Görüş Bildir
25 Farklı Dilde 'Let it Go'
'Frozen' film müziğine her geçen gün yeni bir versiyon daha ekleniyor. 25 farklı ülkenin sanatçıları bir araya gelerek 'Let it Go' parçasını 25 farklı dilde seslendirdiler.
Telefonunuz Sinyal Alamadığında Auto Pilot ile Uçak Moduna Geçsin
Günümüzün en büyük problemlerinden birisi de asla yetmeyen ve hep şikayet ettiğimiz şarj sürelerimiz. Tüm telefonların ortak özelliği tabii ki mobil operatörlerden gelen sinyalleri almaları ve şarjı tüketen en büyük kalemlerden birisi de telefonunuzun yeni bir sinyal araması. Android için geliştirilen Auto Pilot Mode , telefonunuzun sürekli sinyal ararken çok fazla şarj tüketmesini engellemek için hazırlanmış bir uygulama. Auto Pilot Mode, telefonunuz sinyal almayı kestiği anda telefonunuzu uçak moduna alarak, telefonunuzun yeni bir sinyal aramasını ve o esnada yüksek bir şarj tüketmesini engellemiş oluyor. Bildiğiniz gibi bazı yollarda ya da bölgelerde telefonlarınızın çekmemesi mümkün olabiliyor. Böyle anlarda sürekli yeni bir sinyal yakalamaya çalışan akıllı telefonlarımızın şarjları da hızla tükeniyor. İşte bu noktada devreye giren Auto Pilot Mode uygulaması, akıllı telefons sahipleri için büyük bir nimet.Android akıllı telefon sahiplerinin özellikle uzun şehirlerarası yolculuklarda ya da telefonun az çektiği bölgelerde kullanmasının büyük oranda işe yarayacağı uygulamada, telefonun ne kadar süre boyunca uçak modunda kalacağını da seçebiliyorsunuz. Google Play’de yer alan Auto Pilot Mode uygulamasını buradan indirebilirsiniz.
Eski Türk Astroloji Sistemine Göre Burcunuz ve Özellikleri Ne? Öğrenin!
Araştırmacı Tram-Semen'in ortaya çıkardığı Eski Türk astrolojisi sisteminde, 36 ayrı burç bulunuyor. Karaçay Türkleri'nden araştırmacı Sofi Tram-Semen, 20 yıllık çalışma sonucunda yüzlerce yıl önce Nart-Karaçaylar'a ait 36 burçluk sistemi belirledi İşte o burçlar ve özellikleri...
Kemerlerinizi Bağlayın
İtalya’da yaşayan ünlü yönetmen Ferzan Özpetek yine seyirciyi derinden etkileyecek tutkulu ama bir o kadar da dramatik bir aşk hikayesi yarattı.Ülkemizde 14 Mart’ta vizyona giren yeni filmi “Kemerlerinizi Bağlayın/ Allacciate le Cinture” ünlü yönetmenin son filmlerine göre pek neşeli bir film sayılmaz. Filmi izlemeye başladığınızda kendinizi çok derin bir aşk hikayesinin içinde bulacağınızı zannedip bir anda kanser hastalığının korkunç etkileriyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Ferzan Özpetek bu sefer, izleyicinin eğlenceli, bol kahkahalı ve kalabalık İtalyan ailelerinin gürültülü akşam yemekleriyle geçen senaryo beklentilerinin tam tersi ile karşımızda. İzleyicinin hayata ve kansere isyan edip hüngür hüngür ağlamasına sebep olabilecek kadar dramatik bir senaryo yazmış Özpetek, ünlü senarist Gianni Romoli ile birlikte. Film, iki kişinin aşkından çok, Kessia Smutniak’ın canlandırdığı Elena karakterinin yıllar boyu geçirdiği değişimi ve olgunlaşmasını ele alıyor. Diğer başrol oyuncusu yani esas adamımız Antonio (Francesco Arca) ise diğer oyunculara kıyasla biraz sönük kalıyor. Kendisinin ilk sinema deneyimi olmasına rağmen filmin bir kısmında canlandırdığı 13 yıl sonraki Antonio için 12 kilo alması yine de takdir edilemeyecek bir durum değil. Film, Elena ve Antonio’nun çekişmeli ama bir o kadar da tutkuyla anlatılan aşkıyla başlayıp bir anda 13 yıl sonrasına geçiliyor. Bu tip geçişler her zaman izleyicinin dikkatini çekmiş ve filmi sıradan bir romantik- komedi havasından çıkartıp daha heyecanlı bir aşk filmine dönüştürmüştür. Ancak Ferzan Özpetek bunu bir çok karakteri tanıtmadan ve bazı olayların ucunu açık bırakarak yapmış. E haliyle bu durum izleyicinin kafasında tam Elena ve Antonio’nun tutkulu aşkıyla oluşmuş kalplerin soru işaretlerine dönüşmesine neden oluyor. Çünkü filmin devamında gördüğümüz çift hiç de birbirine inanılmaz derecede aşık ve tutkulu bir çift değil. Ta ki Elena’nın tedavisi sırasında Antonio ile arasında geçen olaylara tanık olana kadar. Gelelim filmde bizlere tanıdık gelen ve Ferzan Özpetek filmlerinde her zaman olan detaylara. İlk olarak filmdeki aile bireyleri çok sempatik ve aralarında sürekli bir didişme durumu olsa da birbirlerine son derece bağlılar. Bunları Elena’nın ailesi için söylüyoruz çünkü esas erkek Antonio’nun ailesi anlatılmıyor filmde. Bir başka güzellik ise tabi ki müzikler. Ferzan Özpetek her zamanki gibi müzik seçimleri ile izleyiciyi senaryonun içine çekmeyi çok iyi başarıyor. Diğer filmlerinde genelde Sezen Aksu parçalarına yer veren yönetmen bu defa Aynur Doğan’ın seslendirdiği kürtçe “Bexo” parçası ile izleyiciye bambaşka bir müzik keyfi sunuyor. Filmde Özpetek’in diğer filmlerinden tanıdığımız yüzler de var Paola Minaccioni (Egle) ve Elena Sofia Ricci ( Dora) gibi. Filmin en çok güldüren karakterleri diyebiliriz onlar için. Filmde çok kısa yer verilen Elena’nın en yakın gay arkadaşı Fabio (Flippo Scicchitono) filme yakışıyor ve rahat tavırlarıyla izleyiciyi etkiliyor. Filme yüzeysel bir şekilde baktığınızda bir aşk filminde dikkat çekebilecek çoğu unsur var; yasak aşk, tutku, aldatma, sadakatsizlik ve dram. Ancak tüm bunlar bir arada kullanılmak istenirken izleyicinin kafasında nasıl, neden, ne oldu gibi sorular oluşuyor. Kimi izleyiciye göre filmi iyi yapan şey bu soru işaretlerinin oluşması aslında ama kimine göre de filmde ‘tamamlanmamış’ duygusu yaratıyor. Tüm bu tartışmalar izleyicinin film hakkında konuşmasını sağladığı için aslında senarist ve yönetmenin kıvrak zekasına hayran kalmamak elde değil. Ferzan Özpetek’in 10. filmi Kemerlerinizi Bağlayın’ı olumlu ve olumsuz yanlarıyla ele aldık. Eğer İtalyan sineması sizin de ilginizi çekiyorsa izlemenizi tavsiye ederim. Özellikle meme kanserine ilgi çekmek açısından son derece önemli. İstanbul Bilgi Üniversitesi iletişim Fakültesi öğrencisi Selin Tunca’nın yazısı zete’nin genç dergisi Üniverzete‘den alınmıştırZete
Reklam
Reklam
‘Game Of Thrones Siyaset İçin Rehber’
Küresel fenomen Game of Thrones dizisi, taht için güç savaşını ele almasıyla uluslararası siyaset yorumcularının da dikkatini çekiyor. ABD’de yayın yapan kablolu televizyon kanalı HBO’nun, George R. R. Martin’in kült fantastik roman serisi A Song of Ice and Fire’a dayalı dizisi Game of Thrones’un dördüncü sezonu bugün başlıyor. Türkiye dahil dünyanın dört bir yanında dizinin hayranları yeni bölümleri sabırsızlıkla beklerlerken Yedi Krallık’a hükmeden Demir Taht iÇin verilen kanlı güç savaşı uluslararası ilişkiler uzmanları tarafından da dikkatle takip ediliyor. Fransa’da yayımlanan Le Courrier International dergisi dizinin dünya basınındaki yansımaları için özel bir ek hazırladı. Dergi, dizinin geçtiği hayali Westeros kıtasının ‘jeopolitik dengeleri’yle ilgili bir harita hazırladı. ‘Jeopolitik destan’ Küresel siyaset üzerine yayınladığı haber ve analizlerle bilinen Foreign Policy dergisi ise ‘jeopolitik destanı’, ‘dış politika için gerçek bir rehber’ ifadelerini kullandığı dizinin ‘pragmatizm, gizli diplomasi ve güç ittifakı’ üzerine düşünmek için etkileyici bir zemin oluşturduğunu yazdı. “Martin’in romanları uluslararası ilişkilerin son derece sofistike ve karmaşık bir felsefesine dayanıyor. Egemen bir devletin tanımı, bir borcun varlığının hükümdarın elini kolunu bağlaması, hüküm sürmenin savaşmaktan daha zor olması, ittifak kurmak için ikna gücü her iktidar sahibinin dikkat etmesi gereken konular” yorumunu yapan Foreign Policy, Lannister hanedanının en az ‘Çin kadar güçlü’ olduğunu belirtti. Milliyet
Gökçek: "Twitter'ın Ağasıyım"
Düzenlediği basın toplantısında Mansur Yavaş'a yanıt veren Gökçek, Twitter'ın kendisinden sorulacağını söylediAnkara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, CHP'nin seçim sonuçlarına itiraz etmesinin asıl gayesinin Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gölge düşürmek ve şaibe izlenimi verdirmek olduğunu savundu. Twitter ile ilgili de konuşan Gökçek, 'Twitter'ın ağası olduğunu' söyledi. Basın toplantısı düzenleyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, CHP'nin tutumunu eleştirdi. 'CHP'liler tansiyonu yüksek tutma çabası içerisindeler.' diyen Gökçek, 'Neden o insanları oraya topluyorsunuz?' diye sordu. CHP'nin her seçimde yaptığı klasik numarası olan 'çöplükte oylar bulundu, seçime şaibe düştü' numarasının tutmadığını belirten Gökçek, oylar çöpten çıktı diye insanların tahrik edildiğini kaydetti. Sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan tespit ettiği tutanakları basın mensuplarına dağıtan Gökçek, tutanakların aslının ilçe seçim kurulunda bulunduğunu ifade etti. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ile kendisine iftira atıldığını savunan Gökçek, CHP'nin rezaletlerle yürümeye çalıştığını ileri sürdü. CHP'nin büyükşehir belediye başkan adayı Mansur Yavaş'ın YSK'nın iki bina yanındaki binada basın toplantısı düzenlediğini dile getiren Gökçek, Yavaş'ın bu şekilde YSK'ya baskı kurmaya çalıştığını savundu. Kendilerinin de istemesi halinde daha fazla insan toplayabileceğini belirten Gökçek, CHP'nin her zaman demokrasi dışı yollara başvurduğunu iddia etti. Yenilen pehlivanın güreşe doymadığını dile getiren Gökçek, Yavaş'ın insanları kışkırtmaya devam ettiğini ifade etti. En üst merci YSK'ya seçimlerin iptali için 'tam kanunsuzluk' iddiasıyla itiraz yapılabileceğini hatırlatan Gökçek, Mansur Yavaş'ın itirazların tamamının ise birleştirme tutanaklarıyla ilgili olduğunu söyledi. Yavaş'ın kendisini Çankaya ve Yenimahalle ilçelerinde geçtiğini anlatan Gökçek, Sincan'ın kendisinin çok açık ara önde olduğu bir ilçe olduğuna dikkat çekti. YSK'ya başvurudan bir sonuç alınamayacağının göstergesinin Yavaş'ın basın toplantısında olduğunu dile getiren Gökçek, Yavaş'ın Anayasa Mahkemesine başvuracağını belirtti. Tek gayenin Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gölge düşürmek olduğunu öne süren Gökçek, YSK kararlarına itiraz edilemeyeceğini ifade etti. Amacın sokağı dinç tutmak olduğunu kaydetti. haberturk.com
Russell Crowe’un Filmi Bir Ülkede Daha Yasaklandı!
Russell Crowe’un başrolünde oynadığı, ‘Nuh: Büyük Tufan’ filmi, İslami gerekçelerle Malezya’da da yasaklandı. Malezya Film Sansür Kurulu Başkanı Abdül Halim Abdül Hamid, kararın iki hafta önce alındığını söyleyerek “Bir peygamberin yüzünün gösterilmesi İslam’da yasaktır. Eğer film Malezya’da gösterilseydi çok fazla tepkiye yol açabilirdi” dedi. Film, daha önce Katar, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri’nde de yasaklanmıştı. Mısır’daki El Ezher Üniversitesi de filmin yasaklanması yönünde fetva vermişti. Turkhishny
Reklam
Türk Mucitlere Uluslararası Fuarda 3 Ödül
Türk mucitler, Cenevre Uluslararası Buluşlar Fuarı'nda 2 altın ve 1 gümüş madalya kazandı CENEVRE - Türk mucitler, Cenevre Uluslararası Buluşlar Fuarı'nda 2 altın ve 1 gümüş madalya kazandı. Bu yıl 42'ncisi düzenlenen fuarda, Türk Patent Enstitüsü tarafından belirlenen 3 buluş da yer aldı. Yaklaşık 45 ülkeden 700'den fazla buluşun tanıtıldığı fuarda, Prof. Dr. Bülent Oran'ın 'Kalıcı total yapay kalp cihazı' ve Tolga Erden'in 'Patlayan şeker üretim yöntemi ve cihazı' kategorilerinde birincilik, Burak Yılmaz’ın “Yeni nesil DNA ve gen sentezi yöntemi geliştirilmesi” buluşu ise kategorisinde ikincilik ödülüne layık görüldü. Fuarda, Prof. Dr. Bülent Oran’ın buluşuna ayrıca Romanya Sibiu Üniversitesi ve İran Buluşçular ve Araştırmacılar Enstitüsü özel ödülleri verildi. Oldukça ilgi gören Türk mucitler ve buluşları bazı bilimsel nitelikli konferanslara davet edilirken, Erden'in buluşu aynı zamanda Dünya Ticaret Örgütü tarafından organize edilen ve sadece 15 buluşun yer alacağı İnovasyon Fuarı'na çağırıldı. Türk buluşçuların standını, Türkiye Cumhuriyeti Cenevre Başkonsolosu Nurdan Bayraktar Golder de ziyaret etti ve Türk mucitleri başarılarından dolayı kutladı. Aile buluşu Kategorisinde altın madalya kazanan Prof. Dr. Bülent Oran, 'Kalıcı total yapay kalp cihazı' adlı buluşunu aile bireyleriyle birlikte icat etmiş. Oran'ın, kalp yetmezliği gelişmiş ve artık kalp nakli programına alınmış hastalar için geliştirilen buluşu, hastanın kalbine cerrahi girişimle yerleştirilecek olan yapay kalp cihazının çalışma sistemine yardımcı olmayı amaçlıyor. Cihazın tasarımında teknik olarak fırçasız eşzamanlı servo elektrik motorlarının değişik türlerinin tüm avantaj ve dezavantajları dikkate alınmış ve doğrudan sürüş teknolojisi (direct drive technology) kullanılmış. Buluşta ayrıca gerekli olan enerjinin kablosuz enerji aktarımı ile sağlanması öngörüldüğü için cihazın enerji tüketiminin oldukça az olması ve yıllarca hastalara yüksek bir yaşam kalitesi sunması öngörülmüş. Patlayan şeker Tolga Erden'in 'Patlayan şeker üretim yöntemi ve cihazı' adlı ulusal ve uluslararası patenti alınmış olan makine ve yöntemi sayesinde, sektör için önemli ürünlerden biri olan granül patlayan şeker ve asıl inovasyon olan şekilli patlayan bonbon üretilebiliyor. Dünyada bir başka benzeri olmayan şekilli patlayan bonbon, konvansiyonel bir bonbonun şekline ve patlayan şekerin efektine sahip bir füzyon. Şeker ağza tek parça olarak konuluyor ve şekilli patlayan bonbon, kişisel yeme hızına bağlı olarak 6-9 dakika boyunca ağızda aktif bir şekilde kalabiliyor. Şeker, ağza konulduğu andan itibaren meydana gelen ufak patlamalar sayesinde çeşitli duyuların algılanmasına olanak sağlıyor. Burak Yılmaz ise “Yeni nesil DNA ve gen sentezi yöntemi” adlı buluşu ile sentez aşamalarını azaltarak manyetik mikropartiküller üzerinde doğru ve hızlı tez zincir DNA inşası yapılmasını sağlamayı amaçlıyor.dunya.com
