Görüş Bildir
Haberler
İnsan Vücudunun Ne Kadar Mucizevi Bir Şekilde Tasarlandığını Tekrar Tekrar Gözler Önüne Seren 14 Refleks

İnsan Vücudunun Ne Kadar Mucizevi Bir Şekilde Tasarlandığını Tekrar Tekrar Gözler Önüne Seren 14 Refleks

Sheida
25.12.2019 - 09:15

Meraklı insanların daha mutlu ve uzun bir yaşam sürüyor olmaları muhteşem değil mi? 😂

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. Bütün bebekler suyun altında ağızları açık yüzebilirler.

1. Bütün bebekler suyun altında ağızları açık yüzebilirler.

3 ila 6 aylık bebekler su altında kaldıklarında nefeslerini refleks olarak tutarlar. Ayrıca içgüdüsel olarak hareket etmeye başlarlar. Su ağızlarına girdiğinde ise ses telleri ve epiglot kapanarak suyun akciğerlere girmesini önler. 6 aydan büyük bebekler bu yeteneklerini kaybeder ve daha önce hiç öğrenmemiş gibi sıfırdan yüzmeyi öğrenmek zorunda kalırlar. 

Önemli: Ancak yeni doğmuş bir bebeğe profesyonel bir öğretmenin kontrolü olmadan yüzmeyi denetmeniz ve öğretmeniz önerilmez.

2. Gözyaşının bileşimi ağlama nedenine bağlı olarak değişkenlik gösterir.

2. Gözyaşının bileşimi ağlama nedenine bağlı olarak değişkenlik gösterir.

Kendimizi harap ederek ağlamaktan bahsediyorsak mesela bu gözyaşlarının bileşimi diğerlerinden farklı olabilir. Diğer yandan gözyaşlarımız göz kırparken veya bilgisayar ekranının önünde uzun süre otururken gözü nemlendiren anti-bakteriyel elementler bakımından zengindir. Ayrıca, gözyaşları farklı elementler içerebilir ve gözyaşı kaynağı da farklılık gösterebilir. Örneğin gözünüzde kirpik varsa, gözünüze duman kaçtıysa ya da soğan doğradıysanız gözyaşınız akabilir. 

Duygusal nedenlerle ağladığımızda ise gözyaşlarımız vücudun stresle başa çıkması ve ağrı hissini azaltmaya yardımcı olması için özel hormonlar içerir.

3. Tembellik aslında doğa tarafından tasarlanan bir savunma mekanizmasıdır.

3. Tembellik aslında doğa tarafından tasarlanan bir savunma mekanizmasıdır.

Direnç refleksi (özgürlük) sizi bir şeyde sınırlamaya çalışan herhangi bir dış uyarana tepki olarak ortaya çıkar. Diğer reflekslerden farklı olarak, bu sınırlamaları ne kadar uzun süre yaşarsak, onlardan o kadar çok kurtulmak isteriz. Onlara hiç alışamayız. 

Bu nedenle, bazı bilim insanları tembelliğin kötü bir alışkanlık değil, vücudun kendisini bir şekilde sınırlayan stresli bir durumdan korumaya çalıştığı bir tür iç isyan olduğunu düşünüyor.

4. Karanlıkta çok zaman geçirirseniz, gözleriniz olağandışı ışık parlamaları görür.

4. Karanlıkta çok zaman geçirirseniz, gözleriniz olağandışı ışık parlamaları görür.

Bu refleks, astronotlar ve meditasyon hayranları tarafından çok iyi bilinir ve “mahkumun sineması” olarak da adlandırılır. Bilim insanlarına göre, renkleri değiştirebilen ve farklı şekillere sahip olan ışık parlamaları, psikolojik gerilim, güçlü manyetik alanlar ve kimyasallar nedeniyle karanlıkta ortaya çıkıyor. Bu nedenle gözler üzerinde mekanik bir etkisi bile olabiliyor. Yani hiçbir sihir söz konusu değil!

5. Merak, bir kişinin uzun ve mutlu bir yaşam sürme şansını artıran otomatik bir fonksiyondur.

5. Merak, bir kişinin uzun ve mutlu bir yaşam sürme şansını artıran otomatik bir fonksiyondur.

Merak aslında yönelme tepkisine bir örnektir: organlarımız sürekli olarak etrafımızdaki dünyayla ilgili bilgiyi toplar ve beyin de yeni bilgiyle daha önce elde edilen bilgiyi karşılaştırır. Elde edilen veriler arasında büyük bir fark varsa yönelme tepkisi devreye girer ve yeni bir şey öğrenmeye odaklanırız. 

Yönelme tepkisi, yeni şeyler öğrenmek istememizi sağlayan davranışın merkezinde yer alır. Beyin, merakı tetikleyen eğlence hissiyle kendini ödüllendirir. 

Nörobilimciler sürekli yeni şeyler öğrenmek isteyen meraklı insanların ilerleyen yaşlarda bile daha mutlu ve uzun bir yaşam sürdüklerine inanıyorlar çünkü beyinlerini hormonlarla gençleştirmeye devam ettiklerini düşünüyorlar.

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Tuvalet anılarımız duştayken işeme isteği uyandırır.

6. Tuvalet anılarımız duştayken işeme isteği uyandırır.

Akan suyun sesini duyan birçok insan genelde tuvalete gitme ihtiyacı hisseder. Bilim insanları bunun çocuklukta edindiğimiz bir refleks olduğunu düşünüyorlar. Tuvalete oturan çocuklar, tuvaletlerini yaptıkları sürecin sesini ve sonrasında da ellerini yıkadığı sürecin seslerini ezberler. Ayrıca insanların duşta işemek isteme sebeplerinden biri de sıcak sudur.

7. Yüzünüz soğuk suya girdiği anda kalp atışınız yavaşlar.

7. Yüzünüz soğuk suya girdiği anda kalp atışınız yavaşlar.

Bu tamamen dalış refleksiyle ilgilidir: Yüzünüz suya değdiği anda bütün vücudunuz farklı bir enerji tüketimi moduna girer. Bu şekilde basınç direncini arttırır ve kişinin dalış yapmaya hazırlandığını düşünerek oksijen tüketimini azaltır. Daha sonra da kalp atışı yavaşlar, vücut ısısı düşer, kan damarları sıkılaşır ve hemoglobin seviyesi yükselir. 

Aynı zamanda bu refleksin soğuk suya hızlıca dalış yapmanız durumunda 1 dakika içinde taşikardiyi durdurmaya ve migren ağrısını hafifletmeye yardımcı olduğu bilinmektedir.

8. Stres, beynin göz bebeklerini kontrol etmesini zorlaştırır.

Nistagmus yani göz titremesinin yorgunluk, uykusuzluk, çok fazla kafein tüketimi ya da bazı ilaçların kullanımı gibi birçok nedeni olabilir. Beyin vestibulo oküler refleksine dayanarak ne olduğunu anlamaya çalışır ancak hipertansiyon ve anksiyete nedeniyle konsantre olamaz.

9. İnsanların yüzünün kızarmasının sebebi diğerlerinin kafasını karıştırmak içindir.

9. İnsanların yüzünün kızarmasının sebebi diğerlerinin kafasını karıştırmak içindir.

Kızarmanın vücudun bir çeşit savunma mekanizması olduğuna inanılır. Bundan önce dışarıdaki bir iritasyona karşı adrenalin yükselir. Göz bebekleri büyük, kalp daha izli atmaya başlar ve kaslara oksijen dolu kan pompalanır. Bu süreç bütün vücuda yayılır ve tüm vücutta bir kırmızılık görünmeye başlar. 

