Andarta P.

Minik not: Hem parasempatik hem de sempatik sinir sistemimiz irademiz dışında çalışır yani otonomdur. Daha en temel yapılara dair gerçekleri bile bilmeden ve saptırarak sunduğunuz sözde metaforlarınızın ne kadar köksüz, çarpık, hatalı ve delüzyonel olduğunu buradan da bir kez daha görebilirsiniz😊 Bahsi geçen mevzuların köklerine tarafsızca ve gerçekten inip dallarına da aynı şekilde çıkarak cehaletinizden bir nebze arınabilirsiniz bile, kim bilir. Kapasiteniz katiyetle yetersiz, bu açıkça belli ama çıkmadık candan da ümit kesilmez😇 (Bu arada, yakazada, astral seyahatte vs. herhangi bir problem yok; beyefendinin ataerkil patolojili söylemlerine yanıtlar bunlar. Kendisinin mizojinistik sanrılarla dolu yazılarına tesadüf ettim (etmez olaydım😄), o yazılarda yorum butonu engellenmiş olduğundan yanıtları buralara iliştirmek uygun oldu.. Halbuki yaptığın mizojininin sonuçlarıyla yüzleşemiyorsan o mizojiniyi yapmayacak, yapmış olduğunu düzeltecek ve yapmaya devam etmeyeceksin😊)

Orada burada "dişi, bedeni, maddeyi, yeri/toprağı; erkekse aklı, manayı, fezayı/semayı temsil eder" gibi kolektif ama tamamen köksüz ve manasız ataerkil delüzyonlarla zemini hazırlayıp peşine de "akıl, bedene hakimdir" gibi sinsi ve arttırılmış dozda ataerkil hezeyanları inatla yineleyerek "hakikate" tamamen aykırı şekilde var etmeye debelendiğiniz bu yapay ataerkil dinamikleri nereye kadar hayatta tutabileceğinizi sanıyorsunuz? Bu tekrarlayıp durduğunuz mizojinik saçmalıkların köklerine inin, araştırın, çalışın; bunların, hiçbir gerçeklikleri olmayan, varoluşta karşılıkları olmayan (ne maddi ne manevi düzlemde karşılıkları yok); erkeğin, kadın karşısında duyduğu aşağılık kompleksini kompanse etmek için tamamen 'erkek eliyle' ortaya atılmış, içlerinde zerre 'ruhani bilgelik/yücelik/hakikat' taşımayan, ataerkil, yapay ve patolojik cinsiyet 'rolleri' olduğunu göreceksiniz. O zaman bu ataerkil sanrı ve patolojileri de oraya buraya saçmayı ve her yeri kirletmeyi bırakırsınız belki😊