Görüş Bildir
Haberler
Altına Kaçırma Korkusuyla Evde Çıplak Gezen de Var: 40 Yıllık Psikiyatristin Karşılaştığı En İlginç Vakalar

Altına Kaçırma Korkusuyla Evde Çıplak Gezen de Var: 40 Yıllık Psikiyatristin Karşılaştığı En İlginç Vakalar

08.07.2022 - 10:11

Son dönemlerde psikiyatrik vakaları anlatan Kırmızı Oda, Masumlar Apartmanı, Camdaki Kız gibi televizyon dizileri izleyicilerin büyük beğenisini kazandı. Bu tür konular daha önce dizi ve filmlerde neredeyse hiç bu şekilde işlenmemişti. Bu dizilerin yaşanmış olaylara dayanmış olması da seyircilerde büyük merak uyandırmasına sebep oldu. Bu diziler, her ne kadar hasta mahremiyeti açısından eleştirilere maruz kalsa da bazı insanların neler yaşadıklarını gözler önüne sermiş oldu. Ayrıca 'deli doktorluğu' denilerek küçümsenen psikiyatrinin bu vakaların topluma kazandırılmasında ne kadar önemli olduğunu gösterdi. 40 yıllık meslek yaşamında 220.000 vakayı incelediğini söyleyen Psikiyatrist Doktor Nevzat Tarhan da katıldığı bir röportajda kendisini en çok etkileyen vakaları anlattı. İşte, o ilginç psikiyatrik vakalardan birkaç örnek!

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

"Düzelmez." denilen 20 yıllık şizofreni hastası.

"Düzelmez." denilen 20 yıllık şizofreni hastası.

Profesör Doktor Nevzat Tarhan'ın meslek hayatında unutamadığı birçok vaka bulunuyor. Daha çok zor hastalarla ilgilendiğini, olumlu sonuçlar aldığı bu hastaların kendisine referans olduğunu söylüyor. Bu vakalar arasında vesayet altına alınmış 20 senelik şizofreni hastasını ilaç, psikoterapi ve beyin uyarım tedavisini kullanarak nasıl iyileştirdiğini anlatıyor. Bu hasta, hastanede ve evde ilacını aldığı zaman gayet normal davranışlarda bulunmasına rağmen dışarıda vakit geçirdiğinde hastalık nedense tekrar belirmeye başlıyor. Profesör Doktor Nevzat Tarhan ve ekibi bunun sebeplerini araştırmaya başlıyor. Hastanın dışardayken zamanının çoğunu kahvede geçirdiğini, günde 3-4 paket sigara içtiği için kullandığı ilacın etkisini kaybettiğini anlıyorlar. 'Düzelmez.' denilen bu şizofreni hastası, tedaviden sonra bir daha hastaneye yatmıyor. Sigaranın ne kadar zararlı olduğunu gösteren bir örnek daha.

İntihar girişimi mi, intihar korkusu mu?

İntihar girişimi mi, intihar korkusu mu?

Profesör Doktor Nevzat Tarhan, bazı insanların intihar düşüncesinin gerçekçi olmadığını söylüyor. 1983 Erzincan Depremi sırasında daha önce intihar girişiminde bulunan bir çocuğun anne ve babası, çocuğun deprem olduğunda ilk kaçanlardan biri olduğunu söylemiş. Tarhan, çocuğun aslında intihar korkusu olduğunu fakat bunu intihar girişimi gibi yansıttığını söylüyor.

Cebindeki iple intihar etmeyi düşünen genç adam.

Cebindeki iple intihar etmeyi düşünen genç adam.

İntihar düşüncesinde olan başka genç bir hasta, ilaç ve elektroşok tedavisinden sonra iyileşiyor. 2-3 seanstan sonra doktorunu ziyarete gelen bu hasta, cebinden bir ip çıkararak 'Kendimi asmak üzereydim, sizin tedavinizden sonra vazgeçtim.' diyor. Profesör Nevzat Tarhan, bu hastasının her an intihar edebileceğini öğrenince çok şaşırdığını belirtiyor.

Eşinin ölümüne dayanamayan üsteğmen.

Eşinin ölümüne dayanamayan üsteğmen.

Profesör Nevzat Tarhan, GATA'da ihtisasını yaparken bir intihar vakasına şahit olmuş. Nöroloji yoğun bakımda yatan bir kadın hasta, bütün müdahalelere rağmen kurtarılamıyor. Kadının üsteğmen olan eşi, 'Eşim öldüyse ben yaşayamam.' diyerek pencereden atlıyor ve ölüyor. Tarhan; günümüzde bu tür intihar riski taşıyan hastaların yüksek güvenlikli serviste, kırılmaz camlı odalarda ve hemşirelerin gözetimi altında tutulduğunu söylüyor.

8 saat tuvaletten çıkamayan obsesif kompulsif bozukluk (OKB) hastası.

8 saat tuvaletten çıkamayan obsesif kompulsif bozukluk (OKB) hastası.

Eskiden 'ruh kanseri' olarak da adlandırılan obsesif kompulsif bozukluk teşhisi konulan kişilerin, psikiyatristleri en çok zorlayan hastalar olduğunu söyleyen Profesör Doktor Nevzat Tarhan; uyguladıkları tedaviler sayesinde %90 üzerinde iyi sonuç aldıklarını belirtiyor. Obsesif kompulsif bozukluk teşhisi konulan ve en çok etkilendiği vakalar arasında bir hastasının 8 saat tuvaletten çıkamadığını, idrarını kaçırmaktan korktuğu için evinde kıyafetsiz dolaştığını anlatıyor. Bu hastanın saatlerce tuvalette oturmaktan dizlerinde yaralar oluşurmuş.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

1,5 gün boyunca banyoda elleri havada bekleyen hasta.

1,5 gün boyunca banyoda elleri havada bekleyen hasta.

Profesör Doktor Nevzat Tarhan, başka bir obsesif kompulsif bozukluk hastasının 1,5 gün banyoda kaldığını anlatıyor. Bu hasta, banyo yaptıktan sonra kirlenmemek için elini bir yere dokunduramıyor. Ellerini bir yere dokundurduğu takdirde kirlendiğini düşündüğü için tekrar banyo yapıyor. 1,5 gün boyunca banyoda eli havada öylece bekliyor. Tarhan, basit vesveselerin obsesif kompulsif bozukluklara neden olabileceğinin altını çiziyor.

Üroloji ameliyatından sonra alzheimer belirtileri gösteren asker

Üroloji ameliyatından sonra alzheimer belirtileri gösteren asker

Bu vaka, ameliyat sırasında yapılan büyük bir hatadan kaynaklanıyor. Varikosel ameliyatı yapan bir doktor, ameliyat sırasında hastanın kanının çok koyu geldiğini görünce anesteziste oksijen vermesini söylüyor. Anestezist oksijen verdikçe kan daha da koyu gelmeye başlıyor. Doktor ameliyatı acilen bitirmek zorunda kalıyor. Ameliyattan sonra asker kendini tanıyamaz hâle geliyor. Saçma sapan şeyler söylüyor, üstünü başını çıkarıyor, nerede olduğunu bilemiyor. Yani alzheimer belirtileri gösteriyor. Olay araştırılınca ameliyathanede tüplerin karışmış olduğu anlaşılıyor. Azot protoksit tüpü, oksijen tüpü yerine konulunca hastaya oksijen yerine azot verilmiş. Ameliyat sonrası davranış bozukları gösteren bu hastayı Profesör Doktor Nevzat Tarhan, demans hastası olarak tedavi etmeye başlamış ancak bir süre sonra ailesi oğullarını götürmüş.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
13
3
3
1
1
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Pasif Kullanıcı

Hastaya oksijen yerine azot vermekte neyin nesi? 😧

Amon Ra

Sadatçı psikolojik harp uzmanı nevzat tarhan'ın da iyi reklamını yapmışsınız

Melih Ulutaş

Psikologların böyle sosyal medyada hastalarını, gördüklerini, tecrübelerini anlatmasını doğru bulmuyorum. Kitap haline getirsinler, zaten okuyucusu, ilgilisi... Devamını Gör