Hipertimezi: Google'dan Daha Gelişmiş Beyinler Hakkında Az Bilinen 9 Gerçek
Hipertimezi hastaları, geçmişlerini Google'dan daha hızlı ve detaylı bir biçimde hatırlayabiliyor.
Anılarımız hafızamızın büyük bir kısmını kaplar. Öğrendiğimiz bilgiler ise çok daha zor hafızamıza kazınır. Mesela küçükken McDonalds’ta yediğimiz çocuk menüsünün yanında çıkan oyuncağı hatırlarız ama üniversite giriş sınavlarına hazırlanırken öğrendiğimiz her şeyi sınavdan sonra birkaç ay içerisinde unuturuz. Bu sinir bozucu durum anıların bilgilerden farklı bir beyin bölgesinde depolanmasından kaynaklanıyor. Anılarımız otobiyografik hafızamızı oluşturuyor.
Üstün otobiyografik hafızaya sahip kimi insanlarda “hipertimezi” adı verilen bir hastalık gelişiyor. Bu insanlar, çocukken yattıkları beşikten karşılaştıkları her insana kadar her şeyi en ince detayına kadar hatırlıyorlar. Yaşanan olayın onlar için önem taşımasına gerek yok. İzledikleri bir dizinin tarihini, o gün kahvaltıda ne yediklerini veya ne hissedip ne düşündüklerini o anı yeniden yaşıyorlarmışçasına anlatabiliyorlar.
Bu durum hastalığa sahip kişiler dışında hemen hepimizde merak uyandırıyor. Yaşadığımız her şeyi bir günlüğüne hatırlayabilecek olsak durum hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilirdik. Gene de bu nadir rastlanan hastalık hakkında az bilinen 9 gerçek, okuyanlara bu hastalığı anlama fırsatı sunuyor.
1. Dizi ve belgeseller hastalığı sıkça konu alıyor.
2. Bilim dünyası hastalığı sadece 9 yıldan bu yana biliyor.
3. Hipertimezi, dünyada yaklaşık 20-30 kişide görülüyor.
4. "Google" hafızaya sahip olmak başarıyı getirmiyor.
5. Hastalığın en önemli özelliği tarihler konusunda mükemmel bir hafızaya sahip olmak.
6. Geçmişle şimdiki zamanı ayırt etmeyi zorlaştırıyor.
Hastalardan biri olan HK, tüm anılarını –görme engelli olmasına rağmen- “kendi gözünden” hatırladığını söylüyor. Genelde kişisel anılarını hatırlayan HK, bir olayı düşünürken o ânı, bir anısı mı yoksa şu an yaşadığı bir şey mi olduğunu ayırt edemeyecek kadar gerçekçi bir şekilde hatırladığını ifade ediyor.
7. Yıllar öncesinin anıları bile ilk günkü kadar taze kalıyor.
Bir belgeselde kendisiyle yapılan ropörtajda hipertimezi hastası Louise Owen 13 yaşındaki bir anısını anlatıyor. 1986 yılında okul değiştirip arkadaşlarından ayrılmak zorunda kaldığı zamanı hatırlayan Owens, duygusal olarak olayı muhabirin gözü önünde baştan yaşıyor.
Owens, duygularını şöyle ifade ediyor:
“Tüm dünyam yıkılmış gibi hissediyorum, bunları konuşurken yeniden 13 yaşında kalbi kırılmış o kıza dönüşüyorum. Şu an, kalbimin parçalara ayrıldığını söyleyebilirim.”
8. Hipertimezi, hastalar için büyük bir yük olabiliyor.
Owens, durumunu kimsenin anlamadığı bir dilde konuşuyor olmaya benzetiyor. Böyle sıradışı bir hafızaya sahip olmanın ona yalnız hissettirdiğini dile getiriyor. Bilişsel psikolog Gary Marcus, hastalığın kimi yönlerini obsesif-kompulsif bozukluğa benzetiyor. İki durumun da ortak özelliği tarihler ve olaylar hakkında sıradışı bir hafıza geliştirmek.
9. Hipertimezi hastaları da yanlış hatırlamaya herkes kadar yatkınlar.
Anılarımız her zaman gerçeği yansıtmayabiliyor. Yapılan araştırmalar hipertimezi hastalarının anıları hatırlamakta diğerleriyle aynı oranda hata yaptığını gösteriyor. Özellikle laboratuvar ortamında yapılan deneylerde elde edilen sonuçlara göre bilim insanları üstün otobiyografik hafızalıların bile yaşanmamış bir anıyı yaşanmış gibi anlatmalarını sağlayabiliyor.
Bonus: Hipertimezi Hastası Brad Williams'ın Google'dan Hızlı Performansı
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
İnsanın her anını hatırlaması korkunç bir şey.
Ülkemizden bu hastalığa sahip kimsenin çıkmaması büyük talihsizlik. Oysa ezbere dayalı eğitim sistemimizde bu durum ne güzel avantaja çevrilebilirdi...
Dünyada tek salak kendim olduğumu düşünüyodum dünyanın en gereksiz anılarını tarihlerine saatine kadar hatırlıyorum sonunda buldum hastalığımı jsabndıjsnasad