onedio
Görüş Bildir
"Başbakanımız Cumhurbaşkanı Olursa Bir Başbakan Görevi Üstlenecek"
Başbakan Yardımcısı İşler, 'Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı, parlamentoda seçilen Cumhurbaşkanı yetkileriyle o koltukta oturacak. Bu da fiilen sistem içinde sıkıntılara yol açacak' dediBaşbakan Yardımcısı Emrullah İşler, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili, 'Başbakanımız Cumhurbaşkanı olduğu takdirde bir başbakan görevi üstlenecek. Cumhurbaşkanımızın milletvekili olmaması hasebiyle hemen bu görevi üstlenmesinin söz konusu olmayacağını düşünüyorum' ifadesini kullandı. İşler, Kanal 7'de yayınlanan 'Başkent Kulisi' programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Seçim sonuçlarının AK Parti için başarı olduğunu belirten İşler, bu yerel seçimde daha önce girdikleri 2 yerel seçime göre daha fazla oy aldıklarını söyledi. 30 Mart'taki seçim sonucunun 2011'de yapılan genel seçim sonucuyla kıyaslanmasının doğru olmadığını ifade eden İşler, yerel seçim ile genel seçimlerin farklı şartlarının farklı olduğunu kaydetti. İşler, seçimin yerel olmasına rağmen 17 Aralık operasyonu gibi gelişmeler nedeniyle adeta genel seçim havasında geçtiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu: 'CHP bu seçimde bir kumar oynadı. Bu kumarda da kaybeden taraf oldu. Bu kumar paralel çeteyle birlikte hareket etmesiydi, kader birliği yapmasıydı, kaset, şantaj, montaj ve tehditlere tevessül etmesiydi. Onlarla birlikte hareket etmesiydi. Bildiğiniz gibi Cumhuriyet Halk Partisi, şantaj mağduru olmuş bir parti. Cumhuriyet Halk Partisinin genel başkanı, bu şantaj neticesinde koltuğunu bırakmak durumunda kaldı. O gün bu şantajları yapanların kim olduğu bilinmedi. Daha sonra biliyorsunuz MHP de 2011'deki seçimlerde bu şantaja, tehdide maruz kaldı. 10-11 siyasetçi bu tehdidin mağduru olmuştu. Ama şimdi 17 Aralık operasyonuna baktığımız zaman, böyle bir yapının olduğu ortaya çıktı. Bu yapının Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasını ve istiklalini tehdit ettiğini sayın Başbakanımız tarafından en üst perdeden ifade edilmesine rağmen CHP ve MHP bu yapıyla işbirliği yaptı.' AK Parti bu seçimlerden başarıyla çıktı Seçimin kaybedenlerinin CHP, MHP ve paralel yapı olduğunu ifade eden İşler, 30 Mart seçimlerinin bir kader seçimi olarak gördüklerini, AK Parti'nin bu seçimlerden başarıyla çıktığını dile getirdi. Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce hep gerginliklerin yaşandığını anımsatan İşler, 'Son dönemde yaşanan gerginlikler de önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgiliydi. Bu seçim sonucuyla halk şu mesajı verdi; AK Parti'nin adayı ilk turda kazanacak. Bu gerginlik politikasının sürmemesi lazım. Biz iktidar partisi olarak gerginlikten yana değiliz. Kesinlikle ortamı gererek seçim faaliyetlerinde bulunmak istemiyoruz ama öyle olaylar yaşanıyor ki veya muhalefet öyle dil ve üslup kullanıyor ki ister istemez onlara cevap verdiğinizde ortam geriliyor' dedi. Yeni seçilecek cumhurbaşkanın siyasetin içinden gelen birisi olması gerektiğini düşündüğünü belirten İşler, halkın seçeceği cumhurbaşkanının siyaseti ve siyasi jargonu bilmesi gerektiğini savundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamayı doğru bulmadığını belirten İşler, 'Kafasında bir şablon oluşturmuş, o şablona göre aday belirleniyor. Siz kendi adayınızı bu şablon içinde yapabilirsiniz ama başkalarının adaylarına da aynı şablonu dayatmaya hakkınız yok' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın gelecek günlerde kararını vereceğini, cumhurbaşkanlığına aday olduğu takdirde halktan büyük bir destek alacağını dile getiren İşler, ilk turda yüzde 50'nin üzerinde oyla seçileceğini düşündüğünü söyledi. Yol haritası yapılacak görüşmelerle ortaya çıkacak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aday olup seçilmesi halinde kimin başbakan olacağıyla ilgili ise İşler, şunları kaydetti: 'Yol haritası yapılacak görüşmelerle ortaya çıkacak. Görüşmeler yapılmadı, önümüzdeki haftalarda yapılacak, yapıldıktan sonra yol haritası seçilecek. Başbakanımız, Cumhurbaşkanı olduğu takdirde bir Başbakan görevi üstlenecek. Cumhurbaşkanımızın milletvekili olmaması hasebiyle hemen bu görevi üstlenmesinin söz konusu olmayacağını düşünüyorum. Teknik olarak mümkün değil. Önümüzde iki yol var. Ya Bayburt modeli veya ara seçim modeliyle gerçekleştirilebilir. Orada bile iki ayın üzerinde bir zamana ihtiyaç var. Ya da erken genel kongreyle Abdullah Gül Bey tekrar siyasete dönmek ister aday olursa parti genel başkanlığına bu da mümkün. Ama bunların hepsi Başbakanımızla Cumhurbaşkanımız arasındaki görüşmelerde öğrenilecek.' İşler, erken seçim ihtiyacının olup olmadığına yönelik ise, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'nin erken seçime karşı çıktığını hatırlattı. 30 Mart yerel seçimlerindeki tablodan sonra da erken seçimi gerektiren bir tablonun söz konusu olmadığını belirten İşler, AK Parti olarak seçimlerin vaktinde yapılması konusunda bir ilkeleri olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında yaşanan görüş ayrılıklarının sorulması üzerine İşler, bu durumun ileriki dönemde sıkıntı yaratacağına inanmadığını, aralarında kardeşlik hukuku olduğunu, karşılıklı saygı içinde ülkeye hizmet ettiklerini, bundan sonra da edeceklerini söyledi. Hepimiz faniyiz hepimiz gelip geçiciyiz 'Halk seçtiği için cumhurbaşkanını bir tür rejim değişikliğine ihtiyaç yok mu?' sorusunu İşler, şöyle yanıtladı: 'Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı, parlamentoda seçilen Cumhurbaşkanı yetkileriyle o koltukta oturacak. Bu da fiilen sistem içinde sıkıntılara yol açacak. Ondan sonra da bu konu tartışmalara açılacak. Artık partili cumhurbaşkanı mı olsun, yarı başkanlık mı olsun, başkanlık mı olsun. Ne olacaksa, bu konu parlamenter sisteme devam mı olacak, nedir? Bu konu enine boyuna oturup tartışılması lazım. Bizim sıkıntımız şu: Konuları tartışırken şahıslara indirgiyoruz. Başkanlık ya da yarı başkanlık sistemi değimiz zaman olayı Sayın Başbakanımızın şahsından tartışıyoruz. Özellikle muhalefet partileri konuyu o noktaya indirgediler. Yanlış olan burada. Bugün Tayyip Erdoğan vardır, yarın yoktur. Bugün Abdullah Gül vardır, yarın yoktur. Hepimiz faniyiz, hepimiz gelip geçiciyiz. Bu nefes bir gün biter o zaman başkaları olacak o koltukta. Ama millet olarak, düzenli sistem kurma konusunda işbirliği yapamadık. Burada bir sıkıntı var. Zaten çeşitli siyasetçiler de bu konuda uyarıda bulundular. Önümüzdeki dönem çıkış yolu bulunacağı kanaatindeyim.' Kampanya yapacak ve vaatlerde bulunacak cumhurbaşkanı adayının seçildikten sonra koltuğunda yetkisiz olarak oturmasının mantıken mümkün olmadığını dile getiren İşler, 'Bu konuların cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra da çok daha hararetli bir şekilde tartışılacağı kanaatindeyim' dedi. Eda Ünlü Özen/AA
11 Fotoğraf ile Güzelliği Dillere Destan Ahal Teke Atları
Ahal Teke atı bir Türkmen atıdır. Bilimciler Ahal Teke atını, 3000 yıl evvel insanlar tarafından ilk evcilleştirilmiş olan at türü olarak görürler. Orta Asya'da Türk halkları arasında özellikle Türkmenistan'da yaygındır. Ahal Teke'nin adı Manas ve Dede korkut gibi Türk destanlarında geçer ve Türkmenistan'ın Ahal vilayetinde yaşayan Teke Türkmenlerinden gelmektedir. Özellikleri Dik bir duruşu, uzun ince bir boynu, eğimli omzu, uzun bir sırtı, uzun bacakları ve küçük sert bir kalçası vardır. Yelesi yumuşak ve azdır. Kulakları diğer atlarınkinden uzun ve hafif orak şeklindedir. Çoğu ahal tekenin gözlerinin etrafı siyah olduğu için gözleri badem şeklinde görünür. Vücudu daima hafif metalik parlar. Kılları çok ince ve yumuşaktır. Haraketleri çok rahat ve esnektir. Hüner ve eğitim gösterilerinde diğer atların zorlandığı bazı zor hünerleri kolayca başarır. Özellikle 'Pas' ve 'Tölt' adlı hareketleri kolay yapar. Cesur, zeki, duygusal ve bazen de inatçıdır, sezgileri güçlüdür, sahibine daima çok bağlıdır, hatta tek biniciye alışık olurlar ve onun en ufak imalarını bile algılayabilirler. Tarih Ahal Teke atı doğrudan eski Türkmen atlarının soyundan gelen ve çarlık Rusya'sında oluşturulmuş (Türkmen atının aygır defterleriyle kayda geçirilmesi) safkan bir at ırkıdır. Buzul çağından kalma mumyalaşmış ve donmuş at cesetlerinden anlaşıldığı üzere belki de tam anlamıyla safkan olan tek at ırkıdır. Ahal Teke milattan önceki binyılda bile Doğu Avrupa'dan Çin'e kadar ün salmıştır. Ahal Teke kanı Avrupalı at soylarının pek çoğunda bulunur. İngiliz tam kan at ırkının defterinde kayıtlı bütün damızlıkların soyu, Osmanlı İmparatorluğu'ndan İngiltere'ye gitmiş olan üç aygıra dayanır. Bunlardan biri Kuzey Afrika'dan gitmiş olup muhtemelen Arap atıdır. Ancak diğer ikisi özellikle de İstanbul'dan gelen 'Byerly Turk' kesin olarak eski Türkmen atıdır. Alman at ırklarını etkilemiş olup bu ırkları ıslah eden en ünlü aygırın adı Almanca'da 'Turkmen Atti'dir (Türkmen Atı isminin Almanca telaffuzu). Avrupadaki at soyları bugüne kadar hala ara sıra Ahal Teke damızlıkları ile çiftleştirilip, böylece asilleştirilirler. Almanyada Neustadt kentinde bulunan bir Trakyalı-atı çiftliğinde kısa zaman önce tekrar Ahal Teke çiftleşmeleri ile Trakyalı-atları asilleştirilmişlerdir. Kaynak: Vikipedi
Ergenlerin Yaptığı En Sinir Bozucu 10 Hareket
Bir yere gittiğiniz zaman ünlü grupların t-shirtlerini giyen binlerce ergen görmek mümkün hayır giymesinler demiyorum giysinler ama bunu elaleme hava atmak için yapmasınlar çünkü baya belli oluyor
Pamir'in Ardından Ünlüler Ne Dedi?
