Tıbbın Yeni Mucizesi: İki Anneye, Bir Babaya Sahip Olan Üç Ebeveynli Çocuk!
Geçtiğimiz günlerde üreme ve cinsellik konularında önemli gelişmeler yaşanmıştı.
Bu gelişmelere göre seks yapmaya gerek duymadan üreme eyleminin gerçekleşmesi sağlanacak ve bir anlamda cinsellik yapaylaşacaktı.
Detaylar için:
Üreme konusunda bilimin insanlığa sunduğu yeni hediye ise, üç ebeveyne sahip çocuklar.
Böylece çocuk sahibi olma konusunda genetik problemler yaşayan ailelere de umut ışığı olundu denilebilir.
Çocuk sahibi olma konusunda ciddi engelleri olan Ürdün’lü bir kadın ise bu önemli gelişmenin meyvesini ilk alanlardan.
Operasyon öncesi, sahip olduğu kötücül bir genetik rahatsızlıktan ötürü daha önce doğan 2 bebeği Leigh hastalığından ölen annenin, 4 bebeği de düşmüş.
Amerika’da yasak olduğu için Meksika’da gerçekleştirilen bir operasyonla doğal yollardan bebek sahibi olamayan aile, sonunda bu konuya bir çözüm buldu ve Nisan ayında bebekleri dünyaya geldi.
Operasyonda annenin yumurta hücresinin sağlıklı çekirdeği alınıp, bir donörün çekirdeği çıkarılmış yumurta hücresine yerleştirildi.
Ve bu yumurta hücresi de babanın spermleri ile döllendirildi.
Bebeğin dokuz aylık normal hamilelik sürecinin ardından dünyaya geldiği belirtildi.
Tüm bunlara rağmen uzmanlar, bu sürecin bir norm haline geleceğini ve tıp-hukuk ve din açısından harika bir akıl fırtınası sahası olacağını düşünüyor.
Kısacası etik değerler anlamında bazı soru işaretleri yaratması oldukça muhtemel gibi gözüküyor.
Peki, neden? Ne gibi ahlaki zemin tartışmaları ortaya çıkabilir?
Şöyle ki, hücrelerimizde çekirdek dışında mitokondride de DNA var. Toplam sayının milyonlar olduğunu düşününce, çok az -37- gen içeriyor ama önemli ve değerli bir sayı.
İlginç olan; çekirdekteki DNA anne ve babadan alınan ortak genler. Ama mitokondriyal DNA sadece anneden geliyor.
Olay birazcık da yeni bir tüp bebek yöntemi olarak görülebilir. Olayların karıştığı yer de burası zaten.
Bu yöntemde, sağlıklı verici -donör- bir kadının yumurtası alınıyor, çekirdeği (nucleus) çıkarılıyor ve gebelik için aday kadının (hasta) yumurtasının da çekirdeği çıkarılıp alınıyor.
Bu çekirdek vericinin yumurta hücresine enjekte ediliyor. Bu yöntemde babadan gelen genlerin çok fazla işlevi yok.
Ülkemizde bu konu üzerine yapılan bir konuşmada da şu etik sorunlarına değinmiş bir öğretim görevlisi:
Görev yaptığım üniversitede öğrencilerimin konu hakkındaki fikirlerini merak ettim ve sınıf tartışması yaptık. Sonuçlardan ilgi çekici olanları;
Kadın öğrencilerin büyük bir kısmı, donör ile eşim arasında yakınlaşma olabilir bu yüzden bu tedaviyi asla kabul etmem dedi.
Erkek öğrencilerimin az bir kısmı bu tedavi ile uğraşıp maddi manevi yorulacağıma, üstelik huyunu suyunu bilmediğim bir kadından gelecek 37 genin cocuğa etkilerini düşünmektense, ikinci eş almayı tercih ederim dedi.
Bu tedavi yönteminin dinen günah olacağı için (Allahın işine karışmak) sakat cocuk yapmayı tercih edenlerin yüzdesi de az değildi.
Kadın öğrencilerin büyük bir kısmı donörü kıskanacağını itiraf etti.
Tüm bu tartışmaların odağında, yaklaşık 5 aylık olan bebek, şu an için oldukça sağlıklı ve yaşama tutunmaya da devam ediyor.
Tıbben böyle bir gelişmenin yaşanması oldukça önemli olsa da, soy işlerinin çıkmaza gireceği de bir gerçek. Sonuçta bebeğin bir babası, iki de annesi olacak.
Hem biyolojik hem de hukuki olarak…
Yorum Yazın
türklerin yaptığı yorumları görünce utandım açıkçası ne yalan söyleyeyim.
Ben ahlaki olarak değil de kıskançlıktan böyle bir şey yapmak istemezdim. Sonuçta çocuğun başka bir kadının karnında ve onunlar arasında bir bağ var.
çocuğu çekirdek dna nın sahibi olan anne taşıyıp doğurmuş yalnız.
Bu arada editörün eklemesi gerek bir nokta (belki gözümden kaçmış olabilir) ; ikinci anneden alınan genler bebeğin genlerinin 0,1% lik kısmını oluşturuyor. S... Devamını Gör