Duydunuz mu? Dünya, Gıda İsrafına Karşı Türk Bilim İnsanlarının Çözümünü Konuşuyor
Birleşmiş Milletler Gıda Örgütü’ne göre her yıl 1.3 milyar ton gıda çöpe gidiyor. Bunun parasal değeri 800 milyar dolar. Çöpe giden bu yiyecekler aslında 1.8 milyar insanın doymasına yetiyor. Bilim insanları, kısa sürede çürüyen yiyecekleri muhafaza etmek için, uzunca süredir büyük bir çaba içinde. Sonunda umut belirdi, gıdaların raf ve saklama ömrünü uzatabilen özel bir ürün geliştirildi. Tüm dünya dikkatle takip ettiği bu teknoloji, henüz Türkiye’de duyulmadı. Oysa teknolojiyi geliştiren bilim insanları, Sabancı Üniversitesi’ne bağlı Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’nden Hayriye Ünal ve ekip arkadaşları...
Dünyada yaklaşık 842 milyon insanın kronik olarak yetersiz beslendiğini düşünürsek aslında çöptekiler insanların hayatta kalmasına yetiyor da artıyor…
Dünya Gazetesi'nden Kerim Ülker 'Gıda israfına karşı Türk çözümü yankı uyandırdı'başlıklı yazısında 'Türkiye’de siyasetten ekonomiye yön veren isimler sürekli israfı konuşurken, Türk bilim insanlarının yaptığı bu önemli çalışmayı yabancı basından takip edebiliyoruz' dedi ve yazısında önemli verilere yer verdi.
Her gün 5 yaşın altındaki 20 bin çocuk, açlık ya da yetersiz beslenme sonucu hayatını kaybediyor.
Sadece ABD'de çiftçilerin ürettiği sebze ve meyvelerin yüzde 20 ila 40’ı, yeterli korunmadığı için tüketimi yapılamadan çöpe gidiyor.
Buzdolabı ve dondurucularda yeterince korunamayan gıdaların oluşturduğu yıllık atık miktarının ekonomik değeri ise dünyanın bir çok ülkesinden büyük. 2010'da açıklanan son verilere göre tam 161 milyar dolar.
Yani Türkiye’nin yıllık toplam ihracatından da fazla…
Peki Türkiye’de durum ne? Bazı tahminlere göre yılda tam tamına 214 milyar lira çöple buluşuyor. Yaklaşık 62 milyar dolar...
Bu parayla Türkiye’de 171 bin okul yapılabiliyor. 11 bin de hastane…
Hükümetler israfı önlemek için büyük çaba sarf ediyor. Örneğin yılda 22 milyon ton yiyeceğin çöpe atıldığı Fransa'da, gıda maddelerinin çöpe atılması yasaklandı.
Karar gereğince son kullanma tarihi geçen gıda mamullerinin hibe edilmesi ya da yeniden değerlendirilmesi mecburi. Satılmayan gıda maddeleri, ihtiyaç sahiplerine hibe ediliyor.
Kısa sürede çürüyen yiyecekleri muhafaza etmek için bilim insanları uzun süredir büyük bir çalışma içinde. Sonunda gıdaların raf ve saklama ömrünü uzatabilen özel bir ürün geliştirildi.
İngiltere’den Hindistan’a dünya medyasının geniş yer verdiği bu buluş, ilk kez ocak 2017’de Food Bioprocess Technology’de yayınlandı.
22 Ağustos’ta ise ABD’deki American Chemical Society’nin 254’üncü toplantısında masaya yatırıldı.
Habere göre İngiliz ve Amerikan medyası bu önemli çalışmayı anlatırken dünyadaki insanların eski zamanlardan bu yana meyveleri, sebzeleri ve etleri korumaya çalıştığı, tuzlama, konserve, dondurma ya da plastik filmlerle sarma gibi süreçleri yaşadığını vurguluyor ve bu ambalajın önemli bir adım olduğunu anlatıyor.
Muzda ve çilekte denendi, başarılı oldu.
Geliştirilen nano kil tüp içeren ambalaj filmi çürümeyi ve bakteri oluşumunu engelleyerek besinlerin daha iyi korunmasını sağlıyor. Yeni geliştirilen filmi test etmek için çilek, domates, muz ve tavuk ambalajlanarak deneme yapıldı.
Ayrıca yine aynı besinler normal filmle de paketlendi ve karşılaştırıldı. 10 gün içinde yeni filmin içindeki domateslerin, eski filme göre daha iyi korunduğu gözlendi. Muzlar daha iyi ve sarı renklerini korurken, tavuğun da buzdolabında 24 saat sonunda daha az bakteri ürettiği gözlendi.
Bu yeni ambalaj teknolojisini geliştiren araştırmacıların tamamı Türkiye’den…
Sabancı Üniversitesi’ne bağlı Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi’nden Hayriye Ünal ve ekip arkadaşları tarafından geliştirilen bu teknolojiyi dünya dikkatle takip etti ancak ne yazık ki çalışma henüz Türkiye’de duyulmadı.
Türk bilim insanlarının geliştirdiği bu yeni ambalajın rakamlara da, hayatlara da olumlu etki yapması bekleniyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Demek ki diyanete verilen bütçe kadar bilim için de bişeyler verilse baya güzel çalışmalar olacak. tabi tübitak engeliyle karşılaşmazsa.
Tübitak bunu görünce ağladı...
Türkiye ' de yapılan bi cok sey gosteriyorki mukemmel bi potansiyelimiz var ama yapilmsi gerekenler hala yapilmiyo