Dün kaybolan 3,5 yaşındaki Pamir Dikdik’in, bugün yan villanın havuzunda bulunan cesedinin ardından, olaya verilen tepkiler ile olay hakkındaki soru işaretleri tartışılıyor. Sosyal medyada, Dikdik ailesi hakkında ayrımcılık içeren yorumlar yapılarak, olayın “komplo” olarak değerlendirilmesi tepkilere yol açtı. Dün sabahtan bu yana aranan Pamir’in yan villanın havuzunda bulunması da şaşkınlık yarattı. Vali Mutlu, havuzun dün farklı araçlarla arandığını bugün ise dalgıçlarla arandığını söyledi. Bugün ise havuz, Dikdik ailesinin komşularından Nihan İpek’in ısrarı ile arandı. Havuzu kontrol eden dalgıçlar küçük çocuğun cesediyle karşılaştı. Aile ve komşular, havuzun bulunduğu ev ile Dikdik ailesinin evinin arasında yüksekçe bir duvar bulunduğunu, o yaştaki bir çocuğun bu duvarı nasıl aşarak karşıya geçtiğini sordu. Twitter'da da birçok ünlü Pamir'in ölümünden sonra yorumlarda bulundu. Bazı isimlerin yaptığı yorumlarda 'komplo teorileri' üretmeleri ise tepkilere neden oldu. İşte Twitter'da farklı ünlülerin farklı yorumları Ömer adıyaman Türkiye'de meydana gelen sosyal olayları sokak olaylarına çevirmek için adeta tetikte bekleyen vandallar var! İnsan gerçekten hayret ediyor! Cemile Bayraktar Nasil kayislari kopardilarsa artik Berkin'in ailesi ve Pamir'in ailesi uzerin taziye koprusu kurma gayretindeler, ailelere iki kez sabir... Erdal Kaplanseren : Hiçbir şey bir çocuğun hayatından daha değerli olamaz. Ölüm sözcüğüyle aynı cümlede kullanmak bile acı vermeli. Fakat insanlık ölmüş çoktan. bedri baykam Utanmadan küçük Pamir'in ölümünden siyasi polemik üretmeye çalışan, Gezi'ye alakasız dil uzatan herkes sapıktır. Ailenin acısını paylaşıyoruz levent kazak 3.5 yaşındaki bir bebeğin ölümü alçaklığın turnusol kağıdı oldu ya, bunu da gördük.. söyleyecek hiç bir laf yok; kaybedenlerdeniz.. Murat Kazanasmaz Allah sıralı ölüm versin, kimseye evlat acısı yaşatmasın... Sağa sola kaymadan, sahiplenmeden, dışlamadan bırakın ailesi acısını yaşasın. Armağan Çağlayan : Bu ülkenin geleceğinden korktuğum için 'iyi ki çocuğum yok'diye seviniyorum artık. Geldiğimiz duruma bak! Tolga Akyıldız Su alengirli, su kirli hayat da lütfen çocuklara, çocukluğa dokunmasin artik. Zaten yasamadiniz, öldürmeyin. Sezgin Tanrıkulu Bir çocuğun kimliğinden nefret söylemi üretenlere lanet olsun. #RahatUyuPamir Semih Saygıner Yaman hırsız gerçekten 'Kindar' bir nesil yetiştirmiş, aferin ona...! #MekanınCennetOlsunPamir Abdullah Akadiroğlu : Küçük bir çocuğun kaybolmasından Gezi, Alevi, kalkışma, 3. köprü senaryoları üreten insanlık yoksunları. Çocuk ölü bulundu. Rahatladınız mı!! Cenk Sidar İktidar ülkeyi o kadar kutuplaştırdı ve ayrıştırdı ki masum küçük çocukların ölümü bile artık ülkede siyasal malzeme haline getiriliyor. Zeki Kayahan Coşkun Bir bebeğin kayboluşundan komplo teorileri çıkaran, Alevi miymiş, Ermeni mi, Kürt mü diye soranlar: Pamir; bebekti, öldü! Ya siz nesiniz? İnsan mı?Erdem Yener o havuzdan insanlığımızı, vicdanımızı da çıkarın diyecem de, zor. dibe batmıştır. Cemil Barlas : o sorumsuz baba anne sosyal medyayı ayağa kaldırana kadar etrafa baksaymış belki çocuklarını kurtarırdı.. Neslihan Yargıcı #PamirAranıyor Pamir e birşey olsun Ben Taksim deyim. Yeter Artık bu Sapıklıklar!..milliyet
Reklam
"Ünlü Sevgiliyle İşim Olmaz"
Daha küçük bir çocukken Harry Potter’daki Hermione Granger karakteriyle hayatımıza giren Emma Watson, şimdilerde tek bakışıyla çok canlar yakan bir hanım kızımız. 23 yaşına basan Harry Potter serisinin küçük cadısından eser yok şimdi. Watson, Elle Avustralya’nın Nisan sayısına verdiği röportajda; ‘Ünlülerle çıkmıyorum’ dedi ve ‘Yaşadığınız ilişkinin tüm detaylarının göz önünde olması, kişisel olan ayrıntıların halka açık olarak tartışılmasını hiç adil bulmuyorum. Bu yüzden de ilişkilerimi korumaya çalışıyorum.’ diye de ekledi. Anlayacağınız; hepimizin Watson’la bir şansı var! Biz şimdiden iki arkadaşın aynı insana aşık olduğu durumlarda başvurduğu ‘İlk ben gördüm’ klişesine göz kırpmaya başladık bile. Emma Watson’ın şu anki sevgilisi Matthew Janney’in de amatör bir rugby oyuncusu olduğunu düşünürsek; kendisini bir hayli kararlı gördüğümüzü söyleyebiliriz.playtusu.com
Kenan Işık'la İlgili Sevindirici Haber
Amerikan Hastanesi’nde 16 gündür uyutulan Kenan Işık’tan dün sevindirici haber geldi. İstanbul Beşiktaş’ta geçirdiği beyin kanaması sonucu Amerikan Hastanesi’nde 16 gündür uyutulan Kenan Işık’tan dün sevindirici haber geldi. Ünlü tiyatrocunun vücudu tepkiler vermeye başladı. Bu yüzden yaşam desteği azaltıldı. Ancak Işık, beyni yormamak ve acele etmemek için bir süre daha uyandırılmayacak. Eşi Beril Işık, “Tespit edilen bu son durum bizi çok mutlu etti. İnşallah gülen yüzünü yine gösterecek” dedi.milliyet.com.tr
Reklam
Haftanın Magazin Bombaları
Magazin dünyasının usta kalemi Sinan Özedincik, geçtiğimiz haftaya damga vuran olayları Sabah.com.tr'ye değerlendirdi. İşte ünlüler dünyasından son dedikodular, perde arkasında yatan olaylar... SİNEM'İN İŞİ ARTIK ÇOK ZOR Eski nişanlısı Arda Turan'ın 'Sarı fırtına, başımın tacı' dediği Sinem Kobal, ayrılığın ardından özel hayatında fırtınalar estirdi! Adı Muratcan Akdoğan'la anılan Kobal, şimdi de İbrahim Çelikkol ile aşka yelken açtı. İkilinin aşkı, Riva'da görüntülenmeleriyle ortaya çıktı. 20 gündür birlikte oldukları konuşulan çiftten bu iddialara ilk yanıt Sinem Kobal'dan geldi. Kobal, 'Hayatımda biri olsaydı bunu sizinle paylaşırdım' derken Çelikkol ise sessizliğini koruyor. Sinem Kobal ile İbrahim Çelikkol, neden birlikteliklerini saklıyor? Birlikte görüntülendikten sonra yalanlama yapmalarının anlamı ne? Sinem, 'Arkadaşız, aramızda herhangi bir ilişki yok' dedi. Tabi ne kadar doğru bilmiyorum. Sinem ayrılık sonrası normal hayatına dönmeye çalışıyor. Dışarı her çıkışında kameralarla burun buruna geliyor. Yanında görüntülenen herkes de potansiyel sevgilisi durumuna düşüyor. Bu saatten sonra Sinem'in attığı her adım haber olacak. Özellikle de yanında erkek varsa hiç şansı yok. Sinem'in daha önceki açıklamalarında tutarsızlıklar vardı. O yüzden de çok inandırıcı değil aşk haberlerini yalanlaması. Belki de çekiniyorlardır birlikteliklerini ilan etmeye, tabi yine söylüyorum böyle bir ilişki varsa. Sinem bundan sonra kiminle birlikte olursa olsun bazı insanların tepkiyle karşı karşıya kalacak. Kolay kolay da onu biriyle el ele görüntü vermeyecektir. Arda'ya gelirsek; o kafasında Sinem'i bitirdi. Artık onlar için geri dönüş yok. Zaten sürekli Madrid'de partiler düzenliyor, arkadaşlarıyla eğleniyor. Sinem'in ne yaptığını kafasına taktığını hiç sanmıyorum. Bu ilişki bitmiştir. İkisinin hayatında da yeni insanlar olacak. Arda'nın en sevdiği yer Çeşme. Bu yaz onu yanında yeni sevgilisiyle Çeşme'de görürüz diye tahmin ediyorum. SEZEN'İ ZİYARET EDEN İLK KİŞİ TARKAN Geçen yıl dargınlıklarını noktalayan Sezen Aksu ile Tarkan'ın, bir süredir yeniden görüşmediği ortaya çıktı. Sezen Aksu'nun oğlu Mithat Can Özer, Minik Serçe hastanedeyken kendisini ilk arayanın Tarkan olduğunu yalanladı. Megastar'la ne annesinin ne de kendisinin uzun süredir görüşmediğini söyleyen Mithat Can, 'Tarkan'ın İstanbul'da olup olmadığını bile bilmiyorum' dedi. Tarkan, geçtiğimiz haftalarda ameliyat olan ve geçirdiği operasyonun ardından taburcu olan Sezen Aksu'yu aramadı mı? Aralarında bir sorun olduğu doğru mu? Sezen'i ziyarete giden bir ünlü, Minik Serçe'yi ziyaret eden ilk kişinin Tarkan olduğunu, hastaneden çıkarken kendisiyle karşılaştıklarını söyledi. Bunu Sezen de söylemiş. Tarkan'ın günahını aldılar. Kendisi reklamı sevmiyor. Sürekli ortaya çıkıp açıklama yapan biri de değil. Yaptığı iyiliği bile kimsenin gözüne sokmadan, sessiz sedasız yapan bir insan. Bu haberlere de cevap vermeyince yanlış anlaşıldı. Ya Mithat Can'ı yanlış yönlendirdiler, ya da bu açıklamayı o yapmadı. KARI-KOCANIN ŞOKE EDEN OYUNU Berkay ile aşk dedikodularına karışan Derya Şensoy, ünlü şarkıcının kendisi hakkında yaptığı 'Birbirimize aşığız' şeklindeki açıklamasını yalanladı. Geçtiğimiz hafta Berkay'ın söylediği 'Derya'yı çok seviyorum, şu anda benim evimde uyuyor' sözlerine tepki gösteren Şensoy, yaptığı yazılı açıklamada Berkay ile ilişki yaşamadığının altını çizdi. Genç oyuncunun yazılı açıklamasından dikkat çeken noktalar şöyle: 'Bir gece kulübü çıkışında Berkay Şahin'in şahsımla ilgili yaptığı açıklamalar neticesinde, toplumda Berkay Şahin ile bir ilişkim olduğu izlenimi doğmuştur. Şahin'in beyanları kesinlikle gerçekleri yansıtmamaktadır. Kendisi ile aramızda hiçbir ilişki yaşanmamıştır. Bir arkadaşımın doğum günü kutlamasında olduğum gece, kendisinin evinde uyuduğum şeklindeki beyanlarının gerçek dışı olduğu, mahkeme nezdinde ispatlanacaktır. Bu gerçek dışı bilgilere dayalı olarak ve benden görüş alınmadan yapılan yorumlar da medya etik ilkelerinin ihlali niteliğindedir. Kişilik haklarımı zedeleyen bu konularda yasal yollara başvurular yapılması konusunda gerekli adımlar atılmaktadır.' Reklam için bile olsa Derya Şensoy'un adını, 'Şu anda benim evimde uyuyor' sözleriyle bu tarz haberlere malzeme etmesini, 'Berkay'ın son çırpınışları' olarak mı yorumlamalıyız? Bu konunun artık suyu çıktı. Her hafta konuşuyoruz. Bir türlü bitmek bilmiyor. Berkay genç bir kızın geleceğiyle de oynadı. Yani evde uyuyor ne demek. Bu çok ağır bir laf. Kız açıklama yapmak zorunda kaldı, baba Ferhan Şensoy da devreye girmiş. Berkay'ın yaptıkları film gibi. Ciddi sorunları olduğunu düşünüyorum. Ne yapmak istediği belli değil. Bir gün önce söylediğini ertesi gün yalanlıyor. Söylediklerinden pişman oluyor. Tutarsız bir insandan bahsediyoruz. Allah akıl fikir versin ne