En Fazla 3 Aktarmayla İstanbul'un Cennet Sahillerine Nasıl Ulaşırsınız?

Gezi bloglarının dünyanın dört bir yanını sanki baş ucumuzdaymışçasına önerilen yerler kategorisine almasına inat, sadece birkaç akbil uzaklığımızda olan İstanbul sahillerini hafta sonu planınıza eklemeniz için derledik.Ancak baştan uyaralım; gitmeye karar verirseniz trafikten, sıcaktan ve kalabalıktan biraz yakınabilirsiniz. 'Bir tek haftasonum var, onu da yolda geçiremem, evde pineklerim' diyenlere söyleyecek lafımız yok. Ama yolda çektiklerinize değecek ve ulaştığınızda tüm sıkıntılarınızı serinliğiyle silecek sahillerimiz.Avrupa yakasındaysanız metrobüsle Söğütleşçeşme veya vapurla Kadıköy'e gelmeniz; Anadolu'da iseniz metro, otobüs, minibüs veya yine metrobüs kullanarak son durağa kadar gelmeniz gerekir. Söğütlüçeşme'den yaklaşık 12 dakika yürüme mesafesinde olan Kadıköy rıhtıma rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Kadıköy-Beşiktaş iskelesini gördükten sonraysa soldan soldan yürümeye devam ederseniz 8-14 dakika arasında Moda sahilinde olabilirsiniz. Burada çimlere yayılmaktan sıkılana kadar vakit geçirip size en yakın merdivenden Moda Çay Bahçesi'ne ulaşabilir veya sahil yolu boyunca yürüyerek Fenerbahçe/Caddebostan sahilinde günü tamamlamadan önce çimlerin üzerinde 'Güzel hava, içeceğim ve kitabım' temalı fotoğrafınızı sosyal medyaya yüklemeyi unutmayın.Caddebostan'a Kadıköy sahilden veya Söğütlüçeşme'den sarı dolmuşlarla ulaşmak mümkün. Yok ben illa akbil basacağım, otobüs bekleyeceğim derseniz de Kadıköy-Beşiktaş iskelesinin ön tarafındaki durakta 4 numaralı otobüsü bekleyebilirsiniz. Hafta sonları trafikte zaman geçirmeye çok da meraklı değilseniz otobüs yerine sarı dolmuşları tercih etmekte fayda var. Bostancı yönünden gelecekler içinse Bağdat Caddesi'ndeki barlar sokağı girişinden denize doğru inerek sahile ulaşabilirsiniz. Migros'un arka tarafından inerek çimlere ve yüzlerce insana ulaşabileceğiniz bu sahilde bisiklet sürerek veya paten kayarak zaman geçirebilirsiniz. Ayaklı tekellerin yaygın olduğu Caddebostan Sahil'in orta kısmında yer alan Beyaz Köşk ile ilgili muhabbet etmeden ve belediyenin 1 TL akbil basımı karşılığı sizi içeri buyur ettiği umumi tuvaletlere girmeden günü tamamlamayın deriz.Kadıköy-Kartal minibüsleri veya Kadıköy'den 16D/222 gibi sahil yolundan devam eden otobüslerle ulaşılacak bu sahile bisiklet gelmeniz mangalcılar tarafından pek hoş karşılanmayacaktır. O yüzden siz de burayı mangalcılar kadar keyifli bir şekilde kullanmasanız da ufak piknikler ve çayırda çimende yatış alanı olarak tercih edebilirsiniz.Beşiktaş'a ulaştıktan sonra Çırağan Sarayı yönüne giden herhangi bir otobüse binerek veya 15-23 dakika yürüyerek ulaşabileceğiniz Ortaköy sahilde, yeşillikten ziyade çeşitli kafelere doyabilirsiniz. İstanbul'un sembollerinden biri olan Ortaköy sahili odağa alarak çekeceğiniz güvercinli fotoğraflardan sonra Bebek'e ulaşmak için biraz yürüyüş yapmanız gerekebilir. Sıcak havada uğraşamam derseniz yine aynı yönde giden otobüslerden birine binerek Bebek'e ulaşabilirsiniz. Burada da hafta sonu için koşuya çıkmış insan kalabalığına çarpmamaya dikkat ederek çeşitli evlere bakarak 'Biz hiç bu evlerden birine oturabilir miyiz acaba?'; tekne ve yatlara bakarak 'Adamlar yaşıyor ya' serzenişlerinde bulunabilirsiniz.Anadolu yakasından otobüs veya metroyla; Avrupa'dan ise Üsküdar'a ulaştıktan sonra sahil yolundan devam eden otobüslerden herhangi birine atlayarak Kanlıca'ya ulaşabilirsiniz. Mutlaka yemeniz gerekir denilen ama aslında sadece yoğurda pudra şekeri dökülerek sevimli hale getirilen Kanlıca yoğurdunun tadına bakabilir ve Instagram kullanıcılarının lovemark'ı haline gelen nostaljik iskeleyle fotoğraf çektirebilirsiniz.Çengelköy'e devam etmek için yine indiğiniz yerden otobüse binerek birkaç durak sonra inebilirsiniz ama bizim tavsiyemiz Türkiye'nin çeşitli zenginlerinin evlerini inceleyerek 18 ila 27 dakika arasında yürümeniz. Burada da tarihi adı altında satılan ama aslında dümdüz su böreği olan börekten yiyebilir; Çengelköy çay bahçesinde yer bulursanız da soluklanabilirsiniz.Kabataş, Kadıköy ve Bostancı'dan, motor veya vapurla ulaşabileceğiniz; zamanında İstanbul'un sayfiye yerleri arasında yer alan ancak şu an günübirlikçilerin istilasına uğrayan dört büyüklerden herhangi birine de akbil ile ulaşabilirsiniz. Hafta sonu kalabalığında bayılacak gibi olacağınız, gerek dondurma gerekse de mısırcılara varmaya çalışırken sinir krizi geçirebileceğiniz Adalar'da rahat ve ferah zaman geçirmek de mümkün. Nefesinize güveniyorsanız yürüyerek; yok ben dayanamam derseniz bisikletle adananın merkezden uzak yerlerinde güzel zaman geçirebilirsiniz.