Görüş Bildir
Haberler
Hatice Yılmaz "Eşim çalışmama karşı çıktı ama şimdi en büyük destekçim"

Hatice Yılmaz "Eşim çalışmama karşı çıktı ama şimdi en büyük destekçim"

Hatice Yılmaz "Kadınlar Yaptığı İşte Daha Titiz"

HATİCE YILMAZ 30 yıllık eğitimci, 25 yıl Final Dersaneleri'nin yöneticiliğini yaptı. Dersanelerin kapatılması kararı ile birlikte 5 şubesini kapattı. Dersanelerini kapatırken çalışma arkadaşlarından ayrılırken çok ama çok üzüldü. Birikiminin tamamını harcadı. O üzüntülerinin sonucunda sağlığından oldu. Kalp damarları tıkandı, 6 tane stent takıldı. 25 yıllık emeği çöpe atıldığı için çok ama çok kırgın. Dersanelerinin kapatılması ile birlikte sahibi oldukları Oğuzkaan Kolejlerinin Eğitim ve Öğretim planlamasını yönetmeye başladı.Yurtdışında başarıya ulaşmış eğitim programlarını inceliyor. Sınav başarıları üzerine çok sayıda kitabı var. İlkokul ve Ortaokul öğrencilerine sınava hazırlanma, sınav teknikleri ve sınav stresiyle baş etme yöntemleriyle ilgili seminerler veriyor. Oğuzkaan Koleji'nin Çapa, Maltepe, Bakırköy, Halkalı ve Bahçelievler’de 7 ayrı eğitim kampüsü bulunuyor.

EŞİM BENİM İÇİN DÜNYANIN MERKEZİDİR 30 Ocak 1957 yılında Giresun’da doğdum. İlkokulu Giresun Piraziz Şeyhli Köyü İlkokulunda bitirdim. Ortaokul ve liseyi İstanbul Bahçelievler Lisesinde tamamladım. 1975 yılında İ.İ.T.İ.A İstanbul İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisini bitirdim. 1978 yılında Salih YILMAZ ile evlendim. Eşim benim için halen dünyanın merkezidir.

ÖĞRETMENDİ, PATRONİÇE OLDU Daha sonra bir dönem okullarda branşımla ilgili öğretmenlik yaptım. 1988 yılında Final Dersanesini ardından 1992 yılında da ortaklarımızla birlikte Oğuzkaan Kolejini kurduk. Zaman içinde tek sistemle çalışan 6 şubeye ulaştık. Bu dönem benim eğitim –öğretimde kalite ve dünyadaki başarılı eğitim sistemleri üzerine en çok çalışma ve araştırma yaptığım dönemdir. Bu dönemde edindiğim bilgileri mümkün olduğunca dersanelerimde de uyguladım. Hayata geçirdiğimiz uygulamaların öğrenci başarılarına etkileri oldukça yüksek oldu. 2013 yılında dersanelerin kapatılması ile birlikte dersanelerimizi kapatmak zorunda kaldım. Hiçbir dersane binasından okul olmayacağı bilinci ile dönüşümü hiç düşünmedim bile. Ancak 26 yıllık emeğimi çöpe atmak zorunda kalmak, yüzlerce çalışma arkadaşımdan ayrılmak beni çok üzdü. Dersanelerin kapanmasından sonra çalışmalarıma Oğuzkaan Kolejinde devam etmeye başladım halen de çalışıyorum.

ÖLÜM KORKUSU YAŞAMIMI DEĞİŞTİRDİ Hayatımın ilk dönüm noktası eşimle tanışıp evlenmemdir. Eşim öğretmendi ve ben en çok öğretmen olmayı istemiştim. Babam izin vermediği için öğretmen olamamıştım. Eşimle birlikte yine çok sevdiğim eğitime dönmüştüm. Hayatımın ikinci dönüm noktası ise dersanelerin kapatılması kararı üzerine yaşadığım üzüntü sonucu kalp damarlarımın tıkanmış olduğunu öğrenmem oldu. Kardiyalog Profesör Oktay SANCAKTAR’ın başarılı operasyonu ile yeniden hayata döndüm. Bu olay üzerine yaşadığım ölüm korkusu yaşam şeklimi tamamen değiştirmemi sağladı. Artık her gün 1 saat yürüyor, haftada iki üç gün yüzüyorum. Kilo verdim, sigarayı bıraktım. Şimdi çok daha sağlıklıyım.

İŞ DİSİPLİNİNE ÖNEM VERİRİM Ekip çalışmasına önem veren, detaycı, araştırmacı, çevremle rahat iletişim kurabilen, iş disiplini olan bir insanım. İşimin durumuna göre günde 6-8 saat, gerekirse daha fazla çalışıyorum. Ancak işte geçirdiğim süre beni yormuyor. Dünya ve Türkiye’de eğitimle ilgili gelişmeleri takip edip bizim okullarımızda hangilerinin uygulanabileceğini araştırıp planlıyorum. Öğretmenlerimizin hangi alanlarda hizmet içi eğitim almaları gerektiğini araştırıyor ve eğitim yöneticilerimiz ve bölüm başkanlarımızla birlikte eğitim uygulamalarını planlayıp uygulamaların denetimini inceliyorum. Eğitim öğretimdeki eksiklikleri bulup giderilmesi için önlem alınmasını sağlıyorum. İşimi çok seviyorum. Dolayısıyla çalışırken yorulmam söz konusu değil. Benim için eğitim, sağlık ve adalet kutsal mesleklerdir. Ama çocukları çok sevdiğimden benim için eğitim, içinde olmaktan onur duyduğum bir alandır.

HATALAR OLSA DA PİŞMAN OLMAM Çalışma hayatımda daima ince eleyip sık dokurum. Bu nedenle yaptığım işin sonucunda hata ortaya çıksa da pişman olmam. Ancak her biten çalışmanın raporunu çıkarıp hataları kaydederim ve bir sonraki benzer işi yapmadan önce incelerim.

EŞİMİ İKNA ETMEM ZOR OLDU Benim evlendiğim yıllarda kadınların özel sektörde çalışması çok da hoş karşılanmıyordu. Özellikle iş sahibi bir erkeğin eşinin özel sektörde çalışması çevrenin ‘’Acaba eşine bakamıyor mu ki?’’ diye düşünmesine neden oluyordu. Bu nedenle çalışmak için eşimi ikna etmem biraz zor oldu. Kendi işimizde bile bir koca yıl son derece temkinli davranmak zorunda kaldım. Eşim beni vazgeçirmek için elinden geleni yaptı ama başaramadı. Daha sonra ise en büyük destekçim eşim oldu. Karşımıza çıkan engelleri aşmanın en kolay yolu, asla pes etmeden daima elinizden gelenin en iyisini yapmak ve yaptığınız işe sonuna kadar sahip çıkmaktır. Çevrenize vereceğiniz olumlu enerji sizi mutlaka başarıya ulaştıracaktır.

HER SABAH YÜRÜRÜM İş hayatı dışında her sabah bir saat tempolu yürüyüş yapıyorum. Haftada üç akşam düzenli yüzüyorum. Hafta sonları doğa yürüyüşleri yapmaya, arkadaşlarla buluşup yemeğe veya sinemaya gitmeye özen gösteriyorum. Uygun tatillerde yurt içi ve yurt dışı seyahatler yapıyorum. Fotoğraf çekmeyi, doğa gezileri yapmayı, dünyanın ilginç yerlerine seyahat etmeyi çok severim. Özellikle Afrika kıtasına defalarca gidebilirim. Afrika’ya (Kenya) en son 2015’te gittim.

İŞLERİ BÜYÜTÜP MORALİNİZİ BOZMAYIN İlk bilinmesi gereken ister özel sektör ister devlet sektör olsun öncelikle herkes kendisi için çalışır. Çalışma hayatındaki kadınlara tavsiyem; Kendiniz için çalıştığınıza göre çalışmaktan zevk almayı alışkanlık haline getirin. Olumsuzlukları, yapmanız gereken diğer işleri kafanızda büyütüp kendi moralinizi bozmayın; aksine bir an için işsiz olduğunuzu düşünerek aslında nasıl bir boşluğa düşeceğinizi düşünün. İşinize nasıl daha sıkı sarıldığınızı göreceksiniz. Bir anne olarak, Türkiye’de çalışmak elbette zor. Özellikle çocukları küçük yaşlarda olan annelerin çalışması zorlayıcı. Ama eşlerle yapılacak tam bir programlama ile bu zorluğunda üstesinden geleceğinize eminim.

KADINLARLA ÇALIŞMAK ERKEKLER İÇİN ZORDUR Kadınların iş hayatında daha fazla yer alabilmesi, onların aldıkları eğitimin düzeyine de bağlı. Genel olarak kadının eğitim düzeyi arttıkça çalışma hayatına katılımı da artıyor. Bir iş yerinde kadın çalışan sayısı arttıkça iş yerinin tertibi düzeni de artıyor. Kadınlar yaptığı işte daha titizdir. Bu nedenle aslında kadınlarla çalışmak erkekler için zordur. Devlet politikası olarak kadınların çalışmasını desteklemek, iş verimliliğinin de artmasını sağlayacak dolayısıyla ülke kalkınmasını da destekleyecektir.

İçeriğin Devamı Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın