Türkiye Gelir Dağılımı Adaletsizliği Kriz Sonrası Arttı

OECD tarafından yapılan çalışmaya göre 2007-2008 dönemindeki global finansal kriz sonrasında OECD üyesi ülkelerin çoğunda nüfusun en zengin ve en fakir kesimleri arasındaki gelir farkı son 30 yılın en yüksek seviyesine çıktı.

OECD üyesi ülkelerde nüfusun en zengin yüzde 10’luk kesiminin yıllık geliri, en fakir yüzde 10’luk dilimin 9,5 katına çıktı. Bu oran 1980’lerde 7 kat seviyesindeydi. OECD raporuna göre İskandinav ülkelerinde ve birçok Avrupa üykesinde bu oran OECD ortalamasının altında kalırken, İtalya, İngiltere, Japonya, Kore ve Portekiz’de 10 kat, Yunanistan, İsrail, ABD ve Türkiye’de 13-16 katı ve Meksika ile Şili’de 27-30 kat olarak gerçekleşti. OECD’nin çalışmasına göre Türkiye’de reel harcanabilir hanehalkı gelirinin dağılımında 2007 sonrasında ciddi bozulma yaşandı. 1980’lerden 2007 yılına kadar nüfusun toplamının reel harcanabilir geliri yıllık yüzde 0,5 artarken, nüfusun en fakir yüzde 10’luk

kesiminin geliri yıllık yüzde 0,8 arttı. Aynı dönemde en zengin yüzde 10’un gelirinde artış ise yıllık yüzde 0,1 seviyesinde kaldı. Ancak 2007-2011/2012 döneminde ise durumun tersine döndüğü görülüyor. Bu dönemde nüfusun toplamının reel harcanabilir geliri yıllık yüzde 1,0 artarken, en fakir yüzde 10’luk kesimin geliri yıllık sadece

yüzde 0,1 arttı. Aynı dönemde en zengin yüzde 10’un gelirinde yıllık artış ise yüzde 1,3’e yükseldi. OECD ortalamasına bakıldığında ise 2007-2012 döneminde nüfusun toplamının geliri yıllık yüzde 0,5 azalırken, en fakir yüzde 10’un geliri yıllık yüzde 1,8, en zengin yüzd 10’un geliri yüzde 0,7 azaldı. OECD’nin nüfus dilimlerinin toplam gelirden aldıkları paya ilişkin çalışması da Türkiye’de nüfusün en fakir yüzde 10’luk dilimninin gelirden aldığı payın yüzde 2,1, en zengin yüzde 10’un aldığı payın yüzde 31,7 olduğunu ortaya koydu.

PariteHaber