'Dersim Ağıtlarını Bırak, Sivas'a, Uludere'ye Bak'
Başbakan Davutoğlu'na 'Stajyer Başbakan' diye seslenen CHP Sözcüsü Haluk Koç 'Dersim ağıtlarını bırak, Sivas'a Uludere'ye bak' dedi.
CHP'li Koç, MYK şu anda haftalık toplantısını yaptı.
İşte Koç'un konuşmasından satırbaşları;
Kudüs'e dinci inci Irkçı faşit İsrail kanadının İslamın kutsallarına saldırısını bir kez daha kınıyoruz.
Esas aktörün milli günlerimizde bir hastalık bahanesini yaratma durumuna alışık olduk. Esas aktörün 10 kasımda yine böyle davranması üzerine sayın Davutoğlu sahne aldı.
Pazarlığı yürütenler dışında AKP seçkinlerinin milletvekillerinin dahi ayrıntılı bir bilgisi olmadığı bir süreç bu, adı çözüm süreci. Sayın Akdoğan bu süreci anlamamayı bir zeka özürü olarak tanımlasa da kendilerinin ne kadar zeka özürlü olduklarını anlayacak kadar akıllı olduklarını düşünüyorum.
Stajyer Başbakan en büyük itirafçı konumuna girdi ve şunları söyledi. 'Aslında vardığımız anlaşma sonucu çekileceklerdi, çekilmediler' diyor ve daha da ileri gidiyor. kendilerine ait bir yargı düzeni kurdular, yol kesmeler başladı, vergi almaya başladılar diyor. İtiraflar ardı arkasına gelmeye başladı.
İtiraflardan yola çıkarak sonuçtan geriye geliyoruz. Silahlı yapılar yurtdışına çıkacak dediniz mi dediniz, çıktılar mı çıkmadılar. Bunları Başbakanlık koltuğunda oturan bu stajyer söylüyor.
Mikrofon buldun mu milliyetçi söylemlerle halkın gazını alacaksın, perde arkasında pazarlık yapacaksın.
Alan hakimiyetini müzakere masasındaki arkadaşlarınıza devreden siz değilmisiniz. Bu basiretsizlik sizin basiretsizliğiniz değilmi. ondan sonra gündem değiştirme kıvırma manevraları.
Ardından medya aracılığı ile Dersim ağıtları, Alevi yurttaşlarımıza yönelik aldatma senaryoları başlıyor.
Demokrat köstümleri giyip çıktınız piyasaya ama kafanız aynı, rüşvet alma verme, görgüsüzlük, yalanı gerçek gibi söyleme geleneğiniz aynı.
Ne yer altında ölüme mahkum ettiğiniz madenciler var sizin gündeminizde ne açlıkla kıvranan milyonlar var, bir tek kendi iktidarınız var.
Sen Dersim'i bırak önce şu Sivas'ın hesabını ver, Uludere'nin hesabını ver. Kerbela'ya benzetiyorsunuz, Sivas yeni Kerbela değil mi? orada yargılananları Meclis sıralarına taşıyan siz değil misiniz. Lafa gelince laf bol eylem yok.
Bir kaç göstermelik gaz alan çalıştay yapmakla bu iş çözülmez muhterem. İçinizdeki kini Berkin'in sübyan cenazesi üzerinden haykıran sen değil misin?
Yapabiliyorsan getir şu paketi. Cem evlerine ibadethane statüsü tanıyabiliyor musun? zorunlu din dersi uygulamasını kaldırabiliyor musun? Madımak'ı bir ibret müzesi haline getirecek iradeyi ortaya koyabiliyor musun?
Yolsuzluklara bulaştıkları için istifa etmek zorunda kalan 4 bakan için bir komisyon kuruldu TBMM'de. Devlete saygılı bir bürokrat çıktı Gümrük müsteşarı ve şöyle dedi: 'Zarraba ait altın taşıyan uçağı Çağlayan'ın talimatı ile serbest bıraktık.'
AKP bu yolsuzlukların hesabını er geç verecek. Bundan kurtuluş yok.
Cumhuriyet