onedio
Görüş Bildir
Filipinler'e Destek Maçına Yıldız Yağacak
BM'nin organize ettiği Filipinler'e yardım maçında Luis Figo, Fabio Cannavaro ve Hakan Şükür de kadroda yer alacak.Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (BMKP) tarafından bu yıl 4 Mart'ta 11'incisi düzenlenecek 'Yoksullukla Mücadele Maçı'nın kadroları belli oldu. FIFA'nın internet sitesinde yer alan haberde, İsviçre’nin başkenti Bern'deki Ulusal Stadyum'da yapılacak etkinlikte eski yıldızlar Brezilyalı Ronaldo ve Fransız Zinedine Zidane'ın dünyaca ünlü futbolculardan kuracağı takımda İstanbul Bağımsız Milletvekili Hakan Şükür, Luis Figo, Fabio Cannavaro ve Patrick Vieira'nın da yer alacağı belirtildi. Bilet satışlarından elde edilecek gelirin, tarihin en yıkıcı doğal afetlerinden birinin yaşandığı Filipinler’deki Haiyan Tayfunu'nun ardından başlatılan iyileştirme çalışmalarına destek amacıyla kullanılacağı dostluk maçını dünyacü ünlü eski İtalyan hakem Pierluigi Collina yönetecek. Söz konusu etkinlik hakkında konuşan Figo, futbolseverlere çağrıda bulunarak, 'Yoksulluğa karşı savaşımızda tüm tribünleri dolu görmek ve futbol heyecanını birlikte kutlamak son derece hoş olacak. Filipinler'e yardım edelim' şeklinde konuştu. Partrick Viera ise bu maçın kendisini çok heyecanlandırdığını belirterek, 'Futbolun dili evrenseldir ve Filipinler'in yeniden yapılandırılmasına yardımcı olmak istiyoruz' değerlendirmesinde bulundu. Organizasyonda Young Boys takımının bugünkü ve eski oyuncularının karmasıyla Ronaldo ve Zidane'ın davet ettiği eski yıldızlar karşılaşacak. Takımların teknik direktörlüğünü eski milli İsviçreli futbolcular Stephane Chapuisat ve Hakan Yakın üstlenecek. Ronaldo ve Zidane'ın takımında yer alacak yıldız isimler şöyle: Ronald de Boer (Hollanda), Steve McManaman ve Jamie Carragher (İngiltere), Robert Pires, Claude Makelele, Christian Karembeu ve Patrick Vieira (Fransa), Jens Lehmann (Almanya), Gaizka Mendieta, Fernando Hierro ve Michel Salgado (İspanya), Paulo Ferreira, Fernando Couto, Luis Figo, Paulo Sousa ve Deco (Portekiz), Marta, Giovane Elber, Juliano Belletti ve Roberto Carlos (Brezilya), Pavel Nedved (Çek Cumhuriyeti), Gianluca Zambrotta, Gennaro Gattuso, Christian Vieri ve Fabio Cannavaro (İtalya), Hakan Şükür (Türkiye) Hidetoshi Nakata (Japonya) ve Freddie Ljungberg (İsveç). Muhabir: Doğa Kırmızıoğlu AA
Dünyanın İlk 10 Milyarder Şehirleri
Forbes dergisi dünyadaki top 10 Milyarder şehirlerini açıkladı. ABD’nin ünlü iş ve finans dergisinin yayınladığı ”Dünyadaki Milyarder Şehirleri” sıralamasında İstanbul ilk 5′te yer aldı.Listenin yer aldığı makalede İstanbul ile ilgili olarak şu analiz yapıldı:  “İstanbul’da yaşayan 37 milyarder, dünyanın ilk 10 milyarder şehirlerindeki milyarderler arasında en fakir olanlar. İki kıta arasında konuşlanan şehirdeki milyarderlerin ortalama serveti $1.7 milyar, ve örneğin Londra’da yaşayan milyarder servti ortalamasının yarısından daha az.”Top 10 Milyarder Şehirleri1. Moskova84 milyarder (geçen yıl 78 milyarder) (geçen yılın da 1.’si)Toplam Net Servet: $366,650.000Ortalama Milyarder Serveti: $4,364.88Rus Milyarderlerin sayısı: 1102. New York62 Milyarder (geçen yıl 57)Toplam Net Servet: $280,750.000Ortama Milyarder Serveti: $4,528.23ABD’li Milyarderlerin Sayısı.: 4423. (berabere) Hong Kong43 Milyarder (geçen yıl 38)Toplam Net Servet: $195,300.000Ortalama Milyarder Serveti: $4,541.86Hong Kong’lu Milyarderlerin sayısı: 393. (berabere) London43 Milyarder (geçen yıl 39)Toplam Net Servet: $159,850.000Ortalama Milyarder Serveti: $3,717.44Birleşik Krallık’lı Milyarderlerin sayısı: 385. İstanbul37 Milyarder (geçen yıl 30) (geçen yıl da 5. sırada)Toplam Net Servet: $65,400.000Ortalama Milyarder Serveti: $1,767.57Türkiye’li Milyarderlerin Sayısı: 436.Sao Paulo26 Milyarder (geçen yıl 19)Toplam Net Servet: $120,900.000Ortalama Milyarder Serveti: $4,650.00Brezilya’lı Milyarderlerin Sayısı: 467. Mumbai24 Milyarder (geçen yıl 18)Toplam Net Servet: $98,400.000Ortalama Milyarder Serveti: $4,100.00Hint’li Milyarderlerin sayısı: 558. Seoul23 Milyarder (geçen yıl 19)Toplam Net Servet: $54,450.000Ortalama Milyarder Serveti: $2,367.39Güney Kore’li Milyarderlerin sayısı: 249. Beijing21 Milyarder (geçen yıl 15)Toplam Net Servet: $54,910.000Ortalama Milyarder Serveti: $2,614.76Çin’li Milyarderlerin sayısı: 12210. (berabere) Dallas18 Milyarder (geçen yıl 17)Toplam Net Servet: $63,000.000Ortalama Milyarder Serveti: $3,500.00ABD’li Milyarderlerin toplam sayısı: 44210. (berabere) Paris18 Milyarder (up from 13 last year)Toplam Net Servet: $63,000.000Ortalama Milyarder Serveti: $3,500.00Fransız Milyarderlerin toplam sayısı: 24
Ünlü Model İstanbul'a Geldi
İstanbul’da iki alışveriş merkezinde Victoria’s Secret mağazalarının açılışı için Türkiye’ye özel çekilen videoda yer alan ‘seksi melek’ Candice Swanepoel, İstanbul tatili yapıyor.Güney Afrikalı manken, Instagram hesabına dün Sultanahmet Camii’nin önünde çektirdiği fotoğrafını koydu.25 yaşındaki modelin ‘Benim dinim sevgidir’ sözleriyle paylaştığı poza, yüzlerce hayranı yorum yaptı.Vatan
Savaş Kalıntıları Arasına Sıkışmış Sanat
Her savaşta olduğu gibi Suriye’deki savaş da arkasında harabeler ve yıkılmış koca bir şehir bıraktı. Fakat sanat işin içine girince ortaya harabeler ve bu korkunç yıkımı bile nispeten güzel gösterebilecek görüntüler ortaya çıkıyor.Sara Roncero-Menendez isimli sanatçı; Munch, Goya, Van Gogh ve Andy Warhol gibi ressamların ünlü eserlerini kullanarak harabelerin aralarını süslemiş. Sanat eserleriyle doldurulmuş Suriye manzaraları, sanatın dokunduğu her yeri güzelleştirebileceğinin mükemmel kanıtlarından biri olmuş.
Drogba 'Yılın Adamı' Ödülüne Aday!
Galatasaray’ın dünyaca ünlü futbolcusu Didier Drogba’nın, Time Dergisi’nin yılın adamı listesindeki adaylar arasında bulunduğu öğrenildi. Time dergisine yakın bir kaynaktan edinilen bilgiye göre Didier Drogba’nın, Time Dergisi’nin “2014 Yılının Adamı” olma yarışında başta gittiği ifade edildi. Adaylar, dünya liderleri, pop kültürü ikonları, insan hakları savunucuları arasından seçilirken, 35 yaşındaki bir futbolcunun sürpriz adalığı tartışmalara da yol açtı. Sosyal paylaşım sitesi Twitter’da yapılan yorumlarda Drogba’nın Yılın Adamı adaylığının sürpriz olmadığı vurgulandı. Bir Twitter mesajında, “İyi seçim, meziyetlerinin gecikmiş tanınması” yorumu yapılırken, bir başka twitter mesajında, “Geçmişte Joseph Stalin ve Adolf Hitler seçildi. Neden Didier Drogba olmasın” yorumu yapıldı. Öte yandan, Time Dergisi’nin Yılın Adamı’nı seçecek jüri adaylarının birinin de Drogba’nın listede olduğunu açıkladığı öğrenildi.AMK Spor
Reklam
Rıdvan Dilmen'den Telles Yorumu
Ünlü yorumcu Rıdvan Dilmen, Antalyaspor - Galatasaray maçı sonrası değerlendirmelerde bulundu.2-2 biten Antalyaspor - Galatasaray maçı sonrası NTV Spor yorumcusu Rıdvan Dilmen Yüzde Yüz Futbol programında açıklamalarda bulundu. Rıdvan Dilmen'in sözleri şu şekilde; TELLES, ANDRE SANTOS'UN ZAYIFI 'Açıkçası istatistiklere inanmam ama bu sezon iki takımın 4. kez berabere kalması Antalyaspor'un kolay lokma olmadığını gösteriyor. Antalyspor derli toplu, iyi futbol oynayan, oynamasını bilen bir takım. İki rakibiniz kazanmış ve maçtan önce 7 puan geridesin. Galatasaray'ın puan kaybetmeye tahammülü yok. Ama maça bakıyoruz, Galatasaray, Antalya'da ilk 10 ve son 10 dakika oynadı sadece. Galatasaray, Eskişehirspor ve Bursaspor'u yenerken coşkulu oynadı, sert oynadı ve rakibini oynatmadı. Selçuk ve Melo, ceza sınırında oldukları için maçta önce tembihlenmiş. Ceyhun zaten stoper oynuyor. Savunmada da Burdisso ve Semih ilk kez birlikte oynadı. İlk yarıda Sneijder yok, Drogba hiç yoktu. Bugün Semih oynamasaydı Galatasaray çok daha fazla sıkıntı geçerdi. Alex Telles ile Guillermo Burdisso hakkında net bir şey söyleyemem. Oyuncuyla ilgili haksızlık yapamam biraz bekleyeceğim. Derbide izleyeceğim, Chelsea maçını izleyeceğim. Telles, Fenerbahçe'de oynayan Andre Santos'un biraz zayıfı. İkinci yarı oyun rölantiye döndü. Oyun 2-1'e bağlanmış gibiydi. Emre'nin girmesinin ardından biraz baskıyla topu ceza alanı yakınlarında tuttu ve gol de geldi. Bu bile yetti Galatasaray'a. Fatih Terim zamanında Samsun'da ilk yarıyı 2-0 geride kapatmış ve ikinci yarı baskıyla birlilte 4 gol atmışlardı. Galatasaray, pres yaptığı zaman bu ligin en tehlikeli takımı.Maraton
Reklam
Nejat İşler Aziz Yıldırım'a Mektup Yazdı
Oyuncu Nejat İşler, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın kendisine geçmiş olsun dileklerini ileten mektubuna cevaben bir teşekkür mektubu yazdı. Durumunun iyiye gittiğini vurguladı. Fenerbahçe Kulübü’nün internet sitesinde yer alan açıklama şöyle: “Başkanımız Aziz Yıldırım geçtiğimiz günlerde, ünlü oyuncu ve Fenerbahçe’ye gönül vermiş isimlerden Nejat İşler’e geçmiş olsun dileklerini ileten bir mektup yazdı. Nejat İşler, bu mektuba bir teşekkür yanıtı verdi. Nejat İşler’den Başkanımıza gönderilen mektup aşağıdaki gibidir: Sevgili Başkanım, İçinde bulunduğunuz şu durumda dahi, benim gibi bir “çubuklu” sevdalısıyla ilgilenmeniz beni çok mutlu etti. Merak buyurmayın, durumum hızla iyiye gidiyor. Daha kazanacağımız ve yaşayacaklarımızı küçüklerime anlatacak kadar hayatta kalacağım. Fazla zamanınızı almadan, size sonsuz destek olduğumu ve çok sevdiğimi belirtmek isterim.Çünkü Fenerbahçeliyiz.”ZETE
Tandoğan'dan Hazal Kaya Yorumu
Birleşik Arap Emirlikleri’nden yayın yapan MBC 4 kanalında yayınlanan “Turki Extra” isimli programda sunucu Liana Dahdouh Aslı Tandoğan ile röportaj yaptı.İstanbul’da hazırlanan programda Aslı Tandoğan’a sorulan bir soru üzerine Murat Boz ile beraber yer aldığı bir reklam filminde saçının ön plana çıkması üzerine şampuan reklamı teklifleri aldığını ancak, sözleşmesi nedeniyle olumlu yanıt veremediğini söyledi. Yunus esaretine karşı Öncülerinin Aslı Tandoğan, Özge Özder, Aslı Tandoğan ve Ayça Varlıer olduğu ve birçok ünlü sanatçının da üyesi olduğu Bana Göz Kulak Ol (BGKO) Duyarlı Yaşam Derneği’nin hayvanlar, sanat dünyası ve çocukları bir araya getiren projeler üzerinde çalıştığını anlattı. Tandoğan, son projelerinde Bennu Yıldırımlar, Ceyda Düvenci, Demet Evgar, Levent Üzümcü, Mert Fırat gibi isimler ile yunus esaretine karşı duyarlılık yaratabilmek için rol aldığı film hazırlayarak yunus parklarına gidilmemesi çağrısında bulunduklarını belirtti. Aslı Tandoğan, şöyle dedi: “Yunuslar inanılmaz akıllı canlılar. Esarete girdikleri yunus parklarında gerçekten inanılmaz kötü hissediyorlar kendilerini. Bir süre sonra intihar ediyorlar. Belki çocuklar, insanlar onları seyrederken çok mutlu oluyorlar. Onları da hareketli görünce mutlu zannediyorlar. Ama okyanuslarda, denizlerde yaşayan bu canlının küçücük yere hapsedilmesi gerçekten çok içler acısı ve bence çok büyük bir suç. Bunu önlemek için hayvan esaretine karşı bu filmi çektik.” Sadece dedikodu Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı arp bölümü mezunu vebirçok dizide rol alan bu günlerde de “A.Ş.K” dizisinde yardımcı kadın oyuncu olarak Şebnem’i karekterini canlandıran Tandoğan, kendisi ile Hazal Kaya arasında olumsuz iddiaları yalanlayarak şöyle konuştu: “Hazal ile sette tanıştım. Daha öncesinde Behzat Ç.’nin bir son çekimi vardı orada tanışmıştık. Aramızda problem olmadı. Eğlenceli bir setti. Çok yorucuydu ve herkes birbirine inanılmaz destek oluyordu. Yapılabilecek bir şey yok. Dedikodu çıkınca sonu gelmiyor. Sanki o problemliymiş de ben onu çekemiyormuşum gibi böyle garip haberler çıkardılar. Ama kesinlikle böyle bir şey yoktu. Set ortamı çok stresli yorucu. Oyun arkadaşları ile ayrı bir stres olması dünyanın en korkunç şeyi olur. Çünkü o sete de gitmek istemezsin, yorgunluğu da kaldıramazsın. Öyle bir şey yok. Ben Hazal’ı çok seviyorum.” Tandoğan, Hazal Kaya ile aralarında 10 yaş olduğunu hatırlatarak, “Benden 10 yaş küçük, güzel ve yetenekli biriyle karşılaştırılmam bence güzel bir şey” diye konuştu. Aslı Tandoğan, dizilerdeki aşkların gerçekte de var olduğuna inandığını ifade edtti. Tandoğan, Arap muhabirin formunuzu nasıl koruyorsunuz sorusuna ise, “Spor mutlaka yapıyorum. Yürüyüş, koşu, ok atıyorum. Dizi ile birlikte tenise başladım. Hareketli olmaya özen gösteriyorum. Beyaz ve kırmızı etten uzak duruyorum. Sadece deniz mahsulleri yiyorum. Bol su içiyorum.Öyle abur cubur yemiyorum ama çikolatadan vazgeçemiyorum. Makyaj günlük hayatımda kullanmıyorum. Dizilerde rimel bile sürmüyorum. Çıkarması çok zor oluyor” diye cevap verdi.
Müzeyyen Senar'ın Doktorundan Açıklama!
Muğla'nın Bodrum ilçesinde yaşayan ve bugün aniden rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan sanatçı Müzeyyen Senar'ın sağlık durumuyla ilgili ilk açıklama yapıldı.Sabah saatlerinde rahatsızlanarak yüksek ateş şikayetiyle özel bir hastaneye kaldırılan Senar'ın doktorundan açıklama geldi. Dahiliye uzmanı Dr. Gamze Cengiz, genel sağlık durumunun iyi olduğunu ifade ederek, 'Müzeyyen Hanım'ın sağlık durumu şu anda gayet iyi. Dün akşamdan beri yüksek ateşi olması sebebiyle başvurdular. Sırtında cilt altı enfeksiyonu var. Ateşinin de sırtındaki bu apseden kaynaklandığını düşünüyoruz. Genel cerrahımız Opr. Dr. Hakan Avcı tarafından bu apse boşaltılacak. Sonra da antibiyotik tedavisine başlayacağız. Müzeyyen Hanım’ı bugün gözetim altında tutmayı ve yarın sabah taburcu etmeyi planlıyoruz. Genel sağlık durumu oldukça iyi.' dedi.Müzeyyen Senar’ın kızı Feraye Işıl ise, “Akşamdan beri ateşi vardı ama ilaçla ateşini bayağı düşürdük. Sırtında bir iltihap olduğu tespit edildi. Sırtındaki enfeksiyon kapan bölgeye kısa bir operasyon yapılacak. Durumu gayet iyi şu anda.” diye konuştu.Cihan
Reklam
Ünlü Fizikçiden Suriye Çağrısı
Tanınmış fizikçi Stephen Hawking Suriye’deki iç savaşa dikkat çekerek dünya birliğinin yaşanan bu zulme seyirci kaldığını ve hiçbir girişimde bulunmadığını söyledi. Hawking, Washington Post gazetesinde yer alan Suriye ile ilgili makalesinde 'Suriye'deki savaş bitmeli' dedi. Hawking “Suriye’de yaşanan durum iğrençlikten başka bir şey değil ve dünya yaşananları uzaktan serinkanlılıkla izliyor. Duygusal bilinciniz nerede? Kolektif adalet anlayışınız nerede?” dedi.  Ayrıca Hawking 100 bin kişinin öldürülmesine ve çocuklara ateş edilmesine seyirci kalmanın bir zeka göstergesi olamayacağını da vurguladı. TRT Türk
'Gezi'de Katlettikleri 6 Gençle Hatırlanacaklar'
Türk sinemasının ünlü yönetmeni Zeki Demirkubuz Today's Zaman gazetesine konuştu. Demirkubuz AKP'yi sert sözlerle eleştirdi.Demirkubuz, 'Bu ülkede dün solculara, sağcılara ve Kürtlere yapılan zulüm bugün Cemaate yapılıyor. İrfan ne kadar şüphedeyse cahil o kadar kendinden emin.' tespitinde bulunuyor. Demirkubuz, Gezi olaylarının ardından Cemaate savaş açılmasını ise şöyle yorumluyor: 'Bütün bu yanlışları ve çelişkileri Cemaate yüklemezse kendisi ile yüzleşmek durumunda kalacaktı. 17 Aralık'a 'hükümete operasyon' demese ne diyecek! 'Ben yolsuzluk mu yaptım.' diyecek, 'Soruşturulsun, adalet yerini bulsun mu' diyecek. Bunu diyemediği için Cemaati suçlayarak asıl meseleyi unutturma yolunu seçti.' Bu yaşananlar 100 sene sonra da hatırlanacak Kendini güç üzerinden ifade eden, kendini insani ve ahlaki erdemlerle değil de kimlikler üzerinden ifade eden hiç kimse hatırlanmayacağına dikkat çeken Demirkubuz, 'En yüce ve en alçak olanın hizalandığı bir eşik var. Evveli önemli olmadan, sonrasında nasıl biri olacağına burada karar veriyor insan. Mesela 1980'leri, 1990'ları düşünelim. Kendilerini her şeyin sahibi gibi sanan, onlar olmadan bu halkın hiçbir şey olduğunu, bu ülkenin sahipsiz kalacağını düşünenler ne yapıyor şimdi? Kim oldukları bile hatırlanmıyor. Aynı şey bugün benzer şeyleri yapanlar içinde gerçekleşecek. Gezi ve 17 Aralık Yolsuzluk Operasyonu sonrası yaşananlar 100 sene sonra da hatırlanacak. Bu Türkiye tarihinin bir parçası artık. Onlar ise en fazla Gezi'de sokak arasında öldürdükleri Ali İsmail ve katlettikleri 6 genç ile hatırlanır. Süleyman Demirel bile unutuldu. Hz. İsa'yı çarmıha geren muktedirleri, güçlüleri hatırlamıyor tarih? Ama Hz. İsa'yı hatırlıyor. Çarmıhın çivisini çakanlara ise yalnızca kötülük kavramı içinde, topluca yer veriliyor. Pişmanlık dilekçesini imzalamayanlar unutulmaya mahkûmdur. Bu yüzden kolpa varoluşlara yönelip kendilerini buradan ifade edenler, iktidarlarının bittiği, gücü kaybettikleri gün yok olurlar!' ifadelerini kullanıyor. Gezi'nin eylem enerjisi, baskı düşüncesinden kaynaklandı Gezi'nin eylem enerjisi, karşılaştığı kötülük ve uğradığı baskı düşüncesinden kaynaklandığını belirten Demirkubuz şöyle devam ediyor: 'Sürekli aşağılanan, yok sayılan, korkutulan insan susar, boyun eğer, kabul ediyor gibi görünür ama yaşadığı duyguları bir yere gitmez, ruhunun labirentlerinde öylece durur. 12 Eylül'den bu yana yaşananlar, aşağılamalar, parçalanan adalet duygusu, R.Tayyip Erdoğan'ın özellikle son üç senedir, referandum sonrasındaki davranışları ile birleşip baskıya, zulme dönüşünce, bunu birde demokrasi üzerinden yapınca bu kaçınılmaz oldu. Gezi parkındaki ağaçlar yüzünden olmasa, başka bir aşağılama ve yok sayma yüzünden olacaktı ama mutlaka olacaktı.' Benim bile 'evet' oyu verdiğim referandumu istismar ettiler Geçmişte değil de Recep Tayyip Erdoğan Hükümeti'ne karşı böyle bir ayaklanmanın nedenini ise şöyle açıklıyor: '1980'lerde darbeciler 1990'larda derin vesayetçiler adalet vaat etmedi ve böylelikle insanları aptal yerine koymadı. Doğu'da, hapishanelerde, sokaklarda çok daha korkunç şeyler oldu ama kimse bu hükümet kadar insanlarla dalga geçmedi. İnsanların canları çok acıdı ama ruhu bugünkü kadar acımadı. Bu hükümet 12 Eylül'de cuntacıların darbeyle yapmaya kalktığı şeyi sandık gücü ve çoğunluk üzerinden yapmaya çalışıyor ve gücü ele geçirdikçe arsızlaştı. İktidara sahip oldukça, özellikle askerlerden ve iktidarına karşı legal veya illegal tehditlerden kurtuldukça şirazesi kaydı. Demokrasi, yeni anayasa ve özgürlük vaadiyle geldiler ama benim gibi insanların bile 'evet' oyu verdiği 2010 Referandumu'nu istismar ettiler, söz verdikleri şeyler için değil güç ve çıkar ilişkileri için kullandılar, hukuksuzluğa yöneldiler.' Hükümet tabi ki hatalarını üstlenmeyecek Hayatta hiçbir şeyin saf olmadığına değinen Demirkubuz, 'İnsan da yaratılış anından itibaren sorunlu bir varlıktır. Bu mantıktan hareketle ne Gezi, nede hiç bir şey için tamamen saf denilemez elbette. Ama Gezi her şeye rağmen bu ülke tarihin en masum, en namuslu ve onurlu hareketidir. İnsanlar önce kendi pratiğine baksın. Hükümet tabi ki hatalarını üslenmeyecek ve bir şeyler söyleyecekti. Türkiye'de gerçekler göreceli ve güce endekslidir ve her şey gücün gölgesinde tartışılır ve anlamlandırılır. O yüzden hakikatler, kısa vadede, gücün gölgesinde değil, uzun vadede gündelik çıkarların etkisinde kurtulup vicdanlar ile hesaplaşıldığında ortaya çıkar. Unutmayın, Deniz Gezmiş bu ülkede terörist diye asıldı!' diyor. Benim aklım ve utanma duygum son siyasal gelişmelere yetmiyor 'Gezi'de öldürülen Ali İsmail gibi zulme uğramışlar, masumiyetler üzerinden değil de, muktedirler üzerinden bir okuma yapalım.' Diyen Yönetmen Demirkubuz sözlerini şöyle sürdürüyor: 'Mesela Recep Tayyip Erdoğan'da şiir okudu diye hapse girmedi mi? O dönemde (28 Şubat 1997) MGK ve asker vesayeti vardı. Peki, 28 Şubat'ta MGK'ya göre 1'inci ve 2'inci tehdit unsuru neydi; irtica ve bölücülük. Bugün 2014'de gelinen nokta ne? Tırnak içerisinde söylüyorum, 28 Şubat'ın MGK'sının 1. tehdit olarak gördüğü irticası, 2014'te şuanda iktidarda ve irtica yine 1'inci tehdit. Ve o günün yine tırnak içinde söylüyorum bölücüleri bu gün ülkenin 1'inci sınıf vatandaşı! Nasıl oldu bu çelişki peki? 17 Aralık 2013 Yolsuzluk Operasyonu'nun arkasından ve başka bir bakış açısıyla. Gerçekler bu kadar göreceli, güce endeksli ve gündelik olursa gerçek değil ancak yalama olur. Bunları üst üste topladığınız zaman benim bir vatandaş olarak aklım ve utanma duygum, son siyasal gelişmelere artık yetmiyor. Artık olup bitenden, bir akıl aramaktan vazgeçmeye başladım. İnsan normalde önüne gelen meselelere karşı akıl geliştirir, bunları akli hale getirmeye çalışır. Artık bunun yerini akıl dışılık almaya başladı. Bu eskiden de böyleydi ama gidişat bir daha geri dönülmesi güç bir sınıra varıyor.' Cemaatin AKP'den daha büyük bir tabanı var Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül'ün, Necmettin Erbakan'ı bırakıp gitmelerinin hükümetin cemaate ihaneti ile benzerlik içerdiğini aktaran Demirkubuz, 'Bugün ayrılan vekillere 'tuzluk, Cemaatçi' diyorlar ya Fazilet Partisi'nden kendileri de ayrılmıştılar ama çabuk unuttular bunu. AKP hükümeti bir konsensüs ile kuruldu. Başlangıçta en zayıf halka ise Recep Tayyip Erdoğan ve ekibiydi. Tabanı bile yoktu. Gezi'nin bu noktaya getirilmesi, toplumun bu kadar gerilmesi ve kutuplaştırılması, insanların öldürülmesi AKP'nin kendine taban yaratma operasyonuydu zaten. Bu ülkede Solcuların, Ülkücülerin, Cemaatin bir tabanı var ve bunlar konjektöre göre değişmeyen tabanlar. Hatta aidiyet duygusu üzerinden bakılırsa Cemaatin AKP'den daha büyük bir tabanı var. Çünkü AKP'nin tabanı tepeden inmedir, yapay ve sonradan olmadır. Çünkü AKP, ANAP gibi omurgasızdır, bir geleneğe dayanmaz. Milli Görüş'e bile ihanet etmiştir' şeklinde konuşuyor.Gerçek Gündem
Berrak Tüzünataç'a Uyuşturucu Davası!
Kenan İmirzalıoğlu, Sarp Apak, Nehir Erdoğan ve Engin Altan Düzyatan gibi isimlerin gözaltına alındığı operasyonda İtalya’da olduğu için ifadesi alınamayan ve Türkiye’ye döndüğü gün ifadesi alınan Tüzünataç’a uyuşturucu davası açıldı. Ünlü oyuncu, emniyetteki ifadesinde meslektaşı Rıza Kocaoğlu’nun kendisini esrar içmek için telefonla çağırmasını “Öyle bir sebebi olması mümkün değil, çünkü ben uyuşturucu madde kullanmıyorum” diye açıklamıştı. Evinin yakınlarındaki marketten neden sigara kâğıdı sipariş ettiği sorusunu ise “Sigarayı bırakmak istiyor ancak bırakamıyorum. Tütüne geçmek istiyordum. Tütün sarmak için o kâğıtları istemiştim, uyuşturucu madde ile bir ilgisi yoktur” diye cevaplamıştı. Tüzünataç, emniyetteki ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Ancak Tüzünataç’ın saç testi sonucunda uyuşturucu madde kullandığı belirlenmişti. DOSYASI AYRILDI TMK 10. Madde ile görevli savcılığın yürüttüğü soruşturma sonucunda sadece kullanıcı olduğu gerekçesiyle Tüzünataç’ın dosyası ayrılarak İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na gönderildi. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede; Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Şubesi’nin 20 Aralık 2013 tarihli raporuna göre Tüzünataç’ın saç numunesinde uyuşturucu maddelerden “kokain, benzoilekgonin, uyarıcı ve metoklopramid” bulundu.GazeteA24
Reklam
Nicole Scherzinger, Evlilik Teklifini Bir Ayda Üç Kez Reddetti
Lewis Hamilton ve Nicole Scherzinger, yeniden bir araya geldikleri geçtiğimiz Kasım ayında Amerika’da gerçekleştirilen şükran günü partisinden bu yana ilk kez sevgililer gününde görüntülendiler.Kırmızı bir scooter’la Roma sokaklarında dolaşan ünlü çift aşk hayatlarında her şeyin yeniden yoluna girdiğini ilan edercesine gülücükler saçtılar.İkilinin bir dargın bir barışık geçirdikleri yedi yıllık beraberliği birkaç ay sonra evlenerek taçlandıracakları da İngiliz basınında konuşulanlar arasında fakat Scherzinger'in kendisine yapılan evlilik teklifini bir ay içinde üç kez reddettiği söylentileri de giderek artıyor.
Reklam
Burçlar Aşk Acısını Nasıl Yaşıyor?
Aşk acısı hepimiz için zor ama bazılarımız bunu daha zor yaşarken bazılarımız çok daha kolay atlatıyor. Bunun sebebi burçlarımız olabilir mi? Hangi burç aşk acısını nasıl yaşıyor hiç merak ettiniz mi?İşte bu sorunun cevabı…KoçTerk edilen Koç en kısa süre içinde kendine başkasını bulacaktır. Bu sizi üzmesin. Onun yapısı böyledir. Eğer ilişkiyi siz bitirirseniz Koç hemen en tatlı tavrını takınacaktır. Amacı sizi yeniden elde edip edemeyeceğini görmektir. Koç avlanmayı sever. Âmâ ilişki bittiğinde yeni bir zafere doğru yola çıkar. Onun yeni birini bulmakta aceleci davrandığını düşünüp aslında sizi sevmemiş olduğunu sanabilirsiniz. Ama bu yanlıştır. Sizi sevmiştir. Ancak Koç için bir ilişki bitince biter. Geçmişe takılmanın anlamı yoktur. Şimdi yeni kişilerle tanışma zamanıdır.BoğaAsla vazgeçmez. Sevdiği kişileri kendi malı gibi düşünür. Eğer terk eden sizseniz, tüm iletişim bağlarını kopardığınıza emin olur ve asla yeniden birleşme ümidi vermeyin. Ayrılık sonrası dost kalamayacağınız bir burçtur. Boğa’lar ikinci bir şans umuduyla yıllarca bekleyebilir. Sabırlıdırlar ve arzuladıkları şeylere bağlılıkları çok derindir. Eski sevgiliniz hala size âşıksa başka kimseyle çıkmayacaktır. Bu yüzden ya kesin ayrıldığınızı anlamasını sağlayın ya da sizinle ilgili planlarından vazgeçmeyen Boğa’ya katlanın.İkizlerTerk edilen İkizler hayatına devam eder ama sizinle ilgili duygularında zaman zaman gelgitler yaşar. Size dost kalmayı teklif edip sonra soğuk bile davranabilir. Ona değer vermediğinizi hissederse hakkınızda küçük bir dedikodu başlatabilir. Kesin olan şu ki, herkes ayrıldığınızı duyacaktır. Bunu ilk anlatan o olacaktır. İkizler ayrıldıktan sonra kendini en hızlı toparlayan burçtur. Aşkta havai olduğu için en kısa süre içinde yeni birini bulacaktır.
Ünlü İşadamları Yumurta Satan Nasreddin Hoca Gibi…
Bir süredir ibretle ve şaşkınlıkla izliyoruz. On milyarlarca liralık ihale alan iş adamları; “9 yumurtayı 1 akçeye aldım. 10 yumurtayı 1 akçeye sattım” diyen Nasreddin Hoca’nın; “Niye böyle yapıyorsun?” sorusuna, “dostlar alış-verişte görsünler” dediği gibi açıklama yapıyorlar! HİÇ BİRİNİN 100 MİLYON DOLARI YOK Olay , TV kanalı ve gazete alımı ile ilgili.. Şirketlerin, hepsi in-şaat firması.. Hepsi devletten iş alan ve bu işlerle beslenen firmalar, TV yayıncılığı ve gazete çıkarmak hepsinin de yabancı olduğu konular! Daha ötesi, değişik ortamlarda, “kesinlikle bu sektöre girmeyeceğiz” demişler hatta 60 milyon dolara Akşam, Gazetesi, Alem FM ve SKY TV’yi de almamışlardı. Şimdi bunun 10 katından da fazla bir TV+Gazete yatırımı (!) peşindeler! Hiç birinin, bankada hazır bekleyen 100 milyon dolar nakitleri yok! Hepsi de 100 milyon doları bankadan, faiz karşılığı borç olarak çekiyor. Anlayacağınız, gazete ve TV kanalına yatırım yapmalarının, ticari hiç bir mantığı yok! BORÇ VERMİŞ Gazetelerden okudunuz; Limak İnşaat’ın sahibi, “Bankadan 100 milyon dolar kredi çektik. Borç verdik. Verdiğimiz borca karşılık da bir şirketin hissesini aldık” diyor. Alınan hissenin değeri de verilen paranın yanında çok düşük! Faizle 100 milyon dolar alınmış, hisse alınmış, banka faizi bile gider yazılamayacak. Tam Nasreddin Hoca’nın yumurta fıkrası.. Cengiz İnşaat’a bakıyoruz, önce kredi çekmiş. Sonra ortaklarına (yüzde 15 Stopaj + gelir vergisi maliyetine katlanıp) kâr dağıtmış. Dağıtılan kârlar, TV ve gazete ukash alımı için aktarılmış. Yüzde 17.5 vergi maliyetine artı kredi maliyetine katlanmış, verimsiz bir yatırıma 100 milyon dolar aktarmış. Tam Nasreddin Hoca’nın yumurta fıkrası… Diğerlerine bakıyoruz, bankadan kredi ya da şirketten borç almışlar. Faiz ödeyecekler, örtülü kazanç, KDV ve cezalar yolda. Verimsiz bir yatırıma aktarmışlar. Onlarınki de Nasreddin Hoca’nın fıkrası gibi… Yapılan tüm işlemlerin, “vergi ve ceza” maliyeti var. İncelendiklerinde, vergi yasaları uygulanırsa, ayrıca “ilave vergi ve ceza” ödeyecekler. Nasıl, bu ticaret ve para aktarma, tam Nasreddin Hoca’nın fıkrası gibi hatta ondan da öte değil mi?
