Görüş Bildir

Horoz Haberleri

Horoz ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Horoz ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Apartmanın Başına Bela 13 Komşu Tipi
Ev alma komşu al diye boşuna dememişler. Bir çoğumuzun apartman dairelerinde yaşadığı bu çağda, evinizdeki huzurunuza negatif etkileri olabilecek 13 komşu tipini, hiç denk gelmemeniz umuduyla paylaşıyoruz;
Sadece 80'lerde ve 90'larda Çocuk Olanların Bildiği 10 Nostaljik Lezzet
Başlığı okuduğunuzda,  ''Ahh nerede o eski günler'' dediğinizi duyar gibiyiz. 80'lerde ve 90'larda çocuk olmanın paha biçilemeyecek detayları, diğer nesilleri inceden kıskandırdığı gibi teknoloji bağımlılığından uzak, bol çizgi filmli, mahalle oyunlu ve bol iletişimli bir çocukluk geçirdiğimiz için hepimiz, kendimizi ve neslimizi şanslı hissediyoruz.Aile büyüklerinden aldığımız harçlıklarla soluğu bakkalda aldığımız o günlerde tadı damağımızda kalan lezzetleri, nostalji yaratmak adına sizler için sıraladık. :)
Çamaşır Dükkanlarını Genelev Yapıp, Bostanlarda Seviştiler
Tarih kitaplarımız savaşlarla dolu. Peki ya tarihi şahsiyetler ve onların sunduğu özel hayatlar meselesi?Bizden önceki kuşakların içkiyle, kahveyle, aşkla hatta seksle nasıl tanıştığını merak ediyor musunuz? Refik Ahmet Sevengil’in ‘İstanbul Nasıl Eğleniyordu?’ adlı kitabı tarihin sarı sayfalarında sizi eğlenceye çağırıyor. 1481 ile 1512 arası. Fatih Sultan Mehmet’in oğlu İkinci Bayezid zamanı... İstanbulluların yazlıklarıyla ün kazanmaya başladığı yıllar. İkinci Bayezid, zevk ve eğlenceye pek istekli. Özellikle müzik ve şenlikten çok hoşlanıyor. Öyle ki, eğlence gecelerinde saray dehlizlerini sarhoş ezgilerle doldurup titretmek için de genç erkek ve kadınları eğittiriyor. Gitgide dinde yasaklanmış olmasına rağmen şarap da zevk araçları arasında yerini alıyor. İstanbul’da sarhoşluk yaygın olunca, meyhaneler açılmaya başlıyor. Şarap yapanlar ve satanlar gayrimüslimler. Taa ki 1520’de Kanuni Sultan Süleyman tahta çıkıp da içki kullanımını yasak edene kadar sürüyor bu. İstanbul allak bullak oluyor yasaktan sonra. İçki alınıp satılan yerler kapatılıyor, içkiseverler yasa giriyor. KAHVEYLE TANIŞMA İşte bu dönemde İstanbullular yeni bir tatla tanışıyor. 1543 yılı... Gemilerle İstanbul’a kahve getiriliyor. Tabii hocalar her bilmedikleri şeye verdikleri tepkiyi veriyorlar: Haramdır! Kahve getiren gemiler yükleriyle birlikte batırılıyor. Yasak ya, ona karşı da büyük bir tutku hüküm sürmeye başlıyor. 1554’te Hekim adlı biri Halep’ten, Şemsi adlı biri de Şam’dan İstanbul’a kahve getiriyorlar. Tahtakale’de açılan bir dükkânda kahve pişirilip satılıyor. İstanbul’un ilk kahvehanesi de açılıyor. Ve İkinci Selim dönemi. İçki yasağının unutulduğu, meyhanelerin yeniden açıldığı, hatta günden güne çoğaldığı şatafatlı dönem. Kitaba göre, Kanuni Sultan Süleyman’ın son günleriyle İkinci Selim zamanında halk arasında fuhuş epey yayılıyor. Yakalananlar zindana konulurken bir yandan da şehirde çamaşırcı dükkânları açılıyor. Zamanla anlaşılıyor ki, buraların iç yüzü başka. Çok kez eski genelev patronları burada tezgâhtarlık görevi yapıyor, ellerinin altında taze, becerikli kadınlar bulunduruyorlar. 1570’te farkına varılıyor ve yasaklanıyor. Eski zamanlarda açık fuhuş; saray, vekil, vezir ve zengin konaklarında şenlikli ve resmi bir biçim altında sürüp gidiyor. Cariye alım satımının hiç kuşkusuz bundan başka anlamı yok. O zamanki gayrimüslimler bile paraları sayesinde Müslüman kızlarına sahip olabiliyorlar, istedikleri cariyeleri konaklarına kapatıyorlar, coşkun zevk ve vuslat geceleri yaşıyorlar. 16’ncı yüzyıl ortalarında Eyüp semti İstanbul’un en batak yeri. İkinci Selim, Hükm-i Hümayun ile yasak defterine adını yazdırıyor. Eyüp’teki bu meyhane, genelev ve başka eğlence yerleri kapatıldıktan sonra bir süre ortalık sessizleşiyor. Ama sadece bir süre. Bu sefer fuhuş büsbütün başka bir şekle bürünüyor. Bahçe ve bostanlar coşkun eğlencelerin merkezi oluyor. Çiçekler arasında cana can katan kokularla içki âlemleri düzenleniyor. O zaman pastane falan yok, kaymakçılar var. Âşıklar burada buluşuyorlar. İkinci Selim mi? Kitaba göre, bakmayın yasaklar koyduğuna... Kendisi zilzurna sarhoş, her ırkın en güzel kadınlarını toplatıp sabahlara dek şenlikler, yeme içmeler, fuhuş, öyle bir hayat yaşıyor. Oğlu Üçüncü Murat babasının izinden daha da hararetli gidiyor. Askerin içki içmesine izin veriliyor. İçki yasağı kısmen kaldırılıyor. 1591 yılı, İstanbul eğlence hayatında bir tarih başlangıcı gibi. Türlü oyunlar yaratılıyor, kır eğlenceleri zirve yapıyor, İstanbul halkı yazın akın akın Kâğıthane’ye gidip günlerce yiyip içiyor. Meddahlar dönemi, ozanlar zamanı, rakkaslar devri diye devam ediyor eğlence. Karagözler, Hacıvatlar, kumpanyalar, hatta ‘halkı fuhşa özendiren maskaralar’, horoz dövüştürenler, ayı oynatanlar... Bir de kadın çengiler var mesela. Kadın toplantılarında oynuyorlar. Erkek köçeklerin erkekler arasında nasıl tutkunları varsa, kadın çengilerin de kadın âşıkları vardı. Bunların çoğu zengin hanımefendiler. Sevgililerini zaman zaman ödüllendirir, evlerine davet ettikleri rivayet ediliyor. YARI ÇIPLAK HALDE CARİYELERİ KOVALARDI Kitaptan bir cümleyle bitirelim: “Sultan Üçüncü Ahmet, çoğunlukla geceleri hünkâr sofrasında, balkonda süslü ve görkemli tavanın altında yumuşak yastıklar içinde yarı yatmış bir halde oturur, sadrazamı, şairleri ve dalkavuklarıyla rakı içerdi. Başı içkiyle dumanlı, kulakları müzikle dolu, ruhu taşkın padişah önünde çekici kırıtmalarla kıvrılıp dökülen, fıkırdaşan, açılıp saçılan bu ayrıcalıklı güzellik sahibi, sıcak ve taze genç kız vücutlarına dalarak gözlerini süzer, kıvanç ve sevinç içinde ağzından dizeler dökülür, billur topu tutmaya çalışan yarı çıplak cariyeleri kovalardı.” İpek ÖzbeyHürriyet
Çok Öten Horozu BİMER'e Şikayet Ettiler!
Karaman'da bir kişi, komşularının horozu çok öttüğü için rahatsız olduğunu ileri sürerek Başbakanlık İletişim Merkezi'ne şikayette bulundu. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Yeşilada Mahallesi'nde isminin açıklanmasını istemeyen bir kadın, evinin bahçesinde satın aldığı civcivleri büyütmeye başladı. Bir süre sonra civcivlerin içinde büyüyen bir horoz, çok öttüğü gerekçesiyle kadının komşusunun şikayetine neden oldu. Gece çalışan ve sabaha karşı işten gelen komşu, horoz çok öttüğü için sabah uyuyamadığını söyleyerek kadını uyardı. Horozun ötmesinden rahatsız olan kişi, sonuç alamayınca horozu ve sahibini Belediye ile Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER) şikayet etti. Şikayeti değerlendiren yetkililer, durumu Karaman Belediyesine iletti. Harekete geçen Zabıta Müdürlüğü ekipleri, önce 27 Haziran tarihinde 'Evinin bahçesinde tavuk, horoz ve köpek beslediği ve çevreyi rahatsız ettiği'  iddiası ile tutanak tuttu.  Şikayetler devam edince 14 Temmuz günü 'yapılan kontrolde uyarı ve ikazlara rağmen horoz ve tavukları kaldırmadığı' gerekçesiyle zabıta, tekrar tutanak tutup evrakı Belediye Encümenine sevk etti.  Bu sırada olaydan haberdar olan Karaman Belediyesi Meclis ve Encümen üyesi Beytullah Karakaş, horozu satın alarak iki komşu arasındaki sorunun giderilmesini sağladı. Horozu satın alarak köyüne götüren Beytullah Karakaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Belediye de horozun sahibi ve şikayet eden kişi ile yüz yüze görüştüğünü söyledi. Her iki tarafa hak verdiğini ifade eden Karakaş, 'Biri 'bahçeli evimde 2 horoz besleme hakkım yok mu?' diyor. Öbür tarafta hasta var, yaşlı var. Adam sabah işten gelmiş uyuyacak, uyuyamıyor. Biz de şaşırdık' dedi. 'Elimle büyüttüğüm horozu kesemem' Karakaş, olayın kavga derecesine gelmesi üzerine Encümen'de bu konuyu konuştuklarını vurgulayarak, şunları kaydetti: 'Horozun oradan uzaklaştırılması ve sahibine Kabahatler Kanunu'na göre ceza kesilmesi lazım. Son çare olarak horozun sahibi kadın ile son kez konuştum. Kendisine horozu bir yakınına vermesi veya kesmesi gerektiğini söyledim. Eliyle besleyip büyüttüğü horozu kesemeyeceğini söyledi. Ben de horozu bana satmasını söyledim. İlk önce kabul etmedi. Köyde kayınpederimin tavukları olduğunu, böyle cins horozlara meraklı olduğunu, bu horozu köye götürebileceğimi söyleyince ikna oldu. Kabul etmek istemese de zorla 100 lira verip horozu satın aldım. Hem komşular kavga etmemiş  hem de sorun çözülmüş oldu.' Saatte 610 kere öttüğünü ileri sürerek şikayetçi olmuş Karaman Belediyesinde görevli zabıta memuru Murtaza Demiralay ise horozun BİMER'e kadar şikayet edildiğini bildirdi. Şikayetçinin saat 05.00 ile 06.00 arasında 610 kere öttüğünü iddia ettiğini anlatan Demiralay, 'Zabıta olarak gidip bir kaç kez tutanak tuttuk. Bu sorun nasıl çözülür bilemiyorduk. Beytullah bey de horozun sahibini ikna ederek horozu satın aldı. Sorun da çözülmüş oldu' dedi.KARAMAN - Mehmet Çetin | AA
Gerçek Olduğuna İnanamayacağınız Pornografik Eserlerle Dolu 5 Turistik Yer (+18)
Ailenizle, çoluğunuz çocuğunuzla gitmek ve ziyaret etmek istemeyeceğiniz turistik yerler. Bu kadar cinsel organ ve cinsellik konseptli heykel en mezhebi geniş insanın bile yüzünü kızartır.  ÖNEMLİ NOT: Bu galeri bazı okuyucularımızı rahatsız edebilecek seviyede cinsellik içeren heykel görüntüleri içermektedir. İş yerindeyken de bakmanızı tavsiye etmiyoruz. İşte o liste!
Çocukluk Yıllarını Özleyenleri Ağlatmaya Niyetli 31 Efsane Abur Cubur
Çocukluğumuzun efsane abur cuburlarıyla karşınızdayız! Şimdiden uyaralım bu listeyi inceledikten sonra, eski günlere büyük özlem duyacaksınız. Hemen hemen her gün uğranılan mahalle bakkalı, sınırlı harçlıkla alınan birkaç abur cubur (hatta çoğu zaman da deftere yazılır) ve bu abur cuburlarla yaşanılan doyasıya mutluluk. Aşağıdaki listede yer alan abur cuburların bazısı hâlâ bakkallarda bulunabilirken birçoğuna artık ulaşmak çok zor.Hatırlamadıklarımız elbet olmuştur, sizin çocukluğunuzdan aklınızda kalan efsane abur cuburunuz neydi?
Türk Erkeğinin Kavga Öncesi Yaptığı 8 Ritüel
Ancak, maalesef kimi zaman insanlar buna mecbur kalabiliyor hiç istemeseler de. Gerçi, bazıları istiyor. O ayrı mesele. Türk erkeği olarak öyle direkt kavgaya dalmayı pek sevmiyoruz. Yazılı olmayan kurallarımız var kavgayla ilgili. Bu ritüelleri gerçekleştirmeden yapılan kavgayı kavgadan saymıyoruz. İşte bunlardan bazıları: