Görüş Bildir
Haberler
CHP'de Genel Başkan'a En Yakın İsimlerden Gürsel Erol İle Röportaj

CHP'de Genel Başkan'a En Yakın İsimlerden Gürsel Erol İle Röportaj

Sondurak Sondurak
14.09.2014 - 01:29 Son Güncelleme: 14.09.2014 - 16:12

CHP'Lİ EROL İLE RÖPORTAJ

CHP'Lİ EROL İLE RÖPORTAJ
İçeriğin Devamı Aşağıda

CHP'de Genel Başkan'a En Yakın İsimlerden Gürsel Erol İle Röportaj

CHP'de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na en yakın isim olarak bilinen Gürsel Erol, CHP 18. Olağanüstü Kurultayı Sonrası Sondurak Haber'e önemli açıklamalarda bulundu...

SON DURAK HABER-

CHP' de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na en yakın isimlerden biri olarak bilinen Gürsel Erol, CHP 18. Olağanüstü Kurultayı Sonrası Sondurak Haber'e önemli açıklamalarda bulundu. CHP'li Erol ile kurultaydan milletvekili adaylığına kadar CHP ile ilgili her konuyu konuştuğumuz röportajda önemli detaylar var...

İşte CHP'li Erol'la yaptığımız röportajın detayları

Siz, bugüne kadar CHP siyaseti içinde hep Kemal Kılıçdaroğlu’nun en yakınında oldunuz ama genel merkez yönetiminde yer almadınız. Bunun nedeni nedir?

-Öncelikle şunu belirteyim, benim CHP içerisinde hiçbir resmi görevim yok. Sizinle bu röportajım Gürsel Erol olarak, kişisel düşüncelerimden ibarettir. CHP’yi bağlayan hiçbir yönü yoktur.

Şimdi sorunuza cevap vereyim; Kemal Bey Genel Başkan olunca benim bir açıklamam olmuştu. 'Kemal Bey CHP Genel Başkanı olarak partide kaldığı sürece, parti içerisinde hiçbir göreve aday olmayarak, Kemal Bey'e destek olmak için elimden gelen tüm katkıyı vereceğim', dedim ve bugüne kadar da hep böyle davrandım.

Peki, niye böyle bir karar verdiniz? Birçok isim Kemal Bey sayesinde bir şey olmak isterken, siz Kemal Bey'e destek vermek için mi hiçbir göreve aday olmadınız?

-Benim siyasi ve toplumsal değer yargılarım farklı. Benim iki tane oğlum var. Kemal Bey Genel Başkan olmadan önce oğullarıma 'nerelisin?' diye sorulduğunda, büyük oğlum Tuncelili olduğunu, küçük oğlum Elazığlı olduğunu söylüyordu. Kendi oğullarımız bile toplumsal baskıya maruz kalma korkusuyla kendi kimliklerini saklama ihtiyacı hissediyorlardı. Kemal Bey Genel Başkan olduktan sonra, benim küçük oğlum Dersimliyim demeye başladı. Çocuklarımızın kendi kimliklerini inkar etmemeleri ve kimliklerine sahip çıkmaları benim için tüm görevlerden daha önemli ve onur vericidir. Kemal Bey'in genel başkanlığı çocuklarımızın özgüvenini sağladı ve toplumumuzun onur kaynağı oldu. Bu süreçte biz Dersimlilere düşen görev Kemal Bey'e sahip çıkmaktı. Ben de elimden geldiği kadar Kemal Bey'e destek olmaya çalıştım.

  • 18.Olağanüstü Kongreyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

-Hatırlar mısınız, Kemal Bey Genel Başkan olduğu İlk kurultayı 'yoldaşlar' diye açtı, 'faşizme karşı omuz omuza' diye kapadı ve bütün kongre salonundakiler 'Devrimci Kemal' diye slogan attı.

Bu kurultayda da Kemal Bey cesurca, 'Ben Dersimli Kemal'im, ben devrimci Kemal'im', diye konuşma yaptı. Bukonuşma CHP kongrelerinde bir ilktir. CHP tarihinde bu sol söylemlerde bulunan başka bir Genel Başkan yoktur. Sn Kılıçdaroğlu cesaretini ve devrimciliğini bir kez daha kanıtlamıştır.

  • Sizin Tunceli'den Milletvekili adayı olacağınız konuşuluyor, aday mısınız?

-Aday olmayı düşünüyorum ama buna kendim karar vermeyeceğim. Birinci neden; Tunceli’de kesinlikle ön seçim yapılmalıdır. Ön seçim yapılmazsa hiçbir şartta müracaat bile yapmam, aday olmam. Dersim özgürlükler şehridir. Dersim milletvekilinin kesinlikle demokratik kurallar içerisinde ön seçimle adaylaştırılması gerekir. Merkez yoklaması doğru bir tercih değildir. Herkes ön seçimle aday olabilmeli ve kimse kimsenin emeğini gasp etmemelidir. Herkes yarışsın, bu yarış partimize katkı ve güç getirir.

İkinci neden ise şudur; Dersim'in CHP İlçe örgütlerini, üyeleri, muhtarları, köyleri gezerek aday olup olmamam konusunda herkese danışacağım. Aday olmam konusunda ortak talep olursa, ön seçim yöntemiyle aday olurum. Eğer adaylığıma sıcak bakılmazsa aday olmam, parti içim çalışırım.

  • Yani ön seçim olmazsa ve tabandan destek görmezseniz aday olmayacak mısınız?

-Evet, aynen doğrudur. Ben CHP içinde hep sol kanatta siyasal değerler üzerinden siyaset yaptım ve parti içinde sürekli ön seçimi savunduk. Bugün biz ön seçimle aday olmazsak, geçmişte savunduğumuz tüm değerlerimizi inkar etmiş oluruz. Ayrıca ön seçim yalnızca Dersim’de olmamalı, Türkiye’nin tüm illerinde milletvekilleri ön seçimle belirlenmeli.

  • Aday olursanız ve seçilirseniz nasıl bir milletvekili olacaksınız?

-Ben, benden önce milletvekilliği yapan tüm eski milletvekillerimizden övgüyle bahsederek, kendi siyasi bakış açım doğrultusunda farklılıklar yaratacağım.

Bizim gençlerimizin hayata atılmalarının tek yolu okumak. Gençlerimiz okuyor, iyi üniversitelerden mezun oluyorlar fakat kimliklerinden dolayı kamuda ve özel sektörde iş bulamıyorlar. Herkesin güvencesi olacağım; hem kişisel anlamda hem de bölgesel anlamda Dersim ve Dersimlilere hizmet etmeyi kendime görev edinerek, sınır tanımadan tüm imkanları zorlayacağım.

Parlamentoda eleştiren değil sorgulayanbir milletvekili olarak, her konuda alternatif raporlar, öneriler hazırlayacağım. Beni kavgada en ön safta, bilgide en ön safta, sevgi ve saygıda en ön safta, çalışkanlık ve başarıda en ön safta, hizmette, vefada, sorumlulukta hep en ön safta göreceksiniz.

  • Bölgede CHP’nin AKP’nin açılım sürecine katkı vermediği düşünülüyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

-Böyle bir değerlendirme var ama bu haksız bir değerlendirme. Açılım süreciyle ilgili AKP’nin hala ne düşündüğünü bilen kimse olmadığı gibi CHP’ye yazılı bu süreçle ilgili gelen hiçbir bilgi yok. Tabii ki bu bizim süreci bu şekilde değerlendirerek AKP’nin açılım sürecini beklememiz anlamsız. Şimdi bu konudaki düşüncelerimi size çok radikal anlamda ifade edeyim: Bu anlatımlarım tamamen kendi değerlendirmelerimdir. CHP’yi bağlayıcı hiçbir yönü yoktur. Ben milletvekili olursam, bunları meclis platformunda her demokratik ortamda anlatacağım.

Bölgede son 30 yılda çok farklı gelişmeler oldu. Biz, hepimiz bu bölgenin insanlarıyız. Bundan 30 yıl öncesini düşünün; kadınların tek başına sokağa çıkamadığı, misafirlikte bile kadınların ve erkeklerin ayrı odalarda oturduğu bir kültür hakimdi.

