Uzun Yıllar Yaşamak İsteyenlerin Kesin Bir Kararlılıkla Hayatına Entegre Etmesi Gereken Rutin Sağlık Tetkikleri
Pek çok hastalığı daha erken aşamadayken yakalayabilmek müthiş bir avantaj.
Bunu yapabilmek içinde ertelemenin pek akıllıca olmadığı bazı testler ve taramalar mevcut:
Göz sağlığımız için farklı bir durum söz konusu olmadığını sürece göz muayenemizi yılda bir kere olmalıyız.
Ailesinde kalp rahatsızlığı geçmişi olan kişiler yüksek risk grubunda bulunuyor.
Dermatoloğunuz şüpheli şişkinlikler, benler veya lezyonlar arayarak tüm cildinizi inceler.
Bu gibi belirtiler özellikle kadınlarda artış gösteren cilt kanser habercisi olabiliyor. Eğer ailenizde cilt kanseri geçmişi varsa en fazla üç ayda bir cilt doktoruna görünmelisiniz. Bunun dışında yılda 1 kere kontrole gitmeniz yeterli.
Jinekolojik kanserler açısından ikinci sırada yer alan rahim ağzı kanseri riski giderek artıyor.
Cinsel yaşamın başlamasından itibaren her yıl pap smear testi yaptırılmalı. Bu test rahim ağzı kanserini çok erken evrelerde yakalabiliyor. Pap smear ile birlikte jinekolojik muayenenin de yıllık yapılması gerekiyor. Artık aile sağlığı merkezlerinde dahi bu test yapılıyor.
Kadınlarda görülen en yaygın kanser meme kanseri. Yüksek östrojene maruz kalmak bu riski artırıyor.
Meme kanseri vakalarının yalnızca yüzde 5-10’u kalıtsal. 50 ila 74 yaşları arasındaki kadınlar için her iki yılda bir mamogram yapılması öneriliyor. Aile hikayeniz var ise yılda 1 kere yaptırmalısınız.
Her dört ila altı yılda kolestrolünüze baktırmakta fayda var.
Sonuçlarınız normal değilse veya karaciğeriniz yağlıysa, bel çevreniz genişse, ailenizde şeker hastalığı, kalp krizi, felç gibi sağlık hikâyeleri mevcutsa kalp hastalığı öyküsü varsa, daha sık taramaya ihtiyacınız duyabilirsiniz.
Erkeklerde sıkça görülen kanserler arasında yer alan prostat kanserini erken aşamalarda yakalayabilmek ve vaktinde müdahale edebilmek için prostat muayenesini atlamamak gerekiyor.
40 yaştan itibaren prostat spesifik antijen ölçümü, makattan prostat muayenesi ve ultrason ile prostat büyüklüğü ölçülerek durumun takibi yapılmalıdır.
Ülkemizde kalın bağırsak kanserleri, tüm kanserler içerisinde üçüncü sırada yer alıyor.
50-70 yaş arasındaki insanlara Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) gaitada gizli kan kiti ile 2 yılda bir ücretsiz olarak yapılmaktadır. 50-70 yaş arasında kişilere, her 10 yılda bir de kolonoskopi ile tarama önerilmektedir.
65 yaşın altındaki kadınların özellikle risk faktörleri varsa (sigara içmek, yeterince kalsiyum tüketmemek, ailede osteoporoz öyküsü olması veya düşük kiloda olmak) kemik yoğunluğu testi (dansitesi) tavsiye ediliyor.
Özellikle menopoz öncesi dönemde kemik erimesi (osteoporoz) açısından yüksek risk taşıyan kadınlar aksatmamalıdır.
Grip ve zatürre aşıları 65 yaş sonrası için öneriliyor.
Bağışıklık sistemini güçlendirmek ve hazırlıklı olmak için özellikle de sıkça enfeksiyon geçiriliyorsa yıllık grip aşısı ve beş yıla bir de zatürre aşısını listeye eklemek gerekiyor.
Hayatı algılayış biçimi ve talihsiz olayların etkisiyle yıpranan ruhsal sağlığımızı da atlayamayız.
Özellikle 50 yaşından sonra artan depresyon riski bu yaşlarda depresyon taramasına önem vermeyi beraberinde getiriyor.
Diyabet, kalp gibi kronik hastalıklar için risk oluşturabilen hipertansiyonun, düzenli tansiyon kontrolleri ile erken tanısı mümkün olabiliyor.
Risk gruplarının, 40 yaşından sonra yılda bir kere tansiyon taraması yaptırması gerekli. Böylece inme, beyin kanaması ve kalp yetmezliği gibi yüksek tansiyona bağlı durumların meydana gelmesi önlenebiliyor.
D vitamini seviyesi giderek önemli hale geliyor.
Diğer şeylerin yanı sıra D vitamini eksikliği, sonraki yıllarda kemik kaybı ve osteoporoz riskini artırıyor.
Aktif cinsel yaşamınız varsa veya hamile kalmayı planlıyorsanız, sifiliz, bel soğukluğu, HPV, HIV, Hepatit B ve C gibi cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların kontrol edilmesi gerekir.
Tek eşli olsanız dahi bu testleri yaptırmak çok geç olmadan önlemlerinizi almak için avantaj sağlayacaktır.
Muayene ve temizlik için yılda bir veya iki kez diş hekimine ziyareti diş sağlığı için oldukça kritik.
Daha sık ziyaretlere ihtiyacınız olup olmadığı konusunda diş hekiminiz sizi yönlendirecektir.
Uzun süre sigara kullanımının özellikle akciğer kanserinin ortaya çıkmasında riski çok ciddi oranda artırdığı biliniyor.
Miktarı ve süre uzadıkça risk de yükseliyor. Sigara içen kişilerin 40 yaş sonrası her yıl düzenli kontrollerini yaptırarak akciğer filmi çektirmesi gerekiyor.
Bunların yanında kilonuzu mutlaka kontrol altında tutmalısınız.
Obeziteye bağlı kalp damar tıkanıklıkları, şeker ve tansiyon gibi hastalıklar kısıtlı olan yaşamınızı kaliteli bir şekilde geçirmenizin önündeki en büyük engellerden.
Yeni yılla birlikte lügatımıza giren Kovid-19 sağlığımızın ve "normal" hayatımızın ne kadar değerli olduğunu bize hatırlattı.
Bağışıklık sisteminin üst seviyede tutulması rutin kontrollerin kesinlikle atlanmaması vücudumuzu bir salgına karşı bile ayakta tutabilir.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Bu ülkede neden uzun yaşamak isteyeyim ki? mazoşist miyim?