Akıllardan Hiç Çıkmayan 20 Efsane Dizi
etiket
Önemini yaşı 24-25 ve daha üstü olanların çok daha iyi anlayacağı bu diziler hayatımızın bir parçasıydı. Çünkü bunların her biri tam bir aile dizisiydi saati geldiğinde herkes hazırlığını yapmış ekran başına geçmiştir bile. Özellikle internetin bu denli yaygın olmadığı dönemden bahsediyorum yani tekrarını izleme şansı bugünkü kadar erişilebilir değildi.
İnternette 'Adil Kullanım Kotası' Artırılıyor
BTK Başkanı Acarer, internet paketlerindeki 'adil kullanım kotası' olarak bilinen AKN'nin yeni getirilecek iki yeni paketle iki katına çıkarılacağını açıkladıBilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, internet kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla DSL internet tarife paketlerine iki yeni paket daha eklenmesine karar verildiğini belirterek, 'İnternet servis sağlayıcılarının bu yeni paketleri tüketicilere sunmaya başlamasıyla internet kullanıcılarının paket seçenekleri artmış olacak' dedi. Tayfun Acarer yaptığı açıklamada, yeni DSL internet paketlerinin özelliklerinin '16 Mbit/sn'ye kadar 50 GB AKN'li (Adil Kullanım Noktası) Limitsiz' ve '16 Mbit/sn'ye kadar 100 GB Adil Kullanım Noktası (AKN) Limitsiz' şeklinde belirlendiğini ifade ederek, adil kullanım noktasının bu hız seviyesinde ilk defa 100 GB seviyesine yükseltildiğini, 50 GB adil kullanım noktalı paketle de tüketicilerin seçeneklerinin arttığını bildirdi. DSL internet tarife paketlerine iki yeni paket daha eklenmesine ilişkin kararın 2014'ten itibaren geçerli olacağını ve internet servis sağlayıcılar tarafından tüketicilere sunulabileceğini anlatan Acarer, bu paketlerin engelli, gazi ve şehit yakınlarına yönelik indirimli internet tarifelerinin de onaylandığını ifade etti. Yeni onaylanan bu paketlerle abonelerin artık farklı AKN seviyelerindeki paketleri tercih edebileceklerine dikkati çeken Acarer, BTK tarafından daha önce onaylanan bazı internet kampanyalarının uygulanma sürelerinin de uzatıldığını anımsattı. Acarer, süresi uzatılan kampanyalara ilişkin şu bilgileri verdi 'Toptan Al-Sat/IP VAE Yüksek Hızlı DSL İnternet Paketlerine Yönelik Satış Destek Kampanyası, Toptan Günlük ve Saatlik İnternet Kampanyası, ADSL/ADSL2+/VDSL Hat Dondurma Hizmeti Kampanyası, DSL Bağlantı Kampanyası, DSL Nakil Ücreti Kampanyası, ADSL Yeni Satış Kampanyası, Sadakat Kampanyası ve Günlük ve Saatlik İnternet Ücretsiz Kullanım Kampanyalarının uygulama süreleri 31 Mayıs 2014 tarihine kadar uzatıldı. Böylece internet servis sağlayıcılar tarafından Türk Telekom'dan toptan seviyede satın alınan internet erişim hizmetlerinde çeşitli katkı ödemeleri, erişim ücretleri ve bazı sabit ücretlerden muaf olma gibi servis sağlayıcılar lehine birçok avantaj sağlanmış oldu.' Türkiye'de internet kullanımının hızla arttığına dikkati çeken Acarer, yaklaşık 8,5 milyonu sabit genişbant ve 24,5 milyonu mobil genişbant olmak üzere 33 milyona yakın internet abonesi bulunduğunu söyledi.
