'Ne Zaman Sonuca Yaklaşsak Karanlık Bir El Devreye Giriyor'
BAŞBAKAN Yardımcısı Yalçın Akdoğan, çözüm süreci konusunda kararlı olduklarını ancak ne zaman sonuca yaklaşılsa karanlık bir elin devreye girdiğini söyledi.
Karanlık ellerin amacının Türkiye'yi baskı altına alma ve büyümesini engelleme olduğunu anlatan Akdoğan, 'Bu uzun soluklu, akşamdan sabaha çözülecek bir süreç değil. Sabırlı, sağduyulu olmamız gerekiyor. Sabotaj girişimlerine karşı duyarlı olmamız gerekiyor. Ama şunu gördüm son Kobani olaylarından sonra çözüm sürecine sahip çıkan bir toplumsal direnç ve duyarlılık oluştu. Bu çok önemli bir kazanımdır' dedi.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, sabah saatlerinde Adıyaman'a geldi ve TPAO Konferans Salonu'nda düzenlenen Önder İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği'nin 10'uncu Kurultayı'na katıldı. Kurultayda platforma çıkan ve AK Parti hükümeti olarak yaptıkları çalışmaları anlatan Akdoğan, çözüm sürecine ilişkin kararlılık mesajı verdi. İktidar olarak birçok konuda önemli çalışmalar yaptıklarını ve son olarak Kürt meselesi konusunda önemli adımlar atıldığını anlatan Akdoğan, 'İnsanların ölmesi, milyarlarca doların heba olması ile bu sorunun çözülemeyeceğini sürekli ifade ettik. Yine bu tür kronik sorunlar çözülmeden Türkiye ne 2023 hedeflerine ulaşabilir, ne büyüyebilir ne de iç barışını, toplumsal birlik ve bütünlüğünü koruyabilir. Biz bunun için çözüm sürecini başlattık' dedi.
Çözüm sürecini başlatmalarının birilerini rahatsız ettiğini dile getiren Akdoğan, 'Neler yapılabileceğini düşündük ve ilk etapta bölgeye yatırımlarla, hizmetlerle gittik. Bölgeyi kalkındırmak için 100 milyar dolarlardan fazla yatırım yaptık. İnsanımıza sahip çıkmak için sosyal politikaları devreye koyduk. Ayrımcılığı ortadan kaldırmak için demokratik reformlar yaptık. Saymaya kalktığınız zaman yüzden fazla madde var. Çok ciddi reformlar yapıldı. Yani hem insanımızı kucaklıyoruz sahip çıkıyoruz, hem bölgeyi kalkındırıyoruz, hem de sorunun siyasi boyutu olan alanda çok ciddi reformlar hayata geçiriyoruz' diye konuştu.
SÜREÇ TEKRAR RAYINA OTURDU
Çözüm sürecinin amacına ulaşmaması için karanlık güçlerin devreye girdiğini ve son Kobani olaylarının da bunun göstergesi olduğunu vurgulayan Yalçın Akdoğan şöyle konuştu:
'Biz sorunu çözmek ve bölgeyi kalkındırmak için çalışmalar yaparken, bir de işin terör ayağı var, elinde silah olan bir örgüt var. Bununda halledilmesi için bir takım görüşmeler başlatıldı. Geçen yıl Nevruzda Diyarbakır'da bir mesaj verildi ama ondan sonra örgüt yapılması gereken bir çok şeyi yapmadı. Hükümet olarak Nisan ayında Akil İnsanlar komisyonunu, mecliste çözüm süreci komisyonunu kurduk, arkasından demokrasi paketini hayata geçirdik. Bu konuda hükümet samimi şekilde çok ciddi adımlar attı ama gelinen noktada Kobani olayları bahane edilerek süreç tekrar saboda edilmek istendi. Ne zaman sonuca yaklaşsak, ne zaman çözüme yaklaşsak hep bir karanlık el devreye giriyor. Hep birileri Türkiye'ye kendi iradesiyle bu sorunu çözmesin, bu sorundan kurtulmasın ki biz karıştırabilelim, Türkiye'yi baskı altına alabilelim, Türkiye'nin büyüyebilmesini engelleyelim, Türkiye'de bir çatışma zemini oluşsun diye hep devreye giriyor. Ama biz başta ne dedik; bu uzun soluklu, akşamdan sabaha çözülecek bir süreç değil. Sabırlı, sağduyulu olmamız, bu tür sabotaj girişimlerine karşı duyarlı olmamız gerekiyor. Ama şunu gördüm olaylardan sonra bir toplumsal direnç meydana geldi, bir kamuoyu oluştu, bu olaylardan sonra bir tepki oluştu. Çözüm sürecine sahip çıkan, yaşanan o şiddeti eleştiren, 'siz yanlış yapıyorsunuz' diyen bir toplumsal direnç ve duyarlılık meydana geldi. Bu çok önemli bir kazanımdır. Bu yüzden süreç toplumsal destekle, toplumsal kararlılıkla şu anda tekrar rayına oturmuş durumda devam ediyor. Ama bu süreçte herkesin sabırlı olması, dürüst olması ve sorumluluk alması gerekiyor. Bazıları geçmişe takılıp kalmış, ben 'anatomik bir durum' dediğimde kızıyorlar, bir türlü bu güne gelemiyorlar. Her sabah dün ile uyanıyorlar, bundan dolayı bugünü yaşamıyorlar. Geçmişe takılıp kalan anlayışla geleceği inşa edemeyiz. İleriye doğru yürümek zorundayız. Bunun için herkesin sorumlu ve duyarlı olması gerekiyor. Tahrik edici açıklamalardan, gerilim üreten açıklamalardan, lüzumsuz siyasi polemiklerden kaçınmak gerekiyor. En son olaylardan sonra her olay olduktan sonra biz sil baştan yapamayız. Kronik sorunlarda, geçmişten devraldığımız onlarca meselelerde bir anda çözüm olmayacağına göre ve bunları çözmeye çalıştığınızda birçok karanlık el devreye girdiğine göre sabırla yoğrulurken bu önümüzde çıkan krizleri de yenmemiz gerekiyor. Ortada kararlı, sorunu çözmeye yönelik çalışan bir hükümet var. Herkese düşen buna katkıda bulunmaktır. Bu zor süreçlerde, zor dönemlerde hep birlikte dayanışma içerisinde el birliği ile götürmek durumdayız. Son yaşanan olaylarda; bölge halkına kim hizmet ediyor, kim tehdit ediyor, kim yatırım yapıyor, kim baskı yapıyor, kim yapıyor, kim yıkıyor, kim zulüm ediyor görüldü. Bunları fark etmek önemli bir durumdur. Tüm bunlara rağmen süreci sonuca ulaştırmakta kararlıyız.'
- DHA