diyeyim. Kendini toparlaması için gerekirse tedavi görmeli. Artık iş hayatı için de çok zor bir durumda. Berkay'a da çok yüklenmek istemiyorum çünkü Asena Erkin de sütten çıkmış ak kaşık değil. Sürekli Berkay'ı takip ediyor, onun olduğu mekânlara gidiyor. Berkay'ın, Asena'dan sıkıldığını, sürekli peşinden olmasından rahatsızlık duyduğunu söylemesi bana samimi ifadeler gibi geldi. Onları uzun zamandır konuşuyoruz ama olan Derya Şensoy'a oldu. Arada onu harcadı, yazık oldu. Caner Erkin'in de bu durum karşısında hiçbir şey yapmamasına anlam veremiyorum. Aklı başında bir futbolcu. Bu yıl hayatının transferini yapacak diye düşünüyorum. Benim tezim şu; CanerFenerbahçe'den ayrılacak ve yurt dışında bir takıma gidecek. Türkiye'den gitme nedeni olarak da basını gösterecek. Arda Turan Madrid'e giderken magazin basını yüzünden ülkeyi terk ettiğini söylemişti. Caner de bu taktiği kullanacak. Ben karımla mutlu, huzurlu bir hayat yaşamak istiyorum ama magazin basını yüzünden bu mümkün olmuyor, o yüzden de ülkeyi terk etmek zorunda kalıyorum diyecek. Bu yüzden de karı-koca bir oyun oynuyorlar diye düşünüyorum. Eğer benim tezim doğru çıkarsa Berkay masum bile olabilir. Yanılırsam da yine Berkay-Asena adlarını aynı haberde okumaya devam edeceğiz gibi görünüyor. Caner, Galatasaray maçından sonra masaya oturacak. Ne sonuç çıkacağını çok merak ediyorum. EŞİ ÜNLÜ OLANLAR DİKKAT! Engin Hepileri'nin eşi Ayşe Topçu'dan boşanma nedeni olarak, aynı dizideki rol arkadaşı Beyza Şekerci ile yasak ilişkisi gösterilmişti. İddialar doğru çıktı, Engin Hepileri ile Beyza Şekerci, önceki akşam Tarabya Oteli'ne girerken görüntülendi. Hepileri, 1,5 ay önce eşinden boşanmıştı. İhanet iddiaları çıktığında siz, her boşanma sebebinin bir başkasına bağlanmaması gerektiğini, ama yine de söz konusu ünlüler olduğunda her ihtimalin göz önüne alınması gerektiğini söylemiştiniz. Bir boşanmanın ardından daha ihanet çıktı. Bir ünlüyle evli olanlar, aldatılma ihtimali nedeniyle sürekli tetikte mi olmalı? Uzun süren set saatleri, rol arkadaşlarını birbirine yakınlaştırıyor. Onca saat yan yana olunca, hele bir de rol icabı iki sevgiliyi canlandırıyorlarsa aralarında aşk doğması kaçınılmaz son oluyor. Evli olan oyuncuların işi çok zor. İhanet etmek zorundalar mı değiller, bunu doğru da bulmuyorum ancak eğer eşine ihanet ediyorsa, zaten o evlilik sağlam temeller üzerine kurulu değildir. Genellikle de genç çiftlerin evliliklerinde oluyor bu ihanet durumu. Kolayca aldatabiliyorlar, kolayca ayrılabiliyorlar. Buna rağmen evliliklerini düzgün bir şekilde sürdüren ünlü oyuncular da var. Bergüzar Korel-Halit Ergenç, Burçin Terzioğlu-Murat Yıldırım, Dolunay Soysert-Sinan Tuzcu çiftleri örnek çiftlerimizden. HABER OLSUN DA NASIL OLURSA OLSUN! Uzun süredir bacağındaki damar genişlemesinden yakınan Ceyda Ateş, son çare olarak ameliyat masasına yattı. Bir ameliyat daha olabileceğini belirten oyuncunun, narkozun etkisinden kurtulur kurtulmaz basın mensuplarına röportaj vermesi şaşırttı. Çok acı çektiği her halinden belli olan Ateş'in bu tavrına anlam verilemedi. Ceyda Ateş için; gündemde kalmak, konuşulmak adına yapmayacağı şey yok diyebilir miyiz? Ameliyat olan bir ünlü, başka hangi nedenle narkozun etkisi geçer geçmez basın karşısına çıkmak ister? Ceyda Ateş'le ilgili hep söylüyorum, haber olmayı çok seviyor. Gündemde kalmak, konuşulmak adına yapmayacağı şey yoktur diye çok ağır bir söz söylemek istemiyorum ama yaptığı hareketler bunu gösteriyor. Ceyda, sevgilileriyle de hep gündemdeydi. Sosyal medyadan kendisi ilan ediyor birçok şeyi. Sürekli oradan basına malzeme veriyor. Şimdiki sevgilisi Buğra Toplusoy'la ilgili birçok haberi de Ceyda kendisi yaptırdı. Haber olmuş hoşuna gidiyor. O yüzden de ameliyattan çıkar çıkmaz röportaj vermesine şaşırmamak lazım. FATİH HOCA'DAN KIZLARINA UYARI Fatih-Fulya Terim çiftinin büyük kızları Merve'nin hamileliği, bayram havası yarattı. Doğacak bebeğin cinsiyeti ise merak konusu oldu. Merve'nin arkadaşları, aralarında mini bir parti düzenleyip bahisleri başlattı. Önceki gün bir mekânda buluşan Merve'nin akrabaları ve arkadaşları, duvara kocaman 'Büyük tahmin' ve 'Kız mı, erkek mi?' diye pankartlar asıp aralarında toto oynadı. Sonuçta genel kanı, bebeğin kız olacağı şeklindeydi. Bebeğin cinsiyeti için bahis yapılması, birçok kişinin tepkisini çekti. Siz bu bahis olayına ne diyorsunuz? Bahis olayına çok fazla tepki verdiler diye düşünüyorum. Çocukça bir eğlence yapmışlar aralarında. Ne var ki bunda? Herkesin kendi hayatı, kendi tercihi, kendi eğlence anlayışı. Kime ne? Tepkilerin asıl nedeni bu bahis olayının zamanlamasıydı bence. Çünkü seçimlerden çok kısa bir süre önceydi. Ülkede kaos ortamı varken, Türkiye'nin geleceğinin konuşulduğu bir zamanda kendi aralarındaki bu eğlenceleri normalden iki kat göze battı. Bir de Buse de Merve de her şeylerini Instagram'dan paylaşıyorlar. Sosyal medyada yaşıyorlar. Bu konuda biraz daha dikkatli olmaları lazım. Çünkü Fatih Terim bu konuda çok hassas. Kızlarının üstüne de titriyor. Mümkün olduğunca magazin basınından da uzak durmaya çalışıyor. O uzak durdukça kızlar sosyal ortamda her şeyi paylaşıyorlar. Onlar paylaşmasa bile çevreleri çok geniş olduğundan illa ki biri paylaşım yapıyor. Fatih Hoca bunlara çok üzülüyor. Özellikle seçim arifesinde kızlarının bu haberle gündeme gelmesinden dolayı bir hayli üzülmüştür. Eminim kızlarını da uyarmıştır. Zamanlaması hariç, çok çocukça ve genççe bir şeydi yaptıkları. BİR DAHA YAN YANA GELMEZLER İki ünlü oyuncu, Canan Ergüder ile Tardu Flordun'un ilişkisi 2008 yılında başladı. Çift, 5 yıl boyunca sorunsuz bir beraberlik yaşadı. 2013 Haziran'ında ise ilişki bitti, çift de yollarını ayırdı. Ancak ikili, 4 ay sonra yeniden barıştı ve Taksim'de dudak dudağa görüntülendi. Herkes ilişkinin sürdüğünü sanırken Flordun, geçen hafta Beyoğlu'nda başka bir kadınla görüldü. Büyük aşk bitmişti. Ancak iddialara göre çift, kötü bir şekilde ayrıldı. Flordun'un Ergüder'i, beraber oturdukları Galata'daki evlerinde dövdüğü, olay sonrası Ergüder'in evi terk ettiği ortaya çıktı. Tardu Flordun'un şiddet konusunda dosyası epey kabarık. Ünlü oyuncu daha önce eski sevgilisi Arzu Yanardağ'ın burnunu ısırmıştı. Flordun'un 2006 yılında da H.M. adlı bir kadını bıçakladığına dair haberler medyada yer almıştı. Canan Ergüder'i ikinci bir şans için zar zor ikna eden Tardu Flordun, nasıl oldu da sevgilisini dövdü? Flordun'un şiddet eğilimi mi var? Bu haber beni çok şaşırttı. Bu duruma gelmeleri çok üzücü. Oktay Kaynarca'nın da şiddet uyguladığı için davalık olduğunu biliyoruz. Sanırım Canan Ergüder iş uzasın istemedi. İlişkiyi tamamen bitirmekle yetindi. Anadolu'daki insanları şiddet konusunda yargılarlar, eleştirirler ama demek ki bunun okumuşlukla ya da cahillikle, parasızlıkla ya da zenginlikle alakası yokmuş. Türkiye'nin gerçeği bu. Kesinlikle doğru bulmuyorum şiddete başvurmayı. Çok yanlış bir şey ancak bu tarz haberlerle maalesef sık sık karşılaşıyoruz. Bu olayın ardından artık bir daha onları yan yana görmeyiz. SayfaÖZGE'NİN YAPAMADIĞINI NESLİŞAH YAPTI Engin Altan Düzyatan, geçen ay İzmir'de aile arasında nişanlandığı Neslişah Alkoçlar'la, bu kez arkadaşlarının da katıldığı bir törenle ikinci kez yüzük taktı. Ünlü oyuncu, Düzyatan Ailesi ile Alkoçlar Ailesi'nin de hazır bulunduğu töreni, Beyoğlu'ndaki evinde düzenledi. Romantik anlara sahne olan geceye Düzyatan'ın diz çökmesi damga vurdu. Düzyatan, nişanlısına evlilik teklifinde bulundu, aldığı 'Evet' yanıtı alkışlarla karşılandı. Çift, daha sonra mutluluk pozları verdi. Sevgililer, tüm gece tebrikleri kabul etti. Çiftin düğününün de 24 Ağustos'ta İstanbul'da olacağı konuşuluyor. Engin Altan Düzyatan'ın, Neslişah Alkoçlar ile ilişkisi başladığından beri attığı her adım, yaptığı her sürpriz haber oldu. Birçok kişinin kafasında 'Sanki bunları, birilerinin gözüne sokmak için yapıyor' düşüncesi oluştu. Sizin bu konuda yorumunuz nedir? Neden her anları gazetelerde manşet oluyor? Engin'in peşinde derken yani tekrar beraber olalım diye değil, sadece görüşmek, konuşmak istiyormuş. Sonuçta çok ciddi bir ilişki yaşadılar. Güzel bir birliktelikti. Evliliğe giden bir ilişkiydi. Engin Altan Düzyatan'ın bu kadar evlilik meraklısı olduğunu bilmiyordum. Hatta duyduğuma göre ayrılma nedenleri de Özge'nin evlenmek istemeyişi, Engin'in evlenmek isteyişiymiş. Çok ilginç, genelde tam tersi olur kızlar evlenmek ister erkekler evlenmek istemez. Engin, Türkiye'deki en popüler erkek oyunculardan biri. O konumdaki birinin evlenme meraklısı olması şaşırtıcı. Kötü bir şey değil tabi ki bu, ne güzel bir an önce yuva kurmak istiyor ancak bu tarz bir durumu alışık olmadığımız için şaşkınız. Ne diyelim, helal olsun Neslişah'a. Engin'i önünde diz çöktürttü. Demek ki söyleyene değil söyletene bakmak lazım. Engin'i zorla diz çöktürtmedi. Adamın içinden gelmiş. Özge'ye bile böyle bir teklif yapmadığı için arkadaşları bile şaşırdı. Demek ki karşı cinsle alakalı bir durummuş bu. Birbirlerine hakikaten çok âşıklar belli ki. Yazın da evleniyorlar. Aileler de birbirini çok sevdi. Allah mesut etsin. Özge de artık bir takım şeyleri kabullenmeli. Zaten psikopat kızlar gibi Engin'i taciz edecek bir kız değil. Sadece Engin'i görmek istiyordu ancak Neslişah haklı olarak henüz imzayı atmamışken görüşmelerini istemiyor. Bu çok normal. Her an her şey olabilir diye düşünüyor sanırım.FULYA UGAN / Sabah.com.tr
Ankara'yı Ne Kadar Biliyorsunuz?
Ankara'yı Ankaralılar bilir: Onun tarihini, kültürünü, adetlerini ve üstünde dönen muhabbetleri...  Ankaralı olduğunu iddia ediyorsan, bu testte bunu kanıtlamalısın!
