Şampiyonlar Ligi'nde Yılın 'En'leri
Nefesleri kesen bir sezon sona ererken, UEFA, Şampiyonlar Ligi'nde 2013/14 futbol yılına damgasını vuranları seçti.
Goal.com
Yılın takımı
Geçen sezon Borussia Dortmund'un yaptığı çıkış, bu sene İspanya'ya damgasını vuran Atletico'dan geldi. Dinamik oyun tarzı, yorulmak bilmeyen bir takım ve yenilmez bir ruh...
Gruplarda Porto ve Zenit'i geride bırakıp 5 galibiyet ve 1 beraberlikle zirvede tamamlayan İspanyol temsilcisi, daha sonra sırasıyla Milan, Barcelona ve Chelsea'yi dize getirerek adını namağlup finale yazdırdı.
Finalde, attığı 8 golle takımını sırtlayan Diego Costa'dan mahrum kalan Atletico için adeta bir peri masalı kıvamında devam eden sezonu Şampiyonlar Ligi kupasıyla taçlandırmak sadece birkaç dakika uzaklıktaydı. Ancak La Liga'da zafere uzanmayı başaran Madrid ekibi, Devler Ligi'ni şehrin diğer yakasına bıraktı.
Real Madrid 'La Decima' demesine karşın bu sezon akıllarda kalan asıl şey, Atletico'nun yükselişi oldu.
Yılın futbolcusu
'Elbette rekorun yeni sahibi olduğum için çok mutluyum ancak bu, hiçbir zaman takıntı haline getirdiğim bir olay olmadı.' Cristiano'nun Bayern deplasmanında attığı 15 ve 16. gollerin ardından ağzından dökülenler...
Allianz Arena'da tüm Avrupa'yı şoke eden bir skora imza atan Madrid ekibinde en büyük pay kuşkusuz ona aitti. Aynı sezon içinde hem Lionel Messi'nin Ballon d'Or serisine son veren Portekizli, öte yandan Şampiyonlar Ligi'nde bir sezonda en fazla gol atan oyuncu rekorunu da Barcelonalı yıldızın elinden aldı.
La Liga'yı 31 golle zirvede tamamlayan 29 yaşındaki süperstar, Avrupa'nın 1 numaralı kupasında final maçındaki golüyle kendi ait rekoru bir adım daha ileriye taşıyıp çıtayı 17 gole yükseltti.
Yılın golü
Diego (Atletico Madrid 1-1 Barcelona)
Çeyrek finale kadar Avrupa'nın ağır toplarından uzak duran Atletico, formsuz Milan'ı da eleyerek Barcelona'nın rakibi oldu. Simeone'nin öğrencileri hakkında büyük soru işaretleri mevcuttu. Arjantinli'nin takımı acaba bu zorlu sınavı verebilecek miydi? Diego, en güzel cevabı yine sahada verdi...
Sağ kanada yakın bir noktada Brezilyalı oyun kurucu, öyle bir şut çıkardı ki... Barça kalecisi Jose Manuel Pinto'yu tabiri caizse çaresiz bıraktı. Yaklaşık 30 metreden filelere adeta bir füze yollayan Atleticolu yıldız, böylece takımı adına yarı finalin kapısını ardına kadar açmış oldu.
Yılın rakamları
10, 5, 93, 3
Real Madrid, Lizbon'da 12 senelik kupa hasretini sona erdirirken, 'La Decima' diyerek kendilerine ait olan kırılması güç bir rekoru daha geliştirdi. Öte yandan Madrid'de İtalyan teknik adam Ancelotti, hem futbolculuk hem de antrenörlük kariyeri boyunca bu başarıyı 5. defa tadarak ayrı bir rekorun sahibi oldu.
Atletico'nun peri masalı, Sergio Ramos'un 93. dakikada gelen kafa golüyle sona erdi. Beraberlik sayısıyla maçı uzatmalara taşıyan Madrid'de kupayı perçinleyen 3 gol, finallerde yaşanan ayrı bir ilk oldu.
Yılın en şanslı ve şanssız ekibi
Napoli ve Zenit
Napoli'nin gruplarda elenmesi, Şampiyonlar Ligi tarihinin en enteresan durumlarından biri oldu. 6 maçta 4 galibiyet alarak 12 puan toplayan İtalyan temsilcisi, Arsenal ve Dortmund ile aynı puana sahip olmasına karşın 3'lü averajda rakiplerinin gerisinde kalarak UEFA Avrupa Ligi'nin yolunu tuttu. 12 puanla elenen ilk takım oldular.
