Patlamada Kıymetlilerini Yitiren Vatandaşlarımız İçin Ateş Düştüğü Yeri Bir Başka Yakıyor
Yitirilen canlara hepimiz üzüldük, kahrolduk... Fakat bazılarının sadece lafın gelişi değil, gerçekten de 'canlarından can gitti'...
Her ne kadar acıyı ülke olarak paylaşsak da, ateş gerçekten de düştüğü yeri bir başka yakıyor.
Patlama haberini aldıktan sonra sevdiklerini arayan herkes, kısa bir telefon görüşmesinden sonra sevdiklerinin güvende olduğuna emin olup telefon ya da bilgisayar başına dönemedi maalesef.
Üzüntümüz çok; fakat asla Adli Tıp Kurumunun önünde bekleyen acılı ailelerin hissettiklerini tahmin dahi edemezdik.
Sevdiklerinden iyi bir haber almayı değil, 'teslim almayı' beklediler.
Ne acı! Ne acı!
Şehit polis Nazif Emre Horoz henüz 24 yaşındaydı ve iki senelik bir evliliği vardı. Geriye eşi ve 6 aylık ikizleri kaldı...
Kelimeler yetmiyor... Eşine sabır dilemekten başka söylenecek söz yok!
Adem Oğuz da iki yıllık evliydi ve 6 aylık bir oğlu vardı...
Geriye eşi ve babasını dünya gözüyle hatırlayamayacak, sadece fotoğraflardan görecek olan çocuğu kaldı.
24 yaşındaki polis memuru Adem Serin ailesinin en büyük çocuğuydu. Geride gözü yaşlı annesi, babası ve dört kardeşi kaldı.
Acılı aile haberi alır almaz Gaziantep'ten İstanbul'a geldiler.
Ayrıca bir de sevdiği vardı; yaşasaydı, 1 ay sonra nişanlanacaktı.
Geriye annesinin acı dolu feryatları kaldı.
Okan Doğan'ın Malatya'daki evinin önüne bayrak asıldı. Komşular, aileyi yalnız bırakmadı.
Şehidin fenalık geçiren annesi en azından gördüğü destek ve acıyı paylaşan halktan teselli bulabilmiştir diye umuyoruz...
27 yaşındaki İlker Uylaş, eşi Rümeysa'yla daha sadece 4 ay önce evlenmişti.
Yazık oldu yarınlara. Ömrü, sevdası yarıda kaldı. Dünya üzerindeki hangi dava, aştan, sevgiden, hayattan daha değerli olabilir ki?
Salim Akbaş biricik oğlu Berkay'ı kaybetti... Evlat acısından daha büyük ne olabilir, tahmin dahi edemiyoruz.
'19 Yaşında. Tıp Fakültesi 2. Sınıf öğrencisi. İstanbul'a Ankara'dan sınav sonrası sadece 2 günlüğüne geldi. Gezmek için geldiler. Tesadüfen taksiyle oradan geçiyorlar. Hepsi bu. Sadece bu. Bu kadar tesadüfi, bu kadar basit bu kadar ucuz. Bunun için şehit. Yok ben istemiyorum oğlum şehit olsun. Oğlum katledildi . Ben başka bir şey demiyorum. Mustafa Berkay Akbaş gelecek vadeden bir tıp öğrencisi. Başkent Üniversitesi'nde. Hayali doktor olmaktı. Böyle insanlara yardım etmekti. Ama ben onu cenaze arabasıyla geri götürüyorum şimdi. Twitter'da kayıp ilanı olan çocuk. Terörü sadece lanetlemeyle bitseydi. Yıllardır lanetliyoruz. Yarın çiçek bırakırlar. Başka bir şey yapmazlar. Ben istemiyorum oğlum şehit olsun. Oğlum katledildi.'
Bu cümleleri unutmayın.
Metin Düzgün'ün anneciği ölüm haberini alınca fenalaştı, hastaneye kaldırıldı.
27 yaşındaki polisin cenazesini teslim almaya ise babası ve kardeşleri gitti. Cenazesi bugün defnedilecek...
Vefa Karakurdu, evli ve 2 çocuk babasıydı.
Geride kalan kuzucuklarını kim izah edebilir neden babalarının öldüğünü?
Velat Demiroğlu henüz 24 yaşında bir dolmuş şoförüydü. Geriye gözü yaşlı ailesi ve dostları kaldı.
Tüm yakınları bu vahşete isyan etti.
"Görüşü ne olursa olsun, görevi ne olursa olsun ölüm istemiyoruz. Hiçbir neden insan hayatından önemli değildir."
Facebook hesabındaki son paylaşımı da buydu. Hayata değer veren, şiddet karşıtı bir insanımız daha, şiddetin ve terörün kurbanı oldu. Rahat uyu, güzel insan.
"Biz bu tür olaylara lanet ediyoruz. Kürt halkı olarak böyle şeyleri istemiyoruz. Nefret ediyoruz. Lanet ediyoruz. "
Gözü yaşlı arkadaşı Hacı Duman, dostu Velat'ın arkasından bunları söyledi. Cenaze Diyarbakır'a götürüldü.
Görkem Yazıcı, annesinin tek oğlu ve her şeyiydi. Babası yıllar önce ölmüş, annesi ile beraber yaşıyordu.
İşletme bölümü son sınıf öğrencisiydi. Geride annesi tek başına kaldı.
Ahmet Dokuyucu, 39 yaşındaydı. Geride 4 çocuk bıraktı!
İETT'de şoför olarak çalışan Dokuyucu'nun ölümü üzerine evinin önüne bayraklar asıldı. Fakat hiçbir bayrak, o geride kalan 4 çocuğun acısını teselli edemedi.
Anmalar yapıldı, karanfiller bırakıldı, "unutmayacağız" dendi fakat en çok en yakınlarının yüreği yandı...
Şu ya da bu sebepten, siyasetçilerin saatlerce laf kalabalığı yaparak anlatabilecekleri durumlardan; insanlar babalarını, kardeşlerini, sevgililerini, dostlarını kaybettiler. Bunun izahı asla olmayacak.
Bu son olsun, bu son...
Yorum Yazın
hepsi gencecik, hangisinin altına baksan ayrı bir hikaye. öldürenin kimi öldürdüğünden haberi yok. öldürülen neden öldürüldüğünü bile bilmiyor. bizlerin tek ... Devamını Gör
insanın boğazına bişey düğümlenmemesi elde değil...yazık çok yazık
Hayat ne garip hergün birbirine söven insanlar, birbirini hain edenler bugün aynı evlat acısını yaşıyor. Artık hepimizin hedef olduğunu ne zaman anlayacaksın... Devamını Gör