Görüş Bildir
Haberler
Pozitif Psikolojik Sermaye Gençliğimizi Kurtarır mı?

etiket Pozitif Psikolojik Sermaye Gençliğimizi Kurtarır mı?

Prof.Dr. Duygu Aydın
31.07.2024 - 21:50

Bir yanda üniversite ve bölüm tercihi kararlarını vermeye çalışan gençler, bir yanda iş arayan taze mezunlar ve bir yanda zorlu kariyer yolculuklarını sürdüren çoğunlukla mutsuz gençler üzerine konuşalım mı biraz?

Sorunlar çeşitli ve dertler büyük görünüyor. Yalnızca ülkemizi bağlayan bir durum değil, tüm dünya gençleri hayatlarının baharında birçok badireler atlatıyor. Pandemi, savaşlar, göçler ve birçok ülkede yaşanan ekonomik sorunlar bazı ortak gündemleri oluştururken, bunlara eklenen mevcut coğrafyada yaşamanın getirdiği olaylar hasarlar bırakarak ilerliyor. Tüm bu olayların büyük bir hız, bilinmezlik ve kaos içinde yaşanıyor olması hepimizin dayanıklılık sınırlarını zorluyor. Ama yetmez… Üstüne teknolojik gelişmelerin yarattığı belirsizlikler de ekleniyor. Her şey hızla değişirken belirsizlik içinde yolunu bulmaya çalışmak başlı başına bir dayanıklılık testi değil de nedir!

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Yakın gelecekte birçok mesleğin ortadan kalkacağını, mevcut işlerin dönüşeceğini ve en fenası da her an her şeyin değişip farklı koşullar ve beceriler gerektirebileceğini bilerek yol haritası çizmeye çalışmak zorlayıcı görünüyor.

Yakın gelecekte birçok mesleğin ortadan kalkacağını, mevcut işlerin dönüşeceğini ve en fenası da her an her şeyin değişip farklı koşullar ve beceriler gerektirebileceğini bilerek yol haritası çizmeye çalışmak zorlayıcı görünüyor.

O halde ne yapalım? Bu soru önemli, çünkü “o halde” ne yapalım sorusunun cevabını düşünürken dahi nasıl bir hal olacağını kestiremeyecek olmanın kaygısını taşıyoruz. Çeşitli bilimsel araştırmaların bulgularından yola çıkarak yönümüzü bulmaya çalışalım. 

Pozitif psikolojik sermaye: Öz yeterlilik, umut, iyimserlik, dayanıklılık

Ömrümüzün büyük bölümünü işlerimizle geçirdiğimizi düşünürsek bünyemizi sağlam tutabilen bir karışım tarif ediliyor. Öz yeterlilik, umut, iyimserlik ve dayanıklılık, pozitif psikolojik sermayenin dört yapısıdır. Çeşitli araştırmacıların çalışmalarından bu konuyla ilgili literatüre dair şöyle bir özetleme yapabiliriz: (1) 

Öz-yeterliliği yüksek olan çalışanların iş yerinde daha iyi performans gösterme olasılıkları daha yüksektir ve başarıya ulaşmak için çaba göstermeye isteklidirler. İyimser bir tutuma sahip çalışanlar, iş alanının gelecekteki gelişimini olumlu görür, olumlu bir çalışma tutumu içindedirler ve öncülük eden performans göstermeye çabalarlar. Umutlu çalışanlar, hedefe ulaşmak için eylem planı doğrultusunda ilerler ve umutla hareket ederek hedefe ulaşmak için çaba gösterirler. 

Dayanıklılığa sahip çalışanlar, işyerindeki değişken durumlara hızlı bir şekilde uyum sağlayabilirler. İş yaşantısında herkes ortamdan, iş stresinden ve kişilerarası ilişkilerden psikolojik olarak etkilenir. Eğer düşük psikolojik sermayeye sahip bir insansanız, duygusal dalgalanmalara daha duyarlı ve olumsuz etkilere daha açık olursunuz. Yüksek ve olumlu bir psikolojik sermayeye sahipseniz, karşı karşıya kaldığınız zorlukları çözmek konusunda daha yüksek öz yeterliliğe sahip olursunuz, gerçek sorunlarla daha iyimser bir şekilde yüzleşirsiniz, değerlendirmeler yaparken umutlu olursunuz ve zorluklarla yüzleşmede dayanıklılık geliştirirsiniz. 

İş yaşamınızda sıkılıyorsanız, terfi etmek konusunda ümitsizseniz ya da kariyeriniz bir durağanlık içine girdiyse, sahip olduğunuz öz saygı, yetenekler, öz yeterlilik gibi kaynaklarınızı daha fazla korumaya yönelirsiniz. Kaynakların korunması teorisiyle ilgili çalışmalar gösteriyor ki, pozitif psikolojik sermaye yüksekse kaynakları korumak adına bu sermayeye daha fazla yatırım yapma davranışı sergilenir. Pozitif psikolojik sermayeye yatırım yapmak, eşitlik teorisine göre algılanan adalet duygusu üzerinde de etkilidir. Kariyerde ilerleme olanaklarının kısıtlanması durumunda kişiler kazanç-kayıp dengesinde daha kötümser olur, adaletsizlik duyguları pekişir ve sonuç olarak çalışma performansı düşer. Pozitif sermayesini güçlendirenler adaletsizlik duygusunun kuyusundan kendilerini çıkarabilirler.

Bu verilerden kendimize öz yeterlilik, umut, iyimserlik ve dayanıklılık konusunda yatırım yapmamız gerektiğini anlıyoruz. Psikolojik sermayemiz pozitif yönde güçlendikçe, zorluklarla daha olumlu şekilde yüzleşebilir ve iyi alana geçmek için öz düzenleme yapabiliriz. Peki, sermayeyi nasıl büyütebiliriz? Eğitimle büyütebiliriz cevap net. Bu aynı zamanda bir üniversite eğitiminden ne beklemeliyiz sorusuna da güzel bir cevap olabilir.

Bir söğüt ağacı gibi rüzgârla birlikte hareket etmek…

Bir söğüt ağacı gibi rüzgârla birlikte hareket etmek…

“Dayanıklılığıyla bilinen söğüt ağacı, dayanıklılığın en güzel tarifini verir. Dalları rüzgârla birlikte eğilir, esner ve bu sayede kırılmaktan korunur. Rüzgârın gücüne karşı koymak yerine, onunla birlikte hareket etmemizi öğütler.”

Zamana, hızlı değişime ve belirsizliğe karşı dayanıklı olmaktan ve her koşulda uyumlanmaya çalışmaktan, yani esnemekten daha iyi bir yol görünmüyor. Esnek bir zihin yapısının kaynağı ise yine eğitimdir. Uzun soluklu, yolculuğumuza eşlik eden bir eğitimden söz ediyoruz. Üniversite eğitimi bunun yalnızca önemli bir parçası olabilir. Üniversite eğitimi kişilere meslek bilgi ve becerilerini vermekten öte esnek bir zihin yapısı hediye eder ya da etmelidir. Görüyoruz ki, uzun soluklu eğitime tutunamayanlar bugün en büyük sorun yumaklarından birini oluşturuyor. Kariyerinde ve yaşamında bir aşamaya gelmiş ve orada tıkanan, arkadan gelenlerin de yolunu tıkayabilen orta yaş kitle ne yapacağını bilemez halde. Eğitime ihtiyacı olduğunun farkında olmamak, eğitimi sürdürmeyi egosuna sığdıramamak, eğitimi nasıl sürdüreceğini bilememek gibi çok çeşitli nedenlerle kendine yatırım yapmayan kitle, değişen ve dönüşen dünyaya uyumlanmakta zorlanıyor. Esneyemeyen ağaçlar birer birer kırılıyor, kırıyor, yere düşüyor ve belki de yolu kapatıyor. 

Dayanıklılığı etkileyici faktör olarak kabul eden ve birçok konuyla ilişkilendiren bilimsel literatürde girişimcilik konusuna da dikkat çekiliyor. Girişimciliğin kişilik özellikleri teorisine ilişkin son yıllarda yapılan araştırmalar, ‘Girişimci kişilik özellikleri nelerdir?’ sorusunun yanıtlanmasına odaklanmıştır.(2) Girişimcilik başarısı genel olarak, kişisel ve dış faktörlerin sonucu olarak ortaya çıkar. Girişimcinin kişilik özellikleri burada kritik bir rol oynar çünkü yol boyunca karakter ve kararlılık gerektiren engellerle, koşullarla ve hayal kırıklıklarıyla karşılaşılır. Tüm bu zorlukların üstesinden gelebilmek güçlü bir karakter gerektirir ki, bu da sebat etmekle pes etmek arasındaki farkı yaratır. Bir anlamda başarı ile başarısızlık arasındaki farkı belirler. Girişimci bir kişilik geliştirmek eğitim, zaman ve çaba gerektirir. Eğitim, özellikle erken aşamalarında, girişimcilik için gerekli tutum ve becerilerin şekillendirilmesinde çok önemlidir. Çünkü özgüveni geliştirir ve başarısızlık korkusunu azaltır. Yaşam boyu eğitim programları kişisel ve kültürel dönüşümün yakıtıdır.

Nitekim, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) (3), Geleceğin Meslekleri raporunda bugün ve gelecekte sahip olunması gereken becerileri sıralarken en başa yaratıcı düşünme, eleştirel düşünme, merak, yaşam boyu öğrenme, dayanıklılık, esneklik, çeviklik, motivasyon ve öz farkındalık gibi becerileri yerleştiriyor ve bu beklentilere dikkat çekiyor.

Gençlik ne istiyor?

Gençlik ne istiyor?

Literatürde konuyla ilgili araştırmalara atıfta bulunan bir çalışmadan derleyecek olursak;(4)

Z kuşağı olarak adlandırılan genç bireylerin, önceki nesillere göre iş değiştirme olasılıkları daha yüksek ve belirli bir süre aynı iş yerinde kalma zorunluluğu hissetmiyorlar. Aldıkları maaşı önemsiyorlar ancak en fazla dile getirdikleri beklenti, kendilerine gelişim fırsatı tanınması oluyor. Kendilerini geliştirme ve yükselme fırsatları sağlayan beceriler kazanmayı arzuluyorlar. Deneyim kazanmak için beceri ve yeteneklerini geliştirecek işleri arıyorlar. İşlerinden keyif almayı bekliyorlar ve bunun doğru ekip atmosferiyle oluşabileceğine inanıyorlar. Deloitte 2024 küresel araştırma raporuna göre (5), en fazla öne çıkan konular, finansal güvensizlik ve kişisel mali duruma ilişkin kaygılar, belirsizlik, iklim değişikliği, çevresel sürdürülebilirlik, ruh sağlığı ve eğitim gibi toplumsal zorluklar oluyor. Genç bireyler amaç duygusunu önemsiyor ve değerlerine uymayan görevleri veya işverenleri reddetme konusunda giderek daha istekliler. Toplumsal katkıyı önemsiyorlar. İş ve yaşam dengesi, hâlâ en önemli konu olarak karşımıza çıkıyor. Kantar’ın araştırmasına (6) göre ise, profesyonel yaşamlarında daha hızlı ilerleme fırsatlarını desteklemek için daha görünür olmayı ve üst düzey liderlerle daha fazla yüz yüze görüşmeyi istiyorlar.

Koşullar, beklentiler ve gereklilikler denklemine bakarsak tabloyu şöyle yorumlayabiliriz: 

Koşullar belirsiz, değişken, hızlı ve zorlayıcı. Gençler kaygılı, belirsizlikte zorlanıyorlar ancak koşullar ne olursa olsun değerleri var ve bu değerleri karşılayan yerlerde bulunmak istiyorlar. Koşullar ve beklentiler arasındaki dengeyi bulmayı sağlayabilecek gereklilikler ise, yazının başından bu yana vurguladığımız yaşam boyu öğrenme ve bu sayede edinilen pozitif psikolojik sermayeye işaret ediyor. Son cümle, başlıktaki soruya cevap olsun: Evet, eğitim gençliğimizi kurtarır.

Yararlanılan Kaynaklar

(1) Puerta Gómez, J. R., Aceituno-Aceituno, P., Burgos García, C., & González-Ortiz-de-Zárate, A. (2024). The Role of Higher Education in Shaping Essential Personality Traits for Achieving Success in Entrepreneurship in Spain. Behavioral Sciences, 14(3), 151.

(2) Chang, P. C., Geng, X., & Cai, Q. (2024). The Impact of Career Plateaus on Job Performance: The Roles of Organizational Justice and Positive Psychological Capital. Behavioral Sciences, 14(2), 144.

(3) World Economic Forum, Future of Jobs Report 2023. https://www3.weforum.org/docs/WEF_Future_of_Jobs_2023.pdf

(4) Bińczycki, B., Łukasiński, W., & Dorocki, S. (2023). Determinants of motivation to work in terms of Industry 4.0—The Gen Z perspective. Sustainability, 15(15), 12069.

(5) 2024 Gen Z and Millenial Survey. https://www.deloitte.com/content/dam/assets-shared/docs/campaigns/2024/deloitte-2024-genz-millennial-survey.pdf?dlva=1

(6) New Ways of Working from Gen-Z to Boomers 2023. Available online: https://www.kantar.com/north-america/inspiration/research-services/new-ways-of-working-from-gen-z-to-boomers-pf 

Instagram1

Instagram2

X

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2
1
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam