Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
'Akşamın Bu Saatinde Başbakan Erdoğan'a Sesleniyorum...'
'Akşamın Bu Saatinde Başbakan Erdoğan'a Sesleniyorum...'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Erdoğan'a yönelik sert eleştirilerde bulunan Bahçeli, Pazar günü yapılacak yerel seçimlere yönelik '30 Mart rüşvetin aklanacağı, hortumcuların temize çıkacağı, 17 ve 25 Aralık’ın rövanşı değildir. 30 Mart yenilenmedir ama Yeni Türkiye adlı karanlık mecraya sapma yeri değildir.' şeklinde konuştu.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkan satır başları;
Türkiye dört bir koldan saldırya uğramaktadır. Türkiye Cumhuriyeti içte ve dışta kolları olan bir yapının saldırısı altıntadır. Türkiye’de her şey ayaklar altındadır ve gündem karmakarışıktır. Durum vahamet ötesidir, manzara korkunçtur. Başbakan ve Hükümeti milletin bağımsızlığını lekelemekle kalmamış milli sırlarımızı delik deşik etmiştir.
Başbakan Erdoğan’ın gözünü kan ve hırs bürümüştür. Sağ duyusunu kaybetmiş, akıl yolundan çıkmıştır. Başbakan Erdoğan kendisi, ailesi, yakınları, yandaş işadamları hakkındaki şaibeleri aydınlatmak yerine reddiyeci bir tutumla önüne kim geliyorsa saldırmış, yargıyı çalışamaz hale getirmiştir. 17-25 Aralık tarihleri arasında yapılan rüşvet ve yolsuzluk soruşturmaları sonrasında görev yeri değiştirilen hakim ve savcıların sayısı şimdilik 784’ü bulmuştur. Yolsuzluğa bulaşan kim varsa korumaya alınmıştır. Başbakan soyguna milli irade kılıfı geçirmenin arayışındadır. 30 Mart rüşvetin aklanacağı, hortumcuların temize çıkacağı, 17 ve 25 Aralık’ın rövanşı değildir. 30 Mart yenilenmedir ama Yeni Türkiye adlı karanlık mecraya sapma yeri değildir.
'HÜKÜMET KUL HAKKI YEMİŞTİR, TEPEDEN TIRNAĞA GÜNAH İŞLEMİŞTİR'
AKP Hükümeti 11 yılda ülkemizi mahvetmiştir. Cumhuriyet tarihinde bu kadar yüzsüzleşen, yozlaşan bir iktidar görülmemiştir. Başbakan ve çevresi inanılmaz ve kimsenin onaylamayacağı bir düzenin aktörü olmuştur. Hükümet kul hakkı yemiştir, tepeden tırnağa günah işlemiştir. Neresinden bakarsak bakalım 17 Aralık bir milattır. Başbakan ve hükümetinin gerçek yüzü ortaya serilmiştir. Türkiye altın kaçakçılığı üssü haline getirilmiştir. Büyük paraların döndüğü kara para aklama merkezi haline getirilmiştir. Rüşvetle vatandaşlık dağıtımı sınır tanımamıştır. AKP’ye oy veren kardeşlerin Allah için biraz vicdan muhasebesi yapmalıdır. Öyle tapeler, öyle ses kayıtları ortaya dökülmüştür ki akılla, vicdanla izah edilmesi mümkün değildir. İranlı Zarraf için namuslu emniyet müdürlerini kurban eden, bu zatın önüne yatmaya kalkanlar bu ülkede içişleri bakanlığı yapmıştır.
'AKŞAMIN BU SAATİNDE BAŞBAKAN ERDOĞAN'A SESLENİYORUM'
Akşamın bu saatinde Başbakan Erdoğan'a sesleniyorum. Sayın Erdoğan, iktidar ve koltuk hırsı uğruna devleti perişan etmekten, cılkını ve posasını çıkartmaktan dolayı şimdi mutlu musun? Türkiye'yi bölüp parçalamak amacıyla devleti tahrip etmekten, her tarafını çürütmekten dolayı seviç duyuyor musun? Gerçek paralel ihanete, bölücü alçaklara ortam açmaktan memnun musun?
Başbakan haysiyetini, siyasi iffetini, siyasi geleceğini kutulara kilitlemiştir. Alo Fatih diyaloglarıyla medyanın bağımsızlığı zedelenmiştir. Alo Nermin hattıyla medyanın haysiyeti yerin dibine geçmiştir. Medya çalışanları işinden edilmiştir. Başbakan başörtülü bir kadın gazeteciyi yazılarından rahatsız olduğu için işten attırmıştır. Fenerbahçe’yi ele geçirmek için olmadık ayak oyunlarına başvuran bu başbakandır. Türk Milleti’ne küfür eden bu Başbakan'dır. Bu Başbakan'ın ağzı ile kalbi arasında inanılmaz bir uçurum vardır. Başbakan rüşveti komplo sözleriyle püskürtmek için 102 gündür çırpınmaktadır.
'YA PAŞA PAŞA HESAP VERECEKTİR YA DA...'
Bugün hırsızlar yetki ve unvan sahibidir. Başbakan partisine oy veren kardeşlerimizi namertçe aldatmaktadır. Rüşvet ve yolsuzluğa adı karışan bakanlarını hukuktan korumak için milli iradeyi dolandırmaktadır. Başbakan korkudan titremiş, ne yapacağını şaşırmıştır. Rüşvetçileri sayısal çoğunluğuyla şimdilik emniyete almıştır. Bu kadar isnat ve olağanüstü suçlamalarla başbakanlık görevini yürütümeyecektir. Türk Milleti’nin başhırsız, başçalan, başgötüren dediği bir kişi o koltukta oturamaz. Ya paşa paşa hesap verecektir ya da tarihi nitelikli yolsuzluklar için ülkeden kaçmak zorunda kalacaktır. Karar kendisinindir. Türkiye Tunus’a, Mısır’a, Ukrayna’ya dönmeden başbakan istikrar için gerekeni yapmalıdır. Bunun yolu da adaleti harekete geçirmektir.
'TAPE VE SES KAYITLARINDAN GEÇİLMEMEKTEDİR'
Yolsuzluk, yoksulluk ve yozlaşma kökten giderilmelidir. 30 Mart mahalli idaler seçimlerinin propaganda süreci çok sancılı geçmiştir. Mahalli idareler seçimleri bir genel seçim havasına bürünmüştür. Başbakan Erdoğan demokrasiyi terörize etmiş, adeta boğazlamıştır. Başbakanın politikalarını ve niyetlerini daima zillet ve rezalet olarak değerlendirmek en doğrusudur. Başbakan ve çevresinin kirli çamaşırları ortaya saçılmıştır. Tape ve ses kayıtlarından geçilmemektedir.
- gazetevatan.com