Görüş Bildir
Holmen: "Takım İçindeki Atmosfer..."
Fenerbahçe'nin İsveçli oyuncusu Samuel Holmen, ligin 2. yarısı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Torku Konyaspor karşısında aldığı galibiyetle puanını 44 yükselterek zirvede yer alan Fenerbahçe'de, Samuel Holmen, ligin ikinci yarısına galibiyetle başlamanın önemine değindi.Fenerbahçe Televizyonu’na konuşan Samuel Holmen, Konyaspor karşısında alınan galibiyete değinirken, “Ligin ikinci yarısına çok iyi başladık. 3 puan almak çok önemliydi ve öyle de oldu.  Önemli olan galip gelmekti ve aldığımız 3 puanla bunu başardık” diye konuştu.Taraftarların yarattığı atmosferi de değerlendiren Holmen, “Atmosfer de her zamanki gibi harikaydı. Taraftarlarımız iyi bir hava yarattılar. Lige 3 puan alarak iyi bir başlangıç yaptığımız için mutluyuz” dedi.Ligin 19. ve 20.haftalarında deplasmanda oynayacakları Eskişehirspor ve Sivasspor maçlarına ilişkin de konuşan İsveçli yıldız, 'Önümüzde zorlu iki deplasman var. Eskişehirspor ve Sivasspor maçları. Önce Eskişehirspor ile zorlu bir maçımız olacak.  Fakat sezon başından beri yaptığımız şey, iyi bir futbol ortaya koymak, aynı şekilde buna devam edip Eskişehir deplasmanından da 3 puanla ayrılmak için mücadele edeceğiz. Orada da en iyi performansımızı ortaya koyacağız. Biz sadece kendi oyunumuzu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.Son olarak takım içindeki arkadaşlık ortamından da bahseden Samuel Holmen, “Takımda harika bir hava var. Herkes birbirine yardımcı oluyor ve birbiri için savaşıyor.  Takım içindeki atmosfer de çok iyi. Maçları kazandıkça daha da iyi oluyoruz. Biz takımı için çalışan oyunculardan kurulu bir takımız” açıklamasında bulundu.Sporx
Beşiktaşlılardan Fikret Orman'a Protesto
Beşiktaşlı taraftarlar, tedavisi süren Süleyman Seba için toplandı ve hastaneye gelen Fikret Orman'a da tepki gösterdi.Beşiktaşlı taraftarlar, tedavisi devam eden Beşiktaş Kulübü Onursal Başkanı Süleyman Seba için hastane önünde toplandı. Seba’nın tedavi gördüğü Koç Vakfı Amerikan Hastanesi önünde toplanan yaklaşık 30 taraftar, hastane girişine çiçek bırakırken, Beşiktaş bayrağı ve “Bu taraftar sana minnettar, başkanların başkanı” yazılı afişler astı. Bu arada Seba’yı ziyaret eden Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman hastaneden çıkarken, Beşiktaşlı taraftarlar Başkan Orman’a sırtlarını dönerek protesto etti. Fikret Orman arabaya binip ayrıldığında ise taraftarlar alkışladı. Bu arada Başkan Fikret Orman yaptığı kısa açıklamada, tedavisi devam eden Süleyman Seba’nın durumunun daha iyiye gittiğini söylerken, Süleyman Seba’nın yeğeni ve siyah-beyazlı takımın eski teknik direktörü Tayfur Havutçu da, “Şu anda başkanımız yoğun bakımda. Temennimiz, arzumuz, inşallah en kısa zamanda eski sağlığına kavuşması. Bütün taraftarların dualarını bekliyor” ifadesini kullandı.AMK Spor
Kuyt Reklam Yıldızı Oldu
Fenerbahçe'nin Hollandalı yıldızı Dirk Kuyt, ülkesi Hollanda'da reklam yıldızı oldu. Fenerbahçe’nin Hollandalı yıldızı Dirk Kuyt bir reklam filminde rol aldı. Sarı lacivertli oyuncu, ünlü çizgi film karakteri Donald Duck’ın dergisinin reklamında başrolde oynadı. İstanbul ve Şükrü Saracoğlu Stadı görüntüleriyle bezeli reklam Hollanda’da büyük ilgi çekti.Eurosport
Real Mahkemeye Gidiyor!
Brezilyalı futbolcu Neymar'ın transferinin yargıya taşınmasından sonra Real Madrid ile Barcelona arasındaki soğuk savaş devam ediyor. Katalonya radyosu RAC1'in muhabiri Xavi Bosch'un, 'Neymar olayı'nın arkasında Real Madrid Kulübü Başkanı Florentino Perez'in olduğunu iddia eden ifadeler kullanmasına Real Madrid yazılı açıklama ile cevap verdi. Real Madrid'in resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, ''Barcelona Kulübünün bir üyesinin suç duyurusuyla başlayan yasal süreç ile Real Madrid Kulübü Başkanı arasında bağlantı kurmak tamamen yanlıştır. Real Madrid Kulübü Başkanı, bu gazeteciden acil ve açık bir şekilde bu iddiaları düzeltmesini talep etmektedir. Eğer bu düzeltme olmazsa Real Madrid Kulübü Başkanı onurunu, özel hayatını ve kendi imajını korumak için gazeteciye karşı dava açacaktır'' denildi. Barcelona Kulübü Başkanı Sandro Rosell'in istifasına neden olan ''Neymar olayı'' halen tartışma konusu olurken, Barcelona'nın yeni başkanı Josep Maria Bartomeu, Katalan basınına verdiği demeçlerde ''Madridlileri'' suçlamıştı. Neymar ile ilgili iddianamenin Madrid'deki mahkemede görülmesini eleştiren Bartemou, ''Madrid, Neymar ve Messi gibi futbolculara sahip olmamızı zor hazmediyor'' ifadesini kullanmıştı. Barcelona Kulübü yönetimine muhalif üye Jordi Cases, geçen yaz sonunda Neymar'ın transferinin söylenildiği gibi 57,1 milyon avroya mal olmadığını savunup, kulüp yönetiminden açıklama istemiş, transfer usulsüzlüğüne ilişkin iddianamenin mahkemece kabul edilmesinden sonra Barcelona Başkanı Sandro Rosell istifa etmişti.Lig Tv
B.Dortmund'lu Stoper Galatasaray'da!
Galatasaray, Almanya'nın Borussia Dortmund takımından genç defans oyuncusu Koray Günter'i transfer etti.Spor Toto Süper Lig'de ara transfer döneminin en hareketli kulübü olan Galatasaray, teknik direktör Mancini'nin isteği doğrultusunda Borussia Dortmund'un 19 yaşındaki savunma oyuncusu Koray Günter'i kadrosuna kattı. Sarı kırmızılı kulübün Koray Günter için Borussia Dortmund kulübüne 1 milyon Euro bonservis bedeli ödeyeceği öğrenildi.Fanatik
Bruma ve Dany Gaziantep'te
Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Gaziantepspor, Galatasaray'da forma giyen Armindo Bruma ve Dany Nounke'yi transfer etti. Gaziantepspor Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kızıl, AA muhabirine yaptığı açıklamada, devre arası transfer çalışmaları kapsamında eski futbolcuları Dany Nounke'yi sezon sonuna kadar kiraladıklarını belirtti. Kızıl, 'Dany'yi sezon sonuna kadar kiraladık, Armindo Bruma'yı da satın alma opsiyonlu sezon sonuna kadar kiraladık. Bruma'nın tedavisi sürüyor, iyileşmesi durumunda Gaziantep'e gelecek' dedi. Dany'nin yarın akşam ya da perşembe günü Gaziantep'e geleceği bilgisini veren Kızıl, Yekta Kurtuluş için de girişimlerinin devam ettiğini dile getirdi. Kızıl, transfer görüşmesi yaptıkları başka yerli ve yabancı futbolcuların olduğunu, bu transferlerin de en kısa zamanda noktalanacağını sözlerine ekledi.Lig Tv
Reklam
İlk Osmanlı Seçimleri ve Parlamentosu
Giriş Osmanlı Devleti XIX. yüzyılın sonuna doğru Batılı devletler karşısında oldukça zayıf bir durumda iken, 1856 Paris Antlaşması görüşmeleri sırasında ilan ettiği Islahat Fermanı ile azınlıklara yeni haklar vermek durumunda kalmıştır. Balkanlardaki milletler ise bağımsızlık düşüncesiyle devlete isyan ederken Batılı büyük devletlerin desteğini aramaktan da geri durmamışlardır. Osmanlı Devleti, Balkanlardaki isyanları bastırmaya çalışırken sık sık Batılı devletlerin baskısıyla karşılaşmıştır. Batlı devletler de Osmanlı Devleti'nin Balkanlardaki milletlere karşı tutumunu sert bulmuşlar, kendi aralarında düzenledikleri toplantılarda aldıkları kararları Osmanlı Devleti'ne bildirerek uyulmasını istemişlerdir. Bu süreçte Osmanlı Devleti içerisinde, Batılı büyük devletlerin idare şekli olan 'meşrutiyet' idaresini talep eden ideolojik bir grup ortaya çıkmıştı. 'Yeni Osmanlılar' olarak bilinen bu grup Şinasi, Namık Kemal ve Ziya Paşa gibi gazeteci, yazar ve düşünürlerle Mustafa Fazıl Paşa ve Mithat Paşa gibi devlet adamlarının fikirleri etrafında örgütlenmişti. Bunlara Veliaht Murat Efendi (V. Murat) da katılmıştı. Yeni Osmanlılara göre; memleket Avrupa'daki gibi anayasalı ve meclisli bir idare tarafından idare edilirse işler daha iyiye gidecek, Avrupalıların baskıları sona erecek ve Osmanlı Devleti eskiden olduğu gibi güçlü bir devlet haline gelecekti. Meşrutiyet idaresini istemeyen Sultan Abdülaziz 1876 yılında taht-tan indirilerek yerine V. Murat padişah yapılmıştır. Ancak yeni sultanın akıl sağlığının bozulması sonucu saltanatta yeniden değişiklik yapma zorunluluğu ortaya çıkmış ve üç ay sonra II. Abdülhamit saltanat tahtına getirilmiştir. Bu sırada Balkanlardaki isyanları ve yapılacak ıslahatı görüşmek üzere Rusya, İngiltere ve Fransa elçilerinin öncülük ettiği İstanbul Konferansı'nın hazırlık-ları yapılmaktaydı. Mithat Paşa ve çevresindekilere göre; padişahın atayacağı kişilerle Müslüman ve Gayrimüslim halktan seçilerek meydana gelecek federal bir meclis Osmanlı için kurtarıcı olabilirdi. Toplanacak olan devletlerarası konferansa böyle bir meclis ve anayasa ile çıkmak, üç devletin diplomasisinin amacını boşa çıkarmak olacaktı. Mithat Paşa bu nedenle Kanun-i Esasi'nin bir an önce hazırlanması için acele etmekteydi (Berkes, 2005, s. 312). Yeni Padişah II. Abdülhamit de vakit geçirmeden anayasanın hazırlanması ve meşrutiyetin ilanı için çalışmaları başlatmıştır. Osmanlı Devleti'nin ilk ana-yasası olan Kanun-i Esasi'yi hazırlamak üzere Mithat Paşa'nın başkanlığında, on altı mülkiye memuru, ilmiyeden on zat, askeriyeden iki ferik ve üç Hıristiyan müsteşardan oluşan özel bir komisyon kurulmuştur. İlk toplantısını 24 Eylül 1876 tarihinde yapan komisyon bir taraftan Kanun-i Esasi'yi hazırlamaya çalışırken diğer taraftan toplanacak parlamento için de yasa taslakları hazırlamıştır (Toprak, 2001, s. 18). Seçim Yasası ile Seçim Usul ve Esaslarının Belirlenmesi Kanun-i Esasi'yi hazırlamakla görevlendirilen komisyonun üzerinde çalıştığı konulardan biri de seçimlerin yapılarak Meclis-i Umumî'nin toplanmasını sağlamak olmuştur. Komisyon, meclisi oluşturacak üyelerin atamayla mı yoksa seçimle mi belirlenmesi konusu üzerinde titizlikle durmuştur. Âyan Meclisi üyelerinin tespiti tamamen padişahın takdirine bırakılmış, Mebusan Meclisi üyelerinin seçilmesi için de alt komisyonların görüşüne müracaat edilmiştir. Bu amaçla kurulan komisyonlar, kararlarını oy pusulalarıyla birlikte Kanun-i Esasi Tetkik Komisyonu'na vermişlerdir. Oy pusulalarında 'üyelerin seçimle belirlenmesi gerektiği' yönündeki görüşün çoğunluk tarafından benimsendiği görülmüştür (BOA, YEE, No:71/42; Baykal, 1960, s. 615-616). Kanun-i Esa-si'nin hazırlanarak ilan edilmesi uzun zaman alacağından ilk önce seçimlerin yapılması yoluna gidilmiştir. Dolayısıyla, Osmanlı tarihindeki ilk siyasi seçim olan Mebusan Meclisi seçimlerinin, henüz bir seçim kanunu yokken yapılması zorunlu hale gelmiştir. Seçimlerin sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi, usul ve esaslarının belirlenmesini gerektirdiğinden, bugün 'kanun hükmünde kararname' olarak adlandırabilece-ğimiz geçici bir yasa hazırlanmıştır. Anayasanın ilanından önce ve ilk seçimler için geçerli olmak üzere, 'Talimât-ı Muvakkate' adıyla hazırlanan geçici yasa teklifi hükümet kararı haline getirilerek, Sultan II. Abdülhamit'in de onayı alınmış ve 28 Ekim 1876/10 Şevval 1293 tarihinde yürürlüğe konulmuştur (Mahmud Celaleddin Paşa, 1983, s. 178-179; Baykal, 1960, s. 609-612). Ta-limât-ı Muvakkate'nin eyaletler için uygulanması kararlaştırıldığından İstanbul ve çevresi (İzmit dâhil) ayrı bir seçim bölgesi olarak belirlenmiş ve bu bölgedeki seçim usullerini tespit etmek amacıyla 1 Ocak 1877/16 Zilhicce 1293 tarihinde 'Beyannâme' ismiyle ayrı bir kanun hükmünde kararname ve seçilecek mebusların vilayetlere göre dağılımını gösteren bir 'Cetvel' çıkarılmıştır (Başgil, 1946, s. 24-25; Armağan, 1978, s. 160; Tanör, 2002, s. 152). Bu şekilde, bir taraftan komisyon Kanun-i Esasi lâyihaları üzerinde çalışır-ken, bir taraftan da seçimler yapılarak meclisin açılması sağlanacaktı. Meclisin açılmasıyla devletin yönetim biçimi değişeceğinden farklı din ve milletlere mensup Osmanlı tebaası yönetimde söz sahibi olacak ve böylece yabancıların müdahalesinin önüne geçilecek ve parçalanma engellenecekti. Seçim Usul ve Esasları ile Mebus Adaylığı İçin Gerekli Şartlar Seçimlerle ilgili kanun hükmündeki kararnameler (Talimât-ı Muvakkate, Beyannâme ve mebus sayılarını tespit eden Cetvel) hazırlanıp ilan edildikten sonra sıra seçimlerin yapılarak meclisin toplanmasına gelmişti. Kanun-i Esa-si'nin 66. ve 119. maddelerine göre mebusların seçimi; gizli oy esasına göre ve yalnız ilk defa toplanacak meclis için olmak üzere Talimât-ı Muvakkate'ye göre yapılacaktı (Kili, 1982, s. 18, 25; Kili ve Gözübüyük, 1985, s. 38, 44). Anayasanın hazırlık çalışmaları devam ettiğinden seçimlerin daha önce yapılması gerekmekteydi. Komisyonun hazırlayarak neşrettiği 4 Kasım 1876/17 Şevval 1293 tarihli Talimât-ı Muvakkate'ye göre ülke çapında 80'i Müslüman 50'si Gayrimüslim olmak üzere toplam 130 mebus (milletvekili) seçilecekti. Geçici seçim talimatnamesi, milletvekili olabilme şartlarını belirleyerek her vilayetten kaç milletvekili seçileceğini de karara bağlamıştır. Vilâyetlerin çıkaracağı mebus sayısı, vilayetin genişliğine ve önemine göre tespit edilmiştir. Talimât-ı Muvakkate'ye göre mebus olabilme şartları anahatlarıyla şu esaslar üzerine belirlenmiştir: •Osmanlı Devleti vatandaşı olmak. •Her yönüyle emin ve itimada layık olmak, bunun için de ahlakının ve gidişinin temizliği ve dürüstlüğü ile tanınmış olmak. •25 yaşından aşağı olmamak. •Devletin resmi dili olan Türkçe'yi bilmek. •Seçildiği vilayetin halkından olmak. •Adli veya siyasi bir cinayet ve suç ile mahkûm olmamak. •Memleketinde az çok emlâk sahibi olmak. •Seçilecek kişi devlet memuru ise memurluktan ayrılmış olmak. Seçilecek mebus sayıları ve şartları tespit edildikten sonra, seçimin iki dereceli olması kararlaştırılmıştır. Meclis-i Umumî'nin toplanması için gereken zaman az olduğundan İstanbul dışındaki vilâyetlerde, daha önce halk tarafından seçilmiş olan İdare Meclisi üyeleri 'ikinci seçmen' kabul edilmişlerdir. Vilâyetlerdeki mebusları, İdare Meclisi üyeleri ikinci seçmen olarak seçmişlerdir. Talimât-ı Muvakkate'nin sonuna eklenen bir cetvelde Meclis-i Mebusan için cetveldeki vilâyetlere göre mebus sayıları ekte tablo halinde gösterilmiştir (Baykal, 1960; s. 613–614; Armağan, 1978, s. 157-159). Talimât-ı Muvakkate'ye Göre Osmanlı Seçim Sistemi Talimât-ı Muvakkate toplantı senesi için hazırlanmış geçici bir hukuk metnidir. Mebus sayısı 130 olarak belirlenmiştir. Talimât-ı Muvakkate'nin sonuna eklenen cetvelden anlaşıldığına göre mebusların 80'i Müslüman 50'si Gayrimüslim ahaliden seçilecektir. Taşra için uygulanacak olan Talimât-ı Muvakkate hükümlerine göre seçim iki dereceli olacaktır. Mebuslar vilâyet, livâ ve kazâlardaki İdare Meclisleri âzaları tarafından seçilecektir. Tüm ülkede yeniden seçimlerin yapılmasına yeterli zaman olmadığından vilâyet, livâ ve kazâların İdare Meclisleri âzaları daha önce yörelerinin halkı tarafından seçildiklerinden ikinci seçmen olarak kabul edilmişlerdir. İkinci seçmenlerin belirleyeceği mebuslar dolaylı olarak halk tarafından seçilmiş kabul edileceklerdir. Talimât-ı Muvakkate, Kanun-i Esasi'den farklı olarak bazı hükümler de içermektedir: •Kanun-i Esasi her elli bin erkek nüfusun bir mebus seçeceğini belirttiği halde Talimât-ı Muzakkate tüm ülke için 130 mebus seçilmesi hükmünü getirmiştir. •Kanun-i Esasi'de seçimlerin bir veya iki dereceli olmasıyla ilgili bir hüküm bulunmazken, Talimât-ı Muvakkate iki dereceli seçim sistemini benimsemiştir. •Kanun-i Esasi'de seçilme yaşı 30 iken Talimât-ı Muvakkate'de 25 olarak tespit edilmiştir. •Kanun-i Esasi seçilebilmek için emlâk sahibi olmayı şart koşmazken Talimât-ı Muvakkate emlâk sahibi olma şartını getirmiştir (Armağan, 1978, s. 155-156). Talimât-ı Muvakkate seçim esaslarını tespit ederken 'İstanbul ve Mülhakâtı' tabirini kullanmıştır. Daha sonra neşredilen 'Beyannâme' isimli belge ile İs-tanbul ve çevresinin nerelerden ibaret olduğu belirlenmiştir. Beyannâme'nin metni Bekir Sıtkı Baykal tarafından Belleten'de yayımlanmıştır (Baykal, 1960, s. 616-623). Talimât-ı Muvakkate'ye göre İstanbul ve çevresi 20 seçim dai-resine bölünmüş olup her daireden iki kişi ikinci seçmen olarak seçilecektir. İkinci seçmenleri seçebilmek için seçmenlerde bulunması gereken vasıflar da belirlenmiştir. Bu sisteme göre ikinci seçmen olabilmek için gerekli şartlar şunlardır: •Seçim yapılan dairenin ahalisinden olmak. •Osmanlı vatandaşı olmak. •Emlak sahibi olmak. •25 yaşından büyük olmak (Armağan, 1978, s. 156). İstanbul ve civarı için çıkarılan Beyannâme de, seçimlerle ilgili bazı hükümler ihtiva etmektedir: •İstanbul için 5'i Müslüman ve 5'i Gayrimüslim olmak üzere toplam 10 mebus seçilecektir. •İstanbul ve çevresi 20 seçim dairesine ayrılmış olup bunlardan 18'i İstanbul içinde, 19. daire Kazâ-i Erbaa dâhil oldukları halde Makarrı Köyü ve Ayaste-fanos, 20. daire ise İzmit Sancağı ve civarıdır. •Seçmenler için her mahallenin muhtarı bir defter düzenleyecektir. Bu defterlere kayıt olabilmek için en az bir seneden beri İstanbul'da ikamet etmiş olmak şarttır (Armağan, 1978, s. 160). Seçimlerin Yapılması ve Parlamentonun Toplanması İlk Mebusan Meclisi seçimlerinin yapıldığı dönemde, Osmanlı Devleti'nde henüz siyasi partiler yoktur. İdeolojik bir hareket olarak düşünülebilecek Yeni Osmanlılar Cemiyeti de bir siyasi parti şeklinde teşkilatlanmamıştır. Dolayısıyla Osmanlı Tarini'nin ilk parlamento seçimlerine siyasi partiler katılmamıştır. Bu seçimlerle ilgili hukuki belgelerde partilerden bahsedilmediği gibi o tarihte mem-leketimizde faaliyette olan siyasi parti de yoktur (Armağan, 1960, s. 160-163). İstanbul ve civarındaki 20 seçim bölgesinden seçmenler toplam 40 ikinci seçmen belirleyecek, bu şekilde tayin olunan 40 kişilik ikinci seçmenler 10 kişiyi yukarıdaki esaslara göre mebus seçecektir (Aldıkaçtı, 1982, s. 61-62; Başgil, 1946, s. 25). Talimât-ı Muvakkate ve Beyannâme esaslarına göre seçimler yapılarak taşrada; İdare Meclisleri âzaları (ikinci seçmenler), Talimât-ı Muvakkate'de belirlenen seçilme şartlarını taşıyan kendi vilayetleri halkından, o vilayet için istenilen sayı kadar ismi bir kâğıda yazarak altına imza ve mühür koyduktan sonra kazada kaymakama, livâda mutasarrıfa teslim etmişlerdir. Kazâ ve livâlarda hazırlanan kapalı zarflar valilere teslim edilmiştir. Vilâyet İdare Meclisleri'nin de onayı alındıktan sonra on beş kişiden oluşan bir komisyon huzurunda zarflar açılarak oylar sayılmış ve en çok oy alanlar, o vilayetin mebusu olarak belirlenmiş ve evrakları vali tarafından Şurâ-yı Devlet'e gönderilmiştir. İstanbul için ise oy verme süresi beş gün olarak ilan edilmiştir. Türkiye'de yapılan ilk seçimlerin ne zaman yapıldığı hakkında kesin bir tarih ortaya koymak oldukça güçtür. Taşrada ilk Meclis-i Mebusan üyelerinin tespiti için seçim yapılmayıp, İdare Meclisleri üyeleri ikinci seçmen olarak kabul edilmişlerdir. Dolayısıyla ilk seçimler İstanbul ve çevresinde yapılmıştır. İstan-bul ve çevresindeki seçim esaslarını belirleyen Beyannâme 16 Zilhicce 1293'te çıkarılmış olup bu tarih Miladi takvimde 1 Ocak 1877'dir. Ancak o dönemde kullanılan Rumi takvime göre yılbaşı Mart'ta olduğundan seçimlerin 1876 yılı içinde yapıldığı söylenebilir (Armağan, 1978, s. 160). İstanbul ve çevresinin de seçimleri yapıldıktan sonra seçilen mebuslar İstan-bul'a gelmeye başlamışlardır. Ülke genelinde seçilerek İstanbul'a gelen mebusların sayısı 69'u Müslüman ve 46'sı Gayrimüslim olmak üzere 115'tir. İlk Osmanlı Mebusan Meclisi 19 Mart 1877 Pazartesi günü Dolmabahçe Sarayında Padişah II. Abdülhamit tarafından açılmıştır. Mebusan Meclisi'nin ilk reisi padişah tarafından atanan Ahmet Vefik Paşa'dır (Armağan, 1978). Talimât-ı Muvakkate gereği Meclis-i Umûmî'nin Rumi takvime göre 1 Mart 1293 Salı günü açılması gerekmekteydi. Ancak mebusların çoğu henüz İstanbul'a ulaşamadığından meclisin açılış töreninin 7 Mart 1293 gününe ertelendiği gazetelere ilan verilerek duyurulmuştur. İlk Osmanlı Meclisi, Ethem Paşa'nın sadrazamlığında, Rumi tarihle 7 Mart 1293 Pazartesi günü1 Dolmabahçe Sarayı'nın Muayede Salonu'nda padişahın nutkuyla başlayan görkemli bir törenle açılmıştır. Resmi müzakereler ise Ayasofya Camii yakınındaki Darülfünun binasında yapılmıştır. (Ahmed Saib, 1326, s. 112-114; Ahmed Saib, 1982-1983, s. 73-76; Abdurrahman Şeref, 1985, s. 162).2 Bu bina İstanbul Adalet Sarayı olarak kullanılmakta iken 1933 yılında çıkan bir yangında yanmıştır. Tören için İran'dan gelme altın taht Topkapı Sarayı'ndan getirilerek Mua-yede Salonu'na kurulmuştu. Tahtın sağ yanında sadrazam ve vükelâ, Osmanlı Gayrimüslim milletlerinin ruhani reisleri, Şurâ-yı Devlet ve adliye erkânı, solunda şeyhülislâm, kazaskerler, ilmiye erkânı ve yüksek mahkemelerin re-isleriyle askeri erkân yer almıştı. Bu iki sıranın ön tarafında ise sağda Âyan üyeleri, solda Mebusan üyeleri yerini almıştı. Törende yabancı devlet elçileri ve temsilcileri de bulunmaktaydı. Padişah salona yanında Veliaht Reşat Efendi ve Şehzade Kemalettin Efendi olduğu halde Teşrifatçı Kamil Bey'in eşliğinde geldi. Sadrazam Ethem Paşa, Padişahın kendisine uzattığı nutku okuması için Mabeyn Başkâtibi Sait Paşa'ya verdi. Sait Paşa'nın açılış nutkunu okumayı bitirmesiyle tören sona ermiş, şehrin çeşitli yerlerinden atılan toplarla meclisin açılışı kutlanmıştı (Us, 1940, s. 4-7; BOA, YEE, No. 71/5). Padişah nutkunda, meclisi açmaktan duyduğu memnuniyeti belirttikten sonra devlet idaresinin esasının adalet olduğunu, Osmanlı tebaâsının din ve mezhep hürriyetini altı yüz seneden beri korumasının adalet sayesinde mümkün olduğunu ifade etmiştir. İmparatorluğun çöküşünü engellemek maksadıyla Avrupa medeniyetine girmek gerektiğini, bunun için ilk teşebbüsü II. Mah-mut'un gerçekleştirdiğini, Abdülmecit'in de onun izinde yürüyerek Tanzimat-ı Hayriye'yi ilan ettiğini belirtmiş ve sözlerini şu cümlelerle sürdürmüştür: Kavânîn-i memleketin ârâ-yı umûmîyeye istinâdını elzem gördüm ve Kānûn-i Esâsî'yi ilân eyledim. Kānûn-i Esâsî'yi te'sîsden maksadımız; ahâlîyi rü'yet-i mesâlih-i umûmîyede hazır olmağa davet etmekden ibâ-ret olmayup, belki memâlikimizin ıslâh-ı idâresine ve sû-i isti'mâlât ile kā'ide-i istibdâdın imhâsına bu usûlün vesile-i müstakille olacağı cezm-i yakīnindeyim. Kānûn-i Esâsî fevâid-i asliyyesinden başkaca beyne'l-ak-vâm husûl-ı ittihâd-ı uhuvvet esâsını temhîd ve halkça bir ömr-i saadet ve ireb te'sîs eylemek maksadını dahi câmi'dir (BOA, YEE, No: 71/25; Arı, 2011, s. 290; krş. Us, 1940, s. 10-11). Açılış töreninden sonra Âyan ve Mebusan Meclisleri resmi müzakerelerin yapılacağı Ayasofya civarındaki eski Darülfünun binasında çalışmaya başladılar. Bu bina İstanbul Adalet Sarayı olarak kullanılmakta iken 1933 yılında çıkan bir yangında yanmıştır. Padişah tarafından tayin edilen Âyan Meclisi'nin toplantıları gizli olarak yapılmaktaydı. Âyan Meclisi Reisliğine padişah tarafından Server Paşa atanmıştı. Halkın seçtiği Mebusan Meclisi'nin toplantıları ise açık olarak yapılmaktaydı (Us, 1940, s. 13). İlk Osmanlı Mebusan Meclisi'ne seçilen mebuslar genellikle vilayetlerin İdare Meclisleri üyeleri arasından seçildiklerinden memleketin eşrafını temsil etmekteydiler. Mahalli problemleri olduğu kadar devletin genel sorunlarını da kavramış bulunmaktaydılar. Kanun-i Esasi'ye içten inanan mebuslar, meclis-teki hal ve hareketleriyle tarihin en büyük demokratik tecrübelerinden birini gerçekleştirmişlerdir (Karal, 1995, s. 233). Meclis-i Mebusan'ın İlk Dönem İcraatları Osmanlı İmparatorluğu'nda, ilk defa üç kıtada Yanya'dan Basra'ya, Van'dan Trablusgarp'a kadar uzanan topraklar üzerinde yaşayan çeşitli ırklara, dinlere ve mezheplere bağlı insanların temsilcileri bir araya gelerek Meclis-i Mebusan'ı oluşturmuşlardı. Tarihte eşine az rastlanacak türde olacak bu meclis 'Birleşik Osmanlı Milletleri'ni temsil etmekteydi (Karal, 1995, s. 233-234). Meclis-i Umumî çalışmalarına başlamadan önce 20 Mart 1877 tarihinde Mebusan ve Âyan üyeleri şu şekilde yemin etmişlerdir: 'Zât-ı Hazret-i Padişahîye ve vatanıma sadakat ve Kanun-i Esasi ahkâmına ve uhdeme tevdi olunan vazifeye riâyetle hilafından mücanebet eyliyeceğime kasem ederim' (Us, 1940, s. 22). İlk meclisin çalışma dönemi içerisindeki toplantılarında üzerinde çalıştığı ve müzâkere ettiği konular ile görüştüğü kanun taslakları Hakkı Tarık Us'un Meclis-i Mebusan isimli eserinde topladığı zabıt ceridelerinden aşağıya çıkarıl-mıştır (Us, 1940). 21 Mart 1877 tarihli toplantıda Meclis-i Mebusan'ın ikinci reis ve kâtiple-rinin seçimi ile dâhili nizamnâme üzerinde görüşmeler yapılmıştır. 23 Mart'ta dâhili nizamnâme üzerinde görüşmeler devam etmiş, Kudüs Mebusu Yusuf Ziya Efendi ikinci reislerin seçimiyle ilgili dikkate değer bir konuşma yapmıştır. Kudüs Mebusu yaptığı konuşmayla, Tanzimat'la ortaya çıkan nesiller arası fikir çatışmasının Meclis'teki yansımasını aşağıdaki ifadelerle ortaya koymuştur: 'Bizde ihtiyarların ekserisi riyâset hizmetini îfâ edemez. Gençlerimiz mektep gördüklerinden her şeyi bilirler. Mebusu olduğum Kudüs San-cağı'nda yüz yirmi bin nüfus vardır. Görmüşüm ki ekser erbâb-ı istidâd gençlerdendir. Bunun için en müsinni (en yaşlısı) yerine dirayetlisi yazılmalı.' 24 Mart'taki oturumda meclisin tatil günlerinin Cuma ve Pazar olduğu tespit edilerek dâhili nizamnâmenin görüşülmesine devam edilmiştir. 26 Mart tarihli oturumda bazı evraklar ilgili şubelere havale edildikten sonra padişahın nutkuna verilecek teşekkür mahiyetindeki cevap okunarak, gerekli görülen yerler tashih edilmiştir. 27-28 Mart tarihli oturumlarda padişahın nutkuna verilecek teşekkür mahiyetindeki cevap üzerinde görüşmelere devam edilmiştir. 29-31 Mart 1877 tarihleri arasında gizli oturumlar yapılarak Karadağ'ın toprak istekleri görüşülmüştür. Hariciye Nazırı Saffet Paşa meclise konuyla ilgili bilgi vermiş, Karadağ'la anlaşma yoluna gidilmesini, gerekirse Bugana isimli yerin Karadağ'a terk edilmesini, aksi taktirde Rusya ile savaş tehlikesinin söz konusu olacağından bahsetmiştir. Yapılan oylama sonucunda Karadağ'ın isteklerinin reddine ve hükümetin Karadağ'la haberleşmeyi kesmesine karar verilmiştir. Oylamada yalnız on sekiz Rum ve Ermeni kökenli mebus Karadağ'ın toprak isteklerinin kabul edilmesi yönünde oy kullanmıştır (Ahmed Saib, 1982-1983, s. 79-83; Us, 1940, s. 48-49). Daha önce görüşülmeye başlanan dâhili nizamnâme üzerinde 14 ve 16 Nisan günü müzâkereler devam etmiştir. Meclis 1, 7 ve 12 Nisan tarihli toplantılarda vilayet kanunu, 31 Mart, 14, 17, 18, 24 Nisan ve 3 Mayıs tarihli toplantılarda ise vilayet nizamnâmesi üzerinde müzâkerelerde bulunarak vilayetlerle ilgili düzenlemeleri tamamlayıp Âyan Meclisi'ne göndermiştir. 16 Nisan 1877 tarihli oturumda belediye nizamnâmesi görüşülmeye başlanmıştır. 21 Nisan'daki müzâkerelerde belediye nizamnâmesi üzerindeki gö-rüşmelere devam edilirken, bir taraftan da bütçe müzakerelerine başlayabilmek için bazı konuların müzâkerelerinde acele edilmesi kararlaştırılmıştır. Aynı gün matbuat nizamnâmesi ve memurların unvan ve maaşlarının düzenlenme-siyle ilgili kanun görüşülmeye başlanmıştır. 25 Nisan 1877 tarihli oturumda matbuat nizamnâmesi üzerinde görüşmeler yapılmış, 27 Nisan'da ise belediye nizamnâmesinin görüşülmesine devam edilmiştir. 21 Nisan'daki oturumda İstanbul Mebusu Hasan Fehmi Efendi söz alarak; mebusların padişahın davetiyle Büyükdere'deki donanmayı ziyaret ettiklerini ve memnuniyetlerinden dolayı meclisin bir teşekkürnâme göndermesini teklif etmiştir. Bu isteğin meclis tarafından uygun görüldüğü zabıtlardan anlaşılmak-tadır. Mebuslar ayrıca 4 Mayıs 1877 Cuma günü Tersane-i Amire'yi ziyaret etmişlerdir. 25 Nisan 1877 tarihli oturumda, Petersburg Sefareti'nden gelen ve Rusya'nın savaş ilan ettiğini bildiren telgraf okunmuş, mebuslar Rusların savaş ilanıyla ilgili fikirlerini söylemişlerdir. O günkü oturum uzun sürmüş, mecliste bulu-nan bütün Hristiyan Rum ve Ermeni mebuslar Rusya'yı kınayarak, Rusların Hristiyanları koruma iddiasının boş olduğunu, bu iddiaların arkasında başka amaçların yattığını ve sonuna kadar Osmanlı Devleti ile beraber Rusya'ya karşı mücadele edeceklerini ifade etmişlerdir. Bazı mebuslar, Dahiliye Nazırı Cev-det Paşa ve Meclis Reisi Ahmet Vefik Paşa duyarlılıklarından dolayı Hristiyan mebuslara teşekkür etmişlerdir. Meclis 26 Nisan'da Rusya ile savaş durumunu görüşmeye devam etmiştir. Padişahın, ordu komutanlarıyla donanma komutanlarına hitaben yazdığı, Rusya'nın savaş ilan ettiğini bildiren telgrafları okunduktan sonra mebuslar 'Allah muvaffak etsin' diyerek hayır duada bulunmuşlardır. Suriye Mebusu Nakkaş Efendi, bütün Osmanlılara savaş ilan eden Rusya'nın uyanık bir düşman olduğunu, Hristiyanların oturduğu yerlerde ihtilal çıkarabileceğini belirttikten sonra dikkatli olunması gerektiğini, Rusya ile savaşabilmek için para gerektiğini ve bunun için lüzûm görülürse dış borç alınmasını tavsiye etmiştir. Nakkaş Efendi bütün vatandaşların fedakârlık göstermesini, yardım kampanyaları başlatılma-sını, vekillere varıncaya kadar bütün memurların maaşlarının yarısını almaması gerektiğini, vatandaşların iki-üç yıllık vergilerini peşin vermelerini, ancak bu şekilde Rusya ile mücadele edilebileceğini ifade etmiştir. 7 (Pazartesi), 8, 9, 10, 12 ve 14 Mayıs 1877 günlerindeki oturumlarda Mat-buat Nizamnamesi üzerindeki görüşmelere devam edip kabul edilen kanunu Âyan Meclisi'ne gönderen Mebusan Meclisi ayrıca İntihâb-ı Mebusan Nizam-namesini (Seçim Kanunu) görüşmeye başlamıştır. İntihâb-ı Mebusan Kanunu 10, 14, 15, 24, 28 Mayıs ve 2, 14, 19 Haziran 1877 tarihlerinde görüşülerek kabul edilmiş ve Âyan Meclisi'nin onayına sunulmuştur. Âyan Meclisi'nin kabul etmeyerek geri gönderdiği Seçim Kanunu, Mebusan Meclisi tarafından tekrar Âyan Meclisi'ne gönderilmiştir. Fakat bu kanun padişah tarafından tasdik edilmediği için yürürlüğe girememiştir (Armağan, 1960, s. 164). 12 Mayıs 1877 tarihli oturumda İngiltere elçisine verilecek olan mektup okunarak düzeltilmiş ve ikinci reisler tarafından İngiltere Elçiliği'ne verilmesi kararlaştırılmıştır. Aynı gün ağnam rüsumunun artırılması ve memur maaşlarının eksiltilmesiyle ilgili iki kanun teklifi görüşülmüştür. 14 Mayıs 1877 tarihli oturumda, devlet gelir ve giderleriyle ilgili neler yapıldığının maliyeden sorulması üzerine Meclis Reisi ile bazı vekiller arasında konuşmalar olmuş ve konunun görüşülmesi sonraya bırakılmıştır. 15 Mayıs tarihli toplantıda ise meclis için gelecek çalışma dönemine yetiştirilmek üzere bir hizmet binasının yapılmasına karar verilmiştir. 19 Mayıs 1877 Cumartesi günü meclis, Belediye Nizamnamesi ve İdare-i Örfiye Kanunu'nu gündemine almıştır. 21 Mayısta ise Kavâim-i Nakdiye (kâğıt para, banknot) Kanunu ile Padişah'a gazilik unvanının verilmesinin tebrikiyle ilgili bir arizayı görüşmüştür. 22 Mayısta meclis; Hersek'e yardım teklifi, Vilâyât Belediye Kanunu ve Mahmut Nedim Paşa'nın dönemindeki icraatlarıyla memleketi zarara uğrat-masıyla ilgili yarım kalan mahkemesinin bitirilmesi gibi konuları gündemine almıştır. Vilayet Belediyeleriyle İlgili Kanun meclisin 23, 28, 29, 30 ve 31 Mayıs 1877 tarihli toplantılarında görüşülmüş, 49. maddeye kadar olan kısım kabul edilmiştir. Ancak 31 Mayıs 1877 tarihli toplantının ikinci celsesinin tutanakları bulunamadığından kanunun kesinlik kazanıp kazanmadığı bilinmemektedir. Dersaadet (İstanbul) belediye kanunuyla ilgili bir değişiklik kararı 14 Haziran 1877 tarihli toplantıda alınmıştır. 23 Mayıstaki toplantıda Rusların saldırıları sonucu Ardahan'ın kaybedilmesiyle ilgili komutanlardan bilgi istenmesine karar verilmiştir. 2 Haziran 1877 tarihli oturumda muvazene-i maliye (bütçe) ve Gayrimüs-limlerin askerliği konuları görüşülmüştür. Müslüman olmayan vatandaşların askere alınıp alınmaması üzerinde bazı tartışmalar yapılmış, kesin bir karara varılamamıştır. Muvazene-i maliye kanunu 4, 6, 7, 11, 13 ve 16 Haziran 1877 tarihlerindeki toplantılarda görüşülerek kabul edilmiştir. 7 Haziran 1877 tarihli oturumda Rus Harbi dolayısıyla hükümetin iç borç isteği görüşülmüştür. Görüşmeler sırasında mebuslar, hükümeti beceriksizlikle ve işleri iyi yürütememekle suçlayarak ağır ithamlarda bulunmuşlardır. Meclis gereken kredi meselesini araştırmak için bir komisyonun kurulmasına karar vermiştir. 9, 14 ve 19 Haziran 1877 tarihlerindeki meclis oturumlarında, savaş dolayısıyla iç borçlanmanın nasıl yapılacağı konusunu görüşülerek, tüm sivil memurlar ve binbaşı rütbesinden daha üst rütbedeki subayların maaşlarının yüzde onunun mecburi borç olarak kesilmesi karara bağlanmıştır. Ayrıca Mösyö Kaistiro ismindeki avukatın, kaynağını açıklamadan hükümete yaptığı varidat teklifi de reddedilmiştir. Mösyö Kaistiro teklifinin uygulanması durumunda elde edilecek gelirden yüzde iki komisyon ücreti de talep etmiştir. 18 Hazirandaki toplantıda memurlardan da temettü vergisi alınmasına karar verilmiştir. 19 Haziran tarihindeki oturumda meclisin çalışma süresinin on gün uzatılması kararı alınmıştır. 28 Haziran 1877 tarihli oturumda Karadağ meselesi, Mekteb-i Sultani (bugünkü Galatasaray Lisesi) hukuk dersleri ve beraat ettiği halde on dokuz yıldır hapiste yatan bir adamın tahliyesi gibi konular üzerinde durulmuştur. 28 Haziran 1877'de ilk Meclis-i Mebusan son toplantısını yaparak birinci dönem çalışmalarını bitirmiş ve tatile girmiştir. Sonuç Yerine: İlk Osmanlı Parlamento Seçimleri Hakkında Genel Bir Değerlendirme Türkiye'de yapılan ilk seçimlerin yasal dayanağı olan Talimât-ı Muvakkate ve Beyannâme adlı belgelere bakıldığında ilk seçimlerin şu özellikleri taşıdığı görülmektedir: •Seçimler anayasaya ve onun çıkarılacağını belirttiği kanuna göre yapıl-mamıştır. Seçimlerin yapıldığı tarihte seçim kanununu çıkaracak olan meclis henüz oluşturulmamıştır. •Seçimler Talimât-ı Muvakkate ve Beyannâme adlı geçici belgelere dayanılarak yapılmıştır. •Seçimler genele açık değildir. Seçimlere kadınlar katılmamıştır. Seçme ve seçilme hakkı sadece erkeklere verilmiştir. •Seçimlere tüm erkek vatandaşların katılımı da sağlanmamıştır. Taşrada sadece İdare Meclisleri âzaları 'ikinci seçmen' olarak seçimlere katıl-mışlardır. İstanbul ve civarında ise 25 yaşını bitirmiş bütün vatandaşlar seçmen olarak kabul edilmemişlerdir. Seçmen olabilmek için 'emlâke mutasarrıf olmak' yani mülk sahibi olma şartı aranmıştır. Mülk sahibi olmayanlar seçimlere katılamamışlardır. •Seçimlerin tek veya çift dereceli olduğu konusu tartışmalıdır. Taşra için çıkarılan Talimât-ı Muvakkate, İdare Meclisleri âzalarını ikinci seçmen saymıştır. Oysa ikinci seçmenlerin halk tarafından seçilmesi gerekmek-teydi. İstanbul ve çevresinde ise ikinci seçmenler halk tarafından seçilerek seçim kurallarına daha çok uyulmuştur. •Seçimler basit çoğunluk esasına göre uygulanmıştır. Yani en çok oy alan adaylar kazanmıştır. Oyların eşit olması durumunda ise kur'a çekilmiştir. •Seçimlere siyasi partiler katılmamıştır. DİPNOTLAR 1 Rumî 7 Mart 1877 tarihinin Miladi karşılığı 19 Mart 1877 Pazartesi gününe tesadüf etmek-tedir. Nitekim II. Abdülhamid'in meclisi açış nutkunun sonunda yer alan Hicri 4 Rebîülevvel 1294 ve Rumi 7 Mart 1293 tarihleri de aynı günü işaret etmektedir(Bkz: BOA, YEE, No: 71/25. Karal ise Meclis'in açılış tarihini 20 Mart 1877 olarak göstermektedir (Karal, 1995, s. 232). 2 Ahmed Saib, Meclis'in açılış töreni ile ilgili geniş bilgi vermektedir. KAYNAKÇA Abdurrahman Şeref Efendi. (1985). Tarih musahabeleri. Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları. Ahmet Saib. (1326). Abdülhamid'in Evail-i Saltanatı. Mısır. Ahmet Saib. (1982-1983). Abdülhamid'in Evail-i Saltanatı. Turfan, R. (Sadeleşti-ren). İstanbul, 1982-1983. Aldıkaçtı, O. (1982). Anayasa hukukumuzun gelişimi ve 1961 anayasası. (4. bs). İstanbul: İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları. Arı, B. (2011). Meclis-i Mebusan'ın açılış töreni ve II. Abdülhamid'in açılış nutku / The opening ceremony of Meclis-i Mebusan and the address of Abdülhamid II. II. Abdülhamid –Modernleşme sürecinde İstanbul / Istanbul during the modernization process– içinde (s. 283–296). Coşkun Yılmaz (Ed.). İstanbul: İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti. Armağan, S. (1978). Memleketimizde ilk parlamento seçimleri. Kanun-u Esasî'nin 100. Yılı Armağanı içinde, s. 147-168, Ankara: Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Yıldız Esas Evrakı. No: 71/5, 25, 42. 188Sosyoloji Dergisi, 2013/1, 3. Dizi, 26. Sayı Başgil, A. F. (1946). Hukukun ana mesele ve müesseseleri. İstanbul: İsmail Akgün Matbaası. Baykal, B. S. (1960). Birinci Meşrutiyete dair belgeler. Belleten, 24 (96), 601–636. Berkes, N. (2005). Türkiye'de çağdaşlaşma. (7. bs.). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. Karal, E. Z. (1995). Osmanlı Tarihi, VIII. (4. bs.). Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. Kaya, S. K. (1991). 1876 Kanun-i Esasi'sinin hazırlanması ve Meclis-i Mebusan'ın toplanması, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara. Kili, S. (1982). Türk anayasaları. İstanbul: Tekin Yayınları. Kili, S. ve Gözübüyük, Ş. (1985). Türk anayasa metinleri: Sened-i İttifaktan günü-müze. İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları. Mahmud Celaleddin Paşa. (1983). Mir'ât-ı hakîkat: Tarihi gerçeklerin aynası I-III. İ. Miroğlu (Haz.). İstanbul: Berekat Yayınları. (Orijinal çalışmanın basım tarihi: 1326). Tanör, B. (2002). Osmanlı-Türk anayasal gelişmeleri, (8. bs.). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. Toprak, S. V. (2001). Birinci Meşrutiyetin ilanı meselesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul. Us, H. T. (1940). Meclis-i Mebusan: 1293/1877. İstanbul: Vakit Gazetesi Matbaası. Seydi Vakkas Toprak Yrd. Doç. Dr., Adıyaman Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, seyditoprak@ gmail.com **http://www.journals.istanbul.edu.tr/** Sosyoloji Dergisi, 3. Dizi, 26. Sayı, 2013/1, 171-192
PFDK'dan Burak Yılmaz'a 2 Maç Ceza
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu, Elazığspor maçında hakeme küfrettiği gerekçesiyle oyundan atılan Burak Yılmaz'a 2 maç ceza ve 26 bin TL para cezası verdi. Türkiye Kupası'nda oynanan Elazığspor-Galatasaray maçında direkt kırmızı kartla oyundan atılan Burak Yılmaz'ın hakeme, 'Salağa yatma' dediği iddia edilmişti. İşte PFDK kararları; Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun 28.01.2014 tarih ve 55 sayılı toplantısında almış olduğu kararlar aşağıda belirtilmiştir. 1- BURSASPOR Kulübünün, 22.01.2014 tarihinde oynanan BURSASPOR - ESKİŞEHİRSPOR Ziraat Türkiye Kupası müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle takdiren 40.000. -TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, 2- ESKİŞEHİRSPOR Kulübünün, 22.01.2014 tarihinde oynanan BURSASPOR - ESKİŞEHİRSPOR Ziraat Türkiye Kupası müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 10.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, Aynı müsabakada ESKİŞEHİRSPOR Kulübünün, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle takdiren 40.000. -TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, Cezaların birleştirilmesi suretiyle ESKİŞEHİRSPOR Kulübünün, toplam 50.000. -TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, 3- SANICA BORU ELAZIĞSPOR Kulübünün, 22.01.2014 tarihinde oynanan SANICA BORU ELAZIĞSPOR - GALATASARAY A.Ş. Ziraat Türkiye Kupası müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 10.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, Aynı müsabakada SANICA BORU ELAZIĞSPOR Kulübünün, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle takdiren 40.000. -TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, Cezaların birleştirilmesi suretiyle SANICA BORU ELAZIĞSPOR Kulübünün, toplam 50.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, 4- GALATASARAY A.Ş.'nin, 22.01.2014 tarihinde oynanan SANICA BORU ELAZIĞSPOR - GALATASARAY A.Ş. Ziraat Türkiye Kupası müsabakasında, basın toplantısına müsabakada oynamış 2. futbolcu katılımının sağlanmamasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle takdiren 10.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, Aynı müsabakada GALATASARAY A.Ş.'nin, taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle takdiren 40.000. -TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına,Cezaların birleştirilmesi suretiyle GALATASARAY A.Ş.'nin, toplam 50.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, Aynı müsabakada GALATASARAY A.Ş. sporcusu BURAK YILMAZ'ın, ihraç öncesi ve sonrası müsabaka hakemine yönelik sportmenliğe aykırı hareketi takdiren 2 RESMİ MÜSABAKADAN MEN ve 26.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına, Karar verilmiştir.Skorer
Reklam
Beşiktaş'a Tahkim'den Müjde!
Tahkim Kurulu, Kasımpaşa – Beşiktaş maçının TFF Yönetim Kurulu tarafından tekrarlanmasına ilişkin verdiği kararı onadı.Ligin ilk yarısında Kasımpaşa Recep Tayyip Erdoğan Stadı’nda oynanan ve Kasımpaşalı futbolcu Donk’un sahaya giren ikinci topu Hugo Almeida’nın ayağındaki topa doğru fırlatması sonrası başlayan tartışmada nihai karar geldi. TFF Yönetim Kurulu’nun, Barış Şimşek’in penaltı kararına hükmetmeyip Donk’a kırmızı kart göstermemesi sebebiyle kural hatası yaptığı yönünde aldığı karar, Tahmin Kurulu’nca onandı. Maçın tekrarının ne zaman oynanacağına Futbol Federasyonu önümüzdeki günlerde karar verecek.ZETE
Sergen Yalçın Yekta'yı İstiyor
Transfer çalışmalarını sürdüren Gaziantepspor, Galatasaray'dan ayrılmak üzere olan Yekta Kurtuluş'u transfer etmek istiyor. Daha önce yapılan görüşmelerde Yiğit Gökoğlan için prensip anlaşmasına varan kırmızı-siyahlıların, Sergen Yalçın’ın önerisiyle bu oyuncuyu almaktan vazgeçtiği ileri sürüldü. Böylece bir haftadan bu yana tartışmalara konu olan Bruma ve Yiğit Gökoğlan transferine yeni bir boyut kazandırıldı. YEKTA İLE GÖRÜŞÜLÜYOR Kulübe yakın çevrelerden alınan bilgiye göre Sergen Yalçın’ın Yekta’yı istediği ve yönetimin harekete geçerek anlaşmak istediği belirtildi. Yekta’ya teklif götürdüğü belirtilen yönetimin büyük ölçüde anlaşmaya yakın olduğu ve Yiğit yerine bu futbolcuya imza attıracağı ifade edildi.Eurosport
Hollande'dan Erçetin'e Sanat ve Edebiyat Nişanı
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Candan Erçetin'e edebiyat ve sanat nişanı verdi. Hollande, Cumhurbaşkanı Gül'ün onuruna verdiği yemekte şarkılarını dinlediği Erçetin'e iltifatta bulundu ve nişanı taktıktan sonra da Erçetin'i öptü. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, ziyareti kapsamında Galatasaray Üniversitesini ziyaret etti. Hollande, burada Aydın Doğan Oditoryumu'nda 'Bilim ve Yüksek Öğretim Alanında İşbirliği' başlıklı bir konuşma yaptı, davetlilere ve öğrencilere hitap eden Hollande, Galatasaray Üniversitesi'nin Fransız-Türk dostluğunun sembolü olduğunu dile getirerek, 'Buraya gelmek zorundayım diye gelmiyorum, paylaşılmış bir mutluluk olduğu için geliyorum. Galatasaray, Türkiye'nin elitlerini yetiştiriyor. Sizin sayenizde önemli siyasetçiler, iş adamları, entellektüeller ve gazeteciler Fransızca konuşuyor' diye konuştu. 'Candan Erçetin'e iltifak' Konuşmasının ardından Candan Erçetin'e sanat ve edebiyat nişanı sunan Hollande, 'Dün Candan Erçetin, Cumhurbaşkanı Gül'ün yemeğinde şarkı söyledi. İki şarkı vardı herkesin bildiği, sözleri değilse de müziği bilinen şarkılar. Onun aracılığıyla lise ve üniversiteye selam vermek istiyorum. Artık Türkiye'de kiminle karşılaşırsam 'Siz de mi Galatasaray'dansınız?' diye soracağım ve belki de bana bir şarkı söyleyecek' dedi. Erçetin'e 'edebiyat ve sanat nişanı' Fransa Cumhurbaşkanı Hollande'dan 'edebiyat ve sanat' nişanı alan Candan Erçetin de yaptığı konuşmada, ailesinden aldığı terbiye ve eğitimden sonra, hayatına büyük değer katanın Galatasaray Lisesinde aldığı terbiye ve eğitim olduğunu belirterek, 'Kütüphaneci babam ve Cumhuriyet kadını annemi yakın zamanlarda kaybettim. Ama ne mutlu ki Galatasaray ailem hep yanımda' dedi.Türk edebiyatını ve müziğini babasından, Türk kültürünü ve geleneklerini annesinden öğrendiğini dile getiren Erçetin, Galatasaray Lisesi'nde eğitimini aldığı Fransız dilinin 11 yaşından itibaren sanatıyla, edebiyatıyla bir kültürü tanımasını, sevmesini ve Fransızca şarkılar söylemekten keyif almasını sağladığını anlattı. Erçetin, 'Her iki kültürden de payımı almak beni daha farklı, daha renkli ve daha mutlu bir insan yaptı' ifadesini kullandı. Erçetin, 'Türk ve Fransız devletlerinin birlikte yeşerttiği Galatasaray Üniversitesinde bugün takdim edilen bu nişanı, bana Fransızca, edebiyat ve müzik öğreten ve üzerimde emeği olan bütün öğretmenlerim adına mutlulukla kabul ediyorum' diye konuştu.Cnntürk
Reklam
Beşiktaş Olimpiyat Stadı'nda Karar Kıldı
Beşiktaş Kulübü Yönetim Kurulu, Kayseri Erciyesspor maçını, Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynama kararı aldı.Beşiktaş Kulübü Genel Sekreteri Metin Albayrak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dün akşam gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısında konuyu detaylı bir şekilde değerlendirdiklerini belirterek, şunları söyledi: ' Olimpiyat Stadı'nın en doğru tercih olduğu konusunda karar aldık. Takımımız, Kayseri Erciyesspor maçına Atatürk Olimpiyat Stadı'nda çıkacak. Yönetimimiz, İl Güvenlik Kurulu ile gereken görüşmeleri ve çalışmaları yaptı. Stadın turnikeleri ve dış güvenliği ile ilgili işaret edilen tüm zaafları giderdik.' Transfer çalışmaları ile ilgili de bilgi veren Albayrak, 'Son güne kadar çalışmalarımız devam edecek. Transfer komitesindeki arkadaşlarımız titizlikle çalışıyor. Amacımız Beşiktaş'a en fazla katkı sağlayacak oyuncuyu Türkiye'ye getirmek' diye konuştu. AA
Amrabat'ın İsyanı: "Kurban Oldum"
Sezonun geri kalanında Malaga forması giymesi beklenen Galatasaray'ın Faslı oyuncusu Nordin Amrabat, Hollanda basınına açıklamalar yaptı. 'Yarın Malaga'ya gideceğim ve sözleşme imzalayacağım' diyen 26 yaşındaki kanat oyuncusu, transfer süreciyle ilgili bilgi verdi. Amrabat, 'Malaga benim durumumu biliyordu ve birçok kulüp gibi beni transfer etmeye gönüllü oldu. Ben de burayı tercih ettim. Malaga halen cazip bir kulüp ve İspanya Ligi'nde güçlü bir rekabet var. Emin olmak için Mounir El Hamdaoui'yi aradım. Mounir ile birlikte Fas Milli Takımı'nda birlikte oynadım ve bana risk almamı tavsiye etti' dedi. Malaga'nın kendisini satın alma opsiyonuyla kiralamadığının altını çizen Faslı oyuncu, 'Galatasaray ile 2017'nin ortalarına kadar olan sözleşmeme sadık kalacağım. Başarılı olmak istiyorum ve yazın İstanbul'a döneceğim' dedi. Amrabat, 'Başkan ve teknik direktör Roberto Mancini, bana inandıklarını söylediler. Takım arkadaşlarım Didier Drogba ve Wesley Sneijder de beni takdir ettiklerini sıklıkla dile getirdiler. Juventus maçıyla beraber Şampiyonlar Ligi'ndeki tüm maçlarda oynamış oldum. Türkiye Ligi'nde ise; yabancı kuralının kurbanı oldum. 6 yabancıya izin veriliyor' dedi. Amrabat son olarak, Malaga'da elinden gelenin en iyisini yapmak istediğini dile getirdi ve 'Amrabat'ın halen oyunda olduğunu göstermeye çalışacağım' dedi.AJANSSPOR
Emenike'den Kötü Haber!
Fenerbahçe'nin Nijeryalı golcüsü Emmanuel Emenike, Fenerbahçe Konyaspor maçında sağ arka adalesinde ağrı hissetti ve oyundan çıkmak istedi.Sakatlığı nedeniyle maçın son dakikalarında kenara gelen oyuncunun sağlık durumuyla ilgili Fenerbahçe Kulübü'nden yapılan açıklama şöyle: 'Kulüp doktorumuz Doç. Dr. Burak Kunduracıoğlu tarafından yapılan muayenesinde ve Göztepe Medikal Park hastanesinde çekilen uyluk MR'in da bacak üst arka adale grubunda biceps femoris kasında grade 2 kısmi yırtık tespit edildi. Tedavisine başlanıldı. 3 hafta sonra dönmesi bekleniyor.'
Reklam
Kupada 4. Hafta Maçları Yarın
Ziraat Türkiye Kupası'nda 4. hafta maçları yarın ve 30 Ocak Perşembe günü oynanacak.Futbolda Ziraat Türkiye Kupası'nda A ve B gruplarında 4. hafta maçları yarın ve 30 Ocak Perşembe günü oynanacak. Ziraat Türkiye Kupası'nda 4. hafta maçlarının programı ve gruplarda puan durumu şöyle: A Grubu: Yarın: 17.00 Eskişehirspor-Bursaspor (Eskişehir Atatürk) 30 Ocak Perşembe: 19.00 Akhisar Belediyespor-Sivasspor (Manisa 19 Mayıs) B Grubu: Yarın: 13.30 Tokatspor-Medical Park Antalyaspor (Gaziosmanpaşa) 20.00 Galatasaray-Elazığspor (Türk Telekom Arena) AA
'Asıl Şike Semih Transferi'
Spor basınının önemli isimlerinden Hıncal Uluç, son günlerde çok konuşulan konular hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Sabah.com.tr’de yayınlanan ”90 Saniye” programına konuşan Uluç, çarpıcı ifadeler kullandı. Hıncal Uluç, Fenerbahçe yönetiminin Galatasaray’ın Bruma’yı Gaziantep’e kiralaması hakkında yaptığı açıklamaları sert dille eleştirirken, Fenerbahçe’nin Semih Şentürk transferi konusunda ”Şike” yaptığını söyledi. Uluç, TFF’yi de sert dille eleştirirken, bu transfere göz yumduklarını dile getirdi. İşte Hıncal Uluç’un çok konuşulacak açıklamaları ”Bu iş Galatasaray’dan çıkıyor lafını son edecek kişi herhangi bir Fenerbahçeli’dir. Bırakın başkanvekili, sokaktaki Fenerbahçeli’nin dahi böyle bir laf etmeye hakkı yok. Abdullah Kiğılı yakın dostum, birileri onu gaza getiriyor galiba. Çok öteye gitmeye gerek yok. Başkanı hapse giren, adı şikelerle anılmalarından söz etmiyorum. Fenerbahçe bu dönemde Semih Şentürk’ü Antalya’ya verdi. Semih’in sözleşmesinde şöyle bir madde var; ‘Fenerbahçe’ye karşı oynayamaz.’ Bu bir şikedir. Sen Antalyaspor’a veriyorsun ve diyorsun ki, bu ikinci yarıda benim rakiplerim G.Saray, Beşiktaş, Sivas’a karşı oynayabilir ama bana karşı oynayamaz. Bundan iyi şike olur mu? Ve TFF denen kurul sözleşmeye ses çıkartmıyor, bu şikedir demiyor. Bunu yapan Fenerbahçe’nin ikinci başkanı şuna itiraz ediyor. G.Saray Yiğit’i satmaya çalışıyor. Gaziantep talip oldu. Bir transferin bedeli olur. G.Saray diyor ki, ‘Ben Brezilya’dan sol bek aldım ama lisans çıkaramıyorum. Buna karşı sezonu kapayan bir oyuncum var. TFF’ye dondurma teklifi yaptık. TFF her nedense bunu kabul etmedi. Bu ‘her nedense’nin cevabını biliyorum ben… Bu federasyon Fenerbahçe’nin emrinde olup, Galatasaray düşmanı. 6 + 0′ı sürdürmesinin sebebi 17 kulüp ‘hayır’ demişken, Aziz Yıldırım ‘evet’ dedi diye, 6+0 sürüyor. Türkiye Futbol Direktörü de buna karşıyım dediği halde… Yıldırım Demirören ve arkadaşları Aziz Yıldırım’ın emrindeler hala. O yüzden Bruma’nın dondurma teklifini reddetti. Ne yapacak Galatasaray? G.Antep’e diyor ki, ‘Sen Yiğit’e talipsin. Kabul ediyorum. Senin kontenjanında açık var, Bruma’yı da beraber kiralamış ol.’ Sevgili Abdullah Kiğılı söylesin neresi etik değil? Semih’in Fenerbahçe’ye karşı oynamayacağı sözleşmeye yazılırken etik de, ayağı kırık bir oyuncunun Yiğit için talepte bulunan bir kulübe gitmesi mi etik değil? Bu iki takımın da lehine… Fenerbahçe’ye olup biten ne, onlara ne? Etik değilmiş… Fenerbahçe’nin etik bir şeyini göstersinler bana ki, ben de Fenerbahçe Başkanvekilinin konuşma hakkı olduğunu savunayım.”
Reklam
Galatasaray'dan Fenerbahçe'ye Dev Çalım!
Transferde hareketli saatler yaşayan Galatasaray, Fenerbahçe'nin de istediği genç yıldız adayını kadrosuna katmaya hazırlanıyor. Devre arası transfer döneminde geleceğe yönelik transferler yapan Galatasaray bunlara bir yenisini daha eklemek üzere. Galatasaray Aralık ayında denemeye aldığı genç yetenek Lucas Ontivero ile sözleşme imzalamaya hazırlanıyor. Dün İtalya basınında Calciomercato internet sitesinde özel haber olarak belirtilen transfer gelişmesinde Galatasaray'ın oyuncunun menajeri Juan Manuel Arandilla'yı İstanbul'a davet ettiği belirtilmişti. Menajer Arandilla İstanbul'a gelmeden İtalya basınına açıklamalarda bulundu. Arandilla, 'oyuncum Ontivero çok yetenekli bir oyuncu ve onun ileride çok iyi yerlere geleceğini düşünüyorum oyun tarzıyla taraftarları heyecanlandırabilecek bir futbolcu. Galatasaray'ın dışında bizi Fenerbahçe'den ve Rubin Kazan'dan aradılar. Ancak biz Galatasaray'a Ontivero için söz vermiştik ve görüşmelerin sonucunda oyuncum Galatasaray'a imza atacak' dedi. Ayrca Arandilla Mancini'ye de ayrı bir parantez açarak, Mancini çok iyi bir teknik direktör oyuncu bilgisi yüksek ve piyasaya hakim biri Ontivero'yu istediğini biliyorum' diyerek oyuncunun transferinde İtalyan hocanın etkisini ortaya koydu. İstanbul'a geliyor Ayrıca menajeriyle birlikte İstanbul'a doğru yola çıkan Ontivero bindiği uçaktan twitter aracılığıyla bir de resim paylaştı. Galatasaray yönetiminin Mancini'nin talimatı doğrultusunda oyuncuyla 5 yıllık sözleşme imzalayacağı ve oyuncunun başka bir takıma kiralık verileceği aktarılıyor. Eurosport
F.Bahçeli Taraftarlara Gözaltı
Fenerbahçe - Konyaspor maçı sonrası aralarında Fenerbahçeliler Derneği Başkanı İlyas Bulcay'ın da olduğu bir grup taraftar gözaltına alındı. Stadyum'daki polis ofisine götürülen Bulcay daha sonra serbest bırakılırken gözaltına alınan 7 taraftar ise karakola götürüldü. Karakola götürülen taraftarların siyasi içerikli tezahürat yaptıkları için gözaltına alındığı iddia edildi. Polis otobüsünde bekletilirken telefon ile ulaştığımız İlyas Bulcay şu ifadeleri kullandı: 'Dün taraftar gruplarını toplayıp küfür ve siyasi slogan atılmaması için bizzat uğraştım. Zorlukla ikna ettim hepsini. Bugün avukat olmama rağmen gözaltına alındım. Tek yaptığım polise neden gözaltı yaptıklarını sormaktı. Bana sen de gel dediler. Ben küfrü önlemeye çalışırken bu yapılanları anlamakta zorluk çekiyorum.'Hürriyet
Fenerbahçeliler Derneği Başkanı Gözaltında!
Fenerbahçeliler Derneği Başkanı Av. İlyas Bulcay, Konyaspor maçı sonrasında gözaltına alındı.Fenerbahçeliler Derneği Başkanı Av. İlyas Bulcay, Spor Toto Süper Lig'de bugün oynanan Fenerbahçe - Torku Konyaspor maçı sonrasında sebebi henüz belli olmayan bir nedenle gözaltına alındı. Dernek üyeleri yaptıkları açıklamada, 'Hiçbir şey anlamadık. Maç çıkışı İlyas Başkanı gözaltına aldılar. Sebebini sorduğumuzda ise eski görüntülerinden kaynaklanıyor dediler, o kadar' ifadesini kullandı.Fanatik
Reklam