onedio
Görüş Bildir
Olimpiyat Şampiyonu Yüzücü Sol Kolunu Kaybedebilir
5 Olimpiyat şampiyonluğu bulunan Ian Thorpe'un ciddi bir enfeksiyon kaptığı ve sol kolunu bundan böyle kullanamama riskiyle karşı karşıya bulunduğu belirtildi. Ünlü yüzücü Ian Thorpe Avustralya’nın Sydney’de kentinde hastaneye kaldırıldı. Oldukça ciddi bir enfeksiyon kaptığı belirtilen Torpedo lakaplı yüzücünün sol kolunu bundan böyle kullanamama riskiyle karşı karşıya bulunduğu belirtildi. 5 Olimpiyat şampiyonluğu bulunan Thorpe, İsviçre’de bir hastanede omuz ameliyatı olmasının ardından enfeksiyon oluştuğu öğrenildi.Ian Thorpe’un durumuyla ilgili ilk resmi açıklama geldi. Sporcunun menajeri James Erskine’nin AP’ye yaptığı açıklamada, “Durum ciddi ancak hayati tehlike söz konusu değil. Kendisinin havuza geri döneceğini düşünmüyorum. Bir daha yüzmesi zor” ifadelerini kullandı.CNN TÜRK
Beren Saat ile Kenan Doğulu Düğünü Erteledi
Beren Saat'le 20 Nisan'da evlenmeyi planlayan ünlü popçu Kenan Doğulu, düğün tarihini son anda değiştirdi. Kenan Doğulu'nun kız kardeşi Canan'nın 20 Haziran'da nikah günü alması bu ertelemede etkili oldu. Peş peşe iki düğün yapmanın zor olacağını düşünen Kenan Doğulu, sevgilisi Beren Saat'le konuşarak önceliği kız kardeşine verdi. Çiftin, Canan Doğulu evlendikten sonra nikah masasına oturacağı öğrenildi. 2 yıldır birlikte olan Beren Saat ile Kenan Doğulu, geçen Şubat ayında Çubuklu'da bir balıkçıda nişanlanarak evlilik yolunda ilk adımı atmıştı.ensonhaber.com
Bob Geldof'un Kızı Peaches Geldof Evinde Ölü Bulundu
Ünlü şarkıcı, söz yazarı ve aktör Bob Geldof’un 25 yaşındaki kızı Peaches Geldof, evinde ölü bulundu. İki çocuk annesi Peaches Geldof’un ölüm nedeni henüz bilinmiyor. Yazarlık ve sunuculuk yapan Peaches Geldof’un annesi Paula Yates, 2000 yılında aşırı dozda uyuşturucudan yaşamını yitirmişti. Peaches Geldof, geçen yıl verdiği bir röportajda, annesini kaybetmenin acısını yıllar sonra hissettiğini söylemişti.  (DHA,ZETE)
Reklam
Reklam
Ünlü Aktivist Ve Rock Yıldızı Bob Geldof'un 25 Yaşındaki Kızı Peaches Geldof Hayatını Kaybetti
Dünya çapında yardım kampanyaları ile ünlü rock yıldızı Bob Geldof’un küçük kızı 25 yaşındaki TV sunucusu Peaches Geldof hayatını kaybetti. Pazartesi günü İngiltere’nin Kent şehrinde Wrotham yakınlarında bir adrese giden polis genç bir kadını ambulansa aktardı. 25 yaşındaki genç kadın yolda hayatını kaybetti. Kent polisi “şu an için ölüm sebebi bilinmiyor, sadece ani bir ölüm olduğunu biliniyor” şeklinde açıklama yaptı.1989 doğumlu Peaches Honeyblossom Geldof en son Londra Moda Haftasında görüntülenmişti. 15 yaşında medya kariyerine başlayan Peaches Geldof Elle dergisinde köşe yazıyordu. Telegraph ve Guardian gibi gazetelerde de yazıları yayınlanan ve ITV televizyonunda kendi adıyla bir show programı sunan Peaches Geldof, modellik de yapıyordu.Müzisyen Thomas Cohen ile evli olan 25 yaşındaki Peaches Geldof’un biri 1 yaşında diğeri henüz 11 aylık iki çocuğu bulunyor.Peaches Geldof’un annesi Paula Yates 2000 yılında aşırı uyuşturucudan hayatını kaybetmişti. Peaches Geldof 2012 yılında Elle dergisine verdiği bir röportajda annesinin ölümü ardından duygularının uyuştuğunu ve annesi için yas tutmaya ancak 16 yaşında başladığını söylemişti. Peaches Geldof uyuşturucuyu daha önce denediğini ancak hiç bir zaman”çılgınca kullanmadığını” söylemişti.Peaches Geldof’un en son Pazar günü kişisel Twitter hesabından attığı son Tweet ise kendisinin annesinin kucağındaki bebeklik resmiydi.
Fatih, Roma'yı Operayla Fethetti
Fatih Sultan Mehmet ile Bizanslı Anna'nın imkansız aşkını konu edinen, 2008 yılında yaşamını yitiren ünlü soprano Leyla Gencer'in yakın dostu olan Pier Luigi Pizzi tarafından sahnelenen opera, büyük beğeni topladı. İtalyan operasında Romantik dönemin öncülerinden Rossini'nin, prömiyerinin yapıldığı Napoli San Carlo Tiyatrosu için hazırladığı 'II. Mehmet Operası', Roma'daki tarihi Opera Tiyatrosu Costanzi sahnesinde yeniden hayat buldu. Rossini'nin 28 yaşındayken bestelediği ve dram eserlerinden 'en karmaşık' ve 'yenilikçi olanı' diye tanımlanan II. Mehmet, Türklerle ilgili operalar içinde en önemlilerinden biri kabul ediliyor. Libretto (sözet) yazarlığını Cesare della Valle'nin yapmış olduğu ve 28 Mart'ta Romalı sanatseverlerle buluşan söz konusu esere başarılı isimlerin eli değerken, orkestra şefliğini Roberto Abbado, rejisörlüğünü ise Pier Luigi Pizzi üstlendi. FATİH SULTAN MEHMET'İ CANLANDIRMAK ZOR Sanat tarihine 40'a yakın opera eseri kazandırmış olan Rossini, hem orkestra, hem de solistler için hazırladığı zor besteleriyle tanınıyor. Bu eseri yöneten şef ve Fatih Sultan Mehmet'i canlandıranların sayısının az olması da biraz buna bağlanıyor. Rejisör Pizzi'nin sahnesinde 2'nci Mehmet rolünü, bas Mirco Palazzi ile bas Roberto Tagliavini dönüşümlü olarak üstlendi. Basın mensuplarına açılan gösterimde sahnede yer alan ve 2009 yılında yine Rossini'nin 'İtalya'da Bir Türk' (Il Turco In Italia) adlı eserindeki Türk genci Selim'i canlandıran 38 yaşındaki Tagliavini, beğeni topladı. Tagliavini'nin, halkının gururuna layık güçlü bir komutan, sultan figürünü, aynı zamanda gerçek aşk hissini tatmaya çalışan insan olarak harmanlamayı başarması, beğenilerin nedeni oldu. ESERİN DEĞERİ 194 YIL SONRA ANLAŞILDI Gerçekte böyle bir aşk hikayesinin var olup olmadığı bilinmese de, bir sultanı kendisine meftun eden Anna'yı, sopranolar Marina Rebeka ve Carmela Remigio, onun babası rolündeki Venedikli komutan Paolo Erisso'yu ise Arjantinli tenör Juan Francisco Gatell ile Giulio Pelligra dönüşümlü olarak oynadı. 3 Aralık 1820 tarihinde Napoli San Carlo Tiyatrosu'nda ilk kez ve daha sonra revize edilerek Venedik'te 1922'de yeniden sahnelenmiş olan eser, fiyaskoyla sonuçlandı. Bundan ötürü Rossini bu eseri, 1926 yılında yeniden elden geçirerek, 'Korinthos Kuşatması' adı altında yapılandırdı. 20'nci Yüzyıl'ın sonlarına doğru; 1985 yılında Pesaro kentinde yeniden sahnelenene kadar adeta unutulan II. Mehmet operasının o dönemde beğenilmeyen ilk versiyonu, artık sanat çevrelerinde Rossini'nin şaheserlerinden biri olarak anılıyor. ROMA'DA İLK KEZ SERGİLENMESİ TEPKİ ÇEKTİ II. Mehmet operası, Osmanlı İmparatorluğu'nun 7'nci padişahı; Fatih Sultan Mehmet ile Venedik hakimiyetindeki Eğriboz (Negroponte) Kuşatması sırasında (1470) aşık olduğu Bizanslı Anna'nın hikayesini anlatıyor. Gerçek kimliğini bilmeden II. Mehmet'e aşkının karşılığını veren Venedikli Anna, daha sonra aşk ile yurt sevgisi arasında gidip gelen bir kadının içinde debelenip durduğu çelişkiler yumağını ele alıyor. Rejisör Pizzi, Rossini'nin iki ayrı son hazırladığı eseri sahnelerken, yasak aşkı vurgulamak için trajik olanı, yani Anna'nın intihar etmesini tercih etmiş. Sultan Mehmet Anna'yı öldürmek istese de, Anna bu zevki ona, yani düşmanına yaşatmıyor. LEYLA GENCER MÜZESİNİ O HAYATA GEÇİRDİ Bu eseri sahneye koyduktan sonra övgü dolu sözlerle karşılaşan 83 yaşındaki ünlü opera rejisörü, sahne ve kostüm tasarımcısı Pier Luigi Pizzi, 2008 yılında vefatına kadar Milano'daki La Scala Tiyatrosu'nda opera sanatçıları için kurulan akademide sanat yönetmenliği yapan ünlü soprano Leyla Gencer ile de yıllarca çalışma fırsatı bulmuştu. Milano'daki evinin bütün eşyaları İstanbul'da sergilenmeye başlanan Gencer, müzenin yerleştirmesini de ölümünden önce 'Beni ve evimi kimse senin kadar iyi tanımıyor' sözleriyle yakın dostu Pier Luigi Pizzi'ye vasiyet etmişti. 'II. Mehmet operası, gerçekten mükemmel bir yapıya sahip. Rossini'nin aceleci, ama parlak şöhretinin bir ürünü' diyen Pizzi, aynı eseri 2005'te de Venedik'teki Teatro La Fenice'de, aynı kostümlerle sahnelemişti. Pizzi, Roma'dakinde trajik bir sonu seçmesine karşın, Venedik'te mutlu sonla bitirmeyi uygun bulmuştu. Pizzi, eseri değerlendirirken 'Bu, her şeyden önce büyük bir aşk hikayesi. Anna, allak bullak olmuş bir kadın; ilk aşkı, babası ve vatanına karşı olan sorumlulukları arasında hesaplar yapıyor' dedi. Pizzi, Fatih Sultan Mehmet'i ise, 'Aşık, genç bir lider, bir fatih olmasından ziyade büyük insani bir karakter' diye nitelendirdi. Pizzi, kültüre olan katkılarından dolayı geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano tarafından 'Şövalye' unvanı ile ödüllendirildi. Dramı destekleyen sade ve gri bir sahne tasarımıyla göze çarpan, 2 perdeden oluşan opera, 8 Nisan'da son kez Romalı sanatseverlerle buluşacak. SULTAN ABDÜLMECİT'TEN ROSSİNİ'YE NİŞAN Opera sanatının ana yurdu olan İtalya'da, II. Mehmet'in sanat dünyasına kazandırılmasının üzerinden yaklaşık 200 yıl geçmesine karşın ilk kez Roma'da sahnelenmiş olması ise bazı opera uzmanı yazarların tepkisini çekti. 1830'dan sonra opera bestelemeyi bırakmasına rağmen Rossini'nin, Sultan Abdülmecit'e 1853 yılında iki marş bestelediği ve bu nedenle Mecidiye Nişanı'yla ödüllendirildiği de geçen yıllarda ortaya çıkmıştı. DHA|Taraf
Reklam
100%Fest Müziğin Devleriyle Şehri Sallamak İçin Geliyor!
Geçtiğimiz günlerde Soundgarden’ın çalacağı duyurulan yaz festivali %100 Fest’ten bir başka headliner daha açıklandı: Massive Attack. 6-7 Haziran’da Küçükçiftlik Park’ta düzenlenecek festivalden diğer isimler de önümüzdeki günlerde açıklanacak.Bantmag
Kenan Işık'tan Güzel Haber
Ünlü sunucu ve oyuncu Kenan Işık'tan gelen haber ailesini ve sevenlerini mutlu etti. Işık uzun aradan sonra gözlerini açtı. Ünlü sunucu ve oyuncu Kenan Işık'tan gelen haber ailesini ve sevenlerini mutlu etti. Işık uzun aradan sonra gözlerini açtı. Işık'ın gözlerinin açıldığı duyan hayranları sosyal medyada habere sevindiklerini dile getirdiler. Yeşilçam’ın usta program sunucularından Kenan Işık geçirdiği beyin kanamasının ardından kaldığı hastanede 17 gün sonra gözlerini açtı. Kenan Işık ’ın eşi Beril Işık Kenan Işık’ın sağlık durumu nun iyi olduğunu dile getirdi Sevilen sinema sanatçısı Kim Milyoner Olmak İster yarışmasının sunucusu Kenan Işık beyin ameliyatının ardından gözlerini açtı. 17 gündür sevenlerine müjdeli haber göndermeyen Kenan Işık bu kez sevindirdi. Kenan Işık yarın fizik tedaviye başlayacak Ünlü sunucu Kenan Işık beyin ameliyatının ardından 17 gün boyunca yataktan kalkamamış ve uyanamamıştı. Kenan Işık’ın eşi Beril Işık bugün eşi hakkında açıklama yaparak, Kenan Işık’ın hayranlarına sevindirici haberi verdi Ünlü sunucu oyuncu Kenan Işık spor yaparken geçirmiş olduğu beyin kanaması sonucu hastaneye kaldırılması tüm sevenlerini üzmüştü. 17 gündür uyuyan Kenan Işık’tan sevindiri haber geldi. Spor salonunda fenalaşan ve hastaneye kaldırılan Kenan Işık beyin ameliyatına alınmıştı. Ameliyat sonrası kendine gelemeyen ve 17 gündür uyutulan Kenan Işık sonunda gözlerini açtı. Kenan Işık’ın eşi Beril Işık bugün Kenan Işık hakkında açıklamalarda bulundu. EŞİ BERİL IŞIK‘IN AÇIKLAMALARI “Uzun süre uyutulmasından dolayı eklemlerindeki rahatsızlığı gidermek için Kenan Işık’a pazartesi günü yarın fizik tedaviye başlanacak, Vücudun uyarılara tepki vermesi ve refleksin artması, tedavide somut gelişmelere neden oldu.Her gün biraz daha ileri derecede sağlığı düzeliyor. Makineye bağımlılığı artık kalmadı. Sadece kısmen solunum desteği var. Beyin bütün fonksiyonlarını kendisi görüyor. Bilincin açılması için biraz daha zamana ihtiyaç var. Olumlu gelişme devam ediyor. Ödem büyük ölçüde tedavi edildi. Vücudun uyarılara tepki vermesi büyük bir gelişme. İyileşme yolunda önemli adımlar atıyor” Kaynak: Bugün
Hangi Game Of Thrones Karakterisin?
etiket
Peki, vefasız sevgiliyi beklediğimiz gibi yolunu gözlediğimiz bu dizideki hangi karakter size daha uygun? 'Bu testte ya yaşarsın ya da ölürsün'. Hazırsanız başlayalım!
Reklam
Meraklısı İçin Game of Thrones Rehberi
Nihayet uzun bir bekleyişten ve onlarca heyecan verici haberden sonra efsane dizi Game of Thrones’un 4. sezonu bugün görücüye çıkıyor! Dizinin müdavimleri bile 1 sene aradan sonra nerede kaldığını hatırlamakta zorlanırken 10 hafta sürecek heyecanlı süreç, hiç tanışmamış olanlar için çok daha zorlu geçecek.Biz de gerekeni yapıp kenarından köşesinden bu serüvene ilişmek ve konuya yabancı kalmak istemeyenler için kısa ve öz bir Game of Thrones rehberi hazırlayalım dedik. Sayfaları gezinmeye başladığınızda bu epik hikaye ile ilgili tüm detayları adım adım göreceksiniz. Son bölümde ise 4. sezonda bizi neler beklediğine dair harika bir video sizi bekliyor. Hazırsanız başlayalım:
Acun Ilıcalı ve Adriana Lima Anlaştı
Ünlü televizyoncu Acun Ilıcalı, Victoria's Secret meleği Adriana Lima'yı Manhattan'daki podyumlardan alıp Maslak Cendere Yolu'ndaki TV8 binasına yerleştirecek. Hürriyet Gazetesi yazarı İzzet Çapa, bugünkü yazısında başarılı televizyoncu Acun Ilıcalı'nın Adriana Lima ile anlaştığını yazdı. İşte Çapa'nın bugünkü yazısı... Bir Victoria's Secret 'meleğini' Manhattan'daki podyumlardan alıp Maslak Cendere Yolu'ndaki TV8 binasına 'yerleştirebilecek' sanırım tek kişi vardır. Eminim hemen kim olduğunu tahmin ettiniz. Televizyon izleme alışkanlıklarımızı değiştiren Acun Ilıcalı'dan bahsediyorum. Meleğe gelince... O da Adriana Lima'dan başkası değil. Malumunuz Acun geçen sene TV8'i satın alarak 'tam teşekküllü' bir medya patronu haline geldi. Acun'un birinci ilkesi ise 'Diğer tüm kanallardan farklı olmak...' TV8'ciler 'halis muhlis Acun icadı' olan bir moda programıyla karşımıza çıkmaya hazırlanıyorlarmış. Bu çok özel formatı sunması için de Adriana Lima ile anlaşmışlar bile. Ama tabii Lima'ya öyle pat diye imza attırmak da her baba yiğidin harcı değil. Ilıcalı, ekibindekilere 'Madem ki farklı kanal olmak istiyoruz, moda programını ancak Adriana sunarsa bu farkı yakalarız. Bu proje vizyonumuza çok uygun. Hedefimiz, başka kanallara benzemeyip seyircilerimize kendilerini iyi hissettirmek olmalı' mealinde bir konuşma yaptıktan sonra Adriana'yı 'bağlama' çalışmaları hız vermiş. Derken geçtiğimiz günlerde Lima ve menajeri Chris, Acun'u arayarak İstanbul'da olduklarını söylemişler.Apar topar Dominik Cumhuriyeti'nden yurda dönen Ilıcalı, gecenin geç saatlerinde soluğu Four Seasons'ın restoranında almış. Kafasındaki formatı Adriana ve menajeriyle paylaşan Acun 'Victoria'nın güzeller güzeli meleğinden' 'Evet' cevabı almış. Daha önce tek televizyon deneyimi olmayan Adriana hem istekli hem de çok heyecanlıymış. ensonhaber.com
Reklam
Ebru Gündeş'e 1.5 Milyon Liralık Teselli
