9 Milyon Yahudi'nin Üçte İkisi Öldürüldü! Tarih Kitaplarında Bulmayacağınız Holokost Gerçekleri
Dünyanın en büyük toplu katliamı olan Holokost ya da diğer ismiyle Yahudi Soykırımı hakkında günümüze pek çok veri ulaşsa da hala tarih kitaplarında bulamayacağınız pek çok gizli bilgi mevcut. Holokost hakkındaki en gizemli bilgilere içeriğimizde ulaşabilirsiniz!
1. Tüm Alman toplama kampları arasında en çok insan Auschwitz kampında öldürüldü.
Almanlara ait altı toplama kampı bulunsa da bunlar arasında en büyüğü Auschwitz'di.
2. 9 milyon Avrupalı Yahudi'nin yaklaşık 3'te 2'si öldürüldü.
Yahudilerin Naziler tarafından sistematik olarak öldürülmesi ortaya şok edici bir ölüm oranı çıkarıyor. Holokost esnasında 1 milyonu çocuk olmak üzere yaklaşık 6 milyon Yahudi öldürüldü.
3. Holokost kurbanlarının büyük çoğunluğu kurşuna dizilerek ve gaz odaları ile öldürüldü.
Yahudilere ve alt grup olarak algılanan diğer azınlıklara yönelik sistematik şiddet başladıktan sonra Naziler sayısız toplu katliam yaptı. Kurşuna dizmek zaten yaygın bir yöntem olsa da Naziler zehirli gaz dolu odaları kullanarak farklı katliam yöntemleri buldu.
4. Almanya ve işgal altındaki diğer topraklarda toplamda 42 binden fazla tesis holokost için kullanıldı.
Bu ölüm yerleri Polonya, Çekoslovakya, Yugoslavya, Fransa, İtalya, Avusturya, Sovyetler Birliği ve Almanya olarak sıralanıyor.
5. Yahudilere yapılan zorbalıklar aslında çok daha öncesinde başladı.
Hitler'in ilk kez iktidara geldiği 1933 yılında Yahudiler gettolarda yaşamaya zorlandı ve 1935 Nürnberg Kanunları onları Alman vatandaşlığından çıkardı, Yahudiler ile Almanlar arasında evlilik ve cinsel ilişki yasakladı.
6. Dachau, Almanya'daki ilk toplama kampıydı.
22 Mart 1933'te açılan Dachau, II. Dünya Savaşı'nın resmen başlamasından 6 yıl önce Almanya'da açılan ilk toplama kampı oldu. Başlangıçta siyasi mahkumlar için kullanılırken, 1935'te Nürnberg Kanunları'nın çıkarılmasından sonra, Nazi rejimi tarafından alt kademe kabul edilen azınlıklar için kullanıldı.
7. Çoğu ülke Almanya'dan kaçan Yahudileri reddetti.
İkinci Dünya Savaşı ve Nazilerin Yahudileri sistematik bir şekilde öldürmesinin ardından pek çok Yahudi ülkeyi terk etmek istedi, fakat başta Avustralya, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri ve Büyük Britanya olmak üzere Yahudi mültecileri reddetti.
8. Hitler hiçbir toplama kampını ziyaret etmedi.
9. 'Arbeit macht frei' çoğu toplama kampının sloganıydı.
'Çalışmak özgürleştirir' anlamına gelen söz, özellikle Auschwitz ve Dachau gibi kötü şöhretli toplama kamplarıyla anılıyor.
10. Anne Frank, savaşın bitmesinden çok kısa bir süre önce toplama kampında öldü.
Ailesi ile beraber Hollanda'nın Nazi işgali sırasında saklandığını anlatan Anne Frank'in Günlüğü, birçok dilde yayınlandı ve uluslararası en çok satanlar arasına girdi.
11. Katledilen Yahudilerin yarısından fazlası kadındı.
Kadınların büyük çoğunluğu doğrudan gaz odalarına gönderilirken, bazıları doğum kontrolü ve doğurganlıkla bağlantılı acımasız tıbbi deneylerde öldü.
12. Birçok toplama kampı tutsağı Nazi işkencesinden kurtarıldıktan sonra hayatını kaybetti.
Nazilerin işkencesinden kurtulmuş olmalarına rağmen, birçoğu aç, hasta ve ağır bir şekilde dövülmüş olan tutsaklar, bu nedenle kurtuluşun ilk haftasında trajik bir şekilde öldüler.
13. Holokost'tan sonraki yıllarda tam 3.4 milyon Nazi üyesi cezalandırıldı.
14. Auschwitz kampının 3 ana işlevi vardı.
Auschwitz bir esir kampı, köle işçi kampı ve bir imha kampı olarak işlev gördü. Tüm Nazi imha kamplarının en ölümcülü olarak tanınan Auschwitz, “nihai çözümün” sembolik yeri oldu. Bu nedenle Auschwitz, Holokost'un sembolü olarak kabul edilmiştir.
15. Witold Pilecki adında bir Polonyalı asker Auschwitz'de hapse atılmak için gönüllü oldu.
Polonya Ordusu için bir süvari subayı olarak hizmet eden Pilecki, Eylül 1940'ta Auschwitz'de isteyerek girdi. Pilecki, zamanını Auschwitz'de bilgi toplamak için harcadı, sonunda kamptaki mahkumlar için gizli birliği örgütledi ve yönetti. Nisan 1943'te gece vardiyası sırasında kamptan başarıyla kaçtı.
16. Polonyalı Tadeusz Wiejowski, Auschwitz'den kaçmaya çalışan ilk kişi oldu.
Haziran 1940'ta toplama kampına sürülen Wiejowski, Temmuz 1940'taki kaçış denemesinden önce bir ay boyunca Auschwitz'de kaldı. Wiejowski sonunda ölüm cezasına çarptırıldı.
17. Kamp doktoru Josef Mengele, tıbbi deneyler için binlerce mahkumu kullandı.
Yaptığı barbarca prosedürler arasında yüksek dozda radyasyon kullanımı ve rahim enjeksiyonları yer alıyor. Kötü şöhretli deneyleri arasında mahkumların gözlerine boya enjekte etmek vardı.
18. Ekim 1944'te birçok Auschwitz mahkumu, askerlerin onları öldüreceğini öğrendikten sonra isyan etti.
1944'te Auschwitz mahkumları, yakındaki bir kampta çalışan Yahudi kadınlar tarafından kaçak olarak getirilen silahlarla ilk isyanlarını başlattılar. İsyanı bastıran askerler, tüm Yahudileri öldürüp, kadınları astı.
19. Auschwitz kamplarında mahkumlar için "puff" adı verilen genelevler vardı.
Yahudi olmayan mahkumlara sunulan bu hizmette çalışan kadın mahkûmlar, her erkekle 15 dakika olmakla beraber günde toplam 20 erkekle birlikte olmak zorundaydı. Bu olurken, bir Nazi muhafızı bir gözetleme deliğinden onları izlerdi.
20. Naziler, Auschwitz mahkumlarından çok miktarda maddi mal çaldı.
Mücevher, ayakkabı, diş fırçası ve altın dişlerin yanı sıra yapay uzuvlar ve insan saçı çalınanlar arasındaydı.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇
Yorum Yazın