Bilim adamları bu refleksin sadece insanlarda bulunduğunu ve pişmanlığı ifade etmenin bir yolu olduğunu iddia ediyorlar, bu yüzden kızarma sosyal bir içgüdü olarak görülüyor. Birinin kızardığını gördüğümüzde kafamız karışır ve ne yapacağımızı bilemeyip kişinin durumunu ya da rolünü tekrar düşünmeye başlarız.

10. Tüylerin diken diken olması ani bir duygu değişiminin habercisidir.

10. Tüylerin diken diken olması ani bir duygu değişiminin habercisidir.

Geçmişte bu ani sıcaklık değişimlerine verdiğimiz bir tepkiydi. Tüyler cildin etrafındaki sıcak hava tabakasını tutar ya da cildi soğutmak için vücudu terle kaplar. Bunun refleksin nedeni tam olarak bilinmese de duygu durumumuzdaki değişiklik bizi ürkütür. Ya da bir şarkı duyduğunuzda ya da içinize bir ürperti geldiğinde de aynı refleks çalışır.

İçeriğin Devamı Aşağıda

11. Diğer insanların duyguları bulaşıcıdır, beyin onları kendisine aitmiş gibi algılar.

11. Diğer insanların duyguları bulaşıcıdır, beyin onları kendisine aitmiş gibi algılar.

Bebeklere daha yakından bakın: bir ebeveyn üzgün olduğunda, bebekler nedenini bilmeselerde bunu fark eder ve ağlamaya başlar. Bu duygusal bulaşıcılık ile ilgilidir. Bizi mutlu eden insanlara koşmamızın sebebi de budur. Mutluluk duygusunu hissetmek için bir sebebimiz olmasa bile bilinçaltımız karşıdaki kişinin duygularını kendine adapte eder bu nedenle de onlarla birlikte olmak isteriz. Bu yetenek doğuştan gelir.

12. Başınızı veya vücudunuzu döndürseniz bile gözleriniz aynı yere odaklı kalabilir.

İnsanlar kafasını sağa sola çevirseniz bile gözlerinizi sabit bir yerde tutabilirsiniz. Peki bunu nasıl yaparız, tabii ki vestibulo oküler refleks sayesinde. Beynin gördüğümüz görüntüye sabitlenmesine yardımcı olur. 

Ayrıca balet ve balerinlerin performansları sırasında 20-30 kere dönebilmelerine yardımcı olan refleks de budur.

13. Güneşe bakmak hapşırmamıza sebep olur.

13. Güneşe bakmak hapşırmamıza sebep olur.

Fotik hapşırma refleksinin işlevi budur. Her 4 kişiden 1'i güneşin parlak ışığına baktığında hapşırır. Bilim adamları bunun neden gerekli olduğunu hala bilmiyorlar, ancak bu özelliğin kişinin ebeveynlerinden miras kaldığı biliniyor.

14. Tamamlanmamış bir eylem beyni yeniden yükler ve meditasyona benzer bir duruma getirir.

14. Tamamlanmamış bir eylem beyni yeniden yükler ve meditasyona benzer bir duruma getirir.

Monoton ve sıkıcı bir iş yapmanız gerektiğinde beyniniz kapanır, ancak yine de sürece göz kulak olur. Eylem bitmemişse, beyin meditasyona çok benzeyen bir sürece girebilir: bir bakıma yeniden yüklenir, tüm gereksiz düşünceleri siler ve hangi görevin bitmesi gerektiğini anlamaya çalışır. Önünüze her ne kadar yeni görevler konsa da beyin bunlara tam olarak konsantre olamayabilir.

Bu süreç bir şeyleri unuttuğunuz hissine kapıldığınız anda görülebilir. Bu durumda eylemlerinize konsantre olamazsınız. Sonunda ise aslında kapıyı kapatmadığınızı keşfedecek ancak telefonda konuştuğunuz için eve girip girmediğinizi bile hatırlamıyor olacaksınız.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
132
17
9
9
8
7
1
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın