Görüş Bildir
Haberler
Sulak Alanlar Artık Korumasız

Sulak Alanlar Artık Korumasız

Onedio Medya
05.04.2014 - 10:17 Son Güncelleme: 05.04.2014 - 12:19

Sulak Alanlar Artık Korumasız

Hükümet Sulak Alanlar Yönetmeliği’ni sil baştan değiştirdi. Sulak alanlar “önemli” ve “önemsiz” gibi bir ayrıma tabi tutuluyor. Taşocakları ve hidroelektrik santral projeleri gibi faaliyetlerde ÇED süreci, usul ve esaslarını bakanlığın belirleyeceği tek bir raporla sınırlandırılarak devre dışı bırakılıyor. Yönetmelik İstanbul’daki 3. Havalimanı projesinin önündeki engelleri de kaldırıyor.

Mustafa Çakır'ın Cumhuriyet'te yer alan haberine göre, çevreye ilişkin kararları eleştiri konusu olan hükümet, yine tartışmalı bir değişikliğe imza attı. Sulak Alanlar Yönetmeliği sil baştan değiştirildi. Bir alanın “sulak alan” olarak belirlenebilmesi iyice zorlaştırıldı. Bunun için tam 4 aşamanın geçilmesi öngörüldü. Ayrıca sulak alanlardaki “tampon bölgelerde” açılacak taş ocakları, hidroelektrik santral projeleri, motorlu taşıt, çimento üretimi, evsel atık transfer istasyonu kurulması gibi faaliyetlerde ÇED süreci usul ve esaslarını bakanlığın belirleyeceği tek bir raporla sınırlandırılarak devre dışı bırakıldı.

Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği dün Resmi Gazete’de yayımlandı. Eski yönetmelikle karşılaştırıldığında ise çevre için tartışma yaratacak sonuçlar ortaya çıktı. Kuru dereler yönetmelik kapsamından çıkarıldı. Arazi ve su kullanım planlamalarında, sulak alanların işlev ve değerlerinin korunması “esas” olmaktan çıkarılarak “gözetimle” sınırlandırıldı.

Yönü bile değiştirilebilecek

Sulak alanları besleyen akarsular ile yüzey sularının yönlerinin izin alınmak şartıyla değiştirilmesinin önü açıldı. Sazlık alanlarda ekonomik ve ticari önemi olan bitki türlerinin kesimine izin verildi. Sulak alanların belirlenmesinde de değişikliğe gidildi. Bir alanın ulusal öneme sahip sulak alan olup olmadığının belirlenmesi için 4 aşamanın geçilmesi gerekecek. Önce Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından etüt ve envanter raporu hazırlanacak. Bu rapor atama ile gelen bürokratların çoğunlukta olduğu “mahalli komisyona” sunulacak. Mahalli komisyon onay verirse dosya bakanlığa gidecek. Bakanlık da onay verirse dosya bu kez çoğunluğunu bakanlıklardan gelen temsilcilerin oluşturduğu Ulusal Sulak Alan Komisyonu’na gelecek. Bu kurul da alanın sulak alan olduğunu kabul ederse dosya yeniden bakanlığa iletilecek. Son olarak bakanlık bölgeyi sulak alan olarak tescil ve ilan edecek.

Komisyonda da değişiklik

Mahalli öneme sahip sulak alanın belirlenmesinde ise önce bakanlık tarafından hazırlanan rapor mahalli komisyonda görüşülecek. Sonra Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün onayına sunulacak. Genel müdürlüğün de onay vermesi halinde alanın sınırları tespit edilecek. Ayrıca Ulusal Sulak Alan Komisyonu’ndan Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü’nün çıkarılması da dikkat çekti.

Özel mülkiyet kuşkusu

Su kuşlarının kuluçka yaptığı, konakladığı veya kışladığı alanlar ile nadir ve nesli tehlikedeki kuş türlerinin üreme bölgelerini kapsayan “mutlak koruma bölgelerine” ilişkin dikkat çeken bir değişikliğe gidildi. Yönetmelikteki “Bu alanların zorunlu olmadıkça özel mülkiyete konu

olmaması esastır” ifadesi soru işareti yarattı. Böylece nesli tehlikedeki kuş türleri için yaşamsal öneme sahip alanların özel mülkiyete konu olmasına da kapı aralandı.

Sulak alanlar yok olacak

Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, yönetmelikle sulak alanların yok olacağına vurgu yaptı. Sulak alanların “ulusal önemi haiz sulak alanlar” ve “mahalli önemi haiz sulak alanlar” olarak ikiye ayrıldığına dikkat çeken Bozoğlu, “mahalli önemi haiz sulak alanların”, Uluslararası Önemi Haiz Sulak Alanlar Sözleşmesi’nin (RAMSAR) kapsamına girmediğini belirtti. “Sulak alanın ulusalı, mahallisi olmaz” diyen Bozoğlu,

yönetmelikle “mahalli önemi haiz sulak alanların” koruma bölgeleri kapsamının dışına çıkarıldığını da vurguladı. Bozoğlu, bu alanlarda imar çalışmaları yapılabileceğini, rantın, talanın hukuki zemininin tamamlandığını bildirdi. İstanbul için planlanan 3. havalimanı projesinin 2.5 milyon ağacın, 70 sulak alanın, 8 derenin yok edilmesine neden olacağına işaret eden Bozoğlu, “Bu sulak alanlar, ‘mahalli önemi haiz’ olarak tanımlanmakta ve yapılaşmaya açılması kolaylaştırılmaktadır. Bozoğlu, düzenlemenin iptali için dava açacaklarını bildirdi.

Mustafa Çakır | Cumhuriyet

Kaynak: http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/tu...
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam