FAVELA SENDROMU
Favela Sendromu
Favela sendromu her ne kadar mimari bir terim olsa da, yani çarpık yapılaşmanın ve gettolaşmanın mimari açıklaması olsa da psikiyatride de çarpık toplumsal yoksunluk olarak da kullanılabilir.
Favela, Brezilya'da gettolara verilen isim. Rio de Jenerio, Sao Paulo, Olinda, Recifeve Salvador şehirlerinde bulunmakta. Brezilya nüfusunun %10'a yakını favelalarda yaşamakta.
Bu gettolarda genel anlamda her türlü yoksunluğu görebilirsiniz. Maddi yoksunluk, eğitim yoksunluğu, hijyen yoksunluğu, kültür yoksunluğu ve güvenlik yoksunluğu. Bütün bu yoksunluklar sonucunda meydana gelen şey ise 'umut yoksunluğu'. Diğer bir anlamda tam bir umut yoksunluğundan bahsetmesek de 'umuda dair umut' düşüncesi ve metakognisyonunu görebilirsiniz.
Favela sendromu tam olarak bu metakognisyonu ifade etmekte.
Favelalar sefaleti diplerde yaşayan insanların mahallesidir. Daracık sokaklar ki bazı sokaklar aynı aynda iki kişinin geçişine bile izin vermeyecek kadar dardır. Uyuşturucu çetelerinin kol gezdiği, fakirliğin her yerden belli olduğu, her an bir cinayetin işlenebileceği, hırsızlık ve gasp gibi olayların çok sıradan olduğu, babasız binlerce çocuğun eğitimsiz ve gıda eksikliği şeklinde yaşadığı, madde bağmlılığının çok yüksek boyutlarda olduğu mahallelerdir. Brezilya hükümeti her ne kadar favela nüfusunu azaltmaya çalışsa da aksine favelalar gün geçtikçe büyümekte ve şehirleri çepeçevre sarmaya devam etmektedir.
Bahsettiğimiz gibi favelalar her türlü yoksunluğun yaşandığı mahallelerdir. Bu yoksunluklar sonucunda 'umut yoksunluğu' ve 'umuda dair umut' insanların neredeyse tek hayatta kalma bahanesi olmuştur.
Favelalarda doğan bir çocuk umutsuzluk içinde doğmakta. Etrafında kimsenin bir umudu yok. Herkes aynı sefalet içinde yaşamını idame ettirmeye çalışmakta. Normal şartlarda 'öğrenilmiş çaresizlik' yaşayan insanlarda depresyon daha sık yaşanmakta iken, 'toplumsal umutsuzluk' yaşayan favelalarda depresyon görülme sıklığında artış yok. Bunu da şöyle açıklayabiliriz. Türkçede 'elle gelen düğün bayram' diye çok güzel bir deyim vardır. Disiplin cezası alan bir öğrenci için bu ceza öğrencide bir yıkım yapabilirken sınıf olarak alınan toplu disiplin cezası tam aksine olayı komik hale getirmektedir. Favelalarda aynı mantıkla toplumsal sefalet ve umut yoksunluğu içerisinde depresyondan korunmaktadır.
Umutsuzluk içerisinde yaşayan bu favelalarda olan şey ise 'umuda dair umut'. Aslında bir umut yok fakat umudun görülmesine dair bir umut var. Favelalı bir çocuk bir futbol kulübü tarafından keşfedilme umudu içerisinde yaşıyor. Kulüp onu keşfetse bile başarılı olma şansı düşük. İnsanlar o düşük şansın gelmesini beklemekte ya da uyuşturucu çetesine girip çete içerisinde yükselme umudu var. Çete üyeliği bir kalaşnikof mermisi ile bitse bile.
Aslında bu umut yoksunluğunu bir metaforla açıklayabiliriz.
10 tane çukur var ve her çukurda bir kişi var. Bu kişilerin kendi gayretleri ile çukurdan çıkma ihtimali yok. Bu kişiler çukurdan kurtulma umudunu beklemekteler.
Bir kişi geliyor ve çukurlardaki iki kişiye merdiven getiriyor. Diğer insanlara da yakında merdiven getireceğini söylüyor. Merdiven gelen kişilerin hepsi çukurdan çıkamasa bile diğer kişiler dört gözle o merdiveni beklemeye başlıyorlar.
Bir süre sonra çukurdakiler merdiven getireceğini söyleyen insana karşı inanılmaz bir bağlılık geliştiriyor. Onun her dediğini yapmaya başlıyorlar. Umudu gösteren kişi çukurdakilere dini ve mistik ögeler sunup kendisine tam anlamıyla mürid olmalarını sağlıyor.
Çukurdaki kişi sayısı ne kadar çoksa umudu veren kişinin gücü daha da artıyor.
Çukur dışındaki bazı kişiler ise çukurdakilere bu umut veren kimseye inanmamalarını, o merdivenin onlara hiç gelmeyeceğini söylemelerine rağmen çukurdakiler bu sözleri duymuyor. Tam aksine çukurda olmalarının sebebini onların çukurda olmalarını eleştiren kişilere bağlıyor.
Çukurdan kurtulma ihtimaline karşı geliştirilen bağlılıktır favela sendromu. Adaletli ve liyakata önem verilen ülkelerde favelaların yükselme şansı yoktur. Geri kalmış ülkelerde ise favelalara 'eğer bizden olursanız siz bu yoksunluklarınıza rağmen bir yere gelebilirsiniz' umudu verilmekte, Merdiven getirilecek beklentisi içerisinde mürid toplumu yaratılmaktadır.
Gezi olayları gibi toplumsal olaylara neden sadece orta sınıfın katıldığı favela sendromu ile açıklanabilir. En alt tabakadaki insanlar basamakların çokluğundan dolayı, bu basamakları çıkamayacaklarını düşünerek itiraz etmek yerine bir mucize beklemekteler.
Umut verilen kişiden itiraz bekleyemezsiniz. O artık siz ne derseniz yapmaya hazırdır.
Siyasette başarının tek yolu favela sendromu içerisinde yaşayanlara umut vermektir. Onlar sizden sadece umut bekliyorlar. başka türlü siyasette başarı imkansızdır.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın