İstediğini Sürekli Ağlayarak Yaptıran Çocuğa Nasıl Davranılmalı?
Anne, baba olmak gerçekten zor. Dünyaya bir can getirmenin yanı sıra onu şekillendiriyorsunuz ve karakterini doğrudan belirliyorsunuz. Böylece birey, gerek genlerinin gerekse ilk sosyal çevresi olan ailenin bir yansıması oluyor. Ve ona daha çok küçükken yapılan özellikle yanlış müdahaleler gelecekte neredeyse toplumu dahi ilgilendirebiliyor.
Kaynak: Dr. İbrahim Bilgen
Önce şu soruyu sormak lazım: Çocuk herhangi bir şeyi neden ağlayarak ister? Dr. İbrahim Bilgen'e göre bundan daha doğal bir şey olamaz çünkü çocuk doğduğu andan itibaren...
Ve anne, baba da bu ağlamayı bir alarm olarak niteler ve doğrudan çocuğun yanına giderek bir şeyi var mı diye bakar ve önlemler almaya çalışır.
Bunun sonucunda ise çocuğun öğreneceği şey "ağlamanın iyi bir şey olduğudur." Şöyle der çocuk kendi kendine: "Ağlamak iyi bir şey, çünkü ağladığım süre boyunca hayatta kalabiliyorum."
Ağlamanın bir rahatsızlık olduğunun bilincinde olan çocuk bu davranışının sonucunda ödüllendirildiğini düşünür, ya karnı doyar ya da acısı giderilir.
İbrahim Bey, 'Herhangi bir davranışın nasıl devam ettiği o davranışın sonuçlarıyla bağlantılıdır.' der. Yani siz herhangi bir davranışınızın sonucunda ödül alıyorsanız o davranış devam eder.
Diyelim ki çocuk geldi 2 yaşına ve artık konuşuyor yani ağlamasına gerek yok. Ancak çocuğun geçmişten gelen ağlama davranışı aynı şekilde devam eder, bunu bir kere öğrenmiştir çünkü.
Ve doğal olarak bunu devam ettirme eğilimi gösterir.
Ebeveyn de sanki çocuk 1 ya da 2 aylıkmış gibi hemen onun yanına koşar ve sorunu anlamaya çalışır. Dolayısıyla -bir kısır döngü gibi- çocuk da davranışına devam eder.
Peki anne, baba böyle bir durumda ne yapmalı? Cevap basit: duyarsızlaşma. Hatta Bilgen diyor ki çocuğunuz ağlarken göz göz dahi gelmemelisiniz. Çünkü çocuk aranızdaki bağın farkında...
Ve onun gözüne baktığınız an acizliğinizin de farkına varır. Ama sanmayın ki ağlaması durur, muhtemelen daha da gür bir sesle ağlamaya devam eder.
Bu durumda ortamı terk etmeniz en doğrusu gibi duruyor. Hiç arkanıza bile bakmadan başka bir odaya geçmelisiniz. Merak etmeyin ufaklık da peşinizden gelecek. Eğer nefsinize yenilirseniz...
Yandınız. Çünkü daha detone bir ağlama sizi bekliyor. Ancak güçlü olur, gözlerine bakmaz ve hatta yine ortamı terk etmeyi becerebilirseniz ve bu davranışınız sürekli olursa göreceksiniz ki susmaya mecbur kalacak.
İşte sustuğu an yapmanız gereken anında bu davranışı ödüllendirmek. Ve çocuğun şunun farkına varmasını sağlamak: Ağlamadan bir şey isterse onu alabilir.
Tabii ki bu hemen olmayacak ve muhtemelen siz susan çocuğa döndüğünüz an tekrar ağlamaya başlayacak. Hemen olması gereken ciddiyetinizi takınıp ya çantanızda bir şey arar gibi yapmanız ya da yine ortamı terk etmeniz gerek.
Bu ikinci susuştan sonra ise yapılması gereken çocuğunuzu karşınıza alıp konuşmak. Ona "Bak ben seni seviyorum ancak ağlayarak bir şeyler isteme huyunu sevmiyorum. Bundan sonra..."
'Ne zaman ki sen ağlamayarak bir şey istersin o zaman sana bakacağım.' demelisiniz. Ve bunu tutarlı bir şekilde devam ettirmelisiniz. Bilgen'e göre sabredip bu yöntemi 2, 3 kere uygulayabilirseniz ağlama davranışı sönecek, kolay gelsin!
Yorum Yazın
Kısaca "istediğini yapmayın"
almanlar oyle disiplinli insanlardir ki eger bebek/cocugun alti pek karni yok ve bilinen bir rahatsizligi yoksa bebek ne kadar aglarsa aglasin yanina gitmez ... Devamını Gör