Reklam
Adriana Lima'nın Partisine Ünlüler Akın Etti
Bir kadın bakım ürününün reklam çekimleri için geldiği İstanbul'da çekimlerini tamamlayan Brezilyalı model Adriana Lima, önceki akşam Esma Sultan Yalısı'nda etkinlikte düzenlenen markanın tanıtımını yaptı. Davete Engin Altan Düzyatan-Neslişah Alkoçlar, Acun Ilıcalı, Deniz Akkaya, Pelin Karahan, Şenay Akay, Bennu Gerede, Eda Taşpınar, Gözde-Aytek Şavkan, Cem-Hülya Kalyoncu, Ceyla Aysal, Mehmet Kırklar, Ceylan Çapa, Neşe Sert ve Nuran Erçil gibi sanat ve cemiyet hayatından tanınmış simalar katıldı. Tanıtımın yapıldığı Esma Sultan Yalısı'na tekne ile gelen Adriana Lima, büyük ilgi gördü. Gazetecilere poz veren dünyaca ünlü model, daha önce planlanan basın toplantısını havanın soğuk olmasını gerekçe göstererek iptal etti.Gecce
40 Ünlü Tiyatrocu Kadın Bir Arada
Hülya Karakaş hazırladığı bu özel kitapta 40 ünlü kadın oyuncuyu bir araya getirdi.Şimdi sıra onlarda. Şimdi onlar konuşacak, biz sessizce dinleyeceğiz. Bu kitap, 1860lı yıllardan 1940lı yıllara, oradan günümüze nasıl geçtiğimizi, Mari Nıvarttan Afife Jaleye uzanan oyuncu kadınların hikâyesini anlatıyor. Bu kitap, cesaretleri soy isimlerinden büyük kadınların, günümüz ve gelecekteki oyuncu kadınlara hangi kapıları araladığını söylüyor. Bu kitap, burada olan, olmayan, ulaştığım, ulaşamadığım bütün oyuncu kadınları selamlıyor. Mayıs tadında olsun bu kitap. Kitabı eline alanın yüreğine Mayıs direnci yayılsın. Girdiği her eve Mayıs bolluğu, bereketi versin.Kitapta yer alan sanatçılar:Alev Oraloğlu, Aslıhan Kandemir, Ayça Bingöl, Ayşen Gruda, Ayşen İnci, Ayşenil Şamlıoğlu, Bennu Yıldırımlar, Bercuhi Berberyan, Berfin Zenderlioğlu, Celile Toyon - Tomris İncer, Çiçek Dilligil, Defne Halman, Defne Şener, Derya Alabora - Hasibe Eren, Esmeray, Göksel Kortay, Günay Karacaoğlu, Güzin Özyağcılar, Hikmet Körmükçü, Jale Karabekir - Şengül Özdemir, Kadriye Kenter, Meral Çetinkaya, Müge Akyamaç, Nedret Güvenç, Nesrin Kazankaya, Nevra Serezli, Nilgün Belgün, Nurseli İdiz, Övül Avkıran, Serpil Tamur, Sevinç Erbulak - Füsun Erbulak, Sumru Yavrucuk, Suna Keskin, Tilbe Saran, Ülkü Duru, Zeliha Berksoy
Yüzün Işıltısı Dudaklar
Tabiki kozmetiğin vermiş olduğu destek hayatımızda olması gerekmektedir. Kozmetik kremlerin vermiş olduğu nemlendirici fonksiyonu ve cilt yapısını destekleyici bir takım etkileri önümüze sunmaktadır. Ama kendi çabalarınız ile dudak şekillendirme veya dolgunlaştırma işlemleri; estetik işlemlerin yerini tutmamaktadır.DUDAK ESTETİĞİNDE NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?Dudak estetiği dediğimiz zaman sadece dudak kalınlaştırma yöntemleri değil, aynı zamanda bazı hasta gruplarında da dudağın inceltilmesi işleminden söz edilmelidir. Dudak kalınlaştırmak için gelen hastalar bize benim dudağım bu ünlü sanatçınınki gibi olsun isteklerle gelmektedirler. Tabi bunun mümkün olmadığını anlatıyoruz.Yüz güzelliğinin, bütünlüğünün ana unsuru gençliğin çekiciliğin simgesi dudaklar, sürekli güzellik ve estetik sektörünün en öncelikli konusu olmuştur. Bu amaçla kalıcı protezler, silikonlar ve dolgu uygulamaları, botoks uygulamaları, kalıcı makyaj işlemleri yaptırmaktayız.Dudaklarda genellikle bazı insanların genetik yapılarından dolayı ince bir yapıya sahip olurken, bazen de ilerleyen yaşla birlikte ya da menopoza girme sonunda kişinin dudak yapısında incelmeler meydana gelebilir.Dudak dolgunlaştırmada kullanılan yöntemler; botoksla üst dudak kırışıklıklarının açılması, dolgu enjeksiyonu, yağ enjeksiyonu, silikon yerleştirilmesi, iplikle dudak kalınlaştırma, kalıcı dolgu malzemeleri yer almaktadır.Dudaklar yüzümüzün estetik görünüşünde önemli bir yere sahiptir. Dolgun, diri, kırmızı dudaklar asırlardır tercih edilir olmuş, bayanların çekiciliklerini önemli bir unsuru olmuşlardır. Estetik cerrahi; dolgun ve diri dudaklara sahip olamayan bayanlar için de çareler sunmaktadır. Estetik ameliyatlar ile görülen dudak kenarlarında ki aşağı sarkmalar düzeltilebilmektedir.Dudak kenarları kalıcı makyaj ile belirginleştirilebilmektedir. Bu uygulamaları ve ameliyatları dileyen herkes yaptırabilir.Dudakların güzel görülmesini sağlayan nedir? Neden bazı dudaklar çekicidir de bazılarının ki sıradandır?Toplumda genellikle dolgun, şekilli, diri kırmızı ve ifadesi güzel dudaklar çekici kabul edilir. Bunları madde madde incelersek, çekici olan ve olmayan dudaklar arasında ki farkın ayrıntılarda gizli olduğunu göreceksiniz.Dolgunluk, şekil, dudakların kontürü, dudaklarda ve çevresinde kırışık olup olmaması önemli faktörlerdendir.Plastik cerrahi size dudak çevresinde ki kırışıklardan kurtulma, ince dudaklarınız yerine daha dolgun dudaklara sahip olma ya da dudaklarınız aşırı dolgunsa istenilen seviyede dudaklarını inceltme imkanını sunar. Yaşlanma ile dudak kenarındaki sarkmalar oluşan kişilerde dudak kenarlarında ki sarkmalar düzeltilebilmekte ve böylece yüzünüzü daha hoş bir ifadeye sahip olması sağlayabilmektedir. Özellikle hyaluronik asit içeren dolgu maddeleri ile dudak kalınlaştırma daha sık yapılıyor. Üst dudak kırışıklıklarında ise botoks ve dolgu kombine kullanılmaktadır.Dudak kalınlaştırma için dudağın içine yerleştirilebilen maddeleri genel olarak şöyle sıralayabiliriz; dolgu enjeksiyonu, yağ enjeksiyonu, silikon yerleştirilmesi, iplikle dudak kalınlaştırma, kalıcı dolgu malzemeleri yer almaktadır.Bu maddelerin bazıları katıdır ve implant olarak yerleştirilmeleri gerekir; bazılarıysa enjekte edilebilecek kadar yumuşaktır ve dudak içine bir kesi yapılmadan enjekte edilebilirler. Konacak materyallerin kendilerine göre, avantajları ve dezavantajları vardır. Dudakları kalınlaştırmak için kullanılacak yağ dokusu genellikle göbekten ya da bacak iç kısımdan alınır. Bu bölgelerde görülebilir bir iz kalmaz. Fakat yağ enjeksiyonu kalıcı değildir. Ve genellikle dudakta kalıcı olan işlemleri fazla tercih etmemekteyiz.İplikle dudak kalınlaştırma da son dönemde popüler olan bir yöntemdir. Özel bir iplik dudağın içine yerleştirilerek dudağın kontürü belirginleştirilir. Ve kalınlaştırılır. Lokal anestezi altında uygulanılır.Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı
Reklam
8 Ünlü Sanatçı ve Bilginin Günlük Rutini
Geçen sene Nisan ayıda yayımlanan Mason Currey'in 'Daily Rituals: How Artists Work' isimli kitabında tarihteki 161 sanatçı ve bilgin insanın günlük rutinlerine derinlemesine bir bakış atılıyor. Info We Trust sitesindeki veri görselleştirme sanatçısı RJ Andrews, bu kitaptaki 161 kişiden 16'sının 24 saat üzerinden zaman cetvelini tasarladı.
Reklam
Kalbinizi Güçlendirecek Egzersizler
Life Fitness Akademi Uzmanlarından Özgür Güngör; koroner rahatsızlıkların tüm dünyada ölümle sonuçlanan rahatsızlıkların başında geldiğini, kalp-damar sağlığını destekleyecek egzersizlerin ömrü uzatmanın anahtarı olacağına dikkat çekiyor. Haftada yapılacak 2,5 saatlik egzersiz; kalp damar hastalıkları riskini azaltacak önlemlerin başında geliyor. Kalbinizi güçlendirmek ve egzersiz esnasında aşırı yormamak için öneriler • Isınma ve esneme hareketleri yapmadan egzersize başlamayın. Egzersiz yemeğin üzerinden 2, kalp damar rahatsızlığı bulunanlarda ise 3 saat geçtikten sonra yapılmalıdır. • Egzersiz sırasında kalp atışlarınızı izleyin, egzersiz kalp hızınız 90 ile 126 atım/dakika olmalıdır. Egzersiz esnasında nefesinizi tutmayın. • Haftada 150 dakika (2.5 saat) orta tempoda veya 75 dakika ağır tempoda egzersiz yapabilirsiniz. Her yaşta yapılabilecek en uygun egzersiz yürüyüştür. Kalp sağlığı için herkesin haftada en az üç gün yarım saat hızlı tempoda yürümesi gerekir. • Özellikle egzersiz yapacağınız günlerde bol su tüketin. Suyu susamadan önce tüketmelisiniz. • Egzersizi molalarla destekleyin. Özellikle tansiyon rahatsızlığı bulunanlar hafif egzersizlere yönelmeliler. Bir egzersizin şiddetini ölçmek için konuşma testi kullanabilirsiniz. Egzersiz yaparken rahatça şarkı söyleyebilmek hafif, rahatça cümle kurmak orta, sadece birkaç kelime kullanabiliyorsanız ağır tempoda çalışıyorsunuz demektir. Kalp-damar rahatsızlığı riski barındıranlar ve tansiyon hastaları doktor ve fizyoterapist denetiminde ve hafif egzersizler yapmalıdır. • Egzersizin hızını yavaşça azaltarak programınızı tamamlayın. Egzersizden sonra aşırı sıcak ve soğuk duşlardan, ortamlardan kaçının. • Herhangi bir kalp damar rahatsızlığı bulunmayanlar aerobik, kardiyo gibi çalışmaları yani hafif tempolu egzersizleri ağırlık egzersizleriyle desteklemeliler. Ağırlık egzersizlerinde kas ve eklemler; kendilerine karşı koyan bir güce karşı çalışırlar ve güçlenirler. • Egzersizi dengeli beslenme ile destekleyin ve sigarayı terk edin. Geçtiğimiz yıl Ünlü İngiliz Tıp dergisi British Medical Jurnal'de yayımlanan araştırma, kalp hastaları için egzersizin, dengeli beslenmenin ve sigarayı bırakmanın bazı ilaçlar kadar, felçli hastalarda ise ilaçlardan daha etkin olduğunu ortaya koydu. 340 bin kalp hastasının katıldığı araştırmada İngiliz ve ABD'li uzmanlar; egzersiz ve ilaçların etkilerini inceledi. Araştırma sonucu; dengeli beslenme, sigara içmeme ve egzersiz bir arada olduğunda kalp krizi riski % 27'lere varan oranda azalıyor.
Herkesin Kusurları Vardır...
Ünlü bir kozmetik markasının reklamı dünya çapında ses getirdi.Reklamlarda iki farklı kadın ve bir erkek kullanıldı.Videoda makjayı kusurlarını saklamak için değil, kendilerini dünyaya açıklamak için nasıl kullandıklarını anlatıyor ve reklamı izleyenlerin üzerinde ciddi bir etki bırakıyor.Üç genç kameranın önünde önce makyajlarını siliyor ve sonrasında vücutlarındaki kusurlarla ilgili cesurca itiraflarda bulunuyor.Reklamda yer alan ilk kadın Cheri Lindsay...Kendisi voleybol antrenörü genç bir kadın ancak vitiligo hastası.Derideki renk pigmentlerinin yeteri kadar üretilmediği ve sonuç olarak vücutta beyaz lekelerin oluşmasına neden olan  'vitiligo' hayatı boyunca en büyük problemi olmuş.Reklam filminde yer alan Lindsay, vücudundaki bu rahatsızlığı makyajla nasıl gizlediğini ve makyajın ona ön yargılardan uzak bir hayat sürmesi için ne kadar yardımcı olduğunu anlatıyor. Cheri, makyaj sayesinde insanların hastalığından dolayı duyabilecekleri ön yargılardan uzaklaştıklarını ve onun sadece gerçek halini görebildiklerini anlatıyor.Markanın reklam yüzü olarak kullandığ ikinci isim ise Youtube'a yüklediği videolar milyonlarca kez izlenen manken Cassandra Bankson....Cassandra 21 yaşında ve ergenliğinden bu yana sivilce problemiyle mücadele ediyor. Öyle ki yıllarca okuldaki arkadaşlarının sivilceleriyla dalga geçmelerine ve aşağılamalarına maruz kalmış.Cassandra aslında sivilce problemini bir şekilde kendi yararına kullanmayı başarabilmiş. Cassandra'nın Youtube'da yer alan makyaj kanalını milyonlar takip ediyor.Genç manken ise, 'Sakın saklanmayın, herkesin bir kusura var. Kimse yüzde 100 mükemmel olmaz' diyerek yaşıtlarına mesaj veriyor.
Çıplak Miranda Kerr’den Biseksüellik İtirafı
Dünyaca ünlü Avustralyalı model Miranda Kerr, fantezi itirafı yaparak biseksüelliği yaşamak istediğini söyledi.GQ dergisinin İngiltere edisyonu için röportaj veren Miranda Kerr, bütün biseksüel fantezilerini yaşamak isteiğini söyledi. 6 ay önce oyuncu eşi Orlando Bloom ile boşanan Miranda Kerr hayli ilgi çeken bir açıklama yaptı. 3 yaşında Flynn isminde bir oğlu olan 30 yaşındaki model, “Hem kadınlara hem erkeklere saygı duyuyorum. Keşfetmek istiyorum. Asla ‘asla’ deme” diye konuştu.Fotoğrafları görmek için tıklayın
Reklam