Tencere Tava Davası Başladı
Tencere Tava Davası Başladı
Sanık Tuğçe Aldede (24) hemşire olduğunu belirterek, suçlamayı reddetti. Aldede, 'Çevredeki komşularımızı rahatsız etmedik, gürültü yapmadık, protesto eyleminde bulunmadık. O zamanlarda Gezi Eylemleri vardı. Bir çok komşu tencere-tava çalıyordu. Ancak biz tencere-tava çalmadık. Biz, Hilal Hanımı rahatsız etmek amacıyla böyle bir eylemde bulunmadık. Hilal Hanım çok sayıda kedi ve kuş besliyordu. Evimizi pire basmıştı. Biz de bu konuyla ilgili belediyeye şikayette bulunduk. Hilal Hanım bize bu yüzden husumet besliyor' dedi.
'KİMSEYİ RAHATSIZ ETMEDİK'
Sanık Onur Aldede (23) de iletişim danışmanı olduğunu belirterek, olay tarihinde askerden yeni geldiğini, olaylarla bir ilgisinin olmadığını söyledi. Onur Aldede, tencere- tava çalmak suretiyle kimseyi rahatsız etmediğini kaydetti. Sanık Anne Filiz Değirmenciler ise bilinçli olarak gürültü yapmadıklarını ve suçsuz olduğunu belirtti.
'FİLİZ HANIM'IN 'UYAN TÜRKİYE' DEMESİNE UYANDIM'
Şikayetçi Hilal Kazcıoğlu, kimlik tespiti sırasında yeni bir semte taşındığını ve duruşmada açık adresini vermek istemediğini bazı internet sitelerinde 'Ben olsam bu kadını öldürürdüm' şeklinde sözler sarf edildiğini belirtti ve mahkemeye yazılı olarak açık adresini vereceğini kaydetti. Mahkeme hakimi şikayetçinin bu talebini kabul etti. Şikayetçi Hilal Kazcıoğlu, günlerce sanıkların tencere-tava çalmak suretiyle kendisini rahatsız ettiklerini anlatarak, 'Bir gece saat ikide uyuyordum. Filiz Hanım'ın 'Uyan Türkiye' demesine uyandım. Demirlere vuruyorlardı. 2-3 gün boyunca saat 21.00 ile 22.00 arası tencere- tava çaldılar, gece saat birde yeniden başladılar. 'Bırakın da uyuyalım' dedim. Alt komşular da tencere-tava çalıyorlardı. Sonra üzerime toprak atıldı. Tencere-tavadan ziyade toprak atıldığı için şikayetçi oldum. Kendilerini o kadar masum göstermesinler. Tencere-tava çalmadığım için öldürüleceğimi düşündüm. Acaba 'İşaretleniyor muyuz?' diye de düşündüm. Suriye'deki insanların nasıl öldürüldüğünü görüyoruz. Olaydan sonra psikolojim bozuldu. Sosyal medyada üzerime gelindi. Şikayetçiyim' diye konuştu. Mahkeme, müşteki Hilal Kazcıoğlu'nun çeşitli gazete ve televizyonlara aile ve yakınlarının olaya ilişkin açıklamalarının yer aldığı görüntüleri dosyaya delil olarak sunması için süre vererek duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
Beşiktaş Dikilitaş Mahallesi'nde oturan ev hanımı Hilal Kazcıoğlu 6 Haziran 2013 de üst katta oturan komşularının, Gezi Parkı nedeniyle tencere tava çalarak kendisini rahatsız ettiği gerekçesiyle polise şikayette bulundu. Şikayet üzerine anne ve iki çocuğu polis merkezine ifadeye çağrıldı. İfadelerin alınmasının ardından İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Salih Çakmak, Filiz Değirmenciler ile çocukları hakkında 'Kişilerin huzur ve sükununu bozmak' suçundan 3'er aydan birer yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenledi. İddianamede 'Olay günü protesto amaçlı olarak gece saatlerinde şüphelilerin tencere ve tavalara vurarak gürültü çıkardıkları, bunun üzerine müştekinin bu gürültüden rahatsız olduğu ancak uyarmasına rağmen şüphelilerin gürültü çıkaracak şekilde tencere ve tavalara vurdukları, müştekinin balkonuna su akıttıkları anlaşılmıştır' denildi. Savcı Çakmak, tarafların birbirlerine hakaret ve tehdit ettiklerine dair şikayetçi olduklarını ancak iddialar dışında inandırıcı delil bulunmadığından bu yönden kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Savcılık da tencere-tava çalan anne ve iki çocuğu hakkında 'Kişilerin huzur ve sükununu bozmak' suçundan 3'er aydan birer yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.
Cumhuriyet