Reklam
Akıllı Ampul Philips Hue, Türkiye'ye Geldi
Philips’in akıllı ev aydınlatma sistemi Philips hue , biraz gecikmeli de olsa Türkiye’de resmi olarak satılmaya başlandı. Apple satış noktalarında Nisan ayının ilk haftasından itibaren raflardaki yerini alacak hue’nun üç adet LED ampullu başlangıç paketi 629 TL ‘den satılacak. Akıllı ev konsepti ortaya çıktığı andan itibaren ev aydınlatması anlamında ortaya çıkan en önemli ürünlerden birisi olan Philips hue, bir mobil uygulama aracılığıyla çalışıyor ve LED ışıklandırma yeteneğine sahip hue, bir ampulden çok daha fazlası. Kişiselleştirilebilir özelliği ile istediğiniz renge çevirebildiğiniz Philips hue, iOS veya Android uygulamaları üzerinden kontrol edilebiliyor. Philips hue’nun özellikleri sadece renklendirilmesinden ibaret değil. Dilerseniz Philips hue’nun ayarlarıyla oynayarak farklı anlarda farklı ışıklandırma modlarını seçebiliyorsunuz. Örneğin kitap okurken gözlerinizi yormayacak şekilde bir ışık ayarlayabilir veya o anki modunuza göre ışıkla oynayabilirsiniz. Philips Tüketici Aydınlatma Ürünleri Pazarlama Müdürü Özge Süzen’in verdiği bilgilere göre Philips hue’da tam 60 milyon renk seçeneği bulunuyor. Bununla birlikte Philips hue, LED ışıklandırma kabiliyetine sahip olduğu için enerji tasarufu da sağlıyor.Philips hue, aynı zamanda sosyal ağlardaki bildirimlerinizden veya gelen kutunuza düşen e-postalardan da haberdar edebiliyor. Yapılan IFTTT atamaları veya Philips hue için hazırlanmış üçüncü parti uygulamalar aracılığıyla akıllı ampulünüzü daha etkin kullanabilirsiniz.webrazzi
Randall Poster, The Grand Budapest Hotel Karakterleri İçin Playlistler Hazırladı
Wes Anderson, Martin Scorcese ve Harmony Korine gibi yönetmenlere müzik danışmanı olarak yardım eden Randall Poster, Wes Anderson’ın son filmi The Grand Budapest Hotel ‘deki karakterler için Spotify’da ayrı ayrı playlist’ler hazırlamış. Filmden 9 karakter için ayrı ayrı listeler hazırlayan Poster’in seçimleri arasında Buddy Holly, Richard Wagner, Link Wray gibi isimler bulunuyor.
Reklam
Almanya'da Büyük Veri Hırsızlığı
Almanya'da gerçekleştirilen siber bir saldırıda 18 milyon e-posta adresinin şifresinin çalındığı ortaya çıktı. Çalınan e-posta adresleri sadece Almanya ile sınırlı değil.Aşağı Saksonya Eyaleti’ndeki Verden kenti savcılığının yürüttüğü soruşturma, Almanya’da bugüne kadar meydana gelen en büyük veri hırsızlığını ortaya çıkardı. Verden Savcılığı Sözcüsü Lutz Gaebel, 'Çalınan verilerin şu anda kötü amaçlı olarak aktif şekilde kullanıldığından şüpheleniyoruz” dedi. Şifreleri ele geçirilen 18 milyon hesaptan bazı e-posta adreslerinin şu ana kadar spam amaçlı olarak kullanıldığını tespit eden yetkililer, bu adreslerin internet kullanıcılarının banka bilgilerini ele geçirmek ve internette alışveriş için kullanılmasından endişe ediyor.Adresler Almanya ile sınırlı değil Der Spiegel dergisinin internet sitesinde yer alan habere göre, internet korsanlarının ele geçirdiği e-posta adresleri ve şifreleri arasında yalnızca Almanya değil, farklı ülkelerde hizmet veren e-posta servis sağlayıcılarına ait hesaplar da bulunuyor. İnternet korsanlarının ele geçirdiği e-posta adresleri arasında '.com' uzantılı adreslerin de bulunduğu bildirildi. Almanya’nın Enformasyon Teknolojileri Güvenlik Dairesi (BSI), savcılık tarafından iletilen bilgiler ışığında hesap şifreleri çalınan internet kullanıcılarını bilgilendirmek amacıyla çalışma başlattı. Almanya’da geçen yıl sonunda savcıların yaptığı soruşturma, yaklaşık 16 milyon e-posta adresi ve şifrelerinin çalındığını ortaya çıkarmıştı. BSI hazırladığı veri tabanıyla internet kullanıcılarına e-posta hesaplarının şifrelerinin çalınıp çalınmadığını kontrol edebilme imkanı sağlamıştı. Der Spiegel dergisinin internet sitesinde yer alan haberde, Almanya’da son dört ayda ortaya çıkarılan iki büyük veri hırsızlığı olayında da şüphelerin Baltık ülkelerinde bulunan internet korsanları üzerinde yoğunlaştığı kaydedildi. Al Jazeera
Değerlenen Gayrimenkullere 'Rant Vergisi' Geliyor
Cevdet Yılmaz: Hükümet olarak önümüzdeki 5 yıl için yapılması gereken tüm reformları planladık Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz , ‘kentsel rantlar’ın kamuyla paylaşılması için çalışma başlattıklarını ve buradan gelecek kaynağın yerel yönetimlere ya da merkeze aktarılabileceğini söyledi. Bakan Yılmaz, hükümet olarak önümüzdeki 5 yıl için yapılması gereken tüm reformları planladıklarını açıkladı. Hükümet kentlerde evi veya arsası olan herkesi yakından ilgilendiren bir çalışmayı gündemine aldı. Hacer Boyacıoğlu’nun Hürriyet’te yer alan haberine göre, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Kentsel rantların daha fazla kamuyla paylaşılması için çalışma yapılıyor. Mesela bir eviniz var ve imar değişikliği nedeniyle değeri 100 bin TL’den 200 bin TL’ye çıktı. Bu artan değerin bir kısmı şeffaf kurallar çerçevesinde kamuyla paylaşılmalı. Bu hem kamu için yeni kaynak, hem de adil bir düzenleme olur” dedi. Öncelik yatırım ortamı Türkiye’nin reformlardan uzaklaştığı eleştirilerine yanıt veren Yılmaz, “Aslında biz 5 yıllık kalkınma planıyla önümüzdeki dönemin reform programını hazırladık. Türkiye reform gündemini şekillendirmiş nadir ülkelerden” dedi. Kısa vadedeki önceliklerini de açıklayan Yılmaz, “Kısa vadede de en fazla üzerinde durmamız gereken yatırım ortamını iyileştirmek. Yatırımcı için daha cazip ortam oluşturma, süreçleri kısaltma gibi konular” diye konuştu. Türkiye’nin son dönemde imajıyla ilgili sıkıntıların bir kısmının kasıtlı olduğunu savunan Yılmaz, “Bunlara en iyi yanıt reformlar. AB, demokrasi ve ekonomi alanındaki reformları sürdürmekte kararlıyız” dedi. Yılmaz, kentsel rantlardaki artıştan kamunun daha çok pay alması için çalışmalar yürüttüklerini belirterek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bu çalışmayı yaptığını kaydetti. Yılmaz, “Kentlerde imar değişikliği veya yapılan hizmetlerden dolayı bir gayrimenkulde oluşan değer artışının kamuyla daha çok paylaşılması için çalışmalar şu anda yapılıyor” dedi. Modelin detayları hakkında da bilgi veren Yılmaz, “Bazı kamusal kararlar veya yapılan bazı önemli hizmetlerden dolayı gayrimenkulde ciddi bir değer artışı gerçekleşiyor. Artan değerin bir kısmının şeffaf kurallar çerçevesinde kamuya, yerel yönetimlere veya merkezi yönetime aktarılması söz konusu olacak. Bu yeni bir şey, gelişmiş dünyada uygulanan bir yöntem. Bu hem kamunun finansman kaynakları anlamında yeni bir kaynak oluşturuyor, hem de adalet için önemli” dedi. 2014 için dış talebin büyümeye daha çok katkı yapacağını kaydeden Yılmaz, “Yukarı veya aşağı yönlü tahminlerimize bakarız. Biz gerçekçiyiz” dedi. YİD projelerinde sıkıntı yok Yap – işlet - devret modeliyle yapılan 3. havalimanı ve köprü gibi büyük projeler için bir finansman sıkıntısı olup olmadığı sorusuna da yanıt veren Cevdet Yılmaz, dünyadaki likidite daralmasına karşılık projelerin kendi karlılığı ile bunları aşılabileceğini söyledi. Yılmaz, “Seçimlerden istikrar çıkması, yatırımları olumlu etkileyecek” dedi. Şerefiye modeli çalışacak Şerefiye, bayındırlık ve imar faaliyetlerinden dolayı değeri artan gayrimenkullerin sahiplerinden alınan bir tür harç niteliği taşıyor. Hükümetin gündemine aldığı çalışmayla, şerefiye sistemi belli kurallara bağlanarak ‘rant vergisi’ için de uygulanabilecek ve buradan sağlanacak kaynak diğer kamu hizmetlerinde kullanılacak. İkinci bir sıçrama gerekiyor Türkiye’nin ekonomide ikinci bir sıçrama yapması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, “Bir sıçrama yapmıştık. Ama artık hedef 13 bin dolarlık kişi başına gelir eşiğini de aşıp, yüksek gelirli ülkeler kategorisine girmek. İkinci bir sıçrama yapmak gerekiyor. Son 10 yıldaki başarıyla rehavete kapılırsak, bunu yapamayız” saptamasında bulundu. Yapılması gerekenleri de sıralayan Yılmaz, “Daha iyi bir şehirleşme, konut kalitesinin artması, kent estetiğine daha çok değer vermek, ana eksenlerden biri bu. İnsanımıza daha fazla yatırım yapılmalıyız. Üçüncü boyutta ekonomi var. Daha nitelikli bir üretim yapısı kurmamız gerekiyor. Sadece adalet dağıtan bir adalet sistemi ve uluslararası işbirliğini artırma da diğer konularımız” dedi. 3 çocuk için yasa paketi yok Doğurganlığın artırılması için bir teşvik paketi daha önce gündeme gelmişti. Bu konudaki çalışmalar hakkında da bilgi veren Bakan Yılmaz, çalışan kadınların 2 çocuk sahibi olmak istediğini ancak 1 çocuğu olduğunu söyledi. Yılmaz, “Bir dönem çok sayıda çocuk sahibi olmak köylülük olarak görüldü. Şu ana kadar kurumlar, doğurganlığı artırmak için belli düzenlemeleri uygulamaya soktu onun dışında bir yasa paketi yok” bilgisini verdi. T24
Bir Pazar'ı Olanları Canından Bezdiren 14 Ses
Haftanın 6 günü çalışıp sadece Pazar günleri dinlenme fırsatı bulan, ancak bu Pazar'ları da çeşitli sebeplerle zehir edilen insanların haklı çığlıkları. Temizlik, gezme, tadilat derken sinir katsayısının aşama aşama yükselmesi.
Reklam