Görüş Bildir
Haberler
Tekirdağ Huzur Ve Sevgi kenti

Tekirdağ Huzur Ve Sevgi kenti

Uçak Bileti
11.05.2015 - 16:14 Son Güncelleme: 12.05.2015 - 13:00

Tekirdağ'a Gider İken! ( Günce )

Tekirdağ'a Gider İken! 

Çoğunlukla yolculuklarımı uçakla gerçekleştirsem de, bazen uçuşu olmayan rotalar için arabayı, bazen de treni tercih etmek zorunda kalıyorum. Bu da, arkadaşlarla birlikte köfte uğruna Tekirdağ'a doğru uzanan bir yolculuk! İstanbul'dan yollara düşüp Yeşilköy'den geçerken, gökyüzünde süzülen uçaklar her ne kadar beni farklı diyarlara doğru çekse de, Trakya'yı ayrı bir sevdiğimi söylemeliyim. 

Tam radyoda çalan 80'lerin şarkılarıyla geçmişe dalmıştım ki mola verdik. Ben hala müziği düşünüyordum ve melodilerin hayatımızdaki anlamını! Geçmişten bugüne tarihsel yolculuğu falan derken, gözüme bir tabela takıldı. 'Çatalca Teknoloji Müzesi'! O anda yemek bahanesi ile çıktığımız bu yolculuk, bir keşfe dönüşmeye başladığı için, daha bir keyiflendim doğrusu. Arkadaşların da aklına girerek aracın yönünü müzeye doğru çevirdim. Burası, sizleri bahçesinde sergilenen lokomotif, uçak ve tren gibi taşıtlarla karşılıyor ilk olarak. İçerisinde ise; Metal-Ahşap işleme, Tekstil makinaları, Otomotiv teknolojileri, Bisiklet-Motorsiklet-Fotoğraf-Bilgisayar-Radyo-TV teknolojileri ve Müzik aletleri gibi bölümler bulunuyor. Her bir detayını içimize sindire sindire gezdik. Ancak ben en çok, yol boyu 80'lerin üzerimde yarattığı duyguların da etkisiyle, radyo tv teknolojileri bölümünden etkilendim. Geçmişle gelecek arasında düşlere daldım. Eskiden bir walkmane sahip olmanın değerini, benim gibi o yıllarda çocuk olanlar iyi bilir. Hatta hatırlasanıza, bu cihazlar hayatımıza girmeden önce, yolculuklarda ya da caddelerde omzunda koca koca teypleri taşıyan kişilerle karşılaşmaz mıydık? Elbette dünya, artık teknoloji çağını yaşıyor. İlerleyen gelişmeler, tasarlanan ürünleri öylesine etkiliyor ki, günümüzde neredeyse her geçen günün ardından, yeni bir teknolojik ürün raflardaki yerini alıyor. Bizler kasetlerle büyüyen çocuklardık, onları şeritleri karıştığında kalemlerle sarar, kopan yerlerini para bandıyla birleştirirdik. Hey gidi günler diyerek eskiden yaptıklarımızı bir kenara bırakarak, biraz da müzik çalarların atası olan walkmanden söz edeyim.

Taşınabilir bir müzik dinleme cihazını yaratma fikri, ilk olarak, Sony'nin kurucusu Akio Morita'nın uçakta seyahat ederken müzik dinleme isteğiyle oluşmuş. Böylece, ilk walkman olarak üretilen 390 gram ağırlığındaki TPS-LS modeli, 1979 yılında tasarlanmış ve tasarlanan bu model üç ayda tam 30.000 adet satışa ulaşmış. Firma, cihazı piyasaya çıkarmadan önce, Berlin Flarmoni de dahil olmak üzere, bir çok müzisyene örnek olarak gösterilerek, önemli bir beyin fırtınası sonucu yapılmış. Örnek ürünleri gören herkesin memnun kaldığı bu cihaz, henüz piyasaya çıkmadan ilgi odağı haline gelmiş. Taşınabilir bir müzik cihazı yapma fikri kabul edilince, sıra işin tasarım kısmına gelmiş ve yine Sony'nin 1977 yılında piyasaya sürdüğü, hafif bir kaset kayıt cihazı olan 'Pressman' üzerinden yola çıkılarak düşünülmeye başlanmış. Sonucunda, bu ürünün kayıt yapma fonksiyonu ortadan kaldırılmış ve cihaza, stereo ile kulaklık eklenmiş. Böylece Dünya'da devir yaratan bir cihaz olan walkmanın ilk tasarımı da tamamlanmış. Yine cihaz tasarlanırken ve neredeyse çıkan ilk modellerin hepsinde, müzik bir başka kişiyle paylaşılabilsin diye iki kulaklık soketi düşünülmüş. Ancak zaman içinde bu ekstra soket kaldırılmış. Ardından ise hem radyo, hem teyp fonksiyonlu olanlar, peşinden, otomatik ses limiti koyan, hatta kaseti kendiliğinden çeviren modeller birbirini izleyerek walkman, popüler olma yolundaki gelişimini devam ettirmiş.

Tüm insanlığa neredeyse hediye edilmiş olan bu cihaz, bilinirliği nedeni ile sözlüklerdeki yerini de almaya başlamış. Öncelikle ingilizceye uygun olmadığı düşüncesiyle ABD, İsveç ve Avustralya gibi bir çok bölgelerde başka isimlerle tanıtılması planlanmış, ancak bu sırada Japonya'da raflarda yerini alan walkman, dünya çapında prestije ulaşınca, isimle ilgili kaygılar ortadan kalkmış ve walkman, dört bir yanda tanınarak bilinirliği çığ gibi büyümeye devam etmiş. Hatta öyle ki, bugüne dek satılan tüm walkmanler yan yana dizildiğinde 22 bin kilometreye ulaşıyor. Bu da, dünya çevresinin yarıdan fazlasına tekabül ediyor. 

Tabii her güzel şeyde olduğu gibi akıp giden zamana yenilen walkman, 90'larda başlayarak 2000'ler de gelişen teknolojinin de etkisiyle popülaritesini kaybederek, şu an da olduğu gibi, ancak teknoloji müzelerinde karşımıza çıkıyor. 

Evet, müzede gerçekleştirdiğimiz zaman yolculuğunun ardından yolculuğa devam etme vaktimizin geldiğini fark ediyorum. Ve yeni nesil müzik cihazlarımızda, melodileri yükselterek Tekirdağ'a doğru direksiyonu çevirirken, size de anılarınızı tazelemek ve bilgiler edinmek için burayı ziyaret etmeniz gerektiğini tavsiye ediyorum. 'Deniko'

Kaynak: http://smartucak.com/blog
İçeriğin Devamı Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın