Cittaslow Unvanı ile Dünyanın İlk ve Tek Sakin Adası Olmuştu: Gökçeada Bu Defa Taş Ocağı Tehlikesi Altında!
2011 yılında dünyanın ilk ve tek 'Sakin Adası' seçilen Gökçeada'da yapılması planlanan altın madeni, şirketin başvurusunu geri çekmesiyle hayata geçmemişti. Ancak Gökçeada’nın doğal sit alanı olan turistik Kaleköy mevkisinde ‘kumtaşı ocağı’ açılmasıyla ilgili ÇED başvurusu ilanı verildi. Eğer ÇED başvurusu onaylanır ve kumtaşı ocağı Kaleköy'de açılırsa Yeni Bademli’deki köylülerin tarlalarının ve ürünlerinin toza bulanacağı ve Kaleköy'deki turizmin olumsuz etkileneceği öngörülüyor.
ÇED başvurusuna göre, 47.37 hektarlık alanın 7.4 hektarlık alanına kumtaşı ocağı açılması planlanıyor.
Gökçeada'daki doğal sit alanı Kaleköy mevkisinde ‘kumtaşı ocağı’ açılmasıyla ilgili ÇED başvurusu ilanı verildi.
Taş ocağı 47.37 hektar alanın 7.4 hektarlık kısmında yapılacak.
TEMÇED Mühendislik firmasınca yapılan 1 Mart 2018 tarihli başvuruda sahada yıllık 40.000 ton/yıl üretim planlandı. Ocağın yılda 8 ay, ayda 25 gün, günde 8 saat çalışma koşullarında işletileceği, proje alanında kırma eleme tesisi kurulmayacağı belirtildi.
'Hava kirliliği olarak sadece toz oluşumu beklenmektedir'
Hürriyet gazetsinden Ömer Erbil'in haberine göre yapılan ÇED başvuru raporunda, şirket planlanan alanda tarım ve mera alanlarının olduğunu belirterek faaliyetlerinin malzemenin çıkarılması ve nakliyesi olduğunu belirtiyor.
Ayrıca şirket verdiği raporda, hava kirliliği olarak sadece 'toz oluşumu beklenmektedir' ifadelerini kullanıyor.
Raporda şu ifadeler yer alıyor:
''Faaliyet alanı kapsamında tarım alanı bulunmaktadır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nden gerekli izinler alındıktan sonra faaliyete başlanılacaktır. Faaliyet alanı kapsamında mera alanı bulunmaktadır. İşletme faaliyetlerinde gerçekleştirilecek olan faaliyetler malzemenin çıkartılması, kamyonlara yüklenmesi, nakliyesi kapsamaktadır. Hava kirliliği olarak sadece toz oluşumu beklenmektedir''
Tarlalar tozla kaplanacak, turizm olumsuz etkilenecek.
Yapılması düşünülen alanın konumu ise birçok sakınca içeriyor. Doğal sit alanı olan arazi yoğun tarım yapılan büyük ovanın hemen yanında bulunuyor. Eğer kumtaşı ocağı hayata geçerse,
Yeni Bademli’deki köylülerin tarlaları ve ürünleri toza bulanırken adanın turizm merkezi olan Kaleköy de olumsuz etkilenecek.
Kaleköy, eski ismiyle Kastro; antik dönemden kalma bir yerleşim yeri.
Habere göre, ocağın açılması istenen alan adanın turizm merkezi olarak bilinen Kaleköy’e çok yakın. Bir tepe üzerine kurulu olan köy, kentsel sit alanı içinde kalıyor. Mimari projeler önce anıtlar kurulunun onayından geçiyor ve sadece taştan binalar yapılabiliyor. Kaleköy’de birçok otel, pansiyon ve kafe bulunuyor. Bu açıdan en zengin eski Rum köyü. Yüksekçe konumuyla adada gün batımının seyredildiği en güzel noktalardan biri Kaleköy. Semadirek Adası tüm ihtişamıyla karşınızda beliriyor. Ancak taş ocağına izin verildiği takdirde bu güzel görüntüye artık maden faaliyeti de dahil olacak.
Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin: 'İzin verilmemeli, aksi halde yargıya gideriz'
Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin, ocağa izin verilmemesi gerektiğini, izin verilirse yargı yoluna gideceklerini söyleyerek şöyle devam etti: ''Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne durumu ilettik. Açılmak istenen taş ocağının lokasyonu doğru değil. Doğal sit alanı orası. Herhangi bir maden süreci söz konusu olur ve genel müdürlük izin verirse yargı yoluna gideriz. Adamızda evlerin tarihi ve doğal taşlarla yapılmasından yanayım. Lakin ocak doğru lokasyonda açılmalı. Kaleköy adamızın turizm merkezi. Üstelik alan doğal sit alanı. Havaalanına çok yakın. Gelen misafirleri ilk ocak karşılamış olacak. Ses, görüntü ve çevre kirliliğine sebep olur, buna asla izin vermeyiz.''
'Adaya gelenlerin görecekleri ilk şey patlatılmış dağlar kazılmış doğal peyzajı bozulmuş alanlar olacak'
Ocağın açılması durumunda adanın turizminin baltalanacağını söyleyen Gökçeada Hayat Sürsün Topluluğu ve Gökçeada Gönüllüleri Derneği yaptıkları ortak açıklamada, bölgede tarım yapıldığı hatırlatılarak tarımın ve turizmin olumsuz etkileneceği, taşları taşıyacak olan kamyonların trafikte tehlike saçılacağı bildirildi.
Açıklamada ayrıca: ''Taş ocağı yapılmak istenen alan askeri, turistik ve stratejik öneme sahip uçak pistine çok yakındır. Turizm açısından uçak seferleri başladığında adaya gelenlerin göreceği ilk şey patlatılmış dağlar kazılmış doğal peyzajı bozulmuş alanlar olacak. Proje ile ilgili koordinatlara bakıldığında, bahsi geçen alan Çevre Düzeni Planı ilgili paftasında mera ve tarım alanından oluşmaktadır. Kaleköy,Tepeköy ve Bademli köylerinin mera ve tarım alanları zarar görecektir. Gökçeada’nın Organik ada olması çalışmaları hızla devam etmektedir. Cittaslow unvanına sahip adamızda yıl boyunca taş ocağının çalışması ,kamyonlar ve iş makineleriyle ve bunların kazı alanına ulaşması için yapılacak yollarla tahrip edilmesi kabul edilemeyecek bir hatadır. Adamızda zaten mevcut taş ocakları vardır .Bunların ıslah edilmesi ve ada için gerekli miktarın karşılanması imkanı da vardır'' ifadeleri kullanıldı.
'Sakin Ada unvanının iptali gündeme gelebilir'
Cittaslow Türkiye Koordinatörü ve Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Gökçeada’ya maden ocağı yapılması durumunda Cittaslow Sakin Ada unvanının iptalinin gündeme gelebileceğini söyledi. Cittaslow Birliği Genel Başkanı Stefano Pisani’nin bu konudaki mektubunu Gökçeada Kaymakamı ve Belediye Başkanı’na ileten Soyer, şöyle konuştu: ''Gökçeada Türkiye’deki Cittaslow’ların içlerinde en önemlilerinden biri. Bizden sonra (İzmir-Seferihisar) ilk üyeydi. Eğer Gökçeada’ya bu yapılırsa çok büyük yara açmış olurlar. Engellemek için elimizden geleni yapacağız.''
Yorum Yazın
Amına kodumun başka taş ocağı kuracak yer mi kalmadı öküz oğlu öküzler su inşaat sektörü toptan batsada bir kurtulusak ya bu nedir
bunlar dogaya da düşman.
ulan ne yapacağını şaştılar. sahte ekonomi yaratmalar, keselerini doldurmalar vs vs. acı olansa hala inanan sığırların olması. sonra çiftlik bank gibileri ge... Devamını Gör