Görüş Bildir
'La Liga' Dünyanın En Güçlüsü
La Liga, Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu tarafından '2013 yılının en güçlü futbol ligi' seçildi. İspanya Birinci Futbol Ligi (La Liga), Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu (IFFHS) tarafından '2013 yılının en güçlü futbol ligi' seçildi. IFFHS'nin internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, Real Madrid, Barcelona ve Türk milli futbolcu Arda Turan'ın da forma giydiği Atletico Madrid'in geçen yıl gösterdiği üstün performans sayesinde La Liga, 2010, 2011 ve 2012'nin ardından bir kez daha 'dünyanın en güçlü futbol ligi' oldu. IFFHS'nin, dünyadaki 125 birinci futbol liginde mücadele eden kulüplerin, 1 Ocak-31 Aralık 2013 dönemindeki ulusal, kıtaiçi ve uluslararası karşılaşmalarda sergilediği performansını göz önünde bulundurularak yaptığı değerlendirmede, 1155 toplayan La Liga, 1128 puanlı İngiltere Premier Ligi ve 1056 puanlı Almanya Birinci Futbol Ligi'ni (Bundesliga) geride bıraktı. Geçen yıl 5. sırada yer alan İngiltere Premier Ligi ile 2. sırada bulunan Brezilya Birinci Futbol Ligi 2013 değerlendirmesinde yer değiştirdi. Türkiye'deki en üst futbol ligi Spor Toto Süper Lig ise 683,5 puan toplayarak, 2012 yılına göre 2 sıra atladı ve 'dünyanın en güçlü 13. futbol ligi' unvanını aldı. Rusya Premier Ligi (19. sıradan 8'inciliğe), Kolombiya Birinci Futbol Ligi (Primera A) (21. sıradan 9'unculuğa) ve İsviçre Süper Ligi'nin (23. sıradan 12'inciliğe) sıralamadaki yükselişi dikkati çekti. Geçen yıl listenin 8. basamağında bulunan Hollanda Birinci Futbol Ligi (Eredivisie) ise 13 sıra gerileyerek 21. sırada yer aldı.Eurosport
Burak'tan Riera'ya Veda Mesajı!
Galatasaray'ın golcü futbolcusu Burak Yılmaz takımdan ayrılacak olan Albert Riera'ya Twitter'dan veda mesajı yolladı. Galatasaray'ın golcü ismi Burak Yılmaz, sözleşmesi fesh edilen İspanyol futbolcu Albert Riera'ya sosyal medya aracılığıyla veda etti. Burak Yılmaz resmi twitter hesabından Riera'ya 'her şey için teşekkürler' dedi ve Riera'nın bir resmini paylaştı.Eurosport
Galatasaray'dan Ev Fiyatına Loca!
Galatasaray Sportif A.Ş., loca, vip, ve koltuk gelirlerinin değerleme raporunun özetini Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda açıkladıGalatasaray Sportif A.Ş., bazı loca ve VIP gelirlerin kulübe iade edilmesi kararı nedeniyle loca, vip, ve koltuk gelirlerinin değerlemesini yeniden yaptırarak değerleme raporunun özetini Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda açıkladı. Oldukça ayrıntılı şekilde hesaplamaların yapıldığı değerleme raporunda yapılan bir projeksiyon ise dudak uçuklattı. Türk Telekom Arena loca fiyatlarının sezonluk olarak 2013/2014 sezonu için ortalama 92 bin 150 dolar olacağı hesaplanırken, 2030 yılına kadarki 16 yıllık periyotta bu rakamın ortalama 98 bin 402 dolar olması öngörülüyor. Yani ilerleyen yıllarda bu ortalamanın tutması için loca fiyatlarının 100 bin doların üzerine çıkması gerekiyor.Dolar kurunun 1.80'lerde olduğu dönemde yapılan ilk hesaplamalardan bugüne, dolar kurunda yaşanan müthiş artış da düşünüldüğünde Galatasaray maçlarını Türk Telekom Arena locasından izlemenin maliyeti hem dolar kurundaki başdöndüren artıştan hem deloca fiyatlarına her yıl yapılması planlanan zamdan duble katlanacak. Bugünkü kurla Türk Telekom Arena locasında bir sezon Galatasaray maçlarını izlemenin bedeli 226 bin liranın üzerine çıkacak. Bu da İstanbul'da ortalama bir semtte 2+1 ev bedeline, hatta bazı semtlerde 3+1 ev fiyatına denk düşecek bir maliyet oluşturuyor. (Paralimani.com)
Kasımpaşa, TFF'yi Topa Tuttu!
Kasımpaşa Kulübü Başkan Vekili Hasan Hilmi Öksüz, TFF Yönetim Kurulu tarafından verilen karar sonrasında sert bir açıklama yaptı.Kasımpaşa Kulübü Başkan Vekili Hasan Hilmi Öksüz, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Yönetim Kurulu tarafından Kasımpaşa-Beşiktaş maçının tekrar edilmesi yönünde alınan kararın Tahkim Kurulu’nca onanmasına sert tepki gösterdi. Hasan Hilmi Öksüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kulüp olarak bu konuda çok fazla şey söyleme niyetinde olmadıklarını ancak kendi kanaatinin olumlu olmadığını vurguladı. Tahkim Kurulu’nu TFF’nin noteri gibi çalışmakla suçlayan Öksüz, “Bu kurul, Tahkim Kurulu gibi değil, TFF’nin noteri vazifesini görüyor. TFF’den ne geliyorsa onaylıyorlar. Hukuk içinde verilen savunmalara göre karar almıyorlar. Kulübümüze gönderilen açıklama, sadece TFF’nin verdiği kararın uygun olduğunu ve talebimizin reddedildiğini içeriyor” dedi. Kulüp olarak Tahkim Kurulu’na gönderdikleri itiraz dosyasının, uluslararası spor mahkemelerinde alınan kararlardan ve görüşlerden oluşan bir savunma içerdiğini dile getiren Öksüz, “Bize hiçbir gerekçeli karar verilmiyor. Savunmamızda ne tip eksiklikler olduğuyla ilgili, TFF kararının ne yönden hukuka daha uygun olduğu şeklinde hiçbir bilgilendirme yok. Böyle olmayınca da noter durumuna düşüyorlar. Hukuk muhakemeleri içinde çalışmayan bir kuruldan da ancak böyle bir karar beklenir” ifadelerini kullandı. “FUTBOL ADINA ACINACAK BİR DURUMUMUZ VAR” Alınan kararlarla ilgili olarak, “Futbol adına acınacak bir durumumuz var” değerlendirmesinde bulunan Hasan Hilmi Öksüz, şunları söyledi: “Hakem verdiği kararda ısrarlı. Merkez Hakem Kurulu verdiği kararda ısrarlı. TFF ise hiçbir gerekçe göstermeksizin, en üst kurum olduğunu söyleyerek maçın tekrar edilmesine karar veriyor. Biz şimdi bunun nesini tartışalım. Bunu Türk futbol kamuoyunun tartışması lazım. Hukuk adına iyi bir iş mi yapıyorlar? Öyleyse gerekçeli bir karar yayınlayarak, bizim dosyamızın eksikleri, TFF’nin kararının doğruları aktarılmalı. Mevcut durum kesinlikle bir muhakeme usulü, hakkaniyet usulü değildir. Bizde, ‘Körler sağırlar, bir birini ağırlar’ diye bir atasözü vardır. Türk futbolunun geleceği adına bundan sonra alınacak kararlara nasıl güvenilir bilemiyorum.” “KONUYU FIFA VE UEFA’YLA PAYLAŞABİLİRİZ” Öksüz, Kasımpaşa-Beşiktaş maçıyla ilgili TFF’nin hukuk kurullarının aldığı kararı, FIFA ile UEFA’yla paylaşma istekleri olduğunu vurguladı. Bu fikrin kendisine ait olduğunu ve yönetim kurulunda gündeme getireceğini söyleyen Öksüz, “Elimizdeki bu savunma dosyasını tüm detaylarıyla, güçlendirerek FIFA ve UEFA’ya bilgi amaçlı vermek istiyorum. TFF’nin nasıl bir karar aldığının ve bizim rahatsızlığımızın bilinmesi adına bunu yapmalıyız. Eğer yönetim kurulu olarak da uygun görürsek, böyle bir yola başvuracağız” şeklinde konuştu. “BEŞİKTAŞ’IN YENİ BAŞKANINI BASKISI, ESKİ BAŞKANINI ETKİLEDİ” Hasan Hilmi Öksüz, alınan kararla ilgili olarak Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman ve siyah-beyazlı kulübün eski başkanı olan TFF Başkanı Yıldırım Demirören’i eleştirdi. “Beşiktaş’ın yeni başkanının yaptığı baskılar, kulübün eski başkanını etkiledi ve böyle bir karar çıktı. Kendilerine hayırlı olsun” ifadelerini kullanan Öksüz, “Şimdi alınan karar doğrultusunda çıkıp maçımızı tekrar oynayacağız. Futbol sahada oynanıyor ama sahada kazandığınız hakkınız, masada değiştiriliyor. Almanya’da hakemin kale dışından filelere giren top için gol kararı vermesinde dahi federasyon hakeme destek verdi ve farklı bir uygulamaya gitmedi. Bizim federasyonumuzun uygulaması ise ortada” diyerek sözlerini tamamladı.
Dopingli Sporcular Listesinde 32 Türk!
Uluslararası Atletizm Federasyonu, son dönemde doping nedeniyle ceza alan atletlerin isimlerini yayımladı.Uluslararası Atletizm Federasyonu (IAAF), son dönemde doping nedeniyle ceza alan sporcuların listesini yayımladı.IAAF'nin resmi internet sitesinde yayımlanan listede, 16 Hintli, 6 Brezilyalı, 4 Fransız, 2 İspanyol, 2 Belaruslu, 2 İtalyan, 2'şer Ukraynalı ile Almanya, Rusya, ABD, Çin, Portekiz, Belçika, Avustralya, Gürcistan, Etiyopya,Nijerya, Afganistan'dan sporcuların yanı sıra 32 Türk atletin ismi de yer aldı.Nijerya asıllı KKTC'li sprinter Adewummi Bamhihiybin de listede Türk sporcularla birlikte yazıldı. Bursa'daki üniversitelerarası bir müsabakada alınan numunesinde yasaklı madde tespit edilen Bamhihiybin'a 2 yıl men cezası verildiği bildirildi.Türkiye Atletizm Federasyonu (TAF) Disiplin Kurulu tarafından doping yaptıkları gerekçesiyle müsabakalardan men edilen ve IAAF'ın bülteninde isimleri geçen Türk atletler şöyle:'Hasan Birinci, Kıvılcım Kaya Salman, Semra Türk Akdoğan, Büşra Baş, Çağdaş Arslan, Emel Güngör, Ümmühani Karaçadır, Özge Kurteş, OğuzhanDemir, Kaan Şencan, Batuhan Buğra Eruygun, İsa Can, Emrah Altunkalem, Dilek Esmer, Tuğçe Şahutoğlu, Elif Yıldırım, Serdar Tamaç, Ebru Yurddaş, Cansu Korur, Furkan Şen, Urfan Özolan, Serhat Soyer, Simge Olçun, Serkan Lapçin, Burak Demir, Eşref Apak, Umut Aday, Fatih Eryıldırım, Esen Kızıldağ Kale, Narin Sağlam, Pınar Saka, Gülsüm Özdemir Güneş.'Sporx
Felsefenin Merkezi Lahm