Ebru Gündeş, eşi Reza Zarrab'ın 17 Aralık operasyonunda tutuklanmasıyla ara verdiği sahneler geri dönüyor Şarkıcı Ebru Gündeş sahnelere geri dönüyor. Gündeş, hazirandan itiraben üst üste 11 konser verecek, 1.5 milyon lira kazanacak. Vatan gazetesinde yer alan habere göre, Ebru Gündeş, eşi Rıza Sarraf'ın 17 Aralık operasyonunda tutuklanmasıyla sahne çalışmalarına ara vermişti. Zarrab’ın serbest kalmasıyla rahat bir nefes alan Gündeş, gelen teklifleri değerlendirmeye başladı. Yazın yoğun bir tempoda çalışacak olan Gündeş’in konser takvimi de şimdiden belli oldu. Ünlü şarkıcı, Antalya’daki Sueno Hotel’de 4-18 Haziran, 2-16-30 Temmuz, 7-14-21-28 Ağustos , 4-10 Eylül tarihleri arasında sahneye çıkacak. Konser başına 130 bin lira alacak olan Gündeş’in toplamda yaklaşık 1 milyon 500 bin TL kazanacağı öğrenildi.T24
Hollywood'un Efsanevi İsimlerinden Mickey Rooney Hayata Veda Etti
Hollywood'un efsanevi aktörlerinden Mickey Rooney, 93 yaşında hayata veda etti.Yetkililer, uzun süredir rahatsız olan Rooney'in Hollywood'un kuzeyindeki evinde yaşamını yitirdiğini açıkladı.Oyunculuk kariyerine henüz küçük bir çocukken ailesinin tiyatrosunda başlayan Rooney, 80 yıllık meslek yaşamına çok sayıda sessiz film, Shakespeare oyunları, Judy Garland müzikalleri, Broadway oyunları ve televizyon dizileri sığdırmıştı.Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından iki kez Oscar ödülüne layık görülen Rooney, 1939 yılından orduya katıldığı 1942'ye kadar sinema dünyasının en çok para kazandıran aktörü olarak da tarihe geçmişti.Özel hayatı da en az sinema kariyeri kadar renkli olan Rooney, ilk evliliğini 1942'de Hollywood'un unutulmaz oyuncularından Ava Gardner ile yapmıştı. Evlilikleri genellikle kısa süren Rooney, toplam sekiz kez nikah masasına oturmuştu. Rooney'in bu evliliklerden dokuz çocuğu oldu. Ünlü oyuncu, 19 torunu ile geniş bir aileye sahipti. Rooney, en son 2011'da 'The Muppets' filmi ile seyirci karşısına çıkmıştı.(AA) 
Kemerlerinizi Bağlayın
İtalya’da yaşayan ünlü yönetmen Ferzan Özpetek yine seyirciyi derinden etkileyecek tutkulu ama bir o kadar da dramatik bir aşk hikayesi yarattı.Ülkemizde 14 Mart’ta vizyona giren yeni filmi “Kemerlerinizi Bağlayın/ Allacciate le Cinture” ünlü yönetmenin son filmlerine göre pek neşeli bir film sayılmaz. Filmi izlemeye başladığınızda kendinizi çok derin bir aşk hikayesinin içinde bulacağınızı zannedip bir anda kanser hastalığının korkunç etkileriyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Ferzan Özpetek bu sefer, izleyicinin eğlenceli, bol kahkahalı ve kalabalık İtalyan ailelerinin gürültülü akşam yemekleriyle geçen senaryo beklentilerinin tam tersi ile karşımızda. İzleyicinin hayata ve kansere isyan edip hüngür hüngür ağlamasına sebep olabilecek kadar dramatik bir senaryo yazmış Özpetek, ünlü senarist Gianni Romoli ile birlikte. Film, iki kişinin aşkından çok, Kessia Smutniak’ın canlandırdığı Elena karakterinin yıllar boyu geçirdiği değişimi ve olgunlaşmasını ele alıyor. Diğer başrol oyuncusu yani esas adamımız Antonio (Francesco Arca) ise diğer oyunculara kıyasla biraz sönük kalıyor. Kendisinin ilk sinema deneyimi olmasına rağmen filmin bir kısmında canlandırdığı 13 yıl sonraki Antonio için 12 kilo alması yine de takdir edilemeyecek bir durum değil. Film, Elena ve Antonio’nun çekişmeli ama bir o kadar da tutkuyla anlatılan aşkıyla başlayıp bir anda 13 yıl sonrasına geçiliyor. Bu tip geçişler her zaman izleyicinin dikkatini çekmiş ve filmi sıradan bir romantik- komedi havasından çıkartıp daha heyecanlı bir aşk filmine dönüştürmüştür. Ancak Ferzan Özpetek bunu bir çok karakteri tanıtmadan ve bazı olayların ucunu açık bırakarak yapmış. E haliyle bu durum izleyicinin kafasında tam Elena ve Antonio’nun tutkulu aşkıyla oluşmuş kalplerin soru işaretlerine dönüşmesine neden oluyor. Çünkü filmin devamında gördüğümüz çift hiç de birbirine inanılmaz derecede aşık ve tutkulu bir çift değil. Ta ki Elena’nın tedavisi sırasında Antonio ile arasında geçen olaylara tanık olana kadar. Gelelim filmde bizlere tanıdık gelen ve Ferzan Özpetek filmlerinde her zaman olan detaylara. İlk olarak filmdeki aile bireyleri çok sempatik ve aralarında sürekli bir didişme durumu olsa da birbirlerine son derece bağlılar. Bunları Elena’nın ailesi için söylüyoruz çünkü esas erkek Antonio’nun ailesi anlatılmıyor filmde. Bir başka güzellik ise tabi ki müzikler. Ferzan Özpetek her zamanki gibi müzik seçimleri ile izleyiciyi senaryonun içine çekmeyi çok iyi başarıyor. Diğer filmlerinde genelde Sezen Aksu parçalarına yer veren yönetmen bu defa Aynur Doğan’ın seslendirdiği kürtçe “Bexo” parçası ile izleyiciye bambaşka bir müzik keyfi sunuyor. Filmde Özpetek’in diğer filmlerinden tanıdığımız yüzler de var Paola Minaccioni (Egle) ve Elena Sofia Ricci ( Dora) gibi. Filmin en çok güldüren karakterleri diyebiliriz onlar için. Filmde çok kısa yer verilen Elena’nın en yakın gay arkadaşı Fabio (Flippo Scicchitono) filme yakışıyor ve rahat tavırlarıyla izleyiciyi etkiliyor. Filme yüzeysel bir şekilde baktığınızda bir aşk filminde dikkat çekebilecek çoğu unsur var; yasak aşk, tutku, aldatma, sadakatsizlik ve dram. Ancak tüm bunlar bir arada kullanılmak istenirken izleyicinin kafasında nasıl, neden, ne oldu gibi sorular oluşuyor. Kimi izleyiciye göre filmi iyi yapan şey bu soru işaretlerinin oluşması aslında ama kimine göre de filmde ‘tamamlanmamış’ duygusu yaratıyor. Tüm bu tartışmalar izleyicinin film hakkında konuşmasını sağladığı için aslında senarist ve yönetmenin kıvrak zekasına hayran kalmamak elde değil. Ferzan Özpetek’in 10. filmi Kemerlerinizi Bağlayın’ı olumlu ve olumsuz yanlarıyla ele aldık. Eğer İtalyan sineması sizin de ilginizi çekiyorsa izlemenizi tavsiye ederim. Özellikle meme kanserine ilgi çekmek açısından son derece önemli. İstanbul Bilgi Üniversitesi iletişim Fakültesi öğrencisi Selin Tunca’nın yazısı zete’nin genç dergisi Üniverzete‘den alınmıştırZete
Reklam