Photoshop'un Yapamayacağı Şey Yok!
Dünyaca ünlü içerik sitesi BuzzFeed, ilginç bir işe imza atmış. Söz konusu videoda 4 tane kadının, nasıl güzelleştiği ve bir modele dönüştüğü işleniyor. Kadınların photosop sonrası kendini tanıyamaması ise çok normal: Yaşlı kadın 10 yaş gençleşiyor; kilolu kadın bir anda bir kilo veriyor...
"Stadımız Ocak Ayında Bitiyor"
Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, TRTSpor’da yayınlanan Futbol Ateşi Programına siyah beyazlı kulübün gündemindeki konularla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.Orman'ın konuşmasından ayrıntılar böyle; Çok tevazu göstermeyim .bizim hayalimizdi ama o hayali gerçekleştirebilmek için her adımını biz attık izninden her aşamasını kat ederek geldik çok zorlandık, çok inanılmaz derecede zor günler geçirdik ama hiç yılmadan devam ediyoruz ve istediğimiz hedeflediğimiz tarihte yetiştirmeye gayret ediyoruz. Bunlar çok esasında beni etkilemez beni etkileyen kısmı şu oluyor yalan, iftira,çok ayıp şeyler bunlar ve bunlara böyle cevap vermeyip yani devamlı kamu oyunda değil ama kendi içimizde söylüyorum kendi işimize bakmaya çalışıyoruz. şöyle bize 5-6 bir müsaade edin de bu stadı bir yapıp bitirelim ben bu stadı kendime ev olarak filan yaptığım yok bu stadı Beşiktaşlılara , Türk sporuna gelecek nesillere yaptığımız bir şey herkesin ortak menfaati bir bırakın rahatça yapalım şunu. dedikodu, yalan dönem dönem kızıyorum çıkıp cevap veriyorum ama maalesef ki bunu çoğunda Beşiktaşlılar yaptığı içinde çok üzüntü duyuyorum. şu aralar onun dışında hırslanıyorum açıkçası.benim bir özelliğim ben hiç yılmam çalışmaktan da hiç çekinmem devam ediyoruz. çokta kötü değiliz. Stad ağustos sonuna yetiştirmeye gayret ediyoruz. Esasında bunu bilerek ortaya ben attım 2 ana sebebi vardır 1. hedefe kilitlenip camiamızla beraber hedefe yönelik hareket etmekti herkes oraya kilit lensindi. “STATIN ORTASINA GÖKDELEN DİKECEĞİMİZİ BİLE SÖYLERLER” 2.de bu boş laflar var yok altında açıkçası şehir çıktı, yapılmayacak, park yapılacak filan sohbetleri bitsin bir an evvel artık önümüzebakalım.onun içinde bir an evvel stada konsantre olalımdı.bundabaşarılı olduğumuzu düşünüyorum.kimse buraya stad yapılmayacak demiyor. şimdi son zamanlarda ruhsat sahte denmeye filan başladı oda bitti artık stad ağustosta mı bitecek , eylül de bitecek, 2015 ocakta mı bitecek artık o süreçleri konuşuyoruz iyi yoldayız demektir. Bilmiyorum belki sahanın ortasına gökdelen dikecekler bilmiyorum yani bir şeyler bulurlar çokta önemli değil. ben sokaklardayım her gün Beşiktaşlılarla beraberim fotoğraflar çekiliyoruz , sohbet ediyoruz filan Beşiktaşlılar biliyorlar gerçekleri ufak bir zümre tabi senelerdir Beşiktaşlıları kemirmişler menfaat sağlamışlar bu illa bedelsel bir menfaat değil sözlerin geçmesinde bir menfaat olabilir, ego tatminlerinde menfaat olabilir. bunları göremeyince atıyorlar , tutuyorlar çokta artık yavaş yavaş şey yapıyoruz alıştık diyelim. İçinde Beşiktaşlılar var yani dünyanın en muhteşem taraftarı var. en yüksek sesle bağıran taraftar var . en kriyatif taraftarı var. muhteşem bir takımla dönüş yapacağız .oraya Allahın izniyle.binalar filan hiçbir şeye ruh vermez oraya ruh veren insanlar yoksa çokta çok güzelstadlar vardır belki ama içi gittiğinizde boştur. boş olan bir yerin hiçbir manası yok o bir esas amacımız bizim futbol takımımızın çok keyifli maç oynayabileceği taraftarlarımızın keyifle maç izleyebileceği bir yer yapmak yoksa bina yapmak filan değil. neyapacağız bina yapıp e tabii ki çok lüx, çok akıllı bir bina çevreci, yeşil bir bina her şeyi düşünülmüş bir bina önümüzde ki 50 seneye hizmet edecek bir bina. ama öyle şey değil. E tabi yani yaklaşık 10 milyon dolar civarında bir satış yapılmıştır tahmin ediyorum 1-2 ay içinde 20 milyon doları bulur iyi gidiyorlar locaların bazı bölümleri bitti yer kalmadı çünkü yerlerini ayırttı birçok insan ödemelerini yapıyorlar yavaş yavaş artık göbeğe yakın yerlerde yer çok az var koltuklarda, viplerde göbekleri herkes almaya başladı biz kimseye öncelik vermedik. ilk gelen ilk alır. yo parayı veren düdüğü çalar tabii ki o doğru bir laf, ama ilk gelen ilk alır. yanisonradan işte iyi yer kalmadı gibi bir yer ki bizim stadyumun hemen hemen her yeri iyi yer olacak. ama ilk gelen ilk alacak tabi. “TRANSFERDE 4YABANCI ALACAĞIZ” Yeni stada birinci olarak kendim geleceğim tabi ki. yani tabi şey Önder ÖZEN e ekibi çalışıyor benimle de tartışıyorlar, futbol komitesinde ki arkadaşlarla da tartışıyorlar iyi bir şeyler yapmaya gayret ediyorlar. bu transferlere bedelsel yüksek para vermekten daha önemlisi takıma katkı sağlayabilecek kendini kanıtlamış bazı oyuncular almaya gayret ediyoruz. inşallah da başarılı oluruz. Biz zaten aldık pozisyonumuzu bizde 5+3teyiz. bizde yani bizim pozisyonumuz belli. onun içinde bizim elimizde ki imzaladığımız kontratları ve süreleri ve ona yapmış olduğumuz hazırlıklar belli o avantajımızı seneye kullanmak istiyoruz. Olmayacak transferler var tabi. Sözleşmesi bitenler sözleşme yenilemeyeceklerimiz var ama şey 4 tane yabancı transferi yapacağız tahmin ediyorum. Cenk işte bitti bir tane daha belki yerli max 2 tane daha yerli oyuncu alıyoruz. 4 tane yabancı oyuncu alacağız. “İBRAHİM KIZIL’I MAHKEMEYE VERDİM” Biz çok üslubumuzla bize yakışan şekilde cevap verdik Gaziantep sporun başkanı bir şehri temsil ediyor. o insanları rencide edecek bir şey söylemek istemiyorum. netice itibarı ile bir şehir kulübünün başkanıdır onun içinde çok böyle yorumlarda o nezaketle yapmaya gayret ettim.Hırslanmış kendisinin söyledikleri lafla alakalı tazminat davası açtım zaten AYIP. artık gerisini spor kamuoyu ,Türkkamuoyun bileceği işler. Beşiktaş tüm birimleri ile şampiyonluk yarışının içerisindedir elinden gelen gayreti gösterecektir diğer 2 ezeli rakibiz de aynı şekilde belkiarkamızdan gelen Sivas'ta aynı şekilde olmak üzere herkes şampiyonluk yarışı içerisindedir. tabi bizim Galatasaray ile 1 Fenerbahçe ile de 5 puanlık farkın olması bizi ve camiamızı artık şampiyonlukta son dönemeçlere geliyoruz önemli bir şeydir. Kasımpaşa ile verdiğimiz hukuki mücadele haklılık mücadelesidir. Bir kulis mücadelesi değildir onun içinde bilimsel çalışmalara dayanan neden haklı olduğumuzu gösteren şeylerdir. burada zaten ilk günden beri aynı şeyi söylüyorum bu bir ayıpta değildir. Yani hakem kural hatası da yapmış olabilir. Dünyada ilk defa yaptığı bir şeydir oDonk'un üstü örtülmesi gerekli olan bir şeyde değildir. Hakemde neden böyle bir MHK üzerini örtmeye kalktı onu anlamış değilim ama sonucunda biz hukuksal mücadelemizi verdik ve kazandık. “GALATASARAY MAÇI FENERBAHÇE DERBİSİ GİBİ OLSUN” Galatasaray ezeli rakibimiz her derbinin kendine özgü bir senaryosu vardır. o maçla alakalı bir senaryoda vardır. Yani Galatasaray ile oynadığımız ilk yarı maçını düşünüyoruz ama Fenerbahçe ile oynadığımız 3-3 lük maçta acayip seyredenlere keyif veren kırmızı kartın olduğu öne geçmeler çok keyifli bir mücadeleydi. Ne olacağını kimse derbinin bugünden söylenilecek bir söz yoktur Beşiktaş takımı her yere kazanmak için gider bu dünyanın en büyük kulüpleri şampiyonlar liginin şampiyonu olmuş kulüpler bile olsa Beşiktaş takımı bir rakibine karşı kazanmak için oynar. Rakibimizde tabii ki kendi evindedir onlarda kazanmak için sahaya çıkacaktır. Sahadanetice itibari ile hakemin değil de futbolcuların sonunu getireceği futbolcuların oyunun sonunu belirleyeceği bir mücadele olmasını sakatlıkların olmamasını temiz seyredenlere aynı Fenerbahçe maçında olduğu gibi keyif veren bir mücadele olmasını temenni ediyorum. Ondan başka da söylenecek bir şey yok gerisi futbolcularda. “ŞİKEDE BİZİ F.BAHÇENİN YAYINDA KONU MANKENİ YAPTILAR”Aziz Başkan çok sevdiğimiz bir kulüp başkanı benimde çok sevdiğim bir insandır. Onun söyledikleri üzerine bir yorum yapmak istemem ve camiasını rencide edecek bir şey söylemek istemiyorum bir tek şey söylüyorum bu davalarla alakalı Fenerbahçe ile yapılan bu süreçte Beşiktaş bu olayın içerisinde konu mankeni olduğunu düşünüyorum. Beşiktaş'ın böyle bir ceza alabileceği bu sene UEFA'ya onun yüzünden gitmedik bir mevzuumuz olduğuna inanmıyorum. Beşiktaş'ın 3 temmuz'la ismini, 3temmuz ismini de bilerek kullanıyorum başka bir isimde kullanmıyorum kulübümün onunla isminin geçmesini istemiyorum onun için biz önümüze bakmaya gayret ediyoruz.Şampiy10
Reklam