Barcelona ile yarattığı sistemle topa hükmetmeyi bir sanat haline getiren Pep Guardiola, bu yöntemini yeni takımı Bayern Münih’te de kusursuz bir şekilde uygulamaya devam ediyor. Katalan ekibinde oyunun merkezini Xavi oluştururken, Bayern Münih’te ise bu isim Philipp Lahm oldu. Bayern Münih’e geldiği gün “çalıştığım en zeki oyuncu” yakıştırmaları yaptığı Lahm, Guardiola’nın felsefesinde takımın merkezinde yer alıyor.Çalıştırdığı her futbolcudan farklı kimlikler çıkarmasıyla bilinen Guardiola, takımın sağ ve sol bekinde uzun yıllar görev yapan Lahm’ı orta sahaya çekerek modern “Tiki Taka’nın” merkezinde yer verdi. Sosyal medyada ortaya çıkan bu ilginç görüntü ise 9 farklı üçgenin ortasında yer alan Lahm’ın, Guardiola için ne denli önemli olduğunun önemli bir kanıtı oldu. NOT Fotoğraf Twitter’dan alınmıştır…. Hürriyet
Reklam
Önder Özen'e Fikret Orman Garantisi
Beşiktaş'ta yaşanan transfer skandallarının ardından Önder Özen'in konudan duyduğu rahatsızlık arttı. Devreye ise Fikret Orman girdi. Beşiktaş'ın devre arasında yaşadığı transfer skandalları en fazla Önder Özen'i etkiledi. KAP'a bildirilen futbolcuların bile alınamaması hatta görüşmelere başlandığı ifade edilen futbolcuların takımlarının konudan haberdar bile olmadıklarını açıklamaları, siyah beyazlı camiayı şoke etmişti. Yaşanan bu gelişmelerin ardından Önder Özen konuyu Fikret Orman'a taşıdı. Transferde yaşanan sıkıntıların ardından Fikret Orman'la görüşen Özen, istifa noktasına kadar geldi. Önder Özen çok sinirli Önder Özen'in Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ile yaptığı görüşmede oldukça sinirli ve gergin olduğu ifade edildi. Transferi içim görüşülen futbolcular adına neredeyse tüm yöneticilerin farklı medya kuruluşlarına görüş bildirmesi, Önder Özen'in en büyük sıkıntısı. Ayrıca teknik heyetin ve kendisinin haberi olmadan menajerler ve futbolcularla görüşülmesi de Önder Özen'i oldukça zor durumda bıraktı. Taraftarların transferlerden kendisini sorumlu tutması ayrıca kamuoyunun önünde zor bir durumda kalması Önder Özen'in gelecek planlarını da gözden geçirmesine sebep oldu. İstifası kabul edilmedi Tüm bu durumları başkan Orman ile paylaşan Önder Özen, medyada yer alan transfer spekülasyonlarının azalmasını istedi. Amerika Birleşik Devletleri'nden dönen Fikret Orman, konuyu çok hızlı bir şekilde değerlendirdi. Başkan Orman, Önder Özen'e garanti verdi ve istifasının kesinlikle kabul edilemez olduğunu ifade etti. Yöneticilerin de zaten son karışılık sonrası kenara çekildiğini, oluşan durumun farkında olduklarını ifade etti. Stadyum bitene kadar büyük bütçeli transferden kaçınacaklarını yineleyen Fikret Orman, gelecekte de Önder Özen'le başarılar yakalanacağını, teknik ekibin de bozulmayacağının garantisini verdiği belirtildi. Artık açıklama yok Transfer döneminini bitimine kısa bir süre kala hala oyuncu alamadıklarını, ortaya atılan isimlerin de piyasayı yükselttiğini ifade eden Önder Özen, Fikret Orman'dan da açıklama garantisi aldı. Artık çok gerekli olmadıkça yöneticiler medya önünde transfer ile iligli konuşmayacaklar. Beşiktaş için devre arasında 10'dan fazla yabancı oyuncu ismi ortaya atıldı. Resmen görüşüldüğü ifade edilen futbolcuların hiçbiri de imza atmadı. Ahmet Kavalcı toplantıda yok Fikret Orman'ın Önder Özen ve Bilic ile yaptığı toplantıya Ahmet Nur Çebi ile Ahmet Kavalcı'yı davet etmemesi, yönetim arasında da tedirginliğe sebep oldu. Ayrıca Kavalcı'nın durumdan oldukça sıkıntı duyduğu, kendisini arayan basın mensuplarına da transferlerle ilgili açıklama yapmayacağını ifade ettiği belirtildi. Bu arada Fikret Orman'ın İbrahim Toraman'ın affedilmesini istediği, Önder Özen ve Bilic'in de karşı görüşte olduklarını ifade ettiği bildirildi.Eurosport
İşte Transfere En Çok Para Harcayan Ülkeler
FIFA tarafından açıklanan global raporlara göre İngiliz kulüpleri yabancı transfere en çok para yatıran kulüpler oldu. 2013 yılı esas alınarak yapılan listede İngilizler 913 milyon Dolar yabancı transferine bonservis ödemişler. Bu 913 milyon dolarlık bonservis bedeli 2012 yılının tam yüzde 51 fazlası.  Türk takımlarının da 2013 yılında ödedikleri 163 milyon dolarla listede sekizinci olarak Avrupa futbolunda söz sahibi olan Portekiz, Hollanda,Belçika ve İsviçre takımlarını geride bıraktı. Türk takımları 2013'te yabancı oyunculara 163 milyon dolar ödeyerek 2012 yılına göre tam yüzde 50 fazla harcama yapmış. Listedeki sıçrama yaparak üçüncü sıraya çıkan ülke ise bu sene takımları olan PSG ve Monaco'nun yaptığı astronomik transferlerle Fransa oldu. Fransız takımları 2012 senesine göre yabancı transferine yüzde 74 artışla 2013'te 420 milyon dolar harcamışlar. Öte yandan FIFA yaptığı aynı araştırmada oyuncularını satarak en çok para kazanan ülkeleri de açıkladı. O listede ise 2012 yılına göre kazancı yüzde 166 artan İspanyollar birinci oldu. Listedeki sürpriz ülke ise 2012 yılına göre yüzde 379 artışla 168 milyon dolar kazanan Ukrayna oldu. TRANSFERE EN ÇOK BONSERVİS ÖDEYEN ÜLKELER 1- İngiltere 913 (+51) 2- İtalya 475(+120) 3- Fransa 420(+74) 4- İspanya 319(+78) 5- Almanya 239(+1) 6- Rusya 214(-33) 7- Ukrayna 193(+168) 8- Türkiye 163(+50) 9- Portekiz 104(+21) 10- Galler 100(+96) OYUNCU SATARAK TRANSFER GELİRİ SAĞLAYAN ÜLKELER 1- İspanya 565 (+166) 2- İtalya 436 (+47) 3- Portekiz 323 (+42) 4- Brezilya 312 (+34) 5- İngiltere 300 (+27) 6- Fransa 297 (+42) 7- Hollanda 182 (+31) 8- Ukrayna 168 (+379) 9- Almanya 140 (-29) 10- Rusya 94 (+151) Sercan SAPANATAN - İstanbul / DHA
Reklam
Kobe Bryant'tan Kötü Haber!
Yaklaşık 3 hafta sonra sağlık durumu yeniden kontrol edilecek Bryant'ın, 17 Şubat'taki All-Star maçında oynama ihtimali zayıfladı. Los Angeles Lakers'ın, dizindeki sakatlık yüzünden sahalardan uzak kalan oyuncusu Kobe Bryant'ın en az üç hafta daha oynayamayacağını açıklaması, 16. kez All-Star seçilen Bryant'ın maçta forma giyme ihtimalini zayıflattı. Lakers'ın internet sitesinden yapılan açıklamada, sol aşil tendonundan yaşadığı sakatlığın ardından 8 ay sonra parkelere dönen ancak 6 maç forma giydikten sonra 18 Aralık'ta sol dizindeki tibial kemiğinde çatlak tespit edilen ve 1,5 ay basketboldan uzak kalacağı söylenen Bryant'ın, hala acı hissettiği ve dizinde şişlik olduğu belirtildi. Açıklamada, 35 yaşındaki basketbolcunun, dizine yük bindirmediği hafif antrenman programını sürdüreceği ve çalışmalarına kondisyon bisikletinde devam edeceği de ifade edildi. Kulüpten yapılan bu duyuru sonrası halk oylaması sonucunda Batı Konferansı takımının ilk 5'ine seçilen Bryant'ın, 17 Şubat'ta Louisiana eyaletinin New Orleans kentinin evsahipliği yapacağı 63. All-star maçında yer alma ihtimali oldukça zayıfladı.Eurosport
"29 Ekim’de Bitirsinler Kendimi Şuraya Asarım"
Bizim kulvarda durmak yoktur.Yaklaşık bir aylık devre arasında da boş durmadık. Süper Lig takımlarının adeta ‘mesken’ tuttuğu Antalya kamplarını da gözlem altına aldık. Ve lig start aldı. Yeniden ustamız Şansal Büyüka’nın kapısını çaldık, ‘Dobra - Dobra’ söyleşimizle siz değerli okuyucularımızla yeniden buluşmanın keyfini yaşıyoruz. Lige döndük ama, Yargıtay süreci, futbol gündeminin ilk sırasında... Bu nedenle ustamızla söyleşiye buradan başladık *“Başkan Aziz Yıldırım bir konuşmasında ‘anahtarı kontağa soktuk ama arabayı çalıştırmadık’ demişti. Ama UEFA’nın kararlarına, Yargıtay’ın gerekçeli kararına bakıyoruz saha içi olarak bir kararı yok. Teşebbüsün bile şike kabul edilebileceğini hem UEFA, hem Yargıtay söylüyor. Bunun sonucunda Fenerbahçe iki yerden de ceza aldı. Örgüt işi hukukta bir kitaba uymuş olsa bile vicdanlara pek uyacağını düşünmüyorum. Trabzon Başkanı bile TV’de ‘Örgüte inanmıyorum’ dedi. Bu bakımdan örgüt olayını vicdanen doğru bulmuyorum. Oradaki cezayı benim vicdanım kabul etmez.” Ortada bir çelişki var ağabey? ** “ Buradaki en büyük çelişki, UEFA’nın bütün kurulları ‘şike’ dedi, Türk ceza hukuku şike dedi, federasyon ‘şike değil’ dedi. Çelişki buradan doğuyor. UEFA ve Türk ceza hukuku iki kişinin buluşması bile şikenin gerçekleştirildiği anlamına gelir görüşünü savunuyor. Oysa federasyonun disiplin talimatında teşebbüs şike olarak tanımlanmıyor.” Yeniden yargılanma söz konusu **“Devletin böyle bir girişimi var. Böyle bir şey yapılır mı bilmiyorum. Ama eğilim öyle gibi gözüküyor. Tapeler, hukukçulara baktığımızda saha dışında bir teşebbüs var. Ancak saha içinde olduğunu düşünmüyorum. Karabük maçı şike deniyorsa, bu parayı kim kime verdi? Şike tek taraflı olmaz.” Fenerbahçe etkilenir mi? ** “Bu durum Fenerbahçe’yi olumsuz etkiler. Yönetimin içinden kim başkan olursa olsun Aziz Yıldırım’ın yerini doldurma şansı yok. Aziz Yıldırım’ı sevmeyenler de olsa birçok kişinin gözünde yeri dolmaz bir efsane. Lider karakteri olan bir isim. Seyirci bu kadar etkilenirken, oyuncuların etkilenmemesi söz konusu olamaz. Nakit akışı da nasıl olacak bu da belli değil. Ama olaylar futbolcuların motivasyonunu yukarı da çekebilir.” Başkan kim olur? ** “Çok başkan adayı var ama yönetim duracak, sadece başkan seçilecek. Bir yıl sonra yeniden seçim olacak. Bu yönetime dışarıdan bir başkan getirmek yanlış olur. Vücut organ naklini kabul etmeyebilir. O bakımdan adı geçenler Abdullah Kiğılı, Mahmut Uslu.” Ali Koç’un adı çok gündemde: ** “Ali Koç’un adı çok geçiyor, ancak ben onun kendi yönetimi ile geleceğini düşünüyorum. Koç’ta böyle bir ışık görünürse yönetim toplu istifa edip önünü açar mı?Bu da olabilir. Ancak şu anda bu işe soyunacağını düşünmüyorum. Başkan vekili Abdullah Kiğılı olabilir.” Aziz bey, onursal başkanlığı kabul etmiyor  “Daha hukuksal olarak ne olacağı, UEFA’dan ceza gelip gelmeyeceği belli değilken, statünün bu işleri belirlemediği ortadayken onursal başkanlık gibi sanal unvanlara gerek yok. Zaten taraftarın kalbinde Aziz Yıldırım’ın büyük bir yeri var.”** Biraz da futbol diyelim! Fenerbahçe’nin son maçındaki performansı nasıldı? ** “Fenerbahçe, hızının, hırsının, kazanma arzusunun, mücadelisinin ve isteğinin karşılığını alamıyor . Ya da çok azını alıyor. Kısacası, “fazla mesai, az üretim” yapıyor. Niye böyle? Otorite olmaya gerek yok. Oyunu kuracak, organize edecek, takımı yönlendirecek oyuncu yok. Daha önce de yazdım: Bu takımın dinamizmini ve temposunu düşürmeyecek genç bir Alex’e ihtiyaç var . O konuda en iyi yerliyi , Alper ‘i buldular ama Alper üstüne koyamadı. Salih bu iş için tam bir rol model. Ancak ileri değil, geriye gidiyor. Gençlere ivme kazandırmakla şöhret olmuş, elinden geçen gençleri , Avrupa ve Türkiye ‘de yıldız noktasına getirmiş Ersun Yanal’ın kontrolündeki Alper ve Salih, nasıl olur da geriye gider, anlamak çok zor. Belki de Holmen... O da yabancı sınırlaması ile her geçen gün kaybolup gidiyor. Bu bilgiler ışığında geleceğe nasıl bakabiliriz? ** “Denilebilir ki “ Fenerbahçe son yılların en yüksek gol ortalaması ile oynuyor. “ Bu doğru. Ancak unutulmasın ki , gollerin büyük bir bölümü duran toplardan , ya da hemen sonrasında gelişen pozisyonlardan oluyor. Her şeye rağmen , Fenerbahçe bu ligin uzak ara en iyisi... Ortaya koyduğu mücadele ile saygıyı hak ediyor Öyle sanıyorum ki , önümüzdeki iki hafta Fenerbahçe ‘nin , daha doğrusu zirvenin yol haritasını ciddi şekilde ortaya koyacak. Fenerbahçe iki deplasman maçı Eskişehirspor ve Sivasspor ‘u kayıpsız geçerse, daha sonra tutulması adeta mümkün olmayan bir noktaya gelir. Şu unutulmasın, Fenerbahçe’nin en yakın rakibine oranla iki yenilgi, iki maçlık da beraberlik kredisi bile var . Bu büyük bir sermaye. Bu kadar değişken bir ligde gelecek haftalar ne gösterir bilinmez ama , Fenerbahçe puan kaybetse bile , Galatasaray ile Beşiktaş bu durgun görüntüleri ile puan kaybetmeden Fenerbahçe’yi kovalayabilirler mi ? 18. hafta sonunda bu ihtimal çok da kolay görünmüyor. ‘Durgun akan nehir’ Galatasaray’da sistem konusunda rakamlar havada uçuşuyor. Fizik, kimya okurken bu kadar rakamı bir arada görmedim. Hangi sistemi denersen dene. İsteğin yoksa, mücadele hevesin yoksa, hücum isteğin yoksa kazanamazsın arkadaş. Galatasaray durgun akan nehir gibi Lideri kovalayan Galatasaray, yine kan kaybetmeye devam ediyor. Mancini, Gaziantep maçında takımın oyun sistemini sürekli değiştirdi: “Sistem konusunda rakamlar havada uçuşuyor. Fizik, kimya okurken bu kadar rakamı bir arada görmedim. Hangi sistemi denersen dene. İsteğin yoksa, mücadele hevesin yoksa, hücum isteğin yoksa kazanamazsın arkadaş. Galatasaray durgun akan nehir gibi. Yürüme temposunda bir maç oynadı. Bu kadar durgun bir Galatasaray’ı yakın zamanda görmedim. Çok net bir pozisyonu yoktu diyebiliriz” Peki Mancini? “Mancini’ye kızamıyorum. Ne yapsa tutmuyor. Hakan’ı stopere, Sabri’yi sol beke koyuyorsun. Yabancı oyuncu aldıysan kontenjanı boşaltsana. Adamları getiriyorsun lisans çıkaramıyorsun. Ara transfer dönemi geçti niye boşaltamadın kontenjanı? Galatasaray’ın zirveyi yakalaması için Fenerbahçe’nin puan kaybetmesi lazım. Ama senin de kazanman gerekiyor. Kendi maçlarını kazanamazsan Fenerbahçe’yi nasıl yakalayacaksın. Gaziantep’in hocası bir gün önce geldi kente. Parasızlık pulsuzluk zirve yapmış. Transfer yapamamış. Gaziantep seninle antrenman maçı oynar gibi oynadı. Melo’nun stoperliği nereden çıktı? Galatasaray’ın Melo’lu Selçuk’lu orta saha gücü bitti. Mancini’nin tabii kafası karışık. Hala ideal onbirini bulamadı, bulsa oynatacak ama yok. İşin özeti, Aslan’ın kimyası bozuldu.” Bir de Bruma olayı var. ‘Etik mi, değil mi’ tartışmaları devam ediyor “Türkiye’de ne yapsan gidiyor. Ama Bruma olayını doğru bulmuyorum. Gaziantep’in davranışını da doğru bulmadım. Yiğit Gökoğlan’ı bedava alacağım diye yapılan davranışı İbrahim Kızıl’a yakıştıramadım.” Ben İnönü Stadı’nın 16-18 aylık bir dönemde açılacağını düşünüyorum. Yönetim kadar iyimser değilim. 29 Ekim’de bitirsinler kendimi şuraya asarım. Stadın bitişini 2015’in Ocak ayı olarak görüyorum. Beşiktaş’ta Ronaldinho, “Oldu, olacak” denirken olmadı, bir sürü senaryo yazıldı: “Beşiktaş’ın son maçtaki geri dörtlüsünü gördükten sonra, Ronaldinho’dan önce savunma lazım. Bu transfer camianın güçlenmesi adına bir transfer olacaktı. İyi bir takım olmak istiyorlarsa, yemeden içmeden savunmasına takviye yapması lazım. O bakımdan Ronaldinho transferi tabii ki katkı sağlardı. Ancak ondan önce savunma arkadaş, savunma.” Stoper sıkıntısı üst düzeyde...Toraman’ın affı bile gündeme geldi “İbrahim Toraman için şunu söylemeliyim. Bu kadar kadro dışı kalmasını doğru bulmuyorum. Zaman zaman Bilic ve Önder Özen’e affedilmesi konusunda teklif yapıldı, ama yanaşmadıklarını duyduk. Şu var, sen adamı üç ay PAF Takımı ile idmana gönder sıkışınca affet. İbrahim bu ülkenin en iyi stoperlerinden biri. Ne Toramanmış! Adam mı öldürdü?” Fernandes olayı da kronikleşti, neşteri bir türlü vuramadılar.Nereye varır bu iş? “Allah aşkına ya gittikleri ya da kaldıkları açıklansın. Bu da kabak tadı verdi. Bu kadar iş bu zamana bırakılmaz. Fernandes olayı takımı da etkiliyor. Ben Trabzon’da son zamanların en kötü Beşiktaş’ını gördüm. Her hattıyla adeta felç olmuştu Beşiktaş. Bir takımda 3-5 kişi iyi oynamaz mı? Beşiktaş puan aldık demesin, Trabzon hediye etti maçı onlara.” Başkan, Bilic’le sözleşme yenileme eğiliminde, ancak ikinci başkan bu düşünceye muhalefet etti: “Görüş farklılıkları olabilir. Ancak Beşiktaş iyi gitmezse Bilic ile devam etmek de zora girer. Futbolun gerçeği bu. Sezonu bitireceğine inanıyorum. Gelecek sezon sözleşmesinin devam etmesi ile alakalı olarak ciddi sıkıntılar var.” İnönü inşaatında sıkıntılar var, ruhsat henüz alınamadı, ne zamana yetişeceği de soru işaretleriyle dolu: “Ben İnönü Stadı’nın 16-18 aylık bir dönemde açılacağını düşünüyorum. Ben yönetim kadar iyimser değilim. Biri demir yıkacak, biri para bulacak, inşaat tamamlanacak. 29 Ekim’de bitirsinler kendimi şuraya asarım. Ben stadın bitişini 2015’in Ocak ayı olarak görüyorum.” Yeniden takıma bakacak olursak, Trabzon karşısındaki Beşiktaş’ın fotoğrafı nasıldı ağabey? “Beşiktaş’ın futbolunda gerileme var. İki orta saha oyuncusundan iki geri futbolcu yaratma tercihini de bir hoca hatası olarak görüyorum. Oğuzhan’a, Olcay’a, Gökhan’a inanamadım. Tolga’nın dışında kimseyi göremedim. İnanılması zor bir Beşiktaş izledim. Başkan da Amerika’dan beğenmediğini söyledi. Görünüyor ki takım devre arasını iyi değerlendirememiş” ‘Senenİn en İyi topunu oynadı’ Yargıtay’ın onama kararı yine Trabzon yönetimini ve de taraftarını ayağa kaldırdı “UEFA şike demiş. Türk ceza hukuku şike demiş. O zaman Trabzon da ‘benim kupamı ver’ diyor. Bunda da haklı. Ama işte buradaki çelişki, disiplin kurulu talimatında teşebbüsün şike sayılmaması. Federasyon ve Trabzon karşı karşıya geliyor. Ölçü kaçmadıkça gösterilere kimse bir şey diyemez.”Küskün taraftar yeniden tribünlere döndü “Beşiktaş maçında tribünlerin dolmasını, önemli bir maç olmasından çok, hem ikinci yarının ilk maçı olmasına, hem de Yargıtay’ın şike kararını onamasına bağlıyorum. Ama şu çok net iştahlı bir seyirci vardı. Ancak küfürü bırakmaları lazım. Küfürün saniyesine bile ceza geliyor. Trabzon bu senenin en iyi topunu oynadı. Öne geçtikten sonra 3-4 olurdu. Bu da Trabzon’un önemli ve de güçlü bir golcüye gereksinimi olduğunun en büyük göstergesidir. ‘Adamlıkta tavan yapmış’ Bu haftaki söylemişimizi Milliyet’in Yılın Sporcusu yarışmasında bir numaraya oturan Arda Turan’la noktalıyoruz:“Arda adamlıkta tavan yapmış birisi. Şöhret sarhoşluğuna asla kapılmadı, kapılmayacak da... Yetiştiği çevreyi bilen birisi. Başarılı olmak için iyi bir insan olmak da gerekiyor. İspanya’da kendini çok geliştirdi. Buradaki Arda ile oradaki Arda arasında çok fark var. Mancini de bunu dile getirdi. Arda’dan İngiliz spikerler ‘futbol dahisi ‘diye bahsetti, bu muazzam bir şey. Yılın sporcusu gecesinde Atletico’nun tavrını da çok beğendim. İki gün sonra maçın varken oyuncunu sportif direktörünle yolluyorsun. Bu da çok önemli.”Skorer
Rıdvan Dilmen UEFA'nın Listesinde
Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), futbolculara verilen en iyi takma adlar arasında, eski futbolcu 'Şeytan' lakaplı Rıdvan Dilmen'i de gösterdi.UEFA’nın internet sitesinde yer alan haberde, taraftarların hayranlığını kazanarak çeşitli yaratıcı lakaplarla çağrılmaya başlanan futbolculardan en iyilerinin takma adlarına yer verildi. UEFA bünyesinde çalışan gazeteciler ile sosyal medya sitesi Twitter’daki takipçilerinin fikirlerine başvurularak hazırlanan listede, oynadığı futbolla Türk futbolseverlerin beğenisini toplamış eski futbolcu “Şeytan” lakaplı Rıdvan Dilmen de yer aldı. Haberde, Dilmen’in Fenerbahçe’nin 1990′lı yıllardaki favori futbolcusu olduğu vurgulanırken, “Muğlaspor’da oynadığı dönemde kıvraklığı, çabukluğu ve fevkalade kurnazlığı nedeniyle o dönemki teknik direktörü Kemal Dirikan tarafından ‘Şeytan’ lakabını almıştır” ifadesi kullanıldı. Rıdvan Dilmen dışında Türkiye’de bir dönem oynayan yabancılardan Beşiktaş forması giymiş Portekizli Ricardo Quaresma’nın ülkesinde gençlik döneminde sahada yaptığı farklı hareketler nedeniyle “Harry Potter” olarak çağrıldığı da hatırlatıldı. Galatasaray’da 2008-11 sezonları arasında forma giyen Avustralyalı Harry Kewell’in topa sihirli dokunuşları ve kökeni nedeniyle taraftarlarca layık görüldüğü “Oz Büyücüsü” lakabının özellikle Türk taraftarlarca benimsendiği vurgulandı. İlginç lakaplar arasında Manchester United’ın eski futbolcusu Norveçli Ole Gunnar Solskjaer’in “Bebek yüzlü katil”, Rus futbolcu Aleksandr Kokorin’in Kanadalı pop şarkıcısına benzerliği nedeniyle “Bieber”, Arjantinli oyuncu Javier Zanetti’nin dayanıklılığı ve istikrarı nedeniyle “Traktör” takma adları da gösterildi.
