Erdoğan'dan IŞİD'le Mücadelede 3 Maddelik Yol Haritası
IŞİD'e karşı atılması düşünülen adımları açıklayan Erdoğan 'Tezkere parlamentoya geliyor. Tezkere parlamentodan geçtikten sonra atılması gereken adımlar ona göre atılacaktır' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ABD’de gerçekleşen BM İklim Zirvesi’nin ardından Türkiye’ye döndü. İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gazetecilere açıklamalarda bulunan Erdoğan, ABD'de IŞİD'e karşı mücadelenin ele alındığını belirtti.
'Musul Başkonsolosluğu'nda rehin alınan 49 kişinin IŞİD'in elinde olması dolayısıyla şimdiye dek sessiz kaldıklarını' ifade eden Erdoğan, 'Şu anda pozisyon değişti, bundan sonraki süreç daha farklı olacak. Tezkere parlamentoya geliyor. Tezkere temenni ederim ki parlamentodan geçtikten sonra atılması gereken adımlar ona göre atılacaktır. Bu tezkere silahlı kuvvetlerimizi yetkilendirme tezkeresidir' dedi.
Erdoğan, ABD'de yaptığı görüşmeleri 'Ziyaret programım çerçevesinde Ban Ki Mun tarafından 23 Eylül Salı günü düzenlenen iklim zirvesine katıldım. Aynı akşam gerçekleştirilen sınırlı katılımı olan bir yemeğe de iştirak ettim. Zirvenin başarılı geçtiğini düşünüyorum. Çarşamba günü BM Genel Kurulu’nda katılımcılara hitaben bir konuşma yaptım. Aynı gün öğleden sonra Güvenlik Konseyi’nde yabancı savaşçılar meselesinin ele alındığı toplantıya katıldım. Bu toplantıda da bir konuşma yaparak, yaklaşımımızı aktarma imkanım oldu. Zirvenin 2020 sonrası müzakere süreci açısından yönlendirici olduğuna inanıyorum' sözleriyle değerlendirdi.
Soru- Cevap
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan'ın açıklamarı şöyle:
Başkan Obama ve Biden’la görüştünüz, içeriğine ilişkin bilgilendirebilir misiniz? IŞİD’le mücadelede Türkiye’nin rolü ne olacak, gündeme geldi mi?
Bölgede kritik bir dönemi yaşıyoruz. Kritik çünkü 1250 km yaklaşık sınırımız olan Suriye ve Irak’ta mevcut terör eylemleri bizi ilgilendirmez veya bize ne deme lüksümüz yok. Şu anda yaklaşık 1,5 milyon sığınmacı bizim ülkemizde. 1,5 milyon sığınmacının Türkiye’ye gelmiş olduğu ortamda biz hala bize ne diyebilir miyiz? Bunun bir yerden şöyle veya böyle kesilmesi lazım.
Kaldı ki bu adımlarla başta Suriye rejimi olmak üzere, bu zalim rejimden kaçanların sığındıkları bir başka zalim olmamalı. Orada mazlum, mağdur durumda olanların savunucusu durumunda olan örgütler de var. Başta ÖSO olmak üzere bunlar da orada bir mücadele veriyor. Şimdi tabi dünyada aklı selim maalesef dört yıldır bu konuda hakim olmadı. 4 yıldır bunları hep seslendirdik ama hep yalnız kaldık. Şimdi tabi durumun ne büyük felaket olduğu özellikle bu IŞİD terör örgütünün Irak’a geçişi, Irak’ın 3’te birini işgal etmesi ve bu olaylardan sonra Ezidilerin dağlara kaçması, Sünnilerin büyük ölçekte Musul’u boşaltmış olmaları görünen gerçekler.
Bir de tabi hakikaten acımasız devam eden ve İslam’la uzaktan yakından ilgisi olmayan bir uygulamayı kabullenmek mümkün değil çünkü bizim dinimiz barışın dinidir. Kardeşliğin dinidir, birliğin beraberliğin dinidir. Savunmasız insanların öldürülmesine bizim dinimiz kesinlikle müsaade etmez. Acımasızca yapılan bu eylemler, vurgunlar bizleri derinden yaralamıştır, yaralamaktadır ve bu tabi tüm dünyada İslam’a da mal edilmektedir.
Bizler bir Müslüman olarak elimizden ne geliyorsa bunu yapmamız lazım. Kaldı ki Hristiyan dünyası insanlığın vicdanını yaratan bu konuda adım atıyorsa biz seyirci kalmayacağız. Olayın tarafı olmaya hazırız. 49 rehinemiz vardı, onları sağ salim ülkeye getirmenin gayreti içindeydik.
İçeriden ve dışarıdan birçok yakıştırmalar yapıldı hatırlayın o günler. Biz bunları hep suskun geçirdik çünkü biz lafın veya sözün tarafı değil eylemin tarafı olmak durumundaydık. Hamdolsun, gerçekten MİT’in uluslararası istihbarattaki bu üstün başarısıyla, Dışişleri, Silahlı Kuvvetler, siyasi iradenin aklı selimiyle bu noktaya geldik. Bundan sonra atacağımız adımlar aynı felaketleri tekrar yaşamamak, bir taraftan da sınırlarımızı güvence altına almak.
IŞİD'le mücadelede 3 başlık
Atmamız gereken adımlarda 3 başlık çok önemli. Biri malum uçuşa yasaklı bölgenin ilan edilmesi ve bu uçuşa yasaklı bölgenin güvence altına alınması. İki, güvenli bir bölgenin Suriye tarafından tesis edilmesi ve bu güvenli bölgede artık yapılanmanın nasıl olacağı konusunda nihai adımları atmak, üçüncüsü de eğit-donat anlayışıyla bu süreci kimlerle nasıl yöneteceğiz, bütün bunların içeriklerini görüşmek.
Ayın ikisinde tezkere parlamentoya geliyor, parlamentoda görüşülecek ve tezkere temenni ederim ki parlamentodan geçtikten sonra atılması gereken adımlar ona göre atılacaktır. Bu tezkere tabi Silahlı Kuvvetlerimizi yetkilendirme tezkeresidir.''
Türkiye’ye yönelik istihbarat paylaşımı oldu mu?
Bütün bunlar MİT ile paylaşılan bilgilerdir. MİT bölgede bütün ülkelerle sağlıklı bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Kimsenin endişesi olmasın, elde edilen son başarı bunun en güzel örneğidir.
4 yıl önce yalnız kaldık dediniz. Esad’a karşı savaşan çeşitli gruplar vardı. Bu silahların bazıları şu an IŞİD’in elinde. Bazı grupların yeniden silahlandırılması konusunda bilgiler var. Destek veriyor musunuz? Ortak operasyon öneriniz oldu mu?
4 yıl önce bu örgütlerin tamamına yakını yoktu zaten. Bu örgütlerin doğduğu yer Irak’ta El Kaide, o zaman IŞİD El Kaide’nin içindeydi, daha yeni kopmuştu. Suriye’de palazlanmaya başladı.
Ve IŞİD Suriye’de güç kazandıktan sonra, terör veya terör örgütleri bataklığı sever. Onların bataklığı nedir iç savaştır, terör esintilerinin olduğu ortamdır. Suriye’de ABD silahı olmaz. Suriye’de daha çok Rus silahı olur. Oradan beslenir ama Irak’ta Maliki ordusu kaçtığı zaman orada da ne yazık ki ABD’nin vermiş olduğu silahlar IŞİD’in eline geçti. Ağır silahlar var, hafif silahlar var. Bunu kabul ediyorlar, yanlışımız diyorlar.
Daha sonra birçok irili ufaklı terör örgütleri türemeye başladı. Bütün bunlara karşı Cidde’de 40 ülke bir araya geldi. Biz de katıldık. O toplantıda hatırlarsanız bizler insani yardım boyutunda buradaki müdahalede bulunabiliriz ama işe fiili olarak katılamayız dedik. O günün şartı onu gerektiriyordu. 49 görevlimiz rehin durumdaydı. Şu anda pozisyon değişti, bundan sonraki süreç daha farklı olacak. Tezkere parlamentoya geliyor. Tezkere temenni ederim ki parlamentodan geçtikten sonra atılması gereken adımlar ona göre atılacaktır. Bu tezkere silahlı kuvvetlerimizi yetkilendirme tezkeresidir.
Bir diğer adım bu süreçte bizim güvenlik noktasındaki üç başlığı çok daha güçlü hale getirmek. Bu adımları süratle atacağız. Güvenlik Konseyi’nde toplantıyı yaptığımız gün, 40 ülkenin katıldığı koalisyon oluşumuna destek 104’e çıktı. Bu sayı daha da artabilir. Çünkü şu anda en karşı olanların dahi, özellikle bu terör örgütlerine karşı mücadelede bulunma sözü verdiklerini gördük.
T24 ve ajanslar