, Kardemir Karabükspor'un başarılı sol beki İshak Doğan'ı kadrosuna katmak amacında.Devre arasında da genç futbolcu ile yakından ilgilenen Galatasaray, transferi gerçekleştirememişti. Teknik direktör Roberto Mancini, 5+3 yabancı kuralından dolayı yönetimden sol beke takviye istedi. Bu doğrultuda çalışmalarına hız veren sarı kırmızılı yönetim, daha önce transfer etmek istediği İshak Doğan konusunda karar kıldı. İtalyan teknik adamın da Milli futbolcuyu kadroda görmek istediği belirtilirken, A Milli Takım’ın Amerika kampı sonrası Galatasaray’ın genç futbolcuyla ve kulübüyle masaya oturması bekleniyor. Hakan Balta’yı stoper olarak düşünen Mancini, geçtiğimiz sezon zaman zaman Sabri’yi sol bekte kullanmıştı. Yabancı kuralından dolayı Muslera, Melo ve Sneijder gibi isimlerden vazgeçmesi beklenmeyen Mancini, Alex Telles’in alternatifini İshak’ın transferiyle sağlamak hedefinde. DROGBA’NIN ALTERNATİFİ BULUNACAK MI? Drogba’nın gidişinden sonra yabancı forvet konusunda henüz önemli bir girişimi bulunmayan Galatasaray’ın sezon öncesi kampında yabancı oyuncuların durumuna göre değerlendirme yapacağı belirtildi. Sarı kırmızılıların elinde bulunan yabancıların sayısını azaltıp, yabancı forvet için yer açmayı düşündüğü gelen haberler arasında. AMK Spor
Aslan'da Büyük Kriz Sona Erdi!
Ligin bitimini beklemeden düğününü bahane ederek ülkese kaçan Bosnalı futbolcu sonunda ikna edildi, cuma günü 400 bin euro hesabına yatırıldı. Hajrovic de FIFA'ya şikayetini geri aldıGalatasaray, İzet Hajrovic krizini nihayet çözdü. Transfer taksidinin ödenmeyip 90 gün aşması üzerine düğününü bahane ederek gittiği ülkesinden dönmeme kararı alan ve sarı-kırmızılı kulübü FIFA'ya şikayet eden Bosnalı futbolcuyla yapılan görüşmeler sonrası aradaki buzlar eridi. Galatasaray Hajrovic'e alacağı olan 400 bin euroyu önceki gün öderken, Hajrovic de şikayetini geri aldı. Böylece sarı-kırmızılı kulübün Grasshoppers'a ödeyeceği 3.5 milyon euro ile Hajrovic'in sözleşmesinin sonuna kadar alması gereken 4.9 milyon euro yanmamış oldu. Bu gelişmeye rağmen Bosnalı futbolcunun geleceği belirsiz görünüyor. Dünya Kupası'nı bekleyen Galatasaray'ın, genç futbolcunun burada sağlayacağı performansa göre satışını düşünebileceği de kaydedildi. Oyun bozuldu Galatasaray'da Hajrovic krizinin perde arkasında ise menajerin bulunduğu belirlendi. Takımdaki diğer oyuncular da FIFA'ya gidip serbest kalma hakları bulunurken, aynı yola başvurmamışlardı. Ancak Hajrovic'in menajerlerinin transfer sırasında alacaklarını peşin olarak tahsil ettikleri belirlendi. Buna göre 150 bin euroyu Galatasaray'dan alan Sırp menajer Milos Malenovic'in, 3.5 milyon euroluk bonservis ücretinin yüzde 15'ini de Grasshoppors'tan aldığı ve yine ödemenin peşin gerçekleştiği belirlendi. Menajerin serbest kalacak olan Hajrovic'e yeni bir transfer yaptırarak kendisine gelir sağlamak istediğini tespit eden sarı-kırmızılılar Hajrovic'e ikna ederek bu büyük oyunu bozdular. Maraton
Emir Sarıgül’den Transfer Müjdesi
Galatasaray yöneticisi Emir Sarıgül, resmi Twitter hesabından Galatasaraylı taraftarlara transfer müjdesi verdi. Drogba ile herkesi şaşırttıklarını belirten Sarıgül, bunu tekrar yapacaklarını söyledi.“Sürekli takipçi arkadaşlarımdan soru geliyor” diye başlayan Emir Sarıgül, “Sadece şunu söylemek istiyorum kararlı, verimli ve uyumlu bir çalışma ortamı içinde Ünal Aysal gibi vizyonu bilge kişiliği ile bizlere örnek rol model teşkil eden bir başkanımız  var ve kendisi her detayı en ince ayrıntısına kadar takip ediyor. Nasıl ki Drogba’yı getirdiğimizde herkesi şaşırttık ve mutlu ettik. Hiç merak etmeyin lüften. Herkese iyi akşamlar…” dedi.
En Fazla RT Yapılan 10 Türkçe Tweet
Sana bir 'Rö' yaparım! AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın geçen hafta kazara attığı ‘Rö' tweeti bugüne kadar atılan en anlamsız tweet olduğu halde 18 bin 181 RT, 6 bin 859 da favori alarak Türkiye gündeminde TT olmuştu. Bir anlamı olan ve Türkiye gündemine oturan sayısız tweet olduğu aşikâr. İşte bunlar arasında en çok RT alan 'Top 10' listesi…
Reklam