Görüş Bildir
Önümüzdeki 20 Yıl İçinde Tarihe Karışma İhtimali Olan 17 Meslek
Teknolojinin gelişmesi, robotik bilimlerin yükselişte olması ve hepsinden önemlisi yapay zekanın durdurulamaz bir hızda akıllanarak insanların yapabildiği bir çok işi yapabilmeye başlaması bir çok insanın mesleğini tehdit ediyor. Teknoloji geliştikçe insanların işsiz kalması yeni birşey değil. Üretim hattının ve robotların hızla fabrikalardaki işçilerin yerini aldığı hepimiz tarafından bilinen bir gerçek. İşte teknoloji gelişmesi ile önümüzdeki 20 yılda işsiz kalacak insanlar ve bunun ne kadar muhtemel oluğunun yüzdesel analizi. Kaynak: 'The Future of Employment: How Susceptible are Jobs to Computerization' - C.Frey & M. Osbourne
Robotlar Youtube İzleyerek Öğrenecek
Bilim insanları robotlara YouTube videoları izleyerek nasıl eşya kullanacaklarını öğreten yeni bir yöntem geliştirdi. Geliştirilen sistem sayesinde robotlar YouTube'daki yemek pişirme videolarını izleyerek aynı hareketleri öğrenebilecek.ABD'li ve Avustralyalı araştırmacılar, robotların çeşitli teçhizat ve eşyaları kullanmalarını sağlamak için YouTube videolarından yararlanıyor. Yapay zeka alanında geliştirilen yeni yöntem, robotların sadece video izleyerek nasıl hareket etmeleri gerektiğini öğrenmelerini sağlıyor.Maryland Üniversitesi ve Avustralya araştırma merkezi NICTA tarafından yapılan çalışma, yapay zekanın derin öğrenme adı verilen alanına odaklanıyor. Geliştirilen yöntem, ses ve görüntü gibi girdilerden elde edilen verileri yapay sinir ağları olarak adlandırılan eğitim sistemlerinde bir araya getiriyor. Toplanan bilgiler sisteme sunuluyor ve ortaya çıkan tepkilerden sonuçlar çıkarılıyor.Yapay Zeka Gelişimi Birliği'nin bu ay düzenlenecek konferansında sunulacak olan sinir ağları, robotun elini nesneleri kavrayabilen bir nesne olarak algılamasını sağlıyor. Robot böylece spesifik nesneleri tanımlayabiliyor aynı zamanda nesne ve eli içeren eylemleri anlayabiliyor.Modelin geliştirilmesi için, robotlara YouTube'da yer alan 88 yemek pişirme videosundan veri seçildi. Ardından robotların uygulayabileceği komutlar hazırlandı.Araştırmacılar, ilk modelin ardından ileride internetteki videoları izleyerek kendilerini geliştirebilen akıllı robotların yapılmasını amaçlıyor. Elde edilecek başarı, yapay zekanın kendi kendine öğrenme yeteneğini de artırabilir.Kaynak: Al Jazeera
Tüm Zamanların En Ünlü 21 Robotu
R2-D2, Yıldız Savaşları'nda fıçı şeklinde kurgusal bir robottur. Yıldız Savaşları evrenindeki ana karakterlerden biridir. R2-D2'yi Britanyalı cüce aktör Kenny Baker canlandırmıştır.
'İnsan Beyninin Yerini Yapay Zeka Alacak'
Amerikalı önde gelen bazı biliminsanlarına göre süper akıllı robotlar tüm evrende biyolojik yaşam formlarına üstünlük sağlayacak.Gelişen teknolojiyle araştırmacılar her geçen gün yeni ve yaşanılır gezegenler bulmaya devam ediyorlar. Uzmanlar birgün buldukları yaşanabilir gezegenlerden birinde akıllı yaşam formlarıyla karşılaşabileceklerini de belirtiyorlar. Araştırmacılara göre, büyük bir ihtimalle de bu akıllı yaşam formaları yapay zekaya sahip olacak.Uzmanlar ayrıca çok da uzak olmayan bir gelecekte, biyolojik yaşamla yapay yaşamın bir noktada birbirlerine entegre olabileceğini düşünüyorlar. Bu yolla da yapay zekanın yeryüzünde de gelişeceğinin altını çiziyorlar.
Reklam
Facebook Sarhoş Fotoğrafların Paylaşımına Engel Olacak
Facebook, kullanıcıların sarhoşken çekilen fotoğraflarını paylaşmalarına engel olabilecek bir yazılım üzerinde çalışıyor.Görüntü tanıma özelliği ve yapay zekâ özelliklerinin kullanılacağı sistem, fotoğraflardaki sarhoş ve ayık ifadeleri birbirinden ayırabilecek.Yeni yazılımda Facebook kullanıcılara, 'Patronunun ve annenin bunu görmelerini istediğinden emin misin?' sorusu sorulacak.Sarhoş fotoğraflara engel olacak sistem, Facebook'un yapay zeka araştırma laboratuvarı tarafından açıklandı.Wired dergisine konuşan Yann LeCun, 'Facebook'ta dijital asistan' yaratmak istediğini söyledi.LeCun, bu dijital asistanın gelecekte, kullanıcının izni olmadan başkası tarafından Facebook'a yüklenen fotoğrafların da tespit edilmesine yardımcı olabileceğini ifade etti.Facebook'ta halihazırda yüzlerin tanınmasına ve kullanıcıların fotoğraflarda diğer kullanıcıları etiketleyebilmelerine (tag'leyebilmelerine) yardımcı olan görüntü tanıma teknolojisi kullanılıyor.Facebook yapay zekâ yazılımıyla bağlantılı teknolojileri giderek daha sık kullanmaya başladı.Bir sonraki adım da, 'durum (statü) paylaşım metinlerinin' incelenmesi ve uygun etiketlerin otomatik olarak önerilmesi olacak.LeCun ayrıca, gelecekte bu dijital asistanın 'arkadaşlarla etkileşime aracılık edeceğini' söyledi.Fakat, kullanıcılar ve gizlilik hakkı savunucuları bu tip servislerin doğrudan dayatılmak yerine kullanıcıların onayı alınarak yapılmasını talep edeceğinden yeni özellikler tartışma yaratabilir.BBC
Reklam
Yapay Zeka İnsanlığın Sonu Olacak Korkusu Gerçekçi mi?
Giderek artan sayıda bilim insanı, mühendis ve sanatçıların söylediklerine inanırsak 'zavallı et ve kemik yığınlarına' yani insanoğluna acımak gerekiyor.Profesör Stephen Hawking de insanoğlu tam anlamıyla zeki bir aygıt ya da yazılım geliştirdikten sonra neler olacağı konusunda endişelenen uzmanlar listesine katıldı.Hawking'in korkusu, yapay zekânın insanoğlunun sonu anlamına gelebileceği.Musk, kontrol edilmesi güç boyutlara ulaşan yapay zekânın insan nesli için 'en büyük tehdit' olduğunu belirtti.Musk sonumuzun zalim ve hesapçı yapay zekânın ayakları altında mı geleceğini merak ettiğini söylüyor.Oxford Üniversitesi Profesörü Nick Bostrom da, önümüzdeki yüzyıl içinde yapay zekâ yönetiminde bir kıyamet yaşayabileceğimizi kaydetti.Google'ın başmühendisi Ray Kurzweil de yapay zekadan kaygılı. Ama başka nedenlerden.Kurzweil, süper-zekâ yazılımlarını kısıtlayamaya gücü yetecek ahlak kodları yazmanın çok zor olabileceğini söyledi.Bilim kurgu filmleri gerçek mi oluyor?Terminatör serisi, 2001 Uzay Macerası, Matrix, Bıçak Sırtı gibi birçok filmde güçsüz insanoğluna karşı yapay zekâyla yönetilen düşmanlar karşı karşıya getirilmişti.Spike Jonze imzalı 'Aşk (Her)' filmi de, insanla işletim sistemi arasında geçen bir aşk hikâyesini, Alex Garland'ın yakında gösterime girecek 'Ex Machina' filmi de insanoğlunun yapay zekâyla çekişmesini konu ediyor.Avengers-Yenilmezler' serisinin yeni filmi ise insan neslini sona erdirmeyi amaçlayan deha yapay zekâ Ultron'la süper kahramanların savaşını anlatıyor. Ultron Yenilmezler'den Thor ve Demir Adam gibi süper kahramanlar olmasaydı kolaylıkla amacına ulaşabilecekti.Zavallı İnsanoğluBugün bile insan zekâsı inceliklerinin, bilgisayarların problem çözümünde kullandıkları güç karşısında ne kadar zayıf kalabileceğinin işaretlerini görüyoruz.Satranç bilgisayarları düzenli olarak en iyi oyuncular dışındaki herkesi yeniyor.Karışık matematik işlemleri diğer bilgisayarlara nispeten çok daha basit olan cebinizdeki akıllı telefon için bile çocuk oyuncağı.Bilgisayar devi IBM'in Watson isimli süper-bilgisayarı Türkiye'de 'Büyük Risk' adıyla yayımlanan Jeopardy isimli bilgi yarışmasının Amerikan versiyonunda en iyilerle yarıştı ve kazandı.Bunun dışında birçok alanda bilgisayarların problemlere insanların aklına gelmeyen orijinal ve yaratıcı çözüm ürettikleri çok sayıda örnek var.Makineler yavaş ama emin şekilde insanlardan daha akıllı hale geliyor, insanların en iyi oldukları uğraşlar ise gün geçtikçe azalıyor.İnsansız uçaklarla ölümPeki, tüm bu tehlikeler gerçek mi?İnsanların ilk gerçek anlamda akıllı bir bilgisayar programını yazarsa, daha sonra bu programın kendisi daha akıllı sürümlerini geliştirebilir mi? İnsanoğlu için gerçekten böyle bir tehlike işareti var mı?Kaliforniya'daki Singularity Üniversitesi Yapay Zekâ ve Robotlar Bölümü Başkanı Neil Jacobstein 'belki' diyor.Jacobstein, 'Yapay zekânın hiçbir ahlaki bedeli olmadan gelebileceğini sanmıyorum.Şimdi çalışmaya başlarsak kontrolsüz şekilde yükselen yapay zekâ karşısında kurtulma şansımızı önemli derecede gelişebilir' diye konuşuyor.Jacobstein'a göre 'yapmamız gereken, yarattıklarımızın ortaya çıkartabileceği sonuçları göz önüne almak ve toplumlarımızı, kurumlarımızı yaşanabilecek bu büyük değişikliklere hazırlamak'.BBC'ye konuşan Jacobstein, 'Muhtemel riskleri sezmek ve ileriye dönük adımlar atmak için harika bir fırsatımız olduğunu ve bu risklere karşı yedekli ve aşamalı önlemler geliştirmek için elimizden geleni yapmamız gerektiğini düşünüyorum' dedi.Imperial College Bilişsel Robot Profesörü Murray Shanahan, yapay zekâ üzerinde yoğun olarak çalışanların şimdiye kadar geliştirdikleri yapay zekaya insanları öldürmeye çalışmalarını önleyecek bir güvenlik sistemi kurmadıklarını söyledi.Shannan 'Yapay zekâ üzerinde çalışan herkesin bu endişeleri önemli bulduğunu söyleyemeyiz. Ama toplum böyle düşündüğüne göre, konu daha ciddiye alınmalı. En iyisi iki uç noktanın ortasında durmak. Şu an panik yapmak için bir neden yok. Önümüzdeki 10-20 sene içinde insan düzeyinde bir yapay zekâ geliştireceğimizi düşünmüyorum. Bunun yanı sıra, yapay zekâ üzerinde çalışanların Stephen Hawking ve diğerlerinin endişeleri hakkında düşünmeye başlamaları iyi bir fikir ' diyor.Murray Shanahan niye henüz panik yapmamamız gerektiğini anlatırken de 'Gerçek anlamda akıllı makineler geliştirmek için önümüzdeki en büyük engel, makine temelli zekânın nasıl yaratılacağı ve bu engel henüz aşılmadı. Henüz en iyi yolun insan doğasını kopyalamak mı, yoksa işe sıfırdan başlamak mı olduğunu pek bilmiyoruz ' diye konuşuyor.Asıl tehlike insanların kendisiBilim kurgu yazarı Charles Stross, yapay zekâ sistemlerinin özünde tehlike bulunmadığını düşünüyor. Çünkü bizim yerimize düşünebilmeleri ya da aniden insan efendileri yerine kendilerini memnun etmek istediklerini fark edebilmeleri pek mümkün değil.Stross, 'Hiçkimse, bizim kullanışlı bulduğumuz işleri yapmak yerine, kendi kendine kararlar veren bir yapay zekâ istemez. Çünkü bunun muhtemel sonucu kendine bir kâse cips alıp koltuğa yayılan ve televizyon uydu kumandasını ele geçiren bir yapay zekâ olur' dedi.İlk bakışta tüm yapay zekâ çalışmaları insanlar için sorun yaratabilecek bağımsızlık ve bilinçten yoksun sistemlere odaklanıyormuş gibi görünüyor.Stross, 'Bana göre şu anda görülen ya da gelecekte görebileceğimiz yapay zekalar tehlikeli olabilir. Ama bunun tek sebebi bu yapay zekanın hizmet ettiği insanlar olur.' diyor.Charles Stross ayrıca 'Pilotsuz uçaklar insanları öldürmez, pilotsuz uçaklara koordinatlar (X,Y) vererek görevlendiren ve insanları öldürmek için Hellfire füzeleri göndertenlerdir insanları öldüren. Asıl bu aygıtları kontrol edenlerin niyetleri sorgulanmalı ' diye konuşuyor.BBC
Stephen Hawking: 'Yapay Zeka İnsanlığın Sonunu Getirebilir'
Ünlü fizikçi Stephen Hawking, insan zekâsına yetişebilecek bir şey yaratmanın ciddi sonuçlar doğurabileceğini söyledi.Dünyaca ünlü fizikçi Stephen Hawking, BBC'ye yaptığı açıklamada, düşünen makineler yapmak için harcanan çabaların insanın varlığına tehdit oluşturduğunu belirtti.Şimdiye kadar geliştirilen ilkel yapay zeka türlerinin son derece yararlı olduğuna işaret eden Hawking, 'Ancak insana yetişebilecek ya da insanın zekasını geçebilecek bir şey yaratmak, çok ciddi sonuçlara yol açabilir. Yapay zeka, kendi kendini geliştirmeye devam edebilir ve hatta kendini yeniden biçimlendirebilir. Son derece yavaş bir biyolojik evrimle sınırlı olan insanlar, bu tür bir güçle yarışamaz. Yapay zeka, yeryüzünde insan ırkının sonunu getirebilir' dedi.Evrenin kökenleri ve kara deliklerle ilgili kitaplarıyla dünya çapında tanınan Hawking, insanların yaptığı bazı işlerin akıllı makinelere devredilmesinin de milyonlarca kişinin işsiz kalmasına yol açarak farklı bir krize yol açabileceğine de işaret etti.İnternetin tehlikelerine de değinen Hawking, internet şirketlerinin, ifade özgürlüğü ve özel hayatın korunması ilkelerinden ödün vermeden internetin oluşturduğu tehditleri ortadan kaldırmanın bir yolunu bulması gerektiğine dikkati çekti.Cambridge Üniversitesi'nde öğrenciyken yakalandığı motor nöron hastalığı Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) nedeniyle hareket edemeyen ve konuşamayan Hawking, iletişim kurabilmek için bilgisayar teknolojilerinden yararlanıyor.Hawking'in 'Zamanın Kısa Tarihi' adlı kitabı, dünya genelinde 10 milyondan fazla satmıştı.ALS, beyin ile omurilikte bulunan ve kasları kontrol eden sinir hücrelerine zarar veriyor. Henüz tedavisi bulunmayan ALS'ye yakalanan hastaların sadece çok küçük bir kısmı, 10 yıldan uzun süre yaşıyor.AA
Akıllı Telefonlar ile Sihir Gösterisi Yapın!
Yakın gelecekte arkadaşlarınızı etkileyecek sihirli gösteriler yapmak için uzman sihirbaz olmanıza gerek olmayabilir. Queen Mary University of London’dan araştırmacılar kendi başına sihirli numaralar bulabilen yapay zeka geliştirdiler. Program sihirli yapbozlar veya “akıl okuma” tekniklerini öğrenerek kendi özel sihirli numaralarını planlayabiliyor.Detaylarına buradan ulaşabileceğiniz çalışmanın ürünlerinden Phoney isimli Android uygulamasını da Google Play’den indirebilirsiniz.
Reklam
Biz Yoğun Siyasete Maruz Kalırken Dünya Biliminde Yaşanan 23 Mühim Gelişme
etiket
Malumunuz, uzun zamandır, dünya gündeminde Türkiye'nin bahsinin geçmesini sağlayan tek özellik, Ortadoğu'da yer alan bir ülke olması.. Birçok alanda olduğu gibi bilimdeki gelişmeleri de dışarıdan takip eden bizler,  'zorunlu kimya tartışılmıyor' sözlerini tartışırken, birkaç ay içerisinde, bilim alanında hangi önemli gelişmeler yaşandı bir göz atalım..
E-Posta Inbox ile Akıllanıyor
Televizyon, saat ve telefon derken e-postalar da akıllandı. Google'ın yeni servisi Inbox, kullanıcının yerine düşünüyor, gelen mesajları grupluyor ve önerilerde bulunuyor. İşte Gmail'in yerine gelecek olan yeni e-posta deneyimi Inbox.Google'ın artık arayüzü eskiyen ve özellikleri demode kalmaya başlayan Gmail e-posta servisinin yerine geçecek olan Inbox bir süre önce duyuruldu. Firmanın 'sizin için çalışan gelen kutusu' mottosu ile duyurduğu servis gerçekten de bizim için çalışıyor. Henüz emekleme döneminde olsa da Inbox ilerde yapabilecekleri konusunda ipuçları da veriyor.Sosyal ağları günlük hayatla entegre eden, yapay zekası ile kullanıcıya akıl veren ve yeni bir boyuta taşıma iddiasında olan Inbox temelde bir e-posta servisi. Yeni servis aynı anda hem mobil uygulama hem de tarayıcı üzerinden kullanılabiliyor. Bazı özellikleri Türkiye'de kullanılamıyor olsa da Inbox ilk bakışta vaad ettiklerini yerine getiriyor. Yine de alması gereken çok yol var. Servisin hem mobil hem de tarayıcı bazlı kullanımı birbirine çok benziyor. Hatta neredeyse her iki arayüz de aynı şekilde tasarlanmış ve aynı deneyimi sunuyor diyebiliriz. Yeni servisi birkaç gün kullanıp belli başlı özelliklerini sizler için araştırdık.Sadece davetiye ile kullanılabiliyorInbox şimdilik sadece davetiye mantığı ile kullanılabiliyor. Gmail adresi olanlar Google'a e-posta gönderip sıraya giriyorlar. Yeni servisi kullanmak için inbox@google.com adresine (yine bir Gmail adresi kullanarak) boş bir e-posta göndermek gerekiyor. Ardından Google'ın davetiye göndermesi için beklemek gerekiyor. Inbox'ı kullanmanın bir diğer yolu ise davetiye almış birinden davetiye talep etmek. Google, yeni servisi kullanan kişilere üç adet davetiye hakkı veriyor. Böyle birini bulabilirseniz Inbox'ı kullanmaya anında başlayabiliyorsunuz.Sadece yeni bir arayüz değilInbox'a sadece Gmail'in yeni arayüzü olarak bakmamak gerekiyor. Bir kere Inbox etiket mantığını bir üst seviyeye taşıyor. Gmail'de de var olan bu mantık yapay zeka ile işbirliği içinde çalışıyordu. Bu etiket mantığı Inbox'ta bir adım öteye taşınmış. Hazır gelen bu etiketler arasında Travel, Finans ve Social gibi seçenekler bulunuyor.Etiket mantığı gelen e-postaları otomatik olarak içeriğiyle ilgili kelimenin etiketiyle eşleştirme sistemiyle çalışıyor. Genelde başarılı olan bu sistem Inbox'ta daha da iyi çalışıyor. Etiketleri Ayarlar bölümünden istediğiniz gibi değiştirebiliyorsunuz. Yeniden tanımlamak ya da tanımlanmış etiketleri değiştirmek kullanıcının elinde.İşaretleme mantığıNormalde Gmail'de bulunmayan işaretleme (Pin) mantığı Inbox'ta önemli bir yer tutuyor. Üst menüde bulunan bu özellik yardımı ile bir hatırlatıcı tanımlayarak bunu işaretleyebiliyorsunuz. İsterseniz sadece işaretlerinizi görecek şekilde gösterim de ayarlayabiliyorsunuz. Bu hatırlatıcı 'Ahmet'i ara' ya da 'Ayşe ile görüş' gibi bir metin olabiliyor.Yeni e-posta gönderme tuşuEkranın sağ altında bulunan kırmızı + işaretine tıklayarak e-posta oluşturabiliyorsunuz. Yine buradan Hatırlatıcı da ekleyebiliyorsunuz. Burada sıklıkla e-posta gönderdiğiniz kişiler otomatik olarak çıkıyor.TemizlemeInbox'ta ister tek tek isterseniz bütün mesajları temizleyebiliyorsunuz. Sweep adı verilen bu işlem anasayfanın üst kısmında bulunan bir işarete tıklayarak yapılıyor. Ayrıca tek tek gelen e-postaları da anasayfada görünmeyecek şekilde temizlemek mümkün oluyor.ErtelemeInbox'ın bir diğer ilginç özelliği ise 'Erteleme' fonksiyonu. Kullanıcı isterse bir e-postayı belli bir tarihe ve saate kadar erteleyebiliyor. Bu sayede o an uygun değilseniz daha sonra hatırlatma sağlayabiliyorsunuz.Aslında Inbox'ın kabiliyetleri bu kadarla sınırlı değil. Ancak Inbox ile entegre çalışan Google Now uygulaması resmi olarak Türkiye'de desteklenmediği için tavsiyelerde bulunmak, en yakın restoranı önermek ya da uçak bileti için alternatif siteleri getirmek gibi işlemler şimdilik yapılamıyor.Bazı eksiklikler varInbox her ne kadar Gmail'e göre daha modern bir arayüze sahip olsa da birçok anlamda ondan eksik yanları var. Örneğin e-postalardaki ekli dosyalar toplu olarak indirilemiyor. Ayrıca yeni e-posta tanımlama, filtreleme ve benzeri özellikler, Inbox üzerinden kullanılamıyor.Yapay zekanın kullanıcı yerine karar veriyor olması ve e-postaları otomatik olarak etiketlemesi bazı kullanıcıların hoşuna gitmeyebilir. Her ne kadar bu düzenlemeleri yaparken kullanıcı algoritmayı yönlendirebiliyor olsa da bu yönlendirmenin işe yaramadığı durumlar can sıkabilir.Neden Inbox?Uzun vadede Gmail'in yerini almasına kesin gözle bakılan Inbox'un geliştirme amaçlarından biri Google'ın diğer servislerine entegrasyonu sağlamak. Mevcut Gmail ile bunu yapmak çok kolay olmadığı gibi eski tasarım ve anlayışla da yapmak mümkün görünmüyor. Ayrıca her firma gibi gelirlerini artırmak isteyen Google, Inbox ile yeni gelir kapıları açmayı hedefliyor. Bunlar arasında sunulacak tavsiyelere reklam almak ya da reklam alınan şirketlere yönlendirmek gibi seçenekler de bulunabilir.Şimdilik kısıtlı bir kitle tarafından dünya çapında (içinde Türkiye de var) kullanılan Inbox, toplanan geri bildirimlerle önümüzdeki yıllarda gelişimini tamamlayıp Gmail'in yerini alarak farklı bir e-posta deneyimi sunmaya çalışacak.Kaynak: Al Jazeera
Tesla'nın Başındaki İsimden İlginç Açıklama
Kendini park eden ve sürücüsüz hareket edilebilen araçların arkasındaki şirket Tesla’nın başındaki isim Elon Musk, yapay zekanın sahip olduğu potansiyelin kendisini ürküttüğünü söyledi. MIT’nin düzenlediği bir sempozyumda konuşan Musk, “Yapay zeka ile bir nevi şeytan çağırmış gibi oluyoruz. Hani hikayelerde pentagramlarla, kutsal su ile şeytanı çağırıp kontrol edebileceğini düşünenler olur da işler beklediği gibi gitmez ya..” diye konuştu. Musk geçtiğimiz Haziran ayında yapay zeka ile uğraşan firmalara bu teknolojiyi izleyebilmek için yatırım yaptığını açıklamıştı. Ardından Ağustos ayında attığı bir tweette yapay zekanın nükleer silahlardan daha tehlikeli olduğunu savunmuştu. Birkaç hafta önce de şakayla karışık bir şekilde spam ile savaşmak için görevlendirilmiş yapay zekanın spamı bitirmenin en iyi yolunun insanları yok etmek olacağını düşünebileceğini dile getirmişti. Musk son yaptığı açıklamanın devamında “aptalca bir şey yapmadığımızdan emin olmak için ulusal veya uluslararası düzeyde denetlemeler yapmak gerekebilir” dedi.
Reklam
Meraklısına Özel, Zamanda Yolculuk Konusunu İşlemiş 45 Film
07 Kasım 2014 günü vizyona girecek olan Christopher Nolan filmi Interstellar'ı bekleye dururken zaman yolculuğu temasını tam anlamıyla irdeleyen bir film listesi yapalım dedik. IMDb puanları baz alınarak sıralanmış ve film bilgileri turkcealtyazi.org dan derlenmiştir.
Bu Hafta 5 Yeni Film Vizyonda
Türkiye sinemalarında bu hafta dram, bilim-kurgu, aksiyon ve romantik komedi türünde 5 film vizyona girecek.'Ölümcül Oyun'Başrollerinde Kate Hudson, James Franco ve Anna Friel'in bulunduğu 'Ölümcül Oyun' izleyici ile buluşacak.Marcus Sakey'in aynı adlı kitabından beyazperdeye uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda Henrik Ruben Genz var.Gerilim türündeki filmde, senelerce tüm maddi birikimlerini çocuk tedavisi için kullanan ve maddi anlamda zor günlerden geçen Tom ve Anna çifti, ölü bulunan kiracılarının apartman dairesinde buldukları parayı borçları için kullanma konusunda tereddüt etmez. Ne var ki bu karar, adım adım belaya bulaşma süreçlerini tetikleyen ilk adım olur.'Evrim'Johnny Depp, Rebecca Hall, Paul Bettany, Cillian Murphy ve Oscar ödüllü oyuncu Morgan Freeman'ın oynadığı 'Evrim' bilim-kurgu meraklılarını sinema salonlarına çekmeye aday.Filmin yönetmenliğini 'Kara Şövalye', 'Başlangıç', 'Kara Şövalye Yükseliyor' gibi başarılı yapımların ünlü yönetmeni Wally Pfister üstleniyor.Bilim-kurgu rollerinde pek oynamayan Johnny Depp'in başrolünde olduğu filmin senaryosu Jack Paglen'e ait. Dr. Will Caster rolünde izleyici karşısına çıkan Depp, insan duygularının etkilendiği tüm bilgiler ve hareketlerin bir bilgisayar tarafından da yapılabilmesi için yapay zeka çalışmaları yapan ünlü bir bilim adamını canlandırıyor. Radikal grupların bir numaralı hedefi haline gelen Caster, bir terörist grubun saldırısına uğrar ve cinayete kurban gider. Kendisi gibi bilim adamı olan eşi Evelyn, Will’in beynini gelişmiş bir süper bilgisayara entegre eder. Fakat terörist grup, Will'in hala hayatta olduğunu fark edince super-bilgisayarı yok etmek için harekete geçer.'Kayıp Kız'Ben Affleck, Rosamund Pike, Neil Patrick Harris ile Tyler Perry’nin oynadığı 'Kayıp Kız' filminin yönetmen koltuğunda David Fincher var.Fincher'ın, satış rekorları kıran Gillian Flynn'in gerilim romanından beyaz perdeye uyarladığı film, modern medya kültürümüzdeki güvenilmez sözler ve kaçınılmaz aldatmalar arasındaki bir Amerikan evliliğini konu alıyor.Hikayenin merkezindeki çift, eski bir New Yorklu yazar olan Nick ve karısı 'havalı kız' Amy. Beşinci evlilik yıldönümlerinde Amy kaybolur ve evlilikleri bir gizeme dönüşür. Nick, şüphe uyandırıcı davranışları yüzünden bir numaralı şüpheli olur. Amy ise ölü ya da diri bulunmak üzere ilham arayışındaki dünyanın gözleri önünde medya çılgınlığının övülen malzemesi haline gelir.'Sihirli Ay Işığı'Woody Allen'ın yönettiği ve Emma Stone, Colin Firth ile Marcia Gay Harden’ın oynadığı 'Sihirli Ay Işığı' romantik komedi türünde bir film.1920'lerin Güney Fransa kıyılarında geçen film, usta bir sihirbaz tarafından sahtekarlıkla suçlanan bir medyumun öyküsünü anlatıyor. Hikayenin 1920’lerde geçmesinin yarattığı romantizm ve Fransa’nın güneyindeki yerlerin ışıl ışıl görüntüsü, filme doğal bir sihir katıyor.'Seçilmiş'Jeff Bridges, Meryl Streep, Brenton Thwaites, Alexander Skarsgard, Katie Holmes ile Taylor Swift'in oynadığı 'Seçilmiş' rahat ve mutluluk dolu bir dünyada yaşayan genç bir adam olan Jonas’ın (Brenton Thwaites) etrafında dönüyor.'Gerçeği arayan özgürlüğü bulur' sloganıyla yola çıkılan yapımın yönetmen koltuğunda 'Ajan Salt', 'Dead Calm', 'Tehlikeli Oyunlar', 'Açık Tehlike' ve 'Kemik Koleksiyoncusu' gibi filmlerin yönetmeni Phillip Noyce var.Fantastik ve bilim-kurgu türündeki film, Lois Lowry’nin aynı adı taşıyan genç yetişkin romanından uyarlama. 1994’te 'Newberry Madalyası' kazanan roman, dünya çapında 10 milyondan fazla satmıştı.Muhabir: Melik Fırat Yücel | AA
Reklam
Qualcomm Yapay Zekayı Telefonlara Getirecek
Gelecekte üretilecek akıllı telefonlarda obje veya yüz tanıma için taklit nöronlar içeren özel donanımlar bulunabilir.Qualcomm’dan Charles Bergan, MIT Technology Review’in EmTech konferansında yaptığı sunumda gelecekteki telefonların neyin fotoğrafını çektiğinizi anlayacağını ya da yüzünüzü tanıyacağını açıkladı. Bergan’ın takımı bu hedefi gerçekleştirmek için yapay zeka alanındaki yeni ve çok güçlü bir yaklaşım olan ‘ derin öğrenme ’ metodunu kullanıyorlar.Akıllı telefonların kamera uygulamaları çeşitli sahneler için ayrı modlar sunarak bu sahnelerde çekilen fotoğrafın en kaliteli şekilde çıkmasını sağlayabiliyorlar. Qualcomm ise bu farklı sahneleri otomatik olarak tanıyan bir uygulama geliştirdi. Bu, gelecekte telefonların internet üzerinde veri alış verişi yapmadan kendilerini ayarlayabileceğini gösteriyor. Bergan, aynı yaklaşımın bir fotoğrafı çekmek için en uygun anı yakalamada kullanılabileceğini de söyledi.Ek olarak bir geliştirdikleri yüz tanımlama uygulaması da tanıtan Bergan, programın yüzünü kötü ışıkta ve titrek bir şekilde çekilmiş fotoğrafına rağmen tanıyabildiğini gösterdi.Her iki uygulama da ‘ derin öğrenme ’ tekniği kullanılarak üretilmiş ve örneğin sahne tanıma programında taklit nöronlar binlerce sahne fotoğrafı gösterilerek eğitilmiş.Bergan, Qualcomm’un böyle bir projeyi üretmesinin bir sebebinin de mobil cihaz üreticilerinin daha akıllı kamera talepleri olduğunu belirtti. Şirket daha önce devreleri nöron şeklinde dizilmiş ‘ neuromorphic ’ çiplerle bazı testler yapmıştı. Ancak bu teknoloji hala araştırma safhasında bulunuyor.Görünen o ki Qualcomm sadece frekans ve işlemci gücüne dayanan ürünlerin de ötesine geçerek işlemci gücünün çok daha verimli ve anlamlı kullanılmasına yönelik bir ürün stratejisi izleyecek. Bu durum daha önce ele aldığımız “ Görüntü algılama teknolojileri neden önemli?” başlıklı yazımız ile paralel şekilde değerlendirildiğinde, gelecek yıllarda karşılaşacağımız uygulama ve ürünlerin takip edeceği yol için bize bir harita sağlayabilir.TechInside Haber Merkezi kullanıcısı geçmişi olmayan ama geleceği parlak sanal bir hesaptır.Donanım Haber
The Grid ile Web Site Tasarımını Yapay Zekaya Emanet Etmek Mümkün
Son dönemde “kendi web siteni kendin oluştur” söylemiyle hareket eden pek çok girişim gördük. Aralarından bazıları başarılı olurken, bazıları ise klon girişimler olarak hafızalarımızdan dahi silindi.The Grid adlı girişim de bu alanda yepyeni bir söylemle ortaya çıkmış durumda. Tek satır kod yazmadan, sadece görsel olarak kendi web sitenizi kendiniz oluşturabiliyorsunuz. Ancak The Grid’in bazı ek özellikleri var ki, işte bunlar girişimin en ayrıştırıcı ve çekici olduğunu söyleyebileceğimiz özellikleri.The Grid, daha önce de belirttiğim gibi tek satır dahi kod bilgisine ihtiyacınız olmadan web sitesini tasarlayabilmenizi sağlıyor. Eklediğiniz fotoğraflar ve vermek istediğiniz mesaja göre, akıllı bir şekilde kullanmanız gereken renkleri sizin içi seçiyor.Hazır template’lerin dışına çıkmanızı sağlıyor ve otomotikleştirilmiş A/B testlerini sizin için yapıyor. Kısacası The Grid sayesinde web sitenizi akıllı bir yapay zeka ile beraber dizayn etmiş oluyorsunuz. The Grid’in söylemi de zaten en az bir sosyal ağ kullanmak kadar kolay olması.San Francisco’da 2010 yılında çalışmaya başlayan ekip, geçtiğimiz yıl Kickstarter kampanyasından 115 bin dolar para toplamayı başarmış. Ayrıca The Grid, 3.1 milyon dolarlık bir tohum yatırım aldığını da açıkladı. Aslında hiç fena gitmemiş Kickstarter kampanyaları, 4 yıldır bu girişim üstünde çalışıyor olmaları bir girişim olarak onların inandıkları şeyden vazgeçmedikleri anlamına geliyor gibi gözüküyor.Sistem şu anda yıllık 96 dolarlık bir bedelle, “kurucu üyelerini” topluyor. Sistemi ön siparişle 96 dolar ödeyerek alarak kurucu üye oluyorsunuz. Kısacası, The Grid kitle fonlama kampanyasına devam ediyor ve üyelerini şimdiden topluyor. 2015 yılının Sonbahar aylarında yayınlanacağı söylenen The Grid’in, açılışı sonrasında aylık bedelinin ise 25 dolar olacağı belirtiliyor.Yatırımcılar arasında, WordPress’e tema üreten Elegant Themes’in kurucusu Nick Roach, Facebook VP’si Greg Badros ve eski Disney Interactive Başkanı Johh Pleasants’ın da bulunduğunu belirtelim.Webrazzi
Elektronik Cihaz Sayısı Dünya Nüfusunu Aştı
İnsanlık, robotlarla iç içe yaşayacağımız geleceğe giden yolda önemli bir dönüm noktasını geride bıraktı. Elektronik cihaz sayısı, insan sayısını ilk kez aştı. Akıllı araba ve ev gibi teknolojilerle, bu sayının hızla artacağı ifade edildi.Dünya, 'Skynet' yapay zeka sisteminin dünyayı ele geçirdiği bir senaryoya doğru önemli bir adım daha atmış olabilir. Yeni bir araştırma, elektronik cihaz sayısının ilk kez dünya nüfusunu geride bıraktığını ortaya koydu. Bu cihazların birçoğu, birbirleri arasında bağlantı kurulabilen 'akıllı' işletim sistemlerine sahip.ABD Nüfus İdaresi'nin verilerine göre, dünya nüfusu birkaç milyon daha artış gösterirse 7.2 milyara ulaşacak. İstatistiklere göre, dünya nüfusu her saniye 2 kişi, yıllık olarak yüzde 1.2 artış gösteriyor.GSMA Intelligence araştırma şirketinin hazırladığı rapor ise dünya genelinde aktif SIM kart sayısının 7.2 milyara ulaştığını ortaya koydu. Dahası, aktif elektronik cihazların sayısı dünya nüfusuna oranla 5 kat daha hızlı artıyor.Cnet'e açıklama yapan analist Kevin Kimberlin, 'Hiçbir teknoloji insanlığı mobil cihazlar kadar etkilemedi. Sadece 30 yıl içinde sayısı 7.2 milyara ulaşan, en hızlı büyüyen fenomen halinde' ifadesini kullandı.Birden fazla cihaz kullanıyoruzAktif SIM kart sayısı insan sayısını geride bırakmış olsa da, mobil cihaz kullanan insan sayısı dünya nüfusunun yarısına bile denk gelmiyor. Elektronik cihaz sahipleri ise ortalama iki SIM kart kullanıyor.Analistler, milyarlarca insanın bugün akıllı telefon, tablet ve benzeri cihazara bağlantılı yaşadığını belirtirken, akıllı ev ve araba gibi teknolojilerin gelişmesiyle bu sayının çok hızlı bir şekilde artacağını belirtti.Kaynak: Al Jazeera
Reklam