Bölgedeki siyasal gelişim kadınları özgürleştirdi ve siyasallaştırdı. Bakınız; tüm eylemlerde, mitinglerde kadınlar yaşı ne olursa olsun ön saflarda... Yine bölgede etnik yapı ayrımcılığı geçmişte çok yoğun bir şekilde yaşandığı halde, bugün Alevi ve Tunceli kökenli bir kadın Diyarbakır Belediye Başkanı. Bu müthiş bir değişim ve gelişimdir.

Bakın, eğer bölgede bu siyasal değişim etkili olmasaydı bugün bölge tamamen Hizbullah’ın kontrolündeydi ve belki bugün IŞİD’in en kanlı eylemleri Doğu ve Güney Doğu’da yaşanacaktı.

Bunlarla neyi anlatıyorum, biz bugünleri görerek 1989 yılında SHP içerisinde Kürt raporunu hazırladık. Bende o süreçte Kürt raporunu hazırlayan komisyonun içerisindeydim. 25 yıl önce hazırladığımız SHP’nin Kürt raporları bugünleri anlatmış, bugün konuşulan çözüm önerilerini biz 25 yıl önce önermiştik. Fakat zaman, iletişim, yaşam koşulları, teknoloji dünyada birçok şey değişti artık. 25 yıl önce hazırladığımız Kürt raporunun yeterli olmadığını kendimiz tespit edip daha radikal ve bölgeyi rahatlatacak söylemlerde bulunmamız gerekiyor.

Nedir bu radikal söylemler?

-Türkiye’de artık demokratik kurallar ve hukukun üstünlüğüyle her şeyi tartışmalıyız. Bence, genel aftan özerkliğe ve anadilde eğitime kadar her şeyi konuşabilmeliyiz.

  • Siz bu düşüncelerinizde CHP siyasetinden ve CHP'nin siyasi çizgisinden farklı bir davranış sergiliyorsunuz. Bu düşüncelerinizden dolayı CHP sizin milletvekili olmanızı ister mi?

-Kimin neyi istediği ve neyi istemediği benim için önemli değil. Ben bu bölgenin insanıyım ve kendi insanlarımızın talepleri, beklentileri, özgürlüklerine katkı sunmak benim için daha önemlidir.

Bence CHP bunların ötesinde düşünmelidir. Bu ülkeyi kuran CHP, ülkenin kuruluş değerlerine sahip çıkarak ve yalnızca bu değerlere bağlı kalarak siyaset yapmamalı, kendisini geliştirebilmeli ve gündemi kendi yaratabilmelidir. Mesela 2015 genel seçimlerinde CHP sol ittifakı düşünmelidir. İçinde HDP’nin ve tüm sol partilerin olduğu bir ittifak, Türkiye’de solu iktidara taşır, düşüncesindeyim.

  • Bu söylemleri bir CHP’liden duymak ilginç. Cesurca açıklamalar bunlar?

-Bizim cesaretle siyaset yapacak insanlara ihtiyacımız var. Size bir örnek vereyim; Seyit Rıza yargılama sonrası idam cezası alır ve hakim sorar 'son isteğin nedir?' diye. Seyit Rıza cevap verir: 'Ben sizin yalanlarınızla dolanlarınızla baş edemedim, bu bana dert oldu ama ben de sizin önünüzde baş eğmedim, bu da size dert olsun', der. Biz böyle inançlı insanların soyundan geliyoruz. Cesur ve yürekli davranacağız.

  • Milletvekili seçilirseniz bu düşüncelerinizi yine savunacak mısınız?

-Tabii ki savunacağım. Zaten bunları savunarak, CHP’nin yapması gereken siyaset anlayışını bu çizgiye çekmek için mücadele vereceğim. Bu düşünceye de CHP içerisinde sahip çıkacak insan sayısı ne kadar çok olursa, çözüm süreci o kadar özgürlükçü ve çoğulcu olur. Açılım sürecini de Türkiye’de ancak sol siyaset sonlandırır.

Bu önemli açıklamalar ve samimi yanıtlarınız için teşekkür ediyoruz.

-Ben teşekkür ederim.

Kaynak: http://www.sondurakhaber.com/haber-12...
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın