onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
7 Maddede Bosna'da Bektaşi İzleriyle Bezeli Bir Cennet 'Blagay'

7 Maddede Bosna'da Bektaşi İzleriyle Bezeli Bir Cennet 'Blagay'

Arslan Ural Karabağlı
05.01.2015 - 13:14 Son Güncelleme: 31.05.2022 - 15:34

BLAGAY 

Blagay, (Blagaj) Bosna-Hersek'in Hersek-Neretva Kantonunda, Mostar havzasının güneydoğu bölgesinde yer alan bir kasabadır. Burası Bišće ovasının kenarında bulunan ve kent yapısı rahatlıkla Bosna-Hersek'in diğer yapılarından kolaylıkla ayırt edilebilen, Bosna-Hersek'in en değerli kentsel ve kırsal alanlarından biridir. Blagay'ın ılıman bir iklimi olduğu için, bu şehrin ismi büyük olasılıkla Boşnakça'da ılıman anlamına gelen Blaga kelimesinden gelmektedir. Ünlü Blagay Tekkesi ise Buna Nehri'nin kaynağında bulunmaktadır. Tekke, Bosnalılar tarafından ulusal anıt kabul edilir.

Buna Nehri'nin (Vrelo Bune) kaynağı güçlü bir karstik pınardan gelmektedir. Blagay kasabasının tepesinde bulunan eski Blagay Kalesi, Hersekli asilzazedelerden Stjepan Vukčić'in yaşadığı yerdir. Sarı Saltuk'un Türbesi de burada bulunmaktadır.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

1-) Kısaca Blagay

1-) Kısaca Blagay

Blagay yani yerel adıyla Blagaj, Mostar’ın 12 kilometre güneydoğusunda yer alan bir kasabadır. Şehir merkezinden otobüsle buraya ulaşım yaklaşık 15 dakika sürmektedir. Blagaj’da Osmanlı döneminden kalma camii, köprü, tekke gibi birçok önemli yapı bulunmaktadır. Bunun dışında Elagicevina ailesine ait doğu esintileri taşıyan Bosna evleri de görülmeye değer yerlerdendir. 17. yüzyılda inşa edilen bu evler bölgenin tipik yapısını yansıtmaktadır. Geniş avlusu, bahçeleri ve bahçede yer alan havuzları bu evleri daha özgün ve özel kılmaktadır. Blagay günümüzde Bosna Hersek’de en çok turist çeken noktalardan biridir.

Bu yerleşim yeri günümüzde dervişlerin merkezi olarak görüldüğü için de popüler bir yerdir. Tüm dünyadan sufilerin buluşma noktasıdır. Bir efsaneye göre Sarı Saltuk isimli bir Bektaş 14. yüzyılda Osmanlıların bölgeye gelişinden önce buraya gelmiştir ve bölgenin bu şekilde anılmaya başlaması bu olay ile olmuştur.

Blagay’da dağlardan gelen bir nehir bulunmaktadır. Bu nehir Blagay’ın güzelliğine güzellik katmaktadır. Nehrin etrafında bulunan restoranlarda manzaranın tadını çıkarırken bir yandan da nehirde tutulan balık çeşitlerinin tadına bakabilirsiniz. Nehri takip ederek dağa doğru bir doğa yürüyüşü yapabilirsiniz. Yaklaşık 2 kilometre süren bu yürüyüşte hem Blagay’ın hem de doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Nehir etrafında birçok kamp yeri de bulunmaktadır.

Blagaj  Adriyatik Denizi etkisi ve çok yüksek bir yer olmaması nedeniyle Akdeniz iklimi etkisindedir. Yıllık ortalama sıcaklık değeri 17 derece, ortalama yaz sıcaklık değeri 26 derece, ortalama kış değeri ise 8 derecedir. Yaz dönemi Blagay’da oldukça uzun sürmektedir. Yılın yaklaşık 200 günü yaz mevsimi yaşanmaktadır.

Blagay’ı zengin kılan özelliklerden biri yer altı ve yer üstü su zenginlikleridir. Bu açıdan Avrupa’daki en güzel yerlerden biridir. Bölgenin tanınmış özelliklerinden biri de endemik türler açısından oldukça zengin olmasıdır. Alçak bölgelerde yeşillik alanların yanı sıra yükselti arttıkça bitki türleri daha da çeşitlenmektedir. Bölgede 170 kadar kuş türü yaşamaktadır. Yetiştirilen ürünler arasında incir, şeftali, kayısı, nar, kivi ve benzeri çeşitler bulunmaktadır.

2-) Balkanlarda Dervişlerin Etkileri

2-) Balkanlarda Dervişlerin Etkileri

Anadolu'nun ve Anadolu’ya ait uzantıların yani Balkanların Türk vatanı hâline gelmesinde Türkistan'dan gelen Ahmet Yesevî dervişlerinin önemli bir payı olmuştur. Anadolu'ya gelen Ahmet Yesevî dervişleri, kimseye el açmayan, elinin emeği ile geçinen, toprağa, vatana, devlete ve dine bağlı, prensipli, disiplinli ve örnek insanlardı.

Bunlar, iskân amacıyla gittiği yerlerdeki insanlara yaşama ümidi ve mücadele gücü verdiler. Halkın yıkılan maneviyatını yükselttiler. Birlik ve beraberliğin sağlanmasında, dayanışma ve direnme gücünün artmasında müspet rol oynadılar. Öte yandan diğer dinlerin mensuplarına karşı da son derece müsamahalı davrandılar.

Osmanlı devletinin kurulmasında ve gelişmesinde, Osmanlı tarihçisi Âşıkpaşazade’nin de ifade ettiği gibi özellikle Anadolu’daki uç beyliklerin, Anadolu ve Horasan erenlerinin, Ahi ve Bektaşi kurumlarının; Gaziyânı Rum (Anadolu Gazileri, Alperenler), Abdalanı Rum (Anadolu Abdalları, Horasan Erenleri), Ahiyanı Rum (Anadolu Ahileri) ve Baciyanı Rum (Anadolu bacıları) teşkilatlarının büyük etkisi vardı.

Bu dört teşkilatın Anadolu ve Balkanlarda çok önemli faaliyetler gösterdiğini biliyoruz. Türk bilincinin yayılmasında sınır boylarındaki görevi Gaziler ve Alpler, Anadolu içlerinde de bu görev Abdal kisvesi altındaki dervişler üstlenmiştir. Ahilerin düzen sağlamak görevleri kentlerde yürüyor, bu görev köylerde yeni yeni kurulmaya başlayan Alevi ocaklarına veriliyordu. Bacılar ise barışta ve savaşta hep görevliydiler

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

3-) Balkanlarda Tasavvuf Ekolleri

3-) Balkanlarda Tasavvuf Ekolleri

Balkan topraklarında tasavvuf ekolleri Osmanlı fetihlerinden önce görülmeye başlanmıştır. Balkan coğrafyasının çeşitli bölgelerine yayılan gönüllü Türk dervişleri birçok bölgede tekke, zaviye ve hangâh açmışlardır. Irmak ve su kaynakları kenarında açılan tekkelerin yanına değirmenler açılarak bölgenin yerli kitlelerine ulaşma ve iletişime geçme amacı güdülmüştür. Yerleşimin olmadığı bölgelerde açılan tekkeler ise farklı bölgelerden gelen Müslüman muhacirlere iskân yeri işlevi görmüştür

4-) Bektaşilik ve Blagay

4-) Bektaşilik ve Blagay

Bektaşilik Hacı Bektaş Veli tarafından kurulan bir tarikattır. Bektaşiliğin merkezi Sulucakahöyük (Hacıbektaş) olup oradan Anadolu’nun birçok yerine yayılmış, ardından da Balkanlara kadar geniş bir coğrafyada faaliyet göstermiştir. Balkanlarda kurulan Bektaşi tekkelerinin listesi bir hayli kabarıktır. Blagay tekkesi de bunlardan biridir.

5-) Blagay Tekkesi

5-) Blagay Tekkesi

Mostar'a yakın Buna nehri üzerinde Blagay Halveti tekkesi vardır. Bu tekkeyi Şeyh Huslihuddin’in müritlerinden ve o zaman Mostar Müftüsü olan Ziyauddin Ahmed Mustafa tarafından inşa edilmiştir. Bu tekke Sarı Saltuk’un makamının burada bulunmasından dolayı Alevi Bektaşi tekkesi olarak da kabul edilmektedir. Bir başka Halveti tekkesi de XVI yüzyılın ikinci yarısında Prusac (Akhisar) şehrinde, İstanbul’da tahsilini tamamlayarak Akhisar’a kadı olarak atanan Hasan Kafi (Pruşçak) tarafından inşa edilmiştir.

6-) Sarı Saltuk ve Blagay

6-) Sarı Saltuk ve Blagay

Hacı Bektaş-ı Veli'nin müridlerinden olan Sarı Saltuk'un Anadolu ve Balkanlar`da çok sayıda türbesi bulunmaktadır. Bu türbelerin bazıları Müslümanların yanı sıra Hristiyan ahaliler için de ziyaret yeri konumundadır. Saltukname’de Sarı Saltuk`un on iki mezarı olduğu belirtilmektedir. 

Sarı Saltuk, beylerin ve kralların mezarına sahip çıkmak isteyeceklerini söyleyerek her isteyene verilmek üzere birer tabut hazırlamalarını vasiyet etmiştir. En ünlü Sarı Saltuk türbesi halkının 13. yüzyılda İslamiyet'e geçmesine önayak olduğu rivayet edilen İznik'te bulunmaktadır. Saltukname'nin çeşitli yerlerinde Sarı Saltuk'un yer altından şifalı sular çıkardığı anlatılmaktadır.Çok ilginçtir ki Bosna-Hersek Balagay Şehrinde bulunan Tekkesi Buna Irmağının çıktığı gözenin bulunduğu koca bir kayanın dibindedir.

7-) Sarı Saltuk Kimdir?

7-) Sarı Saltuk Kimdir?

Kaynaklarda “mücahid-gazi, gazi-derviş, alp-eren, mübarek zat, ermiş” gibi sıfatlarla anılan Sarı Saltuk Sünnî, Alevî ve Bektaşî çevrelerince farklı yönleriyle benimsenmiş önemli bir isimdir. Anadolu ve Rumeli’nin Türkleşip İslâmlaşmasında etkin rol oynamasına rağmen bu yönü mitolojik kimliğinin gölgesinde kalmıştır. Hayatından daha çok menâkıbnâme türündeki eserlerde bahsedildiğinden tarihî kimliğini tespit etmek güçtür.

Hakkında kaleme alınmış müstakil eserlerin en önemlisi Cem Sultan’ın, onun türbesini ziyaret edip menâkıbını dinledikten sonra Ebülhayr Rûmî’ye yazdırdığı Saltuknâme’dir.

Hayatının 1297-98 kadar olan dönemi tarihî bilgilerle kısmen ilişkilendirebilmektedir; 1263 öncesine ait bilgiler muğlaktır.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Sarı Saltuk hakkında bilgi veren başka önemli kaynak da Evliya Çelebi Seyahatname’sidir. Ayrıca, bazı tarih kitaplarinda da Sarı Saltuk ile ilgili çeşitli bilgiler bulunmaktadır. Bunlara örnek olarak Yazıcıoğlu Ali'nin Tevârih-i Al-i Selçuk adlı eserini sayılabilir.

İslami rivayetlere göre Sarı Saltuk, Peygamber ve Hacı Bektaş neslinden gelen Türkmen bir er olarak bilinir. Bu erin şeceresi bizzat Nakib'ül Eşraflık kayıtlarında geçer. Sarı Saltuk soyunun bir kolu Tunceli ilinin Hozat ilçesindedir. Burada Sarı Saltuk'un türbesi ve onun soyundan gelenler bulunmaktadır. Bu aileler Sarısaltık, Akdoğan,Yurt, Yer, Kılıçaslan, gibi temsilcilere sahiptir.

Karadeniz'in İstanbul Boğazına girişindeki Rumeli Feneri içinde bir türbesi vardır

Kaynaklar:

http://whenonearth.net/vrelo-bune-perfect-mixture-nature-history-architecture-bosnia-herzegovina/

http://www.turukdergisi.com/PdfMakaleGoster.Aspx?ID=48

http://gezipgordum.com/blagay-blagaj-mostar/

http://mebk12.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/57/01/343883/dosyalar/2014_07/17124127_sari_saltuk.pdf

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
10
4
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam