Yasak Aşkın İntihara Sürüklediği 3 Kadın: Madame Bovary, Anna Karenina ve Bihter Ziyagil
Edebiyat tarihinin üç önemli yazarından kadınların başrolde olduğu aldatma, sadakatsizlik, tutku, bunalım, intihar üzerine üç klasik roman... Bu kadınların benzer hikayelere sahip olmaları dikkatinizi çekmiş olmalı. Hem bu kadınları bir başlık altında toplarken hem de bu kadar benzer konular olmalarının sebebine birlikte bakalım.
1. Gustave Flaubert’in Madame Bovary'si, Lev Tolstoy'un Anna Karenina'sı ve Halit Ziya Uşaklıgil'in Aşk-ı Memnu'su... Üç roman da evli kadınların yasak aşklarını anlatmalarıyla bilinirler.
2. Flaubert'in Fransız Emma'sı, Tolstoy'un Rus Anna'sı ve Uşaklıgil'in Türk Bihter'i benzer yapıda karakterlerdir. Farklı ülkelerin kadınları olsalar da yaşadıklarıyla birbirlerine adeta bağlıdırlar.
3. Emma, Anna ve Bihter kocalarıyla evlendiklerinde mutlu bir evlilik süreceklerine emin gibi görünseler de aradıklarını bulamadıklarını çok geçmeden anlayacaklardır.
4. Yasak aşklarına gelince... Madame Bovary'de Emma'nın hayalleri başroldedir.
5. Anna Karenina'da gerçek aşkın çekiciliği belirleyici roldedir.
6. Aşk-ı Memnu'da ise yaş farkının da etkisiyle sıkıcı olmaya başlayan bir evlilik, yasak aşkın başlamasında etken olacaktır.
7. Daha sonra işler düşündükleri gibi gitmemeye başlayınca ağır bir yük altına girerler. Emma, önce tutku dolu anlar yaşasa da gönül verdiği erkekler tarafından daha sonra terk edilir. Üstüne bir de evine haciz geldiğinde bunalıma girer.
8. Anna'ya gelince... Vronski ile tutkulu bir aşk yaşayan Anna, zamanla Vronski'nin artık kendisini sevmediği düşüncesiyle bunalıma girer.
9. Ve Bihter... Behlül, Bihter'e duyduğu aşktan zamanla uzaklaşır ve Bihter'in annesi Firdevs'in de etkisiyle Nihal ile evlenmeye karar verir. Bu, Bihter için kaldırması zor bir yüktür.
10. Ve hazin sonları... Hayallerine bir türlü ulaşamayan Emma...
11. Anna... Vronsky'nin artık kendisini sevmediği düşüncesinden kurtulamayıp huysuz bir kadına dönüşmesinin büyük pişmanlığı sonucunda trenin önüne atlayarak intihar eder.
12. Bihter'in hazin sonu... Düğün hazırlıkları sürerken Nihal, Behlül ve Bihter arasındaki ilişkiyi sezer. Yalının hizmetçisi Beşir her şeyi açıklayınca düğün gününde Bihter, odasında bir tabancayla kalbine sıktığı kurşunla intihar eder.
13. Ve bu güzel kadınlar hep o arzu ettiği gerçek aşkı bulamadıkları için solup giderler.
14. Edebiyat tarihine damgasını vurmuş bu üç kadın karakterin aralarındaki benzerliğin nedenini de açıklayalım:
Gustave Flaubert, ilk romanı Madame Bovary'yi 1857’de yayımladı. Lev Tolstoy da sıkı bir Flaubert hayranı olunca benzer yapılı bir konuyu 1877'de yayımladığı Anna Karenina ile işledi. O yıllarda edebiyatta Realizm akımı hakimdi. Halit Ziya Uşaklıgil de bu akımın etkisi ve Servet-i Fünun döneminde Batı'nın örnek alınmasıyla 1900'de yayımladığı Aşk-ı Memnu romanıyla birlikte Bihter Ziyagil karakteri ortaya çıkarmıştır.
Böylesine sağlam yaratılmış kadın karakterlerle adeta bütünleşen, kendilerini onların yerine koymayı başarabilen yazarları da ayrıca tebrik etmek lazım. 👏👏👏