Reklam
Göz Göre Göre Doping!
Yüz milyonlarca doların döndüğü Süper Lig’de yer alan Elazığspor, kadrolu bir kulüp doktoru çalıştırmak yerine maçtan maça doktor tutunca, futbolcusu Köksal Yedek dopingli çıktı! Habertürk'ten Murat Ağca'nın özel haberine göre, 21 Aralık’ta Elazığ’ın rakip sahada oynadığı Beşiktaş lig maçı sırasında Köksal Yedek doping kontrolüne alındı. Köksal, göz ameliyatı olduğunu ve bu nedenle ilaç kullandığını beyan etti. Futbolcu, bu ilaçları danışacak kulüp doktoru olmadığı için göz doktoruna sormuş ve “Ne dopingi. Bu senin performansını artırmaz, düşürür” cevabı almıştı. Oysa ki Köksal’ın kullandığı ilaçların, ‘maskeleyici ve idrar söktürücü’ etkisi nedeniyle yasaklı olduğu ortaya çıktı. Ancak artık olan olmuştu. A numunesi sonuçları pozitif çıkınca Köksal ‘doping yaptığı’ için PFDK’ya sevk edilecek. WADA kuralları gereği sporcu vücuduna giren her türlü maddeden sorumlu ve bilmemek mazeret sayılmıyor. Ancak PFDK, mevcut durumu göz önüne alırsa, Köksal’ın birkaç aylık cezayla kurtulma şansı da bulunuyor. Köksal örneği, milyonlarca liralık futbolcuların sağlığının, masör ve fizyoterapist eline bırakılamayacağını bir kez daha ortaya koyuyor.HASAN VE ERMAL ÖRNEKLERİNİ HATIRLATTI Türk sporunda kullandığı ilaç nedeniyle ceza alan iki önemli örnek var. 1998’de Hasan Şaş, Juventus-Galatasaray maçı öncesi gribal enfeksiyon nedeniyle doktorun yazdığı Aferin ilacını içtiği için dopingli çıkıp 6 ay ceza almıştı. 2006’da da milli basketbolcu Ermal Kurtoğlu, saç ilacındaki yasaklı madde nedeniyle 6 ay cezalandırılmıştı.
"Hayatımda Böyle Şey Görmedim"
Fenerbahçe’ye çok kritik 2010-2011 sezonundan sonra transfer olan ve birçok sıcak gelişmeyi Sarı-Lacivertli camianın içinde yaşayan Dirk Kuyt, çok çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Kısa sürede hem savaşçı futbol karakteri hem de sorunsuz, hatta örnek olacak özel yaşantısıyla taraftarların sevgisini kazanan Hollandalı, saha dışındaki her negatif gelişmenin kendilerini daha da kamçıladığını söyledi. Fenerbahçe ailesinin büyüklüğünü ve değerini her geçen gün biraz daha iyi anladığını belirten deneyimli futbolcu, Başkan Aziz Yıldırım’ın süreçteki suçsuzluğuna da tüm kalbiyle inandığını belirtti. ‘Asla unutmayacağım’ “Uzun süredir bize vurmaya çalışıyorlar. Her kesimden yara alıyoruz” diyen Dirk Kuyt, “Başkanımızın durumu ortada. Başkanımızın Cannes dönüşünde yaşadıklarını asla unutmayacağım. Hayatımda ben böyle bir şey görmedim. Ben de takım arkadaşlarım da onun suçsuzluğuna inanıyoruz. O nedenle de birbirimize bu süreçlerde sımsıkı sarılıyoruz. Dışarıdan vurulan her darbede daha da güçleniyoruz” ifadelerini kullandı.Şampiyonluk için de iddialı sözler sarfeden Fenerbahçe’nin başarılı oyuncusu, “Bu atmosferde bizi kimsenin durduracağını tahmin etmiyorum. Şampiyon biz olacağız” dedi. Eurosport
Reklam
Oğuzhan Kayar Galatasaray'da
Oğuzhan Kayar'ın transferi konusunda 2 milyon 250 bin TL'ye Galatasaray ile anlaşıldığı bildirildi.PTT 1. Lig ekiplerinden Manisaspor'da basın sözcüsü Hakan Kadayıfçılar, Oğuzhan Kayar'ın transferi konusunda 2 milyon 250 bin lira karşılığında Galatasaray ile anlaştıklarını bildirdi. Kadayıfçılar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, takımın Süper Lig yolunda yürüyebilmesi için bu rakamlara ihtiyaçları duyduklarını belirterek güzel bir transfer gerçekleştirdiklerini kaydetti. Bu transfer sayesinde Oğuzhan Kayar'ın Manisaspor'a katkı sağladığını söyleyen Kadayıfçılar, şöyle konuştu: 'Futbolcumuz Oğuzhan Kayar'ın transferi konusunda 2 milyon 250 bin lira karşılığında Galatasaray ile anlaştık. Her iki tarafa da hayırlı olsun. Şu anda kiralık olarak takımımızda forma giyen oyuncumuz Peroviç'in bonservisini almamız ile ilgili olarak en yakın sürede girişimimiz olacak. Oyuncularımıza güzel teklifler gelirse Manisaspor'un ve futbolcumuzun menfaatini düşünürüz.' Turgutluspor'dan İsmail Köse ve kulübüyle her konuda anlaşmaya vardıklarını dile getiren Kadayıfçılar, 'Transfer önümüzdeki günlerde resmiyet kazanacak ve imzalar atılacak' dedi. Öte yandan Manisaspor, Tarık Almış Spor Tesislerinde teknik direktör Kemal Özdeş yönetiminde deplasmanda oynayacağı Mersin İdmanyurdu maçının hazırlıklarını sürdürdü. Antrenmana belinde ağrısı bulunan Kemal Aslanoğlu katılmadı, takımın yarın yapacağı antrenman ile hazırlıklarına devam edeceği bildirildi.AA
Hillsborough Faciası Anıldı
Hillsborough faciasında hayatını kaybeden 96 kişi, Liverpool-Everton maçı öncesi anıldı. Hillsborough faciasında hayatını kaybeden 96 kişi, Liverpool-Everton maçı öncesi anıldı. Liverpool ve Everton'ı karşı karşıya getiren 90 dakika öncesi 15 Nisan 1989'da, Sheffield Wednesday'in sahası Hillsborough Stadyumu'nda gerçekleşen felakette hayatını kaybeden 96 kişi her iki takımın taraftarlarınca anıldı. Liverpool taraftarlarının tribünlere izdihamı sonrası 766 kişinin yaralandığı, 96 kişininse hayatını kaybettiği facianın iki ezeli rakibin maçı öncesi anılması futbolun güzelliğini ortaya koyarken, acının rengi olmadığını da bir kez daha gösterdi. Eurosport
Reklam
Özer Hurmacı Davul Zurnayla Karşılandı
Trabzonspor’un, Kasımpaşa’dan kiraladığı Özer Hurmacı, bu akşam saat 21.10'da tarifeli uçak ile Trabzon’a geldi. Trabzon Havalimanı VIP Salonu’ndan çıkış yapan Özer Hurmacı, burada bir grup bordo-mavili taraftar tarafından karşılandı. Trabzonspor formasını giyen Özer Hurmacı, bir süre omuzlarda taşındı. Hurmacı yaptığı açıklamada, aşık olduğu renklere kavuştuğunu söyledi. Çok mutlu olduğunu belirten Özer Hurmacı, 'Çok da heyecanlıyım. 27 yıllık bir gurbet sona erdi benim için. Aşık olduğum renklere kavuştum. Allah’ıma bin şükürler olsun' dedi.
Hajrovic ve Telles İkiye Böldü
Galatasaray'da yönetim ve teknik kadro şu sıralar büyük bir ikilem yaşıyor. Büyük umutlarla alınan Hajrovic ve Telles'in nasıl bir performas göstereceği 'iyi çıkıp çıkmayacağı' camiada en çok merak edilen konu. Galatasaray'da yönetim ve teknik kadro şu sıralar büyük bir ikilem yaşıyor. 'Yukarı tükürsem bıyık, aşağı tükürsem sakal' misali. Amrabat ve Riera'yı göndererek gelen yabancılarına yer açan Galatasaray'da şimdi bu iki isim tartışılıyor. Grasshoppers'tan alınan Izet Hajrovic ve Gremio'dan gelen Alex Telles'in lisansının ligin ilk haftasına yetişmemesi muhalefeti kızrdırırken, bu rahatsızlığın yönetim içinde de olduğu sızan haberler arasında.Ancak yönetim içindeki kaygı bu iki futbolcuya lisan çıkarılmaması ile ilgili sınırlı kalmıyor. Onların rahatsızlığı bu futbolcunun performanslarının düşük olma ihtimali. 1 ay önce transfer edileh Izet Hajrovic 20 gündür antrenmanlara katılıyor. Telles ise 1 haftadır takımla çalışmalar yapıyor. Ancak ikisi de tam anlamıyla birer kara kutu. Yönetimden bazı isimlerle birlikte taraftarlar da ' Acaba ne zaman oynayacaklar?' sorusundan çok 'İyi çıkacaklar mı, gönderilen Riera ve Amrabat'tan daha iyi bir performans sergileyecekler mi?, Lig için değil ama Şampiyonlar Ligi maçlarında Galatasaray'a faydalı olabilecekler mi? diye birbirlerine sdrup duruyorlar. Şimdi taraftarlarda sessiz bir bekleyiş var. Tek istekleri hava limanından omuzlarla karşıladıkları bu iki yıldızın futbollarıyla bu üst düzey muamele ve sevgiye futbollarıyla yanıt vermeleri. Gazetesport
Bundesliga'dan Rekor Gelir
Almanya Birinci Futbol Ligi (Bundesliga) 2013-2014 sezonunda 2,17 milyar avro gelirle üst üste 9. kez sürekli büyüme hızı yakalayarak, geçen sezonki gelirine göre bu oranı yüzde 4,4 artırdı. Bundesliga'da kar rakamı 385,5 milyon avro olarak açıklanırken, bu rakamın tüm zamanların en iyi faaliyet karı olduğu belirtildi. Gider kalemlerinde futbolcular ve teknik direktörler için personel masrafları yüzde 39 oranı stabil kaldı. Bundesliga 2. Lig'de ise 419,4 milyon avro gelir elde edilirken geçen yıla oranla yüzde 9,1 artışla tarihinin en yüksek gelirini elde etti. Almanya'nın Frankfurt şehrindeki Futbol Federasyonu binasında gerçekleştirilen 2014 Bundesliga Raporu'nun sunumunda Alman Futbol Federasyonu (DFL) Genel Müdürü Christian Seifert Bundesliga'nın, konumunu güçlendirecek en iyi yolda olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: 'Bundesliga özellikle Avrupa'da kıyaslandığında sportif başarıdaki etki, ekonomik alandaki başarıyı da hareketlendirdi. Aynı zamanda bu sezondan itibaren geçerli olmak üzere medya ile yapılan sözleşmelerle Avrupa'daki futbol ligleri arasında en yüksek gelire sahip olan ikinci lige sahibiz.' Bundesliga'da 1 ve 2. liglerde toplam 36 kulüp ve bunlara bağlı sermaye şirketleri, yine aynı şekilde gelirlerini artırarak toplamda 2,59 milyar avro gelir elde ederken, geçmiş yıllarda olduğu gibi merkezi gelir kaynaklarıyla (reklam,medya, bahis) büyümeye devam edebilecek.TotemSpor
Terim'in İstediği Genç Yetenek Beşiktaş Yolunda
Almanya'da gurbetçi ve genç yetenek peşinde olan Beşiktaş yönetimi FC Memmingen takımının 20 yaşındaki orta saha oyuncusu Ümüt Sönmez'i renklerine katmak üzere. Almanya'da gurbetçi ve genç yetenek peşinde olan Beşiktaş yönetimi FC Memmingen takımının 20 yaşındaki orta saha oyuncusu Ümüt Sönmez'i renklerine katmak üzere. Çifte vatandaş olan Ümüt'in en büyük özelliği orta saha oyuncusu olmasına rağmen gole çok yakın bir futbolcu. Orta sahanın her bölgesinde oynayabilen genç oyuncu bu sezon Bavyera Liginde FC Memmingen forması altında çıktığı 19 resmi maçta 9 gol attı.MARATON.COM.TR / ÖZEL HABER
Reklam