Diğer tarafta ise Zenit şans faktörünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. G Grubu'nda sadece 1 galibiyet alırlarken, 5 gol atıp 9 gol yediler ve sonuç: 6 puanla son 16'lar...
Napoli'nin Arjantinli golcüsü bu durum hakkında şu sözleri sarfetti: 'Nasıl gruptan çıkamadık, hala anlam veremiyorum.'
Zenit'in hocası Luciano Spalletti ise, 'Maçtan sonra tebrikleri kabul etmek bir hayli ilginç oldu.' ifadelerini kullandı.
Yılın sözü
Yılın en enteresan ve ilginç demeci Dortmund'un renkli hocası Jürgen Klopp'tan geldi. Takımını Arsenal ile kıyaslarken kullandığı sözler oldukça komik anların yaşanmasına neden oldu.
'Futbol anlayışı, topa sahip olma arzuları, o paslar... Sanki bir orkestrayı anımsatıyor. Ama bu çok sıkıcı, değil mi? Ben heavy metal severim.'
Yılın geri dönüşü
Bayern Münih 2-3 Manchester City
Eğer Dortmund, çeyrek finalde Real Madrid'e 1 gol daha atmayı başabilseydi bu koltuk onların olacaktı. Ancak şu durumda İngilizler'in Allianz Arena'daki bu galibiyetini gerçek bir futbol dersi olarak işleyebiliriz.
İlk 12 dakikada Thomas Müller ve Mario Götze'nin sayılarıyla City maçı hemen başında 2-0 geriye düştü. İlk yarıda David Silva'nın ayağından gelen gol, Manuel Pellegrini'nin öğrencileri için bir umut oldu ancak kimse bu kadarını beklemiyordu.
İkinci yarıda pek etmeyen City'de Aleksandar Kolarov'un 56. dakikada penaltı golü ve James Milner'ın soğuk kanlılıkla attığı o 3. gol ile Bayern'in UEFA Şampiyonlar Ligi tarihindeki 10 maçlık rekor galibiyet serisi sona erdi.
Yılın yedeği
Mark Schwarzer (Chelsea)
Atletico ile oynanan yarı final ilk maçının 18. dakikasına Petr Cech omzundan sakatlanarak yerini 41 yaşındaki file bekçisi Mark Schwarzer'e bıraktı. Londra ekibinin tüm yükü, bir anda ihtiyar delikanlının omuzlarına yüklendi.
Turnuva tarihinin en yaşlı ikinci futbolcusu olan yaşlı kurt, takımının deplasmandan golsüz beraberlikle dönmeyi başardığı maçın ardından, 'İleri yaşıma rağmen hala yeni bir şeyler öğreniyorum. Bu platformda maç oynamak gerçekten muhteşem bir duygu.' ifadelerini kullandı.
Londra dönüşünde kendisine 'Süpermen' lakabı takılan Avustralyalı eldiven, 'Eşofman altımı çıkartırken, beni gördünüz mü?' sözleriyle de lakabına hemen uyum sağladığını göstermiş oldu.
Yılın kahramanı
Demba Ba (Chelsea)
Gruplara iyi başlayan Senegalli golcü, ilk 3 maçta 2 gol kaydetti ancak daha sonra Mourinho tarafından kesik yedi. Galatasaray ile oynanan son 16 turunda formasından uzakta kalan yıldız oyuncu, PSG ile oynanan ilk maçta da şans bulamadı.
Ancak rövanş maçında son 24 dakika sahne alan Demba Ba, yarı finali getiren isim oldu. Bitime 3 dakika kala PSG için dramatik sonu hazırlayan Senegalli yıldız, maçtan sonra, 'Bu sezon bana fazla şans tanınmadı ama ben almasını bildim.' şeklinde konuştu.
Yılın en çok aranan ismi
Rod Stewart (Celtic)
Neil Lennon'un öğrencileri, geçen sene yaptıkları sürprizi bu sezon tekrarlayamadı. Geçtiğimiz sezon Celtic'in Barça'yı 2-1'lik skorla mağlup etmesinin ardından İngiliz rock yıldızı Rod Stewart, tribünde göz yaşlarını tutamamıştı.
Bu sezonki maça gitmeyen Stewart, daha sonra verdiği bir röportajda, 'Hayatımda verdiğim en zor kararlardan biri oldu. Son maçta yaşananları düşününce, sonraki konserlerimde şarkı söyleyecek sesim kalmamasından korktum. Ama bu kesinlikle aptalcaydı...' sözleriyle pişmanlığını dile getirdi.
Yorum Yazın